Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 SUBAT1994 CARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOM 13
KTTler, seçim zamanı oy kaygısına düşen hükümetlerce zamlan ertelenip kadrolan şişirilince bütçeye yük oluyorlar
Ekoııoıııiyi seçîmrüşvetimahvediyor
BÜLENT KIZANLIK
Döviz krizi ve devalüasyonlara
yol açan kamu açıklannın önemli
bir nedeni olarak gösterilen
KfFlerin bütçeye yükü. son on
yüda borç faızîeri ve personel
giderleri yamnda güdük kaldı.
1980'li yülarda yüksek oranlı
fîyat artışlanyla fınanse edilen
KÎTler, bu da yeterli olmayınca
bankalann kucağına atıldı.
Ancak, KÎTlerin bütçeye olan
yükü seçim zamanlannda artü.
Oy kaygısına düşen hükümetler,
partilileri KJTlere doldurup
fıyat artışlanru ertele>ince.
bütçeye yansıyan ağır fatura
ekonomiyi mahvetti.
Bu yılki yerel seçim ve bunun
sonucuna göre gündeme gelme
ihtimaü bulunan erken seçim de
KİTlerin riskini yükseltiyor.
KİTIereANAPfreni
Maliyetlerini düşürecek,
teknolojilerini yenileyecek,
üretim ve kaliteyi arttıracak
yatınmlan ihmal edilen KİT'leri,
1994'ün "kısıtlı" bütçesiyle daha
da zor günler bekliyor.
Kamu iktisadi teşekküllerinin,
sermaye, yatınm ihtiyaçlan ile
dönem zararlannı karşılamak
için bütçeden aktanlan kaynak,
1979 ve 1980 yıllannda bütçenin
yüzde 15'ini aşmış ve gaynsafı
milli hasılanın yüzde 5'ine
yaldaşnuştı. 1983 yılından sonra
ANAP iktidarlan döneminde.
• 1980 yılında bütçenin yüzde 15'i
kamu iktisadi teşeİcküllerine
aktanlırken, ANAP
hükümetlerinin "zam" politikalan
sayesinde 1986 yılından itibaren
KİT'lerin bütçeden aldığı pay
yüzde 2'lerin altına düştü. Ancaİc
yine bu dönemde KİT'lere ticari
bankalardan yüksek faizJe
borçlanma olanağı tanındı.
• 1991 yılmda erken seçim
nedeniyle hem fıyat artışlannın
geciktirilmesi hem de yüksek borç
ödemeleri yüzünden KÎT'lerin
bütçeden aldığı pay 4 kat arttı.
Türkiye'de ortalama fiyatlann 30
kat arttığı son 8 yılda KİT'lerdeki
yatınmların sadece 10 kat artması
da zarann tırmanmasına yol açtı.
20
15
10
Bütçeden karşılanan KİT açığı ve vergi
gelirinin GSMH'ya oranı (%)
Bûtçoden KİTtere aktanlan f~~] Tbplam vergi gefiri
1963 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993*
(• Bûtçe hedeü)
KİTlerin bütçeden aldığı pay
gittikce geriledi. 1986 ve 1990 yı-
llannda bütçenin yüzde 2'sinden
de aşağıya düşen bu dalgalı iniş,
seçim kapıya gelene kadar sürdü.
Turgut Ozal'ın başbakanlığı ile
başlayan 8 yıllık ANAP
iktidannın son dönem lideri
Mesut Yılmaz erken seçim karan
alınca, KÎTler 1991 bütçesinin
yüzde 8.4"ünü götüruverdi.
KİTlerin 1991 yılı bütçesini
kemirmesine, öncelikle 1983
sonrası zaran gidermede en ge-
çerli çözüm olarak sık sık kulla-
nılan yüksek oranlı zamlardan
mahrum bırakılması yol açtı.
1987 yılından sonra enfîasyonun
yüzde 60 ile yüzde 75 arasında
kalması pahasına KİT zamlan-
ndan kaçınmayan ANAP
hükümetleri, seçim kapıya
gelince kamuda fiyat artışlannı
erteledi.
Yine seçim ekonomisinin ge-
reği olarak imzalanan yüksek
artışlı toplu sözleşmeler ve des-
ıekleme alımlan da KİTlerin
yükünü ağırlaştırdı. Buna bir de
1980'li yıllarda kullanımına izin
verilen ticari bankalann yüksek
faizli kredi borç ödemeleri ekle-
nince. KİT'ler önemli bir sorun
olarak ortaya çıktı ve başta özel
sektör olmak üzere pekçok eko-
nomik çevre tarafından kamuo-
yuna büsbütün "baş derdi"
olarak gösterildi. Bu dönemde
bütçeden KİTlere 12 trilyon 199
milyar lira aktanldı.
1994 yılı bütçe gerekçesinde
yer alan rakamlara göre 1992 yı-
îında KİTlerin toplam zaran 24
trilyon 896 milyar lira oldu.
Bunun karşıhgında bütçeden 8
trilyon 170 milyar lira buraya
aktanldı. Böylece bir önceki yıl
GSMH'nın vüzde 2.4'ü kadar
olan bütçe harcamalan içindeki
KİT payı, yüzde l'e kadar geri-
lemiş oldu.
Bütçeden aldığı pay düşük
gözükmekle birlikte KİT açıklan
genel kamu açıklan içinde önemli
rol oynadı. 1992 yılında
kamunun borçlanma gereği
GSMH'nın yüzde 11 'i kadar
olurken, bunun içinde konsolide
bütçenin yüzde 5.6'lık payma
karşıhk, KİTlerin payı da yüzde
3'e ulaştı.
Yatırunlar yetersiz
Yine 1994 bütçe gerekçesine
göre geçen yıl KİT'lere bütçeden
22 trilyon 50 milyar lira aktanldı.
Bütçe içinde yüzde 2.7'lik bir pay
ifade eden bu kaynak, GSMH'-
nın yüzde l'inigeçmedi.
KİT'lerin yatınm eksikliği,
yıllar içinde bütçeye yük olarak
yansıdı. 1986 yılında bütçeden
aldığı pay binde 3 düzeyindeyken
KİTlere yapılan yatınm 2 trilyon
405 milyar lira düzeyindeydi.
Aradan geçen sekiz senede
Türkiye'de ortalama fıyatlar 30
katın üzerinde artarken. yatın-
mlar sadece on kat artarak 1993'-
te 22 trilyon düzeyinde kaldı.
Kamuda poütik istihdam ya-
ratmanın önemli bir yolu olarak
gösterilen KİTIerdeki işçi sayısı
ise, özelleştirme cabalannın da
etkisiyle yıllar içinde geriledi.
1994 bütçe gerekçesindeki veri-
lere göre KİT'lerde 1986 yılında
665 bin 851 olan işçi sayısı geçen
yıl 546 bin 284'e düştü.
Cumhuriyet Qazotesl
TürKocağl Çaö. 39/41
Cağaloğlu/İSTANBUL
TEL: 512 OS OS
FAX: 51A O7 51
TÜKETİCİNİNTAKDİRETTİKLERİ
Ceylan mağazasına teşekkür
• zm'tr Konak'-
taki Ceylan Mağazası'ndan
indırimli satışlardan yararlanarak
çocukkabanısatınaldım. 1 milyon
300 bin lira ödediğimkabanın
düğmeleri iki gün içinde mercirnek
tanesi gıbi ufalandı. Kullanımdan
kaynaklanan bir hata olmadığı için
Ceylan Mağazası'na başvurdum.
Durumu anlattığımda oldukça normal
karşıladılar. Üretim hatası olduğunu,
kabanı değıştırebileceklerini
söylediler. Müşteriyeyaklaşımları ve
takınmış olduklan tavır beni mutlu
etti. Ceylan Mağazasıyetkililerine
sizin aracıhğınızla tekrar teşekkür
ediyorum. Bora Öxtürk/ tZMİK
Kücülen kazak değistirildi
H
alil Mağazalan'ndan 10
aytaksrt»e575binliraya
iki kazak sahn aldım. Biri
düz, diğeri desenli olan iki
kazağı da aynı anda yünlü
programıyla ılık suda yıkadım.
Kazakiardan biri tamamen
kûçülûrken diğeri aynı boyda
kaldı. Kullanım etiketinde
sadece kurutma makinesine
atalmayacağı yazıyordu. Nasıl
yıkansicağı konusunda ise hiç
bir uyan yoktu. Durumu
anlatmak üzere Halil
Mağazası'na başvurduğumda,
hatalı yıkama nedeniyle
kazağın çekmiş olabileceğini
söylediler. Kazakta
herhangi bir üretim hatası
olmadığını vurgulayan
yetkililer değiştirmenin söz
konusu olamayacağını
belirttiler.
CtuutnAyytUt*/
tSTANBVL
Alışverişte ilana aldanmayın
A
ğustos ayında gazetede gördüğüm bir ilan üzerine ER-SA Anten
Pazarlama'dan siparişle bir anten satın aldım. Ne var ki ilandaki "tüm
lokal yaymlarla birlikte uydu yayınlarını da çeker'' garantisinin doğru
olmadığını öğrenmem kısa sürdü. Aksine televizyonumun görüntüsü
tamamen bozuldu. imzalamış olduğumuz sözleşmede 'beğenilmeyen
malın bir ay içinde geri ahnacağı "maddesine uyarak, anteni iadeli taahhütlü
olarak 2.9.1993 tarihinde ER-SA'ya postaladım. ödemiş olduğum 330 bin
liranın bana geri ödenmesini istedim. Paramı geri ödemeyen ER-SA'yı farklı
tarihlerde toplam 6 kez aradım. Yollamış olduğum evraklann henüz
muhasebeye gelmediği, bu nedenle geri ödeme yapamadıkları cevabını
aldım. AlpA./ANKARA
E
R-SA Anten
Pazarlama'dan Ayşe
Sayın'la telefon
görüşmesi yaptım. Alp
Bey'in evraklarının halen
muhasebeye
ulaştırılamadığını öğrendim.
AlpBey'leiletişim
kuracaklarını söyleyen Ayşe
Hanım, "enkısasüredepara
iade edilecektir'' dedi.
Sonucu öğrenmek üzere
ER-SA'yı aradığımda Ayşe
Hanım makbuzları
muhasebeye ulaştırdıklarını
söyledi. Aylık ödemeleri her
ayın 10'undayaptıklarını
belirten Ayşe Hanım,
"şubatın 10'unda Alp Bey'in
parasını yatırıyoruz.
Postayla yollayacağımız için
ancak ayın sonuna doğru
eline geçecektir" dedi. Ayşe
Hanım'a geri ödeme
yapmakta zaten 4 ay
geciktiklerini hatırlatmama
rağmen, "Elimizden başka
birşeygelmiyor''cevabını
aldım. Geç de olsa parasının
ödeneceğine sevinen Alp
Bey, "Tüketici, parasının
azlığına çokluğuna
aldırmadan hakkını sonuna
kadar aramalı"diye
konuştu. •
H
alil Mağazaları Merkezi'nden Murat
Bey'le görüştüm. Canan Hanım'ın
dikkatsız davranarak kazağı sıcak suyla
yıkamış olabileceğini söyledi. Yün kazakların
çıtılenmeden ılık suda yıkanması gerektiğini
hatırlatan Murat bey,"kazaklarımızın üzerinde
yıkama şeklini gösteren küçük birkart mutlaka
bulunur" dedı.
Canan Hanım'ın aktardıklarının tamamen
gerçeği yansıtmadığını söyleyen Murat Bey,
"Yeni üretime geçen bir firma değiliz.
Istanbul 'dan Anadolu 'ya kadar heryerde
markamız ve kalitemizle tanınıyoruz. Ürünlerin
kalitesinıüretimden satışa kadarherasamada
kontrolediyoruz. Buçalışmalarsonrasında
yüzde 10 fire veriyoruz. Hatalı üretilmiş
ürünlerin araya kansmasına imkân yok.
Kazaklarda kalitesiz yün kullanımı ise söz
konusu değil. Ben bir kazağı değiştirmekten
kaçınmıyorum, sadece hatanın bizden
kaynaklanmadığınıanlatmakistiyorum "diye
konuştu. Böyle bir durumlabuzamana kadar
karşılaşmadıklarını hatırlatan Murat Bey, buna
rağmen Canan Hanım'ın kazağını
değiştireceklerini belirttı. •
ttttttttttttttttt
NOT DEFTERİ
Mecidiyeköy Meliha Avni Sözen
Fuar ve Kültür Merkezi'nde 9-13
şubattarihleri arasında anneler
ve bebekler için bir fuar
düzenleniyor. Fuara, Ana Çocuk
Sağlığı Merkezi, Aile Planlaması
Genel Müdürlüğü, Hacettepe
Üniversitesi ve İstanbul
Üniversrtesi'nden yetkililerde
eğitim vermek amacıyla
katılacak. Aynca fuarda 12 şubat
cumartesi günü saat 13'te
"Cinsiyet ayrımı yapmadan çocuk
yetiştirmenin faydaları" konulu
bir panel verilecek.
Yarışmaya
sonçağrı
T
ükebciyi Koruma Derneği'nin (TÜKODER)
açtığı "Nasıl Tüketiyoruz" konulu karikatür
veresimyarışmasınakatılımlar8şubat
akşamına kadar devamedecek Milli Eğitim
Bakanlığı kanalıyla Istanbul'daki tüm ilk ve orta
dereceli okullara duyurulan yarışmaya
başvuruların halen devam ettiğini belirten
TÜKODER Eğitim Kolu Görevlısi Aydemir
Gezgin, "Kompozisyon yarışmasına katılan
eserlerin okuma ve değerlendirme aşaması
uzun sürdüğü için bu yanşmanın başvuru tarihini
uzatmadık" ded\.9-'\0 ve 11 ocaktarihlerinde
toplanacakjürıdebulunanlarşöyle:
Kompozisyon jürisinde Marmara
Üniversitesi'nden Ayla Oktay. çocuk romanları
yazan Gütten Dayıoğlu ve Leyla Kıyafet, Ülkü
Uluırmak Akçura ve Vefa Lisesi Müdürü Şakir
önerbulunuyor Resim jürisinde Marmara
Üniversitesi'nden Ayla Ersoy ile İsmail Ava,
ressam özgür Kolçafc Hülya Bumal, Serdar
Kıcıklar, Ismet Çavuşoğlu, Mimar Sinan
Üniversitesi nden Füsun Gökmen katılıyor
Karikatür jürisinde ise Semih Balcıoğlu, Necdet
Şen, Gürbüz Doğan Ekşioglu, Ismet Lokman ve
Muhitön Köroglu yer alıyor •
Foııkesiııtileri
belirlendi• Bu yıl bütçe dış fonları içinde en fazla kesinti Sosyal
Yardımlaşma ve Dayaruşmayı Teşvik Fonu ile Trafık
Garanti Fonu'ndan yapılacak.
ANKARA (ANKA) - 1994 yı-
lında, bütçe dışında yer alan Sos-
yal Yardımlaşma ve Daya-
ruşmayı Teşvik Fonu gelirlerinin
yüzde 75'i; Karayollan Trafık
Garanti Fonu'nun da yüzde 50'si
bütçeye aktanlacak.
Maliye Bakanbğı'nın, 1994
yılında fonlann gelir ve gider iş-
lemlerinde uyulacak esaslan ile
bütçe dışı fonlardan yapılacak
kesintileri belirleyen bütçe uy-
gulama talimatı, Resmi Gazete'-
de yayunlandı. Bu yıl bütçe dış
fonlar içinde en fazla kesinti Sos-
yal Yardımlaşma ve Daya-
nışmayı Teşvik Fonu ile Trafık
Garanti Fonu'ndan yapılacak.
Çimento Fonu ile Maliye Ba-
kanlığı ve belediyeler bünyesin-
deki iki ayn Gecekondu Fonu'-
nun gelirlerinin de yüzde 20'si
bütçeye kesilecek. Kesinti oranı
Sigorta Murakabe Kurulu Fonu
için yüzde 5, Sinema ve Müzik
Sanatmı Destekleme Fonu,
Vakıflar Özel Fonu, Sermaye Pi-
yasası Kurulu Fonu, Öğrenci
Seçme ve Yerleştirme Fonu ile 51
adet Üniversite Araştırma Fonu
için yüzde 1 olarak öngörüldü.
Bütçe dışındaki diğer altı fondan
ise kesinti yapılmayacak.
Fonlann her türlü gelirleri,
Merkez Bankası nezdinde Ha-
zine adına açılan müşterek fon,
Türk Lirası hesabı ile müşterek
fon döviz hesabında tutulacak.
Bütçe içi fonlann bütçeden ala-
cakları ödenekler, bu hesapta yer
almayacak. Fonlann gelirlerin-
den diğer fonlara aynlması gere-
ken paylar. bu fonlann borçlan-
ma tutarlan ve satış hasılatı ile
kredi anapara ve faiz geri dönüş-
ler dışında kalan gelirleri üzerin-
den, Merkez Bankası tarafından
hesaplanarak müşterek fon he-
sabı içindeki alt hesaplanna ak-
tanlacak.
Fon ödenekleri
Bütçe içindeki fonlann gider-
leri bağlı olduğu kuruluşun büt-
çesinde >er alan. bunun için
aynlmış ödeneklerden karşıla-
nacak. Söz konusu ödenekler.
Maliye Bakanlığı'nın belirleye-
ceği serbest bırakma oranlan ve
harcama programlan çerçevesin-
de kullanılacak. Bütçe içi ve
dışında yer alan fonlar arasında
yapılacak aktarmalar, Hazine
MüsteşarlığYnın bağlı olduğu ba-
kanın önerisi ve ba^bakanın
onayı ile gerçekleştirilecek.
Fonlann vadeli mevduat he-
saplannın faiz tutarlan da müş-
terek fon hesabına aktanlacak.
EKONOMİYE BAKIŞ
TANER BERKSOY
Piyasalarla Dans
Dans hoş bir etkinliktir. Çiftlerin ahenkli biçimde davranma-
ları, melodiyle uyumlu hareketler yapmaları güzel bir gösteri-
dir. Buna katılmak da, uzaktan izlemek de hoştur. Haz verir.
Ama dans etmek güç iştir. Birden fazla dans türü vardır.
Bunların farkını bilmek gerekir. Her birinin kuralı ayrıdır. Ku-
ralları bilmeden dans edilmez. Dans türlerine özgü melodiler
söz konusudur. Kurallar ile melodiyi uyuşturamazsanız bu işe
hiç yeltenmeseniz daha ryi olur. Melodi valse uygun iken siz
heavy metal takılmaya kalkarsanız, gösteriyj berbat etmekle
kalmazsınız, eşinize ve çevreye de zarar verirseniz. Haz iş-
kenceye dönüşür.
Dansta eş önemlidir. Kiminle dans ettiğinizi mutlaka bilme-
niz gerekir. Eşinizi iyi ölçüp, biçmediyseniz uyumlu hareket et-
meniz güçtür. Ya siz eşinizin ayağma basarsınız, işin keyfi ka-
çar ya da eşiniz sizin üstünüze yıkılır canınız yanar.
Kiminle dans ettiğinizi bilmeniz kadar, eşinizle dansı, aynı
kurallar çerçevesinde yapmanız da zorunludur. Eşiniz bir
adım öne gelirken, sizin biradım geriye gitmeniz kural gereği-
dir. Tersini yaparsanız ya birbirinizden koparsınız ya da kafa
kafaya vurursununuz. Bu konuda kişisel tercihiniz, ısrarınız,
inadınız fayda vermez. Kurallara uymazsanız gösteriyi boğuş-
maya çevirirsiniz. Hoş olmaz, hasar doğar.
Nihayet, eşinizle aynı dansı yapmanız gerekir. Eşiniz melo-
diye ve kurallara uygun olarak tango yaparken, siz benim
canım bolero istiyor deyip, kıvrak savrulmalar sergileyemez-
siniz. Bu, mefodiye de, kurala da, eşinize de ters düşer. Böyle
davranırsanız hoş bir gösteriyi ucuz bir vodvile çevirirsiniz.
Katılana da, izleyene de haz vermez.
Kısacası dans etmek hoş ama, güç bir iştir. Dansların güçlük
dereceleri farklıdır. En güç olanı da piyasalarla danstır. Güçlük
melodiden, kuraldan ya da eşinizden kaynaklanmaz. Bunlar
önceden ve en ince ayrıntısına kadar belirlenmiştir. Sorun si-
zin bunları bilmemenizden, bu tür dansı becerememenizden
ya da bilgi ve becerinize rağmen uyanıkhğa yeltenip kuralları
ihlal etmenizden kaynaklanır. Nedeni ne olurla olsun, piyasa-
larla dans etmeye kalkar da sorun çıkartırsanız sonuç kriz
olur.
Kuşkusuz piyasalarla dans etmeye hiç yanaşmayabilirsi-
niz. Bu durumda komuta sizdedir. Melodiyi kendiniz çalar. is-
tediğiniz gibi oynarsınız. Bu seçeneğin çağdaş dünyada ufak
bir riski olduğu söylenir. Kocaman bir pistin ortasında tek
başınıza ıslık çalarak salınır bir duruma düşebilirsiniz.
Dansların da modası vardır. Çağdaş dünyada moda, piya-
salarla dans etmektir. Modalara çok hevesliyseniz, buna uy-
mayı en büyük erdem bellemişseniz, çaresiz piyasalarla dans
edeceksıniz demektir. Bu takdirde önceden belirlenmiş melo-
diye, kurallara ve eşinize uymak zorundasınız. Melodi piyasa
ekonomisidir. Kural göstergelerin, yani fıyatlann piyasa güç-
leri tarafından belirlenmesi, kararların bireyler ya da özel bi-
rimler tarafından alınmasıdır. Eşiniz ise piyasalardır.
Piyasalarla dans etmeye heveslenip, melodiye. kurala ya
da eşinize uymayan adımlar atmanız, figürler yapmanız ol-
maz. Sıkıntı yaratır, kriz üretir.
örneğin, kamu açığını alabildiğine büyütüp, bunu borçlana-
rak finanse edebilirsiniz. Piyasalarla dansta önemli bir figür-
dür bu. Siz bu yönde bir adım atınca, eşiniz, yani piyasalar
buna uyumlu bir adımla cevap verirler ve faizi yükseltirler. Bu
durumda faizin yükselmesi melodiye ve kuralara uygundur.
Ama eşinizin kurala uygun adımı sizi hoşlanmadığınız, bece-
remediğiniz bir harekete zorluyor da olabilir. Yapmanız gere-
ken sonunu getiremeyeceğiniz bu figüre hiç yeltenmemektir.
Yok buna yanaşmaz, harekete başlarsanız sonuca katlan-
manız gerekir. Bir başka seçenek eşinize tekme atarak uygun
olan adımı, yani faizin yükselmesini engellemektir Dansın or-
tasında eşinize tekme atarsanız bir kriz oluşması kaçını-
Imazdır. Üstelik bu konularda eşiniz, yani piyasalar çok yete-
nekli ve gaddardır. Belki biraz beklerler ama, sonuçta öyle bir
tekme atarlar ki bir gecelik faiz oranı yüzde 400 oluverir.
Kamu açığını borçlanma yerine para basarak da finanse
edebilirsiniz. Bu da önemli bir başka figürdür. Merkez Bankası
kaynaklarını ardınıza alıp, piyasalarla dansı sürdürünce dans
pisti likit ve kaygan hale gelir. Eşiniz de en çok bu tür pisti se-
ver. Hemen uygun olabilecek iki adımdan birisini atarak cevap
verir sizin adımınıza. Ya likiditeyi borsaya yöneltecek ağır bir
dönme ya da likiti dövize kaydıracak ani ve hızlı bir savrul-
madır bu adımlar. llkin borsa endeksi, ikincisinde ise döviz
kuru fırlar gider. Bu da kurallara uygundur. Böylesi şişmeleri
uygun biçimde karşılamak ani karar ve esnek vücut gerektirir.
Kendinize güvenmezseniz, en doğrusu bu figüre de hiç yelten-
memektir. Eşinizin ayağına basarak örneğin döviz piyasası
adımını engellemeyi deneyebilirsiniz kuşkusuz. Döviz kuru,
olabilecek düzeyin altında kalır bir süre. Ama dansta eşinizin
ayağına basmak kurala aykırı ve riskli bir iştir. Eşiniz, yani pi-
yasalar buna salto atarak cevap verebilirler. Siz şok olup, ha-
reketsiz kalırken dolar bir gün içinde 22 bin lirayı görüverir.
Güç iştir piyasalarla dans etmek. Bilgi, beceri ve iyi niyet
gerektirir. Belki en iyisi bir hocadan ders almaktır. Ama hoca
da size, uygun adımlar yerine tekme ve ayağa basma numara-
ları öğretirse epey sıkıntı çekersiniz. Bir pistin ortasında savu-
rulur durursunuz.
"Bu duyuru,
sadece faiz oranlarını
kıyaslayacaklar için
değildir"
Bu gunlerde bırçok banka, faiz oranı yarışında...
Tasarrufiarını yonlendırmek ıçın sadece faiz oranlarını
kıyaslayarak bankalannı seçenler, bu duyuruyla ilgılen-
meyebılırler . Çünkü bu oranlar, oldukça yüksek olmalarma
rağmen, pıyasanın en yukseklerı degıldır
Bu oranlar sadece; yüksek performans bankacılıgının
mükemmel örnegı...dış tıcarette uzmanlaşmış... "herzaman,
her koşulda guvenılırlık" ı'kesınden ödün vermeyen bir ban-
kanm. Dışbank'm gerektıgınde yüksek faiz yarışında da en
önlerde yer aldıgının göstergesıdır
Vadeli mevduatlara. 12.1994 larihinden iiibaren uyguladığınıız brüt faiz oranlan
VADE
1 AY
3AY
6AY
1 YIL
NORMAL FAİZ
%66
0/ QO
0/ QQ
/O OO
/o zJZ.
BİLEŞİK FAİZ
% 90.12
% 110.84
% 107.36
%92
f/j DIŞBANK
Kurumları llkelerj Yüceltir
Dışbank, b>r Lapıs Holdıng kurulusudur