27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 ŞUBAT1994 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 TÜRKİYE'DE Myon fcıfcara »nMy* ftydm Çanakkato Dymıtmkn Edırna rtzurtjm ZongıAMc A 17' 4 A 8 * -3 A -6 •-28 A 7 - ,3' A 6 ' 4 ' A 16* 3 ' A 13" 1 • A 15* 6 ' A 4 ' ' - 6 " A 16 - 0 " A -6 "-28' A 6 ' -4* A 15" 8 ' A16 - 5 ' A -4'-20 - A 5" - 6 ' A 13" 4" A 15" 2' A 11 • 6 ' Meteoroloıı Işlen Genel Müdürtûjü'nden alınan bılgıye göre, bûtün böl- getenmız az bulutiu ve açık geçecek Yurtiun ıç ve doğu kesımlennde yer yer sıs görulecek Hava sıcaklığı artacak Ruzgar, gurvey ve batı yönler- den hafit, ara sıra orta kuvvette esecefc Denızlenmızde ruzgar bûtün de- nızlenmızde kıble ve lodostan Akdenız de 2-4 dığer denızlerımızde 3-5 kuvvetınde saatte 4-16 denız mılı hızla esecek Van Gölu'nde hava az bu- lultu ve açık geçecek DÜNYADA Amsîeniam Amman Mına Ba0dat Bonn Brüfcsel Cenevre Cezayır Pranidurt Lefkoça PsMfSburg Londra Madnd Mılano Moakova Munıh 3sk> Parıs *"Q %yad Roma ^ıvana K 2 A 18 A 16 B 15 Y 4 Y « Y 7 t 16 Y 6 A 16 B-14 Y 5 Y 15 Y 3 B-12 Y 6 A -8 Y 4 K 4 A25 Y 15 Y 8 Yağmurlu ı Bulutiu Sıslı Güneşlı Karlı Köpek pazarı Pekin Köpek Paza- n, her hafta sonun- da, yüzlerce köpek- le dolup taşıvor. Çin türlennın vanı sıra Rusva. Maca- ristan ve Vıetnam'- dan getirilen kö- pekler, burada pazarhkla satılıyor. Çınlı yetkililer, kö- pek türlerinin tü- kenmemesi için, pazarda satışın ya- saklanacağını açık- ladılar. Charles veMaori selamı Yeni Zellanda'da bulunan Prens Charles. kendisine "hongi" yani Maori selamı veren protestocu lider Mike Smith'inselamını alıyor. Prens Charles, aynca, Smith'in kendisine hediye ettiği Maori ulusal bayrağını kabul ediyor. OLAYLAREV AKDENDAKİ GERÇEK U Baştarafi 1. Sayfada rupa haritasından silmek is- teyen Sırplann dayanakları da azımsanacak gıbi değildir. Sırplar, en başta Rusya'dan destek alıyorlar. Moskova, Sovyet yönetimi yıkıldıktan sonra geçirdiği dağınıklığı aşmaya, siyasal açıdan ken- dini toparlamaya başlamıştır; Kafkasya'da ve Balkanlar'da bundan böyle daha etkili ko- numa geçecektir. Türkiye'nin elinde Bosna- Hersek'teki canavarlığı dur- durmak yolunda etkili bir araç olduğu söylenemez. An- kara, diplomasinin gerekli yöntemlerini kullanıyor; bu arada siyasi liderler. Bosna- Hersek'e giderek tehlikeli bölgeleri ziyaret ediyorlar; bu girişimlerin haberleri ya- yımlanıyor. Ancak bu türdav- ranışların uluslararası karar mekanizmalarını harekete geçirdiği görülmüyor. Korka- rız Sayın Çiller'in Pakistan Başbakanı Butto ile birlikte gerçekleştirdiği Bosna gezisi de istenen etkiyi yaratmaktan uzak kalacaktır. Eskiden dün- yada iletişim ağı bu kadar yoğun değildi. Uzaydaki uy- dular günümüzde bütün dün- yayı görsel yayınlarla birbiri- ne bağlamıştır. Türkiye Başbakanı ile Pakistan Baş- bakanı'nın Bosna-Hersek zi- yaretlerinin görüntüleri, bü- tun insanlığa yansıtılabiliyor, Bosna-Hersekteki Sırpcana- varlıkları ekrandan izlenebili- yor; Körfez Savaşı'nda petrol çamuruna bulanmış bir kara- batağın can çekişmesini ka- merada büyütüp dünya kamuoyuna yansıtan tekno- loji, bu kez de Boşnakların dramını dünyanın gözleri önüne sergileyebiliyor. Ama, Uluslararası Toplum kıpırdamıyor. Bir kez daha anhyoruz ki "Yeni Dünya Düzeni" bir çı- karlardüzenidir. Körfez Savaşı da hukuk adına değil, petrol çıkarları hesabına sahneye konmuş- tur. Bu acı gerçek, Bosna-Her- sek'te olan bitenleri izlerken duyulan acıyı katmerleştiri- yor. • • • Bürokrasideikinci bunalım gerginliği WBastara.fi 1.Sayfada ram hazıriayacağız" şeklinde açıklamada bulunması. eko- nomi bürokratlannı huzursuz etü. Merkez Bankası yetkilisi. ekonominin çok hassas denge- ler üzerinde durduğunu belirte- rek. hükümetin> seçimlerden önce yenı bir uygulamaya baş- lamaktan korktuğunu söyledı. Yetkili. "Ancak, seçimleri bek- leyecek zaman kalmadı. Politik çıkariar için sert önlcmler al- maktan çekinen siyasi iktidar. ekonomiyi sonu olmavan bir ka- osa doğnı itiyor" şeklinde yo- rumda bulundu. Döviz kurlanndaki hızlı yük- selişi önlemek için piyasadan Türk Lirası çekmeye yönelik uygulanan yüksek faız pohu- kasının enflasyonu üç haneli rakkamlara doğru götürdüğü- nü belırten yeıkili özetle şöyle devametti: "Faiz hadleri enflasyonun çok üstünde. Bu düzcyler böyle de- vam ederse cnflasyonda faiz hadlerine vaklaşacak, yüzde 100'ün üstüne çtkacak. Hazine bonolarına uvgulanan bu yüksek faiz oranı, kamu açıklannı çok artırdı. Bu uygulamadan bir an önce vaz geçilmezse, Türk eko- nomisinin hızla sert bir duvar: çarpması kaçınılmaz olacak Hükümetin kısa >adede par; bulma şansı oldukça düşük Özelleştirtne planları uzun vadt için geçerli, vergi paketinde dc büyük delinmeler oldu. Kamı açıklarının kapatılması için dı* borç bulması gerekiyor. Bu da Iürkive'yi büyük yükümlülük- ler altına sokacak. Hızlı bir şe- kilde, sonuçları sertte olsa bir is- tikrar polîtikası hazırlanması lazun. Yoksa Türk ekonomisi- nin h)zla sert bür duvara çarp- ması onlenemez. Çiller'i uyarmıştık Merkez Bankası yetkilisi. aralık 199.Vün sonlannda Baş- bakan "Tansu Çiller"'ı uyar- dıklannı belırterek. "Çiller'e pi- yasada çok fazla Türk Lirası ol- duğunu. Merkez Bankası'nır yapabileceği bir şeyin kalmadı- ğını söyledik. Bülent Gültekin, pi\ asay a Hazine Bonosuy ta mü- dahale edilmesi gerektiğini, yok- sa bir döviz krizinin kaçınılmaz olacağım söyledi. Ancak. Çillcr. etrafındaki hiç kimseyi dinlemi- yor. Ekonomiyle ilgili kararlar- da, hiçbir uzmanın uyansını ka- bul etmedi" dedi. Hitit sfenksîni geri istiyoruz • Baştarafi I.Sayfada Savaşf ndan önce sfenkslerden biriyle 3 bin tablet Türkiye'ye geri verildi. İkinci Dünya Sa- vaşı \e Almanya'nın bölün- mesinin ardından Doğu Ber- lin'deki Önasya Müzesi'nde kalma konusu Demokratik Al- manya Cumhuriyeti ile sürdür- dü. Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürü Prof. Engin Özgen"in Berlin'de gazetemize verdiği bilgiye göre, eserin iadesi ancak 1973"de Demokratik Alman- ya'nın Türkiye tarafından res- men tanınmasından sonra yeni- den gündeme geldi. Türkiye \e Demokratik Alman Bilimler Akademisi arasmda 1987'de zamarun eski Eserler ve Müze- ler Genel Müdürü Dr. Nurettin Yardımcı ye genel müdür yardımcısı Erdoğan Natun'un yaptığı görüşmeler sonucu ka- lan tabletler sfenksın de iadesi için ülke karan alındı ancak sfenksin iadesi için 1990'mn mart ayında tekrar masaya oturuldu. Bu kez Almanya'nın birleşmesinden sonra Türkiye'- nin muhatabı, müzeyi devralan "Prusya Kültür V ariığını Koru- raa ve Yaşatma Vakfı" oldu. Kültür Bakanhğı, 1991 yıhnda Berlin Önasya Müzesi'- ne resmi başvuruda bulunarak, Hitit uygarhğının başkenti Boğazköy (Hattuşaş)'dan çıkanlıp Berlin'e götürülmüş bulunan sfenksi geri istedi. Berlin'deki müzelerden so- rumlu "Pusya Kültür V ariığını Yaşatma ve Konıma Vakfı" bu- nun üzenne basına açıklamada bulunarak. "Türkiye, sfenksin sahibi olduğunu kanıtlasın" Iranhdiplomatlar Batfdan kuıaına var eylem yok irticayıkışkırtıyor I Baştarafi I.Sayfada • Baştarafi 1.Sayfada kültür merkezlerince düzenle- nen loplantı. semıner \e pancl- lerde İranlılann yanı sıra Türk vatandaşlannada hitapedildıği kaydedıldi. Ozellikle öğrenci kesimi üze- rinde etkinliğe sahip olmak amacıyla üniversitelerdeki tür- ban sorunu gibi konulann İran misyonlan tarafından istismar edilerek propaganda malzeme- si yapıldığı ifade cdilen rapor- da. laik sistemin kafirlik oldu- ğunu savunan, Atatürk ilke \e devrimlerinin eleştirisıne daya- nan İran propagandasında İranlı öğrencilerin önemli bir rol oynadığjnın görüldüğü be- lirtildi. Raporda. İranlı öğrencilerin, bildiri ve dokümanlann dağıtı- mı. Türkije'deki İranlı öğrenci- lerin durum ve davranışlannın kontrol ve incelenmesi. İran'a gönderilecek Türk öğrencilerin seçimi. aşın dinci gruplarla ıli^- ki kurma ve İran de\ nmi ve Şiı- lik propagandasının yavgınlaş- tınlması gibi konularda faaliyet gösterdiği bildirildı. İran misyonlannca yürütü- len. propaganda faalıvetlerinde yayın organlannın öncmlı rol ov nadığı \ e İran'da basılan der- gi. gazete. broşür, kitapçık ve kasetlerin genelde İran diplo- matik kuryeleri ile Türkiye'ye sokulduğu belirtılen raporda. " A\ rıca. İran kültür merkezleri- nin \ayımladığı bazı süreli ya- y ınlar ile resmi ba> ram v e önem- İi günlerde bastırdıkları çeşitli kitaplar vatandaşlarımıza ücret- siz olarak dağıtılrnakta ve posta- lanmaktadır" denildi. Raporda. İranlılann Tür- kiye'deki Sünni kesimle de va- kından ilgilendiklen ifade edile- rek şu bilgiye yer venldi: " Llkemizdeki Sünni İslam anlayışını dejenere etmek. Sün- ni gnıplar içerisinde Şülik an- layışından etkilenmiş. Şüliğin asıl mezhep olduğunu kabul eden ve savunan. ancak Şii ol- mavan marjinal grupların oluş- masını sağlamak amacıyla yo- ğun çalışmalar yaptıklan ve bu doğrultuda destekledikleri bazı yavınevleri kanalıyla çok sayı- da kitap, dergi ve bu gibi yayı- nların çıkmasını sağladıkları bi- linmektedir." Emnıyet Genel Müdürlüğü raporunda. Türk vatandaşlan- nın İran'da eğitilmelerivle ilgili bölümde ise ^öyle denildi. "İran tarafından Kum kentin- de kurulu bulunan medreselerde İslam ülkelerinden getirilen kişi- lere 4-5 y d süren Şii ağırlıklı dini eğitim programlanna vatandaş- larımızın da dahil edildiği, bu programa katılan yabanctlara ay lık 60-70 İran Tümeni civ arın- da maddi \ardim yapıldığı. ika- met ve eğitim masraflarının karşılandığı, eğitimini tamamla- yanların kendi ülkelerinde pro- paganda faaliv etlerinde kullanıl- dıkları bilinmektedir. Günümü- ze kadar 100 civarında vatanda- •jimı/ın dini eğitimden geçirile- rek ülkemize gönderildikleri bi- linmektedir." törü Demokrat Frank McCloskey ve Sena- to azınlık lideri Cumhuriyetçi Bob Dole, Sırp mevzilerine hava saldınsı düzenlen- mesı görüşünü savundular. beklemeden harekete geçmesi gerektiğini" vurgulayan Bob Dole, vahşeti "trajik, an- cak sürpriz defiü" şeklinde değerlendirdı. 100 yıllık özlem bitiyor*N dedi. Alman tarafı. sfenksin ar- keolojik kazılarda "Almanya'- ya düşen yasal pay" olarak Ber- İın'e getirildığini öne sürdü. Aynı iddıayı 1990'daki gö- rüşmelerde Demokratik Al- manya'yı temsil eden Doğu Berlin Onasva Müzesı Müdüriı Liana Jakob Rost ortaya atmışıı. Rost gazetelere verdiği demeçte. "Türkler ellerinde bel- ge buiunduğunu söylüyor ama buna inanmıyoruz" diyor ve "Sfenks, o zamanın adetlerine göre arkeolojik kazılarda Al- many a'y a düşen paydı" şeklinde konuşuyordu. Almanya. sfenk- si yasal yolardan edindigini kanıtlamak yerine, Türkive'nin eserin gerçek sahibi olduğunu belgelemesim istiyordu. Kültür Bakanlığı bütün bel- geler bir araya getirerek kap- samlı bir dosya hazırladı. Ese- rin 1917'd'e restorasyon amacıyla geçici olarak Berlın'e götürüldüğünü kanıtlayan dos- ya, Ankara'daki Alman Bü- y'ükelçiliği aracılığıyla Berlin'- deki yetkililere iletildi. Dosyayı inceleyen Alman yetkililer ge- çen yıl Kültür Bakanlığı'na gö- rüşme önerisinde bulundular. Sfenksin iadesinin bir Karun Hazinesi'nin iadesine benzeme- diğini belirten Prof. Engın Öz- gen. "Karşımızda özel sektörde- ğil devlet var, bu yüzden her şey daha biirokratik yüriiyor" di- yor. Boğazköy'de ancak çift ha- linde tarihi konumunu alabile- çek olan sfenkslerden biri İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde bulunuyor. Berlin'de kalanı ise. gömüldüğü duvardan şimdilik müze ziyaretçilerine gülümse- meye devam ediyor. MEHMET DEMİRKAYA İstanbulun "100 yıllık özle- mi" metro'ya ilk kazmanın vu- rulmasırun üzerinden bir yıl ge- çerken Taksim - 4. Levent arasındaki kazı çahşmalannın yüzde 45'i tamamlandı ve top- lam 6 bin 950 metre tünel açıldı. 1994 yılı içerisinde bitirilmesi planlanan kazı çalışmalannda her gün, 475 iş makinesi ile bir- likte bin 275 kişi çalışıyor. İs- tanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardıması Atti- la Yalçın. "3- 5 metrelik çukur" diyerek metro çalışmasını hafı- fe alan DYP'li belediye başkan adayı Bedrettin Dalanın. "met- ro projesi" hakkında hiçbir bil- gisi olmadığıru söyledi. MimarlarOdası İstanbul Bü- yükkent Şubesi'nin, İstanbul Büyükşehir Bclediye Başkanı Nurettin Sozene. "teşekkür bel- gesi" vermekteki gerekçelerin- den bir tanesinde şöyle diyor: "Sayın Sözen, İstanbul için böylesine önem taşıy an ve ydlar- dır çeşitli bahanelerle hep ertele- nen metro projesini başlatmak- la, salt "100 vılın özlemini" gider- mekle kalmamış, kent üzerinde- ki çıkarcı baskıları da etkisiz kılnıayı başarmıştır." İstanbul Büvükşehir Beledi- yesi Genel Sekreter Yardımcısı Attila Yalçın. 475 büyük iş ma- kinesi ile birlikte bin 285 kişinın çalıştığı metroda, toplam altı bin 950 metre tünel kazıldığını söyledi. Temelin 1992 eylülün- de atılmasına karşın. 1993 yılı şubat a>ına kadar saha dü- zenleme ve hazırlık çalışmalan- nın yapıldığını belirten Attila Yalçın "Fiilen calısmalara bas- lanılması şubatın ilk haftasıdır. 1994 şubatında tam bir yılı dol- durduk. Bu önemlidir" dedi. Yalçın şöyle devam etti: "Sayın Dalan ve diğerleri de her zaman gelip metro şantiye- mizi gezebilirler. Biz kendileri- ne. gerek proje hakkında, gerek- se fiili çalışmalar hakkında bilgi vermeye ve yapılan çalışmaları göstermeye hazırız. Ama sayın Dalan hiç metro projesi ile ilgi- lenmemiştir. Hiçbir bilgisi de yoktur. Öyle anlaşılıyor ki gaze- teleri de okumuyor, fotoğraflara da bakmıyor. Sadece delik deldi- ler diyor. Delik deldilerden kastı da oradaki iki tane kuyudur. O iki kuyu da bizim şimdiye kadar yaptığımız işin yüzde beşidir. 300 bin metre küp açık kazı ça- lışması vardır. Tünel ve açık ka- zıdan çıkan toprağı kamyonlar üstüne yüklesek ve kamyonlan hiç boşaltmadan peş peşe sırala- sak İstanbul'dan Adana'va ka- dar bir dizi olurdu. Yapılan bu çalısmayı görmezlikten gelmek mümkün. Orada yerin altında bir sehir var." ANKARAPAZARI YAKUP KEPENEK • Baştarafi 13. Sayfada Acı ilaç, esas olarak toplumun emekçi kesimlerine içi- rilir. Hükümet programının demokratikleşme ayağı geç- tiğimiz iki yılda birazcık güçlendirilseydi, istikrar progra- mının toplumun yoksul ve varsıl kesimleri arasmda bir ölçüde de olsa daha eşitlikçi dağılımı sağlanabilirdi. Var olan koşullarda bu olasılık da ortalıkta görünmüyor. İlginçtir, büyük sermaye hükümeti gözden çıkarmıştır. Zaman makinesini geriye çalıştırmaya uğraşıyor; Cum- hurbaşkanı'nın başbakanlığa dönmesı ya da TBMM Başkanı'nın bir ulusal hükümet kurması gündeme geti- riliyor. Türkiye yeni sorunlarına. çok eskimiş politikacı- larla çözüm arıyor; topluma da "eskinin altın günlerini aramak" kalıyor. Çünkü siyasal yapılar ne doğru dürüst politikacı, ne de doğru dürüst politika üretebiliyor Ve bir avuç siyaset sömürücüsü, kendi çıkarlarına işleyen bu yapıyı değiştirmemek için, yıllardır direniyor. Ve demokrasiye, dolayısıyla ezilen, yoksullaşan top- lum kesimlerine sahip çıkmayan hükümet, teslim oldu- ğu büyük sermayeye de yaranamıyor; tümüyle sahipsiz kalmış bulunuyor. liderlik roliinü üstlenmelidir" dıye konuştu. • Bosna-Hersek Devlet Başkanı Alia İzzetbegoviç'in sözcüsü Kemal Müftiç, 120 mm.'lik havan topuyla gerçekleştinlen sal- dınnın, kentin kuzeyinde Sırplann deneti- mindeki Makoviçi ya da Poljine semtlerin- den geldiğini bildirdi. • Bosna-Hersek Başbakanı Hans Sladzic de Batı ülkeleri, Rusya, BM. NATO. Av- rupa Birliği'neçağnda bulunarak saldırga- na müdahale edilmesini. bu yapılamışorsa sılah ambargosunun kaldınlarak kendıle- rine savunma imkanı vcrilmcsini bir kez daha talep etti. • Sırp Cumhuriyeti'nin hderi Radovan Karadziç ise Pale'dekı karargahta düzenledıği basın top- lantısında. Sırp ta- rafının bombalama ey- lemınde hiçbir sorumlu- luğu olmadığını ıddia ederek. "Bu katliam, Müslüman liderliğinin soğukkanlı bir cinayeti- dir" dedi. mekte olan Uluslararası Güvenlik Konfe- ransı'nda görüşüldü. Alman Savunma Bakanı Volker Rühe topu Birleşmiş Milletler'e attı. Savunma Bakanı, NATO'nun kendi başına hareket edemeyeceği; ancak Birleşmiş Milletler'in inisiyatifıyle bir operasyon yapabileceği görüşünde. "NATO, BM'yi bekliyor" di- yen Rühe, BM Güvenlik Konseyi'nin ka- rarlannın uygulanması gerektiğini ve uy- gulanmayan kararlar çıkarttığı sürece Batı aleminin inandıncılığını kaybettiğini be- lirtti. "Medeni dünya, Bosna'daki faciaya uzun vadede seyirei kalamaz" diyen Rühe. "BM, çocukların kızak kayarken katledü- diği bir savaşa daha ne kadar seyirei ka- lacak" sorusunu sordu. Almanya. askeri önlemleri onaylasa bile gerek BM Güvenlik Konseyi'ne üye ol- madığı için gerekse Bosna'da askeri bulun- madığı için daha doğrusu bu gerekçelen öne sürerek geri durmayı yeğliyor. Alman Savunma Bakanı'nın son demeçlerinden Londra müdahale istemiyor İngiltere muhabirimız Edip Emil Öymen'ın ha- bonne gore Londra. Bosnada BM Banş Gücü görevli rketı hava harekatı yapılamaya- cağı görüşünde ısrar edi- yor. Sırplan caydırma için yapılacak bir harekatın. Banş Gücü'nün insancıl yardım ulaştırma çaba- lannı olumsuz etkile- yeceğini. Banş Gücü'- BM taratından çızılen guvenk bölgeler NATO ittifakının işbirliğjyle "gerekirse hava kuvvetleri de kullanılarak" mümkün olan en kısa sürede uygulanmasını istiyor. • Belçika Dışışleri Bakanı Willy Claesda televizyondan yay ımlanan çağnsında. "Sa- raybosna etrafındaki Sırp mevzilerinin NÂTO uçaklarınca bombalanmasını" ısıe- di. Claes. şövle dedi: "NATO bombardı- manı sonrasında, Sırplar karadaki mavi be- reli askerlerden öç almak isteyecekierdir. Ancak bir kez daha söylüyonım, başka çıkış yolu göremiyorum." • Papa II. Jean Paul, nefret dolu, duygu- sal yönü belirgin bir ağır kmamayı dile ge- tirdi. Vatikan radyosunda titreyen birsesle yaptığı konuşmasında Papa, dünya liderle- rine seslenerek acil ve etkili bir ateşkes için her yolun denenmesi gerektiğini bildirdi. "Baİkanlar, cebennem uçurumunda yuvar- lanıyor" dedi. "Âvrupa. toplumların bütün olarak en te- mel haklardan nıahrum bırakıbnasına, kent- lerin imha edilmesine, çocukların kırılması- na tahammül edemez. Savaş yetti. Top sesleri- nin diğer tüm sesleri bastırmasını durdurmak istiyorsak, akıl ve kar- deşlik zafere ulaşmalı" şeklinde konuştu. • BM Genel Sckreten Butros Gali de New York'ta yayımladığı bil- diride. "Bu tiksindirici vahşet eylemini en ağır şekilde kınayarak" olay- Ja ilgili kanıtlann top- İanması için soruşturma talimatı verdi. Mısır • Reuter Ajansı. Başbakan Tansu Çiller'- in BBC radyosundan aktanlan Bosna-Her- seJc'e yönclık sılah am- baraosunun kaidın- Nevv YorK Tımss'dan Cumhuriyef e Ozel Saraybosna'da Sırplann bombaladığı pazarda 66 kişi öldü. nün Sırplar tarafından rchin alınabileceği- nı belirtiyor. Nitekim Savunma Bakanı Malcolm Rif- kind, Saraybosna'dakı katlıama rağmen. ülkesının Bosna'va askeri müdahaleden yana olmadığını söyledi. Münih'te düzenlenen Güvenlik Politika- lan Konferansı'na katılan Rifkind. İngılız anlaşılan. Almanya'nın NATO kapsamı- nda bir harekata katılabıleceği. • Paris muhabinmız Mişel Perlman'ın haberine göre Saravbosna'daki en büyük sivil katliamını nefretle kınayan Fransa. kentteki acımasız Sırp kuşatmasının derhal kaldınlması ve tüm silahiarın loplanması için hava kuvvetleriyle müdahaledahıl ha- bas.nına yaptığı aç.klamada. Saraybosna- r e k e l e , m e s i funda u l u s l a r a r a s ı a c i l ya bugun yapacagı zıyaret sırasında BM destek çaensı vaptı Banş Gücü Komutanı Ingiliz General Sır "• IVlichael Rose ile durum değerlendirmesi yapacağını bildirdi. • Berlin muhabirimiz Dilek Zaptçıoğlu'- nun bildirdiğine göre Saraybosna'dakı katliamın ardından Alman yetkililer. Bir- leşmiş Milletler'in bir karan üzenne NA- TO'nun Bosna'da askeri önlemlere girişe- bileceğını söyledıler. Konu. Münih'te sür- ğ y p Fransa Dışişleri Bakanlığı'nca dün saba- ha karşı yayımlanan açıklamada. durum hakkında Avrupa Bırliğı ülkelen ve ABD ile danışmalarda bıılunulduğu kaydedilir- ken Sarav bosna'daki kuşatmanın "derhal" kaldınlması ve çatışan taraflann elındeki tüm ağır silahlann Birleşmiş Mılletler de- netimindc toplanması istenivor. Fransa. bu acil işlemin. Birleşmiş Milletler ve duvururken Mısır. "Bosna halkına yönelik saldırının durdurulması için izlenen politikaların başarısızlığının bu saldı- rıvla kanıtlandığını, sal- dırgana, artık bütün açıklıkla göğüs germe- nin gereğini" vurguladı. Eski Yugoslavya konulu uluslararası kon- feransın eşbaşkanlığını yürüten Lord Ovven. savaşan taraflann lıderlerinın eski Yugoslav^a'da "eksik bir barışı" kabul et- meve hazırlıklı olmalan gerektiğini söy ledi. BBC televizvonunda "Frost ile Kahvaltı" programında konuşan Lord Owen, kışın hüküm sürdüğü Bosna'dan BM güçlerinin çekilmesinin çok yanlış olacağım belırte- rek. "Kış gectikten sonra bu soru gündeme gelirse daha iyi olur. Ama bu aşamada insani çabalarunızı sürdürmeliviz" dedi. Ov.cn Bosna'daki trajediden tamamen Batı'nın sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu kaydetti. Lord Ovven. son katlıamda 66 si- vılin ölmesinden duvduğu üziintüyü dilc getirerek buna rağmen bir askeri müdaha- lenin sorununçözümüne yardımcı olmaya- casını öne sürdü. Demirel: NATO harekete geçsin Û N İ V E R S İ T E Y E H A Z I R L I K SINAVA DOĞRU • 1-E 2-B 3-E 4-B 5-A 6-A 7-D 8-D TÛRKÇE- ( 9-D 10-A 11-A 12-C 13-A 14-E 15-E 16-C 17- 18- 19- 20- 21- 22- 23- 24- î E D E A E B A A * * 25-D 26-E 27-A 28-C 29-E 30-C 31-E 32- B Baştarafi 1. Sayfada nn ba^kanları ile NATO \e BM genel sekreterlerıne gönderdiği nıcvıjda. Bosna dakı trajedıve son \enlmesi ıçın NATO'nun harekete geçmesinı ıstcrken Hikmet Çetin de bütün NATO ülkesı dışişleri hakanlan \e NATO Gcncl Sekreıeri'ne gön- derdığı mesajlarda. NATO'nun "itibarının yiti- rilmemcM ve sivil halkın katledilmesinin önlen- mesi" ıı;ın Bırlesmıs MılletlerGü\enlık Konse- vı karan beklenmeksizin Bosna-Hersek'e müdahale edilmesini ıstedı Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezı'nden >a- pılan açıklamada. Cumhurba^kanı Demirel. devlet ve hukumet başkanlanna gönderdiği mesajda. bu katliamın. Sarav bosna sakınlen- nın Sırp mütecavızlcnn ıns;ıfına bırakıldığını bir kere daha gosierdığmı helıruı Demirel. uluslararası eamianın arlık mütecavıze karsı asken harekata geçip kan akışının durdurul- masını sağlaması ve mütecavize adil \e kalıeı bir banşı kabul etürmesı gerektiğini ifade etti. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. mevı- jmda. BM ve NATO'da alınan kararlan da hatırlatarak, bu kararlar çerçevesinde Bosna'- daki ıstırap ve trajedıye bir an önce son \enl- mesi için NATO'nun harekete geçmesıni istedi. Demirel. BM Güvenlik Konseyi tarafından Bosna-Hersek aleyhıne uygulanmakta olan ambargonun kaldınlarak. Bosna-Hersek hal- kının en tabıı hakkı olan me>ru müdafaa hak- kını kullanmasına ımkân verilmesını de ıstedı. Çetin. Cumhurivet'e vapnğı aeıklamada. •\nkaranm. Bosna-Hersek'te ginşilen katlıam- larda varalananları almak uzereTurk uçaklan- nın Sarav bosna Havaalanına ınmesı ıçın Bir- leşmıs Mılletler'e ızın îsteğınde bulunulduğunu da bildirdi. İzne henüz bir vanıt \enlmedi Dı- sışlerı Bakanı Çetin. Sara> bosna'da öncekı gün sıvıl halka karsı gınşılen kdtliamı Bosna-Her- seklılerın kendılennın yaptığı yolundaki ıddia- lan. "İnanılır gibi değil. Bir ülkenin kendi insan- larıııa katliam vapması düşünülebilir mi?" dive- rek vanılladı Onceki gün Saraybosna'da bir pazar \enne atılan roketın pallaması sonucu 60'tan fazla kı- şının ölmesi, bir süredır uırtısılmakta olan NATO müdahalesine ilışkın tartışmalan sıeak- laştırdı. Dışişleri Bakanı Çetin. Cumhunvet'e yaptığı açıklamada. bütün NATO üyesi ülkele- rin dışişleri bakanlan ile NATO Genel Sekre- teri'ne mesajlar gönderdığını açıkladı. Çetin dün akşam yaptığı açıklamada. ABD Dışişleri Bakanı VV arren Christopher başta olmak uzere. İngiltere Dışişleri Bakanı Douglas Hıırd ve Fransız Dısişlen Bakanı Alain Juppe \e \\- manva Dışışlen Bakanı Klaus kinkelle telel'on gorusmelerı vapaeağını bildirdi Türkiye'nin. önceliğı NATO'nun müdaha- lesine \ermekle birlikte. Bosna-Herseke uygu- lanan sılah ambargosunun da kaldınlarak. Boîiıaklara kendilennı suvunma hakkı \eril- mesı doğrullusunda da gırışımlerde bulunaea- ğını bildircn Çetin. Türkive'nin New York'ta BM nezdınde temsıleisı olan Buyükelçı İnal Batu'ya bu doğrultuda talımat verdiğını açıkla- dı Gırı^ım. İslam Konferansi Örgütiı IİK.Ö1 Temas Grubu çerçevesınde y apılaeak Dışişleri Bakanı Çelın. Cıımhurıyeı'ın. Sa- raybosna'da oneekı gun gınşılen katlıamı Bo>- naklann yaptığı yolunda ba/ı ıddıalan haıırlat- masına karşılık sunları soyledı "Böy le bir şev hiç dabilir mi? Bir ülkenin ken- di »alandaşlarına. insanlarına katliam \apmasi mümkün mü? İnanılır gibi değil." Ingıltere'nın. katliumı kımınyapıığmınanla- şılamadığını vurgulayarak. NATO'nun müda- halesine karşı çıkması konusundaki soruya Çetin şu yanıtı verdi: "Bosna olayı. dünyanın tarihine kara bir leke olarak geçecektir. l İuslararası örgütler >e ülke- ler bu katliamın manevi sorunılusudurlar." Yılıııaz 'ambargo kalksın9 Haber Merkezi - ANAP Genel Başkanı Mesut Ytlmaz. NATO'- nun kendi alanı dışında da banşm korunması görevini üstlendiğıni anımsatarak "Yugoslavva'va uygu- lanan silah ambargosu, saldırıya uğrayan Müslüman Boşnakların ce- zalandırüması anlamına gelmekte- dir" dedi AA'nın haberine göre Al- manya'nın Münih kentınde düzen- lenen Güvenlik Politikası Konfe- ransı'nın dünkü bölümunde konu- ^an Yılmaz. Bosna'daki katliamın durdurulması için müdahale edıl- memesı halınde ıttifakın guvenilir- lığının kalmayacağını söyledi. Batı'nın kayıtsızlığımn, gelecekte İslam dunyası ile Hıristiyan alemı arasında düşmanlık duygularının doğmasına neden olacağım belir- ten Yümaz, Müslüman Boşnakla- nn kendilerini savunabilmeleri için Bosna-Hersek'e uygulanan sılah ambargosunun kaldınlmasını iste- di. ABD Savunma Bakanlığı eski Bakan Yardımcısı Richard Perlede Bosna'daki olaylara karşı aktif ha- reket etme zamanının geldiğini be- lırterek "Barış içinde laik bir Müslü- man halka karşı sürdürülen saldırı- lar durdurulsun. Müslüman Bosna halkının kendisinj satnnabiunesi için silah ambargosu kaldırıisuı" dedi Almanya Genelkurmay Başkanı Neumann da Perle'nın görüşlenne katıldığını bildirdi. Türkiye'nin Bonn Büyükelçisı Onur Öymen ise konuşmasında. Saraybosna'dakı katlıamı kınaya- rak "Uluslararası kuruluşları. so- mut adımlar atmaya davet ediyo- ruz" dedi Başbakan Tansu Çiller. Bosna- Hersek'te yaşanan vahşete dünya kamuoyunun ilgısını çekmeye de- vam edeceklerini söyledi. Başba- kan Çiller. dün özel televizyon yönetıcıleriyle yaptığı basın toplan- lısmda Bosna-Hersek'teki Sırp vahşetıne ıliijkın bir soruya yanıt verirken. Pakistan Başbakanı Be- nazir Butto ile böigeye yaptığı zıya- rette. her şeyın ıçler acısı olduğunu gördüklennısövledı Çiller. "Orav.a gittiğiniz zaman pazar yerinin bombalanmasına hav- ret eftnezsiniz. Her zaman olan bir ola>, ilk kez olan bir şey değil. Ora- daki olaylar devam ediyor. Biz btıra- >a dünya kamuoyunun ilgisini çek- meye çalıştık. Çekmeye de devam edeceğiz. En önde devam edeceğiz" dedi. "Saraybosna konusunda NATO'nun hava operasyonu yap- ma ihtimali var mı?" şeklindeku bir soruya da Çiller. şu yanıtı verdi: "Briikserdeki NATO zinesinde, o gece daha çok o yönde eğüimli bir yaklaşım vardı. Ama birtakım dev- İetleri ikna etmek mümkün olmadı, ozellikle bir hava harekatı konusun- da."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle