Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 ARALIK 1994 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMÎ
Kavi: Işçi kayrtsc
IİSTÂNBUL(ANKA)-
Istanbul Sanayı Odası (İSO)
Başkanı Hüsamettin Kavi,
kayıtsız işçi çalıştırmaya
karşı şartlı mücadele
önerisinde bulundu. Kavi,
çalışanlann yüzde 30'unun
kayıtsız oldugunu belirterek,
bu bataklığın kurutulması
için konut edindirme yardımı
ve zorunlu tasarrufun
kaldınlıp SSKprim
oranlannın düşürülmesinin
.şart oldugunu bildirdi.
Kavi, işverenleri, kaçak işçi
çalıştırmaya iten nedenlerin
ortadan kaldınlması halinde
odalarve ilgılı kamu
kuruluşlannın da katılımı ile
bir kampanya
düzenlenebileceğini söyledi.
Bütçe uygulama
talimatı
•ANKARA(ANKA)-
Maliye Bakanlıf ı, ek bütçe
kanunu hükümlenne uygun
olarak kuruluşlann 1994 yılı
kesintili başlangıç
ödeneklerinin yüzde 20'sinde
kesildiğini, ödeneğinin
yüzde 20'sinden azı kalan
kuruluşlann ise kalan
ödeneklerinin tümünün
kesildiğini açıkladı.
Kuruluşlann personel
ödeneklerinin fazla olan
bölümü de, personel
giderlerinde kullanılmak
üzere Maliye Bakanlıgı
bütçesinin yedek ödenek
tertibine aktanldı.
Suudiler
özelleştipiiecek
kuruluslara talip
•ANKARA(ANKA)-
Suudı Arabistan sermayesi,
Türkiye"deki holdıngleri
kanalıyla özelleştirilecek
kuruluşlan alabilmek ıçın
harekete geçtı. 1988 yılında
yüzde 100 Suudi
sermayesıyle kurulan Mass
Holdıng. bu amaçla ayn bir
şırket oluşturdu.
Mass Holdıng tarafından
istanbul'da kurulan şırkete
"Midco Altyapı Geliştirme
AŞ" adı verıldi. Mass
Holdıng, 1988 yılında Suudi
Arabistan firması Saudı
Cable tarafından yüzde 100
yabancı sermaye ile
kurulmuştu. Holdingin
kuruluş sermayesi ıse 11
mılyar lira düzeyinde
bulunuyordu.
TÜPRAŞ sermaye
arttırıyop
• A \ K A R A ( A N K A ) - 5
Nisan Kararlan'ndan önce ve
sonra akaryakıt fiyatlanna
yeterli oranda zam
yapılmaması nedeniyle zaran
katlanarak büyüyen
TÜPRAŞ. sermaye
arttınmıyla yapısını
güçlendirme yoluna gidiyor.
Şirket, sermayesini yüzde
150 oranında 2.8 trilyonluk
arttınmla 4 trilyon 672
milyar liraya çıkarmak için
Sermaye Piyasası Kurulu'na
başvuruda bulundu.
İGBVIE Türkiye
kataloğu
• A.\KARA(AA)-
Türkıve•nin ekonomik,
sosyal, kültürel ve sanatsal
yönlerinı tanıtmak amacıyla,
her >ıl çıkanlan "Turkey
'94" ısımli katalog
yayımlandı. Hazıne ve Dış
Ticaret Müstaşarlığı thracatı
Geliştirme Etüt Merkezi
(İGEME) tarafından
İngilizce olarak hazırlanan
ve 560 mılyon liraya mal
olan katalogdan toplam 5 bin
adet basıldı.
Akın: Ciddi vergi
pefopmu şart
• MERSİN (Cumhuriyet
Güney İUeri Bürosu) - Içel
Serbest Muhasebeci Mali
Müşavırler Odası Başkanı
Ahmet Akın. ekonomide
istikrar ve başan için
özelleştirmenin tek başma
yarar saglayamayacagını
belirterek. "Ekonominin
başansı için ciddi bir vergi
reformu yapılmalıdır"' dedi.
Türkiye'de ilk kez bir kamu iktisadi teşekkülü işçisine ve yöre halkına satılarak özelleşecek
Karabük modeli tabuyu yıkıyor
AHMET ÇELİK
Türkiye'de ilk kez denenecek
"Karabük modeli" özeileştir-
mede yeni bir sayfa açacak. Ka-
rabük Demır-Çelik'te son aşa-
maya gelen hisselerin çalışanla-
ra ve yöre halkına satışı başanya
ulaşırsa, KlT'Ierin özel sektör ve
yabancı sermayeye blok satışı-
nın özelleştirmede tek yöntem
olmadığı ortaya çıkacak. Bu çer-
çevede özelleştirmeye duyulan
tepki ve endişeleri ortadan İcaldı-
racak yöntemi ilk kez hayata ge-
çirmenin sorumluluğunu üstle-
nen Karabüklüler, kuracakları
şirketle ilgili hazırlıklan son aşa-
mayagetırdiler.
Sermayenin tabana yayılması-
nın ilk adımı sayılacak uygula-
maya göre hükümet Karabük
Demir-Çelik'in hisselerini, 1 li-
ralık sembolik nominal değer
üzerinden işçi sendikasının ön-
derliğinde kurulacak Kardemir
AŞ'ye satacak. Kayıt dışı ekono-
ÖzGıda-İş'in EBKiçin ku-
racağı şirkete genel müdür
olarak Recep Mızrak'ın
adı geçiyor.
Kardemir AS modeli
•Tesis 1 liraya sendikanın
kuracağt Kardemir AŞ'ye
satılacak.
•Kardemir AŞ'nin A tipi hisseleri
işçiye dağıtılacak, nama yazılı
olacak ve üçüncü kişilere
devredilemeyecek.
•Yönetim A grubu hisse
sahıplerinin elinde bulunacak.
•Diğer grup hisseler esnaf,
belediye ve ticaret sanayi odası
üyeleri arasında paylaştınlacak.
•A grubu dışındaki hisseleri
borsada işlem görecek.
Kardemir A.Ş.'nin başına
eski TDÇİ Genel Miidürü
Sencer İmer'in gelmesi
bekJenivor.
mı ile ilgili çalışmalanyla tanı-
nan Maliye uzmanı Prof.Dr. Os-
man Altuğ tarafından hazırlanan
Kardemir AŞ sözleşmesinde iş-
letmeler işçiler ve Karabüklüler
arasında paylaştınlıyor. A, B ve
C grubu hissedarlann bulunaca-
ğı Kardemir A.Ş.'de, A gurubu
hisseler nama yazılı olacak,
üçüncü kişilere devredilemeye-
cek ve sadece işçilere verilecek.
Diger hisse gruplan ise sırasıyla
Karabük esnafı, ilçedeki koope-
ratifler, belediye ve ticeret sana-
yi odası üyelere arasında paylaş-
tınlacak.
Şirketin A grubu dışındaki
hisselen borsada da ışlem göre-
cek. Hisselerin borsaya açılma
oranı ise henüz belirlenmediği
belirtilirken, ancak bunun yöne-
timsel anlamda öneminin olma-
dığı \ urgulanaıyor. Çünkü şirke-
tin yönetimı A grubu hıssedarla-
Avrupa ve ABD'deki kimi kuruluşlarda hisseler çalışanlanna satılıyor
Batı'da işçi patron oluyorEkonomiServisi-Şaşırtıcıama 1994 yılın-
da. işçiler "Üreten biz, yöneten de biz olaca-
ğız" sözünü hayata geçiriyor, hem de kapıta-
lizmin kalesi sayılan ülkelerde...
Sözgelimi ABD'nin havayolları devi
TVVA'yı yöneten işçiler, bu şirketin neredey-
se çoğunluk hisselerine sahıp. Kızıla boya-
dıklan uçak da ortak mülkiyetlennı sımgeli-
yor.
Isviçre'de Migros işçileri kâramacı gütme-
yen mağazalannda. alkol, tütün ve şiddet içe-
ren oyuncaklar dışında her şey satıyor.
Ingilizler de bu günlerde Işçı Partisı'rıın
başlattıgı 'üretimaraçlannın,dağıtınıın ortak
mülkiyetini' tartışıyor.
Avrupalılar, buna sosyalizm değıl 'sosyal
ekonomi', Amerikalılar da 'sosyal mülkiyet'
adını veriyor.
Ingıltere'nin sol kanat millervekillennden
Denis MacShane. Lenınızmdekı devletçılık
kavramıyla. Thatchenzmdekı mutlak özel
mülkiyet kavramı arasında bir üçüncü yol ol-
duguna ınanıyor.
1914 öncesinde Ingiltere'de kooperatifle-
rin 3 mılyon üyesi vardı. Ancak kımse 1913
tngilteresi'nin bir sosyalizm cennetı oldugu-
nu ileri sürmüyor.
Ancak en şaşırtıcı rakamlar, 10 bin şirketin
kendi çalışanlan tarafından yönetildigi
ABD'den geliyor. ABD'deki deneyımler. kü-
çük kooperatiflerin ötesinde, orta ölçeklı ima-
lat şirketlerine kadar dayanıyor. Bu deneyimi
ise, hisselerinin yüzde 45'i işçileri tarafından
IŞÇtLER DİNYAYI KIZILA BOYADI- ABD'de,T\Y4 HavayollarTnın mülkiyetini
ellerinde tutan işçiler, bu ortaklığın simgesi olarak bir uçaklannı kızıla boyadı.
alınan TWA taçlandınyor. Hısselenn gen ka- ılen sürüvor.
lanı alacaklıların elinde, ne \ar kı şırket kâra
geçerse, işçiler çoğunluk hisseleri elde ede-
cek. Şirketin rakıbi North West Airlines his-
selerinin yüzde 35'ı de kendi işçilennin elin-
de.
TWA çalışanlan. müşterilerin isteklerini
bildiklerinı vekimsedenemirleralmadan. ge-
reken her şeyi kendi inisiyatifleriyle gerçek-
leştırdiklerini, böylece verimliliğin arttıgını
Özelleştırme tartışmalanna taraf olan sol
kanat mılletvekillerinden bazılan. tepeden tır-
nağa devletçılıgi savunurken, kimileri soru-
nun 'mülkiyetinkimdeolduğunda'değıi, 'de-
ıtetimin kimde okiuğunda" dügümlendiginı
düşünüyor. Buna göre çözüm, karar mekanız-
masının üretıcılenn ve tüketıcilenn elinde ol-
dugu, merkeziyetçi olmayan biryapı, yani öz-
gürlükçü sosyalizm.
nn elinde olacak ve bu hisseler
borsaya açılmayacak. Bu anlam-
da her hangi bir grubun ya da ki-
şinin borsada hisse toplayarak
şirket yönetimin ele geçirmesi de
mümkün olmayacak.
Kardemir A.Ş.'nin kuruluş ça-
lışmalannı yürüten Prof. Dr. Os-
man Altuğ şirketin Türkiye'de
ender uygulanan gruplandınlmış
hissedarlaryöntemiyle kurulaca-
ğını söyledi. Hissedarlann A, B
ve C olarak gruplandınlacagını
belirten Altuğ, "A gurubu hisse-
darlar sadece işçilerden oluşacak.
Yönetim A grubu hisse sahipleri-
nin elinde bulunacak. Bu gruba
giren hisseler nama yazılı olur-
ken üçüncü kişilere devredileme-
yecek. Eğer bir devir olacaksa da
bu mutlaka aynı grup içindeki di-
ğer işçilere vapılabilecek. Hisse
sahibi öldiiğünde bile, varisler
kendilerine geçen hisseleri üçün-
cü kişilere devredemeyecek. B, C
grubu hisseler ise Karabüklü'er
arasında paylaşünlacak" dedi.
Karabük"le başlayacak "his-
selerin çalışanlara ve yöre hal-
kına devri" biçimındeki özel-
leştırme Et ve Balık Kurumu ile
devam edecek. EBK'ye talip
olan Öz Gıda-lş ise şirket kurma
çalışmalannı tamamladı. Öz Gı-
da-Iş hükümetın karar vermesı-
ni bekliyor.
Bu arada henüz kesinleşmese
de Kardemir A.Ş.'nin genel mü-
dürü olarak eski TDÇİ Genel
Müdürii Sencer İmer'in adı ge-
çerken, Öz Gıda-lş Sendika-
sı'nın EBK'yi almak için kura-
cagı şirketin başına ise Halen
EBK Genel Müdürü olan Recep
Mızrak'ın geçmesi bekleniyor.
Et-Balık için şirket hazır
Et-Balık Kurumu ile ilgili ola-
rak şirket kurma çalışmalannı ta-
mamladıklannı belirten Öz Gı-
da-lş Sendikası Genel Sekreteri
Salim Usluda, kendileri için ku-
rumun hangı koşullarda devre-
dilecegınin önemli oldugunu
söyledi. Hükümet ile yaptıklan
pazarlıklann tamamlanmasın-
dan sonra kurulan şirketin he-
men devreye gıreceğını belirten
Uslu, "Şirkete Et-Balık Kurumu
ile iş yapan herkes ortak olacak.
Ancak ağırlıklı öncelik çalışanla-
ra verilecek. Daha sonra ise şu
anda düşünüldüğü biçimiyle
yüzde5'lik pavlar biçiminde sıra-
sıyla besiciler, kasaplar ve satış
bayileri arasında paylaş-
tırilacak" dedi.
2000 yılına kadar tekstil ve konfeksiyonda tüketim ithalata dayalı olarak artacak
Türkiye AB'nin gardrobu olabilir
ÖZGÜR ULUSOY
Avrupa Birliği'nın 2000 yılına kadar
tekstil ve konfeksiyonda dışa bagımlılıgı-
nın artacak olması, Türkiye'nin ihracatı
açısından gümrük birliginin önemini daha
da arttınyor. Tekstil ihtiyacı ile ilgili çalış-
malar, Bırligın konfeksiyon ıhtiyacının
önümüzdeki dönemde önemli ölçüde arta-
cagı ve bu artışın ıthalat yolunda gerçekle-
şeceğıni gösterirken. Türkiye'nin bu pasta-
dan büyükçe bir pay kapabilmek için şım-
diden kollan sıvaması gerektiğı ilen sürü-
lüyor.
Almanya'da faaliyet gösteren Türkiye
Araştırmalar Merkezi'nin Türk Alman
Tekstil ve HazırgiyimcilerBirligi (TÜDET)
adına hazırladığı raporda. Kurt Salmon As-
sociates'in yaptıgı pazar araştırmasına da-
yanılarak. AB'nin iç tüketiminde ıthalatın
payının 2001 yılında yüzde 70'e çıkacağı
vurgulandı. Raporda, Türkiye'nin elindeki
gümrük birliği kozunu çok iyi kullanması
gerektiğine dikkat çekildi.
Türkiye Araştırmalar Merkezi Başkanı
Famk Şen kotalann gümrük birliğınden
sonra kalkmaması halinde. tekstil ihracatı-
mızı iki buçuk katına çıkarma projelennın
başansızlıkla sonuçlanacağıni söyledi.
Hazırlanan raporda. 1986 ve 1991 yılla-
n arasında AB'nin konfeksiyon tüketim ih-
tiyacının yüzde 28 oranında arttiğı. üretı-
Yunanistan 'dan
şantaj
AB ile Türkiye arasında 19 aralıkta
masaya gelecek gümrük birliği anlaş-
ması, Yunanıstan'ın "veto" tehdidıy-
le karşılaştı. Geçen hafta Brüksel' de-
ki AB Bakanlar Konseyı toplantısında,
şantaja varan taleplerle ortaya çıkan
Yunanistan, 11 üye ülke bakanının ıs-
ranna karşın istekleri yerine getiril-
mezse topluluk ile Türkiye arasındaki
gümrük bırlığinı engelleyeceğını dile
getirdi.
Yunanistan'ın tekstil sektörünün ug-
rayacağı zarara karşılık. gümrük birli-
ğine onay vermek için AB'den 400
mılyon ECU talep ettığı ortaya çıktı.
Yunanistan'ın şantajını kamuoyuna
açıklayan kuruluşlar Federal Almanya
Tekstil Sanayıcileri Birliği ve Alman
Hazırgıyim Sanayıcileri Derneği oldu.
Yunanistan'ın diğer şartı ise Kıbns
Rum Kesımı ile tam üyelık görüşme-
lennın bir an önce başlatılması.
Toplantıda taslak metin görüşülecek
19 aralıkta gerçekleşecek Türkıye-AB niyetini bir deklarasyon ile açıklayacagını
Ortaklık Konseyi toplantısında taraflann kaydettiler. Bu konuda asıl görüşmeler
gümrük birliğine ilişkin hazırladıklan seneye yapılacak. Öte yandan AB,
taslak metin görüşülecek. Taslak metin Türkiye'nin kendine karşı bazı sektörleri
toplantıda nihai şeklini alacak ve taraflara "hassas"o]arak nitelendirip, korumasına
metnin uygulanması için gerekli yetkı karşı çıkıyor. Ancak 3. ülkelere karşı
verilecek. Yetkililer, AB'nin 4. mali hassas sektör çalışmalan sürüyor. Hassas
protokolün serbest bırakılmasını da içeren olarak belirlenecek ürünlerin 3. ülkelere
bir mali yardım paketmı serbest bırakma karşı 5 yıl korunması öngörülüyor.
AB TURKIYE TEMSILCISI LAKE:
Türkiye zaten AB 'ye entegre
Av rupa Bırlıgı (AB) Komisyonu tarafından organize edilen
"AB-Türkiye Otomotiv Yan Sanayii İşbirliği" konulu pa-
nelde konuşan Türkiye nezdindeki AB Komisyonu Büyükel-
çısı Vlkhael Lake,"Türk ekonomisi, AB ile entegre olmuş du-
nınıdadır'' dedi. Türkiye'nin Avrupa genelınde 20 milyardo-
larlık ticaret hacmi oldugunu kaydeden Lake. Türkiye'ye ge-
len yabancı yatınmlarda da büyük artış görüldüğünü belirtti.
Lake, otomotiv in Türk ekonomisi içinöneminede deginerek,
bu sektördeki oiumlu gelişmeleri izlediklerini söyledi.
min yüzde 6.8 genledıgı belirtildi.
Raporda, 1992 rakamlanna göre, tekstil
ihtiyacının yalnızca yüzde 30'unun Birlik
dışından yapılan ithalatla karşılanmasına
karşın. hazır giyimde bu oranın yüzde 54'e
çıktığına yer venldı. Toplulugun konfeksi-
yon ithalatının 1986 ve 1991 yıllan arasın-
da yüzde 90 oranında artış gösterdigine işa-
ret edilen raporda, giderek büyüyen bu pa-
zarda Türkiye'nin en büyük rakiplerinin
Sanayi üretiminde rekor düşüş
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Sanayi sektöründeki toplam üretim artışı,
son 5 yılda ilk kez eksiye düştü. Devlet
Istatistik Enstitüsü'nün (DİE) aylık
sanayi üretim endeksine göre sanayi
mallan üretimi, 1994 yılının ekim ayında
bir öncekı yılın aynı dönemine göre
yüzde 6 oranında azaldı.
DlE verilerine göre toplam sanayi
sektöründeki üretim. geçen sektöründe yüzde 11.9. kimya
yılın ekim ayına oranla
yüzde 6 düzeyinde
genledi.
En çok düşüş yüzde 36.1
oranıyla makine
sanayisinde
gerçekleşirken. taş ve
toprağa dayalı dayanıklı üretim
sanayisinde yüzde 3.5, mensucatta da
yüzde 1.1 oranında üretim gerilemesi
oldu. Toplam imalat sektörü
üredmindekı genleme ise yüzde 8.4
oranında gerçekleşti. 1994 yılının ekim
ayına göre en yüksek üretim artışı. kağıt
ve basım sanayi sektöründe yüzde 39.2
oranıyla gerçekleşti..
Çin ve Hong Kong olduguna işaret edıldi.
Avrupa'daki tekstil ve konfeksiyon sek-
törünün 1996 \e 2001 yıllan arasında bü-
yük birdegişimgeçıreceğinın vetekstılde-
ki gelişmelerin, büyük ölçüde hazır gıyim
pazanndaki gelişmelere bağlı olacagının
ileri sürüldüğü raporda şu görüşlere yer ve-
rildi "Tekstil üretiminin yüzde 50'den faz-
lası hazır givim sektöründe gerçekleşmek-
tedir. Geri kalanı ise teknik tekstil üriinle-
ri ve ev dekorasyonu gibi alanlarda kulla-
nılmaktadır. Bu da Avrupa Birliği tekstil
sektörünün yalnızca dış rekabet Ue değil, ay-
nı zamanda iç pa/arda azalan talep ile kar-
şj karşıva kaldığı anlamına gelmektedir.
Önümüzdeki \ıllarda Avrupa pazannın ar-
tan ölçüde Avrupa Birliği dışından gelen
ürünler tarafından belirienmesi beklen-
mektedir."
1995 Promosyon LJrünleri Kolleksiyonu
SEVDlKLERİNİZE VE ÖNEMSEDİĞİNİZ MÜŞTERİLERİNİZE HER YIL AYNI HEDİYELERİ VERMEKTEN SIKILDINIZ. HAKLISINIZ.
BİZ DE SIKILDIK; VE
ANADOLU UYGARLIKLARINDAN ESİNLENEREK ÖZGÜN TASAR1MLAR YAPTIK.
" EÜNİZE SAĞUK, ÇOK FARKLI, ÇOK ŞIK." DİYOR GÖRENLER. " KÖRLER MAHALLESİNDE AYNA SATIYORSUNUZI DİYENLER DE VAR.
YILBAŞI İÇİN KARARINIZI VERMİŞ OLSANIZ BİLE SERGİMİZİ MUTLAKA GÖRMELİSİNİZ. ÇÜNKÜ; YIL İÇİNDE DE ÖZEL OLAN A GEREKSİNİM DUYACAKSINIZ.
DG-9 Ajanda
Gumu$ Çerçevelı
Sıkkelı
GK-25 Kalemlik
Ahşap Kaıdc Üzennde
Gümüş Kaplama
Gnıkler
(SH0W ROOM'u ve Katoloğumuzun diğer ürünlerini görmeh için)
Istanbul Akarsu Cad. 37/1 GhangirTel: (02! 2) 293 67 88-293 67 9! Fax 245 !8 64
Ankara Tel & Fax- (0312) 419 00 88
BENCE
tZZETTİN ÖNDER
1995Bütçesive
Oemokratikleşme
1995 Mali Yılı Bütçesi, genel hatları ile hakim devlet fel-
sefesini açıkça yansıtmaktadır. Bu felsefeyi, radikal iktisat-
çıların kapitalist devletin işlevini tanımlarken ileri sürdükle-
ri savla açıklamak olasıdır. Radikal iktisatçılara göre kapi-
talist ekonomilerde devlet, hakim sınıfın bir aracı olarak, özel
sermaye birikimine katkıda bulunur. Bu amaca yönelik ola-
rak devlet, sermaye üzerindeki yükü hafifletmek için bir
yandan vergilerde, diğer yandan da harcama kalemlerinde
gerekli ayarlamaları yapar.
1995 Mali Yılı Butçesi'nde devletin bu işlevini iki açıdan
görmek olasıdır. Bir defa, sosyal devlet kavramı ciddi ola-
rak tahrip edilerek, yeni vergisel yükümlülükler getirmekten
kaçınıldığı gibi, mevcut yüklerin vergi yolu ile topluma ya-
yılmasında da sermaye oldukça kayırılmıştır. Vergi yapıa-
nın dolaylı-dolaysız bölünümü kadar, kurumlar vergisinin
vergi sistemindeki göreli ağırlığının hafifletilmesi ve emek
üzerindeki vergilerin sistemde göreli ağırlığının artması da,
söz konusu yük kaydırma politikalannın belirgın araçlandır.
1980 politikalannın ciddi sonucu olarak, 1980'lerin son-
larına doğru belirginleşen ve günümüzde de devam ede-
rek, 1995 Butçesi'nde netleşen yeni bir kamusal görev da-
ha oluşmuş bulunmaktadır. Bu yeni görev, devlete, özel
sermaye üzerindeki yükleri sosyalize ederek topluma yay-
mak yanında, finans kesimine de faiz ödemesi biçiminde
çok ciddi aktarımlar yapması yükümlülüğünü getiımiş bu-
lunmaktadır. Bu yeni yükümlülüğü vergi yapısı ile birlikte dü-
şündüğümüzde, toplumda kimin kimin için çalıştığı, kimin
kimi sırtında taşıdığı iyice anlaşılmaktadır.
Yine radikal iktisatçılar, kapitalist ekonomilerdeki devle-
tin işlevlerıni tanımlarken, sosyal masraf olarak nıteledıkle-
ri bir tür harcama daha vardır. Bu harcama kaleminin işle-
vi, ekonomik süreçler sonucuna toplumda oluşan huzur-
suzluklan ortadan kaldınp, toplumsal barışı sağlayarak, sis-
temı yumuşatıp, meşnjlaştırma şeklınde belirlenir. Çağdaş
toplumlarda, bu işlev de sosyal devlet mantığı ve felsefesi
içınde kotanlır. Türkiye'de ise, son 5 Nisan Kararlan'ndan
berı binlerce emekçi işinden atılarak, maaş ve ücretler don-
durularak, ikramıyelerin ödenmesi ertelenerek, halkın bir
bölümü fakirleştirilmektedir. Özelleştirme ile bu sosyal ya-
ralar daha da derinleşecektir. Bütçede bunların onanlma-
sına yönelik akılcı bir önlem olmadığı gibi, bu yaralann da-
ha da derinleşebileceği ortamların yaratılacağına dair işa-
retler bulunmaktadır.
Sosyal huzursuzluklara ya sosyal devlet mantığı ile yak-
laşılıryadabusorunlargüçilebastınlır. Maalesef, 1995 Büt-
çesi, ikinci yönteme yönelindiği yönünde çok ciddi kanıtlar
taşımaktadır. Bütçede en hızlı artan kalemler arasında, sa-
vunma ve adalet-emniyet en önde gelmektedir. Savunma
kaleminin Güneydoğu sorunu ile ilgili olduğu düşünülebilir,
adalet-emniyet harcamalannda öngörülen artışın ise, top-
lumdaki huzursuzluk ve kıpırdanışlar ile ilgili olduğu savla-
nabilir.
Doğu ve Güneydoğu sorunu, büyük ekonomik ihmalle-
rin hazırladığı ortam üzerinde patlak vermiştir. Vaktinde ya-
tırım olarak gitmesı gereken kaynaklar, hatta belki onlardan
daha da fazlası, bugün olayları bastınmak için kullanılmak-
tadır. Kaynakların hakça kullanılması, her koşulda uzun dö-
nemde toplumları kârlı kılar. Bunun aksi şimdiye dek kanrt-
lanmamıştır.
5 Nisan Kararlan ile sokağa dökülen işsizler ve özelleş-
tırme ile daha da dokulecek olanlar, zannedildiği gibi eko-
nomide tasarrufa ve kaynaklann etkin kullanımına yol aç-
mayacaktır. Böylece, huzursuzluğa sürüklenen toplumda,
güvenlik harcamaları artacaktır. Kaynakların, yaratıcı alan-
larda kullanılması, hiç kuşkusuz tüm iktisatçılann birinci
amacıdır. Ancak bu birinci amacın hemen arkasından şu ge-
lir: Kaynakları sosyal devlet felsefesi doğrultusunda mı,
yoksa baskıcı devlet doğrultusunda mı kullanmalı? Aynı
kaynağı, birbirıni dışlayan bu iki amaç arasında dağıtmak
söz konusu olduğunda, sadece insancıl değil, fakat akıllı
iktisatçı da birincisini tercih eder. Oysa, ne hazındir ki, 1995
Bütçe ibresi ikınciye yönelmiştir.
Demokratıkleşmenın temelınde ekonomik dokunun oldu-
ğu gerçeği yadsınamayacağına göre sistem içinde devle^
tin iki temel görevi belirgin olmaktadır. Bunlardan birincisi
hızla yatırımlan arttırmak, ikincisi ise sosyal devlet meka-
nizmalannı kurup, işletmektir. Devletin ekonomiden kazın-
ması savı ileri sürülecekse, şu husus bilinmelidir ki, böyle
bir ekonomik yapıda, bu sav demokratikleşmeyi değil, tam
tersi rejimin sertleşmesi ve anti-demokratik yapılanmayı
da içerir!
Enflasyon stoku 1995'e
devredecek: Yüzde 29
A!VK\R.A (ANKA)- Hükümetin bu yıla ilişkin enflasyon hedef-
len tutmazken, gelecek yıla ilişkin hedefler de şimdiden anlamını
yıtirdı. Aralık ayındaki fiyat artışı sıfır bile olsa. 1994 yılından
1995"e yüzde 29'luk birortalama enflasyon stoku devredilecek. Fi-
yatlann aralıkta yüzde 6 artış kaydetmesi durumunda ise devredi-
lecek enflasyon stoku
yüzde 36'vı bulacak.
Bu durumda. hüküme-
tin 1995 vılına ilişkin
yüzde 43.2"lik ortala-
Enflasyon stoku nedir?
Enflasyon stoku, on iki
aylık endekslerin ortala-
ması esas alınarak hesapla-
nıyor. Buoa göre, endeksin
yıl sonundaki düzeyi bir
sonraki yıl fiyatlann hiç
artmaması olasılıgına göre gelecek yılın
ortalama endeksi kabul ediliyor. Bunun-
la önceki yılın ortalama endeksi arasında-
ki yüzde farkı, devreden enflasyon stoku-
nu ıfade ediyor.
ma enflasvon hedefi-
nin tutabilmesi için,
gelecek yıl aylık fıyat
artışlannın yüzde l'in
bile altında kalması ge-
rekecek.
Aralıktakitoptaneş-
ya fiyat artışının kasım
ayındakine yakın bir
oranla yüzde 6 düze-
yinde gerçekleşmesi durumunda ıse gelecek yıla devredecek enf-
lasyon stoku yüzde 36'ya ulaşacak.
Hükümet. 1995 yılı enflasyonunu yüzde 43.2 olarak hedefledi.
Ancak. hedefı belırlerken. bu yılın 2. yansındaki enflasyonun yüz-
de 20'lerde kalacagını öngörmüştü. Oysa. daha beş ayda enflasyon
yüzde 30'lara yaklaştı.
AGMS 21
Masa Saati
TJŞ Kaıdi? l'/enne
TJS Suiunlar
Gtım'.ıs Sj i!
GMS-20 Masaustü
Ağırhğı
Sı\^h Mt'imer KJKJC
Gumııs Antık
EMLAK BANKASf