25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8AYFA CUMHURİYET 2 9 ŞUBAT1994 ÇARŞAMBA KULTUR t Londra'daki Tate Galerisi'nde açılacak Picasso sergisi sanat dünyasmda şimdiden heyecan yaratıyor Rcasso.kadınlanvesanatı...•Picasso'nun yaşamında yeni bir kadının yalnızca yeni bir adres, yeni bir köpek ve arkadaş çevresi değil, yepyeni bir sanatsai yön anlamına geldiği biliniyordu. K ültür Servisi - Londra Tak Galerisi'nde kısa bir süre son- ra açılacak kapsamlı Picasso heykel ve resim sergisinin he- yecanı, şimdiden başladı. Pı- ^ • ^ • • i casso'yu 20. yüzyılın en büv ük sanatçısı yapan özeUiklerinin bir kez daha irdeleneceği sergide, yüzyılımıan belki de en çok tartışılan bu büyük sanatçısının özel yaşamının izlerine de rastlanıyor. bu "gûnlük" sırasıyla açılıp çoğalan yapıtları- nda... Dora Maar, Picasso'nun her metres de- ğiştirişinde. bütün yaşarrunı da değiştirdı- ğini söylemiştı. Ne dediğinin çok bilincin- deydi Maar. çünkü o da ünlü sanatçının sevgililerinden biriydi. Picasso'nun ya- şamında yeni bir kadının yalnızca yeni bir adres. yeni bir köpek ve arkadaş çevresi değil. yepyeni bir sanatsai yön anlamına geldığini keşfetmişti. Tate Galerisi'ndcki sergisi ndc yer alan yapıtlardan 1932 tarihli-Büst, Tabak ve Palet.' (solda) Picasso'nun fırçasından Jacqueline Roque'un portresi... (üstte) Pablo Picasso Jacqueline Roque ile. Bu nedenle. Picasso'nun sanatsal gelişi- mini yaşamına giren kadınlar açısından ele almak kaçınılmaz görünüyor. Ama bu, göründüğü kadar basit de değil. Picasso'- nun iki kansı ve sayısız metresiyle olan karmaşık ilişkilerine bakınca, sanatı nere- deyse ölçülü ve mantıklı bir görünüm ka- zanıyor. Yaşadığı yedi 'düzenli' ilişkinin yanı sıra Picasso'nun yaşamında sayısız 'sıradan' aşklar ve etkıleşimler oldu. Bunlann hepsi- nin takvimini sanatıyla tutmak biraz güç. Onun etkilendiği yazarlara bakmak, bu açıdan daha kolay: Max Jacob, Cocteau, Aragon ve hepsinin ötesinde, Guillaume Apollinaire. Ancak cinsellik \e sanat Picasso'nun ya- şamında öyle baskın bir konumdaydı ki genelde birbırinin aynası gibiydi. Picasso. yaşam öyküsünü yazan Francoıse Gilot'- ya, "Bazı insanların özyaşam öykülerini yazdıkları gibi resim vapıvo- rum ben" de- mişti. "Bir kadını sevdi- ğimde, her şe> paramparca olu- yor özellikle de resmim." Picas- so, tarzına ve kadınlanna ne- redeyse aynı. sa- dakatsız tavırla yaklaşıyordu. Yerine yenisi konmadan. el- deki hıç çaba harcamaksızın fethedilir. kul- lanıhr, tüketilir- di. Picasso'nun ilk uzun süreli ilişkisi, Mont- Dora Maar martre'da aynı yıkık dökük evi paylaştıklan çamaşıra Femande OUvier'leydi. Olivier, 1905'lerde. o sıralarda kör gitaristler ya da yaşlı kimse- sizlerin duygusal resimlerini yapan Picas- so'nun resmine, "gûl dönemi" denen daha lirik yapıtlan soktu - farkında olmaksızın. Daha sonra. 1907 dolaylannda. daha da dramatik bir değişime taruk oldu Olivier: Kübizm... Ama 1911 yılında bir resmin üzerine yazılan "ma jolie" sözcükleri, daha yeni. daha süslemeci, daha nükteh bir kübizmin habercisi olmakla kalmıyor. başka bır kadının varbğını da haber veriyordu: Eva Gouel. ressam Louis Marcoussis'in metre- si. Picasso. Eva'yla birlikte Montparnas- se'da daha iyi bir adrese taşındı ve o dağmık, akıllıca oturtulmuş kolajlarla çeşitli figürler, gitar ve şişe resimleri >apma- ya başladı. Eva, 1915 yılında veremden öldü. Çok kısa süre sonra, kusursuzlukla yapılmış tanıdık objeler, Picasso'nun kolajlanndaki basık süslemeferin yerini almaya başladı. Bir kez daha. bu tarz değışikliği duygusal bir bağlantının ipucunu taşıyordu. Picas- so'nun yeni ılgi odağı,çar>andaşı birgene- ralin kızı. Rus Balesi'nde dansçı olan Olga Khoklova'ydı. Picasso Olga'yla 1917 yıhnda tanıştı ve kızın aristokratik yetişme tarandan etkilenerek evliliğe razı oldu. 1920'lerin başında, Picasso'nun oğlu Paolo'nun doğumundan hemen sonraya rastlayan klasik yapıtlar. özellikle de anı- tsal anne-çocuk resimleri. birer mutluluk ve sevinç ifadesi gıbı görünü>or olabilirler. Ancak bu yapıtlardakı zoraki tarz. aslında Picasso kendisini terk eden tek kadın, iki çocuğunun annesi Françoise Gilot ile... Ve (yanda), Françoise'nn portresi. Dora Maar'ın portresi.. sos>al yaşama fazlasıyla önem veren hırslı kansının baskısından kaynaklanıvordu büyük ölçüde. Olga. Picasso'nun bohem arkadaşlanna yüz vermiyor ve Champs Elys<*es vakı- nlannda bir daıreye taşınıp. bir de kent dışında çocuk bakıcısı. aşçı ve şoförii eksik olmayan bir sayfiye evi almalan konusun- da ısrar ediyordu. Picasso bunlardan nef- retediyordu. Neoklasik tarzındaki gerçekçilik vavaş >avaş yok olarak verini insan yüzü ve figü- riinündeforme edıldiği. vıkıcı bır etkı uyandıran yapıtlara bıraktı. Bu parampar- ca insan yüzleri, genelde Olga'va aitti. 1927 yılının ocak avında. Picasso Paris'- tekı Lafayette Galensi'nın önünde 17 yaşı- ndakı bır kızla, Marie-Therese Walter'la tanıştı. Tiyatroda geçırilen nezih geceler- den. nezih akşam yemeklerinden, İngiliz bir dadının. oğlu Paolo">a verdiği aile ter- bı>esinden. oğlunu dans kursuna götüren şoförden - hepsinden bıkmıştı Picasso ve Breton'un "Çılgın aşk ancak sokaklarda bulunur" sözünden hareketle. sokaklarda aramaya başlamıştı çılgın aşkını... "Mat- mazel" dedı genç kıza. "ilginç bir yuzünüz var. Sizin bir portrenizi yapmak isterim. Ben PicassoVum." Marie-Therese VValter Picasso'nun adını daha önce hiç duy- mamıştı, bu nedenle Picasso onu yakındaki bir kitapçı>a götiire- rek bazı kitaplar gös- terdi. Sonunda kız razı oldu. "Birlikte müthiş şeyler yapacağız" dedi Picasso. 17 yaşındaki Marie- Therese Walter, Picas- so'nun kariyerinin en erotik resim ve heykel- lerinin esin kaynağı oldu. 1935 yıhnda Ma- rie-Therese bir kız ço- cuğu dünvava getirin- ce (IVlaia) Picasso. Ol- ga'dan avnldı. O sıra- larda vapıtlannda yeni bır vüz ve >eni bir tarz görülmeye başlandı. Bu yeni yüz. 1936 yılında tanıştığı Dora Maar'dı. Dora Maar, fotoğrafçıydı ve sürrealist- lerle yakın ilişkileri vardı. Akıllı, içten ve kendine güvenliydi. zarif ve soğukcu. On- dan sonra gelen Françoise Gilot'nun deyi- miyle. 'kendini kutsal kitapmıs gibi taşırdı." Picasso. sonralan Dora Maar'- dan aslında pek hoşlanmadığını ama en aandan konuşabildiği bir kadın olduğunu söylemişti. Ve Dora. Picasso'nun arzuladığı son de- rece içgüdüsel. karmaşıklıktan uzak cinsel- liğı sunamıvorsa, bir köşede Marie-There- se vardı ne de olsa. Picasso, her ikisinin de resmini yaptı. ge- nelde aynı günde ve her ıkisini de farklı tarzlarda. Marie-Therese biçimli. bereketli ve kadınsı. Dora ise sert açılarla keskin ve gergin. Zaman geçtikçe. Dora'nın yüzü Pi- casso'nun resimlerinde aa ve kederle iyice deforme olmuştu, vücudu ıse savurganlaştı. Picasso'nun İspanya İç Savaşı'ndan esinlenerek yarattığı görkemli "Guemica" üzerinde çalıştığı 1937 vılında, Dora sa- naıçıvı izledi ve fotoğraflannı çekti. hatta resmin bazı avnntılannı kendisi>apu. An- cak Dora'nın içten sohbetlennden yorul- dukça. Marie-Therese'i ziyaret etmevi sür- dürdü Picasso. "Guemica"nın çalışma sürecinde Marie-Therese'in yanında yapı- lan çızimler Dora'nın >anında yapılanlar- dan çok daha v umuşaktı. Ve ilk terk ediliş... Dora'nın Picasso'dan çektiklerinin 'ödü- lü\ Picasso'nun onu terk etmesi oldu... Pi- casso 1943 yılında 21 yaşında bir sanat öğ- rencisiyle tanışmıştı: Françoise Gilot. Pi- casso Françoise'yla Güney Fransa'da yaşa- maya başladığında. ilişkilennın başında vaptığı Dora resimleri ilerde olacaklan ha- ber veren birer resim gibi görünmeye baş- ladı. Dora sinır krizi geçirerek akıl hasta- nesıne kaldınldı. Françoise'Ia geçen ilk yıllar, oldukça ha- fıf. sakin bir sanat varattı. Picasso, genç scvgilisi ve iki çocuklan. Claude ve Paloma sayesinde bir ölçüde gençliğine döndü. Ama Françoise Picasso'nun kadınlara ">a tannça ya da paspas" gibi davrandığını biliyordu ve Picasso üzerine ayaklannı sürdürmeye başladığında ünlü sanatçıyı terk etti. Bu olay, 1953 yılında. Picasso 71 yaşı- ndayken ve cinsel gücünün hala yerinde ol- duğunu kanıtlama çabasında olduğu bir devrede gerçekleşti. Françoise, Picasso'- nun sevgılilen arasında sanatçıvı terk eden ilk kadındı ve bu nedenle sanatsal bir krize de yol açtı. Picasso kendini kapalı kapılar ardına kapattı ve ıkı a> gıbı kısa bır sürede 180çizim vaptı. Bu çizimlerin hepsi. birsa- natçıyla modelini betimliyordu. Picasso'nun iyileşmesi uzun sürmedi. 1954 yılında. Fransa'nın üçayn bölgesinde üç ayn kadınla birlikte olduktan sonra Cannes'da serarruklerini satan galeride tanıştığı senç Jacqueline Roque'- da karar kıldı. 1961 vılında. Pıcasso'nun 80'- ınevaklaştığıbirdönem- de evlendiler. Sanatçının 1973 yılındaki ölümüne dek Jacqueline yanı başından hiç aynlmadı. Sonunda bir kadın ta- rafından köşeye kıstınlmıştı ışte. Jacqueline'in görün- tüsü Pıcasso'nun fırçanın cinsel organ. tu- vallerin kadın olduğu metaforlarla sanatın cin- selliği ifade etme yolu olarak kullanıldığı son dönem >apıtlannda baslun çıkıyor. Bu re- simlerdeki grotesk gö- rüntüier, karmakanşık bir arzu ve nefretle yanıp tutuşuyor, sanki kadının gözleri. göğüsleri ve cinsel organı ölüm- lülüğünün ve >olun sonuna geldiğinin bi- Üncinde olan sanatçı> ı daha da gerginleştı- riyormuş gibi... Jacqueline Picasso'ya çok iyi davranıvordu. ama sanatçının ona karşı davranışlan gözönünde bulundurul- duğunda. onun da 'öteki kadınlardan biri daha' gıbı görüldüğü apaçık ortada. Picas- so ölürken. son sözlenru fısıluayan dudak- lannda, bır kadının değil, bir erkeğin adı du>uluvordu: Pans'te>ı!laröncesinindos- tu, Guillaume Apollinaire... PEN'den açıklama Kültür Servisi - Haftalık Tempo dergi- sinin bir süre önce dergiye ek olarak ver- diği Türk Edebiyatı Öykü Antolojisi, bazı yazarlar arasında tepkiyle karşı- landı. PEN Yazarlar Derneği, Tempo dergısine gönderdiği yazıda. dergiye ek olarak verilen antolojive dernekten izin alınmadan ve telif ücreti ödenmeden söz- konusu ekte övküleri yayımlanan 13 ya- zann haklannı savundu. PEN Yazarlar Derneğj Başkanı Şükran Kurdakul'un imzasını taşıyan söz konusu açıklama şöyle: "Üyelerimizden Nazlı Eray, Leyla Er- bil, Nedim Gürsel, Feyza Hepçilingirler, Pınar Kür, Nezihe Meriç, Erdal Öz, Ad- nan Özyalçıner, Tomris t'yar ile öyköcü- lerimizden Bilge Karasu, Mario Levi, Murathan Mungan ve Tahsin Yücel der- neğimize başvurmuşlar; geçen hafta Tem- po dergisine ek olarak verilen antolojide övkülerinin izin alınmadan yayı- mlandığını. kendilerine telif ücreti öden- mediğini belirtmişlerdir. Adı geçen yazar- larunız, bunun Fikir ve Sanat Eserieri Ka- nunu'ndaki terimle "maddı ve manevi haklanna tecavüz' nitcliğinde olduğunu, derginize yöneiik telif hakkı ve tazminet istemlerini saklı tutruklarını ifade ederek PEN'in kendilerini savunmasını istemiş/< lerdir. Derneğimiz, yasanın buvumcu hüküm- lerine karşın, yazartndan izin almaksızın ve telif ücreti ftdenmeksi/in yayında bu- lunmanızdan üzüntü duvduğunu; yazar haklannı sonuna kadar izleyip savuna- cağını; bu ve benzeri "ihlalleri' kınadığını ve kınav acağını bildirir." Erkmen Grâphis'te Kültür Servisi - Bülent Erkmen'in son çalışmalan Graphis Design "^4 ve Grap- his Poster *93 yıllıklan ile Graphis Annual Report 4, Graphis Logo 2 ve Graphis Let- terhead 2 kıtaplannda yer aldı. Dünya- nın önde gelen grafik tasanmcılannın çalışmalanndan seçılen örneklerin yer aldığı Graphis Design *94'te. Erkmen'in "91/92 Çaitşmaları" sergisiyle "10 Sa- natçı 10 Iş: C" sergisinin katalog kapak- lan. Arredamento Dekorasyon Dergisi'- nın Frank O.Gehn (1992 2). James Srir- ling(1992 9). Louis Kahn (1992 10) ko- nulu kapaklan ve Erkmen'in Mutfak Dostlan Derneği için gerçekleştirdiği amblem yer alıvor. Afiş seçimlerini içe- ren Graphis Poster *93 ise. Erkmen'in Tçların Buluşruğu Yer" ve Hotel Myndos konulu afışlerine yer veriyor. : Bülent Erkmen'in Tekfenbank Faali- j et Raporu çalışması da. Graphis Annu- al Report 4'ün "Excellent Designs" bö- lümüne seçilen tasanmlar arasında bulu- nu>or. Logotayp ve başlıklı kağit tasan- mlannın >er aldıği Graphis Logo 2 ve Graphis Letterhead 2 adlı kıtaplar da yine Erkmen'in çalışmalanna ver veri- yor. Graphıs Logo 2'de Kaya Basımevi, Sineskop, Mutfak Dostlan Derneği ve BM Çağdaş Sanat Merkezi amblemleri; Graphis Letterhead 2'de ise Sineskop ve BM Çağdaş Sanat Merkezi'nin başlıklı kağıt gruplannın tasanmlan yer alıyor. Bügi'den yeni kitaplar ANKARA (Cumhurivet Biirosu) - Bil- gj Yav ınev i. yeni > ıla hızlı girdi. Metin Toker'ın "Denıokrasimizin İsmet Paşaiı Yıllan" ana başlığı> la top- ladığı dızinin vedınci ve son cildi ya- vımlandı. "İsmet Paşa'nuı son yıllan İ965-1973" adına taşıyan son cilt. ihtilal- li, seçımlı vıllan ve ismet Paşa'nın son günlerinı anlatıyor. Bilgi Yayınevi'nin diğer bir kitabının konusu yineİsmetİnönü'yeilişkin."Tele- vi/yona Anlattüdarun" adındaki bu ki- tabı baskıva Nazmi Kal hazırladı. Kitap- ta, İsmet Paşa'nın >aşamındaki çok önemli olavlan anlattığı konuşmalar yer alı>or. 44 >ıl Dışişleri Bakanlıği'nda görev ya- pan Büyükelçi Erdem Erner'in anılannı topladığı "Davulun Sesi" kitabı. olay-' lann perde arkasını, gazetelere yansıma- yan vüzleriyle aktanyor. Son dönemde üst üste kazandığı ödül- ler ve sinemava, televizyona uyarlanan eserlerivle gündemde olan Erhan Bener'- in veni kitabı "Gece Gelen Ölüm" beş öyküden oluşuyor. Muzaffer İzgü'nün yeni romanı "Sıpa" keyifle okunuyor. Ayla Kutlu, son yapıünda yeni bir bi- çim deniyor. Şiir tarzında yaalmış olan "Kadın Öestanı" adlı roman. en eski çağ- lardan günümüze uzanan bir olguyu ele alıvor Tarık Dursun K.'nın düz yazılanndan oluşan "Edebiyat Üzerine Narin" ve Ömer Sejfettin'in hiç kitaplaşmayan "Türklük Üzerine Yazılar"ı da yeni çıkan kitaplar arasında bulunuyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle