Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 ŞUBAT1994 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 17
TÜRKİYE'DE
Myon
fcıfcara
»nMy*
ftydm
Çanakkato
Dymıtmkn
Edırna
rtzurtjm
ZongıAMc
A 17' 4
A 8 * -3
A -6 •-28
A 7 - ,3'
A 6 ' 4 '
A 16* 3 '
A 13" 1 •
A 15* 6 '
A 4 ' ' - 6 "
A 16
-
0 "
A -6 "-28'
A 6 ' -4*
A 15" 8 '
A16
-
5 '
A -4'-20
-
A 5" - 6 '
A 13" 4"
A 15" 2'
A 11 • 6 '
Meteoroloıı Işlen Genel Müdürtûjü'nden alınan bılgıye göre, bûtün böl-
getenmız az bulutiu ve açık geçecek Yurtiun ıç ve doğu kesımlennde yer
yer sıs görulecek Hava sıcaklığı artacak Ruzgar, gurvey ve batı yönler-
den hafit, ara sıra orta kuvvette esecefc Denızlenmızde ruzgar bûtün de-
nızlenmızde kıble ve lodostan Akdenız de 2-4 dığer denızlerımızde 3-5
kuvvetınde saatte 4-16 denız mılı hızla esecek Van Gölu'nde hava az bu-
lultu ve açık geçecek
DÜNYADA
Amsîeniam
Amman
Mına
Ba0dat
Bonn
Brüfcsel
Cenevre
Cezayır
Pranidurt
Lefkoça
PsMfSburg
Londra
Madnd
Mılano
Moakova
Munıh
3sk>
Parıs
*"Q
%yad
Roma
^ıvana
K 2
A 18
A 16
B 15
Y 4
Y «
Y 7
t 16
Y 6
A 16
B-14
Y 5
Y 15
Y 3
B-12
Y 6
A -8
Y 4
K 4
A25
Y 15
Y 8
Yağmurlu ı Bulutiu Sıslı Güneşlı Karlı
Köpek
pazarı
Pekin Köpek Paza-
n, her hafta sonun-
da, yüzlerce köpek-
le dolup taşıvor.
Çin türlennın vanı
sıra Rusva. Maca-
ristan ve Vıetnam'-
dan getirilen kö-
pekler, burada
pazarhkla satılıyor.
Çınlı yetkililer, kö-
pek türlerinin tü-
kenmemesi için,
pazarda satışın ya-
saklanacağını açık-
ladılar.
Charles
veMaori
selamı
Yeni Zellanda'da
bulunan Prens
Charles. kendisine
"hongi" yani Maori
selamı veren
protestocu lider Mike
Smith'inselamını
alıyor. Prens Charles,
aynca, Smith'in
kendisine hediye ettiği
Maori ulusal
bayrağını kabul
ediyor.
OLAYLAREV
AKDENDAKİ
GERÇEK
U Baştarafi 1. Sayfada
rupa haritasından silmek is-
teyen Sırplann dayanakları
da azımsanacak gıbi değildir.
Sırplar, en başta Rusya'dan
destek alıyorlar. Moskova,
Sovyet yönetimi yıkıldıktan
sonra geçirdiği dağınıklığı
aşmaya, siyasal açıdan ken-
dini toparlamaya başlamıştır;
Kafkasya'da ve Balkanlar'da
bundan böyle daha etkili ko-
numa geçecektir.
Türkiye'nin elinde Bosna-
Hersek'teki canavarlığı dur-
durmak yolunda etkili bir
araç olduğu söylenemez. An-
kara, diplomasinin gerekli
yöntemlerini kullanıyor; bu
arada siyasi liderler. Bosna-
Hersek'e giderek tehlikeli
bölgeleri ziyaret ediyorlar;
bu girişimlerin haberleri ya-
yımlanıyor. Ancak bu türdav-
ranışların uluslararası karar
mekanizmalarını harekete
geçirdiği görülmüyor. Korka-
rız Sayın Çiller'in Pakistan
Başbakanı Butto ile birlikte
gerçekleştirdiği Bosna gezisi
de istenen etkiyi yaratmaktan
uzak kalacaktır. Eskiden dün-
yada iletişim ağı bu kadar
yoğun değildi. Uzaydaki uy-
dular günümüzde bütün dün-
yayı görsel yayınlarla birbiri-
ne bağlamıştır. Türkiye
Başbakanı ile Pakistan Baş-
bakanı'nın Bosna-Hersek zi-
yaretlerinin görüntüleri, bü-
tun insanlığa yansıtılabiliyor,
Bosna-Hersekteki Sırpcana-
varlıkları ekrandan izlenebili-
yor; Körfez Savaşı'nda petrol
çamuruna bulanmış bir kara-
batağın can çekişmesini ka-
merada büyütüp dünya
kamuoyuna yansıtan tekno-
loji, bu kez de Boşnakların
dramını dünyanın gözleri
önüne sergileyebiliyor.
Ama, Uluslararası Toplum
kıpırdamıyor.
Bir kez daha anhyoruz ki
"Yeni Dünya Düzeni" bir çı-
karlardüzenidir.
Körfez Savaşı da hukuk
adına değil, petrol çıkarları
hesabına sahneye konmuş-
tur.
Bu acı gerçek, Bosna-Her-
sek'te olan bitenleri izlerken
duyulan acıyı katmerleştiri-
yor. • • •
Bürokrasideikinci
bunalım gerginliği
WBastara.fi 1.Sayfada
ram hazıriayacağız" şeklinde
açıklamada bulunması. eko-
nomi bürokratlannı huzursuz
etü. Merkez Bankası yetkilisi.
ekonominin çok hassas denge-
ler üzerinde durduğunu belirte-
rek. hükümetin> seçimlerden
önce yenı bir uygulamaya baş-
lamaktan korktuğunu söyledı.
Yetkili. "Ancak, seçimleri bek-
leyecek zaman kalmadı. Politik
çıkariar için sert önlcmler al-
maktan çekinen siyasi iktidar.
ekonomiyi sonu olmavan bir ka-
osa doğnı itiyor" şeklinde yo-
rumda bulundu.
Döviz kurlanndaki hızlı yük-
selişi önlemek için piyasadan
Türk Lirası çekmeye yönelik
uygulanan yüksek faız pohu-
kasının enflasyonu üç haneli
rakkamlara doğru götürdüğü-
nü belırten yeıkili özetle şöyle
devametti:
"Faiz hadleri enflasyonun çok
üstünde. Bu düzcyler böyle de-
vam ederse cnflasyonda faiz
hadlerine vaklaşacak, yüzde
100'ün üstüne çtkacak. Hazine
bonolarına uvgulanan bu yüksek
faiz oranı, kamu açıklannı çok
artırdı. Bu uygulamadan bir an
önce vaz geçilmezse, Türk eko-
nomisinin hızla sert bir duvar:
çarpması kaçınılmaz olacak
Hükümetin kısa >adede par;
bulma şansı oldukça düşük
Özelleştirtne planları uzun vadt
için geçerli, vergi paketinde dc
büyük delinmeler oldu. Kamı
açıklarının kapatılması için dı*
borç bulması gerekiyor. Bu da
Iürkive'yi büyük yükümlülük-
ler altına sokacak. Hızlı bir şe-
kilde, sonuçları sertte olsa bir is-
tikrar polîtikası hazırlanması
lazun. Yoksa Türk ekonomisi-
nin h)zla sert bür duvara çarp-
ması onlenemez.
Çiller'i uyarmıştık
Merkez Bankası yetkilisi.
aralık 199.Vün sonlannda Baş-
bakan "Tansu Çiller"'ı uyar-
dıklannı belırterek. "Çiller'e pi-
yasada çok fazla Türk Lirası ol-
duğunu. Merkez Bankası'nır
yapabileceği bir şeyin kalmadı-
ğını söyledik. Bülent Gültekin,
pi\ asay a Hazine Bonosuy ta mü-
dahale edilmesi gerektiğini, yok-
sa bir döviz krizinin kaçınılmaz
olacağım söyledi. Ancak. Çillcr.
etrafındaki hiç kimseyi dinlemi-
yor. Ekonomiyle ilgili kararlar-
da, hiçbir uzmanın uyansını ka-
bul etmedi" dedi.
Hitit sfenksîni geri istiyoruz
• Baştarafi I.Sayfada
Savaşf ndan önce sfenkslerden
biriyle 3 bin tablet Türkiye'ye
geri verildi. İkinci Dünya Sa-
vaşı \e Almanya'nın bölün-
mesinin ardından Doğu Ber-
lin'deki Önasya Müzesi'nde
kalma konusu Demokratik Al-
manya Cumhuriyeti ile sürdür-
dü.
Anıtlar ve Müzeler Genel
Müdürü Prof. Engin Özgen"in
Berlin'de gazetemize verdiği
bilgiye göre, eserin iadesi ancak
1973"de Demokratik Alman-
ya'nın Türkiye tarafından res-
men tanınmasından sonra yeni-
den gündeme geldi. Türkiye \e
Demokratik Alman Bilimler
Akademisi arasmda 1987'de
zamarun eski Eserler ve Müze-
ler Genel Müdürü Dr. Nurettin
Yardımcı ye genel müdür
yardımcısı Erdoğan Natun'un
yaptığı görüşmeler sonucu ka-
lan tabletler sfenksın de iadesi
için ülke karan alındı ancak
sfenksin iadesi için 1990'mn
mart ayında tekrar masaya
oturuldu. Bu kez Almanya'nın
birleşmesinden sonra Türkiye'-
nin muhatabı, müzeyi devralan
"Prusya Kültür V ariığını Koru-
raa ve Yaşatma Vakfı" oldu.
Kültür Bakanhğı, 1991
yıhnda Berlin Önasya Müzesi'-
ne resmi başvuruda bulunarak,
Hitit uygarhğının başkenti
Boğazköy (Hattuşaş)'dan
çıkanlıp Berlin'e götürülmüş
bulunan sfenksi geri istedi.
Berlin'deki müzelerden so-
rumlu "Pusya Kültür V ariığını
Yaşatma ve Konıma Vakfı" bu-
nun üzenne basına açıklamada
bulunarak. "Türkiye, sfenksin
sahibi olduğunu kanıtlasın"
Iranhdiplomatlar Batfdan kuıaına var eylem yok
irticayıkışkırtıyor I Baştarafi I.Sayfada
• Baştarafi 1.Sayfada
kültür merkezlerince düzenle-
nen loplantı. semıner \e pancl-
lerde İranlılann yanı sıra Türk
vatandaşlannada hitapedildıği
kaydedıldi.
Ozellikle öğrenci kesimi üze-
rinde etkinliğe sahip olmak
amacıyla üniversitelerdeki tür-
ban sorunu gibi konulann İran
misyonlan tarafından istismar
edilerek propaganda malzeme-
si yapıldığı ifade cdilen rapor-
da. laik sistemin kafirlik oldu-
ğunu savunan, Atatürk ilke \e
devrimlerinin eleştirisıne daya-
nan İran propagandasında
İranlı öğrencilerin önemli bir
rol oynadığjnın görüldüğü be-
lirtildi.
Raporda. İranlı öğrencilerin,
bildiri ve dokümanlann dağıtı-
mı. Türkije'deki İranlı öğrenci-
lerin durum ve davranışlannın
kontrol ve incelenmesi. İran'a
gönderilecek Türk öğrencilerin
seçimi. aşın dinci gruplarla ıli^-
ki kurma ve İran de\ nmi ve Şiı-
lik propagandasının yavgınlaş-
tınlması gibi konularda faaliyet
gösterdiği bildirildı.
İran misyonlannca yürütü-
len. propaganda faalıvetlerinde
yayın organlannın öncmlı rol
ov nadığı \ e İran'da basılan der-
gi. gazete. broşür, kitapçık ve
kasetlerin genelde İran diplo-
matik kuryeleri ile Türkiye'ye
sokulduğu belirtılen raporda.
" A\ rıca. İran kültür merkezleri-
nin \ayımladığı bazı süreli ya-
y ınlar ile resmi ba> ram v e önem-
İi günlerde bastırdıkları çeşitli
kitaplar vatandaşlarımıza ücret-
siz olarak dağıtılrnakta ve posta-
lanmaktadır" denildi.
Raporda. İranlılann Tür-
kiye'deki Sünni kesimle de va-
kından ilgilendiklen ifade edile-
rek şu bilgiye yer venldi:
" Llkemizdeki Sünni İslam
anlayışını dejenere etmek. Sün-
ni gnıplar içerisinde Şülik an-
layışından etkilenmiş. Şüliğin
asıl mezhep olduğunu kabul
eden ve savunan. ancak Şii ol-
mavan marjinal grupların oluş-
masını sağlamak amacıyla yo-
ğun çalışmalar yaptıklan ve bu
doğrultuda destekledikleri bazı
yavınevleri kanalıyla çok sayı-
da kitap, dergi ve bu gibi yayı-
nların çıkmasını sağladıkları bi-
linmektedir."
Emnıyet Genel Müdürlüğü
raporunda. Türk vatandaşlan-
nın İran'da eğitilmelerivle ilgili
bölümde ise ^öyle denildi.
"İran tarafından Kum kentin-
de kurulu bulunan medreselerde
İslam ülkelerinden getirilen kişi-
lere 4-5 y d süren Şii ağırlıklı dini
eğitim programlanna vatandaş-
larımızın da dahil edildiği, bu
programa katılan yabanctlara
ay lık 60-70 İran Tümeni civ arın-
da maddi \ardim yapıldığı. ika-
met ve eğitim masraflarının
karşılandığı, eğitimini tamamla-
yanların kendi ülkelerinde pro-
paganda faaliv etlerinde kullanıl-
dıkları bilinmektedir. Günümü-
ze kadar 100 civarında vatanda-
•jimı/ın dini eğitimden geçirile-
rek ülkemize gönderildikleri bi-
linmektedir."
törü Demokrat Frank McCloskey ve Sena-
to azınlık lideri Cumhuriyetçi Bob Dole,
Sırp mevzilerine hava saldınsı düzenlen-
mesı görüşünü savundular.
beklemeden harekete geçmesi gerektiğini"
vurgulayan Bob Dole, vahşeti "trajik, an-
cak sürpriz defiü" şeklinde değerlendirdı.
100 yıllık özlem bitiyor*N
dedi. Alman tarafı. sfenksin ar-
keolojik kazılarda "Almanya'-
ya düşen yasal pay" olarak Ber-
İın'e getirildığini öne sürdü.
Aynı iddıayı 1990'daki gö-
rüşmelerde Demokratik Al-
manya'yı temsil eden Doğu
Berlin Onasva Müzesı Müdüriı
Liana Jakob Rost ortaya
atmışıı. Rost gazetelere verdiği
demeçte. "Türkler ellerinde bel-
ge buiunduğunu söylüyor ama
buna inanmıyoruz" diyor ve
"Sfenks, o zamanın adetlerine
göre arkeolojik kazılarda Al-
many a'y a düşen paydı" şeklinde
konuşuyordu. Almanya. sfenk-
si yasal yolardan edindigini
kanıtlamak yerine, Türkive'nin
eserin gerçek sahibi olduğunu
belgelemesim istiyordu.
Kültür Bakanlığı bütün bel-
geler bir araya getirerek kap-
samlı bir dosya hazırladı. Ese-
rin 1917'd'e restorasyon
amacıyla geçici olarak Berlın'e
götürüldüğünü kanıtlayan dos-
ya, Ankara'daki Alman Bü-
y'ükelçiliği aracılığıyla Berlin'-
deki yetkililere iletildi. Dosyayı
inceleyen Alman yetkililer ge-
çen yıl Kültür Bakanlığı'na gö-
rüşme önerisinde bulundular.
Sfenksin iadesinin bir Karun
Hazinesi'nin iadesine benzeme-
diğini belirten Prof. Engın Öz-
gen. "Karşımızda özel sektörde-
ğil devlet var, bu yüzden her şey
daha biirokratik yüriiyor" di-
yor.
Boğazköy'de ancak çift ha-
linde tarihi konumunu alabile-
çek olan sfenkslerden biri
İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde
bulunuyor. Berlin'de kalanı ise.
gömüldüğü duvardan şimdilik
müze ziyaretçilerine gülümse-
meye devam ediyor.
MEHMET DEMİRKAYA
İstanbulun "100 yıllık özle-
mi" metro'ya ilk kazmanın vu-
rulmasırun üzerinden bir yıl ge-
çerken Taksim - 4. Levent
arasındaki kazı çahşmalannın
yüzde 45'i tamamlandı ve top-
lam 6 bin 950 metre tünel açıldı.
1994 yılı içerisinde bitirilmesi
planlanan kazı çalışmalannda
her gün, 475 iş makinesi ile bir-
likte bin 275 kişi çalışıyor. İs-
tanbul Büyükşehir Belediyesi
Genel Sekreter Yardıması Atti-
la Yalçın. "3- 5 metrelik çukur"
diyerek metro çalışmasını hafı-
fe alan DYP'li belediye başkan
adayı Bedrettin Dalanın. "met-
ro projesi" hakkında hiçbir bil-
gisi olmadığıru söyledi.
MimarlarOdası İstanbul Bü-
yükkent Şubesi'nin, İstanbul
Büyükşehir Bclediye Başkanı
Nurettin Sozene. "teşekkür bel-
gesi" vermekteki gerekçelerin-
den bir tanesinde şöyle diyor:
"Sayın Sözen, İstanbul için
böylesine önem taşıy an ve ydlar-
dır çeşitli bahanelerle hep ertele-
nen metro projesini başlatmak-
la, salt "100 vılın özlemini" gider-
mekle kalmamış, kent üzerinde-
ki çıkarcı baskıları da etkisiz
kılnıayı başarmıştır."
İstanbul Büvükşehir Beledi-
yesi Genel Sekreter Yardımcısı
Attila Yalçın. 475 büyük iş ma-
kinesi ile birlikte bin 285 kişinın
çalıştığı metroda, toplam altı
bin 950 metre tünel kazıldığını
söyledi. Temelin 1992 eylülün-
de atılmasına karşın. 1993 yılı
şubat a>ına kadar saha dü-
zenleme ve hazırlık çalışmalan-
nın yapıldığını belirten Attila
Yalçın "Fiilen calısmalara bas-
lanılması şubatın ilk haftasıdır.
1994 şubatında tam bir yılı dol-
durduk. Bu önemlidir" dedi.
Yalçın şöyle devam etti:
"Sayın Dalan ve diğerleri de
her zaman gelip metro şantiye-
mizi gezebilirler. Biz kendileri-
ne. gerek proje hakkında, gerek-
se fiili çalışmalar hakkında bilgi
vermeye ve yapılan çalışmaları
göstermeye hazırız. Ama sayın
Dalan hiç metro projesi ile ilgi-
lenmemiştir. Hiçbir bilgisi de
yoktur. Öyle anlaşılıyor ki gaze-
teleri de okumuyor, fotoğraflara
da bakmıyor. Sadece delik deldi-
ler diyor. Delik deldilerden kastı
da oradaki iki tane kuyudur. O
iki kuyu da bizim şimdiye kadar
yaptığımız işin yüzde beşidir.
300 bin metre küp açık kazı ça-
lışması vardır. Tünel ve açık ka-
zıdan çıkan toprağı kamyonlar
üstüne yüklesek ve kamyonlan
hiç boşaltmadan peş peşe sırala-
sak İstanbul'dan Adana'va ka-
dar bir dizi olurdu. Yapılan bu
çalısmayı görmezlikten gelmek
mümkün. Orada yerin altında
bir sehir var."
ANKARAPAZARI
YAKUP KEPENEK
• Baştarafi 13. Sayfada
Acı ilaç, esas olarak toplumun emekçi kesimlerine içi-
rilir. Hükümet programının demokratikleşme ayağı geç-
tiğimiz iki yılda birazcık güçlendirilseydi, istikrar progra-
mının toplumun yoksul ve varsıl kesimleri arasmda bir
ölçüde de olsa daha eşitlikçi dağılımı sağlanabilirdi. Var
olan koşullarda bu olasılık da ortalıkta görünmüyor.
İlginçtir, büyük sermaye hükümeti gözden çıkarmıştır.
Zaman makinesini geriye çalıştırmaya uğraşıyor; Cum-
hurbaşkanı'nın başbakanlığa dönmesı ya da TBMM
Başkanı'nın bir ulusal hükümet kurması gündeme geti-
riliyor. Türkiye yeni sorunlarına. çok eskimiş politikacı-
larla çözüm arıyor; topluma da "eskinin altın günlerini
aramak" kalıyor. Çünkü siyasal yapılar ne doğru dürüst
politikacı, ne de doğru dürüst politika üretebiliyor Ve bir
avuç siyaset sömürücüsü, kendi çıkarlarına işleyen bu
yapıyı değiştirmemek için, yıllardır direniyor.
Ve demokrasiye, dolayısıyla ezilen, yoksullaşan top-
lum kesimlerine sahip çıkmayan hükümet, teslim oldu-
ğu büyük sermayeye de yaranamıyor; tümüyle sahipsiz
kalmış bulunuyor.
liderlik roliinü üstlenmelidir" dıye konuştu.
• Bosna-Hersek Devlet Başkanı Alia
İzzetbegoviç'in sözcüsü Kemal Müftiç, 120
mm.'lik havan topuyla gerçekleştinlen sal-
dınnın, kentin kuzeyinde Sırplann deneti-
mindeki Makoviçi ya da Poljine semtlerin-
den geldiğini bildirdi.
• Bosna-Hersek Başbakanı Hans Sladzic
de Batı ülkeleri, Rusya, BM. NATO. Av-
rupa Birliği'neçağnda bulunarak saldırga-
na müdahale edilmesini. bu yapılamışorsa
sılah ambargosunun kaldınlarak kendıle-
rine savunma imkanı
vcrilmcsini bir kez daha
talep etti.
• Sırp Cumhuriyeti'nin
hderi Radovan Karadziç
ise Pale'dekı karargahta
düzenledıği basın top-
lantısında. Sırp ta-
rafının bombalama ey-
lemınde hiçbir sorumlu-
luğu olmadığını ıddia
ederek. "Bu katliam,
Müslüman liderliğinin
soğukkanlı bir cinayeti-
dir" dedi.
mekte olan Uluslararası Güvenlik Konfe-
ransı'nda görüşüldü.
Alman Savunma Bakanı Volker Rühe
topu Birleşmiş Milletler'e attı. Savunma
Bakanı, NATO'nun kendi başına hareket
edemeyeceği; ancak Birleşmiş Milletler'in
inisiyatifıyle bir operasyon yapabileceği
görüşünde. "NATO, BM'yi bekliyor" di-
yen Rühe, BM Güvenlik Konseyi'nin ka-
rarlannın uygulanması gerektiğini ve uy-
gulanmayan kararlar çıkarttığı sürece Batı
aleminin inandıncılığını kaybettiğini be-
lirtti. "Medeni dünya, Bosna'daki faciaya
uzun vadede seyirei kalamaz" diyen Rühe.
"BM, çocukların kızak kayarken katledü-
diği bir savaşa daha ne kadar seyirei ka-
lacak" sorusunu sordu.
Almanya. askeri önlemleri onaylasa bile
gerek BM Güvenlik Konseyi'ne üye ol-
madığı için gerekse Bosna'da askeri bulun-
madığı için daha doğrusu bu gerekçelen
öne sürerek geri durmayı yeğliyor. Alman
Savunma Bakanı'nın son demeçlerinden
Londra müdahale
istemiyor
İngiltere muhabirimız
Edip Emil Öymen'ın ha-
bonne gore Londra.
Bosnada BM Banş
Gücü görevli rketı hava
harekatı yapılamaya-
cağı görüşünde ısrar edi-
yor.
Sırplan caydırma için
yapılacak bir harekatın.
Banş Gücü'nün insancıl
yardım ulaştırma çaba-
lannı olumsuz etkile-
yeceğini. Banş Gücü'-
BM taratından çızılen
guvenk bölgeler
NATO ittifakının işbirliğjyle "gerekirse
hava kuvvetleri de kullanılarak" mümkün
olan en kısa sürede uygulanmasını istiyor.
• Belçika Dışışleri Bakanı Willy Claesda
televizyondan yay ımlanan çağnsında. "Sa-
raybosna etrafındaki Sırp mevzilerinin
NÂTO uçaklarınca bombalanmasını" ısıe-
di. Claes. şövle dedi: "NATO bombardı-
manı sonrasında, Sırplar karadaki mavi be-
reli askerlerden öç almak isteyecekierdir.
Ancak bir kez daha söylüyonım, başka çıkış
yolu göremiyorum."
• Papa II. Jean Paul, nefret dolu, duygu-
sal yönü belirgin bir ağır kmamayı dile ge-
tirdi. Vatikan radyosunda titreyen birsesle
yaptığı konuşmasında Papa, dünya liderle-
rine seslenerek acil ve etkili bir ateşkes için
her yolun denenmesi gerektiğini bildirdi.
"Baİkanlar, cebennem uçurumunda yuvar-
lanıyor" dedi.
"Âvrupa. toplumların bütün olarak en te-
mel haklardan nıahrum bırakıbnasına, kent-
lerin imha edilmesine, çocukların kırılması-
na tahammül edemez.
Savaş yetti. Top sesleri-
nin diğer tüm sesleri
bastırmasını durdurmak
istiyorsak, akıl ve kar-
deşlik zafere ulaşmalı"
şeklinde konuştu.
• BM Genel Sckreten
Butros Gali de New
York'ta yayımladığı bil-
diride. "Bu tiksindirici
vahşet eylemini en ağır
şekilde kınayarak" olay-
Ja ilgili kanıtlann top-
İanması için soruşturma
talimatı verdi.
Mısır
• Reuter Ajansı.
Başbakan Tansu Çiller'-
in BBC radyosundan
aktanlan Bosna-Her-
seJc'e yönclık sılah am-
baraosunun kaidın-
Nevv YorK Tımss'dan Cumhuriyef e Ozel
Saraybosna'da Sırplann bombaladığı pazarda 66 kişi öldü.
nün Sırplar tarafından rchin alınabileceği-
nı belirtiyor.
Nitekim Savunma Bakanı Malcolm Rif-
kind, Saraybosna'dakı katlıama rağmen.
ülkesının Bosna'va askeri müdahaleden
yana olmadığını söyledi.
Münih'te düzenlenen Güvenlik Politika-
lan Konferansı'na katılan Rifkind. İngılız
anlaşılan. Almanya'nın NATO kapsamı-
nda bir harekata katılabıleceği.
• Paris muhabinmız Mişel Perlman'ın
haberine göre Saravbosna'daki en büyük
sivil katliamını nefretle kınayan Fransa.
kentteki acımasız Sırp kuşatmasının derhal
kaldınlması ve tüm silahiarın loplanması
için hava kuvvetleriyle müdahaledahıl ha-
bas.nına yaptığı aç.klamada. Saraybosna- r e k e l e , m e s i funda u l u s l a r a r a s ı a c i l
ya bugun yapacagı zıyaret sırasında BM destek çaensı vaptı
Banş Gücü Komutanı Ingiliz General Sır "•
IVlichael Rose ile durum değerlendirmesi
yapacağını bildirdi.
• Berlin muhabirimiz Dilek Zaptçıoğlu'-
nun bildirdiğine göre Saraybosna'dakı
katliamın ardından Alman yetkililer. Bir-
leşmiş Milletler'in bir karan üzenne NA-
TO'nun Bosna'da askeri önlemlere girişe-
bileceğını söyledıler. Konu. Münih'te sür-
ğ y p
Fransa Dışişleri Bakanlığı'nca dün saba-
ha karşı yayımlanan açıklamada. durum
hakkında Avrupa Bırliğı ülkelen ve ABD
ile danışmalarda bıılunulduğu kaydedilir-
ken Sarav bosna'daki kuşatmanın "derhal"
kaldınlması ve çatışan taraflann elındeki
tüm ağır silahlann Birleşmiş Mılletler de-
netimindc toplanması istenivor. Fransa.
bu acil işlemin. Birleşmiş Milletler ve
duvururken Mısır.
"Bosna halkına yönelik
saldırının durdurulması
için izlenen politikaların
başarısızlığının bu saldı-
rıvla kanıtlandığını, sal-
dırgana, artık bütün
açıklıkla göğüs germe-
nin gereğini" vurguladı.
Eski Yugoslavya konulu uluslararası kon-
feransın eşbaşkanlığını yürüten Lord
Ovven. savaşan taraflann lıderlerinın eski
Yugoslav^a'da "eksik bir barışı" kabul et-
meve hazırlıklı olmalan gerektiğini söy ledi.
BBC televizvonunda "Frost ile Kahvaltı"
programında konuşan Lord Owen, kışın
hüküm sürdüğü Bosna'dan BM güçlerinin
çekilmesinin çok yanlış olacağım belırte-
rek. "Kış gectikten sonra bu soru gündeme
gelirse daha iyi olur. Ama bu aşamada insani
çabalarunızı sürdürmeliviz" dedi. Ov.cn
Bosna'daki trajediden tamamen Batı'nın
sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu
kaydetti. Lord Ovven. son katlıamda 66 si-
vılin ölmesinden duvduğu üziintüyü dilc
getirerek buna rağmen bir askeri müdaha-
lenin sorununçözümüne yardımcı olmaya-
casını öne sürdü.
Demirel: NATO harekete geçsin
Û N İ V E R S İ T E Y E H A Z I R L I K
SINAVA DOĞRU
•
1-E
2-B
3-E
4-B
5-A
6-A
7-D
8-D
TÛRKÇE- (
9-D
10-A
11-A
12-C
13-A
14-E
15-E
16-C
17-
18-
19-
20-
21-
22-
23-
24-
î
E
D
E
A
E
B
A
A
* *
25-D
26-E
27-A
28-C
29-E
30-C
31-E
32- B
Baştarafi 1. Sayfada nn ba^kanları ile
NATO \e BM genel sekreterlerıne gönderdiği
nıcvıjda. Bosna dakı trajedıve son \enlmesi
ıçın NATO'nun harekete geçmesinı ıstcrken
Hikmet Çetin de bütün NATO ülkesı dışişleri
hakanlan \e NATO Gcncl Sekreıeri'ne gön-
derdığı mesajlarda. NATO'nun "itibarının yiti-
rilmemcM ve sivil halkın katledilmesinin önlen-
mesi" ıı;ın Bırlesmıs MılletlerGü\enlık Konse-
vı karan beklenmeksizin Bosna-Hersek'e
müdahale edilmesini ıstedı
Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezı'nden >a-
pılan açıklamada. Cumhurba^kanı Demirel.
devlet ve hukumet başkanlanna gönderdiği
mesajda. bu katliamın. Sarav bosna sakınlen-
nın Sırp mütecavızlcnn ıns;ıfına bırakıldığını
bir kere daha gosierdığmı helıruı Demirel.
uluslararası eamianın arlık mütecavıze karsı
asken harekata geçip kan akışının durdurul-
masını sağlaması ve mütecavize adil \e kalıeı
bir banşı kabul etürmesı gerektiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. mevı-
jmda. BM ve NATO'da alınan kararlan da
hatırlatarak, bu kararlar çerçevesinde Bosna'-
daki ıstırap ve trajedıye bir an önce son \enl-
mesi için NATO'nun harekete geçmesıni istedi.
Demirel. BM Güvenlik Konseyi tarafından
Bosna-Hersek aleyhıne uygulanmakta olan
ambargonun kaldınlarak. Bosna-Hersek hal-
kının en tabıı hakkı olan me>ru müdafaa hak-
kını kullanmasına ımkân verilmesını de ıstedı.
Çetin. Cumhurivet'e vapnğı aeıklamada.
•\nkaranm. Bosna-Hersek'te ginşilen katlıam-
larda varalananları almak uzereTurk uçaklan-
nın Sarav bosna Havaalanına ınmesı ıçın Bir-
leşmıs Mılletler'e ızın îsteğınde bulunulduğunu
da bildirdi. İzne henüz bir vanıt \enlmedi Dı-
sışlerı Bakanı Çetin. Sara> bosna'da öncekı gün
sıvıl halka karsı gınşılen kdtliamı Bosna-Her-
seklılerın kendılennın yaptığı yolundaki ıddia-
lan. "İnanılır gibi değil. Bir ülkenin kendi insan-
larıııa katliam vapması düşünülebilir mi?" dive-
rek vanılladı
Onceki gün Saraybosna'da bir pazar \enne
atılan roketın pallaması sonucu 60'tan fazla kı-
şının ölmesi, bir süredır uırtısılmakta olan
NATO müdahalesine ilışkın tartışmalan sıeak-
laştırdı. Dışişleri Bakanı Çetin. Cumhunvet'e
yaptığı açıklamada. bütün NATO üyesi ülkele-
rin dışişleri bakanlan ile NATO Genel Sekre-
teri'ne mesajlar gönderdığını açıkladı. Çetin
dün akşam yaptığı açıklamada. ABD Dışişleri
Bakanı VV arren Christopher başta olmak uzere.
İngiltere Dışişleri Bakanı Douglas Hıırd ve
Fransız Dısişlen Bakanı Alain Juppe \e \\-
manva Dışışlen Bakanı Klaus kinkelle telel'on
gorusmelerı vapaeağını bildirdi
Türkiye'nin. önceliğı NATO'nun müdaha-
lesine \ermekle birlikte. Bosna-Herseke uygu-
lanan sılah ambargosunun da kaldınlarak.
Boîiıaklara kendilennı suvunma hakkı \eril-
mesı doğrullusunda da gırışımlerde bulunaea-
ğını bildircn Çetin. Türkive'nin New York'ta
BM nezdınde temsıleisı olan Buyükelçı İnal
Batu'ya bu doğrultuda talımat verdiğını açıkla-
dı Gırı^ım. İslam Konferansi Örgütiı IİK.Ö1
Temas Grubu çerçevesınde y apılaeak
Dışişleri Bakanı Çelın. Cıımhurıyeı'ın. Sa-
raybosna'da oneekı gun gınşılen katlıamı Bo>-
naklann yaptığı yolunda ba/ı ıddıalan haıırlat-
masına karşılık sunları soyledı
"Böy le bir şev hiç dabilir mi? Bir ülkenin ken-
di »alandaşlarına. insanlarına katliam \apmasi
mümkün mü? İnanılır gibi değil."
Ingıltere'nın. katliumı kımınyapıığmınanla-
şılamadığını vurgulayarak. NATO'nun müda-
halesine karşı çıkması konusundaki soruya
Çetin şu yanıtı verdi:
"Bosna olayı. dünyanın tarihine kara bir leke
olarak geçecektir. l İuslararası örgütler >e ülke-
ler bu katliamın manevi sorunılusudurlar."
Yılıııaz 'ambargo kalksın9
Haber Merkezi - ANAP Genel
Başkanı Mesut Ytlmaz. NATO'-
nun kendi alanı dışında da banşm
korunması görevini üstlendiğıni
anımsatarak "Yugoslavva'va uygu-
lanan silah ambargosu, saldırıya
uğrayan Müslüman Boşnakların ce-
zalandırüması anlamına gelmekte-
dir" dedi
AA'nın haberine göre Al-
manya'nın Münih kentınde düzen-
lenen Güvenlik Politikası Konfe-
ransı'nın dünkü bölümunde konu-
^an Yılmaz. Bosna'daki katliamın
durdurulması için müdahale edıl-
memesı halınde ıttifakın guvenilir-
lığının kalmayacağını söyledi.
Batı'nın kayıtsızlığımn, gelecekte
İslam dunyası ile Hıristiyan alemı
arasında düşmanlık duygularının
doğmasına neden olacağım belir-
ten Yümaz, Müslüman Boşnakla-
nn kendilerini savunabilmeleri için
Bosna-Hersek'e uygulanan sılah
ambargosunun kaldınlmasını iste-
di.
ABD Savunma Bakanlığı eski
Bakan Yardımcısı Richard Perlede
Bosna'daki olaylara karşı aktif ha-
reket etme zamanının geldiğini be-
lırterek "Barış içinde laik bir Müslü-
man halka karşı sürdürülen saldırı-
lar durdurulsun. Müslüman Bosna
halkının kendisinj satnnabiunesi için
silah ambargosu kaldırıisuı" dedi
Almanya Genelkurmay Başkanı
Neumann da Perle'nın görüşlenne
katıldığını bildirdi.
Türkiye'nin Bonn Büyükelçisı
Onur Öymen ise konuşmasında.
Saraybosna'dakı katlıamı kınaya-
rak "Uluslararası kuruluşları. so-
mut adımlar atmaya davet ediyo-
ruz" dedi
Başbakan Tansu Çiller. Bosna-
Hersek'te yaşanan vahşete dünya
kamuoyunun ilgısını çekmeye de-
vam edeceklerini söyledi. Başba-
kan Çiller. dün özel televizyon
yönetıcıleriyle yaptığı basın toplan-
lısmda Bosna-Hersek'teki Sırp
vahşetıne ıliijkın bir soruya yanıt
verirken. Pakistan Başbakanı Be-
nazir Butto ile böigeye yaptığı zıya-
rette. her şeyın ıçler acısı olduğunu
gördüklennısövledı
Çiller. "Orav.a gittiğiniz zaman
pazar yerinin bombalanmasına hav-
ret eftnezsiniz. Her zaman olan bir
ola>, ilk kez olan bir şey değil. Ora-
daki olaylar devam ediyor. Biz btıra-
>a dünya kamuoyunun ilgisini çek-
meye çalıştık. Çekmeye de devam
edeceğiz. En önde devam edeceğiz"
dedi. "Saraybosna konusunda
NATO'nun hava operasyonu yap-
ma ihtimali var mı?" şeklindeku bir
soruya da Çiller. şu yanıtı verdi:
"Briikserdeki NATO zinesinde,
o gece daha çok o yönde eğüimli bir
yaklaşım vardı. Ama birtakım dev-
İetleri ikna etmek mümkün olmadı,
ozellikle bir hava harekatı konusun-
da."