Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyetİmtiyaz sahibi: Berin Nadi
Genel YayınYoneımenı Özgen Acar •Gcncl't ayın
Koordınatörü: Hikmet Çen'nkaya • Genel Yayın
Danışmanı Ortıan Erinç • Yazıışlen Mudurlen
İbrahim Yıldız. Dinç Tayanç (Sorumlu).#Haber
Merkezı Müdüru: Hakan Kara
• Görsel Yönetmen: Ali Acar #Dış Haberler- Er-
gun Balcı • Ekonomı. Abdurrahman Yıldırım #
Istıhbarat: Yalçın Çakır • Yurt Haberlen: Mehmet
Saraç • Makaleler Sanıi Karaören • Spor: Abdül-
kadir Yücelman • Düzeltme: Abdullah Yazıcı
Ankara Temsılcısi: Muslafa Balbav »Haber Müduru Doğan Akın AtaturkBul-
van No:l25. Kat: 4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020C Hat). Telex 42344. Fa\-
44195027 •İzmır Temsılcısi Serdar Kızık, H Zıya Bl\ 1352 S 2 3 Tel 4411220
Telex: 52359. Fax 4419117 »Adana Temsılcısi Çetin Yiğenoğlu İnönü Cd. 119 S.
No- 1 Kat: 1. Tel: 352255O-35226OI-3522492. Tele\ 62155. Fav 3522570
Muessese Mudıirü- Erol Erkut • Koordınatör:
Ahmet Konılsan • Muhaset*. Bülent Yener
• tdare: Hüseyin Giirer • tşletme Onder Çeiik
• Bılgi-İşlem Nsril lnal #Bılgısayar Sıstem:
Mürüvet Çi]er • Reklam Refaa Işrtnuuı
^nmWa>an veBasan: Yenı Gun Haber Ajansı. Bu^ın \e >. a>ınohk \ Ş
Tur<oca'p Cad 39 41 Cağabğlu 34334 Ist PK 246IsunbulTel [0 2l2)5l2O>O5[2OhalıTelc\ 2224 h ı \ Iiı 2 l 2 ) 18MARTI994 İmsak:4.39 Güneş: 6.04 Öğle: 12.19 İkındı. 15.40 Akşam: 18.20 Yatsı: 19.40
Nâzım Hikmet'in
anısına sergi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Nâzım Hikmet
Vakfı'mn üç yıl önce
İstanbul'da gerçekleştirdiği
karma serginin ikincisi. dün
Ankara Devlet Güzel
SanatlarGalerisi'ndeaçıldı.
Vakfın Nâzım Hikmet'in
anısına düzenlediği ikinci
sergı. Ankara'da açıldı.
Gelecekte. sergıde yer alan
resımleri ıçeren bir müze
açılmasının düşünüldüğü
açıklandı. 137sanatçının
l50\ıaşkınresimIe
olıişturduğu serginin açılış
törenındc konuşan Kültür
Bukanlığı Müsteşan Emre
Kongar. resmı polıtıkalann
/jınjn /aman sanata karşı
Ki7iyaııhşlaryapabilcccğinı:
ancak halkın. kcndi
toprağının ürettıği değerlere
sahıpçıkarakbuvaıılışları
etkısiz bırakabileceğini
söyledı
Bakan
talimatıyla "Alo"
• ANKARA (AA) - Geaken
vezamanında faturasını
ödemeven 900 bin telefon
abonesı. bakan talimatıyla
bay ramda "Alo" dedi.
L'laştırma Bakanı Mehmet
Köstepen'ın konuyla ilgili
talimatıyla.Türkıye
genelindeşubatvedaha
öncekı dönemlere ait telefon
borcu bulunan abonelerin.
telefonlan Ramazan
Bay ramı'nda görüşmeye
kapatılmadı. Borcundan •
dolayı kapatılması gereken
telefonlardan. faturası
ödenip açma v e kapama
servıslenne ıbraz
edilmeyenler. görüşmeye
kapatılmaya başlandı. PTT
Genel Müdürlüğü. normalde
faturalannı zamanında
ödemeven abonelerin
telefonlannı son ödeme
tarihını takip eden ayın ilk
haftasında görüşmeye
kapatıyor.
İlk elektronik
gazete
• NEVVYORK(AA)-
Yıllardan beri beklenen
dünyanın ılk elektronik
gazetesi, Amerika'run
Atlanta eyaletinde piyasaya
çıktı. "Atlanta Journal Q
Constitution" gazetesi
tarafından yayımlanan
elektronik gazete,
Amenka'nm en büyük iki
elektronik mektup şebekesi
"America onlıne" ve
"Compuserve" aracılığıyla
oku> uculanna ulaştınlıyor.
Hazırlanması ve dağıumında
25 kişinin görev aldığj
eletronık gazete,
okuyuculanna ayda sadece 7
dola'ra(150bınTL)mal
oluyor. Ancak okuyucular
aynca elektronik mektup
denilen iletişim ücretinı de
ödemek zorunda.
Biberonu iyice
temizteyin
• tSTANBUL (ANKA) -
Biberonla beslenen
bebeklerde biberonun
yeterince temizlenmemesinin
ciddi hastalıklara hatta
ölüme y ol açtığı bildirildi. Bu
nedenle. her beslenmeden
önce su, biberon ve emziğin
on dakika kadar
ka> natılarak mıkroplardan
anndınlması gerekıyor.
UNICEFTürkıye
Temsılcıliği tarafından
hazırlanan "Sağhğa
Ulaştıran Gerçekler" adlı
kıtapta. emzırme ıle ılgılı
bılgileryeralıyor.
Makat kanseri
ölümleri
• KONYA(AA)-
Türkiye'de, akciğer ve meme
kanserinden sonra makat
kanserinden ölümlerin 3.
sırada >er aldığı bildirildi.
Selçuk Üniversitesi Tıp
Fakültesi Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Şükrü Özer, yaptığı
açıklamada, makat
bolgesindeki rahatsızlıklann
vatandaşlar tarafından fazla
ciddi> e ahnmadığını, bunun
da hastahğın ilerlemesine
neden olduğunu belirtti.
Hamsiavı
sona erdi
•TRABZON(AA)-
Karadeniz'de kasım ayında
başlayan hamsi avı sezonu
sona erdi. 1993-94 av sezonu,
geçen yıllara göre daha
verimli geçti. 3 yıldır hamsi
miktannda görülen büyük
azalmanın yanı sıra avlanan
hamsilerin küçük olması,
Karadeniz'de balıkçılık
sektöründe büyük bir kriz
meydana geürmişti.
Yetkililer, kasım, aralık ve
ocakta iyi av veren hamsinin.
şubat başından itibaren
yeniden kayıplara kanştığını
belirttıler.
Doğalgazdayeııikaynakarayışı
Cezayir'le 2 milyar metreküplük bağlantı yapıldı; Katar'la anlaşma hazırlıkları sürüyor
KEMAL YURTERİ
ANKARA - Rusya ile ödeme anlaş-
mazhğına düşen Ukrayna üzerinden Türkı-
ye"ye ulaşan doğalgaz akışında kesıntiler y a-
şanması. Boru Hatlan ile Taşımacıhk AŞ'vi
(BOTAŞ) altematif kavnaklar aramaya yö-
nclttı. Cezayir ıle yılda 2 mılyar mctreküp
sıvılaştınlmış doğalgaz bağlantısı yapan
BOTAŞ. Katar ile de anlaşma yapmava
hazırlanı>or. BOTAŞ Genel Müdüru Ha>-
rettin l'zun. kesınti olması durumunda
sıkıntı yaşanmaması için depolama çalışma-
larının hızlandınlacağını ve Tuz Gölü"nün
allında vapılması öngörülen doğalgaz dcpo-
sunun bir an önce lamjmlanacağını açı-
kladı.
L'zun. Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlar-
ken. Lkrayna ile Rusya arasında yaşanan
doğalgaz bunalımının giderilemediğını belir-
terek Türkiye'nin bu sürtüşmelerden etkile-
nerek yeniden doğalgaz krizıne girmesini
önlemeyc çalıştıklannı söyledi. Temaslar sı-
rasında. bir L'krayna yetkilısinin. kendileri-
ne "Bi/im vatandaşlarımız. aldıklan bir hiz-
met karşılığında para ödeme) e alışmamışlar.
Bunu öğrenseler sorun çözülecek" dediğını
aktaran L'zun. "Türkiye, aslında doğalgaz
kesintisinden sıkıntı duymazdı. Marmara
Ereğlisi'nde depolama tesisinin çalışmaları 18
ay önce bitmelivdi. En son 1,5 yıllık uzatma
süresi verilmiş, 31 aralıkta bitme durumun-
da>dı. Bu tesis 31 aralıkta bitsevdi, bu gemivi
o giin boşaltsaydık, doğalgaz krizinden vatan-
daşın haberi bile olmazdı" açıklamasını
yaptı.Uzun, Marmara Ereğlisi'ndeki depo-
lama tesisinin 5 milyar metreküp kapasiteli
olacağını kaydetti.
İlk gemi nisanda
21-23 mart günlennde Cezayir'den gele-
cek bir he>etın Marmara Ereğlisi'nde incele-
me yapacağını ifade eden BOTAŞ Genel
Müdüru. "Yetkililer, gazın sağlıklı biçimde
boşaltılıp boşaltılama> acağını inceleyecekler
ve bir rapor sunacaklar. Rapor olumlu olursa
Cezayir'den gelecek olan gemi 5-6 günde bu-
ra\a ulaşıyor zaten. Nisan başında ilk gemi-
nin gelmesi gerekiyor" dedı.
Lzun, Cezayir'den gelecek ilk gemıye 125
bin metreküp sıvılaştınlmış doğalgaz yükle-
neceğini. bunun gaz halindeki hacminin 75
milyon metreküpü bulduğunu sövledi.
L'zun. Erzurum'da yaşanan hava kirljliği-
nin engellenmesı için, Türkmenistan'dan
Gürcıstan'a ulaşan doğalgaz boru hattının
Erzurum'a kadar uzatılması konusunda gi-
rişimlerde bulunduklannı sövledi. Türk-
menler'ın, artangazıTürki\e'vevermekiste-
diklerini belirten Uzun. 29 martta bir heye-
tin Gürcıstan'ın başkenti Tiflis'e giderek gö-
rüşmelerde bulunacağını bıldirdi. Uzun.
Rusya ile sürdürdükleri doğalgaz görüşme-
leri için 21 martta yeniden Moskova'ya gide-
ceklerini aktararak. "Görüşmelerde ilerleme
sağlanmıştı. Biz doğalgaz artışı istiyoruz, on-
lar da flyat artışı istiyorlar. Buradan Katar'a
gecerek onlarla doğalgaz görüşmesinde bulu-
nacağız" dedi.
L'zun, doğalgaz kesintilerin depolamanın
önemini gündeme getirdiği belirterek, "Bi-
zim zaten Tuz Gölü civannda toprağın altında
depo yapılması için başlattığımız çalışmalar
vardı. .Marmara Ereğlisi'ndeki depolar sıvı
doğalgazı depolama\a \ararken, burada
yapılacak olan gaz halinde depolama\a \ara-
yacak. Bununla ilgili şimdi çeşitli tcklifler \ar.
Rusya'nın da teklifı > ar. Bizim de mühendislik
çalışmalarını başlatmak üzere gerçekleştirdi-
ğimiz ihalemiz var. 17 fırmadan teklif aldık.
Bu ayın sonunda ya da nisan başında karara
bağlamamız gerekiyor. Doğalgazın tuz kat-
manlan arasında saklanması mümkün" diye
konuştu.
K'AÇ A \{fl î l \ ' \
ı.mar suçları, daha
doğrusu toplumsal
suçlaraffedilerek, "elli
yılın alışkanlığf, bir kez
daha yinelenecek
olursa, bu kez yağmaya
göz yuman politikacılar,
kente ve topluma karşı
en ağır suçu işlemiş
olacaklar. lstanbul'daki Hazine arazilerinde kurulan > üzbinierce gecekondu için. bunların sahiplerinin > üzde 80'i, arazi maf> asına "arsa parası" ödediler.
Büy ük kentlenmizde v e
özellikle İstanbul'da. seçim
dönemiylebirlikte
olağanüstü boyutlara
ulaştığı gözlenen kaçak
yapılaşmanın, aslında hem
sözcük anlamı> la, hem de 19801i yıllara
dek taşıdığı "sosyal içeriği" açısından. artık
bir "gecekondulaşma olayı' olmadığı açıkça
ortada.
Nitekim.geçenlerdeArmutlu'yuzivaret
eden Başbakan Çiller'in,
"Gecekondularınızı yıkmaya ana kalbim izin
vermez" demesine karşın. a> nı bölgedekı
kaçak yapılann " üç-beş katlı betonarme
apartmanlar"şeklınde y ükseldiğıni de TV
kameralan gizleyememişlerdi. Yani
Artıkaffedenler sııçhıolacakÇiller'in, "gözyaşlanyla"birleştirdiği
gecekondu affı sözlerini. aslında "barınma
gereksinmelerini karşılavan"çaresız
insanlar değil. kent yağmasını bir iş ve
sermaye birikimi sektörüne dönüştüren."
Boğaziçi'ne nazır"apartman sahiplen
alkışlıvorlardı.
Kuşkusuz. bu gerçeğin yanı sıra. "jılda 350
bin kişiye ulaştığı" belirtilen böylesıne
yoğun bir göçün sonucunda, gecekondu
tanımına u> gun düşecek derme-çatma
yapılar. kentın kenar semtlennde ve "tam
hir sefalet ortanıında" hâlâ inşa edıliycvre
edileceklerde. Hele. Güneydoğu'da
\ aşanan olay lar \ e gerilim. yörenin yoksul
insanını büyük kentlereittikçe. bu süreç
daha da hızlanacak gibi görülüyor.
Örneğin. Diyarbakır'ın nüfusu beşyıl önce
350 bin kadarken, vöredeki kırsal nüfusun
bu kentimize "sığınması" akını> la birlikte.
bugün 1 milyona ulaşmışdurumda.
İstanbul'a da benzeri bir göçün yaşandığı.
rakamlann ötesinde kentteki "yaşam
görüntûlerinden" bıle yeterli açıklıkta
saptanabılı>or Böylesı bir"kitlesel
işsizliğin" zorunlu sonucıı olarak. özellikle
'îşportacılıkta" son birkaç v ıldır "patlama"
yaşanıyor.
Ne var ki. bütün bu sosyal gelişmeler bile,
yıne özellikle İstanbul'da artık en ciddi
"tehlikenin", ağırlıklı olarak salt
gecekondulaşma\ la değil. daha da önemlisi
"kaçak yapılaşmayla" yaşandığı gerçeğini
gizlemeveyetmi\or. Daha daötesı, hem
gecekondu denılebilecek \ apılann büyük
birçoğunluğu. hem de bu tanıma
gıremeyecek "lüksnitelikkr" taşıyan
ruhsatsız inşaatlar. rrilyonları bulan bir arsa
ve arazi yağmasının; ve bu >ağmayı
organize eden yasadışı çev relenn "kazanç
dünyasını" oluşturuyorlar.
Yağma tapuya bağlanabilir mi?
Örneğin. DPTuzmanlannın 1993 yılı
başlannda yaptıklan bir araştırmaya göre,
lstanbul'daki Hazine arazilerinde kurulan
yüzbinlerce gecekondu için, bunlann
sahiplerinin yaklaşık yüzde 80'i. arazi
mafyasına "arsa parası" ödemiş
durumdalar. Yani. her bir "gecekondu yeri"
için ortalama 50 milyon lıra toplayan ve
bunu "topluma ait arazileri pazarlayarak"
elde eden mafv a. yaklaşık 50 trilyon liralık
bir "tıasılata" ka\ uşmuş durumda.
Bunun yanı sıra. özellikle Boğaziçi
öngörünüm ve geri görünüm bölgeleriyle
birlikte. "İstanbul'un genel çıkarlan ve
kentin yaşaması" ıçın imara yasaklanan
tanm. orman ve su havzası alanlanndaki
hızla çoğalan kaçak inşaatlarda. günlüğü
600 bin ile 1 milyon liraya varan ücretlerle
ustalar. işçilerçahştınlıyor. "Seçimden önce
bitirilmesi" için olağanüstü bir hız ve
yüksek masraflarla inşa edilen bu yapılar
için. "gecekondu" demek ve o gözle bakıp
"aama duygulan taşımak" arük olası değil.
Ve son olarak, yıne tüm bu kaçak yapılar,
aslında imar ve planlama ilkelerine göre de
hiçbir zaman "ruhsata bağlanamayacak"
yerlerdevekonumdalar. Çünkü.inşa
edildikleri yerler. İstanbul'un geleceği
açısından "yaşam kaynaklarım" oluşturan;
ve son yıllardakı "planlı \ ağma süreci"
nedenıyle de zaten çok az kalan "plansız
alanlar!" O nedenle. ruhsatsız olarak
yapıldıklanndan ötürü işledikleri suç,
sıradan bir imar suçu değil; çok daha ağır ve
yarattığı zararlann hiçbir
zaman giderilemeyeceği
"toplumsal suç" niteliğı
taşıyor...
Umanz. bütün bu gerçekleri
"yakından bilen" yöneticiler ve
politikacılar. yaşanmakta olan
bu açık yağma sürecini yine
"affetmeye" ve daha'sı bu "talan
yuvalarına" tapu da vererek, onlan
aklamaya ve ödüllendırmeye kalkışmazlar.
Eğer. "elli yüın alışkanlığı". bir kez daha
yinelenecek olursa, bu kez "bağışlanan
yapılar" değil. onlan yine affeden ve hatta
göz yuman politikacılar, kente ve topluma
karşı en ağır suçu işlemiş olacaklar.
Ne var ki, suçlannın "cezasuıı" da yine
kentlenmiz ve toplum çekecek...
BİTTİ
Osmanlılar dbnemlnde gecekondu, kacak Inşaat ve sahll yağması sorunları
A
3. Ahmet koyduğu yasak ve kurallara uymamanın yaptınmını acımasızca belirlemişti:
Minıarbaşmın kellesi gider9
bîna ve içindekilere devlet elkoyar
-2-
ORHAN ERİNÇ
ultan 3. Ahmet'ın (Şaban
1131-Temmuz 1719) tarihini
taşıyan diğer bir fermanı. o yı-
Uarda da istanbul'da a> nı mo-
danın hüküm sürdüğünü or-
taya koyuyor. Ama arada bir
fark var. Devrin teknik ımkânlan ile kaç-göç
yüzünden ailelerin aynı kapıyı kullanamama-
lan yenı yapılann kat kat değil de >an >ana.
oda oda yapılmasım zorunlu duruma getiri-
>or.
İşte belgemiz: "Istanbul kadısına ve Şeh-
reminine ve Hassa MimarbaşTya hüküm ki:
"... bundan önce İstanbul'da du\arlan \ük-
sek kargir odalar \e genış avlular ve bağçeleri
kapsayan pek çok saraylar olmakla vangına
engel ve kolayhkla söndürülmesıne sebep olur
iken, kısa bir süreden beri bazı kımseler ve
marangoz kalfalan peyda ve yavaş ya\ aş o sa-
ravlara birer >olla sahip olup binalannı orta-
dan kaldırmağa \e kendılerine akar olmak
üzere tahtadan ve çörden çöpten sıkı ve birbi-
rine bitişik odalar yapıp. yangının önlenmesi-
ne sebep olan saraylan yıktıklanndan başka
'Allah'a sığınırız" yangın zuhurunda söndürül-
mesine imkân olmayıp yaptıklan odalar> angı-
nın büyümesine \e daha nice kötü işlere sebep
olup. bu gibi halkın zarar görmesine ve kötü-
lüğe sebep olan istenmeyecek işlerin ortadan
kaldınlması ve önlenmesı dinımizin gerekle-
nnden ve devlet işlerimin önde gelenlerinden-
dir. Siz ki şehremini ve Mimarbaşf sınız.
Allahın takdin ile bu defa kale duvan
karşısında yanmış olan (1719 yangını) bina-
lann sahipleri inşaata başlarlarken belirtilen
esaslara göre kalenin ışleri için aynlan arazide
ve kaleler bitişiğınde ve beden üzerinde eskı
kanuna aykın bina inşaatının tamamen vasak
olduğunu duyurup. marangoz kalfalanna ve
saır tembihi lazım gelen marangoz taifesine
dahi bundan sonra kal'eye mahsus arazide ve
kal'e biüşfğrade ve beden üzennde bına ınşa-
atını üzerlerine almamalan için
sıkıca tembih. takip ve her zaman
kontrol ile vapılanlan yıkıp vapan-
lan cezalandırasın. Ve bundan böv-
le saravlann ferman alınmadan
yıkılmasına ve binalann şekillerinin
ve yapılışlannın değiştirilmesine ke-
sinlikle izın venneyıp ve marangoz
taıfesinin dahi bundan kaçınmalan
için kalfalanna ve diğer tembihi ge-
rekenlere tembih ve emrimin gere-
ğinı ilan duyurma ve uygulama yo-
lunda ihtımam ve dikkat eylejip
aykın hareketten çok korkarak
kaçınmanız hususundakı elvazılı
emrime göre ferman olmuştur.
Fi Evahir-i Şaban sene 1131
(Temmuz 1719) Mühimme 129 Say-
fa 61 "3. Ahmet yeni imar kurallarını
belirleyen bir başka fermamnda şöy-
le divor:
"Istanbul Kadısına ve Hassa Mi-
marbaşı'na hüküm
"....Sen kı Mımarbaşfsm. bun-
dan böyle İstanbul'da sur ıçınde ve
sur dışında. gerek vangın yerlerinde
ve gerek saır mahallerde kendileri-
nekârvedevamlıgeliriçinbekârhane
ve sair hanlar ve bekâr odalan
yaptırmak ısteyenler taşdan kargir
yaptınp sakın ağaçtan yaptınnası-
na izin verilmeyip. bundan önce ve
gerek bu defa yanan yerlerde her
türlü bina ınşaatına başlayacaklar
ve yangın yenndekı arsalarda ol-
mayın sair mahallerde de yeniden
ev inşa etmek isteyenler, damlann saçaklannı
tuğladan ve gizlı olmak üzere yapıp, kativyen
ağaç ile saçak japtınlmayıp ve bunlardan bı-
nalanna şahnışin çıkannak ıstevenlere eski-
den olduğu gıbı 18 parmak (1 parmak 3 15
santım) yapmalanna karşı gelinmeyip fazla
olmaması için ihtımam ve iki binanın eumbası
birbirine karşı yapılmayıp herhalde birisi ya
üst tarafında ya ait tarafında münasip olan
kısma yapılmakla karşı karşıya yapılmasına
ve 18 parmaktan fazlasma hiçbir şekilde nıh-
sat ve müsaade göstermeyip, sahiplenni ve
cümlesıni tamamen men eyleyesiniz.
Ve bundan böyle İstanbul şehrinde gerek
sur ıçınde ve gerek sur dışında ve gerek bu defa
yanan yerde ve diğer yerlerde dükkân bina
edenlere kargir yapmayı tembih ve ağaçtan
yapılmaması için fermanım yayımlandığını
duyurup inşaat işçilerine kargırden mada
dükkan ve bekâr odası ve han binası inşa eyie-
memelerini tembih ve tekid eyleyesin
ve keza İstanbul şehrinde sur içinde ve
sur dışında. yangın yerleri ile diğer
yerlerde Müslümanlardan başka, Hı-
ristiyan ve Musevilerden ev inşa eden-
lere de iki kattan fazla yaptırmayıp, üç
kat yaptırmaya ruhsat vermeyip vel-
hasıl yukanda tafsil olunan fermanım
şartlannın şimdiye kadar olduğu gibi
yürürlüğüne dikkat ve işbu emrimin
belirttiği hususlan gerek bina sahiple-
rine v e gerek tüccar ve sair amele taife-
sine daima duyurup tatbiki için üstün
gayret ve ihtimam gösteresin.
Ve sen kı Mımarbaşı'sın ışbu em-
nmde yazılan ve açıkça belirtilen
maddeler için bıraz v akit geçince unu-
tulur düşüncesı ıle bir tek kışıye emrim
aksıne ruhsat verdığın ve göz yumdu-
ğun yahut emnnde bulunan maran-
goz ve saır ameleden bırinin buna
cesaretı vaki olursa her türlü özür ve
cevabındınlenmeyıpamansızkatlolu-
nursun. Sahibinın dahi. ıtaatsızliğin
mükâfatı olmak üzere. yaptırdığı bina-
da her nesi mevcut ise devlet tarafı-
ndan alınır..."'
Evasrtı Şaban 1131 (Temmuz 1719)
çıkmrs. olan elvazılı emrim gereğin-
ce..."
İlk imar kanunları
3. Ahmet'in yukanda sunduğumuz
femnanı aynı zamanda İstanbul'un ilk
imar kanun ve kurallanm da oluştur-
maktadır. 1719 yılında Cıbali semtinden çıkarak
kollara aynlıp 27 saat devam eden ve şehnn bü-
yük kısmının kül olmasına yol açan yangmdan
sonra kaleme alınan fermanlar. yangınlan önle-
me gayesini taşımaktadır.
Her iki fermanla konan kurallar ve getirilen
imar vasaklan özetle ijöyle sıralanmaktadır:
• iki kattan yüksek binayapılmayacaktır.
• Dükkan. bekâr odası ve hanlann ahşab ola-
rak yapılması yasaktır.
• Saçaklar tuğladan ve gizli olarak yapı-
lacaktır.
• 18 parmaktan büyük şahnişin yapılması-
na izin veritmeyecektir.
• Binalan ynkmak. tamir etmek ve şekilleri-
ni değiştirmek istiyenler ruhsat almaya mec-
bur tutulacaktır.
• Sur üzerinde ve bitişiğinde inşaata izin
verilmiyecektir.
Getirilen bu yasak ve kurallann uygulan-
ması ise çok şiddetli cezalara dayandınlmak-
tadır. Fermanı uygulamakta başan göstere-
meyen ve aykın hareketlere göz yuman Mi-
marbaşı, bunun cezasmı katlolunarak çeke-
cektir. Fermana aykın hareket eden bina sahi-
bi mal ve mülküne de devlet tarafından el ko-
nacaktır
Devlet arazisi ve halk
3. Ahmet'ın fermanlanndan tstanbul'un
yeni sayılan diğer bir sorununun da asırlardır
devam ettiğinı öğrenmekteyız.
Bu: devlete ait olan ve halkın istifadesine
aynlan arazinin bazı açıkgözler tarafından iş-
gal olunmasıdır.
Özellikle: sahillerin halka kapatıldığı belir-
tilerek "Sahil Yağmasr şeklinde ifadesini bu-
lan bugünkü durum. eskiden yollann ve geçiş
yerlennın kapatılması şeklinde görülmekte-
dir.
Sunulan üç belgeden İstanbul'un sorunlan
gibi bu sorunlan yaratan ve çoğaltan nedenle-
rin de yüzyıllardır değişmediği anlaşılmak-
tadır.
Bazı yetkililerin, kanun ve kurallara aykın
işlere türlü nedenlerle göz yummalan ile pek
çok İstanbullu'nun, şehirlerinden ve hemşeh-
rilerinden önce kendilerini düşünmeleri ab-
şkanlığı. 3. Ahmet devrinde olduğu gibi bu-
gün de mevcuttur.
BİTTİ
*Belgelerle Türk Tarihi Dergisi,Temmuz 1968