Katalog

SAYFA CUMHURİYET 18MART1994CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER Faşizm her an ortaya çıkabilir MELİH CEVDET ANDAY G eçenlerde kıtaplığım- da. o gune değın oku- mamış olduğum (nasıl da gozumden kaçmış) guzel bır kıtap bul- dum \e okamaya baş- layıp bır solukta bıtırdım Işte. e\ kı- taplığının hoş yanlanndan bındır bu. zaman zaman bızı şaşırtır sevındınr Onun ıçın, denm kı. kıtaplannızı ara- da bır gozden geçınn Ben bunu, yenı evımıze taşındığım sırada. zorunlu olarak yaptım Sozunu ettığım kıtap. "Lorca'nın öldürûlıişü" adını taşıyor Yazan Ian Gibson, Murat Belge dılımıze çev ırmış. Cem Yayınlan'nda 1976 yılında basıl- mış Yazar. Önsoz'de şovle dıvor "1965 yazında. bir yıl geçirmek uze- re, karunİa birlikte Granada'ya yerleş- tik. \iyetim, universitede öğrenciyken eserleriyle benî derinden etkileyen bu- yük Granada'Iı şair Federico Garcia Lorca hakkında bir doktora tezi hazır- lamaktı." Ama adamcağız kımınle Lorca uze- nne konuşmağa kalksa hep o ozdeş yanıtla karşılaşıvor "Siz yabancılar hepiniz birsiniz! He- piniz btıraya Fedenco'nun olumunun içvüzünü araştırmaya gelivorsunuz. ama 1936 yılında Granada'da geçen olayların içyuzu hakkında bir şey bildi- ğiniz yok. Orneğin savaş başlamadan önce şehirdeki faşistlerin sayısının elüyi bile bulmadığının farkında değilsiniz." Ian Gibson da bunun uzenne, tezını bır yana bırakıp, Lorca'nın ölümıi ola- \ıru ele almaya karar venyor ve elbet- te, İspanya ıçsavaşının nedenlennı ıncelemeğe başlıyor, Lorca'nın oldu- rulme nedenlennı de ıçeren bır araştır- madır Ispanya'yı ıçsavaşa goturen sıyasal koşullar neydı 9 Bu konuda elımdekı kıtaptan yapa- cağım bır ahntı. sanıyorum kı. duşun- durucu bır gorunum koyacak ortaya Şoy le dıyor Ian Gibson "İspanyol gelenekçileri İspanva'vı Katolik kilisesi ile özdeş sayarlar. İs- panya, Tanrı tarafından, diışman bir dunyada dinin meşalecisi ve Hıristiyan oğretilennın bekçisi olarak seçilmiştir ve erdemlı olmak, Kastil'le \ragon'u birleştiren, Granada'da Magribıleri ye- nen. N ahudileri kovan. V eni Dunva'nın keşfedılmesını, somurgeleştırilmesini ve Hıristıyanlaştırılmasmı destekleyen, Katoliklıği devlet ditıi olarak zorlayan Ferdinand ve İsabella'ya sadık kalmak demekrir. Koyu milliyetçi gelenekçüer demokratik yontemlerden hoşlanma- dıklarını hiçbir zaman gizlememişler. her zaman otoriter yönetimi tutmuşlar- dır." "Bu dar gelenekçilik. otokratik bir sistemi surduren egemen. varlıklı sınıfın saklı hakkıdır. Elbette çoğunluğu oku- mamış koyluler ve emekçiler olan İs- panyol Katoliklerinin on dokuzuncu yıizyıldaki gomşu bu değildi. Gerçek- ten, kilisenin sosyal sorunlar uzerine eğilmemesi vesiyasai katılığı yuzunden. yüzyılın iklnci yarısında kiliseye devam gozİe gorulur şekilde azalmıştı. "Boylece, ülke servetinin çoğunu de- netim altında tutan kilise ile varlıklı azınlık, say ıca nispeten küçük bir gnıp teşkil ediyordu. "On dokuzuncu yüzyıl boyunca bu iki parti arasındaki çatışma eğitim uze- rine sürdürulmüştu; liberaller okulların, ünhersitelerin kilise etkisinden kurta- nlmasını istiyor, gelenekçiler ise eğiti- min din adamları denetiminde kalması için ısrar ediyorlardı. "Cumhuriyet 1931'de yalnız yüzyıl- lardır ispanyol hayatını altüst eden problemlerle değil, ama hemen çozüm- lenmesi gereken guçluklerle karşılaştı. İ Ikenin iktisadi hay atı General Primo de Rivera'nın yedi yıllık yonetiminden sonra altust olmuş. dunyadaki bunalı- mın etkisi de şiddetini arttırmıştı; sü- rekli işsizlik vardı. daha adil bir toprak dağıtımı yapacağına soz veren yeni hu- kümerin hemen el koyması gereken ta- run meselesi vardı; ordu ve butun sağ kumluşiarın karşı koyması v ardı; çeşitli solcu partiler arasında şiddetli cekişme- ler vardı; hem aşırı sol, hem aşırı sağın yarattığı guçlukler içinde ülkeye de- mokratik yolu gosterecek liberal cum- hurivetçilerin tecrubesızhkleri vardı. "ispanyol politikasının taşlaşmış ka- lıbını kırıp çıkamay an Azana hükiime- ti. geniş kapsamlı reformlar yapmak hevesiyle sağın gereğinden fazla düş- manlığını kazandı. Ama hıikumetin dıişmesini hızlandıran etkenler içinde sağın duşmanlığından çok sol partilerin ozel politikalarından taviz vermemekte ve seçim birlıği kurmamakta inatla di- renmeleri etkili oldu. Sağı zafere ulaştı- ran 1933seçimleri, Vzana hükumetinin gerirdiği bu yasa ile yurütulduğune go- re, buna da kısaca bir göz atmak y ararlı olur. "Seçim yasası koalisyonların kurul- masını teşvik ediyordu; maksat her ce- şit politik aşırıcıların parlamentoda yaşayabihnek için daha ılımlılarla an- lasmasını sağlamaktı. \ eni yasay la hiç- bir kiiçuk parti tek başına bir seçim kazanamay acaktı. "Sağın 1933 seçimlerindeki ustün ba- şarısı. Vzana hükumetinin gerirdiği se- çim yasasmın avantajlarından yarar- lanmada kesin kararlı olmasL, solun ise bunu becerememesi şonucudur. Sağ, halk karşısına, bütün İspanya'daki tu- tucu partilerin koalisyonu ile çıktı. Sol ise, kendi içindeki anlaşmazlıklar yu- zunden. birleşik bir cephe kuramadı. Bu nedenle seçim sonucunda sağ, parla- mentoda büyuk bir çoğunluk kazandı, yasanın bir koşuluna gore kazanan ta- rafa otomatik bir şekilde belli sayıda sandaly e verilmesiyle bu çoğunluğu art- tırdı. Buna karşın, solun aldığı oylaruı toplamı sağ koalisyonun aldığı oyların toplamından daha yüksekri. Sol partile- rin omuz omuza vermemeleri seçimi kay betmelerine neden oldu." Işte Ispanya'da faşızmın ortaya çık- masının. seçim yasası ve sol partılenn dar goruşlu olmalan açısından kısa oykusu budur Sonra kasaplar ortaya çıktı, cumhu- nyetçıdır. demokrattır, solcudur dıye- rek. beğenmedıklen, sevmedıklen ınsanlan kurşundan geçırdıler Bu arada Garcia Lorca da kurşuna dızıl- dı Kılıse-asker ışbırlığı. bu kıyımı yıl- larca surdurdu Yukardakı bılgılenn ışığında. bız, o zaman İspanya'nın faşızme yatkın ol- duğunu soyleyebılırmıyız 9 Hayır. soyleyemeyız faşizm. tek tek bıreylenn savsaması ve etkın olması gereken sıyasal kurumlann bılınçsızlı- ğı yuzunden. her zaman her yerde or- taya çıkabilir ARADA BIR ÖZTAŞ AYHAN ODTU Istatıstık Bolıonu Öğretım L'\esı Kamuoyu Araştırmaları ve Tahminler Dunyada sosyal ıçerıklı bılgı toplamanın geçmışı çok eskı yıllara kadar uzanmaktadır Kamuoyunun herhangı bır konuda nabzmı yoklamak amacı ile temsılı bır ornek- Iemeye dayanarak yapılan araştırmalara kamuoyu araştırmaları denır Kamuoyu ile ılgılı her turlu bılgı ge- nel olarak sosyal araştırmalardan sıyasal araştırmalar- dan, pazar araştırmalarından, ızleyıcı araştırmaların- dan ve daha bırçok arastırmadan elde edılebılmektedır Bu konuda bırıkımlerı olan unıversıtelerın, kamu ve ozel kuruluşlarm yaptığı ve sunduğu çalışmalar ile son yıllarda yurdumuzda kamuoyu araştırması yapmaya başlamış olan obur bazı kuruluşlarm çalışmaları arasın- da onemlı ve cıddı yaklaşım farklılıkları gozlenmektedır Bu bağlamda araştırma sonuçlarının elde edılmesı su- numu ve sonuçlarıyla ılgılı bazı endışelerımı sızlerle paylaşmak ıstıyorum Ulkemızde yapılan araştırmaların buyuk bır çoğunlu- ğunda, çeşıtlı nedenlerle araştırmanm bazı onemlı ozel- lıklerıyle ılgılı herhangı bır açıklamaya rastlanmamakta- dır Kanımca bu buyuk bır eksıklık olarak ortaya çıkmak- tadır Bu eksıklıkle ılgılı bazı araştırıcılar tarafından çok çeşıtlı gerekçeler (zaman ve sayfa kısıtı, vb ) de one su- rulmektedır Kamuoyu araştırmasında onculuk yapan ulkelerdekı kuruluşlarçalışmalarının verıkalıtesı ile kendılerıne ka- muoyu onunde saygın bır yer edınmışlerdır Verı kalı- tes/'nın yuksek olabılmesı ıçın hedef kıtle, araştırma planı, ornekleme planı ve alan uygulamasının, aşağıda ozet olarak sunmaya çalışacağm bazı teknık ozellıklerı taşıması gerekır Araştırmada bılgı toplamak ıçın gıdılecek yerler ve konuşulacak kışılerırı temsılı olarak seçılebılmesı ıçın gereklı olan lıstelerın (ya da harıtaların) eksıksız olması gerekır Kıtleyı temsıl edecek olan orneklemın ra&tgele olarak seçılmış olması ve en az (mınımum) ornek bu- yukluğunun araştırmanm temsıl gucu açısından yeterlı olması gerekır Orneklem seçımınde, farklı seçim oran- ları kullanılması durumunda ise kullanılacak ağırlıklan- dırma yontemının ayrıntılı bır bıçımde belırtılmesı gere- kır Araştırmada bazı hanelerde ya da kışılerde çeşıtlı ne- denlerle cevaplanmama durumu var ise bunun oranla- rının sunulması ve buna gore tahmınlenn temsıl gucu- nun duzeltılmesı amacı ile ağırlıklandırılması gerekır Alan uygulamasında anketlerıncevaplanmaması duru- munda ıkame (yedek) kullanma yontemının tek seçenek çozum olduğu da sanılmamalıdır Araştırma sonuçlarının sadece frekans ya da nokta tah- mını (yuzde, oran ve olçek ortalaması) olarak verılmesı ıstatıstıksel açıdan yeterlı değıldır Araştırma tahmınle- rının yanılma duzeyı hosgoru duzeyı ve guven aralıkla- rının (orneğin P = O25yerıneO23 < P < 0 27şeklınde) araştırma raporunda belırtılmesı beklenır Araştırma sonuçlarının analızlerının çeşıtlı seçenek ıstatıstıksel testlerle de desteklenmesı ve yorumlanması zorunlu ol- maktadır Yukarıda ozet olarak belırtılen tum bu bılgıle- nn araştırma raporunda da sunulması yerınde olacaktır kanısındayım Yukarıda belırtılen ıdeal bır araştırmanm bazı ozellık- lerı ile ılgılı onerılerım kışısel olmayıp bu alanda cıddı çalışma yapan kuruluslarca artık bır standart olarak ka- bul edılen ve uygulanan bır durumdur Eğer bır araştırma raporu yukarıda ozetolarak belırtı- len konularla ılgılı bılgı ıcermıyor ise bu araştırmanm sonuçları bılım dunyasında çeşıtlı nedenlerle kuşku ile karşılanmaktadır Araştırma raporunda ıstenen teknık bılgılenn yer alması ise bu araştırmayı yapan kurumun bılımsellığının bır gostergesı olarak kabul edılmektedır Yontembılımsel (metodolojık) olarak yapılması gere- kenler, araştırmanm her aşamasında ıdeal duzeyde gerçekleştırılmedığı takdırde ise tahmınlenn yanlı olma olasılığı yuksektır Yanlı tahminler ise araştırma sonu- cunda elde edılen değerın, kıtledekı karşılığı olan değer- den başka bır değerı temsıl edeceğı anlamım taşır kı bu da araştırma sonuçlarının doğruluğunu etkıleyecek ve kullanıcıyı yanıltacaktır Burada kamuoyu arastırmalarında orneklem seçımı, uygulaması vetahmınle ılgılı ozet olarak sunmaya çalış- tığım bazı onemlı ozellıklerın herbırmın dayandığı ku- ramsal temellerı vardır Kamuoyu araştırmalarınm her aşamasında pratık ya da ekonomık olmak gıbı gerekçe- ler ile kuramdan odun verılerek araştırma tahmınlerının yanlıhğını arttırıcı ve guvenılırlığını azaltıcı uygulama- lardan kaçınılması onerılmektedır ÇAĞ ATLATMA SERÜVENİ İktısatçı Doç Dr Turkel Mınıbaş ın bu ozgun araştırması, Bağlam Yayınlan'ndaçîktı (0212) 513 59 68 Periyodik uyanışyeterli Bu aşamada > urtseverlere, demokratlara, Atatürkçulere. sendıkalara, demokratik kurum ve kuruluşlara duşen gorev, Ataturk'u \ e Ataturkçü düşunceyı her yerde haykırmak, onu ve duşuncelerını zihınlerimızde ve kalplerımızde >aşatmak. gerçekçı. bılınçlı. guçlü bıçımde gençlenmıze. çocuklanmıza ve gelecek kuşaklara aktarmaktır. YILMAZ AKÇAY Emeklı matematik öğretmenı B ugunu hazırlayan dundu. du- getınn: ' denıldı İlk olarak çağdaş eğıüm nu ise daha oncekı gun Bu kurumlan olan Koy Enstıtulen kapatıldı gunlerdekı sorumsuzluklar go- Yerlenne ımam hatıp okullan. yuksek ıs- rulup gormemezlıkten. duyu- lam enstıtulen kuruldu Ortamı rahat bu- lup duymamazlıktan gelındı Ian Osmanlı artıklan. halkın bılınçsızlığın" Çember sakallı. kara cuppelı. den yararlanarak. tekkevetankatlanyenı- orumcek kafalı bu ınsanlar duşunurlen, den hortlattılar Çırkınpolıtıkacılaroy ala- aydınlan.demokratlanoldurduler Onlara bılmek ıçın çoğu kez. bu cumhunyet ve saldınlar duzenledıler "Kubılay Olayf- Ataturk duşmanı. şenat ozlemcısı ınsanla- ndan bugune kadar. sureklı. ulusu veulke- nn ellennı optuler Onlarasosvalveekono- yı karanlık sona goturmeyı. şenat duzenını mık olanaklar sağladılar Imam hatıp getırmeyıamaçedındıler Bu vobaz dınıs- okullannda aydın dın adamı vetıştıreceğız tısmarcılan Sıvas'ta Çorum'da K Ma- ıddıalanyla devlet olanaklannı kullanıp. raş"ta olduğu gıbı. Muslumanlann kutsal saf Anadolu çocuklannı toplayarak beyın ıbadet yerlen olan camılen evlem hazırla- yıkadılar Koylere ve kentlere bırer şenat mak. yazan. du^unuru sanatçıyı. demok- temsılciMgonderdıler Ülkeyı AlevıveSun- ratlan yakmak katletmek uzere toplantı merkezlcn olarak kullandılar Gorultfyor kı bu olaylar zıncınnın asıl sal partılen susturdu Bu gencı ve bağnaz- nı dıve kamplara avırmavı yeğledıler Bu- tun bu olaylar karşısında, o> kaygısı sıya- amacı. ulu onder \tatürk'un kurduğu cumhunyetı ve onun kurumlannı yok ede- rek venne şerıat duzenını getırmek bunun ıçın de once duşun adamlannı sındırmek sonra da Ataturk'e \e Ataturkçuluğe vıl- dırmak Pekı bu canıler. bu yobazlar nasıl turedıler 9 Bu guce nasıl enştıler 0 1950"de DP ıktıdara gelmek ıçın ezanın Arapça okunacağını. soylev meydanlanna taşıdı lann karşısında olan duşunurler ise faılı meçhul cınayetlere kurban edıldıler Bu cı>uı\etlerı a\dınlatutağız dıye namus so- zu veren devlet adamlan da verdıklen soz- len unuttular Konya mıtıngını 12 Eylul askerı yonetı- mının gelışıne gerekçe gosterenler. 1982 ^nayasası ile okullarda dın derslennı zo- runlu hale getırdıler ^taturkçuluk adına. Arkasindan Sız ıstersemz şerıatı da şerı Ataturkçuluğu katletmeye çahştılar Ata- turk'un kurduğu Turk Dıl Kurumu, Hal- kevlen gıbı kurumlan kapattılar Asken yonetımın lıden Ataturk'un duşunse! ve yönetımcı yonlennj değıl. fizıksel gorunu- munu taklıt etmeye cahştı Ataturk Turkıyesı'nde Turk-lslam sen- tezı gundeme getınldı Bu değjşım çızgısı ANAP ıktıdannın Özal'ıyla doruğa enştı Ataturkçuluğun ve laıkhğın sımgesı olan çağdaş eğıtım kurumlan bılgısız. yetkısız, yeteneksız. gen. ılkel dın okuîlan, basında ve medyada ızlendığı gıbı. tankat yuvalan- na donuşturuldu Yatılı okullarda oruç. zorunlu hale getınldı Oruç tutmayanlar olduruldu Mıllı Eğıtım Bakanlığı'nın çe- şıtlı kademelennde Nurculuk yapan. tan- kat uyesı olan ve hâlâ gorevlennı surduren ınsanlar ne acıdır kı, gorev aldı Çağdaş Turk kadınını sımgeleyen Sayın Başbakanımız. bu olanlan gormedığı gıbı her konuşmasında ezan sesmden soz et- mekte. ulkede ezan sesıne karşı guçler ol- duğu ızlenımını v ermektevezıhınlenkanş- tırmaktadır Turkıye'deçoğulcu demokra- sıye geçışten bugune değın sıstemü bır bı- çımde hortlayan gencılık (ırtıca) ve şenat. son kınını. Âtaturk'un kurduğu cumhu- nyetuı temel oğesı olan Buyuk Mıllet Mec- lısı'nde. hem de kendı uyelen tarafından. kustu Bu aşamada yurtseverlere, demok- ratlara, Ataturkçulere. sendıkalara. de- mokratik kurum ve kuruluşlara duşen go- rev Ataturk'u ve Ataturkçü düşunceyı her yerde haykırmak. onu ve duşunoelennı zı- hınlenmızde ve kalplenmızde yaşatmak, gerçekçı. bılınçlı. guçlu bıçımde gençlenmı- ze, çocuklanmıza ve gelecek kuşaklara ak- tarmaktır Şenat ve gerecılığın koklennı. topluma zarar vermeden kurutmanın volu budur TARTIŞMA Yerel seçimler ve adaylar 2 7Martyerel seçımlennde halk. beşyıl ıçın "verel yoneticileri"nı belırleyecek. beş yıl ıçın onlara kendılennı yonetmelen ıçın "yetki" verecek Yaklaşanyerel seçımlerde beledıyebaşkanlan \e Beledıye MecliM uyelen ile birlikte ılgenelmeclısıuyelen ve muhtarlıklann da seçımı yapılacak Verel seçimler ıçın ıstatıstıkı bır tablo ortaya koyarsak. 27 Mart yerel seçımlennde. 2710 yerleşım bınmınde beledıye başkanı vebeledıvemechsı uyelen ıçın seçim yapılacak Bunlann 15'ıbuyukşehır, 61"ı merkez ılçe, 842'SJ ılçe ve 1792'sıbeldebeledıyesı Muhtarlık ıçın seçim yapılacak koy ve mahalle say ı sı ise47685 Tum beledıyelerde beledıye meclısı uv elennın say ısı 27500 v e seçımı y apılacak ıl genel meclısı uyelennın say ısı da toplam ^000 İçışlen Bakanlığı'nın venlenne gore ulke çapında 15 sıy ası partının katılacağı yerel seçımlerde, toplam bırmılyon aday y anşacak ve bunlardan sadece 80000 dolay ında aday seçim kazanabılecek Oncelıkle burada bır noktayı saptamaktavararvar Yerel seçımlerde y anşacak tum aday lar, bırbırlennın kışılık haklanna saygı gostermelı. seçim kampanyasını karşılıklı suçlama v e çamur atmalarla çırkınleştırmemelıdırler Seçim çalışmalan ve propaganda kampanyalan "seviyeü" ve "medeni" bır şekilde yapılmalıdır V erel seçımlerde. beledıye seçımlennınayn bıryen vardır Beledıyeler. hıçbır zaman bır "rant pay laşımı" v e "çıkar sağlama" yen olarak gorulmemelıdır Beledıyeler her zaman ıçın halka hızmet veren \e hızmet ureten kuruluşlar olarak değerlendınlmelıdır Beledıye başkan aday Ian seçim çalışmalannı. somut v aatlere dayandırmalı. halka "y apılabilirlik" durumu olan projelervaatedılmelıdır Halk, boş v aatlerle kandınlmamalıdır Beledıyelenn başına "düriist ve temiz yönetimi" gerçekle^tırecek kışı ve kadrolargetınlmelıdır Yerel seçımlerde kentıvebeldeyıen ıyı y onetecek. beledıy e hızmetlennı en ıyı şekilde yenne getırebılecek, beledıye olanaklannı hıç kımseye "peşkeş" çekmeyecek. bu oİanakîan sonuna kadar halkın yaranna kullanacak adaylar ışbaşına getınlmehdır Yerel seçımlerde, "yerel demokrasi"yı gerçekleştırecek. beledıye çalışmalannda en genış halk katıhmını sağlayacak. beledıye ve sıvıl toplum orgutlen ile dayanışmayı sağlay abılecek. "niteükli" aday lann seçim kazanmasında ulke ve toplum Son pişmanlık para etmez! Y erel seçımlenn yaklaşmasııle yapılan kamuoyu tahmınlennde gorulen RP'nın oy potansıy elının yukselışı, basın \e yayın organlannın aklını oy le bır başına getırdı kı. RP'nın foyalannı çorap sokuğu gıbı bır bır ortaya dokmeye ve seçmenı uyarmaya başladılar Oysa bunu çoktan yapması, başını gommuş olduğu kumdan çıkarması. tehlıkeyı enıne boyuna ırdelemesı ve mesela "adil düzen" dıy e tutturmuş olan RP'nın başındakı kışının en azından "Gümıiş Motor" fıy askosunu deşmesı v e RP ıklıdar olursa denedıklen sıstemlerle beledıyelenn veTurkıye'nın başına ne buyuk belalar açacaklannı kamu dıkkatıne getırmesı, kamuyu bılınçlendırmesı gerekırdı Basın yayın organlannın bugunku gay retı. tutunacak dal bulamamış olan sallantıdakı oylan RP'den uzaklaştıracak v e belkı de yerel seçımlenn sonucunuetkıleyecektır Bu sonucun oluşması halınde basın yayın organlan tekrar odevını yaptığına ınanarak rehav ete gırecek v e esas tehlıkenın ustune gıtmeyecektır Esasveen buyuk tehlıke kendını çoktan gostermıştır, gıttıkçebuyumektedırve onlenemez ise 10-15 yıl ıçensınde Turkıye şenat batağına çıkmamacasına batmış olacaktır Bu tehlıkeyı tum kadrosu ile Cumhunyet gazetesı ve obur gazetelerde de ıkı elın on parmağını geçmeyecek sayıda koşe y azarlan y ıllar boyu belırtmışvebelırtmektedır Bu tehlıke İmam Hatıp okullanna tanınmış haklardır Tek eğıtım (tevhıdı tednsat) sıstemı tahnp edılerek İmam Hatıp okullanna normal eğıtım haklannın venlmesının semeresını şenatçı kesım almaya başlamıştır Bu okullardan mezun olup unıversıtelen bıtırenlervalı, kaymakam.hâkım sava. Mılı Eğıtım mufettışı. okul muduru. unıversıteprofesoru. dekan, rektorvb olmay a başlamış. burokrasıdekı kntık noktalara yerleşerek ıcraatlanyla kendılenne yapılan yatınmlann bedelını efendılenne odemeye başlamışlardır RP'nın bır genel seçımde hukume» kuracak çoğunluğu almasa bıle yeten sayıda mılletvekılmı TBMM'ye sokması halınde, obur partılerde çoreklenmış olan ve TBMM kursusunde namus ve şereflen uzenne ettıklen yemınlen futursuzca ayaklar ıçın sayısız yararlar v ardır Beledıyelen yonetecekler. beledıyelenn kışılerveya gruplar ıçın değıl. "halk için" var olduğunu hıçbır zaman gozden uzak tutmamalıdırlar Yerel seçimler ve mılletvekıllığı genel seçımlen. demokrasının bırgereğıdır Bınndekentlen yonetecekler. dığennde ise ulkeyı yoneteceklerseçılır Her ıkı seçımde, gorevının cıddıhğıneınanmış, sorumJuluk anlayışına sahıp, ınsan haklanna saygılı, ulke ve toplum çıkarlann: on planda tutan, parti çıkarlanndan once temsıl ettığı halkın çıkarlannı gözeten adaylann seçılmesı ulkemız "demokrasisinin" gelışıp-guçlenmes.ne ve kurumsallaşmasına onemlı katkılar sağlay acaktır Dıleğımız. 27 Mart yerel seçımlennden "halk"ın ve "demokrasimiz"ın kazançh çıkmasıdır Dr. Melih Aslangiray altına alan şenat taraftarlannın derhal parti değıştırerek y a da destek vererek RP'yı ıktıdara getıreceğı kesındır Gorunen koy kılavuz ıstemez Lstduzey burokraük mevkılen zaten ellenne geçırmış olan boy le bır hukumetın Turkıyemızı şenat duzenıne geçımıesı an meselesi olacaktır Bugunun DYP ve ANAP parti başkanlan bu buyuk tehlıkeyı gormezhkten gelerek hala partılenndekı şenatçılan okşayarak sıyasal yaşanülannı surdureceklennı zannetmektedırler, buyuk bır gaflet ıçındedırler Sıyasal hırslan yuzunden ulkeyı ıttıklen tehlıkenın farkında değıldırler Uyansınlar Son pişmanlık para etmez Cahit Murathanoğlu Y.Mühendıs, Ataturkçü Duşünce Derneğı Üyesı PENCERE Dünyayı ve Kendini Bilmek... Kremlın'deorakçekıçlıbayrağınkızıllığı sarayın.altın rengı kubbelerıne yansırken gun gormuş geçırmış bu- yuklerımız uyarırlardı "Sız komunızmm bayrağına bakmayın Çarlık ruhu- dur Moskova 'yı yonlendıren Sovyetler Bırlığı dağılınca Rusya, kısa bır sure dunya sahnesınden sılınır gıbı oldu, Korfez Savaşı nda gıkı çık- madı Orta Asya da sıpere yattı ama, çok geçmeden Kafkasya'da dışlerını gosterdı, Yugoslavya ıç savaşına ağırlığını koydu, Ortodoksluğunu vurguladı Goz açıp kapayıncaya kadar geçen bır surede Mos- kova'nın bıtı kanlanmıştı Öylesıne kı bugun eskı Yugoslavya da Amerıka ile Rusya sankı karşı karşıyadır Ihtıyar Avrupa nın elı aya- ğı tutmuyor, VVashıngton gırışıme geçmek gereğını du- yuyor, Hırvatlarla Boşnaklan Sırplara karşı toparlamak ıçın gereklı anlaşmanın ımzası bugun Beyaz Saray'da atılacak Torene Turkıye de çağrılı • Bızımkı gıbı gururla aşağılık duygusu arasına salın- cak kurup kolan vuran bır topluma bu gıbı çağrılar nane şekerı gıbı gelır, ıçımız bır hoş olur Kendımızı buyumserız 'PaxRomana'ya bağlı bır ulkenın kralı, Sezar'm sara- yına çağrıldığında nasıl şışınırdı'? Bızımkılerın de aynı duyguyla cığerlerını doldurmalarına şaşılmaz" Medya- nın renklı balonlarına uflenen hava gazıyla mutlu olma- ya razıyız Çoktan berı sırtımızın sıvazlanmasına hasret kalmış- tık Korfez Savaşı nda özal ı ıstedığı gıbı kullanan ABD Cumhurbaşkanı Bush ışını bıtırınce dostluğu bır yana koymuş evının kapısını kapatmıştı, Ortadoğu da ne ga- nımet masasına oturabılmıştık, ne de umduğumuzu bul- muştuk Kafkasya dan Orta Asya'ya doğru açılırken, Rusya yolumuzu kesmıştı, ama bu ış VVashıngton'u pek ırgalamamıştı Boşnaklar ıçın çırpınıyorduk, sesımıze kulakasanolmuyor, Amerıka yerındenkıpırdamıyordu Eskı Yugoslavya da Amerıka ile Rusya rekabetı başla- yınca ışın rengı değıştı VVashıngton Turkıye'yı elının altında gormek ıstıyor, çunku bu ış gelecekte kızışacak, ınşallah Boşnaklara yarayacak şeyhın kerametını kendınden menkul say- mayalım, uluslararası ılışkılerın mantığı duygusuz ve çıkarsaldır • Istanbul Boğazı ndakı tanker kazası Montro Sozleş- mesı nı gundeme getırdı 1936 da Ankara, Ingıltere, Fransa, Rusya Japonya, Romanya Yunanıstan'ı vb toplayarak Lozan Konfe- ransı'nda eksık kalan 'Boğazlar rejımı'n\ yenıden du- zenlemıştı Montro dekı Boğazlar Konferansı'nda Baş- kan Yardımcısı unlu hukukçu ve Yunanıstan Baştemsıl- cısı Nicolas Polltis soz alarak şunları soylemıştı "Turkıye bu konferanstan dunyaya haklılığın sancak- tarı, uluslararası uzlaşmanın koruyucusu ve barış du- zenlenmesının savunucusu olarak çıkmıştır Turkıye'yı yucelten her şey dostları ıcın bır kazançtır Açıkça soy- lemek ısterım kı bana burada elımden geldığı kadar ça- lışmakta guc veren bu duygu olmuştur Çunku Turkıye'- nın kazancı, dolaylı olarak benım ulkemın kazancıdır " (Montreux Boğazlar Konferansı-Tutanaklar ve Belgeler, Çevırenler S Meray-0 Olcay) Aradan yarım yuzyılı aşkın bır zaman geçtı bugunku Turkıye uluslararası alanlardadurmadan ıtılıpkakılıyor, en başta Yunanıstan olmak uzere Ankara ya karşı kus- tahlığına doymayan devletlerle çevrılıyız Nıçın? 70 mılyar dolar dış borçla dışarıya gebe bır ulke oldu- ğumuz ve yerımızden kıpırdayamayacak kadar sorun- larla yuklu bulunduğumuz ıcın mı? • Gurur ve aşağılık duygusu ıkız kardeşler gıbıdır, bu ıkızlerı bır kenara ıtıp gerçeklerı akılla tartmanın zamanı çoktan gelıp geçmıştır Montro nun de kendıne gore olumlu olumsuz yanları vardı, ama, 1930 lann Turkıyesı, 1990 lann Turkıyesı yle kıyaslanmayacak kadar saygın- dı 5£8£ Y*T Cumhuriyet Kitap Kulübü SERGİ SALONU SOYLEŞI VE IMZA GUNU 19 Mart Cumartesı(Yarın) Konu Uğur Mumcu Cınayetı ATILLA COŞKUN )er IstıUal Cad Zambak Sok 4 1 Saat 15 00-17 00 İLAN T.C. KADIKÖY İKİNCİ SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN 1993 870vesayet Kadıkov Suadı>e Avdın Sokak Seru Apt No 9 2 sayılı yerde ıkamet eden Mebrure Lnutmaz ın rahatsızlığı nedenı ile vesayet altı- na alınarak kendısme, a>nı adreste rkamet eden yeğenı Nejat Zekı Oztan \ası tayın edılmışür Ilanolunur Basın 3126