Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
». SAYFA CUMHURİYET 8ŞUBAT1994ŞAJJ
t
OLAYLAR VE GORUŞLER
Yapıa, yaratıa insanı yetiştirmek.
Öğretmenlerimıze buluş vaklaşımına bağlı teknıklen, sunuş
yaklaşımına bağlı teknıkîerle beraber kazandırmak
zorundayız. Kısaca buluş \ aklaşımı demek, öğretmenm ben
bılınm tavnndan çıkması demektır kı mesleksel yeterlıhk,
doyum ve özgüven gerektınr.
Doç.Dr. NUR ALKIŞ Yıldız Teknik Üni. Eğitim
BilimleriFakültesi Öğreîim Üyesi
Öğreımenler' Gelecçk ne>ıl ^ızienn escn olacaktır
Mustafa kemaUTATl RK
B
ıreyın. doğarken sahıp
olduğu zekâ. yetenek
vb kahtımsal ozelhkle-
re gizilgûçler denır Bı-
re>ın doğumu>la getır-
dığı gızılguç'leny le
toplumun koruması gereken yapı \e
süreklılığı arasında suregelen bır çelış-
kı vardır Toplum adına getınlen her
kural bır yandan bıre>e guvenlık sağ-
larken bır yandan da bıreyı sınırla-
maktadır Çağlar bo>u toplum lehıne
bozulan bu denge. bırey açısından ba-
kıldığjnda gızılguç'lerdenen varlığın
zıyanı anlamına gelır Üstumuze gelen
bılgı yığınlanyla, bırbınnden kopuk
gelen kıtle ıletışım araçlan uyancıla-
nyla >aşarrumızı altust eden değer yar-
gılan farklılıklanyla. 21 >uz>ıl şok
edıcı bır hızla gelmektedır Bu yuzyıl.
bıreyın yuzyılıdır Bıre> ve bıreyın gı-
nlguçlen, artık sadece bırey ve tek tek
ülkeler ıçın değıl, sınırlann gıderek es-
nedığı dunya ıçın onemlı bır servet'tır
Gelecek nesıl, kımbılır hangı ulkede,
hangj ulkenın çocuktanyla. nasıl bır
rekabet ortamında ıstıhdam olanakla-
n arayacak0
Bırey ve toplumun kayıplannın en
aza ındığı durum. bıre\ı demokratık
bır ortamda. Turk Mıllı Eğıtım Temel
Kanunu"nda da ıfadesını bulan "...,
beden, zihin. ahlak, ruh ve duygu ba-
kunlarından dengeli ve sağlıklı şekilde
gebşmiş bir kişiliğe ve karaktere, hur ve
bilimsel düşunme gucune. geniş bir dün-
ya gucune sahip, ınsan haklarına sajgı-
lı, kişilik ve teşebbuse değer veren, top-
lıuna karşı sorumluluk duyan; yapıcı,
yarattcı ve verimli kişiler olarak vetiş-
tirmek, ... •(Özçelık 1989. s 12)"rir.
Çünku, demokrasi, bir v andan eğitimin
bireyin yeteneklerinin en ust duzeye ka-
dar gelişimini sağlav acak fırsat eşitliği
ilkesine göre duzenlenmesiyle. obur
yandan da bireyin geleeeğivle ozdeşleş-
miş bir toplum butünlüğünun yaratıl-
masrylasağlanabUir"(Bılen. 1989.S 1)
Bıreyın on plana geçtığı bır yuzyıl-
da. Turk Mıllı Eğıtım Kanunumuzda
bıreyın taşıması gereken ozellıkler
yuzyıla ve bırey-toplum dengesıne uy-
gun olduğu halde, yetıştırdığırruz ınsa-
nı ınceledığırruzde buyuk bır çoğunlu-
ğun hıç de yapıa, yaratıcı. venmlı vb
ozellıklerle donanık olmadığını goru-
yoruz Bunun nedenlennı araştırmak
\ e bu sorunu elbırhğıy le çozmek, sade-
ce çocuklanmızın hızla değışen dunya
karşısında guçlu olmasını sağlamaya
\e ınanılmaz bır hızla gelen bılgı yığını
altında kalmasını önlemeye değıl. aynı
zamanda Turkıye'nıp geleceğını gu-
venceye almaya da hızmet edecektır
' O halde bu sorunun ıncelenmesı, soru-
na değgın somut ve ıvedı onlemler
alınması gerekmektedır
Eğıtım. uygulamalı bır bıhmdır
Eğıtım alanında yapılan araştırmalar,
ıster sıstem ıçın makro olçekte ıster sı-
nıf başansı ıçın mıkro olçekte olsun
eğıtım sıstemımız ıçın yaşamsaldır
Ancak, araşürmalann yapılması ka-
dar uygulamaya geçınlmesı de apayn
bır onem kazanmaktadır Turkıye,
sosyal bılımlerde araştırmaya venlme-
sı gereken onem konusunda bır mesa-
fe kaydetmıştır, ancak katedılen mesa-
feyı. araştırmalann uygulamaya geçı-
nlmesı donemınde goremıyoruz
Sıstemdekı bır değışkene etkı etmek
bıle soruna once mıkro v e > ay ılarak da
makro duzeyde çozum getırmey e y ete-
cektır Artık bır yerlerden başlamak
zorundayız
Bilimsel düşünme gücü
Çağın gerektırdığı bıreyın ozelhkle-
nnden en onemlısı bilimsel duşunme
gucudur Yapıa. yaratıcı. venmlı ve
daha bırçok ıstendık ozelhğı surukle-
yen bilimsel duşunme gucudur Bu guç
ancak uygun oğrenme ortamlannda
kazanılabılır Bıreye davranış değiştir-
tecek oğrenme ortamlan yaratmak ya
da çevre ayarlaması yoluyla davramş
değıştırtecek. oğrenmeyı sağlayacak
uyancılan sunmak ve bu uyancılann
etkısını surekh denetlemek zorunda-
yız Çevre ayarlamasında davranışa
etkı derecelen farklı olmakla beraber
eğıtım araç ve gereçlen. mekân vb dır
Çevre ayarlamasını bızzat yapansa,
öğretmen'dır O halde sıstemdekı en
onemh değışken olan oğretmeru ço-
cuklanmıza bilimsel düşunme gucu
kazandıracak davranışlarla donatır-
sak, soruna çozum getırebılınz
Etkın (aktıf) oğrenme uzenne çok
soz soylenmıştır Sanınz kı etkın oğ-
renmeyı gerçekleştınnce oğretım yen-
ne eğıtım gerçekleşıverecek' Etkın
oğrenme, oğrencı merkezlı bır eğıtım
stratejısıdır ama, her derde deva bır ılaç
da değıldır Lstehk sadece oğretmen
>a da oğrencı merkezJı bır eğıtım stra-
tejısı ızlemek de sakıncahdır Turkıye'-
de genelde etkın oğrenme uyguluyo-
ruz deyıp oğretmen merkezlı bır eğıtım
stratejısı. buna bağlı olarak sunuş yak-
laşımı ve duz anlatım teknığı kullanıl-
makta. bu yapılırken de atadan gelen
y olla ve bır oncekı oğretmenlen model
alarak oğretım yapılmaktadır Öğret-
menlenn bu yolu ızleme nedenı, yon-
tem ve teknik bılgılenn azlığı, kışısel
ozellıklennın hangı y aklaşıma ve dola-
yısıyla teknığe yatkın olduğunu bılme-
me. oğretmenlenn bılga, becen ve tu-
tumlannı değışen bilimsel gelışmelerle
>enıle>ecek bır mekanızmanın yoklu-
ğu. mesleksel değerlerle donanık ol-
mama vb savılabılır Aynca idealist
oğretmen değerlerinin araştırılmava
değer çeşitli nedenlerle yerini yeni de-
ğerlere bırakması da hatın sayıhr bır
nedendır
Oğretmen merkezlı stratejı. teonk
ağırlıklı. teonyı pratığe geçırmeye ya-
rayan. ezbenn egemen olduğu bır stra-
tejı, etkın oğrenme dıye genelde ıfade
edılen öğrenci merkezli strateji de ge-
nelleme ve soyutlama yeteneğı kazan-
dırmayı amaçlayan, fakat uygulama-
dakı olası sorunlar çozumlenmedığın-
de amacına ulaşamayan bır stratejı
olduğuna ve oğretmen merkezü bır
stratejı ızlemek bilimsel duşunme gucu
taşıyan çocuklar meydana getıremedı-
ğıne. uygulasak çare getıreceğını san-
dığımız oğrencı merkezlı stratejı de tek
başına çare olamadığına gore ızledığı-
mız yolu değjştırmemız gerekıyor
Stratejı, yaklaşım. yontem. teknik,
sırasıyla bır oburunu kapsayan kav-
ramlardır Oğretmen merkezÜ ögretinı
stratejisi "sunuş", öğrenci merkezli öğ-
retim ıse "buluş" yaklaşımını berabe-
nnde geünr Bır başka sırufiama ıse
sunuş, tartışma. araştırma-ınceleme ve
keşfetme yaklaşımlan olarak y apılabı-
lır Örneğm. duz anlatım. oğretım tek-
nığı sunuş yaklaşımına, proje ve goz-
lem. buluş yaklaşımına gıren teknık-
lerdır Çocuklanmıza bilimsel
duşunme gucu kazandırmak ıçın her
teknığın yen ve onemı ayn olduğuna
gore hem sunuş hem de buluş yaklaşı-
mını kullanmak zorundayız
Öğretmenlenmıze buluş yaklaşımını
kazandırabıhrsek onemlı bır adım at-
mış oluruz Onemlı bır adım, çunku
kullanılıyor olsa da duz anlatım, sorun
çozme, ev odevı vb yaygın kullanılan
teknıklenn de hakluyla kullanıldığı
soylenemez Cnıversıteye gelen bınna
sınıf oğrenalenru gozledığımızde unı-
versıte seçme sınavlannın etkısını go-
ruyoruz, çeşıtlı sorunlan çoze çoze
sezış guçlennı arttırdıklannı. ama bu-
nu kurama (teonye) genellemede zor-
landıklanru gormekteyız O halde,
öğretmenlenmıze buluş yaklaşımına
bağlı teknıklen, sunuş yaklaşımına
bağlı teknıklerle beraber kazandırmak
zorundayız Kısaca buluş yaklaşımı
demek. oğretmenın ben bıhnm tavnn-
dan çıkması demektır kı mesleksel ye-
terlıhk. doyum ve ozguven gerektınr
Elbette bu tavra sahıp oğretmenın sa-
dece oğretım bılgısınden (oğretmenın
bılışsel alanı) değıl onun mesleksel gu-
venınden (oğretmenın duyuşsal alanı)
ve eğıtım teknolojısı (oğretmenın
psıko-motor alanı) kullanma becen-
sınden soz etmek gerekır Bunu aynn-
tıb bıçımde ışlemeyi gelecek yazıma
bırakıyorum
ARADABIR
ŞERAFETTİN CANPOLAT Hukukçu
Terör Yasası ve Laiklik
Gunumuzde yaygmlaşan teror olayları nedenıyle, ya-
sada bazı değışıklıkler ve eklemeler yapılması duşunul-
muş, tasarı Meclıs Adalet Komısyonu nda goruşulurken
8 maddesınde yapılan değışıklıkle tasarıda yer alan
suçlar arasında sayılan laıklık karşıtı eylemleryasa kap-
samından çıkarılmıştır Yapılan bu değışıklık bazı sıya-
sal partılerce ve demokratık orgutlerce olumsuz karşı-
lanmış, tepkıler dıle getırılmıştır
Bılındığı gıbı laıklık ılkesı Cumhurıyet'ın kurulmasıyla
bırhkte devlet duzenıne ve toplumsal yaşama gırmış,
daha sonra ılke olarak anayasada yer almıştır Anaya-
sada Cumhurıyet ın nıtelıklen arasında sayılırken asla
değıştırılmeyecek ve değıştınlmesı onerılemeyecek ıl-
keler arasında yer almıştır Boyleyken Cumhurıyet'ın bu
nitelığı açık ya da ortulu olarak yıllardan ben kımı çevre-
lerın saldırılarına hedef olmuştur
Yetmış yılı aşkın bır zamandan ben ulkemızde laık dü-
zen surduğune, ınsanların ınancına ve ıbadetıne karışıl-
madığına, ayn dınlere ayrı mezheplere mensup yurt-
taşlar bartş ıçınde yaşamakta olduklarına gore, bu
ortamı sağlayan laık duzene saldırının amacı nedır"?
Inancmın sağlamlığından kuşkusu olmayan gerçek dın-
darlar laık duzenın surmesınden herhangı bır endışeye
kapılmamışlardır
Kımı Islam ulkelerınde koktendıncılerın gırıştıklen te-
ror eylemlerı 'Islamı teror' olarak nıtelendırılmekte ve
sağduyu sahıbı tum Muslumanları rahatsız etmektedır
Benzer olayların ulkemızde de yaşanabıleceğı ınanan-
larla ınanmayanlar nıtelemesıyle aralarmda savaş çıka-
rılabıleceğı devlet butunluğu ıle Cumhurıyet'ın tehlıke-
ye duşebıleceğını gormemek ıçın ınsanın aymazlık
ıçınde bulunması gerekır Yakın geçmışte yaşanan olay-
lar bu gıdışın belırtılerıdır
Terorle Mucadele Yasası nda laıklık ilkesine karşı ışle-
nen suçların yerı nedır? Meclıs Adalet Komısyonu nda
yapılan değışıklık hangı sonuçları doğurmuştur'' Konu-
ya bu açıdan yaklaşmak ıstıyoruz
Terorle Mucadele Yasası nın1 maddesıterorutanım-
lamaktadır "Teror, baskı, cebır ve şıddet, korkutma, yıl-
dırma, sındırme veya tehdıt yontemlerınden bırı ıle
anayasada belırtılen cumhurıyetın nıtelıklermı, sıyası,
hukukı sosyal laık, ekonomık duzenını değıştırmek,
devletın ulkesı ve mılletı ıle bolunmez butunluğunu boz-
mak, Turk devletının ve cumhurıyetının varlığını tehlıke-
ye duşurmek, devlet otorıtesını zaafa uğratmak veya
yıkmak veya ele gecırmek temel hak ve hurnyetlerı yok
etmek, devletın ıc ve dış guvenlığını kamu duzenını ve-
ya genel sağlığı bozmak amacıyla bır orgute mensup
kışı veya kışıler tarafından gınsılecek her turlu eylem-
lerdır Goruluyor kı yasa Cumhurıyet ın nıtelıklermı
değıştırmeyı, fazladan daha açık olarak laık duzenı de-
ğıştırmeyı teror eylemı saymıs ve kapsamına almıştır
Hukumet tasarısında yer alan komısyonda değışıklı-
ğe uğrayan madde ıse ılk halıyle şoyledır ' Hangı yon-
tem, maksat ve dusunceyle olursa olsun Turkıye Cum-
hunyetı devletının laık nıtelığını ve devletın ulkesı ve
mılletı ıle bolunmez butunlvğunu bozmayı hedef olan
yazılı ve sozlu propaganda toplantı gosterı veya yuru-
yuş yapılamaz Madde bu halıyle yukarıda yazılan
bırıncı maddeyle uyum ıçındedır Laık duzenı tehlıkeye
duşurecek eylemler, hem bırıncı maddede hem de bu
maddede yaptırım altına alınmıştır Komısyonda yapılan
değışıklıkten sonra madde metnı şoyle olmuştur 'Han-
gı yontem. maksat ve dusunceyle olursa olsun Turkıye
Cumhurıyetı 'nın ulkesı ve mılletıyle bolunmez butunlu-
ğunu bozmayı hedef alan yazılı ve sozlu ( ) yapılamaz "
Goruluyor kı tasarıda yer alan Turkıye Cumhurıyetı
devletının laık nıtelığını sozlenndekı laık nitelığı oğe-
sı maddeden çıkarılmıştır Bunun sonucunda hangı yon-
tem, maksat ve dusunceyle olursa olsun laık duzenı
ortadan kaldırmayı hedef alan propagandalar, eylemler
suç olmaktan çıkarılmıştır
Yasanın bır maddesının suç saydığı bır eylemı obur
maddesının suç olmaktan çıkarması yasanın kusurlu
çıktığını duşundurebılır Bu maddenın temelınde her ıkı
halıyle de, anayasanın guvence altına aldığı duşunce
ozgurluğune ve evrensel hukuk kuraltanna aykırı oldu-
ğu tartısmalarına açık olduğu gorulmektedır Yasanın
yururluğe gırmesınden sonra butunuyle bırçok eleştırı-
ye uğradığını anımsatmak ıstenz Konu ettığımız 8
maddenın hukumet tasarısında olduğu gıbı laıklık karsıtı
eylemlerı de ıçermesı sıddet oğesının eklenmesı,
" şıddet yoluyla bozmayı hedei alan bıçımının verıl-
mesı, yasanın butunuyle uyum sağlayacak ve amaca
uygun olacaktır
TARTIŞMA
Medissiz-yargısız bir demokrasi
K
orkmaya
başladım. şoyle
dıyeceklerdıye
"Beninvmedya
hakkımvar.
İstediğimi
»y ler, \ azaran. Meclis, onu
$ınn-lay an y asa çıkarırsa. onu
tanımam. \ argı. o y asay a gore
beni durdurursa. dinlemem. İşte,
halk benim y anımda: Bağırıyor.
böy le bir u\ gulamav a. Kimi
liderler de benim >anımda: Bu
hakkımı. demokratik
say lyorlar. Sütun sutun ahkam
kesmemi. mikrofon mikrofon,
halkı bağutmamı, demokrasi
say ly orlar."
1789 devnmı de halkın bu
-geçerli kılması- (mutaiyeti)
değil miT" dıven bır kanının
kuvvet kazanması olasılığı
korkutuyor
Havırefendım Bunlar
demokrasi değıldır Halkın
ıstencının geçerli kılmması. bır
polıtıka-jundık kurumlaşma ve
sureçtır Bunun ıçınde
medyanın başıboşluğu,
hay kınşlann bır hengame
uslubu ıle us duv arlannı aşışı
yoktur Demokrasi, usun
bılgının. her ıkısınden gelen bır
olgunluğun. dengenın
bılgehğıdır Tanığı olduğumuz
olay ıse demokrasının kotuv u
kullammı olan ve hay talığa
kaçan bır densızlık omeğıdır
"muhalefet hakkı"nız v ardır
Sız. ışte bu muhalefet hakkınızı
kullanarak, bu uç ışleme de
karşı çıkabılırsınız Yazılı
med> ada. eleştın yapabılırsınız.
sozlu med>ada, karşıtlığınızı
dey ımley ebılırsınız, gosten v e
y uruv uşlerle. protestolarda
bulunabılırsınız Bu. sızın,
"muhalefet hakkı"mzdır
Amandıkkat bu"kutsal
hak"ınızın da bırdemokrasıde,
koşullan vardır kı, onlann
dışına çıkamazsınız
1 - Önce. o kotu sav dığmız
polıtıkalar-yasalar. v
yontemlennegore
değışıınlmedıkçe,
kaldınlmadıkça,
hıçbır zaman demokrasi ıçre bır
muhalefet bıldınmı-deyımı
olamaz
"Doğrudan hukumet" sıstemı
u> gulav an eskı Atına Sıtesı'nın
bıryurttaşıolabılırsmız Ama
gene de "ben halk"ım dıverek,
yasaya karşı densızlığe
kalkamazsınız
Gene. doğrudan hukumet
şıstemını uygulayan
Isvıçre'dekı o kuçucuk L n
Kantonu halkından
olabılırsınız Ama gerçekten
"halk, bizzat siz" olduğunuz
halde. zamanında, y ontemıne
gore bızzat halk olarak
koyduğunuz yasaya v e y argı
hukmune uymazlık
çığlıklan değıl nn0
Işte efendım. benı, Meclıs'ı de
Yargı'v ı da es geçen. bır
demokrasi ımajının yerleşmesı
korkutuyor "lVlecuide,Yargı
da ne oluyormuş ki? İşte ortada
halk var y a ve asıl demokrasi
öğesi olan medv a v ar > a. O,
sütun sutun sayfalarda. iri iri
puntolarla halkın duygularını,
halkın duşun ve istemlerini
deyimlensokak
mikrofonlarında halkın
heyecanını belirtir ve bunlara,
Meclis'in istenci, Y argı'nın
hükmıi iıstünde bir gecerlilik
(mutaiyet) tanırsın; demokrasi,
halkın kendini bövle belirtmesı
Evet. demokrasıde olan şudur
Meclıs, bır sıyasa saptayıp onu
v asalaştırmıştır. ama sız. bu
sıyasayıveyasayı
beğenmeyebılırsınız Derken.
Yargı. yontemıne gore
saptanmış olan bu sıyasay ı,
gene yontemıne gore
duzenlenmış olan (taknın
edılmış olan) > asayı. kendı
doğal yontemıne gore
uygulamıştır,sız,bu
uygulamayı da tatsız bulmuş
olabılırsınız
Yanı. bu uç eyleme v e ışleme
razıolmayabılırsınız Sızın.
demokrasının en dıptekı ana
temelı ve kurumu olan
duzeltılmedıkçe. sızı kesın
olarak bağlar
2-Sızdemuhalefetlennızı a-
Kesın olarak. bır yasal duzen v e
ortam ıçınde yapmak
zorundasmızdır b- Denge ve
denlılık ıçınde yapmak
zorundasmızdır c-
Demokrasının zarafetlen
ıçınde vapmak
zorundasmızdır. ınsan olmanın
toplumsal estetığı ıçınde
y apmak zorundasmızdır
Boy le olunca. hele Meclis'in ve
Yargı'nın ey lem ve ışlemlennı
bu olçutlere-usluplara
uy mav an bır başıboşluk
başıbozukluk ıle hıçe sayma
Çevreciliğinbireyseli
S
ayınFatma
Aktürk,
Sabah'ta"Al
KalemiEline"
koşesınde.
"Çevreve
Duy arlı mı> ız?" başlıklı
yaasında. ınsanlann çev re ıçın
bır şeyler yapmalan gerektığı
goruşune katıldıklannı, ancak
tek başına, vadabırlık
olmadıkça bır şey ler
yapabıleceklenne
ınanmadıklannı so> luyor
Sayın Akturk. bu bağlamda
once bıreysel olarak kendımızı
eğıtmemız gerekır dıyerek bazı
sorularsoruyor Sayın
Akturk'e v e bırey sel dav ranışa
ınanmav anlara yanıt olacağı
umuduv la uygulamadan
kaynaklananbazı
duşuncelenmı açıklamak
ıstıyorum
"İnsan çevre için global
düşünmeti, bireysel uygulamalı"
denılı> or da. bu sov lem
evlemleşemıyornedense Insan
tek başına ne y apabılır1
'
Bırev sel çev recı olup bıreysel
tepkı gosterebılır, sadece çevre
denılınce akla gelıverenler
değıl. tum toplumsal sorunlar
karşısında kamuov unu
etkılemek ıçın turlu
ışlevsel-eğıtsel eylemler
düzenleyıp u>gula>abılır
Ömeğın çop, ımza, atık kağıt
toplayabılır, ağaç-cıçek
dıkebılır, dıkılmışlen
sulayabılır, hatta yabancı dıl
kurslanduzenlevebıhr Bunlar
şoyle bvr akhmıza gelıverenler
değıl. burada beldemızde
surekh uy guladığımız bazı
etkınlıkler
Bu tur uğraşılar "cevTe
sorunlan devleti aşmış, sen
iğney le kuyu kazıyorsun"
denılerek hafıfe aİınabılıyor
Buna karşın soyleyıp
durmaktansa bırev sel de olsa
bır yerden başlamak neden
y anlış olsun dıy e savunabıbr.
guçlendırebılır ınsan kışısel
gınşımını Zatenamaç
uyarmak-etkılemekse, bır
başınahk ne fark eder kı
9
Sonra sanıldığı gıbı bır başına
da kalmıyor ınsan Oy le alayla
(kalabalık) ya da muv azzaf
askerlık yaparcasına surekh
dısıphnh olmasa da koşallan
elverdığınce elv erenler oluyor
Örneğın çev re etkınlığı olarak.
çevre sorununun sa\ urganlık
bovutuna karşı uğraşı olarak
atık kağıt toplamau deneyın.
ama bıraz kararlı ve ısrarlı
Sonuçta. toplumun bır taraftan
bekledığınızın ustundekı
katkısına şaşarken. dığer
taraftan bu gıbı dav ranışlara
karşı duv arlıhgını
susamışhğını algılamanın
hdzzını v aşav abllırsınız
Bıreysef gınşımlenn bazen
vanlış algılandığı. yadırgandığı
doğru Kuşkusalgın
" \klından zoru yoksa bir hesabı
vardır"dıvenlerolu\or Sonra.
bırey seh zor da toplumsah
daha mı kolay çevreciliğin9
Zorluklann eylem, orgut gıbı
kav ramlann urkutuculuğu
kadar burokrasıden de
kaynaklandığını bıhyoruz
\ncak bılmehyız kı sağlıklı bır
toplumsalhk sağlıklı bır
bırev selhkle olasıdır.
başlayabıhr
Bırey sel olarak bır şey ler
yapmak ıçın yureğj kabarmış,
" \ncak..." dey ıp duraksayan.
tepkısını ıçıne gomen ınsan o
kadar çok kı, hayıflanmamak
edemezsınız
Bugune gelınce Çağdaş devlet-
çağdaş demokrasıde. yasa
'ulusal egemenlik'ın. Meclıs'ın
ağzıy la soy lemlenmış 'ulusal
istenç'ın deyımıdır Yargı
karan da aynı ulusal
egemenlığın, bu kez, yargıcın
kalemıyle soy lemlenmış bır
deyımıdır İkısıdeaynı
geçerlıktedır. aynı
bağlayıahktadır Sokrat. zehın
y asa v e v argıy a saygısından
ıçmıştır Demokrasi sozu eden
halkımız v e kımı hderler, bunu
bılmehdır Mechssız-yargısızve
onlara say gısız demokrasi olmaz
Bahri Sa>cı
elde değıl Bu bağlamda.
endışelennı aşabılmesı.
kuşkusuz kışının kendı
yargısına. sağlıklı
duşunebıldığıne once
kendısının ınanabılmesıne
bağlı
Bıreysel olarak neyı nasıl
yapacağını. eylemını ve
y ontetnını bırey en m kendısı
duşunebılır Bu bağlamda oner
bıle sınırlı olmah, fazlası
gonulluluk tanımına zaten
sığmaz Gonulden oluşunu
bınncı, uluorta yapılışını ıkına
ılke olarak tanımlamak yetmeh
çevreciliğin Uluorta yapılışını.
sessız sedasız olmasını bu
uğraşımn eğıtselhğının gereğı
sayıyoruz
Başka zorluklan mı
9
Var
Ancak hıçbınsı aşılmaz değıl
Hafıfe alınarak çokça
zorlandığında, gole maya
çaldığını v arsay arak "hoca"y ı
oy nadığını duşunebılmeh ınsan
bugostende Sadece eğnıcı
değıl eğlendıncı bınkımler de
sızı beklıy or bıreysel
çevrecılıkte
Galip Baran
PENCERE
Çağları Geriye
Doğpu Atlamah.insanlığın uygarlaşma yolundakı seruvenı 'a/ gulum,
vergulum oykusugıbıdır
Halklar bırbınnden alırlar, bırbırıne verırler, gelışme-
yeyol açılır
Tarıh, kımı zaman tepeden mme, kımı zaman taban-
dan gelme etkıleşımle oluşur Sozgelımı laıklık bızde
'tepeden mme gıbı gorunur, ama, Avrupa da halkın dın-
sel ıktıdara karşı yuzlerce yıllık dırenışıyle sağlanmıştır
Kolay mı laıklık''
Yalnız Almanya'da 'Reform ıçın akan kanların haddı
hesabı yoktur, 'Aydınlanma' gul suyu ıle beslenmedı;
1789'da patlayan devrımın oncesı var, sonrası var
Batı da gerçekleşen laıklığın Anadolu'ya yansıması,
doğaldır kı başlangıçta aydınların ışıdır, laıklığın devlet
duzenıne donuşmesı ıçın ust uste yaşanan kanlı savaş-
lar zıncırının toplumu kıvamına getırmesı gerekıyordu
Uygarlıkta 'al gulum ver gulum kımı zaman tabandan
gelme olur, kımı zaman tepeden ınme
Deli Petro tabandan gelmedı, ama, Rusya yı tepeden
tırnağa değıştırmıştır
Ya MustaJa KemaP
•
Insanlık tarıhınde 'gunah' ıle 'suç'un aynı olduğu do-
nemler yaşandı
'Gunah 'duşuncesıyle 'suç'kavramının bırbınnden ay-
rılmasıyla laıklığın temellerı hukukta atıldı Daha eskı-
den tarıh, şımdı bıze çok gulunç gelen evrelerın ıçınden
geçmıştır Roma imparatorluğu'nda Hırıstıyanlaraslan-
lara yem dıye kullanılırdı, halkın stadyumlardakı çılgınlı-
ğı çok tanrılı dınlerın ınançlarıyla bağımlıydı Gun geldı,
devran değıştı, Hırıstıyanhk Roma nın devlet dını olun-
ca, bu kez Isa'nın duzenı kuruldu, karşıt ınançlar suç
sayılmaya başlandı
1789, devleti dınden arındırmak, vıcdan ozgurluğunıi
gerçekleştırmek yolunda devrımdır
Devrım bır kez dunyanın bır yerınde patlamayagor-
sun, fıkırlerı şarapnel parçaları gıbı gezegenımızın her
yanına serpılır, al gulum ver gulum un boylesı, ancak
insanlığın en sıcak donuşumlerınde yaşanabılıyor
Osmanlı aydınları laıklığı 'Aydınlanma'nm gereğı say-
dılar, uygarlığa gıden yolu bır başka bıçımde ışıklandır-
mak olanaksızdı Laıklık, Fransa dan Anadolu'ya taşın-
dı vıcdanlara ıçın ıçın ışlemeye^>aşladı
1923 Devnmı yle temellerı atıldı
1937'de anayasaya gırdı
•
Laıklık, Turkıye de 2000 yılına 6 kala tartışılıyor, şerıat
ozlemlerı ruzgârlanıyor
Dın devleti kurmak uzere Anadolu da taban bulmaya
çalışan sıyasa ılerlıyor
imam okulları, devlet Hazınesı nın parasıyla Mıllı Eğı-
tım Bakanlığı nın yonetımmde kurulmuş bırer 'med-
rese'dır Medreselerde devlet orgutune yonetıcı yetıştı-
rılıyor 'Inananlar ve ınanmayanlar ayrımı, ulkeyıonce
bıçak gıbı ıkıye ayırmak, sonra bırbırıyle kapıştırmak ıçın
topluma aşılanıyor
Avrupa'da yuzlerce yıl once ve yuzlerce yıl surmuş bır
seruvenı bız yenı yaşıyoruz
Cezayır de şerıatçılarla ordu kıyasıya bır kanlı kavga-
nın ıçındedır, Tacıkıstan, şerıat mı, laıklık mı
7
"^çatışma-
sının sıyasaya donuştuğu surecın bıçak sırtındadır, Iran,
ortaçağı hortlatmıştır Suudı Arabıstan Turkıye'ye Refah
Partısı marıfetıyle şerıatı ıhraç etmek ıçın elınden ne ge-
lırseyapıyor ^, >
Baş sorunumuz şudur '
Laık yaşam bıçımını genış halk yığınlarının bılıncıyle
demokratık rejımın ıçınde koruyarak şerıatçıları ozgur-
luk rejımınde erıtebılecek mıyız
9
Ortaçağdan bu yana yaşanan ve Batı da çoktan çozuî-
muş olan sorunun 'uçuncu bın yıla 6 kala baş sorunıj-
muz olması, çağları geriye doğru atlamanın eşığıne.
geldığımızı vurguluyor
TEŞEKKÜR
Sol gozumdekı katarağı başanlı bır amelıyatla alıp
tekrar görmemı sağlayan çok değerlı ınsan
Op. Dr. TURHAN SO YLU'ya
Amelıy atımın başanlı olmasında buyuk katkılan olan
Ans. Uz. Dr. ERDOĞAN ÜNAL'a
Amelıy at ve sonrasında > ardımlannı v e ılgılennı
esırgemeven amelıvathane hemşırelen
NURİYE ÖZCANLAR, LE YLA GÜL'e
ve senıs hemşırelen
PERLEV YILMAZ, FERİDE SERT'e
v e bana her konuda y ardımcı olan B \YR \ M P 4ŞA
GÖZ HASTANESİ vetkililerine en derin teşekkürlerimi
sunanm. I
YURDAGÜLÖZÇELİK
BAŞSAĞLIĞI
3"^ Donem Şube Başkanımız
Prof Dr \TİLLAM. \NSAL'ın babası
FEHMİANSAL
vefatetmıştır Aılesıneveyakınlannabaşsağhğıdılenz
EVŞAAT MÜHEÎVDİSLERİ ODASI
İSTANBULŞUBESİ
Cenazesı 8 Şubat 1994 Salı gunu oğle namaanddn sonra Lev ent
Cdmu ndenZıni-irlıkuyu Mezarlığı nddefnedılecektır
r-N£FBS -4I LAİKLİK ve
• DEMOKRASİ DÜSMANLARINA
1
ALEVILER'DEN OY YOK
I YAZILARIYLA:
- Bedri NOYAN, Çotin YETKIN, Niyazi OKTEM
Fuat BOZKURT, I.Z. EYUBOĞLU, Comal
ŞENER, Rıza ZELYUT, Reha ÇAMUROĞLU,
Lütfi KALEU, Battal PEHLIVAN, Esat
KORKMAZ, Nasuh BARIN