03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 ŞUBAT1994 PAZARTESİ HABERLER Kesici, İstanbullu olmamanın dezavantajını günde 14-15 saat çalışarak kapatmaya çahşıyor: îstanbuFa tek çareözerklik YLRDAGÜL ERKOCA DYP milletvekili adayı... DYP Genel İdarc Kurulu üyesi. DVPdöne- minin DPT Müsteşan... Çiller muhaliflerinin gelecekteki, muhtemel DYP lideri... Demirel- lerin müstakbel damadı. Ve sonunda ANAP İstanbul Büyükşehır Beledivesi başkan ada- yı... Bu kadar DYPli Uhan Kesici'vı ANAP'lı >apan neydi? Çünkü ANAP, İstanbul Büyükşehir Beledi- ye Başkanlığı için "parlak" bir aday aramıştı, aynı diğer partiler_gibi. Medyaya göre istanbul 27 Mart'ta sadece belediye başkanı değil. Başbakan'dan sonra Türkive'nin ikinci önemli siyasetçisini seçe- cekti. Tele\iz>on \orumculan. gazete yazarlan. iş dünyasının etkıli ve yetkilileri "İstanbul" di- yorlardı, başka bir şey demiyorlardı. Sanki se- çimler Türkiye'nin 76 ilinde değil de yalnız lstanbul'da yapılacaktı. Özallı yıllann nostal- jisi kabarmış megakenti İstanbul'u bir "dûnya kenti">apmanın zamanı gelmışti. Dünya ken- tine giden yolda direksiyonun başına dünyayı iyi bilen biri olurtulmalıydı. Kesici de memle- kete. başta cumhurbaşkanı ve başbakan ol- mak üzere pek çok üst düzey siyasetçi yetişti- ren bir kurumdan, DPTden gelivordu. Hem bürokrasiyi hem planlamavı bilen. uluslarara- sı para piyasalanyla rahat diyalog kurabilecek olan Kesici'den i> isi can sağlığn dı ANAP için. Aynca Demirel'in de onayını alarak partiye katılan Kesici. sandıkta sağ oy lan birleştirecek ve seçim sonunda kazanılacak başanyla "Sağ nerede birleşmeli?" kavgasında üstünliik sağlı nacaktı. Dünya kenti Diğer adavlara oranla İstanbul'da hiç yaşa- mamış olmanın dezavantajını Beşıktaş'daki seçim bürosunda günde 14-15 saat çalışarak gidermeve çalışan Kesici'yle "dünya kenti İs- tanbul" üzerine konuştuk. Yalnızca Kesici'nin değil. DYP"nin de SHP'nin de vaadi İstan- bul'u dünya kenti yapmak. Refah Partisi de a\nı şeyi vaat ediyor, ama kapsamı biraz dar tutup İstanbul'u Islam dünyasının kenıi yap- makla yetini>or. Yani. 27 Mart'ta kim kaza- nırsa kazansın İstanbul illa ki dünya kenti ola- cak. Kesici'ye göre "İstanbul neden dünya kenti olmalı? Dünya kenti olacak da ne olacak? "Türk ekonomisi, özel- likle gümhik birliğiyle bir- likte düny a ekonomisi) le entegrasyonunu biraz daha geliştirecek. Llkeler düny a ile hem ekonomileri hem de kentleri marifetivlc entegre olurlar. Türkiye'nin sekiz on tane normal şaıt- larda dünya standartlarında veya Avrupa stan- dartlannda kente ihtiyacı var. Ve bunun bir nu- maralı adayı İstanbul. 20 ci\arında da ulusal standartları yükseltilmiş kent lazun. Bu hem Türkiye'yi dünya ile entegrasy onunda rahatla- tacak olan hem de iç göcü daha regüle edecek olan bir hal." Yanı. İstanbul, Türkiye'nin dünvava enteg- rasyonunda köprü görevi üstlenecek. Bir baş- Kesid, dünyada yerel yönetimlere daha az yetki ve otonomi veren demokrasilerin dar demokrasi anlayışlan olarak anılacağını söyleyerek, "Demokratik ülkeleryerel yönetimlere daha çok yetki, daha çoİc özerklik veren ülkeler olacak" diyor Kesici, en büyük avantaj olarak DPTdeneyimini göriiyor(Fotoğraf: LGUR GÜN YÜZ) Gecekonduyıkmak zor ka deyişle "İstanbul Türkiye'yi serbest piyasa ekononûleriyle entegre edecek bir numarah kent." Kesici bunun da İstanbul'un sosyal ve eko- nomik altyapısının dünya standartlanna gel- mesiyle mümkün olacağını belirtiyor. Yani İstanbul'un içme suyu, eğitim, sağlık. kanali- zasyon, çöp. veşil. trafik gibi sorunlannın or- tadan kalkması için de bir vesile olacak "dünya kenti" olması. Kesici'nin deyimiyle"Bunlarol- Kesici, İstanbul'un özel şehir statüsü kazandınlmasıyla sorunlarının çözümlenebileceğine inanıyor madan ağzımızla kuş tutsak bir şey elde etme- miz mümkün değil." Bu nedenle de İstanbul'un öncelikle bu sosyal ve ekonomik altyapısını tamamlaması gerekiyor. Ozallı yıllann havali "İstanbul'un bir fînans merkezi olması" da an- cak bunlarla mümkün olacak. Kesici yerel yönetimlerinin yetkilerinin art- tınlması konusunda ise şunlan sö>Iü\or: "Dünyada önümüzdeki süreçte yerel Yöne- timlere daha az yetki >e otonomi veren demok- rasi anlavışları dar demokrasi anlayışlan olarak anüacak. Demokratik ülkeler yerel yönetimlere daha çok yetki, daha çok özerklik veren üİkeler olacak. Dünya böy le bir y örün- geye girmiş görünüyor. Biz de ikinci şehircilik hamlesi adını verdiğimiz bir çalışma yapıyo- nız. Belediye imkanlarının ço- ğaltüması ve belediye meclisle- rinin belki de görünür bir gele- cekte daha çok yerel meclisler mahiyetine kavuşturuhnası ge- rcktiğini düşünüyorum." Yerel vönetimlerin yeniden düzenlenmesinde ise İstan- bul'u daha farklı bir >ere ko- >u\or. "Bir çeşitsiyasi ve eko- nomik egemenlik talebi tni?" sorumuzu şö\le \anıtlı\or: "Türkiye'nin en beüirgin ve yegane şehri İstanbul'dur. Me- sela 1989 y üında Toky o ile ilgi- li özel şehir statüsü çıkmış Ja- ponya'da. Dünvanın diğer bü- yük kentleri için mesela Nevv York, Londra, Paris gibi bü- yük metropoller için de bu özel kanuna benzeven mevzuatlar bin nüfuslu bir kent idaresinden farklı değil. Aynı şablonla idare etmeye kalkarsamz da so- nuç böyle oluyor. Benim kanaarim İstanbul'un özel şehir starüsüne kavııştunılınası." Kesici. özel statünün ne anlama geldiğini açıklarken de bunun üniter devlet anlayışını zedeler biçimde olmayacağını vurguluyor: "Bu yalnızca Türkiye'nin diğer kent yönetim- lerinden ve kent imkanlarından daha farklı daha özel bir konuma çekibnesi demektir. Burada yapılması gereken daha çok vilavet imkanlarıy- İa belediye imkanlarının genişletilmesi. Bazı im- kanlann tek bir yönetim aitında toplanması. Yani biz hem belediye olarak teşkilatlanmamız- da hem bunların yetkilerinde hem de bunun uy- gulanmasında kendi başunıza hareket edebiÜr durumda olmalıyız. İmar kanunu'vla Ugjli bazı ilave yetkilerimiz olmalı. Vilayetle belediye yet- kileri içinde birbirinin üstüne süperpoza olan, birbirinin içine girer mahiyetteki yetkilerin açıklığa kavuşturuhnası gerekli..." Vılaşet yetkilerinin önemli bir bölümünün belediyelere devrini de öngörüyor bu proje. Asayiş. itfaiye ve sağlık hizmetlerinin bir bölü- münün belediye hizmetleri kapsarruna alınma- sının yararlı olacağını savunuyor. Şu anda Meclis'te görüşülen İller İdaresı Yasası'yla il- gili değişikliği ise doğru bulmuyor. "Demokra- silerde, yetkiler seçilmişlere verilmeli" görü- şünde Gecekondular yıkılacak mı? "Dünya kenti İstanbul" tartışması hep gelıp iç göç \e gecekondu meselesinde düğümlenip kalıyor. Bir vanda gecekondularda yaşayan yakİaşık 2.5 mılyon nüfus. bir yanda "dünya kenti" projesivle gecekondu nüfusunun bağ- daşmayacağını düşünen İstanbul elitistlen. Böyle olunca da belediye başkan adavlannın duymayı istemedikleri soru "Gecekondulan ne yapacaksınız?" oluyor. Kesici'nın bu soruya yanıtı çok net: "İstanbul'da 2.1 milvon civarında konut var. Bunun yaklaşık yüzde 481 ruhsatsızdır. Bu yuz- de 48'in yüzde 5Ö'si de gecekondu nıahi\etinde- dir. Mesela Sultanbeyli'de 185 bin kişi vaşıyor. Bunlan \ıkannı' demek kathen tatbik edilebi- lir bir şey değildir. Bunlan bu halivle bırakmak da İstanbul"a \e buralarda >aşa>an insanlara yazık etmek demektir. Bunlara bir hal tarzı bul- mak gereknor. Buraların imar ıslah planlaruıuı hazırlanması, bu planlarda buraJarı daha adam edilebilir hale getirmek ve daha kente benzeyen görünüme kavuşturması gerekivor." Bir fınans. bir eğlence, bir ti- caret ve iletişim merkezi ola- rak tarif edilen dünya kenti projesı. İstanbul'un tarihi do- kusuyla kendine özgülüğü.vle çelişmiyor mu9 Kesici bunu kabullenmiyor. ANAP'ın son günlerde yaptırdığı "İstanbul'un kimliği?" araştınnaşına göre İstanbul halkının yüzde 30'unun İstanbul'u öncelikle "Eğitim, kültür, bilgi ve turizm kenti" olarak görmek istediğini söylüjor. Du\ardakı dev boyutlu İstanbul haritasının önüne gıde- rek başlıyor anlatmaya: "İstanbul'un en önemli şeyi siluetidir. Marmara Denizi'nden Bojaz'a girdiğinizde çıplak gözün gördüğü her ver istan- bul'un siluetidir. Bu bölgeve bu siluetiIbozacak tek bir çivi çakmamak lazun. Herkesin gözü bu bölgede aslında. Çünkü rantı en yüksek olan bölge burası. İstanbul'un görünümünü bozduğu- nuz anda gerive İstanbul dive bir şev kalmaz. İstanbul'un herhangi bir deniz kentinden farkı kalmaz. Aynca tarihi ^arımada sadece Türki- ye'nin değil, bütün dünya medeniyetinindir. îstanbul'a bu bilinçle yaklaşmak gerekmek- te..." Kesici, planlamaa olmasının belediye baş- kanlığında ciddi bir avantaj olduğu kanısında. Elinde kalem kağıt birtakım rakamlan alt alta yanyor topluyor. çıkanyor, çarpıyor ve İstan- bul'un bugünkü haline keyfi idare ve planlama düşmanlannca getirildiğini söylüyor: "Planlamaya karşıysanız ne yaparsınız? Na- zım plan bürolanm kapatırsınız. Bu belediye başkanını rahatlatır, beni de rahatlatır. Ama tek kötü imza Park Oteli'ni y aratır. Tek bir kö- tü imza Süzer projesini yaratu-. Trafik etütleri yapılmadan atıİan tek imza iyi bir proje de olsa Capitol'ü y aratır. bölgenin trafıği felç olur. Ak- merkez projesi belki iyi bir projedir, ama rrafiği felç etmjştir. Bir sabah kalktığınızda Park Oteli projesini imzalamamak için kendinizi kurallar- İa kısıtlamanız lazun. Bu da planlamayla müm- kün. Bir imzayla bir insana iki trilyon lira ka- zandırabilir v a da bir insana iki milvon lira kay- bettirebilir. lstanbul'da belediye başkanlığımn önemi buradadır. Buna engel olmak lazun. Bu- nun da yegane yolu; usulleri ilan ediuniş, herkes var. İstanbul idaresi şimdi 30 için açıktutuhnuş bir yaklaşım." Istanbul ada\ laıı paıtileriııiııpotansiyel liderleri ANKARA (ANKA) - İstanbul Büyükşehir Belediy esi başkan adavlannın partilerin mevcut liderlerine alternatif olarak görülen isimlerden secilmesi. İstanbul seçimlerini "hangi parrinin potansiy el genel başkanı seçilecek" tartışmasma dönüştürdü. Tüm partilerin "İstanbul'u istiyorum" sloganıyla başka partilerin tabanlanndan da oy almak amacıyla belirledıkleri adaylar, İstanbul seçimine partilenn yanı sıra potansiyel liderler yanşı özeîliğini de kazandırdı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adaylanna, partilerinde "potansiyel lider" nitelıği kazandıran nitelikleri şöyle: DYP adayı Bedrettln Dalan: "Süleyman Demirel'in Cumhurbaşkanı scçılmesinden sonraki 13 haziranda yapılan kongre öncesi Tansu Çiller'e karşı genel başkanlığa resmen aday oldu. "DYP ile ANAP'ın birleşmesini öngören anayol formülünün miman" olarak DYP Genel Başkanhğı'na aday olan Dalan, kongreye iki gün kala diğer adayı İsmet Sezgin lehine adaylıktan çekildi. Dalan, anayol formülünün ısrarlı savunucusu olmayı sürdürüyor ANAP adayı İlhan Kesici: DYP'nin 20 kasımda yapılan kongresı öncesinde Başbakan Tansu Çiller'e karşı "DPT Müsteşarlığı'ndan yeni ayrılan bir bürokrat" ve "Demirellerin damadı" olarak genel başkan adaylığı konuşuldu. DYPkulislerinde konuşulan Kesici'nin adaylığı resmiyet kazanmazken, Kesici adı her zaman anayol formülüyle birlikte anahyor. SHPadayı Zfilfİ LivaiMH: SHP Genel Başkanı Murat Karayalçm'ın adaylık önerisini kabul ederken ortaya attığı "Solun ortak adayı olmak istiyorum" koşuluyla bir anda potansiyel lider olarak anılmaya başlandı; adaybğıyla ilgili olarak sık sık solun her kesiminden oy alacağını söylemesi Livaneli'nin solda ıleride yaşanacak bir birleşmede lider olarak gündeme gelebileceğinin ışaretlerini verdi. RP adayı Recep Tayyip Erdoğan: İI başkanı olarak partısinın lstanbul'da oylannı yükseltmesi ve mankenleri kazandırarak kitle partisi görünümü kazandırması "Erbakan şonrası RP lideri" olarak anılmasıru sağladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayhğını RP Genel Başkanı Erbakan'a rağmen gerçekleştiği yolundaki değerlendirmeler de Erdoğan'ı "tabanın lideri" konumuna aetirdı. YDP adayı Hasaa Cafal Gâzal: YDPnm a> m zamanda genel başkanı olan Hasan Celal Güzel, seçimlerde alacağı o\ larla sağda liderlik yanşında prestijini arttırma müca- delesi verecek. ANAPiçindeki liderlik yanşın- dan hatırlanan Güzel. İstanbul'daki seçimi, ismini yeniden AN AP ve DYP'ye kabul ettir- me yanşı olarak görüyor. CHP adayı Ertninri Nnay: Partisine yeterince şans tanınmayan Ertuğrul Günay CHP Genel Sekreteri olarak aday olduğu İstanbul seçimlerinden alacağı hatın sayılır biroy miktan ile solda yaşanacak olan senaryolarda güçlü bir isim haline gelmeyiplanlıyor. Günay. geçtiğimiz yıllarda SHPiçındeki genel başkanlık \anşlannda adı hep ön saflarda geçen bir politikacı oldu. DSP adayı Ntcdat Özkan: Bülent Ecevit dışında pek kımsenin adırun öne geçmediğı DSP'de başanlı bulunan Bayrampaşa Belediyesi başkanlığıyla en çok adından bahsedilen siyasetçi olma özeîliğini taşıyor. BIZBIZE ERDAL ATABEK Umudu Yoketmeyin... Umut insanın en büyük gücü. 'Birgün, bir şeylerin da- ha iyi olacağına inanmak' insanın bugünlere dayanma- sının gücü. Bunu yok etmek insana yapılacak en büyük kötülük. Insanı güçsüz bırakan bir kötülük. Insanı inanç- sız bırakan bir kötülük. insanı isteksiz bırakan bir kötü- lük. insana ölümü düşündürten bir kötülük. Belki de öl- dürmek ya da ölmek kararı umudun yok edilişiyle başlı- yor. ••• Umut güvensizlikle yok ediliyor. Korunma temel bir iç- güdü. Güvensizlik, korunma içgüdüsünü boşlukta bıra- kıyor. Artıkkorumasızsınız. Hiçbirşeyegüvenemiyorsu- nuz. En geniş halkadan en dar halkaya kadar hiçbir gü- ven çemberi yok. Devlet bilinmeyen bir yerde ve sizi umursamıyor. Toplum yağmanın dışında her şeye du- yarsız. Aile dağılıyor ve çaresiz. Dostluk, arkadaşlık çı- kar ilişkisine dönüşmüş. Yalnız kalmışsınız, hiçbir şeyi anlatamıyorsunuz. Güvensizsiniz ve umut güvensizlikle yok ediliyor. Kimse bir şey görmüyor, kimse bir şey duy- muyor, kimse bir şey söylemiyor ••• Dolar iniyor çıkıyor. 250 milyon dolar belki de fısıltılar- la yağmalanıyor. Siz olan bitene bakıyorsunuz, pek bir şey anlamıyorsunuz. Sizin ilgilendiğiniz fiyatlar çıkıyor ve inmiyor. Anladığınız tek şey ortalıkta sizin katılmadı- ğınız bir yağmanın dönüp durduğudur. Cebinizin yağ- malandığını bilmek sadece güvensizliğinizi arttırıyor. Kime güveneceğinizi, nasıl güveneceğinizi bilmiyorsu- nuz. Neden güveneceğinizi hiç bilmiyorsunuz ve umut, bilinmeyen yerlere uçup gidiyor. ••• Kentlerin uygarlık demek olduğunu öğrenmiştiniz. Oysa yaşadığınız kentler her gün uygarlıktan biraz daha uzaklaşıyor. Kentler rant paylaşımının çapulculuğunu yaşıyor. insanlar artık kentlerde barınamıyorlar. Insan insanı kaybediyor ve bir daha bulamıyor. Buralan artık sadece arabaların hızla gittiği, büyük paraların hükmet- tiği, silahla yönetilen karanlık köşeler oluyor. Sokaklar- dan kaçıp sığındığınız evinizde oturmanız, her ay artan faturalarla tehlikeye giriyor. Hayata katılamıyorsunuz. Yıllar önce kentin alanları elinizden alınmıştı. Şimdi so- kaklar da alındı. Belki eviniz de şjinizden alınacak. Kor- kuyorsunuz, güvensizsiniz ve artık umudunuz da kalmı- yor. ••• " '• Basın sizin gözünüz kulağınız olacaktı. Televizyon çık- tığı zaman nasıl sevinmiştiniz. Artık dünya odanıza gele- cekti. Renkli televizyon dünyanızı renklendirecekti. Şim- di gördüğünüz şeylere bakıyorsunuz. Dedikodular, ba- yağılık, pervasız bir arsızlık. Geri yanı şiddetin kırmızı renkleriyle seksin boğuk sesleri. Kameralar duraksa- madan yaralıları, ölüleri teşhir ediyor. Mikrofonlar pro- pagandalara uzatılıyor. Gördüklerinizin büyük, ama çok büyuk bir çıkar kavgası olduğunu anlıyorsunuz. İçinde kalıyorsunuz, ama içinde değilsiniz. Dışına çıkmak isti- yorsunuz, ama başaramıyorsunuz. Umudunuz yok edili- yor. Bir kez daha... ••• Politika yediğiniz ekmek, içtiğinız su gibiydi. Politika kendi hayatınızı yönetmektı. Bunu öğrenmiştiniz, buna inanmıştınız. Gün gelmiş, alanlara koşmuştunuz. Gün gelmiş, yürüyüşlere katılmıştınız. Gün gelmiş, oy ver- ,' miştiniz. Sevindiğiniz günler de olmuştu, üzüldüğünüz günler de. Şimdi içinizde bir şeylerin kırıldığını duyuyor- sunuz. Politikaya katılmak içınizden gelmiyor. Bütün parlak sözlerin, bütün heyecanlı tavırların yapmacık oi- duğunu görür gibi oluyorsunuz. İnsanlar kolayca parti değiştiriyor. İnsanlar kolayca yer değiştiriyor, inanç de- ğiştiriyor, dünya değiştiriyor. İnsanlar sadece değişmek için değişiyor Oysa siz değişmenin ahlaki boyutiarını düşünüyorsunuz. Artık ortada böyle bir kaygı yok. Orta- da hiçbir kaygı yok. Tek kaygı çıkar kavgasına ortak ola- cak yerde. iktidarda olabilmek. Umut mu? Bir yerlerde olmalı, ama siz bulamıyorsunuz... ••• Umudu yok etmeyin. Umudun yok edildıği yerde geriye hiçbir şey kalmaz. Bugün belki de en çok umudun yok edilişine karşı çıkmak gerekiyor. Umudu yok eden herke- se, her şeye karşı çıkmak gerekiyor. insanların tek tek kendi içlerinde, birleşerek ortak çabayla umuda sahip çıkmaları gerekiyor. Ortada dönüp dolaşan kirlenmeye ortak olmadan kendi değerlerine sahip çıkmaları gere- kiyor. Hayata katılarak, güveni yeniden kurarak umudu ya- şatmak gerekiyor. İnsan olmak dediğimiz de bu olmalı... seçlm kazaıtı Veli Andaç Durak DYP ANAP arasında kaldı ADAISA (Cumhuriyet Güney İlleri Bürosu)- Milleıvekıİı Veli Andaç Durak, partisi DYP ile ANAP'tan ada> olan ağabeyi Ayiaç Durak arasında kaldı. Zor konumdakı Durak. ne > ardan ne de serden geçebilivor. TBMM'deBütçevePlan Komisv onu üyelıği yapan eski bürokrat DYP Milletvekili Veli Andaç Durak. yerel seçim öncesi belii etmek zorunda kalacağı rengı (oyu) yüzünden büv ük bir sıkıntı içinde. Durak. dışandan bakıldığında DYP ada> ı Polat Sabanci) ı desteklemesı gereken bir DYP Milletvekili. Ancak "içeriden" veya soyadından dola\ ı "aile penceresi"nden bakıhnca durum değişiyor. DYP'li Veli Andaç, seçmen olarak kendisinden de o\ isteyen ANAP'lı Aytaç Duraka "Ne demek, tabii ki oyum senin. Bu da sorulur mu?" diyemiyor. Çünkü partisi DYP var. "Durak" dese Sabancı. "Sabancı"dese Durak bozulacak Ankara'dan açtığı telefonda "DYP için oy istemem gerek" deyip. "Âytaç ağabeyimin çocuklan '\ eli amca babamızı sevmiyor musun?' diye kırılacaklar" diye ekleyen Veli Andaç Durak. Adana'da yaptığırruz ikinci görüşmede biraz olsun rahattı. "Allah'tan ki" divordu. "Ne ağabeyim bir zoriama içine, ne de parrililerim peşünde. İki taraf beni benle baş başa bıraktdar." Veli Andaç Durak. kendisini "iki arada bir derede" bırakan sıkıntısını hafifietecek bir sözcük ya da bircümle bulamamanın stresini vaşıyor. Ağabe>ı ANAP'lı Durak. bir gün olsun "tavnnı beUi et" anlamında bir telkinde bulunmamış. Aynı şeyi DYP'nın adayı Polat Sabancı'dan da görmüş. "Helede partililerim" di> or Veli Andaç Durak. "Hadi çalış, düş önümüze, sen millervekilisin, lafın, sözün dinlenir, oy getirir. demediler." Veli Andaç Durak, ağabeyi Aytaç Durak için çalıştığı yolunda bazı söylentileri anımsattığımızda. "SHP adayı Selahattin Çolak'uı çevresindekilerin işi" deyip şunlan söylüyor: "Bu rür yakıştırmalara cevap vermedim, vermemek için direniyorum. Tavrımı soruyorsanız sunu söylerim. SHP adayı Selahattin Çolak'a kazandırmamı/a yol açacak bir tavrı bırakırım. Ne partim, ne kardeşim. Oyum bir tane, ama değerli. İşte bu oyu, Çolak karşısında kim kazanabilecek durumdaysa ona veririm."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle