27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 ŞUBAT1994 PAZARTESİ 10 DUNYADA GEÇEN HAFTA Itıgilizlerdeyabancıkorkusu EDfPEMİLÖYMEN LONDRA - Sözlüğümüze bakalım... Xeno: Yabancı. Xenophobe: Yabancı düşmanı. Xenophobia: Yabancı düşmanlığı. Kökü Eski Yunancaya inen bu çok pratik sözcük, "zenofobya"diyeokunuyor. Birtür sosyal-kültürel hastahk. Fobi olarak bildığimiz "korkular" arasında. Kimi üJkedeyabancılara saldın ile kendisini gösterir, kimi ülkede dildeki acılık ve yabancılan aşağılama, onlan küçük, değersiz ve anlamsız bularak. Elbette her yabancı ille de önemli, parlak, tıygar ve süperdeğil. Ama her genellemede karşılaşılan hatalar. yabanalar konusunda da aynen... Geçen hafta, Hazine Müsteşan MÜchael PortilJo, yabancılara verdi veriştirdı. Orta öğrenim diplomalannın yabancı ülkeierde para ile satın alındığını. işe ancak torpille ve "Kart hamili yakınımdır" ile girildiğini. rüşvetsiz ış yapılamadığını söyledi. Birüniversitedeverdiği konferansta gençlere bunlan anlatan PortiIIo"yu basın ve meslektaşlan topa tuttular. Nasıl olurdu da Avrupa Birliğfndeki dost ve müttefıklerimız ıçin böyle birgenelleme yapardı? Ne sorumsuzJuktu bu? Muhafazakar Parti'ninsagkanadınıngözdeelemanı Portillo, yakışıklılığı, ve bunun fazlaca İNGİLTERE bilincinde olduğunu gösteren hal ve tavırlanyla alnına sık sık düşen gür saçlan, kulaktan kulağaengin beyaz gülüşü ile "yükselen" bir ılımlı- sağa... Portillo, basında kopan patırtı üzerine açıklama yaptı. İngjltere'deeğitim ve kamu hizmetındegözeüJen yüksek düzeyi vurgulamak istediğini söyledi, "Elbette birçok yabancı ülkede bu tûr birdüzey aravamavız. Bunubiraz abartarak sötlemişolabilirim. ama abarttığun kadar da değil durum berhafcte"dedı,engin beyazgülüşüyle. Bunun üzenneekranlareridi. mikrofonlar yumuşadı. gazete sayfalan tutuştu, fotoğraflardan yanık kokulan yükseldi... Ama Portillo'nun aslında ne kadar haklı olduğunu toplumun büyük bir kesimi sessizbirşekildekabulediyor. İngiltere'den bakılınca görülen ülkeler Fransa. İtalya, Yunanistan gibı AB üyeleri. Ama Porüllo'nun çıkışına, yarası olan herkes gocundu. Japonya Büyükelçiliği hemen bir açıklama yaptı, "Japonya'da eğitim düzeyi çok yüksektir. Kimse para ile diploma satın aJamaz"dedı. Almanya Büyukelçılığı, konuşmanın "hayret ve esefle" karşılandığnıaçıkladı. Elçılik sözcüsü, "Oğrencilerimiz kopya cekmez. Kimse hak etmediği diplomayı alamaz"dedi. Nedense İtalyanlar, Fransızlar ses çıkartmadılar. Türkler de öyle. Za ten böyle bir k'onuşmayı duymadıklan, duysalar bile üzerlerine ahnmayacaklan için... Aslında yüksek düzeyde bir İngiliz poütikacmın yabancı düşmanlığını yansıtan ilk sözleri değil bu. Daha önceleri de çok örnekleri var. Thatcherdöneminın ünlü sanayi bakanı Nicholas Ridley, "Almanlar bütün Avnıpa'yı aruçlanna almak istiyor" dıyerek Kohl'ü Hitler'e benzetince mecburen istifa etmışti. Portillo ise yükselecek. Partinin böyle adamlara ihtiyaa var. Sığmmaalar denizdentoplandı GÜRHANUÇKAN STOCKHOLM-tsveç'in geçen hafta kendı sorunlan, dünya sorunlannın gerisinde kaldı. Bosna'ya BanşGücü askerlen gönderdikten sonra bu bölgedeki duruma bakış açısı daha radıkalleşen İsvec'te güniin konusu, Sırp mevzjlerinin havadan bombalanıp bombalanmaması>dı. îsveçli bir subay ile birerin yaralanmasından sonra bu konuya değinme gereği duyan Dışişleri Bakanı Margareta af l gglas "BM kararlı ve etken davranmalı ve askerlerine uçak desteği \ermelidir" dedi. İran ve Irak'tan gelip son uğrak yeri olan Tallin'den gece karanlığında gemiyle aynlan 54 sığınmacı, Gotland açıklannda kauçuk botlarla denize indinldıler. Sıfınn altında 7-8 derece denize düşen bazı sığınmaalar, durumu görüp yardıma yetişen Gotlandlılar İSVEC tarafından kurtanldılar. Adam başına 3 bin dolar ödediklerini söyleyen sığınmaalann bir bölümü Kuzey Iraklı Kürt. diğerlerinin çoğu da İranJı Şii, 12'si çocuk olan sığınmacılar arasında 7aylık hamile bir kadın da var. Sığınmaalar, Orta Avrupa"da önce Letonya'ya, sonra da Estonya'ya geçtiklerini, oradan da Letonya'ya ait bir taşıma gemisıne bindırildıklerini açıkladılar. Ölümünün üzerinden 8 yıl geçen Olof Palme'nin, bir örgüt elıyle değil, kafası kanşık bir kişi tarafından öldüriildüğii ve bu kişinin 6 ay içinde ortaya çıkanlacağı ilcri süriildü. Yapılan açıklamada, eldeki bütün verilerin cinayctin "içine kapanık, ceşitli sorunlan olan yalnız bir kişi" tarafından ışlendığıni gösterdiğıni dıle getirdi. ÜfıiflıılııL-lanı J.T1UUUHIM«11 n o l r i c f î CalifornialımuÜuçift geçen hafta içinde kalabalık bir davetli top- i f d V l ^ U lulugu önünde dûnya evine girdiler. Gelin ilerlemiş hamileliğine karşın beyaz gelinlik içinde pek zarif göninüyorau. Damat ise boğa/ını sıkan pap\onun içinde sıkılmışa benziyordu. Düğünün en ilginc yanı ise gelinin ncdimesinin de kamının bumunda oimasıydı. Schengen Anlaşması sessizce ertelendi CEMSEY BRÜKSEL-Schengen Anlaşması'nın 1 şubat tarihinde yürürlüğe girmesi gerekiyordu. Fakat sessiz sedasız. üstelik kimseyi de şaşkınhğa uğratmadan yine ertelendi. Kurallara göre yalnızca iki ay süreyle. Ama anlaşmanın geçmişini bilenlere bakılırsa bilinmeyen bir tarihe. Nedir Schengen Anlaşması? I985'te Almanya. Fransa ve Benelüks ülkeleri tarafından imzalanan bu anlaşma, söz konusu ülkeler arasındaki sınırkontrollerinin kalkmasını, bu ülkelerde > aşayanlann diğerlerine de yerleşme ve orada çahşma veya iş kurma hakkına sahip olmalannı sağlıyor. Daha sonra Ispanya, Portekiz, İtalya ve Yunanistan'ın da katıldığı anlaşma, sınırlar açıldıktan sonra bu ülkeler arasında polis ve hukuk örgütlerinin işbirliği yapmasıyla suç işlenmesine karşı mücadele etmeyi de öngörüyor. Zaten anlaşmanın sürekli ertelenmesi, bu amaçla oluşturulan merkezi bilgisayar sistemi programının hala lamamlanamamış olmasından kaynaklanıyor. Schengen Anlaşması'nın ılk imzalandığı günlerde bu gelişme, Avrupa'da yaşayan veçabşan Türk vatandaşlan arasmda sevinç duyulmasına yol acrruşü. Yurtdışında yayımlanan Türk gazetelerinin dedesteklemesiyle göçmen Türkler arasında, anlaşmayla kendilennindeartık Avrupa'nın her ülkesine vizesiz, sorgusuz sualsiz seyahat edebilecekleri ve hatta o ülkelete yerleşip iş tutabılecekleri izlenımi doğmuştu. Oysa şimdi yine Batı Avrupa ülkelerinde BELCIKA yaşayan bazı Türk uzmanlar, durumun hiçde öyle olmadığmı açıklıyorlar. Geçen hafta Belçika'da Türk-Danis ile Almanya'da faaliyet gösteren Göçmen Dernekleri Federasyonu (GDF) ortak yayımladıklan birbroşürle Schengen Anlaşması'nın Batı Avrupa'da yaşayan vatandaşlanmızın haklannı arttıımak şöyle dursun, bu haklann daha da kısıtlanması amacını taşıdığını belgeliyorlar. Batı Avrupa'da oturma ve çahşma izni bulunan Türklerin ise -aslında bu uygulama herkes için geçerli- diğer bir ülkeye seyahat etmesi durumunda üç gün içinde polise başvurarak bildinmde bulunması, bu arada da gecimini sağlayacak bir işinin ve yolculuğa yetecek parasının olduğunu belirten belgeleri yanında bulundurması gerekiyor. Bu ülkelerden birinin yabanalar yasasını çiğneyen yabananın tüm Schengen ülkelerine girişi yasaklanıyor. Almanya'da kırmızı ışıkta karşıdan karşıya geçmenın bıle teorik olarak yabanalar yasasının çiğnenmesi anlamına geldiği ve yabanalann tüm bu ülkelerin birbirinden değişik yabanalar yasalannı bilmelerinin olanaksızlığı da düşünüidüğünde, bu maddenin de yabanalann tepesinde Demokles'in kılıa gibi sallandığını söylemek herhalde yanlış olmaz. Üstelik bütün bu uygulamalann anlaşmayı imzalayan ülkelerin parlamentolan tarafından denetlenmesi veyabancılann herhangi bir uygulamaya yargı önünde itiraz etme hakkı da söz konusu değil. ÇOCUKLAR, GENÇLER, YAŞLILAR BU MEYDANSl YDANIBOŞ BIRAKMAYIN!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle