Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 2 31 MART1994PERŞEMBE
KULTUR
İzleyiciye, yaşamın absürd yanlannı sergileyerek ayna tutuyordu Eugene Ionesco
'Ruhumbomboş, devamedenuyoırımi
Kfiltür Senisi - Ünlü oyun
yazan Eugene Ionesco, 19501i
yıllarda Fransız tiyatrosunun
önde gelen üç ekolünü - siyasal
ve felsefi sorunlan irdeleyen
Sartre ve Camus'nün tiyatrosu-
nu, Fransız klasiklerinin te-
malanndan yola çıkarak sos>al
içerikli oyunlar ortaya koyan
Paul Claudel, Jean Anoilh ve
Jean Giraudoux'nun şıirsel-
edebi tiyatrosunu ve durum ko-
medileriyle farslar sahneye ko-
yan Andre Roussin gibilerinin
popüler tiyatrosunu - tehdit
eden "Tbeatre of the Absurd".
yani absürd (saçma) tiyatronun
en genç ve dikkat çeken temsil-
cilerindendi.
Bu yeni ve farklı tiyatro anla-
yışının yaratıcılan, Artfaur Ada-
mov, Samoel Beckett ve grubun
son temsilcısi, pazartesi günii
yitirdiğimiz Eugene Ionesco'-
ydu. Once Paris'teki küçük ti-
yatrolarda isimlenni duyuran
'absürd tiyatrocular', kısa süre
içinde halkın ilgisini çekerek
popülerlik kazandılar. Bazılan
sürrealist tiyatrodan tanınan
yetenekli yönetrnen ve oyuncu-
larla çalışmaya başladılar ki ab-
sürd tiyatronun çokça yarar-
landığı ünlü isimler arasında
AJfred Jarry ve Guiüaume
ApoUinaire de bulunuyordu.
Tiyatro eleştirmeni Harold
Hobsonun absürd tiyatroya
gösterdiği ilgi, 1950'li yıllarda
maliyeıi düşük, ama izleyjdnin
ilgisini çekebilecek türde oyun-
lar arayan İngiliz tiyatro toplu-
luklanmn da ilgi alanına girdi
ve absürd tiyatronun örnekleri
Londra'nın yanı sıra İngiltere'-
nin çeşitli kentlennde sahnelen-
meyebaşladı.
Karamsar ama gülünç
Absürd tiyatronun kurucula-
nndan Adamov aslında siyasi
bir oyun yazanydı ve çok geç-
meden Bertolt Brecht ve Sean
O'Casey'nin vönüne kaymaya
başladı. Samuel Beckett'in ti-
yatrosu ıse, içindeki absürd ele-
manlara karşın, Yunan ve Sha-
kespeare trajedilerine dayanan
bir tür klasik tiyatro olarak ni-
telendiriliyordu. Ancak Iones-
co. gerçekten bir 'absürd tiyat-
ro' yazanydı: Birincisi, dille oy-
nayarak. bazı durumlarda kul-
landığı dılin yapısını bozarak
yaşamın karmaşasını anlat-
maya (ya da bu karmaşaya bir
şeyler katmaya) çahşıyordu,
ikindsi, olağanüstü durumlar
yaratarak, izleyidnin kendi ya-
şamına dair daha önce farket-
medıği absürd durumlan sergi-
leyerek onlara bir ayna tutu-
yordu. Ionesco, hayattaki ıki
temel korkusu. başansızlık ve
ölümü yapitlanna aktarmak
için de sık sık rüyalanndan ya-
rarlanıyordu.
Sahne dıyaloglannda çok ha-
reketli ve eğlendirici bir dil ya-
pısı kullanan Ionesco'nun özel-
likle ilk dönem oyunlannda çe-
şitli karamsar mesajlarla birlık-
te yoğun bir güldürü ögesi göze
çarpar. Ancak bu oyunlar Bec-
kett'inkiler kadar derinlikli
sayılamaz. Oyunlannı Fransız-
ca yazan Romen asıllı Ionesco,
çeşitli nesnelerin farklı anlam-
lar taşımakla birlikte insanlar
tarafından farkh da algılandığı-
nm bilincine vararak günlük
yaşamın açıklanamayan. anla-
tılamayan pek çok olayını ifade
etmenin gülünç yollanru keşfet-
mişti.
Ünlü oyunu 'Gergedan'
lonesco'nun İngilızce öğren-
meye gittiği Bristol zıyaretine
dayanan ilk oyunu
w
Kel Şarkı-
cı", 1950 yılında Nicolas Bata-
ille"nin yönetimiyle sahneye
kondu. Bu oyunda, karakterle-
rine tipik İngiliz isimleri vererek
(Mr. ve Mrs. Smith, Mr. ve
Mrs. Martin gibi) bir ingiliz evi
atmosferini anlatan Ionesco,
yine tanık olduğu tipik bir İngi-
liz sohbetini, bir İngilizce el ki-
tabından öğrendiği beylik te-
rimler, sloganlar vs. ile sahneye
getiriyordu. Oyunda, dil. hiç-
bırşeyin tam olarak anlaşılama-
dığı bir labirente dönüşüyordu.
Oyun, Fransa'dan sonra 1956
yılında İngilizce olarak Lond-
ra'da ilk kez sahnelendiğinde.
lonesco'nun ismi İngiliz tiyat-
rosunda bir anda bomba gibi
patladı \e ünlü yazann oyun-
İan İngiltere'de pek çok tiyatro-
nun yanı sıra üniversitelerde
sahnelenmeye başladı.
"Kel Şarkıcı" ile birlikte. lo-
nesco'nun en çok sevilen ilk dö-
nem oyunlan, "Ders" (1951) \e
"Sandalyeler" (1962) oldu.
Sandalyeler'de dünyaya çok
önemli bir mesaj vermek iste-
yen yaşlı bir adam bu mesajı
iletmek için bir konuşmaa tu-
tuyordu. Sahne, adamla kansı-
nuı görünmez Lzleyicileri için
bir sürü sandalye ile doldurul-
muştu. Konuşmacı sonunda iz-
leyiciye hitap etmek için kürsü-
ye çıktığında ise, kesik bir çığhk
çıkarmak ve karatahtada
küçük bir karalamadan başka
bir şey dışında hiçbir şey yapa-
rruyordu... Bu oyunda, yaşlı çıf-
81 yaşoıda yaşamını yitiren absürd tiyatronun son temsilcisi ünlü oyun yazan Eugene Ionesco, yann Paris'te Montparnasse Mezarlığı'oda toprağa verilecek.
Her kesimdenizleyiciye ulaşabilmiştiKültür Senisi - Pazartesi günü 81 yaşı-
nda yaşamını yitiren ünlü oyun yazan
Eugene Ionesco, yann Paris'teki Mont-
parnasse MezarlığVnda toprağa verile-
cek. Fransa Cumhurbaşkanı François
Mitterand, ünlü yazann ölümüyle ilgili
olarak. "Fransa en büyük oyun yazarla-
nndan birini yitirmiştir. Ama yaprtlan ya-
şayacaktır," dedi. Sürgündeki Kral JVfic-
hael ise lonesco'nun çok yetenekli birya-
zar olduğunu söyleyerek, ünlü yazann
ülkesi Romanya'nın ruhunu taşıdığını
belirtti. Kral Michael, "Romenlerin ya-
ratKi rufau bütün dünyada Eugene Ionesco
tarafından temsil edilmiştir." dedi.
Fransız Kültür Bakanı Jacques Toubon
ise, lonesco'nun her kesimden izleyiciye
ulaşabilmiş bir oyun yazan olduğunu
vurguladı. Ölmeden önceki son aylarda
şiddetli romatizmadan şikayetçi olan Eu-
gene Ionesco, geçen aralık ayında Le Fi-
garo ile yaptığı söyleşıde. "Zamanımı
boşa harcayıp ruzgann önünde koştum
galiba. Ruhum bomboş ve de>am etmekte
güçlük çekiyorum, acılanmdan dolayı de-
ğil ama dünyay ı dolduran bu bomboşluk-
tan," demişti. Derin bir umutsuzluk ıçin-
de bulunan Ionesco. daha sonra. "Ama
belki ölümden sonra bir şey vardır" ifade-
sinde bulunmuştu.
tin iddialı olduğu kadar anlam-
sız da olan sözleri, birtakım gü-
lünç olaylarla yaşamın artık so-
nuna geldiklerinin bilindne
varmalan. bir topluluk önünde
boş sandalyelerin çıkardığı an-
lamsız sesler. bir anlamda lo-
nesco'nun temel sanat anlayışı-
nı ortaya koyuyordu. Ionesco,
küçükburjuva yaşamının kişi-
liksizliğini göstermeye çalışır-
ken başkalanndan hazır alı-
nan düşünceleri ve yaşam
normlannın çeşitli yönlerini
sahnede görünür kılmayı
amaçlıyordu.
Uluslararası alanda ünü art-
tıkça. Ionesco daha büyük ti-
yatrolara yazmaya başladı ve
bu dönemde elde ettiği en bü-
yük başanlar, kuşkusuz Jean-
Louis Barrault'nun Paris'te.
Laurence Olivier'nin Londra"-
da sahnelediği "Gergedan"
w
Neo-OryantalistbiringilizGÜRHANTÜMER
İZMİR- Kim ne derse desin.
harita diyor ki: Türkiye Avru-
pa'nın doğusunda. Onun için
de. hiç tartışmasız bir Avrupalı
için Doğu ülkesı ülkemız.
Ve Oryantalizm, yanı Doğu-
culuk. yani Doğu'yu sevmek.
ha>ran olmak ona. bir tutku,
belki de bir çeşit hastalık.
Örneğin Gaugin bu uğurda
çok uzaklanna gıtmiştı Doğu-
nun. ta Tahiti'ye gitmişti. Vic-
tor Hugo, İzmıre hiç gelmemi}-
ti. ama onu. daha doğrusu.
'SmyTna'jı bir prensese ben-
zeterek şiirleryazmıştı. Chatea-
ubriand'ın. Lamartine'm bııra-
lara gelişleri ise. >üzde vüz Do-
ğulu bir hayvan sayılan develen
görmek ıçindi. Smyrna'da,
Pont des Cara>anes'da, yani
'Kenaniar Köprüsü'nde. ılle de
develeri, ille de kervanlan gör-
meden. kendilerini Doğuyu
görmüş saymamışlardı bu ya-
zarlar
Anadolu'da geziyor
Sonra, ünlü Pierre Loti geli-
yor aklıma. O Pierre Loti ki.
Istanbullu Azıyade'ye \e Eyüp
Sultan'a. Haliç'e, oralardaki
eğri büğrü Osmanlı mezar taş-
ianna aşık olmuştu. Bir de Pre-
ziosi'yi anayım. onun yaptığı
İstanbul resimlerini, Kapalı-
çarşı'j'i. simitçileri, feraceli
kadınlan.
Philip O'Reilly ise 1944te.
İngiltere'de. Leamington Spa'-
da doğmuş. Resim okullannda.
sanat okullannda okumuş ora-
da. Coventry College of Art and
Desüıg'ı. Sl'ade Scholl of Fine
Art'ı bitirmiş. Surrey Instituteof
Art and Desing'da ders vermış.
Ve bu Phılıp O'Reılly, ilk kez
1987 yılında Türkıye'ye gelmiş.
O gün bugündür. her \ıl sürekli
geliyor, Anadolu'yu geziyor ve
resim vapıvor. 198^'de. Efes
•Tire'nin urganlan ve keçeleri sanatçının eserlerine yansıyor.
Müzesi'nde bir sergi açmış. Bu
yılki sergisı ise, İzmir'de. Aphro-
die Sanat Merkezi'nde.
Doğu. batı demeden. bütün
Anadolu'yu adım adım dolaştığı
anlaşılıyor sanatçının; çünkü ser-
gisinde. Nemrut'taki dev heykel-
ler de var. Kaunos'taki kaya me-
zarlan da. İstanbul'daki Ayasof-
ya da. Philip O'ReilIy'nin resim-
iennde insan fıgürü pek yok. Bu
bakımdan. az önce sözünü etti-
ğim Oryantalist ressam Ama-
deo Preziosi'den farklı yapıtlan.
Ama mimarlığa meraklı bina-
lan seviyor. Ancak. asıl şu
önemli ve ilgiııç bence: Bu İngi-
liz'in yolu bir gün de. İzmir'in
Tire ilçesine düşmüş Tire'de
urgan ve keçe yapıbr yüzyı-
llardır. Ünlüdür Tire'nın ur-
ganlan ve keveleri. Philip O'-
Reilly. dost olmuş Tırelı keçeci-
lerle. Yalnızca arkadaş olarak
kalmamış onlarla. keçe yap-
manın teknığini ve püf nokta-
lannı da öğrenmiş ılçe insan-
lanndan. Bu tekniğı uygulaya-
rak, üzerleri kılim desenli keçe-
ler yapmış. asmış duvarlanna
Aphrodıe Sanat Merkezinin.
Duvarlı çızgilen. tatlı bir renk
anlavışı var sanatçının. Bizım
kılımlerdekı geleneksel desenle-
ri biraz deforme ederek bir renk
cümbüşü yaratmış. Aslında
gerçekte de pek somut olmav an
bu stılize desenler. Philip O'-
Reıll\"nin kaleminde ve fırçası-
nda daha da sovutlaşmış ve
bovlece, bir başka bovut daha
kazanmış. Sergiye. açılış ko-
kteylınden bir saat kadar önce
dıvorum. Henüz gelmemiş
-.alabalıklar. Sanatçı. aksa-
nlanndan İngiliz olduklan belli
olan bırkaç kızla konuşuyor.
onlara açıklamalaryapıvor.
Sonra bir Türk sanatsever
geliyor yanına. Sanatçı, İngiliz-
ceyi pek iyi bilmedığı anlaşılan
bu bayanla, kınk dökük bir
Türkçe ile anlaşıyor. Yapı-
tlannı vakından. kendisini
uzaktan ızliyorum O'Reill)"nin
ve kokteyl kalabalığı bastırma-
dan çıkıp gidıvorum galeriden.
Kapıda Fahir Aksoy'a rastlı-
yorum. "Yaşım80"diyeyakını-
yor ve diyor ki: "Benim de tezim
bu işte. Bak ne güzel, bizdeki de-
ğerleri almış, yeııi bir şeyler ya-
ratmış."
Evet öyle. Philip O'Reilly'-
nin, 25 martta açılan sergisi. 30
nisana kadar sürecek.
(1960) ile Jacques Mauclairın
Paris'te. Alec Guinness ın 1963
Edinburgh Feştivali'nde oyna-
dığı "Kral Ölüyor" (1962)
oyunlanydı.
Her iki oyun da lonesco'nun
alt ben'ini. Jean Berenger'i göz-
ler önüne seriyordu. daha sonra
pek çok oyununda da bu kişi-
likle karşılaşıyoruz. 1957'den
sonra yazmaya başladığı "Beh-
ringer Dizisi" oyunlannda. Io-
nesco sorunlan yine tarihsel bi-
rer olay olarak ele almıyordu.
Bu dönem oyunlannda daha
açık bir eylem örgüsü kullanan
yazann yarattığı bu Behringer
tiplemesinde. lonesco'nun ken-
disiyle özdeleştırebıleceğimiz
ölçüde içinde bulunduğu. önce-
den haarlanmış durumlardan
hoşnut olmayış özellıği vardı.
Behnnger. bu dünyada kendi
insanlık anlayışını savunma
yollan anyordu.
lonesco'nun ünlü oyunu
"Gergedan"da bütün oyuncu-
lar, birer birer gergedana dönü-
şüyordu. konformizm için bir
metafordu bu. Ancak bu oyun-
da lonesco'nun saldırdığı. sağ-
dan çok solun konformizmiydi.
Ionesco özellikle son dönemle-
rinde çok tutucu bir kişiliğe bü-
rünmüştü. Bu oyunda da Beh-
ringer kitle psıkozuna karşı
çıkan tek ınsandı, ötekılerin
tümü zaten bu psikozun etki-
siyle eeraedanlara dönüşüyor-
la'rdı."
Beckett rakibiydi
En etkilevici oyunlanndan
biri olan "Kral Ölü\or"da ıse.
krala. iki saat içinde. yani gös-
teri sona erdığinde öleceği söy-
lenıyordu ve kral iki saat bo-
y unca öleceğinin bilıncınde ola-
rak herkesin yaşadığı günlük
sorunlarla karşı karşıya gelir-
ken. herkesin aynı teknenin
\olcusu olduğunun bilincıvle
sarsılıyordu. lonesco'nun özel-
liği. izleyiciye sahnede kendin-
den kesitler görebilmesinı sağ-
layabilmesivdi. İçine düşülen
gülünç durumlar. dünyanın
kendısinden mi. yoksa insan-
lann kendi yetersizliklerinden
mi kaynaklanıyordu? Ionesco
bunlan açıklamaya çalışmaz.
yalnızca kendi gördüklerini
başkalannın da görmesi için
gözler önüne serer. Çok fazla
bir derinlik yoktur lonesco'nun
oyunlannda, kı bu da yapitlan-
na bir açıklık, hatta bir saflık
verir ve popülaritesıni borçlu
olduğu yoğun izleyici kıtlesı ge-
nelde Beckett'in oyunlannı
sıkıcı bulan kesimdir.
33 oyunun yanı sıra "The
Hermit" (1975)'adında bir ro-
man yazan ve "The Colonel's
Photo" adı altında derlediği
(1962) bir öykü koleksiyonu
bulunan Ionesco, Beckett'i ya-
şamı boyunca rakibi olarak İca-
bul etmişti.
Era Yayınlan'nınyeni kitapları
Kültür Servisi - Era Yavınlan. okurlara yeni kitaplar
sunuyor. Bunlardan ılki. Oktav Taftalı'nın "Anti
Postmodern Bakış Şıinn Mikroestetik Eleştirisi"adli
deneme kitabı. Aynı vazan ozan olarak kanşımızaçıkaran
şiirkitabıise"'Sulann Durulduğu Yerde YalnızAskerler'".
Onsözde Adnan Özer. Taftalı'nın ilk şiir kitabı "Pembe
Aralık"tan bugüne vaşadığı şiır serüveninı anlatıyor. Era
>'ayınlan'ndan şıirseverjere ulaşan son kitap, Birhan
Keskin'den "Bakarsın Üzgün Dönerim". Gençşairin
kitabı. "Kışın Bana Yaptıklan", "Ve İpek Ve Aşk Ve
Alev", "Tüller ve Silah". "Sahra ve Serap". "Yaz
Fotoğraflan" ve "Bir Mevsım Yok Anne Gibi" adlı
bölümlerdenoluşuvor Bir dearaştırma kitabı sunuluyor
okurlara: CahitTanvol'un ••Türkleri!eKürtler"i Kıtabın
kapağında Zi\a Gokalp'ın şu sozleri veralıyor: "Kürtlen
sevmeyen bir Türk varsd bu. Türk değıldir. Türkleri
sevmeyen birKürtvarsa bu. Kürtdeğıldir."
Türk Dili Dergisi
Kültür Senisi- İki ayda bırvavımlananTürk Dili
Dergisi'nin son sayısında Ahmet Mısıkoğlu'nun "Yıne
ÖmerAsım". AliDündar'ın "BırKökenbılım
Sözlüğümüz". Abdullah Rı/a Ergüven'in "İnsan
Gücünün Kaynağı Doğu". Muzafler Lyguner'ın
"Osmanlıcadan Türkıngılızceye". Ertuğrul Efeoğlu'nun
"Bursa Albümünden". Mehmet Aydın'ın "Dılimiz
Nereden Nereye", Osman Bolulu'nun "Türk Dili ve
Yazını". Sevim Raşa'nın "Gezi". CumhurPekvığit'in
"Portakal Kokusu". Şukran Şahın'ın "Türk Resminin
Son Yirmi Yılı. Benım İlk \ ırmi \'ılım". Mehmet
Salıhoğlu'nun "Ömer Asım Aksov 'un Anısına". Zeki
Büyüktanur'un "Ölümsüzleşcn Uğur Mumcu" başlıklı
yazılan; İsmet Kemal Kuradayı. İbrahım Hacıbektaşoğlu
yeHıdjrAü Bingöl'ünövkıileri: NailBezel. Halim Lğurlu,
İhsan Topçu. M. Güner Demırav. Sadıve Akay. Mehrizat,
Sabahattın Yalkın, Cemal Gürlek. Çığdem sezer Ayla
Gökmen, Aslan Unlü. Anfe KalenderOnel. Ismail
Kahraman, Ali Özenç Çağlar. Necdet Tezcan. Dilek
Atabey. Kemal Yalçın ve Erol Yıldınm'ın şiırleri ile Behzat
Ay'ın "Günlük'ü yer jlıy OT
27 yıl sonra Barbra Streisand
konserturunaçıkıyor
VVASHINGTON (AA) - Ünlü Amenkalı şarkıcı Barbra
Streisand. 27 yıl aradan ;>onra konser turuna çıkıyor.
Streisand'ın. gelecek av Londra'da başlayacak gösterileri,
ABD'de. VVashington. Detroit. Anaheim veSan Jose
dinletilen ile devam edecek. Barbra Streisand. son
konseriniNevv Yorktuvcrecek. 50-350 dolararasıdeğişen
konser biletleri. hafta sonunda bir saat içinde satılırken
bilet bürolanna yağan telefonlar. iletişim hatlannda
arazılarayolaçtı. Unlüvıldız. \ak!aşık30vıldıryardım
amaçlı özel düzenlemeler dışında konser vermiy ordu.
Barbra Streisand
Fransız sinemacılar ortakfilm
projeleri içinTürkiye'ye geliyor
Kültür Senisi - Ünlü Fransız film şirketı Gaumont
Internationale vetkiliicn. ortak film projeleri konusunda
Kültür Bakanlığı ve sınema vapımcılan ile görüşmek üzere
Türkive'vegelecek. Gaumont İnternationale'ınsahibi
Nicolas Feydouv film yapımcısı Alaın \r
evdentmen
Claude Pınotenu. ülkemizde ortak film projeleri üzerine
görüşmelerde bulunacaklar. Fransız sinemacılar. Ankara
veİstanbul'da KültürBakanlığıileSoderveSesamgibi
demeklerlede konuşacaklar. Fransız sinemacılar. Kültür
Bakanlığı ilevapılacakgörüşmelersırasında ülkemizdeki
bazı sinema salonlannın onanmı ve restorasyonu için
yapılabilecek ortak çalışmalan da ele alacakîar.
'Bir Düşün Ardında'
ANKARA (ANKA) - Lütfü ve Ülkü Yahm Günay'ın Bir
Düşün Ardında konulu karma resim sergisi y ann İlayda
Sanat Galensı'ndcaçılacak. Ülkü Yahm Günay. 1960
yıhnda KızTeknık Oğretmen Okulu'ndan mezun oldu. Bir
süreöğretmenlikvapan Ülkü Yahm Günay. 1981 yılından
bu yana Lütfü Günay Atölyesi'nde resim çalışmalannı
sürdürüvor. Birçok k'armj vekişiselsergilcrekatılan
sanatçının çeşitli koleksivonlardaeserleribulunuyor.
Çanakkale'de 1924 vılındadoğan Lütfü Günay 1949
yılında İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Resim
Bölümü'nden mezun oldu. 1970yıhnda 31. Devlet Resim
ve Heykel Sergisi'nde ikınci. 5. Atatürk Resim
Yanşmasfndamansivon kazanan sanatçı. 1974-76yıllan
arasında Danimarka'da düzenlenen Inter-7 ve Inter-10
sergilerinekatılarakşerefdiplomasıaldı. Bugüne kadar43
kişisel sergi açan sanatçının. çeşitli özel ve resmi
koleksıyonlarda eserleri bulunuyor. Lütfü ve Ülkü Yahm
Günay "ın "Bir Düşün Ardında" konulu karma resim
seraisi 30 nisana kadar ızlenebılecek.