Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 SUBAT1994 PERSEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI 13
Yol, su, elektrik, okul ve hastane gibi yatınmlara aynlan kaynak 94 bütçesinin yüzde 10'una kadar geriledi
Odenen vergiler halka geri dönmüyor
BÜLENT KIZANLIK
Türkiye'de ödenen vergilerin
yol, su. elektrik, hastane ve okul
olarak halka geri dönüşü gittikçe
zorlaşıyor.İç ve dış borç ödemele-
rinin faizlerle katlanarak artması
ve hem kadro, hem de ücret artı-
şlanyla ağırlaşan personel yükü
nedeniyle, bütçeden yaunmlara
ayıracak kaynak kalmadı. 196O'lı
yıllarda bütçenin yüzde 30 civa-
nnda olan yatınm harcamalan
bu yıl bütçenin yüzde 10'una ge-
nledi.
ANAP hükümetlerince yatın-
mlann fınansmanda önemli ölçü-
de kullanılan fonlann büyük bö-
lümü DYP-SHP koalisyon hü-
kümetince bütçeye dahil edildi.
Fonlar yatınmı arttırmadı
Fonlann, ANAP iktidannın
ilk yıllannda tırmandınlan Jcamu
yatınmlan içinde 1984'te yüzde
0.2 olan payı, o yıldan sonra yük-
selişe gecmişü. 1991 'de yüzde 21.
7'ye ulaşan fonlann yatınmlar-
daki payı, 1992'de de yüzde 20.4
olmuştu. Dolayısıyla bu kaynak
varhğınj koruyarak bütçede gö-
zükünce, konsolide bütçe harca-
malannda yatınmlann payını
beşte bir oranında arttıracaktı.
Yatınmlardaki azalma öyle
hızlı gerçekleşti ki, fonlar bütçeye
alınmasına rağmen. bütçedeki
yatınm harcamalan geçen yıl da
• Maliye Bakanhğı'nm özellikle belge
düzenine uyaılmasını özendirmek için
kullandığı "Ödediğiniz her kuruş vergi
yol, su, elektirik olarak size geri
dönecek" sloganının 1990'lıyıllann
başında geçerliliği kalmadi. Borç ve
personel ödemelerinden geriye birşey
kalmadığı için yatınm harcamalannın
1986 yılında yüzde 21 olan bütçe
içindeki payı, bu yıl bunun yansına
düştü.
• ANAP hükümetleri döneminde
yatınmlann beşte birini fınanse eden
fonlar bütçe içine alındığı için, son iki
yıldır konsolide bütçede yatınmın payı
artması gerekirken gerileme durmadı.
Azalan yatınm harcamalannın önemli
bölümü de gerçek fıziki yatınmlar
yerine yükselen personel giderleri ile
hizmet, tüketim malı ve malzeme
ahmlanna gitti.
35
30
25
20
15
10
Toplam bütçe harcamalan ve yatınm .
harcamalannın GSMH'ya oranı (%) - - - l
l jioplam bütçe harcamalan ^ ^ Yatınm harcamalan
1983 1934 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993' 1994*
('Bütçe hederı)
gerilemeye devam etti. 1989-1991
yılllan arasında bütçe içindeki
payı yüzde 14 seviyesinde olan
yatınmlar için, 1993 bütçesinin
sadece yüzde 11.7'si harcandı. Bu
yılki bütçede ise yatınmlara ayn-
lan pay yüzde 10.5'e düştü.
Yatınm harcamalannın gayn
safi milli hasılaya oranı ise yıllar
içinde büyük bir değişikliğe uğra-
madı. 1983 yılında GSMH'nın
yüzde 4.1 'i oranında olan yatın-
mlar. geçen yıl GSMH'nın yüzde
3.7'sine indi. Ancak aynı dönem
içerisinde bütçe harcamalannın
GSMH'daki oranı yüzde 25'ten
yüzde 32'ye yükselerek devletin
ekonomideki ağırlığı arttı. 1994'-
te de öngörülen GSMH'nın yüz-
de 38*ı oranında bir bütçe hazı-
rlandı. Böyjece kamunun harca-
malannm GSMH'ya oranı artar-
ken. yatınm harcamalannın
oranı sabit kalınca, yatınmlann
bütçe içindeki payı düşmüş oldu.
Bütçeden yapılan yatınmlar
içinde. doğrudan halka fayda
sağlayan yapı, tesis ve büyük
onanmlann pa>ı azalırken, bun-
lar için kullanılan personel ve hiz-
met alımlanna aktanlan kaynak
1985-1992 döneminde üç kat
arttı.
Gerçek fıziki yatınm kalemi
olarak değerlendirilebilecek yapı,
tesis ve büyük onanmlann yatın-
mlar içindeki payı bu sûrede yüz-
de 67.9'dan, yüzde 46.6'ya düştü.
Buna karşıbk personel giderleri-
nin payı yüzde 11.5'ten yüzde 31.
1 'e, hizmet alımlannın payı yüz-
de 1.2"den yüzde 3.2'ye, tüketim
mallan ve malzeme alımlannın
payı da >r
üzde 4.8'den yüzde 5.7'-
ye çıktı. Makina teçhizat ve taşıt
alımlan da yüzde 6.8'den yüzde
10.5'e yükseldi.
Yatınm yerine masraf
Dolayısıyla, yatınmlarla ilgili
diğer harcama kalemlerinin yük-
selmesi, fıziki yatınmlara aynlan
kaynağı geriletti. Böylece yol, su,
elektrik, okul, hastane gibi, özel-
likle toplam verginin yüzde 60'-
ından fazlasını ödeyen sabit ve
dargelirlilenn ihtiyaç duyduğu
hizmetlerin yaygınlaşması yavaş-
ladı ve durma noktasına geldi.
Devlet Su Işleri, Karayollan ve
Köy Hizmetleri gibi yatınmlann
yandan fazlasını gerçekleştiren
kuruluşlann, işlerini ihale ve
emanet usulü gerçekleştirmeleri,
harcamalarda artışa yol açtı.
Özellikle 1980 sonrası anan suiis-
timal ve yolsuzluk iddialan da,
harcamalann suni olarak arttın-
larak. gerçek yatınmlara aynla-
cak kaynağı tükettiği yolunda
şüpheleri güçlendirdi.
Geçe
1993B0TÇESİ
CERCEKLE5MESİ
Gelirler: 359.8 trilyonTL
Giderier. 489.2trifyon TL
Gelirin gideri karşılamaoranı:
Yüzde 73.6
Bütçe açığı: 129,4 trifyon TL
Vergi geliri: 264.2 trilyon TL
Fon geUri: S6.5trKyort TL
Personel gideri: 169.5 trilyonTL
Maliye Bakanı îsmet Atilla
Borç ödemeieri ve KfFlere
aktanlan: 226.7 trifyon TL
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
1993 yılı sonu itibarıyla bütçede gelirle-
rin giderleri karşılama oranı yüzde 73.6
olurken bütçe açığı da 129 trilyon 405
milyar lira olarak gerçekleşti. 1992 yılı
bütçe açığı ise 43.6 trilyon lira olmuştu.
Maliye Bakanı Ismet Attila, geçen yıl
konsolide bütçe gelirlerinin yüzde
102.1 oranında artarak 359.8 trilyon
lira olduğunu, bunun yüzde 34.7'sini
oluşturan 169.5 trilyon liranın persone-
le ödendığmı söyledi.
Maliye Bakanı İsmet Attila, geçen
yılın bütçe gerçekleşme rakamlan
hakkında tahmin edilen gelirin yüzde
98.2'sinin tahsil edildiğıni de bildirdi.
Attila, 1993 yılı genel bütçe vergi ge-
lirlerine ilişkin olarak şu bilgileri verdi:
"Genel bütçe vergi gelirleri, önceki
yıla göre yüzde 86.6 oranında arttı ve
tahmin edilen vergi gelirlerinin yüzde 99.
6'sı gerçekleşmiştir.
1993 yılı bütçesinde, vergi gelirlerinin
konsolide bütçe gelirlerinin yüzde 72.4'-
ünü oluşturacağı tahmin edilmiş, yıl sonu
gerçekleşmelerine göre bu oran yüzde
73.4 olmuştur."
Malive Bakanı İsmet Attila, genel
bütçe vergi dışı normal gelirlerinden ge-
çen \ıl 17 trilyon 674 milyar lira tahsilat
vapıldığını belirterek özel gelir ve fonlar
konsolide bütçe gelirlerinin yüzde 19.6'-
sını oluşrurmuştur" dedi.
Bakan Attila geçen yılın konsolide
bütçe giderlerinin 489 trilyon 255 mil-
yar lira olarak gerçekleştiğini de hatı-
rlatarak, giderler içindeki en büyük ka-
lemlerin personel giderleri ile iç-dış
borç faizlerinın ödenmesi olduğunu be-
lirterek sözlerirü şöyle sürdürdü:
-'Konsolide bütçe giderlerinin yüzde
37'sini personel giderleri oluşturmuştur.
1993 >ılı için personel gideri olarak 142
trilyon lira tahmin edilmiş, böylece ön-
görülenin üzerinde 27.5 trilyon lira ek
personel gideri oluşmuşrur.
Geçen yıl transfer harcamalan 226
trilyon 7% milyar lira olarak gercekleş-
miştir. Bunun toplam konsolide bütçe
harcamalan içindeki payı yüzde 46.4 ol-
muştur.
Burada, iç-dış borç faiz ödemelerine
baktığımızda. önceki yıla göre iç borç
faiz ödemelerinin yüzde 202.9 oranında,
dış borç faiz ödemelerinin ise yüzde
145.6 oranında arttığını görüyomz.
Aynca KİT'lere y apılan transferlerin bir
önceki yıla göre yüzde 209.7 oranında
artacağı tahmin ediunişken bu artış
oranı yüzde 217 olmuştur."
Polonya Borsası
• Ekonomi Servisi-1993
yılında, yerel kurla getiri
bazında tMKB'yi geride
bırakarak, birinci olan
Varşova Borsası da büyük bir
kriz yaşıyor. Varşova
Borsasf nda kağıtlar iki günde
yüzde 10 oranında değer
kaybetti. Ancak Polonya
Sermaye Piyasası kanunlanna
göre bir hissenin en çok 10
puan düşmesine izin veriliyor.
Borsada işlem görmeye
başlamasından sonra 13 kat
artan ve borsanın en önemli
kağıdı durumundaki Slaski
Bankası'nın hisselerinin de son
iki günde yüzde 10 düşmesi
üzerine borsa büyük bir krize
gjrdi. Gözlemcilerin "Kara
Sah" diye nitelendirdiği krizde
en büyuk zaran edenlerden biri
de Slaski Bankası'nın yüzde
25.9'una sahip olan Hollanda
Bankası oldu.
ŞİRKETLERDEN
• HALK
SİGORTA
TAŞ.PizzaHut
Gıda İşleımeleri
Zinciri'ni
yangın. makine
kınlması, donmuş gıda
bezulması ve kâr kaybı-
karşı sigortaladı.
• SADA
Limited
tarafından
organize edilen
"3'üncü Uluslarası
Konstrüksiyon Makine,
Teknoloji ve Aletleri İhtisas
Fuan" 27 nisan-1 mayıs
tarihleri arasında Ankara
Altınpark Expo Fuar
Merkezi'nde
gerçekleştirilecek.
HEMEK
SİGORTA
1993 yılında
yüzde 150
oranında prim
üretimi artışı
sağladı. Emek Sigorta
pazarlamadan sorumlu
Genel Müdür Yardımcısı
Vahdet Tulun bu artışm 1993
yılında bünyeye katılan
profesyonel acentelere ve
Türkiye'nin önde gelen
fırmalanrun Emek Sigorta
güvencesini tercih etmelerine
bağlıyor.
• COMMER-
CIALUNION
Sigorta 1993
yılında yangın,
motor, nakîiyat,
kazave
mühendislik branşlannda
toplam 304 milyar TL sigorta
prirni üretti.
• PROFtLOHOLDİNG
kıdemli 215 personelini
ödüllendirdi. Holdingde 10,
15,20 ve 25 yılını dolduran
personel için ödül töreni
düzenlendi.
Hedef, 98'de büyüme ve karlılıkta uluslararası piyasanın büyükleri arasına girmek
Şişecam dünya ikiııriliğiııe oynuyor
• Şişecam Genel Müdürü Adnan
Çağlayan, bu yıl yapacaklan 106
milyon dolarhk yatınmla dünyarun
2'nci büyük cam şirketi olmayı
hedeflediklerini belirtti. Çağlayan,
kurum olarak gümrük birliğinede
hazır olduklannı belirterek "Ancak
ekonominin diğer parametreleri
buna hazır değil" dedi.
Ekonomi Servisi- Türkiye Şişe ve Cam
Genel Müdürü Adnan Çağlayan, Şişecam
topluluğunun 24 fınnla yılda 1 milyon ton
cam ve cam ürünleri üreten dev bir kuruluş
olduğunu söyledi. Çağlayan, 1994 yılında
yapacaklan 106 milyon dolarhk yatınmla
daha da güçleneceklerini açıkJadı. Çağla-
yan. 1998'e kadar karlılık ve büyümede
dünyanın 2'nci büyük cam şirketi olmak is-
tediİclerini söyledi.
Çağlayan. dün düzenlediği basın top-
lantısında, en büyük yatınm harcamalannı
1989-90 yıllannda yaptıklannı, 1991 yı-
lında ise Körfez krizi ile Şişecam'daki gre-
vin, yatmmlannı düşürdüğünü, bu yıl ya-
pacaklan 106 milyon dolarhk yatınm
hamlesiyle tekrar yükselişe geçeceklerini
vurguladı.
Çağlayan, ekonomideki dalgalanma ne-
deniyle fınansmanın biraz pahalıya gelebi-
leceğini, ancak finansmanı bulmada zor-
lanmayacaklannı vurguladı. Şişecam'm 20
yıl içinde International Finance Corpora-
tion'dan (IFC) 168 milyon dolar aldığına
dikkat çeken Çağlayan, kurumun prestiji
1935'te Atatürk'ün emrivle kurulan Paşabahce Cam Fabrikası'ndan görünüm.
ile her zaman dünya finans çevrelerinden
kredi bulabilecek durumda olduğunu ifade
etti.
Ekonomi hazır değil
Çağlayan, Şişe Cam'ın 1995 yılında Tür-
kiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında yü-
rürlüğe girecek gümrük birliğjne de kurum
olarak hazır olduğunu belirtti. Çağlayan,
"Ancak ekonominin diğer parametreleri
buna henüz hazır değil" dedi. Çağlayan.
yüksek düzeydeki enflasyon devam ettiği
takdirde hiçbir sanayi sektörünün gümrük
birliğine hazjrlanamayacağına da dikkat
çekti.
Cam sektöründe bir tekelleşme için çaba
harcamadıklannı açıklayan Çağlayan. De-
nizJi Cam'ı satın almaiannın nedeninin tü-
müyle piyasa şartlanndan kaynaklanan bir
olay olduğunu vurguladı. Çağlayan, Tür-
kiye Kalkınma Bankası'nın Denizli Cam'ı
satmak istediğini. kendilerinin o bölgede
bir cam potansiyeli gördükleri için Denizli
Cam'ı satın almak için girişimleri olduğu-
nu ifade etti.
IMPnin Türkiye'de diyalog ziyareti
Ekonomi Servisi - IMF
(Uluslararası Para Fonu), Tür-
kiye'de yanlış anlaşılma soru-
nunu aşmak için diyalog turu-
na başladı. Bu çerçevede IMF'-
nin iki yetkilisi Cumhuriyet'i de
ziyaret etti. IMF'nin Dış İlişki-
ler Bölümü'nden görevli Ah-
med Abuşadi ve .VI. Russell,
amaçlanrun IMF'nin birçok ül-
kede olduğu gibi Türkiye'de de
yanlış anlaşılmasına bir son
vermek üzere basın kuruluş-
lannı ziyaret ettiklerini söyledi.
IMF'nin kuruluşunun 50. yı-
Idönümüne denk düşen ziyaret-
te, Abuşadi, IMF'nin amacının
ülkclere danışmanlık yapmak,
yanlış ekonomik politikalar uy-
gulanması halinde uyarmak ol-
duğunu belirterek kuruluşun
bunun ötesindc bir yaptınm
gücü olmadığını, hükümetlerin
bu politikalan uygulamaku
bağımsız olduklannı vurguladı.
Abuşadi, IMF heyetinin her
Türkiye'ye gelişinde, ga-
zetelcrdc ve kamuoyunda ycni
bir önlem pakcti açılmast yö-
nünde bir beklenti oluştuğunu,
ancak ziyaretlerin çoğu zaman
teknik düzeyde gerçekleştiğini
söyledi.
Abuşadi, özelleştirilecek şir-
ketlerin içerideki sermaye biri-
kiminin yetersiz olması nede-
niyle yabancı sermayeye satıl-
masının olumsuz sonuçlar ya-
ratıp yaratmayacağı yönündeki
sorumuza, özelleştirmenin bu-
güne kadar birçok ülkede de-
nenmiş ve başanlı sonuçlar ver-
miş bir uygulama olduğunu,
yabancı ya da yerli sermaye ay-
nmı yapmanın ise yersiz olduğu
yanıtını verdi.
Risk paylaşımı
Dışandan borç almak yerine
yabancı scrmaycyi çckmenin
çok daha uygun olduğunu vur-
gulayan Abuşadi, alınan dış
borcun riskinin o ülkcyc yük-
lendiğini, yabancı sermaye gin-
şinde ise riskin paylaşıldığını
söyledi.
Yabancı scrmaycnin yatınm
Erez'den
devalüasyon
savunması
İSTANBUL
(AA)-Türki-
ye Odalar ve
BorsalarBir-
lığı Başkaru
Yalını Erez,
devalüasyonun, ihracat ve tu-
rizm sektörüne olumlu yansı-
yacağını söyledi.
İstanbul'da yapılan TOBB
turizm sektör toplantısının
açıhşında konuşan Erez, Tü-
rkiye'nin yaşadığı sıkıntılann
ana kaynağırun 1989 yılına
dayandığmı bildirdi. O za-
man tehlikeyi görüp tedbir
almayanlann, bugün kur-
tana olarak ortaya
çıktıklannı anlatarak sözleri-
ni şöyle sürdürdü:
"Ekonomik sıkıntılan Av-
rupa'daki ülkeler de yaşadı,
ama bizdeki gibi kimse felaket
tellaUığı yapmadı. Türk eko-
nomisinin tekerleği 1989
yılında çatlamıştı. Kimse çat-
İağı tamir etmeyi düşünmedi.
Bugün tekerlek kınldı. Her-
kes kurtarıcı rolünde ahkam
kesmeye başladı. Geçen hafta
ekonomide bir deprem ya-
şandı. Merkez Bankası Baş-
kanı aniden istifa etti. Bu geliş-
melere rağmen ekonomide bir
çöküntü yasanmadı."
IMF'nin Dış İlişkiler Bölümü'ndcn görevli Ahmed Abuşadi
amacın ülkelerc danışmanlık yapmak, yanlış ekonomik poli-
tikalar uygulanması halinde uyarmak olduğunu belirtti.
yapmak için uygun koşullar maye giriş-çıkışını sağlayacak
aradığını vc bulduğu ycre gittı-
ğinı belirten Abuşadi. Türk
ekonomisinin enflasyon ve ka-
mu açıklanndan kaynaklanan
ekonomik istikrarsızlığı vc scr-
düzenlemclcrin yetersiz olması
nedeniyle yabancı sermayenin
Türkiye'ye yatınm yapmak için
yeterinceçekici bulmadığını be-
linti.
KİT'lere
işsizlik
ödeneği
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Özelleştirilecek KİT-
lerde uygulanması planlanan
"işsizlik ödeneği", bugün top-
lanacak olan Bakanlar Ku-
rulu'nda ele alınacak.
KİT'lerde işten çıkanlacak
ışçilere aktanlacak olan işsiz-
lik ödeneğinin finansmanı,
KİT'lerin satışından elde edi-
lecek gelirin yüzde 15'iyle kar-
şılanacak. Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Mehmet
Moğuitay, KİT'ler için gelişü-
rilen işsizlik ödeneğinin "adl"
olduğunu belirterek, buna
ilişkin kanun hükmünde ka-
rarnamenin bugün toplana-
cak olan Bakanlar Kurulu'-
nda gündeme getirileceğini
söyledi.
Moğuitay, kararname ol-
maması durumunda. işsizlik
sigortası yasa taslağına geçici
bir madde ekleyerek, işsizlik
ödeneğine ilişkin düzenlemeyi
hızlandıracaklannı kaydetti.
IŞÇEVEV EVRENINDEN
Şt)KRAN KETENd
Çıkarlar Çatışınca
Medya patronlan hem gazete-televizyon, hem banka
hem de pek çok ticari şirketin birden sahibi ve de çıkar çatı-
şmaları bunların bütünü üzerinde olunca yer yerinden oy-
nuyor. Basın Konseyi'nin büyük çabaları ile gazete ve tele-
vizyonların birbirlerini küçük düşürmeme konusunda an-
laşmaya vardıkları gün yeni ve çok önemli bir başka çatı-
şma gündeme geliyor. Düne kadar Başbakan Tansu Çiller'i
göklere çıkaran, gazete ve köşe yazarları, televizyon yo-
rumcuları bu kez yerin dibine batınyorlar. Devalüsyon kara-
rından önce piyasaya sürülen ve ucuza kapatılan 250 mil-
yon doların hesabını soruyorlar.
Babıali dedikodularına göre medya patronlarından biri
olaydan birkaç saat önce Tansu Çiller ile bir araya geldiği
halde, haberi alamamış olmanın öfkesinde köşe yazarları-
na Tansu Çiller'in işinin bitirilmesi talımatını vermiş bulunu-
yor. Köşe yazarları, dünyanın hiçbir yerinde bu duruma
düşmüş bir Başbakan'ın artık görevi başında durmaması
gerektiğini vurgulayan yorumlar yazıyor. 250 milyon do-
ların hangi bankalar ve kuruiuşlar tarafından ucuza ka-
patıldığının hesabınm verilmesini istiyor. Bazı medya pat-
ronlannın ve bankalarının ucuz dolardan önemli paylar
aldıkları anlaşılıyor.
Ancak galiba da gerçek, çıkar çatışmasında birilerinin
kayrılması da değil. Devalüsyon kararından önce doların
yükselişini önlemek üzere yapılmış son bir sonuç verme-
yen girişim, birilerine birkaç saatte büyük vurgun vurma-
larını sağlamış oluyor. Hükümet içindeki koordinasyonsuz-
luk, bile bile izlenen ekonomik politikalar, alınan yanlış ka-
rarlar, işleri çıkmaza sokmuş bulunuyor.
Nereden bakarsanız bakınız izlenen sosyo-ekonomik po-
litikalar, doların Türk Lirası'nın yerine geçtiği liberal düzen
beklenen çöküşünü yaşıyor. Çıkar çatışmasında birbirlerini
yemelerine, suçlamalarına aldanıp da bu olup bitende çıkar
gmplarının birilerinin kazanıp diğerlerinin kaybettiği ve
kavganın bizi pek fazla ilgilendirmedığı gibi bir yanılgıya
kapılırsak vay halimize. Ekonomi uzmanları gelinen iflas
noktasınm acısının halk yığınları, dar gelirliler. ücretleri ile
geçinenler, işçilerden çıkacağında bırleşiyorlar. Başımıza
gelenleri, gelecekleri önce doğru durüst oğrenebilmemiz
gerekiyor. Bunun için de olup bitenlerin bizim çıkarlarımız
acısından değerlendirileceği, doğru bilgiye ulaşacağımız
ortam gerekli. Olup biteni halkın çıkarları acısından değer-
lendirecek kamuoyu araçlarına, örgütlenmelere gereksi-
nim var.
Biz şimdi günlük vurgununu vuramamanın öfkesinde,
Tansu Çiller'den vazgeçip, Mesut Yılmaz ya da bir başkası-
na oynayanların günlük çıkarları peşınden mi sürüklenece-
ğiz? Medya ancak patronlarının çıkarları ile çeliştiği olçüde
gerçekleri yansıüyor. Çiller hükümeti ve öncesinde halk
yığınlannın, işçilerin çıkarları ile çatışan sosyo-ekonomik
uygulamalar aynı medya araçları tarafından desteklenip
alkışlandı. Bundan sonrasında da farklı bir durum olmıya-
cak.
İSKİ ile SHP'nin işini bitirmeye karar vermiş medyanın
ANAP dönemi, örtcesi. sonrası, sağ partilere dayalı yolsuz-
lukları nasıl örtbas ettiklerini yaşadık. Şimdi de çıkar düze-
nini hiçdeğiştirmeden, kişisel çıkarları ile sınıfsal çıkarlannı
bütünleştiren çözümleri bize dikte edecekler. Türkiye'de
basın özgürlüğü, medya patronlarının çıkar özgürlüğü, de-
mokrasi sandık demokrasisi olarak ışledikçe. bu düzen
boyle sürüp gidecek. Ucuz para politikalarına, büyük çıkar-
lara dayalı liberal ekonomik modellerin iflasının bedelini
sonunda hep halk kitJeleri, çalışanlar, işçi sınıfı ödeyecek.
Evet, işçinin, halk yığınlannın çıkarları doğrultusunda
olup biteni görecek, gerçekleri yansıtacak, görevini doğru-
dürüst yapacak işçi sendikalanna, siyasi partilere. demok-
ratik örgütlenmelere, gazete ve televizyonlara her zaman-
kinden daha çok gereksinimimiz var. Türkıyede 12 Eylül
hukukunun, antidemokratik anayasa ve yasalann yürürlük-
te olmasının sakıncaları işte asıl boyle önemli olaylarda or-
taya çıkıyor. Gerçek demokrasinin yaşama geçırılememe-
sinin bedelini sonunda hep altta kalanlar, işçıler ve halk
yığınları ödüyor.
Sermaye Piyasası Kurulu
VATIIUM DAMŞMANLIĞI YETK1 BELGESI
Ttrilu
04.01.1994
S«naye Pıyasası Kuruiu nca AJcdenız Menxui Değerler Tıcaretı
A.S -nın 30.12 1993 tarıhınder. ıtıbaren "Yacırım Danısnanlığı*
faalıyetınde bulunnası uygun görülmU3tur.
Bu belse 3794 sayılı Kanun ile degıslk 2499 sayılı Sennaye
Piyasası KAnunu'nun 31'ıncı saddesl uyarınca verıljoıscır
BasJcan Vekılı
Omkhğm:
Buğh olduğu T Sı. t! Mrmurluğu Istanbul
2632S3 210855
Sermaye Piyasası Kurulu
PORTFOY YONETICILIĞI \ETKI BEL(JESI
«UC/PY-U79
Taribi
04.01.1994
Sermaye Piyasası Kuoılu nca Akdenız Menkul Değerler Ticareti
A S 'nın 30 12.1993 tarıhmden ıtıbaren "Pcrtföy Yönetıcılığı"
Caalıyetmde bulunjnası uygun görulmuştür.
Bu belgc. 3794 sayılı Kanun ile değısık 2499 sayılı Serroaye
Piyasası Kanunu'nun 31'ıncj aaddesı uyarınca verılmıscır
Rlfkl DANIŞMAN
Başkan Vekılı
Orutlıtın :
Bııjtlı ı-Uuiu T Sıeıl trtıtfu • Istanbul
• 263283/210855