Katalog

SAYFA CUMHURİYET 8ŞUBAT1994SAU HABERLER Demirelrektörlerin 'derdinT dinledi cumhurbaşkanj olduktan sonra ilk kez rektörleri Çankaya'da toplayan Demirel, üniversitelerin sorunlannı parîamentoya, hükümete ileteceğini ve takipçisi olacağını söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Üniversite rektörleri sorunlannı Cumhurbaşkanı Süleyman Demirere anlattılar. Cumhurbaşkanı olduktan sonra rektörleri ilk kez Çankaya'da toplayan Demirel. "üniversitelerin sorunlarının takipçisi olma" sözü verdi. Üniversitelerin uyum içinde çalıştığını belirten Cumhurbaşkanı. "Ama bu de- mek değildir ki, üniversitelerimiz ve üikemizin so- nınu voktur. Üikemizin de üniversitelerimizin dc, her kesimin sorunJan vardır. Ama bunları çok bü- yütmemek gerekir" dedi. Cumhurbaşkanı Demirel, YÖK Başkaru Uzmonlar beâenmedI Ozetteştirme taslağmatepki S osyal güvenlik uzmanlan, KOİ'nin özelleştirme yasa taslağmObaştan savma ve acele hazırlanmış' olarak nitelendirdiler. ANKARA (Cumhuriyet Börosu)- Başbakanlık Ka- nunlar Kararlar Genel Mü- dürlüğü'nün anayasaya aykın hükümler içerdiğjni bil- dirdiği özelleştirme yasa tas- lağı. sosyal güvenlik uzman- lannca. "baştan savma ve ace- le hazıriaımuş" olarak nitelen- dirildı. < Uzrrianlar, özelleşürmenin öncelikle. üretim-istihdam ve yeni teknoloji yaratma koşul- İanna dayanması gerektiğini vurguladılar. Kamu Ortaklığı Idaresi'nin (KOİ) özelleştirme yasa tasla- ğında. yeniden yapılandırma- ya ilişkin, kavramlann ve tanımlann açıklanmadığına dikk?tçekenuzmanlar,"fstik- rarsız bir ortamda, özelleştir- me sürecini sürdürmenin zor oMuğunu" vurguladılar. İngıl- tere'de, özelleştirme öncesin- de. aynntılı inceleme yapıldığına ve sosyal taraflar- İa diyalog kurularak. kamuo- yunun aydınlatıldığına dikkat çeken uzmanlar, taslağın, işçi- .lerin özlük haklanna ilişkin 9. maddesinde "Çaüşma ve Sos- yal Güvenlik Bakanlığı'nca hazırlanan iş güvencesi yasa tasiağının gözardı edildiğini" belirttiler. Taslakta. çalışan- lann kazanılrruş haklannın korunmasına özen gösteril- mediğini ileri süren uzmanlar. koşulsuz iş akdi feshinin ana- yasaya aykın olduğunu vur- guladılar. Özelleştirmenin. İngjltere'- de gerçekleşme süreci de şöyle özetlendi: - Devlet teşviklerine alışan özel sektörün teşviksiz ya- şamaya abştınlması. - Deneyim kazanmak için. tasfiye ve satışa küçük fırma- lardan başlanması. - Bazı durumlarda tasfiye yerine yeniden yapılandı- rmarun gerçekleştirilmesi. - Karar aİma sürecinin mer- kealeştirilmesi. - Ödemelerin taksitlendiril- mesinden kaçınılması ve nakit ödemeleri için esneklik sağ- lanması. - özelleştirmenin. kolay anlaşılır ve şeffaf olması. - Yaraülan kaynaklann. cari harcamalarda kullanı- Imaması. - Tekel oluşmasına izin ve- rilmemesi. - Özelleştirmenin ekono- mik sorunlan çözecek tek kaynak olarak görülmemesi. Prof.Dr. Mehmet Sağlam başkanlığındaki 57 üniversite rektöriinü. "dertlerini dinlemek" için Köşk'te topladı. Toplantı öncesinde. rektörlere, Demirel'in başbakanlığı döneminde rektörlerle yapılan toplantı özetleri ile daha önce üniversite rektörlerinin görüşlerinin yer aldığı "Çağdaş Eğitim, Çağdaş Üniversite" adlı kitaplar dağıtıldı. Rektörlerin üniversitelerin sorunlanna ilişkin görüşlerini dile getirdiği toplantıda, "üni- versite reformu" konusunda da görüş alışverişin- de bulunuldu. Toplantı öncesinde konuşan De- mirel. devleti oluşturan unsurlann içinde üniver- sitelerin de yer aldığma dikkat çekerek. "üniversitelerin halkı kucaklaması gerektiğini" söyle- di. Üniversite sorunlanyla her zaman yakından ilgili olduğu- nu vurgulayan Demirel. "Dev- let başkanı olarak. sizleri tayin eden kişi olarak buray a davet et- tim. Alacağım intibaya göre so- runlarınızı, TBMM've, partile- re ve hükümete intikal ettirece- ğim ve takipçisi olacağım" dedi. Cumhuriyetin kurulduğu yı- llarda l olan üniversite sayısının bugün 57'ye ulaştığı- na dikkat çeken Demirel, bu- gün üniversitelerin uyum içinde çalıştığını söyledi. 1993-94 öğ- retim yılı başında 14 üniversite- nin açılış törenlerine katıldığına dikkat çeken Demirel. "öğren- cilerimizin, öğretim üyelerimi- zdn, büyük bir bevesle, gayretle çalıştığını gördiim. Sizin gayret- leriniz takdire değerdir. Gayret- leriru'zi övüvorunı kamuovuna" dedi. Demirel. sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu demek değildir ki, ülkemiz ve üniversitelerimiz sorunsuzdur. Hayır. üikemizin de sorunlan vardır, üniversite- lerimizin de sorunlan vardır, her kesimden çeşitli sonınlar vardır. Bunlan çok büyütmemek de la- zımdır. Tabii her sorunun önemi gereği de ona yaklaşılması do- ğaldır. Ama küçük sorunlan bü- yük yapıp. olav lar altında ezilme gibi bir durum Türkiye'de vok- tur. Devletimizin, millerimizin bu kummlarına daha çok çeşitli- lik kazandırmaya \e benlik ka- zandırmaya \e rialkımı/ın bu gu- rur kaynağı kurumları daha ileri götürmeye hep beraber gayret sarfedeceğiz.'' Demirel konuşmasını ta- mamladıktan sonra. YÖK Baş- kanı Prof.Dr. Sağlam. "üniver- siteye yakın ilgilerinden dolayı" bütün üniversiteler adına De- mirere bir plaket sundu. Demi- rel, yaklaşık 2.5 saat süren top- lantıdan sonra rektörlere öğle yemeği verdi. Ener-Sen'denkapatmakararınaitiraz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kamu çahşan- lanna ilişkin yasal düzenlemeler hükümetin günde- minde olmasına karşın, memurlann sendikal örgüt- lenmesindeki idari kanşıklık süriiyor. Son olarak Ener-Sen Sendikası. tüzüğünde "grev hakkr tanı- mlandığı gerekçesiyle kapatılma karanna itiraz ede- rek. Yargıtay'a başvurdu. Ener-Sen Genel Başkanı Medar Kalkan, mahkeme karannm "hukuk dışı" ol- duğunu ileri sürerek, "Bu demokrasi ayıbıdır" dedi. Kalkan. dün duzenledıği basm topiantısında, TEK. DSt ve Elektrik İşleri Etüd İdaresi"nde örgütlü olan sendikanın 17 bin üyesi bulunduğunu belirterek. "Bemokratik kitle örgütleri üzerindeki baskılan arttırarak suskun bir topium yaratmak istevenler. bir- leşerek güçfenen ve sesûri yükseiten çakşanİan sustur- mak amacıvla Ener-Seni hedef secmişlerdirr> diye ko- nuştu. Kalkan, Türkiye'nın "hukuk de\leti" oldu- ğunu sa\unan idarelenn "ke>r fî kararlar vererek, suç işlediklerini" söyledi. Toplantıya katılan CHP An- kara milletvekili Uluç Gürkan da, kamu calışan- lannın mücadelesine. "savılannın ulaşabildiği oran- da" katkıda bulunacaklannı söyledi. Ankara Valili- ği'nin açtığı dava üzerine, 23. Asliye Hukuk Mahke- mesi. devlet memurlanrun sendikalaşma hakkını, "yasal düzenleme yapddıktan sonra" kullanabılecek- leri yolunda bir karar verdi. Sendikanın tüzüğünde grevli ve toplusözleşmeli sendikal hak kullanımm- dan söz edildiğine dikkat çekilen mahkeme karan- nda. bu durumun "Türk kamu persondi rejimine ve kamu düzenine aykın olduğu" ileri sürüldü. Ergun Göknel, davanın, İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün görülen duruşmasında, eşi Feray Göknel'le görüşme fırsatı buldu. (Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOĞLU) Erbuğparasınıistedi mahkemerecldetti SKİeski Genel Müdürü Ergun Göknel'in yargılanmasma devam edildi. Göknel in eskieşi Nurdan Erbuğ, boşanma tazminatı olarak aldığı 8 milyarı geri istedi. Duruşnia bilirkisi raporlarmın mcelenmesi için ertelendi. İstanbul Haber Servisi - İSKİ eski Genel Mü- dürü Ergun Göknelin "ihfisalen zimmet" ve "Mal Beyanı V asası'na aykın davranmak" suç- lanndan açılan davaya, İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmada, ema- nete alınan 8 milyar lirasının geri verilmesi istemi reddedilen Nurdan Erbuğ, olayı açığa çıkarttığı için pişman olmadığını belirtirken Mali Şube Müdürü'nü suçladı. îstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün yapılan duruşmaya sanıklardan Ergun Göknel, eşi Feray Göknel ile davada müdahil olan Nur- dan Erbuğ katıldı. 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Klor Davası'ndan tutuklu olan Ergun Göknel ile Feray Göknel'in duruşma sırasında sohbet ettikleri görülürken Nurdan Erbuğ. Gök- nel çiftine bakmamayı tercih etti. Mahkeme, flava konusu paranın ödedikleri vergiler ve su paralanndan oluştuğunu ileri süre- rek davaya müdahil olarak katılmak isteyen Fazlı Havırlıoğlu'nun istemini. "olaydan direkt zarar gören" olmadığı için reddetti. Nurdan Er- buğ'un Ergun Göknel'den boşanma tazminatı olarak aldığı 8 milyar liranın iade edilmesi istemi- ni de bu konuda daha önce ret karan verildiği ge- rekçesiyle reddeden mahkeme, davanın açı- lmasından sonra ort^ya çıkan ve Fatih Cumhu- riyet Başsavcjlığı tarafından mahkemeye gönde- rilen video kasetlerin çözümünün incelenmesi gerektiğini bildirdi. Mahkeme, önceki duruşmalarda vanlan karar uyannca bilgisayar kayıtlannın incelenmesi amacıyla oluşturulan bilirkişi raporunun beklenmesi için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Duruşmadan sonra gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Nurdan Erbuğ. maddi durumunun iyi olmadığını ve geçtnmek için Ergun Göknel'in odediği tazminatla aldığı otomobilini satılığa çıkardığını anlattı. Geçinmek için ailesinden borç aldığyıı ve gerekirse evini de satacağını ifa- de eden Nurdan Erbuğ. İSKİ olayının ortaya çı- kmasına yol açan ihban gerçekleştirdiği için piş- man olmadığını belirterek "Bu para bana boşan- ma tazminatı olarak verilmişti. Yargılamayla bana verilen bu paranın ilgisi yok. Ben Mali ŞubV- de ifade verirken, Mali Şube Müdürü, "Parayı ge- tir yoksa seni 4 gün nezarete atanm' demişti. Keş- ke getirrneseydim de 4 gün nezarette kalsaydım. Parayı emanete aldüar ve beni mağdur ettiler" dedi. Yaşasın Edebiyat TYSyimund yaşun kırthuh • AKM'de gerçekleşen "Yaşasın Edebiyat" başlıklı toplantıda Oktay Akbal, Nurettin Sözen, Aziz Nesin, Emre Kongar ve Demirtaş Ceyhun birer konuşma yaptılar. Küitür Servisi - Türkiye Yazarlar Sendikası'nın (TYS) 20. yıh dün Atatürk Küitür Merkezi'nde gerçekleştirilen "Yaşasm Edebiyat" başlıklı top- lantıyla kutlandı. Küitür Bakanlığı'nın katkılanyla düzenlenen etkinliğe edebiyat dünyasından çok sayıda ünlü yazann yanı sıra kalabalık bir okur kitlesi katıldı. TYS Başkanı Oktay Akbal. yaptığı açış konuş- masında, "Yaşasın Edebiyat etkiıüiğinin amacı, edebiyatı toplumdaki eski güçlü yerine yeniden oturtmak ve toplumu yönlendirmede etkili bir güç olmasmı sağlamaktır"dedı. Yaşam ve kent külturü "Yaşasın Edebiyat" gecesinde bir konuşma yapan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen TSY'nin 1. yılmı da birlikte kutla- dıklannı belirterek, "Belediye başkanlığı yaptı- ğun beş yıl boyunca bepinizin y akından bildiği gibi kültürün kent y aşamıyla bütünleşmesi için olanak- lar çerçevesinde her seyi yaptım. Kentimizde yaşa- yanlann, yaşamı bir kent kültürü açtsjndan algıla- ması için çaba gösterdim. Belediye hizmetlerinin yalnızca su, çöp, yol gibi görevlerie sınırlı olmadı- ğını vurguladım" dedi. Türkiye elden gidiyor Yazar Aziz Nesin de gecede yaptığı konuşma- da, TYS'nin şu an Türkiye'nin ana sorunu ola- rak ifade ettiği dinsel fundamentalizmle savaş- mak konusunda yeterli çaba göstermedığini belirterek "Türkiye elden gidiyor ve bunda cumhu- riyetten günümüze kadar bütün hükümetler so- nimludur" dcdı Dinden medet umuyorlar "Yazann sorumluluğu" konulu bir konuşma yapan Nesin "Bu yazarın sorumluluğu kavramı, yeni bir toplumsal ka«ramdır. Biz Türkler nasıl teknoloji k hiçbir yaratıcüık göstermemişsek, top- lumsal katram da yaratmamışız. Biz dışardan kavram almamış olsaydık, belki bugün hâlâ kitap- lanmızm başına 'BismiUahiiTahmanirrahim1 y azıp padişaha methiveler düzecektik" dedi. Yazann yetennce sorumluluk göstermediğine inandığını söyleyen Nesin. "Başbakan oy almak için dinden medet umuyor, bizler de buna göz yu- muyoruz"dedi. "Yaşasın Edebiyat" toplanüsında Küitür Ba- kanlığı Müsteşan Emre Kongar ve Türkiye Ya- zarlar Sendikası İkinci Başkanı Demirtaş Ceyhun da birer konuşma yaptı. Toplantıya birçok ünlü y azarın yanı sıra kalabalık bir okuvucu kitlesi de katıldı. n fS YOLSUZLUKLAR Dosyaadı: Sosyal Hizmet ve Çocuk • eskimüsteşarSavaşKüceveStockholm Esirgeme Kurumu, Türkinvest, Mc Tanıtma Ataşesı Fermani Uygun. Cann-Ericson, YoungandRubicam. Parasaldeğer: Adı geçenler: İlhan Aküzüm, Melih Milyarlarca lira. Gökçek, Tanıtma eski Müdürü Münir Aksoy, Sonuç: Davalar süriiyor. Gökçek^ yaradana sığınıp47 bin çift ayakkabı âldı -16- KEMALYURTERİ Sosyal Hizmet ve Çocuk Esirgeme Ku- rumu'na (SHÇEK) ilişkin yolsuzluk dosya- smda, SHÇEK eski Genel Müdürü. Refah Partisi Milletvekili Melih Gökçek'in. bin- lerce çift "çürük " ayakkabı alarak kuru- mu zarara uğratügı savlanıyor. Konuya ilişkin dosyada, Gökçek'in. daha önce yetiştirme yurdunun bulundu- ğu bölgeden yapılan alımlann merkezden yapılmasını sağladığına dikkat çekilerek şu savlara yer verildi: • Gökçek, gereksinim olmadığı halde, 8 ay içinde üst üste üç ihale açarak kurum- da bulunan çocuklann ihtiyaçlan için 47 bin çift ayakbabı almıştır. • Ayakkaoi sayısı, kurumun yurtlann- da bulunan çoçuk sayısının üç katından fazladır. Çocuk başına üç çiftten fazla ayakkabı alınmıştır. • Ayakkabılar sihhi değildir ve yapılan incelemeler, iyi kuüanılmalan durumunda bile ayakkabılann üç ayda eskidiğini orta- ya koymuştur^ • AlımnTuzednden üç yıl geçmesine rağmen, 12 bin çift ayakkabı halen depo- larda beklemektedir. • Yüksek fıyatlar üzerinden alım ya- pılması sonucu, kurum bugünkü fiyatlar- la 3 milyar lira zarara uğratılmıştır. • İncelemeler. Seçil Ticaret ve Emlak Ucuzluk Pazarı adlı şirketin kollandığını ve firmaya haksız kazanç sağlanmaya ça- lışıldığını ortaya koymuştur. Konuyla ilgili olanlar hakkında soruş- turma açıldı. Borsa'da usulsüzlûk Sermaye piyasasında çalışmalarda bu- lunan Türkinvest A.O.G adlı şirketin, portföyünde Hazine Bonosu veya Devlet Tahvili olmadan. varmış gibi göstererek, yatınmcılardan para topladığı ve bunu ''repo" adı altında gösterdiği ileri sürüldü. İncelemeler, şirketin yatınmcılar adına aldığı hisse senetlerini, sahiplerinin izni ol- madan sattığına ilişkin çeşitli bulgulann varhğını orya koydu. Konuyla ilgili savlar Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafı- ndan incelendi. SPK'nın 25 Ağustos 1992 tarih ve 46 sayılı raporunda, şirketin var olmayan Hazine Bonolan'na ilişkin ema- net makbuzu düzenleyerek halktan para topladığı belirtilerek şirket için Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'na bildirimde bu- lunulması gerektiği ifade edildi. Raporda. şirket için "resmi evrakta sah- tekaıiık" ve "emniyeti suiistimal" gerekçe- siyle suç duyurusunda bulunulması gerek- tiği belirtilerek şöyle denildi: "Yasal defterlerin usulüne uygun tutul- maması ve kayıt belge düzenindeki usul- süzlükler nedeniyle SPK'nın 24^2. maddesi uyannca Maliye ve Gümriik Bakanlığı ile Sana- yi ve Ticaret Ba- kanlığı'na bildi- rimde bulunulması gerekmektedir. Mevcut olmayan Bonosu nedeniyle yoluyla para top- müşteri • SHÇEK eskiGenel Müdürü, RP Milletvekilive Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Melih Gökçek, 8 ay içinde 47 bin çift ayakkabı satın aldı. Ayakkabılar, SHÇEK yurtlannda bulunan çocuklann üç katından fazlaydı. Aradan üç yıl geçmesine rağmen ayakkabılar hala tükenmedi. • Turizm Bakanlığı,Türkiye'nindış tanıtımıiçin reklam fırmalanyla anlaşınca, yolsuzluk uluslararası boyut kazandı. Firmalara fazladan ödemeler yapıldı ve sözleşmelere devlet aleyhine hükümler konuldu. İnceleme başlatıhnca, fırmalardan biri "hatasmı" kabul etti ve fazladan aldığı 2,5 milyar lirayı geri verdi. Hazine satışı makbuz halktan lanması, hisse senetlerinin izinsiz ve yetkisiz kul- lanılması ve kredi teminatı olarak rehne- dilmesi işlemlerine ilişkin olarak kurul uz- mardarı tarafından azami 1 hafta içinde yeniden bir tespit yapılmalıdır. L zmanlar- ca yapılacak olan bu son tespitlere göre 3794 sayılı kanunla değişik SPK Kanu- nu'nun 46-G maddesi uyannca, ilgili aracı kuruma usutsüzlükJerin giderilmesi ve ka- mına, işletme amaç ve ilkelerine uygunluk sağlanmalıdu-. Özelikle Hazine Bonosu ve emanet hisse senetlerinin satışının düzeltil- mesi ve sonuçlandırılması için bir aylık süre tanınmalıdır, bu sürenin aracı kuru- mun tutumu ve yapacağı düzenlemelere göre başka tedbirlere başvurmak üzere kt- saltılabilecektir. Alınacak tedbirler ve yapılacak işlemler kurulca görevlendirile- Savcıhğı 92-35814 sayılı hazırlık dosyası ile soruşturma açtı ve dosya istanbul Asli- ye Ceza Mehkemesi'- ne gönderildi. Turizm Bakanlığı'- nda yapılan incele- meler. Turizm eski Bakanı İlhan Akü- n bakanlığı dö- eek kurul uzmanımn devamlı gözetimi altında sürdürülmelidir. Alınacak tedbir- lere ilişkin olarak aracı kurum tarafından kurul uzmanına, belirlenecek sıklıkla bilgi ve belge >erilmelidir ve verilen belgeler ku- rul bilgisine sunulmalıdır. Söz konusu aykınlıklaruı gideriunemesi halinde aracı kurumun saklama hizmeti verme ve yetkisinin kaldırılması dahil ol- mak üzere, SPK Kanunu'nun verdiği her yetki ve kısıtlamanın uygulanacağı şirkete bUdirilmelidir" SPK'nın karan üzerine, İstanbul Cum- huriyet Başsavcılığı'na, Hazine ve Dış Ti- caret Müsteşarlığı'na ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Başkanlığı'na konuyla ilgili olarak bilgi verildi. Savlar üzerine İstanbul Cumhuriyet lam verilmesinde bir dizi usulsüz işleme imzasını attığını ortaya koydu. Hazırlanan raporlara göre 21 persone- le Devlet Memurlan Kanunu'na aykın biçimde iş olanağı yaratıldı. Aküzüm, 21 kişinrn yasalara aykın biçimde istihdam edildiğini bildiren memurlan dikkate al- madı ve yakınlanyla akrabalanna yasa- lan hiçe sayarak ödemede bulundu. Akü- züm hakkında TBMM Başkanlığı'na Meclis Soruşturması açılması istemi ileti- lirken, diğer sanıklar için de Danıştay'a başvuruldu. Turizm Bakanlığı'na ilişkin bir başka incelemede, bakanlığın reklam işlerinin şirketlere verilişi araştınldı. Yapılan incelemeler, 1991 yılında ba- kanlığın yurtdışı tanıüm çabşmalannda şu usulsüzlüklerin yapıldıgını ortaya çıkardı: • Firmalann seçiminde mevzuat hü- kümlerine uyulmamıştır. Mc Cann-Eric- son ve Young and Rubicam adlı şirketle- re hizmet görülmeden peşin ödemede bulunuldu. Mc Cann-Ericson adlı fır- mayla yapılan sözleşmede, devlet aleyhi- ne hükümlere yer verilmiştir. Firmalara yapılan ödemeler etkili şekilde denetlen- memiştir. • Mc Cann-Ericson fırmasına, 3 mil- yon 464 bin Alman Markı ve 1 milyon ABD Dolan peşin ödemede bulunulmuş- tur. Buna karşıhk bu tutarlar içinden 20 Nisan 1992 tarihli kurian itibanyla top- lam 2 milyar 507 milyon lira sözleşme şartlanna aykın biçimde ödenmiştir. Müfettişlerin aykınlığı ortaya çıkarma- lan üzerine, firma bu parayı geri ödemiş- tir. Young and Rubicam firmasına 7 mil- yon 553 bin İsveç Kronu ve 639 bin ABD Dolan ödenmiştir. Firma. paranın 1,5 milyar lirasını nereye harcadığına ilişkin kanıtlayıcı belge getirememiştir. İncelemenin bitirilmesinin ardmdan. savlardan sorumluluğu bulunan Tanı- tma eski Müdürü Münir Aksoy, eski müsteşar Savaş Küce ve Stockholm Tanı- tma Ataşesı Fermani Uygun hakkında, görevleri kötüye kullandıklan gerekçe- siyle Danıştay'dan lüzumu muhakeme istendi. Yarm: Şnfgm'm vakıflan