Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
jF
* * Tf
16 ŞUBAT1994 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
DEP, patlamadan
hükümeti
sopumlu tuttu
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Demokrasi Partisi
(DEP)GenelBaşkan
Yardıması Remzi Kartal,
Ankara il binalantıa karşı
girişilen bombalı saldından
12 gün önce valiliğe
başvurarak koruma
istediklerini, ancak valiliğin
bu istemi dikkate almadığını
öne sürdü. Bombalama
sonucu agır hasann meydana
geldiği Mithatpaşa Caddesi
39 numaradaki Mithatpaşa
Apartmanı'run 5. katında bir
açıklama yapan Kartal,
"Senaryonun yazan
ÇiJler-Karayaîçın ikiiisi,
uygulayıcılan ise.
kontrgerilladır. karanlık
giiçlerdır. DevJetin tepesinde
DEP ıçin verilen infaz karan
yürürlüktedir. Bunlara
bugün biryenisi daha
eklendi'"dedi.
((Fotoğraf: AA, ECVET ATİK)
Meclis'te sadece
İnönü vardı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-TBMM'de.
milletvekilleri ilgi
göstermevince çoğunluk
sağlanamadı vedevalüasyon
karanndan önce, Merkez
Bankası'nın 250milyon
dolar satışıyla ilgili araştırma
önergesi görüşülemedi.
TBMM Genel Kurulu'nun
dünkü birleşiminde,
araştırma komisyonunun,
Çernobil Nükleer
Santralı'ndaki patlamanın
Türkiye'ye etkilerine ilişkin
raporu görüşüldü. Ardından
daiftararasıverildi. Birleşim
yeniden açıldığmda, salonda
SHPOnursal Başkanı Erdal
İnönü dışında kimsenin
bulunmadığı gözlendi.
Başkanvekili Yasin
Hatipoğlu. "Sayın
milletvekilleri diyemıyorum.
Sayın İnönü var" dedi ve
toplantı yeter sayısının
bulunabilmesi için yanm saat
ara verdı. Ancak. aradan
sonra da milletvekilleri
gelmeyince araşurma
önergesi görüşülemedi.
Bakan Çetin
KEİ'yi anlattı
• İSTANBLL(AA)
-Dışişleri Bakanı Hikmet
Çetin. Karadeniz Ekonomik
işbirlğTnin
(KEİ)kuruluşundan bu yana
1.5 yıl içinde beklenenden
hızlı bır gelişme gösterdiğini
söyledi. Çetin, Conrad
Otelde düzenlenen
toplantıda, KEİçalışmalan
hakkında Türk özel sektör
temsilcilerine bilgi verdi.
Karadeniz Bölgesi'nin
geçirmekte olduğu büyük
dönüşüm hareketinin neden
olduğu çalkantı ve güçlükler
göz önüne alındığında. çeşitli
kesimlenn KEİ'nin başanya
ulaşma şansını pek yüksek
görmediğini anlatan Çetin,
KEİ'nin beklenenin aksine
bölge ülkeleri arasında hızla
geliştiğiniifadeetti.
ANAP başkan
adayı öldü
• ANKARA (AA)-
Manisa'dan Ankara'ya
gelmekteolanANAP
konvoyunda meydana gelen
kazada, Manisa Belediye
Başkan adayı Hakkı İplikçi
öldü, 2'si ağır 27 kişi de
yaralandı. ANAP TBMM
Grubu toplantısını izlemek ve
parti yöneticileri ile görüşmek
içın Ankara'ya üç otobüsle
hareket eden konvoyda
bulunan Cevat Yılmaz
yönetimindeki 25 AR 11
plakalı otobüs, saat 07.00
sıralannda Emirdağ
yakınlannda yolun buzlu
olması nedeniyle kayarak
şarampole yuvarlandı.
Kazada. ANAP Manisa
Belediyesı başkan Adayı
Hakkı İplikçi olay yerinde
ölürken 2'si ağır 27 kişi de
yaralandı.
Demokrasi
Platformu
• ANKARA (ANKA)-
Türk-İş. DİSK. Hak-Iş.
Kamu Çalışanlan
Sendikalar Platformu ile 15
demokratik kitle örgütünden
oluşan "Demokrasi
Platformu" üzennde
anlaşma sağJadığı
"Demokrasi Paketi'nin yerel
seçimlere kadar
gercekleştirilmesini
isteyecek. Platform. yann
yapacağı basm toplantısıyla
"oylanmız ucuz değü" mesajı
verecek.
Karayalçın'dan 'kara' tablo
SHP lideri, Türkiye ekonomisinin dolarlaşma sürecine girmesinin ve TL'nin itibar
yitirmesinin vahim olduğunu, Merkez Bankası'nın özerkleştirilmesi gerektiğini söyledi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yar-
dımcısı Murat Karayalçın, "iç ve dış
borçlanma gereksinmesinin bu denli yük-
sek oJmasının vahim" olduğunu vurgu-
ladı. Karayalçın. "Ancak daha da vahim
olanı, Türkije ekonomisinin. bir dolar-
laşma sürecine girmesi, Türk Lirası'nın
itibaryitirmesi, güvenilir bir değişim ara-
cı olniaktan çıkmasıdır" dcdı Ulusal
egemenliğın korunmasının Türk Li-
rası'nın güvenilirliğı ile deyakından ilgi-
li olduğunu kaydedcn Karayalçın. Mer-
kez Bankası'nın özerkleştirilmesi çalı-
şmalannın ivedilikle başlatılmasını
önerdi. SHP lideri. > üksek iç ve dış borç
bağımlılığının kısa dönemde al-
ternatif politika üretmcyi olanaksız kıl-
dığını söyledi.
Murat Karayalçın. dün partisinin
TBMM grup toplantısında yaptığı ko-
nuşmada, son ekonomik gelişmeleri de-
ğerlendirdi. Eleştırel söjlemi dikkat çe-
ken Kara>alçın. ekonomıde iç \e dış
borç bağımlılığının, giderek egemenlik
haklannın kullanıiması açısından
önemli sorunlar yaratmasından "endişe
ettiğini" söyledi. Karavalçın. "giderek
üretmejen. anıa tüketen bir toplum hali-
ne gelindiğine" dikkat çekerek şunlan
sövledi:
"1993'te marjinal tasarruf oranı yüzde
15.3. Bu akılalmaz derecede düşük bir
düze>. Marjinal tasarruf oranı yüzde 15
düzeyinde olan bir ülke kendi kaynakla-
rıyla kalkınamaz. İç ve dış borç bağımlı-
lığının bu denli yüksek olması kısa dö-
nemde alternatif politikaların üretilmesi-
ni olanaksız kılmaktadır. Bazı önlemler
alındı. Ancak \ ergi Yasası'nın etkilerini
1995'ten sonra hissedeceğiz. Kamu kesi-
mi borçlanma gereksiniminin 1995'ten
itibaren azaltılabileceğini umuyonız.
Ekonomide dolar bağımlılığının azaltıl-
ması için muhakkak yurtiçi tasarrufları
arttırmak zorundayız."
Türkiye'nin 193Ö-40'lardaki tasarruf-
çu toplum yapısını 50'lerde büyük ölçü-
de yitırdiğine dikkat çeken Karayalçın,
"901ı yıllarda büyümenin büyük ölçüde
iç kaynaklara dayandınlması önlemleri
üzerinde durulmalıdır" dedı
'TL'nin durumu vahim'
Karayalçın, iç ve dış borçlanma ge-
reksinmesinin bu denli yüksek olması-
nın "vahim" olduğunu vurgulayarak
sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ancak daha da vahim olanı, Türkiye
ekonomisinin bir dolarlaşma sürecine
girmesidir. Türk Lirası'nın itibar v itir-
mesi. güvenilir bir değişim aracı olmak-
Basbakan'a göre mecfya devalüasyon zararının intikamını alıyor
Çiller'inbaşımedyayladertte
Başbakan, kendisini eleştirmeye başlayan gazeteleri milletvekillerine şikâyet etti.
Çiller, özel TV'lerin radyo televizyon yasasının çıkmasını istemediğini söyledi
ANKARA - Başbakan Tansu
Çiller ile kendisine açık destek-
ten vazgeçerek eleştirmeye baş-
layan büyük gazeteler ve özel
televizyon kuruluşlannın arası
bozuluyor. Çiller. kapalı kapı-
lar ardında. büyük gazetcler ve
özel televizyon kuruluşiannı
milletvekillerine şıkayet etti.
Çiller. medyayı getirilen bazı
düzenlemeler ile son devalüas-
yonda sahibi olduklan banka-
İar aracılığı> la girdikleri 1.5
miljar dolarlık zarann intika-
mını almak istemekle suçladı.
Dün DYP grubunda kendi-
lerinin tek deneme olduğu-
nu iddia eden Çiller ülke-
nin gerçek ihtiyacının erken se-
çim olmadığını söyledi. İsim
vermeden RP'yi eleştiren \e
"Bizden başka herkes denenmiş-
tir. Ülkenin umudu biziz. Bugün
umut olarak ortaya çıkanlar da-
hil denenmiştir. Bunlar 1974'te
denenmiş >e sadece hükümeti de-
ğil. devleti tıkamışlar ve adeta
buradan atılmışlardır" dedi.
Çiller. parti ıçı muhalefetin
kendisine ağır eleştıriler yönelt-
mesi beklenen grup toplanusı-
nın basına açık bölümünde
yaptığı bu konuşmadan sonra.
basın mensuplannın dışan çı-
kanlmasının ardından yeniden
kürsüye geldi. Çiller. kısa olan
bu ikind konuşmasında med-
yadan yakındı. Ozellikle üç bü-
yük gazete ve bunlann televiz-
yonlannın son zamanlarda
kendisine yönelik eleştirileri
arttırdığından dert vanan Çil-
ler. bunun nedenlerinin aldıkla-
n önlemler olduğunu söyledi.
Çiller medv anın tavır almasının
nedenlerini şövle sıraladı:
1- KDV düzenlemesi: KDV
ile ilgili düzenlemeler basını
rahatsız etti. Bu nedenle bazı
ekonomik kayıplan oldu
2- Fon düzenlemeleri: Yaptı-
ğımız düzenlemelerle bazı fon-
lan kaldırdık. Basın buradan
da zarara uğradığını öne sürerek bunlara
karşı çıktı.
3- Devalüasyon: Bu gazetelerin kendile-
rine bağlı televizyonlannın >anı sıra ban-
kalan da bulunuyor. Son yaptığımız de-
valüasyon dolayısıyla bunlann bankalan
zarara girdi. Bankalar 12 mılyar dolar tu-
tanndaki borçlan nedeniyle develüasyon-
la 1.5 milvar dolar zarara eirdiler. Develü-
tan çıkması. iç ve dış borç yüksekJiğinden
daha vahim bir sonındur. Kira kontratla-
rında, mal fiyatlarında hep dolara en-
deksli bir yaklaşım söz konusu. Daha da
vahimi. yurttaşlanmızın yabancı parayı
tasarruf aracı olarak kuüanmaya başla-
masıdır, SHP, ulusal paramızm değer ve
itibar yitirmesini son derece olunısuz bir
gelişme olarak değerlendirmektedir.
L'lusal egemenliğin korunması, diğer
öğeferin yanı sıra, Türk Lirası'nın güveni-
lirliği ile de vakından ilgilidir. Türk Li-
rası'na itibar ka/andırılmadan, ulusal
egemenlik haklarının tam olarak kulia-
nıldığından söz etmek tam olarak ola-
naklı değildir. Sonın yalnızca ekonomik
dengelerin korunması değil, aynı za-
manda ulusal paramızm itibar kazan-
masıdır."
Karayalçın. Merkez Bankası'nın
özerkleştirilmesi çahşmalanna ivedilik-
le başlanması gerektiğini söyle-
di. Ozerk Merkez Bankası
ile enflasyon arasında ters bir
ilişki olduğunu vurgulayan
Karayalçın. "Makul bir süre
içinde Merkez. Bankası, yalnı-
zca Hazine'ye hizmet eden bir
kuruluş olma konumundan çı-
karılarak, özerkleştirilmelidir.
Önümüzdeki yıllarda, anlaş-
maya >anJabilecek, ekonomiyi
sıkıntıva sokma.vacak bir tarih-
te \apilacak özerkleştirme, A»-
rupa Birliği açısından da
önemUdir" diye konuştu.
ÜGÜ
DSP
Başbakan Tansu Çiller, TBMM'je yoğun kar yağışı altında geldi. (Fotoğraf: AA)
asyondanhenüzhalkzarargörmcdi.Şımdi
bu zarann intikamını almak istiyorlar.
4- Radyo televizyon yasası: Bunlar radyo
lelev ızyon >asası belki çıkar di v e tepki gös-
tenvorlar. Bu yasarun çıkmasından tedirgin
oluyorlar.
5H Seçim Yasası: Seçim yasası da bun-
lann tavır almasına neden oldu. Seçim Ya-
sası ile getirilen. özel televizyon kuruluşlan-
nın paralı parli ılanı vayımlamasına getiri-
len yasak bunun temelıni oluşturdu. Çiller'-
in sıraladığı bu nedenlerle kendisini eleşti-
ren medyaya karşı takındığı tav ır, bazı mil-
letvekilleri tarafından parti içi muhalefetin
grupta yapacağı eleştirilerin önünü kesmek
girişimi olarak da değerlendirildi. Çillerın
bu konuşmasının ardından yapılan konuş-
malarda çok sert cleştirilere yer v crilmedı.
Ecevit, RP'yi
yalanalıkla
suçladı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)- DSP Genel Başkanı Bü-
lent Ecevit, RP'nın. açtığı dava-
dan faiz istediğini bildırdi.
Mitinglerde konuşmasını en-
gellemek iste>en RP nin. ihtiya-
ti tedbir isteminın mahkemcce
reddedildiğini belirten Ecevit.
"RP kolavlıkla yalan söyleyebi-
len bir partidir' dedi.
Ecevit. dün parlamentoda
düzenlediğı basın toplantısın-
da. RP Ankara Milletvekili ve
büyükşehir belediye başkan
adayı Melih Gökçekın. PKK
bayrağı renklenni taşıvan RP
afışlerini kendisinin bastırdığı
yolundaki iddiasını yalanladı.
Ecevit. "RP'nin sayısız valanla-
nndan biridir, RP kolavlıkla va-
lan söyleyebilen bir partidir"
dedi. Eline geçen afışlenn fo-
toğraflannı çekerek demeçle-
rivle birlikte prtı örgütüne
gönderdiğini bildiren Ecevit.
afışlenn DSP depolannda bu-
lunduğu iddias;nı reddetti. Bü-
lent Ecevit. "Bu da düpedüz
yalan. RP yalan söyleme.ve alı-
şıktır, Kıbrıs konusunda da ol-
mamış şeyleri vıllardır söyleyip
dururlar" dıye konuştu.
RP'nın "adil düzen" anlayışı-
nı da eleştiren Ecevit. bu düzen-
de herkesin istediği hukuk siste-
mini seçebileceğinin öngörül-
düğünü. bunun şeriat düzenini
getirmek anlamına geldiğini
vurguladı.
Ecevit. SHP'nin dc RP'ye
karşı mücadele başlatma karan
aldığının anımsatılması üzerine
"Bu komıyu Türkiye'nin günde-
mine ilk olarak biz gerirdik.
Bunu oylarımızın artması için de
yapmıyoruz. Bu bizinı için ulusal
ve diasel bir görevdir. Dinin siya-
sete alet edilmesine izin vereme-
yiz"diye konuştu.
POLİTİKA GÜIVLÜGÜ
HtKMET CETtVKAYA
Adil Düzen Masalı...
Nedir adil düzen?
İnsan/n insanca yaşaması mıdır, yoksa belirli bir kesi-
min 'adil düzen' maskesiyle birtakım yerleri ele geçir-
mesi midir?
RP'nin Ankara Büyükşehir Belediyesi başkan adayı
Melih Gökçek, televizyondaki açıkoturumda bakın ne
diyordu' _
"Belediyeyi ele geçirdiğimizde..."
Bir süre önce RP istanbul Büyükşehir Belediyesi baş-
kan adayı Recep Tayyip Erdoğan ne dernişti:
"Sizin düşünceniz bu, bizimkisi ise..."
Önceki gece izmir Büyükşehir Belediyesi başkan
adaylarını izlerken RP'Iİ belediye başkan adayı Süley-
man Akdemir 'Laiklik konusunda' neler söylemek istedi
pek anlayamadık. Anladığımız tek şey vardı o da şuydu:
"Bana mega laik derler..."
Refah halkı kandırıyor. Bir eli Suudi Arabistan'da bir
eli Amerika'da olan Refah Partisi tıpkı 'malum gazete'
ve onun 'dedikodu yazan' gibi karda yürüyüp izini belli
etmiyor.
RP'nin 'mega laik' büyükşehir belediye başkan adayı
kimdir?
9 Eylül Üniversitesi iktisadi Ticari Bilimler Fakültesi'-
nde yardımcı doçent olarak görev yapan Dr. Süleyman
Akdemir 'malum gazete'mn dedikodu yazarınm kayın-
pederi olan Pefah Partisi danışmanı Süleyman Kara-
gülle nin çok yakın dostudur. Akevler adlı yapı koopera-
tifinde başlayan bu dostluk elimizdeki bır belgeyle de
kanıtlanmıştır.
Süleyman Karagülle. Süleyman Akdemir, Halil Afa-
can ve Mehmet Afacan, özdemir Demir Çelik Sanayi T.
A.Ş'nın Genel Kurul Salonu'na mahkeme kararıyla ka-
tılmak isteyen Mehmet Şen'i dövmüşlerdir.
Neden dövmüşlerdir?
'Müslümanlık maskesi'y\e ticaret yapan 'faiz haram-
dır' diyerek üyelerin haklarını tokatlayan Akevler Koo-
peratifi yöneticileri, onların foyalarını ortaya çıkaran
Mehmet $en'i zorla ortaklıktan çıkarmışlar; ancak Meh-
met Şen mahkeme kararıyla genel kurula girme hakkını
elde etmiştir. Karagülle ile Akdemir, mahkeme kararını
hiçe sayrnışlar, üstelik genel kurulda şöyle bağırmışlar-
dır
"Burada mahkeme'karan değil hakem heyeti karan
geçer..."
Türkiye Cumhuriyeti yasalarını hiçe sayan Süleyman
Karagulle, Mehmet Şen'in davacı olması sonunda izmir
6. Sulh Ceza Mahkemesi'ndeyargılanmışlardır. Mahke-
menin 1991/1941 esas, 1991/2060 sayılı kararına göre
darp, dövme ve hakaret' suçlarından Süleyman Kara-
gülle, Süleyman Akdemir, Halil Afacan ve Mehmet Afa-
can 2'şer ay hapse mahkum olmuşlardır.
Mega laik Süleyman Akdemir 'adil duzen' masalıyla
yıllardır ticari ilişkiler' içinde olan, kendi düşüncesinde
olmayan kişileri döven bir insandır. Tarikat ilişkileriyle
ünlü Süleyman Karagülle ile 'köşeyidönen'bir öğretim
üyesidir. 9 Eylül Üniversitesi İktisadi Ticari Bilimler Fa-
kültesi'ni 'şeriatçılann yuvası' haline dönüştürdüğü bi-
linmektedir.
Şimdi ne diyor:
"Ben demokrasiyi çok seviyorum, insanları çok sevi-
yorum..."
Yalan hem de kuyruklusu!
Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi Ticari Bilimler Fakül-
tesi'nde üç öğretim üyesi RP'den belediye başkan ada-
yıdır. Ooç. Dr. Şükrü Karatepe, ile Prof. Dr. Arif Ersoy
Çorum ve Kayseri'de, Doç Dr Süleyman Akdemir, Iz-
mir'de Refah'ın adaylarıdır. Malum gazete nin görün-
meyen patronu Fethullah Gülen ise bu işi tezgahlayan
kişidir.
Görüyorsunuz nasıl da oyun içinde oyun sergileni-
yor...
DYP'nin izmir adayı Burhan özfatura bu grubun için-
dediı. Siz bakmayın DYP'nin adayı olduğuna. Ekonomik
görüşü de siyasal tercihi de Süleyman Akdemir'den hiç
farklı değildir. Tek amaçları vardır:
"Ele geçirmek ve örgütlenmek..."
Bu kişilerin maskelerine bakmayın; güleç yüzlerine,
giyimlerine kanmayın; her biri takkeli liboş olup 'demok-
rasi oyunuyla' amaca ulaşmak için her türlü dalavereyi
'şeriat gereği geçerli sayarlar.
Nedir adil düzen?
Size Süleyman Akdemir örneğini verdik. Üç yıl önce
Akevler Kooperatifi'nin yöneticisiyken 'ipliklerini paza-
ra çıkaran' Mehmet Şen'i dövenler bunlar değil miydi?
Halkı dolandıran, paralarına el koyan, ağır ceza mahke-
mesinde yargılananlar bunlar değil miydi?
Bakıyorum tek bir meslektaşımız Süleyman Akde-
mir'e şu soruyu yöneltmedi:
"Şu Akevler'i bir anlatın da öğrenelim. Faiz haram'
deyip, çimento, demir dağıtan sizlerdiniz; 'para haram'
deyıp işçiye para ödemeyen sizlerdiniz; yolsuzluk su-
çundan yargılananlar sizlerdiniz; üyeleri 'bizden değil
diyerek' kooperatiften atan sizlerdiniz; markları, dolar-
ları toplayıp Kırgızistan a kaçanlar sizlerdiniz; soyleyin
şu adil düzen'/ nasıl gerçekleştireceksiniz?"
Mesut Yılmaz: 27Mart'ta
müsamerebitecek
Yılmaz, "27 Mart aynızamandaTiyatrolar Günü.
O gün, bumüsamerenin perdesi kapanacaktır" dedi
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - ANAP Genel Başkanı
Mesut Yümaz. Başbakan Tan-
su Çiller in kendisini. "cesur,
bilgiü ve kararlı" olarak göster-
mesini büyük bir tiyatroya ben-
zeterek. "27 Mart günü aynı za-
manda Dünya Tiyatrolar Cünü.
O gün, bu müsamerenin perdesi
kapanacaktır"dedi. TRT> i"ik-
tidann borazanı" olarak nitele-
yen Yılmaz. yayinlan 24 saat iz-
lemeye aldıklannı bildirdi.
Eskı Muş Mıiletvekili Alaat-
tin Fırat'ın yeniden partisine
döndüğü ANAP grup toplantı-
sı. toplantıya katılmak için An-
kara'ya gelcn Manisa heyetinin
trafık kazası geçirmesi ve Ma-
nisa Belediyesi başkan adayı
Hakkı İpükçi'nin ölümü ne-
deniyle hüzünlü bir ortamda
yapıldı. Toplantıda yaptığı ko-
nuşmada oldukça üzüntülü ol-
duğu gözlenen Mesut Yılmaz,
hükümetin ekonomik politika-
lannı ve terörle mücadeledekı
tutumunueleştırdi.Türkıye'nın
içinde bulunduğu koşullann gî-
derek agırlaştığını ve sorumlu-
sunun koalisvon hükümeti ol-
duğunu ileri süren Yılmaz, Baş-
bakan Tansu Çiller'i terörle
mücadeleyi siyasi prim olarak
kullanmakla suçladı. Başbakan
Çiller'e "aciz" div en Yılmaz. te-
rörün bıttıği sözlerinin doğru
olmadığını belirterek. "Saym
Başbakan'm gösteriş sevdası, te-
rörle mücadeledeki nıilli muta-
bakata zarar vermektedir. L'zun
sürecek olan mücadeleye gölge
düşürmekfedir" dedi.
7 ayda 3 başkan
Başbakan Çiller'in Başba-
kanlık görev ine başladığı gün-
den bu vana ekonomiyi tek
başına yönetmekte ısrar ettiğini
söyleyen Yılmaz, ekonomi yö-
netiminin en tepe noktalannda-
ki bürokratlann vekaleten gö-
rev yapmalarının ve Merkez
Bankası'nın başına 7 ayda
üçüncü başkan gelmesinin.
uyumsuzluğu gösterdiğini ifade
etlı. Ekonomik göstergclerin
ıç açıcı olmadığını kaydeden
Yılmaz, faı/lerin vüzde 125 ol-
masının hükümetin gelecek av-
larda entlasvonun yüzde 100
olacağını kabul etmesi anlamı-
na geldiğini savundu.
İzlenen özelleştirme politika-
lannı eleştiren ve Başbakan Çil-
ler'in özelleştirmeyi anlaya-
madığını öne süren Yılmaz.
"Başbakan, özelleştirmeyi dev-
let kuruluşiannı satıp para ka-
zanmak. açıkları kapatmak ola-
rak görüvor. Bunun adı özelleş-
tirme değil, mirasyediliktir. Bu,
özeHeştirmeyi sabote etmektir"
diye konuştu.
Başbakan Çiller'in, "cesur,
bilgiü >e kararlı" olduğunu söy-
lemesini eleştiren ve bu sözlerin
doğru olmadığını savunan Yıl-
maz. "Bora/an haline getirdiği
TRT'de istediğini söylüyor.
V apılan uygulamalar, alınan ka-
rarlar, toplum kesimlerinden
tepki gelince geri alınıvor. Sayın
Başbakan'm ekonomiyi bildiği,
kararlı. cesur olduğu doğru de-
ğil. Bir Başbakan'm çıkıp da te-
levizyondan kendisini bövle ilan
etmesi dünv anın en bü)ük tivat-
rosudur. 27 Mart günü, aynı za-
manda Dün> a Tivatrolar Cü-
ııü'dür. O gün, bu müsamerenin
perdesi kapa'.acaktır"dcdı
CELAL BAŞLANGIÇ
Sorulan hersoruya. yıllardır bu anı bek-
lijormuş gibi. önce bir tcşekkür ediyor.
Gecekondu sorunu mu. neden partisini
kapatıp DYP've geçtiği mi... İlk soruyu
büv ük birilgiyledınledikten sonra "şükran-
lannr' sunuv or Dalan:
- Bana bu soruyu sorduğunuz için çok te-
şekkür ederim.
Bu tümceden sonra Dalan'ı tutabilene
helal olsun.
Ne ne programı sunanı ne ekrana gelen
yurttaşı ne de tartıştığı kişiyi konuşturu-
yor Dalan. Bir garip ruh durumu içinde,
kaşını gözünü gereğinden fazla oynata ov -
nata herkesin sözünü kesivor.
Bin " İ " di>ecek olsa "Ben be-
lediye başkanuğı vaptığım dö-
nemdeki Istanbul'a laf sövlet-
mem arkadaş" tav n> la bir "ek-
ran canavarı"na dönüşüyor.
Shovv TV'de önceki gün
yayımlanan Çarpraz Ateş
programında yine aynı Dalan
vardı. Bir yanda Mehmet Ali Bîrant, diğer
yanda Can Dündar, karşısında da İstanbul
Mimarlar Odası Başkanı Oktay Ekinci,
Dalan'a birçift soru sormak. suçlamalan-
na yanıt verebilmek. söylediği yanlışlan
düzeltebilmek içın hayli uğraştılar.
Önceleri sadece Sözen'ı görünce bu du-
ruma gelen Dalan. artık bir televizyon ka-
merası. kendine soru soran bir kişi \e de
karşısında kimı görse "Sözen 'i görmüş
gibi" oluyor. "Benim dönenümde hiç gece-
kondu yapılmadı" dedi. Ekinci. Dalan'dan
fırsat bulup devletin resmi verileriyle bu
sözünün doğru olmadığını kanıtlayınca.
bir daha sen mısin karşısındakini doğru
dürüst konuşturan. Hatta bır ara Dalan.
Ekınci'nin Mımarlar Odası Başkanı oldu-
ğunu unutup ona "SHPK beiediye baş-
kanı" muamelesi bile çekti.
Telefonla programa katılan Bayındırlık
Bakanı Onıır Kumbaracıbaşı. Dalan'ın
durumunu görünce "Çok ihtijacı olan ba-
şanlar dilerim" demekten İcendini ala-
madı. Ama ne Kumbaracıbaşı ne Birant
ne Dündar ne Ekinci ne de programa tele-
fonla katılan SHP adayı Zülfîi LivaneÜ
Dalan'a "Başkan olunca gecekonduları
yıktıracağım" dedirtebildi.
Aslında "gecekondu" denilen İstanbul'-
daki "kaçak vapüar"dı. Oktay Ekinci'nin
bu yanlış kuflanımı düzeltmesi bile "Da-
lan'ın gürültüsü"ne gitti. Programda ba-
şanlı bir calışma örneği veren Shovv TV"-
Savuhın, Bedıcttm
Datangeüyor
cilcr. Dalan'dan fırsat bulamadıklan için
bu "kaçak yapılar"ın gariban halkın ka-
fasını sokacak bir "kondu" olmadığını ek-
rana getirdikleri görüntülerle anlatmaya
çalıştılar. Ekranda, inşaat halındeki dizi
dizi kaçak villalar görünürken Daian "Ge-
cekondulan şehre entegre etmek"ten söz
ediyordu. Oysa bu "gecekondular" kente
çoktan entegre olmuşlardı da kenti bu "ge-
cekondular"a entegre etmek gerekıyordu
galiba...
Dalan programın akışı içinde bir ara yö-
netimi de ele gecirdi. Konuşmaalara ken-
disi söz veriyor. istediği zaman da söz alı-
yordu. Hatta bir ara Can Dündar daya-
namadı "Prograın bitti, siz hala bitirmedi-
niz" deyiverdi. "Dalan solo"dan sonra ek-
rana gelen iki kadın beledi\e başkan adavi
Fatma Girik ve Gülay Atığ daha lezzctli bir
"atışma" örneği verdiler. Fatma Girik
programsırasında birkaçkez"Dalanlaştı'-
'ysa da Atığ'ın "at >etiştiriciliği" ile Gırik-
in "sanatçı duyarldığı" arasında iyi bir çc-
kişme oldu.
Aslında önceki gcce cknımı gelcn üç
adayın da partileri konusunda oruk bir
yan vardı. Dalan ANAP'tan sonra kendi
partisi DMP'yi kurmuş. oradan DYP've
geçmişti. Bu durumu Dalan "Lider degiş-
tirdinT diye açıklıyordu. Anlaşılan kendi
kurduğu partide yaptığı liderliği pek be-
ğenmeyip Demirel'in yanına gitirıişli. Atığ
da DYP'deri ANAP'a geçmişir.
O da durumu "Demirel gitti, Çil-
ler geldi. Yani partide lider değişti,
ben de parti değiştirdim*'
mantığıyla anlatmaya çalışıyor-
du. Girik parti değil, ama sıkça
"lider değistirmisti." Atığ'ın an-
latımıyla İnönü'nün SHP'sinden
Baykal'la gitmiş. sonra da Kara-
yalçın'la SHP'ye dönmüştü. Üç
adayın da bu durumu, Türkiye'nin siyaset
coğrafyasındaki başka bir bozulmanın an-
latımıydı. Ancak Dalan'ın durumundaki
"bozulma" parti değiştirmekle lider değiş-
tirmekJe de pek düzelmişe benzemiyordu.
En hafıf anlatımıyla "seçimi kaybedeceğini
anlamanın paniğini yaşıyor" denebılırdi
Dalan için. Dalan'ın bu gergin, panik ha-
linde, karşısındakinin bir tümcesini bile bi-
tirtmeyen. sürekli söz kesen. kaşı ayn,
gözü ayn oynayan durumunu görünce şu
denebilir:
- Dalan kaybederse, İstanbul iyi bir bele-
diye başkanı kazanır. Ama bu işin sonu ne-
rede biter bilinmez. Seçim sonucunda bazı
doktorlar da iyi bir hasta kazanabih'rler.