Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 ARALIK 1994 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Tekstil ve metal işkollan ile Türk Hava Yollan'nda toplusözleşme pazarlıklan çıkmazda
Yeıriyd gre\lere gebeÖZLEM YÜZAK
1995 grevlerle geliyor. Yılın
ikinci yansında başlayan toplu-
sözleşme görüşmeleri çıkmaza
giren üç önemli sektörde yakla-
şık 130 bin işçinin, yılın ilk ay-
lanndan itibaren greve başlaya-
caklan belirtiliyor.
Tûrk Hava Yollan ile tekstil,
otomotiv ve diğer metal sanayii
işkollannda umutsuz olarak de-
ğerlendirilen arabuluculuk gö-
rüşmeleri de sonuçsuz kalırsa ül-
ke genelinde grevler gündeme
gelecek.
Tekstil sektöründe yaklaşık 80
bin işçiyi kapsamına alan Türk-
lş'e bağlı Teksif, Hak-lş'e bağlı
Öziplik-Iş ve DfSK'e bağlı Teks-
•Bu yılın ikinci yansında başlayan toplusözleşme
pazarlıklan çıkmaza giren üç sektörde, arabuluculuk
çabalan da sonuç vermezse yaklaşık 130 bin işçi,
yeni yılda ülke genelinde greve çıkacak.
til-Iş sendikalan yöneticileri, or-
tak bır açıklama yaparak "işve-
ren sendikasının acımasız tutu-
mu karşısında. kazanılmış hakla-
nn ellerinden alınmasına göz
yummavacaklan için ortak grev
karan alacaklannı" söylediler.
DtSK Genel Başkanı Rıdvan
Budak. hem 1995 yılı bütçesini
hem de gelişen ekonomik koşul-
lan bahane eden ışveren örgütle-
rinin, ücretlen son derece düşük
tutmaya çalıştığını kaydederek,
işçi sendikalannın ortak hareket
etmeleri halınde işverene geri
adim attırmada daha başanlı ola-
caklannı söyledi.
Üç sendika yöneticisi, yayım-
ladıklan ortak açıklamada şunla-
n belirttiler:
u
Her sendikanın kendine öz-
gii sendikal haklan saklıdır. Ne
var ki, karşı karşıva bulunulan
ortak sorunlarla miicadelede ya-
ratılan bu birlikle hareketin ilert-
ye dönük kazanımlan bugiin ön
plana çıkmakta.
Bu bağlamda ilk aşamada
Tekstil Sanayi Işverenler Sendi-
kası ile sürdürulmekte olan top-
•Işveren kesiminin, ekonomik krizin ve ödedikleri
çifte verginin faturasını, çalışandan çıkarmak
istediğinı belirten sendika temsilcileri, birlikte
hareket etme kararında.
şik Metal-lş ile Hak-lş'e bağlı
Ozçelik-lş, toplu iş sözleşmeleri
görüşmelerinde ortak hareket et-
meyi yeğlerken Türk-İş'e bağlı
Türk Metal. bağımsız kalarak
kendi boyutunda görüşmelerini
sürdürüyor.
Özçelık-lş Genel Sekreterı
Recai Başkan, ışverenin siyasi
iktıdarla birlikte, ekonomik kri-
zi aşmanın kolay yolunu bulduk-
lannı \ebuyolun faturayı ışçınin
sırtına yüklemek olduğunu be-
lirterek, işverenin bu yöntemı
uygulamaya çalıştığını söyledi.
lu iş sözleşmeleri çerçevesinde,
her üç sendikanın temsikilerin-
den oluşacak bir ortak komite
kurmaya karar verdik."
Türkiye'nin en temel sektör-
lerinden sayılan tekstil sanayinin
en belirgin özellıklerinden biri
de en ucuz işgücüne sahip olma-
sı. Tekstil işçisinin almakta ol-
duğu ortalama ücret 3.5-4 mil-
yon arasında değişiyor.
Sendikaların birleşerek ortak
hareket etme karan aldıklan bir
diğer sektör de otomotiv ve me-
tal sanayii. DlSK'e bağlı Birle-
Işverenin ödediğı çifte verginin
acisını işçisinden çıkardığını
kaydeden Başkan, ne hükümetin
kayıtdışı ekonomi üstüne gıttiği-
nı ne de işverenin bu konuyla il-
gili siyasi iktidar üstünde yeterlı
baskı kurabildiğini sözlerine ek-
ledi.
THY ve HAVAŞ'ta toplam 10
bin 500 işçiyi kapsamına alan
Hava-lş Sendikasf nda toplu iş
sözleşmesi görüşmelerinde uz-
laşma sağlanamadı. Hava-lş
Sendikası Başkanı Atilla Ayçin.
29 kasımda resmi arabulucunun
da görev süresinin sona erdiğini
belirterek, arabulucu raporunun
kendilerine ulaşmasından sonra
grev karan alabıleceklennı söy-
ledi.
Tekstilde ortalama ücret 4 milyon
Yüzde 50 sancısı
Tekstil işçisinin aldığı ücret ortalama 3.5-4 milyon lira.
Türkiye'nin en ucuz ış gücünü çalıştıran tekstil
sektöründe işçi kıdeminin herhangi bir fonksiyonu yok. 7 yıl
çalışan işçıyle 17 yıl çalışan işçi, yaklaşık aynı ücretı alıyor.
Işverenin 1995 yılı toplu iş sözleşmelennde teklif ettiği ücret
artışı yüzde 50 oranında. Enflasyonun yüzde 130 olduğu bu
ortamda reel ücretlerin yüzde 50'sinin yok olacağı gerçeği,
pazarlığı çıkmaza sokuyor
Calısma süreleri sorun oldu
MESS'ten garip teklif
Otomotiv ve diğer metal sanayiınde çalışan işçinin ortalama
aldığı ücret 5-6 milyon lira dolayında. İşçi sendikalan
enflasyon artışı oranında zam isterken. işverenin öngördüğü
artış yüzde 30. Işveren ile işçi arasındaki diğer bir anlaşmazlık
ise çalışma sürelerinde. tşveren yüzde 50'nin altına düşmemek
kaydıyla, çalışma sürelerini istediği gibi ayarlama hakkına
sahip olmayı isterken sendikalar, işçinin düşük süre çalışıp
düşük ücret almasının kabul edilemez olduğu görüşündeler.
1994'ün ilk 6 ayında toplam 138 bin 476 kişi işten çıkanldı
İşçi çıkarmada özel
sektör başı çekiyor
GÜNEŞGÜRSON
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)-Kamu ve özel sektördeki iş-
çi çıkışlan. bu yılın ilk 6 ayında
tırmanışa geçti. 1994'ün ilk 6
ayında toplam 52 bin 389 kişi iş-
siz kaldı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığının "Çalışma Hayatı
lstatistikleri'"ne göre bu yılın ilk
6 ayında 624 bin 823 işçi ışten
aynldı; 572 bin 434 kişi ışe gir-
di. 6 ayda 52 bin 389 kışı işsız
kaldı. Şeker, çimento. toprak,
cam, inşaat, demıryolu taşımacı-
lığı, ardiye ve antrepoculuk iş-
kollannda çalışan ışçilerin ışten
çıkartılanlar arasında başı çek-
tikleri belirlendi.
Istatistıklere göre bu işkolla-
nnda 1992 yılının ilk 6 ayında
25 bin 568 işçinin işine son ve-
nlirken 1993'ün aynı dönemin-
de 25 bin 65, bu yıl ise 36 bin 803
işçnşten atıldı.
Özel sektörde, 1992 yılının ilk
yansında, 84 bın 173 ışçınin ışi-
ne son verildi. 1993 yılının aynı
döneminde özel sektörde işten
atılan işçi sayısı 68 bin 138"e
düşmesine karşın, bu yıl 101 bin
673 işçi işten çıkartıîdı Ocak-
haziran aylan arasında işten çı-
kartılan toplam ışçı sayısı. 138
bin 476 oldu.
Kendi isteği ile ışten aynlan
işçi sayısı, bakanlık istatistikleri-
ne. 254 bın 958 olarak yansıdı.
Tanm. orman, av ve balıkçılık ış-
kolunda gerçekleşen işten aynl-
malann 252 bın 282'si özel sek-
törde, 2 bın 676'sı kamu sektö-
ründe gerçekleşti.
Süreksiz işlerde. mevsimlik
•Bu yılın ilk yansında
özel sektörde 101 bin
476, kamuda ise 36 bin
803 kişinin işine son
verildi.
ve ıklime dayalı işyerlerinde ış-
ten ayrılmalann gıda. deniz taşı-
macılığı. haberleşme, sağlık iş-
kollannda yoğunlaştığı dikkat
çekti. Bu gerekçeyle kamu ve
özel sektörde toplam 56 bin 335
işçi işten aynldı. Bu sayının,
1992 yılında 48 bin 804,'1993
yılının ilk 6 ayında da 48 bin 132
işçi olduğu kaydedıldı.
Istatistiklerde. "doğal neden-
lerle" işten aynlanlann sayısı
175 bin 54 olarak yer alırken iş-
ten aynlanlann toplam sayısı bu
yılın ilk 6 ayında 624 bin 823
olarak belirtildi.
1992 yılında 516 bin 520 işçi
işten aynlırken 1993 yılının ay-
nı döneminde işten aynlan top-
lam işçi sayısı 471 bin 127 ola-
rak ıstatistıklere geçti. Kamu
sektöründe 76 bin 290 işçi. özel
sektörde de 548 bın 533 işçi ış-
ten aynlmış olarak istatistiklerde
yeraldı.
Ocak-haziran dönemmde 572
bın 434 işçi işe girdi. Istatistik-
lere göre ocak ayında 91 bin 863
işçi işten aynlırken, 76 bın 143
kişi işe girdi.
Şubat ayında işten ayrılan sa-
yısı 76 bin 529. ışe giren işçi sa-
yısı 65 bin 796; mart ayında ış-
ten aynlan sayısı 117 bin 72, işe
giren işçi sayısı 97 bin 114; ni-
san ayında işten aynlan sayısı 76
bın 249, işe giren işçi sayısı 68
bin 771; mayıs ayında işten ayn-
lan sayısı 100 bin 700, işe giren
işçi sayısı 105 bin 889; haziran
ayında işten aynlan sayısı 164
bin 410. işe giren işçi sayısı 158
bin 721 olarak gerçekleşti. 6 ay-
da 624 bin 823 kışı çeşıtlı neden-
lerle işten aynlırken, 572 bin 434
bin kişinin işe giriş yaptıSı kay-
dedıldı.
İşveren idari maddelerde diretiyor
THY'den teklifbileyok
Türk Hava Yollan ve HAVAŞ çalışanının ortalama aldığı maaş
14 milyon lira dolayında. Çalışanlardeğişik iş gruplanndan
olduğu için Hava-lş'in istediği artış, uçuş ekibi için ilk 6 ayda
yüzde 51, tekrrik personel için yüzde 94, yer
görevlileri için yüzde 80. Işveren ise bu konuda
karşı teklif bile getırmemiş. 1leri sürdüğü gerekçe
ise ıdari maddelenn sendika tarafından kabul edilmemiş
olması.
Erdoğan ve Sözen metroda
Istanbul Haber Servisi- Kent ıçı ulaşımında
Istanbul halkına nefes aldıracak Metro
Projesi'nde adım adım sonuca gidıliyor. Yapım
çalışmalanna 1992 yılında başlanan Istanbul
Metrosu'nun Taksim ve Şişlı tünelleri dün
düzenlenen bir törenle birleştirildi.
Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep
Tayyip Erdoğan, metro çalışmalarında. maddi
yetersizlik gibi "flkel bir sıkıntıyla" karşı
karşıya olduklannı sövledı. Devletı. yerel
yönetimlerin de\am eden yatınmlannı "para
vermeyenek*" sekteye uğratmakla suçlayan
Erdoğan. bunu "politik terör" olarak
değerlendirdi.
Tünellerin birleştirilmesi nedeniyle dün Taksim
Yaklaşım Tüneli'nde düzenlenen törene.
Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep
Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra eski SHP'lı
belediye başkanı Nurettin Sözen. müteahhıt
fırmalann temsılcılen ile mühendısler ve
işçiler katıldı. Törende söz alan Istanbul'un
eski belediye başkanı Nurettin Sözen. törene
katılmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu
dıle getirdı. Sözen. demokrasilerdeki en önemli
şeyın. yönetımler değışse de başlatılan bir
hızmetın devam ettirilmesı olduğunu vurguladı.
Metro çalışmalarının, kendi döneminde
başlatıldığını hatırlatan Sözen. "Yönetimler
değişse de halka hizmet anlavışı
değişmeyecektir. Metronun temelini biz attık.
bir başka vönetim de açılışını yapacaktır" dedı.
(Fotoğraf'YASEMtN KOYUTURK)
ILO Türkiye Temsilcisi Prof. işık:
ÖzeHeştirnıe
işsizlik getirir
• Prof. Dr. Rüçhan Işık, ILO'nun, özelleştirme sonunda
doğacak işsizlik sorununda. işçi. işveren ya da
hükümetten istem gelmesi durumunda yardımcı
olabileceğini söyledi.
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- leri uvgulavan bir kuruluş otarak
rosu) - Uluslararası Çalışma Örgü- düşünmemek lazım. ILO, çalışma
Panasonic
Printer
günleri
basladı!
) g
tü (ILO) Türkıve Temsilcisi Prof.
Dr. Rüçhan Işık, özelleştirme ya-
pılan ülkelerde yığmsal işten çı-
karmalar yaşandığını anımsatarak
bugüne değın ne hükümetin, ne iş-
verenlenn ne de sendikalann yar-
dım ve destek ıçın ILO'ya baş-
vurduklannı söyledi.
Türkıye'ninbirbölümünüonay-
ladığı uluslararası sözleşmeler
içınde ILO'nun koydugu çalışma
standartlannın da yer aldığını v ur-
gulayan Prof. Dr. Rüçhan Işık. bu
sözleşmelenn gerektırdığı ulusal
mevzuattakı yasalann çıkmasınm
söz konusu olduğunu belırttı.
ILO'nun Türkiye'nin onayladı-
ğı uluslararası sözleşmelerin uy-
gulanmamasına ılişkin bir işçi ve-
ya işveren kuruluşunun ya da üye
bir başka ülkenın şıkayet etmesı
durumunda hükümetle görüşme
olanaklan aramasınm söz konusu
olduğunu kaydeden Prof. Dr. Işık,
sözlerini şöyle sürdürdü:
"ILO, bu tür ihlallerin gerçek
oiup olmadığını araştınr. Herhan-
gi bir ihlal saptaması durumunda
da üve ülkeyi kınama uygulama-
sndan daha öte\e bir yapbnm ya-
pamaz. Türkiye'de 80'li vıllardan
bu yana sendikalaşmav la ilgili ih-
laller söz konusu olmuştur. Bunlar
ILO'da ilgili komite tarafından in-
celenerek iki defa Türkiye've ulus-
lararası sözlesmelorc ilişkin daha
dikkatti davranma. ihlallerin dü-
zettilmesi tavsivesinde bulunuldu.
Bu dos>alar hâlâ kapanmış değil.
Ancak ILO'vıı sadece bu sözleşme-
ş ç
alanında özellikle yeni istihdam
olanaklannın yaratılması konu-
sunda teknik yardım ve tavsiyekr
\apan bir kuruluştur."
Türkiye'de özelleştırmenın ya-
ratacağı ışsızlık sorununa yönelik
ILO'nun teknik yardımının ısten-
medığinı kaydeden Prof. Dr. Işık.
konuyla ilgili şu görüşlere yer ver-
dı: "BiziınlLOolaraküzerindeen
fazla durduğumuzkonu,özelleştir-
me yapılan ülkelerde. buna geliş-
miş ülkeler de dahil. çok yoğun iş-
sizlik görülmesi. Örnek vermek ge-
rekirse Doğu A\rupa ülkclerinde.
Almanya'da. İngilterc'de Thatcher
döneminde, Latin Amerika'da
özelleştirmey'le birlikte yığınsal is-
tencıkarmaJarolağandurumageİ-
di. Asıl büyük şanssızuk. gelişmiş
ülkelerdedahil, var olan işsizlikso-
rununa özelleştirme ile birlikte bir
miktar daha işsizliğin eklenmesi.
Bu işsizliğin telafısi, bi/im için
önemli. ILO, bazı ülkelere baa tav-
siyelerde bulunmuştur.
Türkiye'de de özelleştirmeyle
birlikte. örneğin Zonguldak ve Ka-
rabük gibi verlerde görülebilecek
ytğın halindeki işten çıkarmalann
daha yumuşak geçiştirilmesi, işçi
haklannın özenle korunması. çah-
şabilecek yaştakilerin yeniden egi-
tilerek işe kavuşturulmalan üze-
rinde durulmahdır. Ancak Türki-
ye'den herhangi bir işçi veya işve-
ren sendikasından ya da hükümet
kanalıyla böyle bir istem, ILO'ya
gelmemiştir. ILO, her ülkeye oldu-
ğu gibi Türkiye'ye de kendi arzuet-
tiği takdirde tavsiyelerde bulunma-
va haardır."
Panasonic
Printer
"Şimdi tam zamanı"
1 3 OCAK 1995'E KADAR
PANCOM AŞ
Şokır Kesebır Sk Balmumcu Plaza 2 No 32 D 4-6
BALMUMCU BEŞİKTAŞ/ISTANBUL
Tel 2 7 4 7 1 9 1 - 2 7 4 4 7 5 6 - 2 7 4 4 7 5 5
274 47 23 - 274 47 24
Fax 274 71 90
KX.
KX.
KX.
KX.
KX.
KX.
KX.
f> 1 tSO
f> I6 9S
r* 1121
f 162+
f 2123
P 262+
P ++OO
9 Ptn SO /To/cvi
9 Ptn 136 Kolon
2+ f>ln BO Kolon
2+ Pln 136 Kolon
2+ fln BO Kolon
2+ Pln 136 Kolon
2+O KarSsn
33O K»rSsn
2+O KarSm
1 92 KarSsn
2+O KotrSsn
3OO Kar/ın
•* Sayfm, 3 O Od p l . 1 m & fta m
v * LE D tctc no 1 oj 1 s 1
2OS
f * 9
27B
S39
•929
639
6 + 9
S
s
s
s
s
s
s
Panasonic buluçma noktalan
I S T A N B U L IAKBULUT 231 3 2 11 • ALFA 21 1 40 67 • ARENA 233 30 30 • ARGOS 5 7 0 6 0 0 1 • BETEGA 211 42 82 • C A N 326 47 05 « C O N N E C T
3 4 8 3 9 4 2 • FONT 2BÖ OO ÖÂ • ıKONJ 2 2 2 4 6 8 6 - ıNıFO 2 7 2 3 4 2 4 - KRN 2 7 4 2O 5O - PROTEK 2 8 2 3 8 3O • PRES 2 B 1 2O 8 1 - SAAART 2 4 9 6 8 1O
. _ . _ __ _____ _ 3 3 A N
İZMİR
9 -42 FONJT 2BÖ OO 66 IKON 222 4 I 3 2
414 36 5O - VATArsl 2 4 7 4 7 O2 - YAMAN 652 4O OO • YILDIZ 268 İO O5 • 4K 259 38 OO • PRİNTER TECHNOLOGV 272 53 33 A N K A R A
• IhJFO 44 1 5O 55 - METROCOM 434 22 91 • PROKOM 425 41 62 • PROTEK 427 4 7 5O İ Z İAREIMA 4 6 7 55 42 • HAUO 425 83 26 • INFO 44 1 5O 55 • METROCOM 434 22 9 1 • PIOKOM 425 41 62 • PROTEK 427 4 7 5O IZMUK ARENA
44 1 B2 95 • DATA 463 29 21 • INIFO 463 19 43 BURSA AAIMERVA 25 1 17 63 • A D A N A ISIORSAIN 453 1 1 1 5 * YILDIZ 352 51 O3 S A M S U N
VIP 23O 8B 52 • O A Z İ A N T İ P YILOIZ 23O 6 7 23 • KONYA HAUCI 233 84 1 6 • ANTALYA BİLIŞIAA 2 4 7 14 21 • IZMİT ROBOSfS 324 4O 25 •
A D A M Z A Ü I ROBOSİS 271 25 18
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Bir Komutamn Dramı!
Şu sözleri dikkatle okuyun:
"Yapılan bütün propagandalara rağmen, Atatürkçülük
bir ideoloji olamaz. Zira her ideolojinin temelinde bir fik-
rin bulunması icap eder. Atatürk ise bir fıkir değil, bir şa-
hıstır. Bu kadar insıcamsız (yani tutarsız)ö/r fikir mecmu-
asına ideoloji ad: verilemez... Yaptığı hareketlerşüphesiz
bazı fikirlerden mülhem oldu, fakat bunlar, şuradan bura-
dan toplanmış şeylerdi. Incelenirse, Atatürk'ün hareket-
leri ve fikirferi arasında birçok tezatlar bulunabilir... Haki-
katı açıkça söylemek lazım gelirse, Atatürkçülük, Türki-
ye'de, Atatürk öldükten sonra doğan bir içtimai hastalı-
ğın adıdır..."
Kim söylemiş bunlan?
RP'nin aklıevvel anakent belediye başkanlarından biri
mi? Numaracı cumhuriyetçilerin bir sözcüsü mü? Şeriat-
çı basından bir köşe yazarı rrjr' Yoksa Sayın Boyner mi?
Hiçbiri değil!
"Atatürkçü" 12 Eylül yönetiminin -Atatürk'ün kurumla-
rını kapatıp, "mirashakkı"nı çiğneyerek- kurduğu; Atatürk
Dil ve Tarih Yüksek Kurulu'nun bir üyesi... 12 Eylül yöne-
timince atanmış olan bır profesör üyesi...
• • •
Şu sözler de geçen gün Hürriyet'in "manşet" haberin-
de yer aldı:
Şeriatçılann orduya sızmasını önlemek için mücadele
venyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri, halkın içinden geliyor.
Ancak şeriat yanlısı kesim büyüdükçe, bizim kaynağımız
da tehlikeye giriyor. Bu beni düşündürüyor. Hadı subay,
astsubay adayını elersiniz. Ama eher için bu söz konusu
değil."
Haberın önemi, söyleyen kişinin kimliğinden kaynakla-
nıyordu. Bu sözlerin sahibi olan Sayın Doğan Güreş, da-
ha birkaç ay öncesıne kadar Genelkurmay Başkanı'ydı.
Sözler doğru. Ama onlara eklenen bir düşünce var ki çok
"düşündürücü":
"Laikliğe aykırı eylemler anayasa suçudur ve bu konu-
da yargıya büyük görev düşmektedır!"
• • •
Türkiye'de 12 Eylül'e kadar "şeriatçı" güçler ciddi bır teh-
dıt oluşturmuyordu... Bugün oluşturuyor!
Nedeni ise açık.
Partisınden TDK'ye, TTK'ye ve hatta Çocuk Esırgeme
Kurumu'na kadar... Atatürk'ün kurduğu hemen tüm kurum-
lar 12 Eylül döneminde kapatıldı.
"Türk-lslam Sentezi" 12 Eylül döneminde "resmi ide-
oloji" oldu. Atatürk'e karşı olan "dinci milliyetçiler ya da
"milltyetçidıncıler, 12 Eylül döneminde köşe başlarına ge-
tirildiler, rektörlük makamlarına oturtuldular.
Laikliğin temelıne dinamit koyan hükümler, 12 Eylül yö-
netımı elıyle anayasaya girdi.
Kemalistler dahıl, tüm solun üzerinden silindir gibi ge-
çip, meydanı "sağın her türü"ne 12 Eylül yönetimi teslim
etti.
Şeriatçı-Suudi bağlantısı -"fîaö;fa"aracıhğı ile-12 Eylül
döneminde ve devlet eliyle sağlandı.
Toplumsal dengelerı daha da bozacak, bölgeler ve sı-
nıflar arasındaki dengeleri daha dayıkacak.. ve gıderek
"adil düzen"i tek umut kılacak bir Özal ideolojisine, ikti-
dar "altın tabak" içinde, 12 Eylül yönetimi marifetıyle su-
nuldu.
Tüm yurdu saran "dincı"vakıflar 12 Eylul'ün ürünüdur...
Ama "so/"un her türünü esip savuran, Mustafa Ekmek-,
çi'nin "Türkçe ezan" tartışması açmasını bile yasaklayan
12 Eylül.. örneğın, ımam-hatıp okullarını "din adamı ge-
reksinmesi" sınırlarına çekmeyı düşünmemiştir bile.
Ve bugünlere gelinmiştir!
• • •
Ne verirseniz, onun karşılığını alırsınız.
Başanya gıden ilk adım, hatayı kabullenmekten geçer.
Sayın Güreş, topu yargıya atmadan önce, bugünün ne-
denlerine doğru bir tanı koymalıdır. Bataklığı bırakıp, teker
teker sivrisineklerle uğraşmanın krsırlığını görmelidir. Ve
günahı uzaklarda değil, Marmaris'teki komşusunda ara-
malıdır.
Bir "özeleştiri" yapmalıdır!..
Yıllardır Harbiye'ye dışarıdan ders vermek için çağrılan-
lar, acaba niçin hep "belirli" bir siyasal çizgidendır? O "ho-
ca "lar, acaba niçin derslerde "hâlâ" sosyal demokratlara
saldırmak gereğini duyuyorlar? Içlerinden bazılan niçin
"12 Eylül'de solcular korundu, asıl sağcılar ezildi" gibi
"gerçekleri" (!) bugün bile genç Harbiyelilerin kafasına sok-
maya çalışıyorlar?
Evet... Ne verirseniz, onu alırsınız!
Kilis kökenli olmak gibi bir ortak yanımız da bulunan Sa-
yın Doğan Güreş... Cumhuriyet'e verdiği birdemecindede
Türkiye'nin bugünkü bazı sıkıntılarını "fazla sola kaymış"
oimaklaaçıklamıştı...
Sorumluluk duygusu... Kısırdöngü... Çaresizlik... Üzün-
tü...
Bu sadece -insan olarak saygı duyduğum- bir komuta-
nın "tekil" dramı mı? Yoksa. aynı koşulları paylaşanların
"çoğul" dramı mı?!..
Otocam işçisinin
direnişi siirecek
•Şişe-Cam işvereninin, toplusözleşmeyi
ihlal ettiği gerekçesiyle üretimi durdurdular
LULEBL'RGAZ (Cumhuri-
yet) - Trakya Otocam işçılen
toplu iş sözleşmesini ihlal eden
Şişe-Cam işverenıne karşı dire-
nıvor. Lüleburgaz"da Otocam ış-
çilerinin üretimi durdurma ey le-
mı sekızinci gününe girdi. Kris-
tal-lş Sendikası Genel Başkanı
İbrahim Eren, "Fiili olarak işten
çıkanlan baştemsilcimize işbaşı
yaptırılmazsa eylemlerimiz bü-
tün Şişe-Cam işyerlerine yavıla-
rak siirecek" dedi.
Lüleburgaz'da bulunan ve Şi-
şe-Cam grubu içindeki Trakya
Otocam Fabrikası'nın l lOişçisi.
toplusözleşmeyi ihlal ederek ta-
şeron işçi çalıştırmak ısteyen, bu
konuda uyarıda bulunduğu için
işyeri baştemsilcisi Hasan Cela-
yir'i işten çıkaran Şişe-Cam işve-
renini protesto etmek için üreti-
mi durdurdu. Kristal-tş Sendika-
sı Genel Başkanı Ibrahım Eren.
sekizinci günündeki eylemle il-
gili ışverenin kamuoyunu yanlış
bilgilendirdiğini söyledi.
Eren, sorunun halen görüşme-
len sürdürülen toplu iş sözleş-
mesi olmadığını, işverenin yü-
rürlükteki toplusözleşmenin ta-
şeron ışçı çalıştırılamayacağını
açıkça belirten 14. maddesini ih-
lal etmesi olduğunu belirtti.
İbrahim Eren. 5 Nisan ekono-
mik knzinin ardından Trakya
Otocam "dan 40 ışçınin çıkanldı-
ğını ve Şişe-Cam grubunda bu-
lunan Trakya ve Kırklareli cam
fabrikalannda taşeron işçilere iş-
başı yaptınldığını kaydetti. Eko-
nomik krizin etkilen giderilmiş
olmasına karşın. bu ışçilenn iş-
lenne geri dönemediklerinı de
belirten Eren, fabrikada işçiye
gereksımin duyulduğunda ise ta-
şeron işçi çahştınlmak istendi-
ğini vurguladı.
Işverenin, eski işçilerini geri-
ye çağırmak yerine, maliyeti dü-
şürmek için taşeron işçi çalıştır-
maya kalkarak ikinci kez toplu iş
sözleşmesini çiğnediğini belir-
ten Eren şöyle konuştu:u
İş\«ren,
kendisini uyaran baştemsilci ar-
kadaşımızı ise çalıştırmamaya
başladı. Resmen değil, ancak fiili
olarak işten çıkardı. Bunun iiz-
erine işçiler üretimi durdurdu."
Geçen cuma günü Şişe-Cam
yetkilileriyle sorunun çözümü
için bir araya geldiklerini, ancak
sonuç alamadıklannı vurgulayan
Ibrahim Eren,
u
Eğer temsilcimize işbaşı yap-
tınlmazsa eylem bütün Şişe-Cam
tşyerterine vavılarak devam ede-
cek"dedı." "