29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CumhuriyeC70. Y I I S A Y I 2 4 9 6 2 S A N A T K Ü L T U R M A G A Z I N T E L E V I Z Y O N 9ŞUBAT1994ÇABŞAMBA Binlerce turist, Luksor'da, eski Mısır'ın efsunlu dünyasma dalıyorlar Ramses'inayak EROLÖZKAN LUKSOR - Eskiden beri Mısır'da tannlarla. fıra\un öyküleriyle ve ta- rihle ıçli dışlı yaşayan, tapınaklany- la ünJü Luksor kentinin şu sıralarda yenı baştan anıt onanmlanna tanık olduğunu bilmem duydunuz mu? Az buz değıl, Mısır tunzminin can daman sayılan Luksor kenti. kenlin simgesi haline gelen ünlü tapınağıy- la binlerce turistin düşlerini süsleye- dursun. kış ay lannda bıle oteller. so- kaklar hanl hanl turistlerle dolu bu- günlerde... CanJı bir küJtür kenti:Luksor Turizmde ölü sezon sayılan ve in- dirimli fiyatlarla Mısır'a akın eden binlerce Alman ne hikmetse, Luk- sor'u işgal edip. Nil Nehri'nde eski Mısır'ın efsunlu dünyasına dalıyor- lar... Peşın olarak belirtelim. eski Mısır uygarlıklanna bayılanlann ve sanat tarihi sevdahlannın hayranlığını gizleyemediği eşsiz ve canlı bir kül- tür kenti Luksor. Sabahın köründe başlayan turlarla, Krallar Vadisi'- nde gezilip, Luksor ve Karnak tapı- nağında şaşkınlıklar yaşanıyor. Öteden beri dillere destan Luksor tapınağı ise onanm iskeleleri içinde harikulade bir anıt. Dev perçinlerle tutturulan ayak Rehberlenn ballandıra ballandıra anlattıklan Luksor TapınağYnın avlusunda dolaşırken insan en çok Ramses'in ayak bileğindeki çatlağı fark ediyor nedense. Dev perçinlerle tutturulan bu kocaman yastık bü- yüklügündeki ayağın fotoğrafını çe- ken turistler bu "kez yandaki bir baş- ka dev heykeldeki ürkütücü catlak- lann çizgilerine kaygıyla bakıyorlar ve Ramses'in bu durumuna üzülü- yorlar. ev perçinlerle tutturulan bu kocaman yastık büyüklüğündeki ayağın fotoğrafını çeken turistler bu kez yandaki bir başka dev heykeldeki ürkütücü çatlaklann çizgilerine kaygıyla bakıyorlar ve Ramses'in bu durumuna üzülüyorlar. UNESCO'nun el uzattığı, Mısırlı arkeolog ve uzmanlann kollannı sı- vayıp dikkatli bir kurtarma planı ile bütün anıtlarda başlattığı onanmla- n yerinde görmek bir şans ya da te- sadüftü. Ancak ne var ki bu onanm- lann ne zaman bıtırileceğini henüz kimse bilmiyor. ,_ İşin gerçek yüzüne bakılırsa, te- rafta turizmden müthiş para kaza- zatlarla içli dışlı bir kent Luksor. nan sistemler insanı afallatıyor. Günlük yaşam ise bir hayli canlı... Bir tarafta açlık ve korkunç yoksul- luk insanın içini sızlatırken diğer ta- Krallar Vadisi'ndeki yoksul insan manzaralan insanın belleğinde silin- miyor. Evet, düşlerle gerçekler bir- biriyle iç içe bu ülkede... Kafalan fi- ravun öyküleriyle şişirilmiş turist- lerin saatlerce kral mezarlannda âo- laştınlıp, sonunda hatıra eşya dük- kanlannda alışverişe zorlanışı da tu- rizmin bütün dünyada değişmezcil- velerinden... Ramses adlı rehber Bize Luksor'u gezdiren rehberi- miz kendi kendine "Ramses" takma adını yakışürmış sevımlı bır unıver- site öğrencisi.. Gevezeliğini sempa- tik esprilerle süsleyen bu zeki rehber ile papirüs imalathanelerinden. taş işleme atölyelerine kadar bir alay yeri dolaşıp "bahşiş sistemi" ve "ha- nut" alışkanlığının bu ülkede ulaştı- ğı boyutlan yerinde görerek kendı- mizi tapınaklann gölgesine atıyo- ruz. Düşlere dalıyoruz... Evet, bü- tün amaç eski Mısır'ı adım adım ya- içaüakşayıp eşsiz gün batımlannda tapı- naklann içinde Mısır'ın gizini du- yumsamak. İşin heyecan veren yönü Fotoğraflanna aasıklopedilerden aşina olduğumuz ve anavlarda pa- pağan gibi anlattığımız yapılara elle dokunmanın keyfi ise işin heyecan veren yönü. Ve insan Luksor'da ta- rih ve geçmişle içli dışlı olup o enfes büyüyü enikonu içinde duyumsu- yor Belkı de Luksor'u çekici kılan yön de bu. Ama bilinen ve görülen bır gerçek varsa o da şu: Karnak TapınağYnda ürkütücü bir mimari insanı ayakıa karşılarken. Luksor TapınağYnın devasa heykelleri yüz- lerinde donmuş kalmış tannsal gü- iücüklerle onanm iskeleleri arası- ndan insanı süzüyorlar... Evet, Luksor kentinde onanm var. Ramses'in ayağındaki çatlak ise gizlice büyürken. eski Mısır'ın büyüsü hergün yeniden yaşanıyor... Veremden korunmanın ilk şartı aşı ADANA (AA) - Adana İl Sağlık Müdürü Dr. Alper Pişkin, 20'nci yüzyılın ilk yansına kadar ölüm nedenlerı arasında ilk sırayı alan veremın. korkulacak bir hastalık olmaktançıktığını belırterek. •Türkıye'devercmdenölenlerin sayısı yok denecek kadar azdır" dedi. ' Veremle mücadele ve tedavı yöntemlennın günümüzdeçok geliştiğıni kaydeden Dr. Pışkın, bu hastalıktan korunnunın ilk şartının aşı olduğunu söyledi. Annelere. yenı doğan bebeklerine diğer aşılarla bırlıkte mutlaka verem aşısı yaptırmalannı tavsiye eden Dr. Pışkın. bu çağlarda direnç kazananlann. ileri yaşlarda tüberküloz mikrobu kapmalannın mümkün olmadığını kaydetti. Türkiy e'de halen 180-200 bin dolayında veremli hasta bulunduğunun tahmin edildiğini de ifade eden Dr. Pişkin. şunlan söyledi: "Bu hastalığa yakalananlann dikkat etmeleri gereken en önemli konulardan biri, tedaviyi yanm bırakmamalandır. Bazı hastalanmız yanm kalan tedavi yüzünden uzun süren sıkıntıh günler geçiriyor. Veremlı hastalar. hastalık tamamen i> ileşinceye kadar doktor kontrolünden çıkmamahdır." II Sağlık Müdürü Dr. Alper Pişkin'in verdiği bilgiye göre. Adana'daki 150 yataklı Göğüs Hastalıklan Hastanesi'nde her yıl ortalama bın hasta yatarak tedavi göriiyor. Göğüs Hastahklan Hastanesi'nde kısa bir süre sonra tüberküloz dışında astım ve bronşit gıbi hastalıklann da tedavisinin y apılacağı 50 yataklı "göğüs hastalıklan ve göğüs cerrahisi merkezi" kurulacak. Modern tanı cihazlanyla donatılacak merkezde. bircerrah ile beş göğüs hastalıklan uzmanı görev yapacak. uzmanlan dernek kurdu ANKARA (ANKA) - Göğüs hastahklan uzmanlan, çeşitli göğüs hastalıklan hakkında halkı bilgilendırmek v e meslektaşlannı eğitmek amacıyla Toraks Derneği adı altında bır ara> a geldiler. Göğüs hastalıklan astım. akciğer kanseri, tüberküloz. kronik bronşit ve benzeri akciğer rahatsızlıklanyla. ha\ a ve çevre kirliliği. asbest \e benzeri minerallere maruz kalınması sonucu ortay a çıkıy or. Söz konusu hastalıklar \ e işyeri hastalıklan alanında çalışan doktorlar tarafından bu hastalıklann halk sağlığı açısından tehlikelerine dikkat çekmek amacıyla kunılan Toraks Derneği bünyesinde, 15 ayn araştırma grubu bulunuyor. Aspirin kanseri önlüyor STOCKHOLM (AA) - Aspirin ya da benzeri ağn kesici ilaçlann, kanseri önleyici etkılerinin olduğu bildirildi. Amerikalı bilim adamı Michael Thun, günde bir tane ahnacak aspirin ya da benzeri ilaçlann. kansere yakalanma riskini yüzde 40 oranında azaltıcı etkisi olduğunu belirtti. ABD'de 1982-1986 yıllan arasında 635 bin kişi üzerinde yapılan araştırma. kansere yakalanma riskini azaltan en iyi ağn kesicinin aspinn olduğunu ortaya kovdu. % ' • Plajdaki kaplumbağa trafiği NAT1ONAL GEOGRAPHIC ANNE VE JACT RUDLOE Kostarika'nın Büyük Okvanus'a açılan Ostional Plajı her yıl ekim ayında binlerce deniz kaplumbağasının istilasına uğruyor. Kumsalda toplanan kaplumbağalann sayısı bazıyıllar 30 bine ulaşıyor. Kaplumbağalar. bilim adamlannın hala açıklık getiremedikleri içgüdülerinin yol göstermesiyle. körfezeçiftleşmekiçingeliyorlar. Bialerce dişi, yumurtalannı bırakmak için bu sakin kumsalı seciyor. Gecenin 2"sinde kumsal, kaldınm taşlany la döşenmiş birmeydana benziyor. Derken kaldınm taşlan hareket etmey e başlıy or. Tüm gece boyunca gelen. giden kaplumbağalaryoğun bırtrafık oluşturuyor. Bazen birbirlerinetoslayıp. üstüsteyığınlaroluşturuvorlar. Yumurtalannı bıraktıktan sonra, ortalama 35-40 kilo ağırhğındaki vücutlanyla açtıklan çukurlan kapatmaya uğraşıyorlar. Bu arada havaya kaldırdıklan kumlar gözlerine kaçtığından sürekli gözyaşı dökerek. gözlerini temizliyorlar. Sabaha karşı. arkada kalan son dişilerde büyük bir telaşla yumurtalannı bırakıp denize ulaşmay a çalı- şıyor. Denizde ise binlerce dişi. y umurta y üklü olarak karanlığjnçökmesıni bekliyor. Geceilerİeyincehepsi karay a çıkıp yumurtalannı alelacele bırakmak için sıra bekliyor. Deniz kaplumbağalan dünya üzerinde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Etlen vedenlen için bilinçsizce a\ lanırken, y umurtalan da çeşitli amaçlarla tüketiliyor. Yumurtlama alanlan insanlann kullanımına açıldığından, kaplumbağalann üremeleri de engellenıyor. Diğer taraftan çev re kirliliği yok olma sürecıni hızlandınyor. Balıkçılann ağlanna takılan kaplumbağalann da yaşam şansı neredey se hiç > ok. Kaplumbağa soyunu tehdit eden bu gelışmeler 1950'li yıllara kadar dikkatiçekmedi. Bilim adamları 1954 yılında Florida Üniversitesi profesörlcnnden Archie Carr'ın öncülüğünde konuya ilişkin araştırmalara başladı. Ne v ar ki. kaplumbağa türünde görülen çeşitlilik \ e son derece karmaşık yaşam şekli. bilim adamlannın bugünedek kaplumbağa adımlanyla ilerlemesıneyol açtı. Bütün bu olumsuzluklara karşın. birtakımilerlemelerkavdediliyor. Uygulamaya konan yenı programlar sayesinde. kaplumbağa türünün yaşamı garanti altına alınırken. yaşamlannı kaplumbağalardan sağlayan kişilerin ekonomik durumlannın bozulmaması için gereklı önlemler alınıyor. Bılım alanında ortaya çıkan tüm olanaklar bu çalışmalardakullanılıyor. Örneğin kaplumbağa göç volları uydu aracılığı iîe izlenirken. ha> \anlann DN A haritalan çıkartılıyor. Biyolog Alan Bolten. "Kap- lumbağa araşiırmaJan altın çağım \aşı>or" diyerek yapılançalışmalardan büyük vararlarsağladıklannı önesürüyor. ABDbaştaolmaküzere 115 ülke. deniz kaplumbağalanndaneldeedilenürünjennihraeatve ıthalatınıyasakladı. Artık.mıl>onlarca\ıllık\aratığın v ok olmaktan kurtulması bir ha\al deüil. Renkli baskı tekniğinin hızla gelişmesi, agrandizöre talebi büyük ölçüde azalttı Siyah-beyaz fotoğrafin önlenemeyen düşüşü SABÎTÖZKESER ADANA - Siyah-beyaz fotoğraf teknolojiye yenik düştü. Renkli bas- kı tekniğinin büyük hızla gelişmesi ve renkli fotoğrafin yaygınlaşması, siyah-beyaza ilgiyi yok denecek denli azalttı. Fotoğraf Dernekleri Çalışma Kurulu Genel Sekreteri Dr. Scfa Ulukan, "Siyah-teyaz fotoğraf piyasada yaygınliğını giderek yitiri- yor. Şimdi sadece sanatsal anlamda Ugi çekiyor" dedi. Maliyeti arttı Printer renkli baskı makinelerinin çok kısa sürede üretim yapması, ag- randizörün rafa kaldınlmasına ne- den oldu. Talebin azalması üzerine siyah-beyaz fotoğrafin maliyetinin de renküye göre yüzde yüz arttığı bildirildi. Adana'daki Color 82. Fo- to Funda ve Muhammet Ali Color yetkilileri Vedat Zöhre, Zeynel Ak- man ve Yasemin Seçkin, renkli fo- alebin azalması üzerine siyah-beyaz fotoğrafin maliyetinin de renkliye göre yüzde yüz arttığı bildirildi. Ancak bu durumun siyah- beyaz fotoğrafı öldürmeyeceği, sanatsal anlamda ilgi çekmeye devam edeceği belirtildi. ruvacaktır. Si\ah-be\az ile renkli fo- toğraflar ayrı a>n anlamlar taşır. İkisinin de etki gücü farklıdır." Renkliye olan ılgi nedeniyle si- yah-beyaz fotoğrafa talebin azal- ması fıyatlan da yüzde y üzde arttın- yor. Adana'daki renkli ve siyah-beyaz kart basımı ve filmlerin fıyatlan şöy- le: toğrafın 23 dakika gibi kısa bir süre- de verildiğini. vatandaşlann" hatıra fotoğraflannda siyah-beyaz yerine renkliyi tercihettiğini belırterek. "Si- yah-bevaz fotoğrafına ilgi giderek a/almaktadır. Sadece sanatla uğra- şan kişiler si) ah-beyaz fotoğraf vaptınnaktadır. Talebin azalması nedeniyle siyah- beyaz maliyeti de renkliye göre yüzde yüz artmaktadır. Siyah-beyaz fotoğ- raf yaptırmak isteyenlere de ancak bir hafta icerisinde verebiliyoruz. Adana'da 4V0'ün üzerinde fotoğraf stüdvosu ile 10'a yakın laboratuvar var. Birkaç kişinin dışında, kimse si- yah-beyaz yapmıyor. Bu yalnız Ada- na'da değil, ülkenin her yerinde böy- le" dediler. Adana Fotoğraf Amatörleri Der- neği kurucu üyesi ve eski başkanla- nndan Fotoğraf Dernekleri Çalış- ma Kurulu Genel Sekreteri Dr. Sefa Ulukan da siyah-beyaz fotoğrafin güncel kullanma baİcımından yay- gınlığını kaybettiğini anlatarak şun- lan söyledi: "Bu olay aynı halkın siyah-beyaz televizyon yerine renkli televizyonu tercih etmesi gibidir. Siyah-beyaz ha- tıra fotoğraflannda artık kullamlmı- yor. Ama bu siyah-beyaz fotoğrafin öleceği anlamına gelmez. Teknik ola- rak sorun çıkabilir. Ancak bu işin merakİBi. bu sorunu karanlık odasını kurarak. agrandizö- riinü kullanarak giderebilir. Ben si- yah-beyazın öleceğini kabul etmiyo- rum. Sanatsal bağlamda gücünü ko- Asa Markası lOOİIford lOOAafa 100 Kodak 200 Orwo 200 Kodak 200 Aefa 400 İlford Renkli Si>ah-be\az - '76.000 55.000 65.000 75.000 30.000 90.000 65.000 87.500 400 Kodak 85-100.000 FİLM BANYO Renkli 20.000 TAB Renkli 9X13(2250) Sivah-Bevaz "35.000 Sivah-Be> az 9X14 (4.0004.500) Küçükyaşta sıkıperhiz yanlış KONYA (AA) - Küçük y aştaki çocuklarda. hastalıklan sırasında sıkı perhiz uy gulanmasının yanlış olduğu bildirildi. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hastalıklan Anabılim Dalı Başkanı Prof. Dr İbrahim Erkul, sıkı perhiz uygulamasının çocuklarda gelişimi önleyeceğini belirtti. Erkul. "Diabet görülen çocuklarda perhize ihtiyaç duyulur. Ancak bunda da basit tatlılarla gazoz türii içeçeklerin yasaklanması yeterlidir"dedı. Diabetli çocuklarda insülin kullanımında güçlük çekıldiğine işareteden Prof. Erkul. "Tedavide başarı için insülin kullanımı şarttır. Çünkü yerini tutacak düzeyde bir ilaç mecut değildir. Ancak, doktorun > erdiği doz düzenli olarak uygulanmalıdır" diye konuştu. Prof. Erkut.çocukİardadiabetin kan şeken düşüklüğü, sanlık, zeka geriliği ve kalsiyum eksikliğine yol açtığını belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle