04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 10 ŞUBAT1994 PERŞEMBE HABERLER DÜüî 'Hedefsaydambelediyecilik' SHP Ankara Belediyesi başkan adayı Göymen, başlatılan projelerinyanm kalmayacağını söyleyerek, "Başkent Ankara'yı her yönden bir dünya kenti olarak düşünüyoruz" dedi YILMAZGÜMÜŞBAŞ ANKARA - SHP Ankara Büyükşehir Bele- diyesi başkan adayı Korel Göymen. seçilmesi halinde Ankara'yi, siyasal, diplomatik. sanat- sal ve kültüre) açıdan bir "dün- ya kenti"ne dö- nüştürmeye çalı- şacağını sövledi. "Ankara'yı dün- ya ile bütünleş- miş, sokaktaki Ankaralıya ya- raşır, çağdaş ve uygar bir kent" yapmak için ge- reken bilgi biri- kimi ve deneyi- me sahıp oldu- Korel Göymen ğunu belirten Göymen. seçileceğine inandığını vurgulaya- rak. "Bunun için de Ankaralı seçmenin tisrün seçme niteliğine güvenivorum" dedi. Ankaralı bü>ük seçmen kitlesinin. kendile- riyle aynı dünya görüşünü ve çağdaş düşünce- yipay laştığını söy leven Korel Göymen. "Anka- ra'nın tarihi kimliğini. laiklik ve cumhurivetle bütünleşmiş > apısını özümsememiş kişilerin An- kara'vı >önetme hakları olmadığım" \ urguladı. 80 seçim burosu 1960"lı yıllarda ODTÜ'de başla>an sporcu ve örgütçii kişiliğini daha sonraki yıilarda bilim adamı. politikacı ve yönetici olarak sürdüren. son olarak da Turizm Bakanlığı Müsteşarlığı yapan Korel Göymen, seçimlere. Ankara il ve ilçe örgütleriyle birlikte oluşturduklan 80 ayn büroda hazırlaruv or. Siyasetçi uzmanlardan oluşan bir seçim ko- mitesinin •denetiminde çeşitli çalışma gruplan oluşturan ve buralarda çalışacak kadrolarda kadın vegençJereağırlık \eren Gö\men, Cum- hunyet'in seçimlere ilişkin sorulannı yanıtlar- ken başanlı olacağını önc sürdü \ c "Bilgi. biri- kim ve deneyimim vanında Ankaralı seçmenin niteliğine güveniyorum" dedi. Kendısinden önce belediye başkanlığı va- pan Murat karavalçın dan başanlı çalışmalar ve megaprojeler de\raldığını. bu nedenle pek çok beledive başkan adau gibi "enkaz edebi- yatı vapmavacağını" belırten Gövmen. Anka- ra'yı bu haliv le "heyecan verici >e fıziki anlam- da daha iyi vaşanabilir" btr kcnt olarak algı- ladığını bclirtti. Seçilmesi halinde Ankara'M "dünva ile bü- tünleşmiş bir kent" kimliğıne kavuşturmak için çalışacağını, sokaktaki"Ankarah'va yaraşır çağdaş ve uvgar bir kent görünümü kazan- ması ıçın gereken çalışmalan vapacağmı beür- ten SHP Büyükşehir Belcdıvesı başkan adayı Göymen. başlatılmış çalışmalann tümünü ta- mamlayacağını söyledi. Göymen bunun \a- nında Ankara"da yaşam kolayüğı, yaşam kali- tesi ve estetik görüntüye de önem vereceklerinı. imarlı ve altyapısı hazırlanmış arsalarla konut sıkınüsma karşı önlem alacaklannı, Batıkent- te ikinci bir yerleşim merkezi ile Doğukent adında yeni bir uydu kent düşündüklerini sö>- ledi. Korel Göymen, açıklık ve katılımalık ilke- lerini uygulayarak saydam belediyeciliği ger- çekleştireceklerini vurguladı. Ankara >ı "laikliğin ve cumhurivetin simge- si" olarak niteleyen Korel Göymen. böyle bir kenti de ancak bu ilkeleri tümüyle benimsemiş insanlann yönetebileceğini söyledi. Göymen, bu konuda "Ankara, Mustafa Kemal ve arka- daşlannın yoktan var ettiği ilk planlı kentimiz. Bu kent. cumhurivetin öz mantığına inananlar tarafından kuruldu. Buna karşı olan düşünce >e akımlar, Ankara'nın bu kimliğine karşı olan ki- şiler, bu kenti yönetmeye talip olamazlar" dedi. Erzurum Dadaşkent'in RP'li başkan adayı MHPlirakibini kurşunladı KENAN BİLİZ ERZURUM - Erzurum'un Dadaşkent bel- desinin Refah Partili Belediye Başkanı Yusuf Yıldırım, bir televizyon programında kendisini eleştiren rakibi MHP belediye başkan adayı Ali Yaşar Turgut'u silahla tarad'ı. Ali YaşarTurgut yara almadan kurtulurken Yusuf Yıldınm gö- zaltına alındı. Geçen yıl ekim ayında belediye düğün sa- lonunda harem-selamhk düzeni getiren ve basında verdiği açıklamada balo ve meyha- neleri kapattığını söv leven Dadaşkent'in Re- fah Partili Belediye Başkanı Yusuf Yıldınm. ra- kibi MHP belediye başkan adayı Ali Yaşar Turgut'u köy meydanında kurşun yağmuruna tuttu. MHP adayı Ali Yaşar Turgut, bir süre önce katıldığı Objektif adlı haber programında Yu- suf Yıldınm için. "Beldemizde mevhane ve balo yok ki başkan da kapatsın. Bunlar uydurma" diye açıklamalarda bulunmuştu. Aralannda sürtüşme olduğu belinılen Yusuf Yıldınm ile Ali Yaşar Turgut'un arası- ndaki kavgaya siyasi olaylann neden olduğu belirtiliyor. Rakibi tarafından köy meydanı- nda kurşun yağmuruna tutulan Ali YaşarTur- gut. yara almadan olay yerinden kaçarak em- niyet müdürlüğüne sığındı. Yusuf Yıldınm. önceki yıl da banka borçlan nedeniyle hakkında dava açan avukata saldırmıştı. Basbakan'dan iki temel Çiller: 1994 çözüm ydı olacak ÇAYIRHAN /İZMİR (Cumhuriyet) - Baş- bakan Tansu Çiller, 6 a> önce göreve başladı- ğında ülkenin gündemindeki birinci sorunu- nun terör olduğunu, ancak bugün için ekono- mik sorunlann daha ön planda bulunduğunu söyledi. Terörle mücadelede önemli adımlar atıldığını. ekonomik sorunlann da ülkedeki birlik ve beraberlik anlayışı> la çözülebileceğıni belirten Çiller. "Ekonomik sorunlan aşacağız, hem de hiçbir şe> den feragat etmeden. Ne enerji- den ne vatırımdan kaçmadan aşacağız" dedi. Çiller. dün Çayırhan Termik Santrah'nın 2x 160 megavatlık üçüncü ve dördüncü ünitele- rinin temellerini attı. Çiller İzmir'de Başbakan Tansu Çiller ve Başbakan Yar- dımcısı Murat Karayalçın yaklaşık 1 trilyon 212 milyar liraya malolması beklenen Beydağ Barajı'ran temel atma törenine katıldılar. Ka- rayalçın burada yaptığı konuşmada, koalisyon hükümetini "bir şe\ yaprruyor" diye eleştirenle- rin 1980'liyıllarda tanma hiç biryatınmyap- madıklannı ve üreticiyi fakirleştirdiklerini be- lirterek, bu projeyle bölge insanmın daha çok ürün alacağıru belirtti. Karayalçın, süt üretici- lerinin "Sütün kilosu 3500, Kola'nın 15 bin lira" demeleri üzerine "Devlet, süt endüstrisinden, et ve balıktan, yem sanayiinden çekilmelidir. Ama devletin yerine üreticiler gelmelidir "dedi. Daha sonra konuşan Başbakan Çiller. ANAP'a yüklendi. Çiller, ekonominin "durdu- ğunu"söyleyenler olduğunu belirterek "Bakın, açıkça, her zamanki gibi dobra dobra söyleyece- ğim. Zorluklarımız var. Ama bu ülke büyük bir ülkedir. Bütün dünya içinde, Avnıpa ülkeleri arasında en fazla büyüyen ülke bizim ülkemiz. Altı a> önce hükümetimiz yeni kurulduğunda te- rör meselesi vardı. Ya bitireceğiz ya bitireceğiz dedik. Ama bazdarı, 'bunlar terörle basa çıka- maz' dediler. Bugün sükûnet var. İşte şimdi bu kararlılığı ekonominin arkasına koyuyorum. Ekonomik sorunlan çözecek olan yine bizim hü- kümetimiz olacak. Ama biraz sabredin. Altı avda bırakıp kaçanlara soruyorum. Sorunları çözmek için altı a\ veterliyse neden bırakıp kaç- tılar. Biz bu sorunlan çözeriz. 1994'ü çözüm yılı yapacağız. Hiç bir şeyden kaçmadan, üzerine gjderek sorunları çözeceğiz. Bütün bunları ya- parken de her zaman olduğu gibi menıuru. çiftçi- yi, işçiyi ezmeyeceğiz"dedi Mankenler, düzenkdikleri basın toplantısında, mesleklerinin ancak demokratik ve laik devlet düzeninde yaşam alaru buiabileceğini söylediler Mankenkr: Ne RP'tiyizne desempatizan İstanbul Haber Servısi - 31 ocak günü. MiIIiyet gazetesinde \ avımlanan "Adnan Hoca'dan RP'ye Mank'eıi Ordusu" başlıklı haberle ılgilı önceki gün, Taksim Vakkorama'da bir basın toplantısı düzenleven. Başak Gürsoy Mankenlik Ajansı'na bağlı mankenîer Şebnem Dinçgör v c Melis Murathanoğlu' kamuoyununyanıltıldığını önesürdüler. Basın toplantısında. "Adil düzengerçekten adil mi?" di> e soran: söz konusu haberin "gerçek dışı" v e "hay al ürünü" olduğunu belirten Dinçgör ile Murathanoğlu. Adnan Hoca'nın müritlerinden bazılannı "yazuktan"tanıdıklannı\evalnızcaarkadaş olduklannısö\lediler. Mankenler. Mıllıvet'te vayımlananfotoğrafta neden yeraldıklanna ilişkin soruyu. "AltuğBerkervearkadaşl an, Milliyet'in kendileri>lc özel bir röportaj vapacağmı sövleyerek bizim de bulunmamızı istedi. Hepsi bu"şeklinde vanıtlavarak. şunlan aktardılar: "Mankenler meslekleri gereği toplumun gözlem odağı. mcdva için ise haber konusu oluvor. Ancak belirli amaçlarla gerçek olmayanşevleri kamuoyuna aktarmak basın özgürlüğüyle bağdaştırılamaz. Bu nedenle, Adnan Hoca'dan RP'\e Manken Ordusu' haberi de gerçeklere aykırıdır. Diğer manken arkadaşlarımızı bilemev iz. ama biz Adnan Hoca. ya da RP sempatizanı değiliz. Çünkü mankenlik-fotomodellik mesleği ancak çağdaş, demokratik, laik devlet düzeninde y aşam alanı bulabiür. Dinsel temele dav anan şeriatçı bir devlet düzeninde kadın olarak, sadece kara çarşaf \ev a renkli çarşaf givsilerini defîlelerde sunmamız bile şüpheli olacaktır. Böv le bir düzende kadınların birey olarak toplum önüne çıkması günah sayılacaktır, ömeğin Suudi Arabistan'da mankenlik \ asaktır. Biz her zaman çağdaş, demokratik düzeni savunduk. Atatürkçü düşünceler vaşam rehberimiz oldu. Ataturk'ü v ıkamayacaklarını anlayan bazı güçlerin, Atatürkçü geçinerek, Atatürk'ü kendi anlav ışlarına uygun bir biçimde algılamaları \e topluma empoze etmeve kalkmaları acı olan bir gerçektir." ESKİ$EHİR SHP, ANAP'akaptırdığı oylannpeşinde ÖNDER BALOĞLU ESKİŞEHİR - Eskişehir bir zamanlar DP'- nin kalesi oldu, zaman geldi AP'nin. sırası ge- lincedesosyaldemokratlann... İnsanı belli bir eğitim düzeyinin üzerindedir. Nüfusunu işçiler. memurlar ve öğrenciler oluşturur. Kırsal kesiminin insanı bile orta ka- rar bir Anadolu kentlisinden farklı bakar olaylara. Sözün özü, yerleşmiş bir demokrasi geleneği vardı Eskişeriir'in... "Vardı" divoruz ta kı "Mal- kaçoğlu" Fahrettin Cürekliba- tur -Nam-ı diğer Cüneyt Arkın- milletvekili olmaya he- veslenene kadar. Gerçi Mal- koçoğlu "milletin vekili" ola- madı, ama 91'de Eskişehir'de şansı sıfıra yakın olan ANAP'a 2 milletvekili arma- ğanediverdi. Malkoçoğlu bunu becerir- ken yalnızca artıst popülarite- sini değil. "öz halkımızdan" oluşunu. yani Tatarhğıru da bir güzel kullandı. Cüneyt Arkın'ın milletvekilliğinden ettığı biri de 2^eki ÜnaJ'dı. Cnal seçimlere Cevdet Selvi ile birlikte milletvekili olarak SHP'nin ikinci sırasından girmış. tercih oylan ile de Sel- vi'nin üzerine çıkmayı başarmıştı. Ancak "ar- tisf'e kaptınlan oylar, SHP oylannı seçilme sayısınm alüna düşürmüştü. Burada Zeki Unal'ı birinci sıraya taşıyan oylar da Ale- \i yurttaşlardan gelmişti. İşte 1991 milletvekili seçimlerinde yaşanan bu olaylar, J 994 yerel seçimlerine gelindiğinde partileri yeni denge hesaplanna itiverdi. Bu- günden yerel seçimlere bu etki altında bakı- nca. partıler açısından ortaya çıkan durum şöyle: Büyükşehir ada>ı Aydın Arat, eski Şe- ker Fabrikası Genel Müdürü. halen PTT Yönetim Kurulu üyesı... Son bırkaç milletve- kili seçiminde hep DYPadayıvdı. Kendjsi Bü- yükşehir adaylığına son anda getırildi. Örgüt- ten gelen diğer aday adavlannı GİK'te ekarte etmesi. tabanda buruk karşılandı. Büyükşehir adayı için sıkıntı \aşayan par- tılerden biri de SHP oldu. Eskî Milletvekili onuçta SHP Ankara yönetimi Abdülkadir Adar aday olarak belirledi. Söylentilere göre Adar, "Tatar cemaatinden" icazetliydi ve Ankara'nın tercihinde bu "garanti"nin etkisi büyük olmuştu Çiftelerli İsmail Özen, belediye başkan yar- dımcısı Abdülkadir Adar ve dişhekimleri odasının genç başkanı Ahmet Ataç, Eskişe- hir'den çıkışta. Ankara kulislerinde vanşan aday adaylanydı. Mevcut SHP'li başkan Se- lami Vardar, ısrarlara karşın nedense aday adayı olmadı. Sonuçta SHP Ankara yönetimi Abdülkadir Adar'ı aday olarak belirledi. Söy- lentilere göre Adar, "Tatar cemaatinden" ica- zetliydi \ e Ankara'nın tercihinde bu "garanti"- nin etkisi büyük olmuştu... AN AP da hemen bir sürpnz Tatar buluv er- di. Hem de üniversiteden bir profesör Rıdvan Karluk. ANAP'ta olaya önce. bir dönem ön- cesinin belediye başkanı Sezai Aksoy (o da Tatar) asıldı. Milletvekili kardeşi Hüseyin Ak- soy'a karşın beceremedi. Çünkü Mesut Yılmaz'ın sözverdiği söylenen politikayla hiç ilgisiz işadamı İsmet Erden ortaya çıkanlmıştı. Ancak sonunda saşgın bir kişiliği olan Erden. Mesut Yılmaz'a raâmen harcanıvor. adaylık Prof. Karluk'a kalıyordu. "Birlik'-beraberİik" gösterilerine karşın ANAP bünyesi dışandan gelen. üstelik de gecmişte DYP ile sıkı fıkı olan Karluk'u hazmedebilmiş değil. CHPadayı ise eski SHP mil- letvekili, "BaykaJcı" Zeki Ünal.. O da gücünü Alevi oy- lanna dayandırma iddiasında. Eskişehir'de son milletvekili seçimlerinde 40 bin oya yükse- len DSP ise iddialı hazırla- nıyor seçimlere. Adaylan Es- kişehirli. ancak Ankara"da Maliye BakanlığYnın üst dü- zey bürokratlanndan DSP'- nin umudu: SHP \e CHP'deki dağınıklık ve adayırun bürok- rasiyi, ekonomiyi bilir özelliği. Mevcut oy- lannı yüzde 20-25 dolayında arttınp, aradan sıynlma iddiasında... Eskişehir'de Refah da belirleyici bir güç ola- cak. Adaylan Nihat Bilgiç, eskilerden beri partinin içinde. Onlar da DYP ve ANAP'taki aday sıkıntısına bel bağlamış durumda... Kısacası ilginç bir seçim yaşayacak Eski- şehir. 27 Mart'a kadar köprülerin alündan akacak sulann özelliğini şimdiden belirlemek olası değil ama. iri partilerin dışında kalan ufak tefeklerin bir sürpriz yapması hiç de olasılık dışı değil. PERŞEMBE ORHAN BURSALI Bol TV'li Yıllar özel TV'lerin Türkiye'de yayıma başlamasından bu yana iki yıl geçti. Herkes evindeki beyaz ekrana 25'e ya- kın programı çağırabiliyor ve bütün akşamı kanaldan kanala atlayarak geçirebiliyor. Sabun köpüğü dizilerden ve kabak tadı veren en bayağı gülmece-güldürmeceya- pımlarından tutun. vurdulu kırdılı cinayetfilmlerine, mi- nik sayıda da olsa müzik ve sanat programlarına kadar her şey var. Sadece yerli kanallarda dün neler gösterildiğini me- rak eder misiniz? Oturdum saydım: 52 tane konulu film, 31 tane pembeden maviye dizi film; 22 eğlence, yarış- ma, burç vb programı, 21 müzik, 30 çizgi film ve çocuk programı, 28 haber, haber araştırma ve söyleşi progra- mı; 9 spor, 3 talk-show, 8 kadınlara yönelik yemek, sağlık vb programı; 3 hayvanlar dünyası. 2 bilim ve teknoloji programı. Yabancı TV'leri de üzerlerine katarsanız, günlük film sayısı 75e rahatçaçıkar TV'lerin en çok seyredildiği akşam saatlerinde gülme- ce programları, para dağıtılan yarıŞmalar, filmler konu- yor... Bilim programlarından biri sabaha karşı 2'de, diğeri 9.30'da. ••• TV kanalları sayesinde bu iki yıllık süre içinde toplum- sal hayatımızda önemli değişiklikler oldu. Bunlardan bazılarının altını, artılarıyla eksileriyle şöyle çizebiliriz: Tutkunluk ve aptallıklar: TV-Kolikler yaratıldı. Tutkun izleyiciler günde ortalama 4-5 saat ekran başında oturu- yor. Program yapımcıları, özellikle ev kadınlarını sabah- tan akşama ekran başında tutmak için kendi programla- rı konusunda hediyeli sorular hazırlıyor. Kazanmak için kaçırmadan izlemek zorundasınız. Yazık değil mi? Bol haber: Habere meraklıysanız, kanaldan kanala atlayarak dünyada olup biten neredeyse herşeyi izleye- biliyorsunuz. Ingilizce, Almanca, Fransızca, ispanyolca ve îtalyanca dinleyebilir, seyredebilir, dil zevkinizi sür- dürebilirsiniz. Olumsuzluk, sahiplerinin ticari çıkarlarını koruyucu ve rakiplerini batırıcı haberciliği(l) başlatmala- rında. Bu konuda rezillik bazen diz boyu. Farklı görüşler: Ekranlar değişik düşünce ve görüşle- re iyıce açıldı. Bütün kanalların kullanıldığı varsayımıy- la, demokratik bir fikir ortamı. düşünce forumu yaratıldı. Farklı düşüncelere, yaşam tarzlarına belli ölçülerde ka- pılar açıldı. Katılımcılık: Halk, en alt tabakalar dahil, ekrana girdi. Stüdyoda seyircı olarak. yarışmalara katılımcı olarak, hatta program konusu olarak. Kalite ve içerik: Bazen mercekle aramak gerek. Bu ' açıdan bakılınca TRT hayli üstlerde dolaşıyor ve hele 2. kanalında sanat ve kültür programlarıyla parıldıyor... TGRT bile hayvanlar dünyası, Kaptan Cousteau gibi gü- zel belgesellere ve bilime yer verirken; Shovv, atv, In- terstar. Kanal 6 gibi adını en çok duyduğumuz TV'lerde, belgesel bir filme rastlayamazsınız. sanat ağırlıklı bir haber programı da bulamazsınız. Film yönetmenlerimizı kaliteli filmler yapmamak ve beğeni düzeyi düşük filmler çevirmekle suçlayan dünün sinema eleştirmenleri, bugün TV yöneticisi rolünde, ay- nı yönetmenlerimizi bu defa çok düzeyli filmler yapmak ve halktan kopmakla eleştiriyor! Senaryo yazarlarına şöyle diyorlar: "Seyirci kan isti- yor. Erkeğin şöyle kadını tutup duvara çarpacağı ve duvarda kan izleri et parçaları görebileceğimiz sahne- lertasarlayın!" Onlara göre, kalitenin, iyi ıçeriğin, düzeyli konuşmala- rın, güzelliklerin, estetik değerlerin burada yeri yok! TV'- lerin çoğu arka sokak yaşamına, geleneklerine, düşün- cesine, diline teslim olmuş durumda! Rekabet: TV de rekabet en iyi, en güzel program yap- maya yol açmıyor. Rekabet, tersıne en pespaye güldürü programları. dizi filmler vb. doğuruyor. Çünkü hepsi ra- ting, yani en çok izleyiciye sahip olmanın peşinde. Bu amaçla yapılmış programların esas olarak alt-kültür dü- zeyini içermesi gerektiğini düşünüyorlar. TV'lerin birbi- rinin kuyusunu kazması da toplumda ticari alanda vahşi rekabeti körüklüyor. Beyinsel-ruhsal eğitim: TV yapımcılarının beyinlerin- de hiç bir süzgeç yok. Halkın ilgisini çeker düşüncesiyle ne kadar it kopuk, ne kadar geri düşünce. hurafe, inci- cinci gibi pislikler varsa hepsi ekrana doluşmuş durum- da. Insanlar buna layık mı? Günde 75 filmde en az 75 cinayet işleniyor. Vampirler geceleri kol geziyor. Bu programların başta çocuklar ol- mak üzere yetişkinlerin de ruhsal konumlarını olumsuz etkilediği bilimsel olarak kanıtlanmış durumda. Kültürü, sanatı, bilimi, eğitimi günlük programlarda zorunlu kılacak TV yasasını umutla bekliyoruz. Seçlm kazanı Enişteaday olunca... 1SPARTA (Cumhuriyet) - SülevmanDemırel Cniversıtesı Rektörü Prof. Dr. Hasan Gürbüz, Isparta'nın Sütçüler ilçesinde DYP'den beledive başkan adavı olan eniştesi Adnan Şavkan'ı desteklemek üzere üniversitekampusundan 120 kilometre uzaklıkta o\ kullanacak. Gürbüz'ün kendisı ve eşi\ le birlikte bazı yakınlan da Sütçüler seçmen kütüğüne > azılı v or. eniştcv e "4-5 O) fazla çdisın" diye. Hatta öyle ki İstanbul'un Fatih semtınde oturan Sütçüler \ e Yoğurtçular Derneği Başkanı Mehmet Ali İncede27Mart'ta vaklaşık 750 kilometre yolu aşıp enişte aşkına Sütçüler'de olacak. Prof. Hasan Gürbüz. Sütçülerli. Sayım sırasında da rastlantı olarak oradaymış. Sütçüler'de sayılması doğal. ama sürekli görev yaptığı bir adresi varken Sütçüler seçmen kütüğüne yazılı olması pek doğal olmasa gerek. Hele bir de işin içinde aday bir "enişte" varken. Ama işin asıl ilginç yani, bundan sonra başlıyor. CHP Sütçüler İlçe Başkanı Mehmet Kızil, Rektör Gürbüz'ün görev yerinden 120 kilometre uzaklıkta oy kullanmasına "içi elvermediği için" Sütçüler İlçe Seçim Kurulu'na başvuruyor. Başvurusuna ilçe Seçim Kurulu Başkanı Hakim Dursun Kaya "Önemli değil. \akti de geçti" yanıtını venyor. O>sa takvimlero gün 28 Ocak 1994ü gösteriyor. CHP. işin arkasını bırakmı\or. bu kez de İl Başkanı Kasım Tamer Tokuç iadeli taahhütlü bir mektupla uvanyor. Sütçüler Seçim Kurulu'nu. Tokuç'un elindemektubun31 ocakta ilçe seçim kuruluna ulaştığına daır pusula var. ancak kuruldanyanıt yok. CHP İl Başkanı Kasım Tamer Tokuç, ilçe seçim kurulunun tarihin geçtiğini öne sürerek başv uru> u geçersiz kabul ettiğini sövlüyorve şöyle konuşuvor: tt 4-5oy önerafi değil, ama mesele prensip meselesi. Bu insanlar siyasal düşüncesi belli insanlar. Böyle davranmalan da doğal. Bu Türkive'ninkaderi maalesef." M HP kökenli olan Rektör Gürbüz'ün şimdi Süleyman Demirel'e çok bağlı bir DYP'lı olduğunu söyleyen Tokuç'un biryakınmasıda Süleyman Demirel Üniversitesi ile ilgili. Üniversitede sol düşünen ve düşündüğünü cesaretle söyleyebilen tek bir öğretim görevlisinin bile bulunmadığını belirten Tokuç, "Maaleseföğretim üyeleri partimizle iüşki bile kuramıyorlar. L niversite Isparta'yalayık demeyeceğim, ama adına layık bir ş apılanma içinde" diyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle