02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET2 2 SUBAT1994 ÇARŞAMBA Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Türkoğlu, insanın teknoloji esiri olduğunu savunuyor: Düğmelerlekonuşup,anlaşıyoruzADANA (Cumhuriyet Güney İDe- ri Bürosu) - Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Adil Türkoğlu, doğada dengeyı kendi el- leriyle bozan insanoğlunun egzoz gaa. kirli su, gürültü vb. yüzünden mutsuz olduğunu, o nedenle eskiye özlem duygusunun arttığına dikkat- çekiyor. Insanhğın geldiği noktayı "düğme medeniyeti" olarak tanımlanan Tür- koğlu. "Bozulmayan bir doğayı ve birbirine yardun ederek muthıfağu yakalayabtlecek miyiz" diye soru- yor. Dekan Türkoğlu'nun kendi so- rusuna verdiği yanıt yine de umut verici; Teknoloji tutsaklığının ol- madığt. insanlann birbiriyle yar- dımlaştığı dünya neden özlem ol- sun? Prof. Adil Türkoğlu, yaptığjmız söyleşide, mutsuzluğumuzun derin- liklerine inmeye çalıştı. Buhar ve petrolün kullanılmasıyla yaşamın daha karmaşıklaştığına, doğadaki dengenin bizzat insanoğlu tarafın- dan bozulduğuna dikkat çeken Tür- koğlu, şöyle sürdürüyor: "Doğal gereksinimi olan havayı, suyıı bozarak yaşamım riske sok- muştur Gün geçmiyor ki fabrikaJa- rm tahrip ettiği çevre, arabaların ek- zozlarntdan çıkan dumanlar gibi et- menter insan sağlığını olumsuz yönde etküemesin. Petrol ve türevlerinden imal edilen ber şeyden kaçıyor artık. Tekrar do- ğal yapısma dönüyor. Toprak kap- lar, ağaç evler, yûn giysilerle daha ımrthı obnanm yollarmı anvor, pa- zarda suni obnayan besinleri bulma çabasma giriyor." Stres, teknolojik yalnızlık Prof. Türkoğlu, şöyle devam edı- yor: "Küçükken çeük çomak oynar, çamurla boğuşurduk. Arkadaşları- mızla birlikteydik. Şimdi dar apart- man odasmda teknoloji icadı suni P,rof. Adil Türkoğlu, "Karı kocanın birbirlerini mutlu etmek için çiçek ya da küçük hediyeler yerine çamaşır-bulaşık makinesi almalan, sevginin yerine başka şeylerin geçtiği demek olmuyor mu?" diye soruyor. araçlarla yalnolığı yaşayan çocuğun muthıluğtı aynı mıdırT" Prof. Dr. Türkoğlu, çağunızm en önemli sorunlanndan stresi (sıkıntı) kendi ellenmizle yaratuğımız kanı- sında. Ömeğini biraz daha açarak "bilgisayarlarla oynayan. arabala- rıyla tur atan insanlar kendi aralann- dâ doyumlu bir sohbete hasrettir. Sohbet edemeyen insanlar, yeterli araçlara da sahip olamayınca duygu- sal çöküntüye uğramakta, yaşamı boş ve anlamsız kabui etmektedir" diyor. Araç-gereci olmayanlann mut- suzluğuna dikkat çeken Türkoğlu, "O dettli ileri gidibnektedir ki" di- yor, "araçlara sahip olamayanlann yaşamı utanca boğulmaktadır. Bi- reyler kendilerini araçlarla özdeşleş- tirmekte, araçlar yaşamlarından çı- kınca üzülmektedir. Otomobili olma- yan birey kendi kendinden utanır hale gelmektedir." Çiçek mi, mikser mi? Mutlu kılma yöntemlenmian de değiştiğıne işaret eden Prof. Tür- koğlu, küçük sevinçlerin büyük mutluluklara neden olduğunu anla- tırken hediye tercihimızdeki değışik- liğe de tepki gösteriyor: "Kan kocanın birbirlerini mutlu etmek için çiçek, küçük hediyeler ye- rine, çamaşır, bulaşık, mikser maki- nesi almalan, sevginin yerini başka şeylerin alması demek olmuyor mu?" Gidişatın son derece kötü olduğu- nu vurgularken. "Bozulmayan bir doğa, birbiriyle yardunJaşan insan bir özlem olarak. mı kalacak" sorusunu yönelten Ç.Ü. Eğitim Fakültesi De- kanı Prof. Dr. Adil Türkoğlu, olan- la olması gereken ilişkı arasında bo- calayan insan için yıne de umutsuz değil: "Bozulmayan doğada, toprağı emeğiyle işleyen, birbirine yardım eden. boş zamanlarını. iş zamanlarını paylaşan insan, tabü ki kendi iirettiği teknoloji eseri ürünlerin esiri oüna- malı. Düğmelerle anlaşan, konuşan, otu- ran, seyreden, dileven insan bir düğ- me arayarak yaşamdan kurtulmak da isteyebilir. Bilimsel-teknolojik gelişmelerin mutluluk getirmesi için nasıl bir eği- tim diizeni gereklidir sorusuna derin- liğine yanıt aramalıyız. Bilgiler aşk içinde, coşkuyla veril- meü, sınıf ortamı o hale getirilmeü ki ögrenci orada. sıkmtıyı değil mut- luluğu yaşamalı. fnsanların birbiriyle ) ardımlaştığı, ağaçların \ok olmadı- ğı, denizlerin kirlenmediği, sanayi atıklarının pisletmediği bir dünyada, teknoloji tutsaklığının bulunmadığı bir ortam niçin bir özlem olsun?" Kışı yaşayan adam Manyas Gölü'nûn kıyısında kışı yaşıyor adam. Garipliğine yürüyen bir köylü mü, yoksa atlayıp, kışlay an sandallardan birine tükenen göl balıklanna ağ atmay ı düşleyen bir balıkçı mı? Göl kışı, kışhğını hicdebelü etmi> or beri yanda... Gökyüzünde süzülen tek bulut da olmasa, "Kuş Cenneti, kuşlarını bekliyor" diye düşünebilir insan. Oy sa, önce ilkbahar, ardından da yaz gelecek ama, Manyas CennetTnin sahipliğini nkedir unutmuş kuşlardan kaçı geri gelecek bilinmez... Çünkü göl. artık eskisi gibi değil. Çevredeki sanayi kuruluşlannm ve.de çarpık yapılanmanın etkilerini iyiden iyiye hissedecek denli kirlenmiş ve daha da körüsü, kirletilmesi sürdüriilüyor. Kimbilir, kışı yaşayan adam da, Manyas Gölü'nûn gün gelip öleceğini düşünüyordur. (Fotoğraf: HATICE TUNCER) Uzmanlar anne babalann ev kazalanna karşı çok dikkatli olmalannı öneriyorlar: Pas tutan oyuncaklan çocuklardan uzak tutım ANKARA (LJBA) - Anne ve ba- balann. çocuklannı ev kazalanndan korumak için hem onlara belli bir özgürlük vermesı, hem de muhtemel tehlıkelere karşı uyarmalan istendı. Bu arada anne ve babalann çocuk- lannı muhtemel tehlikelere karşı ko- ruyabilmesı için önerilerde bulunul- du. Uzmanlann önerileri şöyle: - Yeni bir oyuncağı verirken bile kontrol edin. Fabrikasyon hatası ola- bilir. Tabü verirken de onu nasıl kul- lanacağını da mutiaka göstermelisi- niz. - Tüm oyuncaklar zaman zaman düzenli olarak kontrol edılmelidir. Aynca anne babalar çocuklar ara- sındaki oyuncak değiş-tokuşuna karşı duyarb olmahdırlar - Büyük yaştakiler için ideal olan bir oyuncak, küçüklerin elinde zarar- lı hale gelebilir. Bu nedenle araların- da >aş farkı olan kardeşlerin oyun- cakları birbirinden aynlmalıdır. - İpli oyuncaklar çocuklar için en tehlikeli olanlandır. - Çocuğun kullanmadığı oyuncak- lan çöp tenekesine atmaktan çekin- meyin. Çünkü biriken oyuncaklar oyun alanmı kısıtlar. - Mekanik oyuncaklann pas tu- zmanlar tüm oyuncaklann düzenli olarak anne veya baba tarafından kontrol edilmesini, ipli oyuncaklann çocuklardan uzak tutulmasını öneriyorlar. tup tutmadıklan düzenli olarak kontrol edılmelıdır. - Boya malzemesi alırken zehirsiz olanlan tercih edilmeüdir. - Mutfak ve banyo. çocuklar için en tehlikeli yerlerdır. - Yemek pişirirken çocuğu mutfak- tan, en azından ocağın çevresinden uzak tutun. - Fınnın üstündeki tencere ve ta- valann saplannı duvar yönüne cev- rilmiş şekilde bırakın. - Kaihve aleti, fritöz gibi sıcaklığı bir süre daha koruyan aletleri ocağın ön değil, arka gozJerinin üzerine bıra- kın. - Yemek pişirirken ısıtacağınız su- yu kabm ağzına kadar doldurma- yın: kibnt. çakmak gibi aletleri. on- lann enşemeyeceği yerlerde sak- lavın - Mangal yakarken gaz gibi mad- deleri kuUanmaktan kaçının. Zararlı maddeleri kilit altında tutun. - flginç kutular, rengârenk snı içe- ren şişeler çocuklann özellikle ilgisini çeker. - Temizlik maddelerini asla lava- bonun altında, haplan şuruplan da masanın üzerinde bırakmayın. Bu gibi maddeler mutiaka kılitli bir do- lapta saklanmalıdır. - Ona ilaç verirken, "*Bak şekere benziyor. Ne güzel değil mi" gibi ben- zetmelerden kaçının. - Hayvan mamalan da çocuklar için zararlı olabılır. En azından kus- maya yol açabıhr. Bu >üzden onlar da çocuğun erişemeyeceğı yerde saklanmalıdır. Çevreciler, 9 bin 600 kuş türünden 6 bininin sayılannın önemli ölçüde düştüğünü söylüyor Kuşunbakışındaki yardımçağrısı Haber Merkezi- Soylan' tüken- mekte olan hayvanlarla ilgili tonlar- ca şey yanldı. çizildi. Dünyanın çe- şitli ülkelerindeçevreciler. hangi tür- lerin tehlikede olduğu, bir soyun tü- kenmesinin ekolojik dengeye vere- ceği zararlar, türlerin korunması için alınacak önlemlerle ilgili rapor- lar hanrhyor. Ancak görünen odur ki, trafık ka- zalanna. faili meçhul ölümlere, sa- vaşlara ahşmamız gibi. çevrenin gözlerimizin önünde yitip gidişini de suskun gözlerle izliyoruz. Soyu tükenen kuşlar... Öyle ya. gün geçmiyor ki, gazete- lerin birinde dünyanın şu ya da bu ülkesinde, soyu tükenmekte olan beürli bir balık, ayı, kuş türiiyle ilgili yaalar çıkmasın. Fotoğraflar güzel- se, biraz daha ilgimizi çekiyor konu, fotoğraf yoksa, "soyu tükenmekte" olan sözcüklerini göriir görmez ba- şımızı çevınyoruz. AnJaşılan, ucu ancak bize dokun- duktan sonra, "Tüh, keşke yaşadık- lan ortamı o kadar bozmasaydık" di- ilipinkartalı, Orta Amerika'nın parlak tüylü kuşu, Galapagos karabatağı ve Avustralya'nın yabanördeği dahil pek çok kuşun soylan tükenme tehlikesiyle karşı karşıya. yeceğiz. Biz, bir kez daha duyarlı yö- nünüze seslenelim dedik. Filipin- kartahnın bakışlannda yardım çağ- nsı okur gibi olduk. Okuduğumuzu sizinle paylaşahm istedik. Çevreciler, dünyanın bılinen 9 bin 600 kuş türünden 6 bininin sayılan- nın kaydadeğer bir biçimde düştü- ğünü söylüyor. Yaşadıklan çevrele- nn tahrip edilmesi, kimyasal aüklar, avlanma ve endüstriyel kirlenme. pek çok kuş türü için tehdit edicı bo- vutlarda. Filipinkartah. Orta Amerika'nın parlak tüylü kuşu, Galapagos kara- batağı ve Avustralya'nın yabanör- deği dahil pek çok kuşun soylan tü- kenme tehlikesiyle karşı karşıya. Kuş nüfusunun düşmesi, insanla- nn yiyecek kaynaklanna da zarar verebilir. Yırtıcı kuşlar gibi pek çok tür, za- rarlı böceklerin ve kemirgenlerin hızlı üremesıni önlemekte anahtar bir rol oynuyor. Çevrecilerin konuyla ilgilı hanrla- dıklan raporlarda, tek bir türün so- yunun tükenmesinin. insanoğlunun yaşamının da bağlı olduğu koca bir ekosistemın bozulması anlamına geldiği belırtiliyor. Giderek artan insan nüfusunun gereksinımlerinı karşılamak için or- manlık alanlann ve bataklıklann yok edilmesi yüzünden kuşlann ya- şadığı doğal ortamlann kaybolma- sı. Kuzey ve Orta Amerika'da 250 kadar türiin sayılannda ciddi bir düşüşe yol açtı. Balıklann ölmesine neden olan atıklar Irmak. göl sulanna asit kanşması da, bazı kuş türlerinin beslendiği bö- ceklenn, balıklann ölmesine neden oluyor. 1992 yıhnda, Rio'daki Yerküre Zirve'sinde imzalanan biyolojik çe- şitlilikle ilgili anlaşma, uluslann bit- kı ve hayvan türlerinin kaybını önle- mek ıçın ellennden geleni yapmala- nnı öngörüyor. Ancak öyle görünüyor ki, özellik- le de gelişmekte olan ülkelerde, hay- van ve bitki türlerinin korunmasına yönelik çalışmalann başlaülması henüz uzak bir olasılık. Ta ki, ucu bizi dokunana kadar. Zengin ülkelerin çocuklan mutsuz ANKARA (ANKA) - Gelişmekte olan ülkeler bebek ve çocuk ölümlerini azaltmak için sağhk sorunlannı çözmeye çalışırken, bu tür sorunlan yıllar önce çözmüşolan sanayıleşmiş ülkeler, çocuklan "suç işlemeye, kendilerine ve başkalanna zarar vermeye ve başarısız olmaya" iten ruhsal sorunlarla karşılaştı. "Annelerin daha çok ev dtştnda çalışmaya başlamalan, boşanmalar ve anne-babaiann işlerinde geçirdikleri sürenin artması" nedenıyle çocuklar adeta anne ve babasız büyürken, ABD'de 1960'h yıllarda yüzde 10 olan babasız büyüyen çocuk oranının 1980'li yıllarda yüzde 25'e çıktığına dikkat çekildi. UNICEF verilerinegöre "kariyer ve gelecek vaat ettiği'' için değil, tek kışınin geliri ile geçinilemez hale geldiği için ev dışında çalışmaya başlayan kadınJann oraru 1960'ta yüzde 30 ıken, buoran 1988'de yüzde 66'ya çıktı. Wall Street Journal'ın verilerine göre de ABD'de üst düzey yöneticiler on yıl öncesine göre 7 saat daha fazla çalışırken, hafta sonu ızın kullanma oraru da azaldı. Sertleşen rekabet ortamı içinde işte kalabilmek için anne ve baba daha çok çalışmak zorunda kalırken. !960yılına göre Amenkah anne ve babalann çocuklanyla geçırdıklen haftalık zaman süresinde 12 saatlik bir azalma görüldü. UNICEF'in, "Çocuklarda ihmale yol açan baskılar" başhklı raporunda bütün bu olumsuz gelişmeler sonucu, "Okul terki ve okulda başarısızlık, çocuklann cinsel \ e fiziksel istisman, beslenme düzensizlikleri, alkolizm, uvuşturucu kuilanımı, gençler arasında şiddet ve intihar olaylan, sevgisizlik ve düş kırıklığı gibi duyguların" bütün sanayıleşmiş ülkelerde yaygınlaşmaya başladığı vurgulandı. Raporda varlıklı ailelerin de sorunu halinegelmeye başlayan bütün gelrşmeler. "ekonomik y apının, anne ve babaiık görev lerini yerine getirmeyi önlemesine bağlanırken, bu durumda toplumun da çocuklarla bırlikte birdeğer yıtırrune uğradığına dikkat çekildi. kanserini ameliyatsız tedavi STRASBOL RG (AA) - Göğüs kanserineyakalanan ba\ anlann. ameliyata gerek olmadan, hormon tedavisi ile ıyileştirilmesi konusunda önemli adımlar atıldığı bildiriliyor. Monaco'daki Uluslararası Kanseroloji Konferansı'nda yapılan tartışmalarda, Menopozdan önce hormona bağlı göğüs kanserine yakalanan bayanlara, uygulanacak hormon tedavisi sonucunda, geçici olarak ostrojen salgılamalannın önlenebileceği kaydedıldi. Bu alanda araştırma yapan bilim adamlanna göre. göğüs kansenne > akalanan ba> anlar, hormon tedavısı uygulanarak, bir operasyona gerek kalmadan. ostrojen salgılamalan engelleniyor. Tedav ınin sonunda ise tekrar ostrojen salgılanması sağlanarak. hasta ba>anın kısırlaşması engelleniyor. Köşk kaplıcalan modernleşti KONY A (AA) - Konya'nm Beyşehir ilçesine bağlı Köşk kasabasındaki kaplıca. beîediye tarafından modernize edildi. Başkan Veli Şahinkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, cilt ve romantizmal hastalıklarla birlikte birçok hastabğı tedavi edici özelliği olan kaplıcanın, 1 milyar lirahk harcamayla yeniden düzenlendiğini söyledi. Şahinkaya, 4 bin 850 metrekarelik alan üzerinde kurulu kaplıcada, duşlu odalar, havuzlu banyolar ve dinlenme tesislerinın bulunduğunu belirterek, kaplıcalann kasaba ekonomisine canlılık kazandıracağını ve yeni iş imkanlan yaratacağıru sözlerine ekledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle