04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet78. TILSAYI24960 S A N A T K U L T U R M A G A Z I N T E L E V İ Z Y O N 7ŞUBAT1994PAZARTESİ Nesli tehHkeye düşen hayvanlan çoğaltmak için yapılan çalışmalar 1956yılından beri sürdürülüyor Yabanhayvanlan yok olmaktankurtulduIŞIK KANSU ANKARA - Tüm Avrupa'da yak- laşık 450 dolayındaki kuş türü, Tür- ki>e'de440'a ulaşıyor. Milli Parklar ve Av-Yaban Hayatı Koruma Ge- nel Müdürü Nevzat Ceylan, sulak alanlann kurutulmasınm, Türkiye'- deki vaban hayvanlannı azalttığını açıkladı. Ne\zat Ceylan, neslı tehlikeye düşmüş yaban hayvanlannı çoğalt- mak için 1956 yılından bu yana ya- pılan çalışmalar sonrası. birçok tü- rün yok olmaktan kurtanldığını söyledı. Başta >abankoyunu, y abankeçisi, ceylan, sülün. turaç, toy olmak üze- re birçok hayvanın koruma altına alındığını bildiren Ceylan, 20 adetle korumaya alınan yabankeçisinin bugün 2 bine ulaştığını söyleyerek, koruma altındaki hayvanlarla ilgili şu bilgileri verdi: "Y abankoyunu 2 bin oldu. Ceylan- la ilgili koruma çaltşmaları 4 adetle başlamış, bugün binin üzerine çıkmış. Geyik, karaca büyük ölçüde çoğaltü- dı. Nesli tehlikede olan yaban hayvanı kalmadı di>ebilirim. Bu hayvanlan çoğaltmak için ülkemizin 40 yöresin- de av üretme istasyonları kurduk. Sonra, hayvanlan doğaya saJıyoraz. 1992 yılı sonu itibariyle 92 yerde ya- ban hayv anlarını koruma ve üretme sahalarunız vardı. Mesela. Eskişehir ÇatacüVda bir s.1 ayılan 20'yken korumaya başlanan yaban keçilerinin sayısının ougün 2 binin üzerine çıktıgını belirten Nevzat Ceylan, geyik, karaca, yabankoyununun da çoğaldığını söyledi. sahamız var, geyik sayısı 2 bini geçti. Ayrıca. bu çoğalttığınuz hayvanla- n salıverdiğimiz 20 sahamız var. Hayvanları. rahat edebileceği ve en iyi korunan yerlere salıyoruz." Kuş açısından Türkiye'nın çok zengin bir ülke olduğunu ifade eden Nevzat Ceylan, tüm Avrupa"daki kuş türleri 450'yi bulurken, Tür- kiye'de bu sayırun 440"a ulaştığını söyledi. Ceylan. " Memeü türümüz de çok. 128 tür memeli türümüz var. Süriingen yönünden de zenginiz. 88 tür sürüngenimiz var" dedi. Yaban hâyvanlannın. doğanın yanlış kullanılması sonucu önemli ölçüde tehlikeyle karşı karşı kaldığı- nı anlatan Ceylan, özellikle sulak alanlann kurutulmasının hayvanla- ra büyük zarar verdiğini söyledi: "6 metreden daha derin olmayan yerler, sulak alan oluyor. Akarsular da dahil. Sulak alan açısından Türki- ye son derece zengin. Fakat, sulak sa- halanm DSİ tarafından uzun yıl- lardır uyguJanan kurutma çaltşmala- nnın yaban hayvanJarının azalmasuv da önemli orânda etkisi oldu. DSİ Genel Mudürlüğü. tarım arazisi ka- zanmak bahanesiyle sulak alanları kunıtuyor. Fakat, çoğunlukla tarım arazisi olarak da kullanılamıyor ve kunıt- makla kalınıyor. Dolayısıyla doğal denge bozulu- yor. Örneğin, Amik Gölü kunıtul- muş. Kurutuimadan sonra, burada ya- şayan yıianboyun adlı kuş türü rama- men ortadan kalktı. Amik Gölü. yıllar sonra yeniden su toplamaya başladı." Ankara Nallıhan'da, şu andaki belirlemelere göre 125 kuş türü bu- lunan bir yörenin, Ankara'nm kuş cenneti olarak ilan edildiğjni açıkla- yan Nevzat Ceylan, kelaynak kuşla- n konusunda da şu bilgileri verdi: "Maalesef, artık kelaynak tabiat- tan silindi. 194()'1J yıllarda Suriye'den gelen çekirge istilası ve ardından ya- pılan süne mücadelesi sebebiyle ke- laynak kuşları tabiattan silinmiş. Şanlıurfa Birecik'teki üretim istas- yonumuzda 40 adet kelaynağımız var. Tabiata salsanız da, artık gidip gelmiyor. Bunların asıl yaşadıkJarı yerler, Mısır Nil Vadisi boylarıydı. Kelaynaklar, oraya yaz aylarında göç ederken. gidenler dönmez oldu. Şimdi de, hiçbiri gitmez oldu. 1 ' 'GAPta tarihinilk devirlerinden izler var' GAZİANTEP (AA) - G AP kapsamındakı illerin geçmişinin çok eski tarihi devirlere dayandjğı ve tarihın ilk dönemlenne ait izler bulunduğu bildinldi. Turizm Bakanfığı Yaünmlar Genel Müdürlüğü uzmanlanndan Şevki Çivi, "GAP ve Turizm" konulu raporunda, bölgedeçok sayıda tarihi eser. kalıntı vedeğişik kültürel değerler bulunduğunu söyledi. Bölgedekı kültürel değerlerin yeterince tanınmamasının nedenlennin başında ulaşım yetersizliğı bulunduğunu belirten Çivi, tunstık kıyı bölgelerinden uzak GAP illerinin, zorunlu haller dışında transitgeçişgüzergahı olarak değerlendirildiğine dikkati çekti. Çivi, GAP gündeme gelene kadar, bölgenin yabana arkeolog ve araştırmacılara yeterince açılmamış olduğunu, elde edilen arkeolojik değerlerin de, bölgedışındaki müzelere götürüldüğünü ya da kaçınldığını belirtti. Raporunda. GAP bölgesi illerinin sosyo-ekonomik yönden geri kalmışlığının eski eser kaçakçılığına uygun bir ortam hazırladığına da işaret eden Çivi, birçok eserin dış ülkelere kaçınldığıru. bu eserleri alan yabancı müze ve koleksiyonculann, iade etme mecburiyetine düşmemek için geürildikleri ülke ve bölgeyi açıklamadıklannı söyledi. Sualtı dünyası araştınlacak İZMİR (AA) - Ege Üniversitesi bünyesindeka "Sualtı Araştırma ve Uygulama MerkezT'nin Akdeniz'e kıyısı bulunan ülkelerle birlikte ekolojik araştırmalar birliği kuracağı bildirildı. Merkez Müdürü Prof. Sumrtı Ünsal, deniz altında kimyasal, biyolojik.jeolojik. fıziksel ve arkeolojik araştırmalar yapılmasını amaçladıklannı, aynca bu alanda yapılacak projelere de destek verileceğiru belirtti. Daha önce Karadeniz"e kıyısı bulunan ülkelerin oluşturduğu Uluslararası Karadeniz Ekolojik Araştırmalan Birliği'nin bir benzerini Akdeniz'de gerçekleştirmeyi hedeflediklerini bildiren Prof. Dr. Ünsal, çalışmalann sürdüğünü kaydetti. Prof. Ünsal, ODTU, İTÜ, Boğaziçi, Karadeniz Teknik Üniversiteleri bünyesinde sualtı çalışmalan yapan merkezlerle işbirliği yapıldığına işaret ederek. "Sualtı dünyasma büyük ilgi var. Bu ilginin araştırma ve projelere yöneltilmesi gerekiyor" dedi. Prof. Ünsal. merkezin düzenlediği "balıkadam" yetiştirme kurslannda, deniz altına 40-50 metre dalabilecek nitelikte ve gözlemsel olaylan gerçekleştirebilecek düzeyde eğitim verildiğini bildirdi. Balıkadamlığı bilimsel amaçlı kullanmayı düşündüklerini kaydeden Ünsal, "Aynca bu alanda Sualtı Sporlan ve Sukayağı Federasyonu ile işbirliği yapdıyor. Kurslara katıianlar federasyondan da belge alabiliyorlar" dedi. Açılan kurslarda bugüne kadar 45 balıkadam yetiştirildiğini bildiren Prof. Dr. Ünsal, kurs ücretinin 1 milyon, öğrenciler için 750 bin lira olduğunu sözlerine ekledi. Avustralya'nın Alice Springs kentinde dileyen deveyle dolaşıyor, dileyen safariye çıkıyor Altın yumurtlayan develer NATIONAL GEOGRAPHIC DONALD J. FREDERICK Upuzun ve kıvnk kirpiklerin çev - reledığı o yumuşak bakışlı ın gözlen gerçekten çok çekıciydı. Evet, ba- caklan biraz fazla uzun ve dizleri aşın kemikliydi ama Fluffv yine de kalbimi çelmişti. Bu yüzden de. ben tam yemeğe gı- derken bir başka erkeğin ona yana- şıp. başıru yanağına ve boynuna da- yamasına fena halde sinirlendim. Ashnda rakibime hak veriyordum, çünkü katıldığım deve safarisinin en güzel devesi benimdi. Neyse ki. tek hörgüçlü bir deve olan Fluffv ona pek yüz vermedi de hedefimize. Ali- ce Springs yakınlanndaki, şarabıyla ünlü şatoya kazasız belasız ulaşabil- dik. Ülkenin deve başkenti Alice Springs kendini ülkenin de- ve başkenti olarak tanımlıyor. bun- da da çok haklı. Burada deve sayısı. kiralık araba sayısım kat kat aşıyor ve isteyen ziyaretçiler develerle dola- şabiliyorlar. Daha da maceraperest- leri ise altı günlük deve safarisini bekliyor. Alice Springsliler için Avustral- ya'nın sımgesi lcanguru ya da kaola değü. deve. Aynen kangurular gibi develer de o kadar çoğalmışlar ki yerli halk onlarla ne yapacağını bile- miyor. Avustralya'nın kıraç topraklann- da 150 bin kadar deve yaşıyor. Ku- zey topraklan hükümetinin yaptır- dığı hava araştırmalan. kıtanın mer- kezinde yer alan ve yüzölçümü an- cak Fransa kadar olan bir bölgede 60 bin devenın dolaştığıru göste- riyor. Develer bu kıtaya da 1800'lü yıl- larda Afganistan ve Hindıstan"dan getirilmişler ve koyun ve sığır istas- yonlanna malzeme getirip götür- mek için kullanılmışlar. Kimileri ılk barajlann yapırrunda çaLştınlmış. kimileri de \ün taşıyan vagonlan çekmiş. 192Ö"lerde araba ve kam- yonlar çoğahnca. develerin işi azal- mış ve doğaya bırakılmışlar. Ailece Springs"de deve safarileri- nin başlaması 1970"lere dayanıyor. 500 kadar deve her gün. gezdirecek- leri ziyaretçiler için eğerleniyor. Bir bu kadar devenin de başta hayvanat bahçeleri olmak üzere dünyanın dört bir yanma gönderildiği belirtili- yor. Avustralya kuzey topraklan hü- kümeti. bölgedeki çöllerde başıboş dolaşan yüzlerce deveyle başa çıka- rabilmek için. kıtanın ilk Deve En- düstrisi Yönetim Kurulu'nu Alice Spnngs'de kurdu. Burada yaşayan vahşi develer, ya- rarlı otlan yiyerek. yiyecek için sığır- larla dövüşerek ve Avustralya'nın yerlileri Aboriginelerin geleneksel su kaynaklannı kirleterek oldukça zarar veriyorlar. Deve komitesinin yetkilileri. başı- boş develerden faydalanarak hem çevreye zarar vermelerini önlemeye hem de Aboriginelere bir iş olanağı sağlamaya çaJışıyorlar. Önerilerden bin de deve etini pazarlamak. Geçen vıl. 300 deveyi kasaplara satmışlar. Bu yıl, rakamı 400 veya 500'e çıkar- mayı umuyorlar. Şu anda satışlan sadece ülke içinde yapıyor. fakat çok yakında diğer ülkelerde de deve eti satmayı planlıyorlar. Deve eti son derece yağsız ve dolayısıyla sağ- lıklı bir et olduğu için Avustralva Ulusal Kalp Birliği tarafından da. tavsiye edilen etler listesine alınmış. Aynca tadının güzel olduğu ve ay- nen dana etini andırdığı söylenivor. Bu arada Suudi Arabistan ve Bir- leşik Arap Emirlikleri bambaşka bir amaçla yüzlerce canh de\e ithal et- mek istiyorlar. Deve yanşları Bilindiği gibi bu Arap ülkelerinde son derece iddialı deve yanşlan dü- zenleniyor. Suudi Arabistan'da. ya- nştınlan develer iri tazılan andıran değişik bir tür. Alice Springs'de Sı- nır Deve Çiftliği'ni yöneten Nick Smail, "Tahminimce Suudiler, bizim vah- şi develerle kendi yarışçı türlerini çiftleştirerek daha güçlü ve daha hızlı bir ırk yaratmayı planlıyorlar" di- yor. Avustral>a deve komitesinin başkanı Taffy VVUliams: "Avustralya develeri Ugjnç bir ge- netik yapıya sahip. Llkemizdeki de- velerin gerçek sayısını saptamak için havadan >aptığunız gözlemler biter bitmez satışa gecebileceğimizi ümit ediyorum" di>e ekliyor. Kıtada. develerin aniden önem kazanması nedeniyle Alice Springs komitesi zaman zaman bu hayvan- lara nasıl bakılacağı. nasıl taşınıp nasıl yük yükleneceği konusunda kurslar düzenliyorlar. Gregory Snowdon adında bir yet- kili "Şu anda develer, Aborigini top- raklarında yaşayan iş kaynağı. Gençler, hem deveyi yakalayıp eğit- mek bir gurur ve heyecan ka> nağı ol- duğu ve hem de bu sayede para ka- zandıklan için develerin peşinde ko- şuyorlar"diyor. Özel radyolan gençler sırtlıyor EMELGÜL GAZİANTEP-Özel radyo ftrünası esmeye başiadığında Gaziantep'te bir çırpıda 6 istasyon yayına başladı. Şu andaki sayılan ise toplam 17. Diskcokey spikeri ileyaklaşık lOOgençbu radyolarda çalışıyor. En kıdemlisi 2.5 milyon lira ücret alıyor. Çoğunluğu lise mezunu. Aralannda Açıköğretim Fakültesi yadaikıvıllıkyüksekokul öğrendleri ve üniversite terk olanlar var. Hiçbiri yaptıklan işin eğıtımini almamış. Gençlenn bazılan radyo yayıncılığıru esas iş olarak benimsemış. Bazılan ise hobi olarak bakıyor. Çoğu, hazırlayacaklan program için dergiyı. kitabı kanşttnyor. Adalet ya da tunzm bakanının kım olduğu konusunda bılgilen yok. GRT'de haber spikerliği yapan Hacettepe Üniversitesi'nden terk Ayşe. bu işi neden seçtiğini şöyle anlatıyor: Yapacak başka iş yok.. "Başka bir iş yapamazdım. İ niversitev i bitirememişsiniz. Bayansınız, sekreterlik düşüneceksiniz. Muhasebe, bilgisay ar eğitimi de görmedim. Yapılacak başka bir iş yok. Bu belki fırsat diye düşündüm." "Sevgili dinleyenler, şimdi müzik kutusu yay ına girecek. Bizden avTÜmayın" anonsunu yaptıktan sonra konuştuğumuz Zeynep. gençliğın vozlaştığını anlatıyor; sosval güvencelerinin buiunmadığından yakınıyor. Arzu ise radv onun en genççalışanı. Yaşı 19. "Hey moruk, N'aber" diye konuşan spıkerlereen çok kızan o. "Fazla laubalilik yapıyorlar" diyor. Radvodaçalışanlar arasında yetişmış eleman bulunmadığjnı. kendi kendilerini yetiştirdiklerini vurguluyor. Metropol FM'deçalışan Koray. 20 yaşında, lise mezunu. esprili bir genç. Türkçe konusunda o da çok duvarlı. Şunlan söylüyor: Türkçeyi i\i konuşmalı "En azından mikrofon başında oturan kişi Türkçeyi çok iyi kullanmalı. Diksiyon kitapları var, okusunlar. Bir dinlev ici lafsöylerse altından kalkabilnıeli. Hazırcevap olmalı. Bazen konuşacak kelime bulamıyorlar. Konuşmacı bir şey söy lüyor, kelimenin anlamını bilmiyorlar. Sesi güzel mi, tamam. Ona göre iş veriyor radyo sahipleri. Bir milvona adam çalıştırıyorlar. Beş mily on verip bu işin eğitimini gören kişiyi almıyorlar. Bütün radv o çalışanlan önce zevk için başladı, şimdi iş maddiyata yöneldi." Vaprak FM'den Kamil, tiyatro eğitimi görüyor. Radyoya program hazırlıyorvesunuyor. Bu işi hem seviyor hem de belli bir gelir olsun diye yapıyor. Yine Yaprak FM'deİci Murat. 1.5 milyon lıraya çalışıyor. Murat. gençliğın biremekleme döneminde olduğunu belirtiyor. Türk yemekleri İsveç'te STOCKHOLM (AA) - İsveç'in Göteborg kentinde düzenlenen Türk Haftası bugün başlıyor. Türk turizmine katkı amacıyla gerçekleştirilen etkinliklerde. Türk yemekleri tanıtılacak. Hafta boyunca 'göbek dansı'ndan da örnekler verilecek. Geçen yıl Türkiye'de gerçekleştirilen İskandinavya Haftası'na karşılık olarak düzenlenen etkinliklerin, önümüzdeki yıllarda da dönüşümlü olarak yapılmasının hedeflendiği bildiriîdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle