Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18MART1994CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
CHP'liaday
öldürüldü
• DİYARBAKIR
(Cumhuriyet) - Kayapınar
beldesinin belediye başkan
adaylanndan Muhyettin
Ayata (CHP) ile TEK işçisi
M.KadirKoyuncu,
uğradık ian sılahlı saldın
sonucu öldürüldüler.
Kayapınar beldesinde
CHP'den belediye
başkanlığına aday olan
Muhyettin Ayata (50) önceki
gece 23.00 sulannda seçmen
ziyaretinden dönerken
kimliği belirsiziki kişinin
silahlı saldınsına uğradı.
Ayata olay yerinde can
verirken, Rahime Ayata (38)
ve kayınbiraderi
Abdurrahman Bülbül de
yaralanarak Dicle
Üniversitesi Tıp Fakültesi
hastanesinde tedavi altına
alındılar. Aliemiri
caddesindeki evinden çıkan
Türkiye Elektrik Kurumu
işçisi M. KadirKoyuncu da
dün sabah 08.00'de kimliği
belirlenemeyen iki kişinin
silahlı saldınsında hayaunj
kaybetti. Öteyandan Alipaşa
mahallesinde devriye görevi
yaparken önceki gün şehit
edilen polis memuru Seyit
Karayiğit için dün
Diyarbakır Emniyet
Müdürlüğü'nde bir tören
düzenlendi. Karayiğit'in
cenazesi daha sonra
Gaziantep'in Islahiye ilçesine
gönderildi.
Livaneli'den
Star'a dava
• İSTANBUL (AA) - SHP
İstanbul Büyükşehir
Belediyebi başkan adayı
Zülfü Livaneli, özel bir
televizyon kanalı tarafından
hakkında ortaya atılan
iddialann gerçek dışı
olduğunu belirterek. "Beni
halkın vicdanı savunacak"
dedi. Livaneli, bir süre önce
Kültür Bakanlığı'na çektiği
"Boğaziçi'ne Sığınanlar"
belgeseli ile ilgili iddialar
hakkında da bu şekilde yayın
yapan kuruluşun objektif
olmadığmı söyledi. Livaneli,
konu ile ilgili olarak bugün
(dün) mahkemeye dava
açtığını belirterek, "fstanbul
Belediye Başkanı'nı TV'ler
değil, halk seçecek" dedi.
YüksekAskeri
Şûra toplanıyor
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Yüksek Askeri
Şûra (YAŞ), bugün Tansu
Çiller başkanlığında
olağanüstü toplanacak.
Genelkurmay karargâhında
saat 09.30'da başlayacak
olan toplantıda, iç ve dış
tehdit değerlendirmesinin
yanı sıra, kıyafet
karamamesi ile Türk Silahlı
Kuvvetleri ile ilgili
mevzuattaki düzenlemeler
ele ahnacak. YAŞ üyeleri,
toplantıdan sonra, önce
Arutkabir'i ziyaret ederek
saygı duruşunda
bulunacaklar, YAŞ
toplantısında aynca,
terhisleri durdurulan
askerlere, 'TSK vatani
hizmet belgesi" verilmesi de
kararlaştınlacak.
Hükümetin yılbaşında
uygulamaya koyduğu karar
çerçevesinde, !972/4ve
1973 lcelpdönemleri,231ve
233. dönem kanşık
yedeksubaylar, 232 ve 234.
dönem tabipler ve 234 ve 235.
dönem kısa dönemler, bu
belge ile ödüllendirilecekler.
SHP'li Yılmaz
DYP'lileriuyapdı
• ANKARA - DYP'li baa
milletvekillerinin, koalisyon
hükümetine ve SHP'ye
yöneük eleştirilerine yanıt,
SHPGrup Yönetim Kurulu
üyesi ve Malatya Milletvekili
Mustafa Yılmaz'dan geldi.
Yılmaz, "Böyle gidecekse bu
koalisyonun devamının
anlamı yoktur" dedi.
Yılmaz. SHP'nin
koalisyonun sürmesi için
elinden geleni yaptığını,
ancak DYP'nin partisine
karşı haksız ve yanlış bir tavır
içinde olduğunu söyledi.
Tûrkeş:Siyasi
çözüm olmaz
• ANKARA (AA)-MHP
Genel Başkanı Alparslan
Türkeş, Güneydoğu
Anadolu Bölgesi için siyasi
çözüm önerilerinin kabul
edilemez olduğunu
belirterek, Türkçeden başka
birdildeeğitimi savunmanm
da vatana ihanetle eş
anlamda olduğunu söyledi.
Türkeş, partisinin genel
merkezinde bugün
düzenlediği basın
toplantısında, Türkiye'nin en
önemli meselesinin bölücü
terör olduğunu bildirerek,
son günlerde bazı çevrelerin
bilerek veya bilmeden siyasi
çözüm önerisinde
bulunduklannı hatırlattı.
Karayalçın, öıierininkendilerine ait
olduğunu ilerisürerken, Çillerise
'Biz olmasaydık çikmazdı' diyorKoalisyon,memura
sendikahakkınıpaylaşaımyorTÜREYKÖSE
ŞANLIURFA/ADI-
YAMAN - Kamu çalışan-
lanna sendikal örgütlen-
me olanağı öngören yasa
tasansı, koalisyon ortak-
lan DYP ve SHP arasında paylaşılamı-
yor. Başbakan Tansu Çiller'in "Biz
olmasaydık çıkmazdı" dediği tasarı için.
SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yar-
dımcısı Murat Karayalçın, "Bu başlan-
gıçtan beri SHP'nin projesidir, SHP'nin
girişinüdir" açıklamasını yaptı. Özel bir
uçakla dün Şanlıurfa'ya giden Karayal-
çın, büyük bir konvoy eşliğinde kent
turu attı, Hz. İbrahim Peygamber'in
doğduğu mağarayı ziyaret etti. "Gü-
neş-2" seçim otobüsünün üzerinden
Parti Meclisi (PM) üyesi Fahri Ertik ta-
rafından "Sîzlerin ak oylannızla, inşal-
lah ilk genel seçimde başbakanlığı bir
giizel hanımdan aJıp Murat Karayalçm'a
vereceğiz" diye anons edilen Karayal-
çın, otobüsün üzerinden kendisine ar-
mağan edilen beyaz güvercini uçurdu.
Karayalçın. "Bu gövercin barışı, özgür-
lüğü, birliği simgeüvor" dedi.
'ProjeSHP^niıT
"En büyük SHP başka büyük yok",
"SHP iktidar" sloganlan arasında ko-
nuşan Karayalçın, BakanJar Kurulu'-
nda kabul edilen memur sendikalanna
ilişkin yasa tesansının TBMM'den geç-
mesinden sonra, Türkiye'de pınl pınl ve
yepyeni bir sivil toplum örgütü doğaca-
ğını belirterek, şöyle konuştu: "Işçinin
neyi varsa, memurun da olacak. Biz ay-
rım yapmıyonız. Bizim için çaltşanlar
biiründür. Emek en yüce değerdir. Son
yasa tasarısını kuskusuz hükümet ortağı-
mızla işbirliği yaparak çıkardık. Ama bu,
başlangıctan beri SHP'nin projesi ve
SHP'nin guişimidir." Karayalçın, Tür-
kiye'de bugüne kadar bazı kişi ve çevre-
lerin kendilerini "Barajlar kralı, yollar
kraü" şeklinde nitelendirdiğini kayde-
derek, "Onlar eskidendi. Yol kralı da
biziz, baraj kralı da biziz" diye konuştu.
Türkiye'de son 10 yıl içinde 1100 kilo-
metre otoyol yapıldığını bildiren Kara-
yalçın. 6 yıllık ANAP hükümeti döne-
minde. bu otoyollann ancak 300 kilo-
metreuk bölümünün yapıldığını anlattı.
Karayalçın, Gaziantep-Şanlıurfa kara-
yolunun da kendi hükümetleri döne-
mınde tamamlanacağını söyledi. Şanlı-
urfa'nın sorunlanna da değinen Kara-
yalçın, bu kente 90 trilyon lira tutannda
yatınm yapıldığını. bunun 71 trilyonu-
nun bugüne kadar harcandığını belirte-
rek. bu yıl yapılacak 2 trilyon liralık
yatınm sonucunda da kentteki gelir ve
istihdam düzeyinin artacağını söyledi.
Çimento fabrikaları için söz
Karayalçın, Adıyaman mitinginin ar-
dından gazetecilerin DEP milletvekille-
rinin tutuklanması ile ilgili sorulan üze-
rine. "Bir yorum yapmak istemiyorum.
Yargıja intikal ettikten sonra, kendi sü-
reçleri işlemeye başladı. Biz kendi yoru-
mumuzu işin başında yapmıştık" dedi.
Karayalçın, miüngde yaptığı konuş-
mada da "ANAP hayali ihracatçı, RP
hayaü inşaatçı. Al birini vur ötekine" de-
di. Miting alanındaki yurttaşlann, "Çi-
mento fabrikalarının özellestirilmesini
istetniyoruz" pankartını yükseltmeleri
üzerine de Karayalçın. "İlke olarak,
Doğu'da ve Gtineydoğu'da hiçbir fabrika
özellestirilmevecektir " diye konuştu.
BaşbakanÇiller,Deıııireriulıuttıı
Demirerin memleketi Isparta'da 'baba', Ege'de 'Menderes' adıyla prim yapmaya çahşan
DYP Genel Başkanı Çiller, "Menderes'ten sonra biz geldik. Başkasını aramaym" dedi
ŞEBNEM GÜNGÖR
DENİZLİ/
MANİSA/
AYDIN/MUĞ-
LA -Isparta'da
"Baba'nın kızı"
imajını ön plana çıkaran Baş-
bakan Tansu Çiller, Ege gezi-
sinde DYP'nin geçmişini an-
latırken. Cumhurbaşkanı Sü-
levman Demirel'i unuttu. Çiller,
"Menderes'ten sonra biz geldik.
Artık başkasmı aramaym" dedi.
"Bu ekonomi ya düzelecek, ya
düzelecek"diyen Çiller. Fransız
Dışişleri Bakanı ile görüşmesini
aktanrken. "Hiçkimseyi,içişle-
rimize kanştırmavız" dedi.
Çiller, dün ilk olarak Deniz-
li'de yurttaşlara seslendi. Ko-
nuşmasma, "Adnan Menderes'-
in torunu Manisalılar" diye baş-
layan Çiller, hatasını çabuk far-
ketti ve "Denizlililer" diye ekle-
di. Çiller. "Biz herkes için daha
fazla demokrasi şart diyonız"
dedi. Çiller, 1994'ün Türkiye'de
demokrasi yıb olacağını söyle-
di. Çiller, RP ve ANAP ıl baş-
kanlık binalannın da bulundu-
ğu Delikli Çınar Meydanı'nda
konuştu.
Çiller geç geldi
RP, ANAP ve DYP pankart-
lan miting meydanında ilginç
görüntüler oluşturdu. ANAP-
ın işçiyi. memuru ezdiğini, bir
avuç insanı ise faiz zengini
yaplığını iddia eden Çiller.
"Ben sizin paranızı kimseye ye-
dirmem. Sizi memnun etmek,
benim boynumun borcu. Müca-
deleyi sizin için yapan bu bacını-
za sahip çıkın" dedi. Denizli'ye
yaklaşık 1 saat geç ulaşan Çil-
ler, kalabalığa bu gecikmesinin
nedenini şöyle açıkladı:
"Fransız Dışişleri Bakam'nı
gördüm. Ona, Türki>e'nin de-
mokrasi) e bağlı olduğunu, ama
DEP mfllertekiUerinin PKK ile
isbiriiği içinde olduklarına dair
suçlamaları anlattun. Demokra-
'*l l» *-. H- ^^^ İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ertuğrul Giinay,
y a a n a D l Z UIHU d ü n Bayrarapaşa ve Eyüp ilçelerini dolaşarak vatandaşlarla sohbet
etti. Giinay yanında Hasan Fehmi Güneş, İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen ve Bayrampaşa Belediyesi başkan adau
olduğu haJdc önce Vıldırım Mahallesi'ndeki \ugoslav Göcmenleri Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği ni /i\aret etti.
CHP İstanbul Büyükşehir adayı; dernek başkanı Zahit Gürdal ve Yönetim Kurulu üyeleri ile görüşrü. Ertuğrul Günay
daha sonra girdiği eczanede eczacı Fatma Orak'ın sokaklanna yapılması planlanan benzin istaşvonuna engel olunması is-
teğini 'Bunu yapabilmem için önce seçilmem gerekir' diverek yanıtladı. (Fotoğraf: LJĞUR GÜNYÜZ)
sinin önünü kestikJerini söyle-
dim. Kimseyi içişlerimize karış-
tırmayacağımızı da vurgula-
dım.""
Her evden 2 oy isteyen Baş-
bakan Çiller. "tki oydan sonrası
da görüünüzden koparsa ne ala"
dedi Denızlispor'u I. lıgde gör-
mek istedığini kaydeden Çiller,
"Yardım benden, birinci lige çık-
mak sizden" diye konuştu. Çil-
ler. daha sonra Manisa'ya geç-
ti. Manisa için, "Menderes'i
bağnndan çıkarmış Ege'nin inci-
si" nitelemesini yapan Çiller,
"Demokrat Parti, Adalet Parri-
si, DYP, Menderes'ten sonra
başkasını aramaym. Biz geldik.
Sizin aranızdan çıktık. Artık
başkasmı aramaym" dedi.
Çiller, 8 ay önce göreve geldi-
ğinde "Terör ya bitecek ya bite-
cek" dediğini anımsatarak. bu-
gün aynı mücadeleyi ekonomi
için vereceklerini söyledi. Çiller,
ilk defa Manisa"da söylediğini
vurgulayarak, "Bu ekonomi ya
düzelecek, ya düzelecek. Ben bu
kısır döngüyü kıracağım" dedi.
Manisalılar'dan da seçimlerde
destek isteyen Çiller, Demokrat
Parti'nin kalesi olan Manisa'-
nın bugün DYP'nin kalesi olup
olmadığını sordu. Vatandaşlar-
dan "KaJesiyiz" yanıtını alan
Çiller. "O zaman size borcumuz
var" diyerek Manisa'ya büyük-
şehir vaadinde bulundu.
Denizli ve Manisa mitingin-
de destek pankartlan>la karşı-
lanan Çiller. Aydın'da tekstil iş-
çilerinin sürpriziyle karşılaştı.
Tekstil işçilerinin açtığı "Bizi aç
bıraktınız. tekstili sermayesiz bı-
rakmayın" yazılı pankart, DYP
Genel Başkan Yardımcısı Halit
Dağlfnın uyanlanyla indirildi.
Çiller. Aydın'da. DEP milletve-
killerinin dokunulmazlıklan-
nın kaldınlması konusunda.
ANAP'ı kendilerini yalnız bı-
rakmakla suçladı. DEP millct-
vekillerinın dokunulmazlıklan-
nın kaldınlmasından memnun
olup olmadıklannı soran Çil-
ler'e Aydınlılar. "Kahrolsun
PKK", "Vur vur inlesin, Mesut
Yılmaz dinlesin" sloganlanvla
vanıt verdıler.
POIJTIKA GUNLUGU
HİKMET ÇETtNKAYA
Atatürkçü (Hmak SwA..
T. Haktan AvnJk, Selçuklu (Konya) Koru Lisesi tarih
öğretmeni. Milli Eğitim Müdürü Ömer Kaya 10 Ocak
1994'te öğretmen T. Haktan Avnik'in, 675 sayılı yasanın
130. maddesine göre yedi gün içinde savunmasının tef-
tiş kuruluna gönderilmesini istedi. 410/443 sayılı ve Milli
Eğitim Müdürü ömer Kaya imzalı yazıda aynen şöyle
deniliyordu:
"13.2.1993 günü okulunuzda yapılan 1992-1993 öğre-
tim yılı ikinciyarıyıl öğretmenlerkurulunda Atatürkçülük
ve laiklik ile müdüryardımcılarmın atanması konusunda
laiklik ve Atatürkçülükün arkasına sığınarak tahriklerde
bulunduğunuz, huzursuzluk çıkardığınız, karşılıklı ko-
nuşmalarda (öğretmen Ali Erk ile) kurulun huzurunu
bozduğunuz, kurulun havasını sertleştirdiğiniz..."
Türkçeden nasibini alamamış, doğrusu 'Atatürkçülü-
ğün' olan, ancak 'Atatürkçülükün' yazılı 'savunma is-
temi'ni imzalayan Milli Eğitim Müdürü'ne önce şunu
sormak gerekiyor:
"L&.tliği ve Atatürk'ü savunmak 657 sayılı yasaya ne-
den ters düşüyor?"
Laikliği ve Atatürkçülüğü savunan öğretmen T. Hak-
tan Avnik savunmasını yazılı olarak yaptı ve şöyle dedi:
"13 Şubat 1993 tarihinde Erbil Koru Lisesi'nde öğret-
menler kurulu toplantısında, Atatürkçülük ve laiklik ko-
nusunun birkaç öğretmen tarafından gündeme alınması
teklif edildi ve İeklif oy çokluğuyla kabul edildi. Bu konu-
da bazı öğretmenler okuldaki uygulamalarm laiklik kar-
şıtı olduğunu, din dersi öğretmenlerinin sınıflarda
Atatürk ve inkılaplan aleyhine konuşmalar yaptıklannı
söylediler. Bu vesileyle tartışma başladı."
öğretmen, savunmasının geri kalan bölümünde "Tar-
tışmayı ben başlatmadım"diyor veolayı şöyle anlatıyor:
"En son ben konuştum ve şunları söyledim: Laiklik
medeni dünyaya ait bir kurumdur. Cumhuriyetin temeli-
ni laik düşünce oluşturur. Laiklik olmadığı takdirde, fikir
hürriyetinden, birlik ve beraberlikten söz edilemez. La-
iklik ilkesinin hepimiz tarafından korunması gerekir."
Milli Eğitim Müdürü tarafından "Atatürk'ün kurduğu
laik cumhuriyeti savunduğu" için hakkında soruşturma
açılan ve yazılı savunması istenen T. Haktan Avnik olayı
tüm açıklığıyla kaleme aldı. Uzun olan savunmasının ki-
mi bölümlerini aktarmakla yetiniyoruz:
"Atatürk ilkelerinden bahsetmek kime hakaret anla-
mını taşır, bu ilkeleri kim küfür olarak yorumlar? Bir öğ-
retmenin kurulda bu ilkelerden bahsetmesi nasıl bir tah-
rik aracı olabilir ya da bir duşüncenin arkasına sakla-
narak insanlan nasıl kışkırtabilir? Eğer ben, değil
Atatürk ilke ve inkılaplarından, herhangi bir konuda fikri-
mi izah ederken kimseye hakaret veya küfür etmiyor-
sam, onların manevi değerlerine ve kişilik haklarına
saldırmıyorsam, birtakım çevreler tahrik olacak diye
susmak zorunda mıyım? Bir tarih öğretmeni olarak he-
men her gun derslerimde Atatürk ilkelerini anlatmam
vazifem gereği de bunları kurullarda anlatmam tahrik
unsuru mudur?"
ûğretmen T. Haktan Avnik savunmasını sürdürüyor
"Körpe beyinlerin bağnaz fikirlerle yıkandığı, yılbaşı
münasebetiyle yapılan resimlerin Hıristiyanlığın propa-
gandası olarak kabul edildiği, inkılap tarihi derslerinin
sabote edildiği, Atatürkçü ve laik düşünceli öğretmenle-
rin baskı altında tutulduğunu gazetelerin yazdığı bir
okulda susmalı mıydım?"
Bitmedi, savunması şöyle sürüyor öğretmenin:
"Altı din dersi öğretmeninin bulunduğu okulda dördü-
nün müdur yardımcısı olması mantığa ve ahlaka uygun
mudur? Altı din dersi öğretmeninin tam ücret alması
haksız menfaat temini değil midir? Başka öğretmenler
(edebiyat, coğrafya) fazla oldukları için başka okullarda
görevlendirilirlerken onlar bu külfeiten kurtulmamışlar
mıdır? Bir fizik, bir reşim öğretmeni yöneticilik yapamaz
mı?"
1994 Türkiyesi'nde laik olmak suç. 1994 Türkiyesi'nde
Atatürk'ün devrim ve ilkelerini savunmak suç. 1994 Tür-
kiyesı.'nde devrim tarihi dersi vermek suç.
Konya'da bir öğretmen laikliği, Atatürk devrimini ve il-
kelerini savunduğu için hakkında Milli Eğitim Müdürü
tarafından soruşturma açılıyor. Savunmas/nı okudunuz.
Şeriat özlemcilerinin okullarda ne denli örgütlü olduğu-
nu gördünüz.
Milli Eğitim Bakanı SayınNevzatAyaz'asoruyoruzve
yamıını bekliyoruz:
1
Atatürkçü duşüncenin suç olduğu Milli Eğitimi siz na-
sıl görüyorsunuz?''
Yine Sayın Ayaz'a soruyoruz:
"Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretim Genel Müdürlüğü
tarafından yayımlanan Din Öğretimi Dergisi'nde yer
alan Çanakkale savaşlarıyla ilgili yazıda (yazıyı yazan
Dokuz Eylül Üniversitesi llahiyat Fakültesi Araştırma
Görevlisi Hakkı Yadsıman şu anda Mısır'dadır ve niçin
gittiği ise bilinmemektedir) Atatürk ten hiç söz edilme-
mesini nasıl karşılıyorsunuz?''
Yılmaz: Çillerkırıkplakgibi
Afyon, Uşak, Burdurve Isparta'daki açık hava toplantılannda konuşan ANAPGenel
Başkanı, 'Bakarsınız Başbakan Çiller Roma'yı bile benim yaktığımı söyler' dedi
OSMANAYDOĞAN
POLAT YILMAZ
AFYON/UŞAK/
ISPARTA/BLRDLR-
Başbakan Tansu Çiller'in
giderek ağırlaşan eleştiri-
ler yönelttiği ANAP üderi
Mesut Yılmaz. suçlamalan Çiller'in psi-
kolojik durumuna bağladi. Çiller'in
inandıncılığını yitirdiğini savunan
Yılmaz, Başbakan'ın sürekli >inelediğı
iddialannın geçerli olmadığını belirte-
rek. "Her yerde bozuk plak gibi aynı şeyi
söylüyor. Bakarsınız yarm Roma'yı biîe
benim yaktığımı söyler" dedi. Yılmaz.
Çiller'in devlet olanaklanru "seçim rüş-
veti" gibi dağıtarak seçmen iradesini
saptırmaya çahştığını öne sürdü.
Partisinin Afyon, Uşak, Isparta ve
Burdur'da düzenlediği açıkhava top-
lanülannda konuşan Mesut Yılmaz,
Başbakan Çiller'in suçlamalanna sert
yanıtlarverdi.
Konuşmalannda. yerel seçimin hü-
kümet için bir referandum niteliğinde
olacağını savunan Yılmaz, adaylanna
verilecek oyun Türkiye'nin kurtul-
masını hızlandıracağını iddia etti. Baş-
bakan Çiller'in. seçimi referandum ola-
rak kabul etmemesinin, icraatlanna gü-
venmemesinden kaynaklandığını söyle-
yen Yılmaz, "Ancak son gelişmeier gös-
teriyor ki sövlediklerine kendisi de
inanmıyor" dedi. Çiller'in "siyaset tu-
luatı ve oy avcılığı" yaptığını öne süren
Yılmaz. "Başbakanlık'ı miras aldığı ba-
basını inkar ediyor. Öyle bir Başbakan
ki, 'Ben Özal'ın devamıyım' diyor, sonra
da "Babamın kızıyım' diyor. Böyle bir
Başbakan'a güvenilir mi?" diye konuştu.
Yılmaz, seçim gezisi sırasında gazete-
cilerle yaptığı söyleşide. Başbakan Çil-
ler'in son açıklamalannı değerlendirdi.
Çiller'in >oğun bir seçim çalışması yü-
savunan Yılmaz. "Bunu tamamen
psikoktjik durumuna bağlıyorum" dedi.
Çiller'in. dokunulmazlık görüşmele-
rinde kendisini kaçrnakla suçlamasının
doğru olmadığını ifade eden Yılmaz,
bunun tam tersinin söz konusu olduğu-
nu belirterek Çiller'in görüşmelere 10
dakika katılıp ov kullanmadığını söyle-
di. Yılmaz. "Başbakan'ın olaylan çar-
pıtarak hayali bazı sorunlar yaratması.
A. NAP lideriMesut Yılmaz,
Başbakan Çiller'in kendisine
yönelttiği suçlamalann "ruh haline
bağh olduğunu" ileri sürerek, "Bu
iddialan kınk plak gibi sürekli
tekrarlaması, iddialanna geçerlilik
kazandırmaz" dedi
rüttüğünü. bir yandan da devlet ola-
naklannı "seçim riişveti" gibi dağıtarak
seçmen iradesini saptırmaya çahştığını
ileri süren Yılmaz, bunlarla sonuç ala-
caklannı sanmadığını bildirdi. Çiller'in
ağır bir ekonomik tabloyla karşı karşı-
ya bulunmasına rağmen, kendisine
saldırgan bir söylemle suçlamalar yö-
nelttiğini ve hayali sorunlar yaratüğını
başarısızlığını ve beceriksi/liğini örtmek
içindir. Kırık plak gibi aynı iddialan her
yerde tekrarlaması, bu iddialara geçerli-
lik kazandırmaz. Olsa olsa
inandıncılığını hepten ortadan kaldırır.
Her yerde bozuk plak gibi aynı şeyleri
söylüyor. Bakarsınız, yarın Roma'yı bile
benim yaktığımı söyler. Millet seçimi re-
feranduma çevirince seçim ateşi başma
vurdu"diye konuştu. Yılmaz, partisinin
özclleştirmeyi cngcllcdiği vc dövız dar-
boğazı yarattığı yönündeki suçlamalan
"vahim" olarak nitelerken Çiller'in özel-
leştirmeyi "bir mirasyedi" gibi kullan-
masına seyirci kalamayacaklannı söyle-
di.
Yılmaz. Başbakan'ın "Seeimden son-
ra Yılmaz'm u'deriigi tartışılacak" biçi-
mindeki değerlendirmelerini yanıtlar-
kende şöyle dedi:
"Tabii. ama bazı faktörleri de gözden
kaçırmamak gerekir. Türkiye'de hiçbir
dönemde görülmediği kadar sonımsuz
bir seçim ekonomisi uygulanmaktadır.
DevlerJn tüm imkanları ve kadroları seçi-
me sokulmuş. krediler vaat edilmekte.
kamu kuruluşları kadro riişveti dağı-
tmaktadır. Sayın Başbakan da seçmeni
yanıltmak için fonlardan akıtnğı para-
larla özel TV'leri ve basını kullanmak-
tadır. Bu bakımdan bu seçim sürecine
tam olarak bizim istediğimiz gibi veya
seçmenin iradesini yansıtacak şekilde
girmesini beklemiyorum. tktidarın im-
kanlarmın bu kadar sorumsuzca kul-
lanıldığı ortamda. amacımız birinci parti
olarak çıkmaktır. Bu hedefgerçekleşirse
ne Çiller'i ne de DYP'yi avakta tutmak
mümkiin olmayacaktır."
Yılmaz, seçimden hemen önce günde-
me getirilmesi nedeniyle Nevruz'un res-
mı bayram \apılması ve mcmur sendi-
kalanna ilişkin yasaldüzenleme girişim-
lerini iyi niyetli bulmadığını vurguladı.
DSP lldeH Eccvft Adıyamanda:
Refah Partisi,Allah'la kul
arasına ginneye çalışıyor
İBRAHİM KÜÇÜK
ADIYAMAN
Demokratik
Sol Parti Genel
Başkanı Büient
Ecevit, Refah
Partisi'nin İslam anlayışını sert
bir dille eleştirerek. "İslam'da
Aflah ile insan arasına kimse gi-
remez. Oysa ki Refah girmeye
çalışıyor. Çekil aradan Refah,
çekil!" diye seslendi.
DSP lideri Büient Ecevit,
RP'ye yönelik eleştirilerini
Adıyaman'da düzenlenen mi-
tingde de sürdürdü.
Hoşgörii ve banş
Ecevit, SHP'nin solculuk
anlayışını da eleştirdiği konuş-
ması sırasında kendisini dinle-
yen coşkulu kalabalığa şunlan
söyledi:
"Suudi Arabistan gibi, İran
gibi kendi halkını ezen. baskı al-
tında tutan ülkelerdcn olmaya
ihtiyacımız yok. Onların İslam
anlayışında din duygusu Allah
korkusuna dayarur. ancak biz-
de Allah korkusuna değil Allah
sevgisine dayanır. Korkuya da-
yanan din baskı getirir. Sevgiye
dayanan din hoşgörü \aratır;
demokrasi, barış getirir. Bizim
Refah Partisi gibi aracılara ih-
tiyacımız yok!"
12 Eylül 1980'den hemen
sonra Kürtçe kelimesinin ağıza
alınamadiğı bir dönem yaşa-
rurken kendisinin yasaklı oldu-
ğu halde, bir milletin bazı fert-
lerine kendi anadillerinde ko-
nuşma yasağı getirmenin in-
sanhk dışı olduğunu söylediği-
ni ammsatan Ecevit, kendisini
"Kürt düşmanı" olarak tanı-
tanlar bulunduğunu söyledi.
Ecevit, şöyle devam etti:
"tnsan aynlmak istemediği
kimseye düşman olur mu? Ben
siyasal yasamım boyunca Gü-
neydoğu halkının ezihnekten ve
yoksullaşmaktan kurtulması
için çırpmdım. Son 10 yıldaki
hükümetlerin ekonomik politi-
kası böige halkına bir şey ver-
medi. Bu bölge için verilen teş-
viklerle ağalara hayali fabrika-
lar kurdurdular. Tes>ik alanlar,
yatınmı Güneydoğu'ya yapma-
yıp büyük kentlerde fabrikalar
kurdular. Birçoğu da devletten
vurgun vurarak aslan payını al-
dı."
Devletin son yıllarda köy ve
mezralardaki yurttaşın güven-
liğini koruculara bıraktığını
vurgulayan Ecevit, "Hangi ko-
ruculara? Toprak ağası büyük
aşiret reislerinin adamlarına bı-
raktı. Böylece yüzyıllar boyu
yoksul haİkı ezen ağalar bu ve-
sileyle bir kat daha güçlendi"
diye konuştu.