07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 ARALIK 1994 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Tekstil ve metal işkollan ile Türk Hava Yollan'nda toplusözleşme pazarlıklan çıkmazda Yeıriyd gre\lere gebeÖZLEM YÜZAK 1995 grevlerle geliyor. Yılın ikinci yansında başlayan toplu- sözleşme görüşmeleri çıkmaza giren üç önemli sektörde yakla- şık 130 bin işçinin, yılın ilk ay- lanndan itibaren greve başlaya- caklan belirtiliyor. Tûrk Hava Yollan ile tekstil, otomotiv ve diğer metal sanayii işkollannda umutsuz olarak de- ğerlendirilen arabuluculuk gö- rüşmeleri de sonuçsuz kalırsa ül- ke genelinde grevler gündeme gelecek. Tekstil sektöründe yaklaşık 80 bin işçiyi kapsamına alan Türk- lş'e bağlı Teksif, Hak-lş'e bağlı Öziplik-Iş ve DfSK'e bağlı Teks- •Bu yılın ikinci yansında başlayan toplusözleşme pazarlıklan çıkmaza giren üç sektörde, arabuluculuk çabalan da sonuç vermezse yaklaşık 130 bin işçi, yeni yılda ülke genelinde greve çıkacak. til-Iş sendikalan yöneticileri, or- tak bır açıklama yaparak "işve- ren sendikasının acımasız tutu- mu karşısında. kazanılmış hakla- nn ellerinden alınmasına göz yummavacaklan için ortak grev karan alacaklannı" söylediler. DtSK Genel Başkanı Rıdvan Budak. hem 1995 yılı bütçesini hem de gelişen ekonomik koşul- lan bahane eden ışveren örgütle- rinin, ücretlen son derece düşük tutmaya çalıştığını kaydederek, işçi sendikalannın ortak hareket etmeleri halınde işverene geri adim attırmada daha başanlı ola- caklannı söyledi. Üç sendika yöneticisi, yayım- ladıklan ortak açıklamada şunla- n belirttiler: u Her sendikanın kendine öz- gii sendikal haklan saklıdır. Ne var ki, karşı karşıva bulunulan ortak sorunlarla miicadelede ya- ratılan bu birlikle hareketin ilert- ye dönük kazanımlan bugiin ön plana çıkmakta. Bu bağlamda ilk aşamada Tekstil Sanayi Işverenler Sendi- kası ile sürdürulmekte olan top- •Işveren kesiminin, ekonomik krizin ve ödedikleri çifte verginin faturasını, çalışandan çıkarmak istediğinı belirten sendika temsilcileri, birlikte hareket etme kararında. şik Metal-lş ile Hak-lş'e bağlı Ozçelik-lş, toplu iş sözleşmeleri görüşmelerinde ortak hareket et- meyi yeğlerken Türk-İş'e bağlı Türk Metal. bağımsız kalarak kendi boyutunda görüşmelerini sürdürüyor. Özçelık-lş Genel Sekreterı Recai Başkan, ışverenin siyasi iktıdarla birlikte, ekonomik kri- zi aşmanın kolay yolunu bulduk- lannı \ebuyolun faturayı ışçınin sırtına yüklemek olduğunu be- lirterek, işverenin bu yöntemı uygulamaya çalıştığını söyledi. lu iş sözleşmeleri çerçevesinde, her üç sendikanın temsikilerin- den oluşacak bir ortak komite kurmaya karar verdik." Türkiye'nin en temel sektör- lerinden sayılan tekstil sanayinin en belirgin özellıklerinden biri de en ucuz işgücüne sahip olma- sı. Tekstil işçisinin almakta ol- duğu ortalama ücret 3.5-4 mil- yon arasında değişiyor. Sendikaların birleşerek ortak hareket etme karan aldıklan bir diğer sektör de otomotiv ve me- tal sanayii. DlSK'e bağlı Birle- Işverenin ödediğı çifte verginin acisını işçisinden çıkardığını kaydeden Başkan, ne hükümetin kayıtdışı ekonomi üstüne gıttiği- nı ne de işverenin bu konuyla il- gili siyasi iktidar üstünde yeterlı baskı kurabildiğini sözlerine ek- ledi. THY ve HAVAŞ'ta toplam 10 bin 500 işçiyi kapsamına alan Hava-lş Sendikasf nda toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde uz- laşma sağlanamadı. Hava-lş Sendikası Başkanı Atilla Ayçin. 29 kasımda resmi arabulucunun da görev süresinin sona erdiğini belirterek, arabulucu raporunun kendilerine ulaşmasından sonra grev karan alabıleceklennı söy- ledi. Tekstilde ortalama ücret 4 milyon Yüzde 50 sancısı Tekstil işçisinin aldığı ücret ortalama 3.5-4 milyon lira. Türkiye'nin en ucuz ış gücünü çalıştıran tekstil sektöründe işçi kıdeminin herhangi bir fonksiyonu yok. 7 yıl çalışan işçıyle 17 yıl çalışan işçi, yaklaşık aynı ücretı alıyor. Işverenin 1995 yılı toplu iş sözleşmelennde teklif ettiği ücret artışı yüzde 50 oranında. Enflasyonun yüzde 130 olduğu bu ortamda reel ücretlerin yüzde 50'sinin yok olacağı gerçeği, pazarlığı çıkmaza sokuyor Calısma süreleri sorun oldu MESS'ten garip teklif Otomotiv ve diğer metal sanayiınde çalışan işçinin ortalama aldığı ücret 5-6 milyon lira dolayında. İşçi sendikalan enflasyon artışı oranında zam isterken. işverenin öngördüğü artış yüzde 30. Işveren ile işçi arasındaki diğer bir anlaşmazlık ise çalışma sürelerinde. tşveren yüzde 50'nin altına düşmemek kaydıyla, çalışma sürelerini istediği gibi ayarlama hakkına sahip olmayı isterken sendikalar, işçinin düşük süre çalışıp düşük ücret almasının kabul edilemez olduğu görüşündeler. 1994'ün ilk 6 ayında toplam 138 bin 476 kişi işten çıkanldı İşçi çıkarmada özel sektör başı çekiyor GÜNEŞGÜRSON ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-Kamu ve özel sektördeki iş- çi çıkışlan. bu yılın ilk 6 ayında tırmanışa geçti. 1994'ün ilk 6 ayında toplam 52 bin 389 kişi iş- siz kaldı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının "Çalışma Hayatı lstatistikleri'"ne göre bu yılın ilk 6 ayında 624 bin 823 işçi ışten aynldı; 572 bin 434 kişi ışe gir- di. 6 ayda 52 bin 389 kışı işsız kaldı. Şeker, çimento. toprak, cam, inşaat, demıryolu taşımacı- lığı, ardiye ve antrepoculuk iş- kollannda çalışan ışçilerin ışten çıkartılanlar arasında başı çek- tikleri belirlendi. Istatistıklere göre bu işkolla- nnda 1992 yılının ilk 6 ayında 25 bin 568 işçinin işine son ve- nlirken 1993'ün aynı dönemin- de 25 bin 65, bu yıl ise 36 bin 803 işçnşten atıldı. Özel sektörde, 1992 yılının ilk yansında, 84 bın 173 ışçınin ışi- ne son verildi. 1993 yılının aynı döneminde özel sektörde işten atılan işçi sayısı 68 bin 138"e düşmesine karşın, bu yıl 101 bin 673 işçi işten çıkartıîdı Ocak- haziran aylan arasında işten çı- kartılan toplam ışçı sayısı. 138 bin 476 oldu. Kendi isteği ile ışten aynlan işçi sayısı, bakanlık istatistikleri- ne. 254 bın 958 olarak yansıdı. Tanm. orman, av ve balıkçılık ış- kolunda gerçekleşen işten aynl- malann 252 bın 282'si özel sek- törde, 2 bın 676'sı kamu sektö- ründe gerçekleşti. Süreksiz işlerde. mevsimlik •Bu yılın ilk yansında özel sektörde 101 bin 476, kamuda ise 36 bin 803 kişinin işine son verildi. ve ıklime dayalı işyerlerinde ış- ten ayrılmalann gıda. deniz taşı- macılığı. haberleşme, sağlık iş- kollannda yoğunlaştığı dikkat çekti. Bu gerekçeyle kamu ve özel sektörde toplam 56 bin 335 işçi işten aynldı. Bu sayının, 1992 yılında 48 bin 804,'1993 yılının ilk 6 ayında da 48 bin 132 işçi olduğu kaydedıldı. Istatistiklerde. "doğal neden- lerle" işten aynlanlann sayısı 175 bin 54 olarak yer alırken iş- ten aynlanlann toplam sayısı bu yılın ilk 6 ayında 624 bin 823 olarak belirtildi. 1992 yılında 516 bin 520 işçi işten aynlırken 1993 yılının ay- nı döneminde işten aynlan top- lam işçi sayısı 471 bin 127 ola- rak ıstatistıklere geçti. Kamu sektöründe 76 bin 290 işçi. özel sektörde de 548 bın 533 işçi ış- ten aynlmış olarak istatistiklerde yeraldı. Ocak-haziran dönemmde 572 bın 434 işçi işe girdi. Istatistik- lere göre ocak ayında 91 bin 863 işçi işten aynlırken, 76 bın 143 kişi işe girdi. Şubat ayında işten ayrılan sa- yısı 76 bin 529. ışe giren işçi sa- yısı 65 bin 796; mart ayında ış- ten aynlan sayısı 117 bin 72, işe giren işçi sayısı 97 bin 114; ni- san ayında işten aynlan sayısı 76 bın 249, işe giren işçi sayısı 68 bin 771; mayıs ayında işten ayn- lan sayısı 100 bin 700, işe giren işçi sayısı 105 bin 889; haziran ayında işten aynlan sayısı 164 bin 410. işe giren işçi sayısı 158 bin 721 olarak gerçekleşti. 6 ay- da 624 bin 823 kışı çeşıtlı neden- lerle işten aynlırken, 572 bin 434 bin kişinin işe giriş yaptıSı kay- dedıldı. İşveren idari maddelerde diretiyor THY'den teklifbileyok Türk Hava Yollan ve HAVAŞ çalışanının ortalama aldığı maaş 14 milyon lira dolayında. Çalışanlardeğişik iş gruplanndan olduğu için Hava-lş'in istediği artış, uçuş ekibi için ilk 6 ayda yüzde 51, tekrrik personel için yüzde 94, yer görevlileri için yüzde 80. Işveren ise bu konuda karşı teklif bile getırmemiş. 1leri sürdüğü gerekçe ise ıdari maddelenn sendika tarafından kabul edilmemiş olması. Erdoğan ve Sözen metroda Istanbul Haber Servisi- Kent ıçı ulaşımında Istanbul halkına nefes aldıracak Metro Projesi'nde adım adım sonuca gidıliyor. Yapım çalışmalanna 1992 yılında başlanan Istanbul Metrosu'nun Taksim ve Şişlı tünelleri dün düzenlenen bir törenle birleştirildi. Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, metro çalışmalarında. maddi yetersizlik gibi "flkel bir sıkıntıyla" karşı karşıya olduklannı sövledı. Devletı. yerel yönetimlerin de\am eden yatınmlannı "para vermeyenek*" sekteye uğratmakla suçlayan Erdoğan. bunu "politik terör" olarak değerlendirdi. Tünellerin birleştirilmesi nedeniyle dün Taksim Yaklaşım Tüneli'nde düzenlenen törene. Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra eski SHP'lı belediye başkanı Nurettin Sözen. müteahhıt fırmalann temsılcılen ile mühendısler ve işçiler katıldı. Törende söz alan Istanbul'un eski belediye başkanı Nurettin Sözen. törene katılmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu dıle getirdı. Sözen. demokrasilerdeki en önemli şeyın. yönetımler değışse de başlatılan bir hızmetın devam ettirilmesı olduğunu vurguladı. Metro çalışmalarının, kendi döneminde başlatıldığını hatırlatan Sözen. "Yönetimler değişse de halka hizmet anlavışı değişmeyecektir. Metronun temelini biz attık. bir başka vönetim de açılışını yapacaktır" dedı. (Fotoğraf'YASEMtN KOYUTURK) ILO Türkiye Temsilcisi Prof. işık: ÖzeHeştirnıe işsizlik getirir • Prof. Dr. Rüçhan Işık, ILO'nun, özelleştirme sonunda doğacak işsizlik sorununda. işçi. işveren ya da hükümetten istem gelmesi durumunda yardımcı olabileceğini söyledi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- leri uvgulavan bir kuruluş otarak rosu) - Uluslararası Çalışma Örgü- düşünmemek lazım. ILO, çalışma Panasonic Printer günleri basladı! ) g tü (ILO) Türkıve Temsilcisi Prof. Dr. Rüçhan Işık, özelleştirme ya- pılan ülkelerde yığmsal işten çı- karmalar yaşandığını anımsatarak bugüne değın ne hükümetin, ne iş- verenlenn ne de sendikalann yar- dım ve destek ıçın ILO'ya baş- vurduklannı söyledi. Türkıye'ninbirbölümünüonay- ladığı uluslararası sözleşmeler içınde ILO'nun koydugu çalışma standartlannın da yer aldığını v ur- gulayan Prof. Dr. Rüçhan Işık. bu sözleşmelenn gerektırdığı ulusal mevzuattakı yasalann çıkmasınm söz konusu olduğunu belırttı. ILO'nun Türkiye'nin onayladı- ğı uluslararası sözleşmelerin uy- gulanmamasına ılişkin bir işçi ve- ya işveren kuruluşunun ya da üye bir başka ülkenın şıkayet etmesı durumunda hükümetle görüşme olanaklan aramasınm söz konusu olduğunu kaydeden Prof. Dr. Işık, sözlerini şöyle sürdürdü: "ILO, bu tür ihlallerin gerçek oiup olmadığını araştınr. Herhan- gi bir ihlal saptaması durumunda da üve ülkeyi kınama uygulama- sndan daha öte\e bir yapbnm ya- pamaz. Türkiye'de 80'li vıllardan bu yana sendikalaşmav la ilgili ih- laller söz konusu olmuştur. Bunlar ILO'da ilgili komite tarafından in- celenerek iki defa Türkiye've ulus- lararası sözlesmelorc ilişkin daha dikkatti davranma. ihlallerin dü- zettilmesi tavsivesinde bulunuldu. Bu dos>alar hâlâ kapanmış değil. Ancak ILO'vıı sadece bu sözleşme- ş ç alanında özellikle yeni istihdam olanaklannın yaratılması konu- sunda teknik yardım ve tavsiyekr \apan bir kuruluştur." Türkiye'de özelleştırmenın ya- ratacağı ışsızlık sorununa yönelik ILO'nun teknik yardımının ısten- medığinı kaydeden Prof. Dr. Işık. konuyla ilgili şu görüşlere yer ver- dı: "BiziınlLOolaraküzerindeen fazla durduğumuzkonu,özelleştir- me yapılan ülkelerde. buna geliş- miş ülkeler de dahil. çok yoğun iş- sizlik görülmesi. Örnek vermek ge- rekirse Doğu A\rupa ülkclerinde. Almanya'da. İngilterc'de Thatcher döneminde, Latin Amerika'da özelleştirmey'le birlikte yığınsal is- tencıkarmaJarolağandurumageİ- di. Asıl büyük şanssızuk. gelişmiş ülkelerdedahil, var olan işsizlikso- rununa özelleştirme ile birlikte bir miktar daha işsizliğin eklenmesi. Bu işsizliğin telafısi, bi/im için önemli. ILO, bazı ülkelere baa tav- siyelerde bulunmuştur. Türkiye'de de özelleştirmeyle birlikte. örneğin Zonguldak ve Ka- rabük gibi verlerde görülebilecek ytğın halindeki işten çıkarmalann daha yumuşak geçiştirilmesi, işçi haklannın özenle korunması. çah- şabilecek yaştakilerin yeniden egi- tilerek işe kavuşturulmalan üze- rinde durulmahdır. Ancak Türki- ye'den herhangi bir işçi veya işve- ren sendikasından ya da hükümet kanalıyla böyle bir istem, ILO'ya gelmemiştir. ILO, her ülkeye oldu- ğu gibi Türkiye'ye de kendi arzuet- tiği takdirde tavsiyelerde bulunma- va haardır." Panasonic Printer "Şimdi tam zamanı" 1 3 OCAK 1995'E KADAR PANCOM AŞ Şokır Kesebır Sk Balmumcu Plaza 2 No 32 D 4-6 BALMUMCU BEŞİKTAŞ/ISTANBUL Tel 2 7 4 7 1 9 1 - 2 7 4 4 7 5 6 - 2 7 4 4 7 5 5 274 47 23 - 274 47 24 Fax 274 71 90 KX. KX. KX. KX. KX. KX. KX. f> 1 tSO f> I6 9S r* 1121 f 162+ f 2123 P 262+ P ++OO 9 Ptn SO /To/cvi 9 Ptn 136 Kolon 2+ f>ln BO Kolon 2+ Pln 136 Kolon 2+ fln BO Kolon 2+ Pln 136 Kolon 2+O KarSsn 33O K»rSsn 2+O KarSm 1 92 KarSsn 2+O KotrSsn 3OO Kar/ın •* Sayfm, 3 O Od p l . 1 m & fta m v * LE D tctc no 1 oj 1 s 1 2OS f * 9 27B S39 •929 639 6 + 9 S s s s s s s Panasonic buluçma noktalan I S T A N B U L IAKBULUT 231 3 2 11 • ALFA 21 1 40 67 • ARENA 233 30 30 • ARGOS 5 7 0 6 0 0 1 • BETEGA 211 42 82 • C A N 326 47 05 « C O N N E C T 3 4 8 3 9 4 2 • FONT 2BÖ OO ÖÂ • ıKONJ 2 2 2 4 6 8 6 - ıNıFO 2 7 2 3 4 2 4 - KRN 2 7 4 2O 5O - PROTEK 2 8 2 3 8 3O • PRES 2 B 1 2O 8 1 - SAAART 2 4 9 6 8 1O . _ . _ __ _____ _ 3 3 A N İZMİR 9 -42 FONJT 2BÖ OO 66 IKON 222 4 I 3 2 414 36 5O - VATArsl 2 4 7 4 7 O2 - YAMAN 652 4O OO • YILDIZ 268 İO O5 • 4K 259 38 OO • PRİNTER TECHNOLOGV 272 53 33 A N K A R A • IhJFO 44 1 5O 55 - METROCOM 434 22 91 • PROKOM 425 41 62 • PROTEK 427 4 7 5O İ Z İAREIMA 4 6 7 55 42 • HAUO 425 83 26 • INFO 44 1 5O 55 • METROCOM 434 22 9 1 • PIOKOM 425 41 62 • PROTEK 427 4 7 5O IZMUK ARENA 44 1 B2 95 • DATA 463 29 21 • INIFO 463 19 43 BURSA AAIMERVA 25 1 17 63 • A D A N A ISIORSAIN 453 1 1 1 5 * YILDIZ 352 51 O3 S A M S U N VIP 23O 8B 52 • O A Z İ A N T İ P YILOIZ 23O 6 7 23 • KONYA HAUCI 233 84 1 6 • ANTALYA BİLIŞIAA 2 4 7 14 21 • IZMİT ROBOSfS 324 4O 25 • A D A M Z A Ü I ROBOSİS 271 25 18 HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Bir Komutamn Dramı! Şu sözleri dikkatle okuyun: "Yapılan bütün propagandalara rağmen, Atatürkçülük bir ideoloji olamaz. Zira her ideolojinin temelinde bir fik- rin bulunması icap eder. Atatürk ise bir fıkir değil, bir şa- hıstır. Bu kadar insıcamsız (yani tutarsız)ö/r fikir mecmu- asına ideoloji ad: verilemez... Yaptığı hareketlerşüphesiz bazı fikirlerden mülhem oldu, fakat bunlar, şuradan bura- dan toplanmış şeylerdi. Incelenirse, Atatürk'ün hareket- leri ve fikirferi arasında birçok tezatlar bulunabilir... Haki- katı açıkça söylemek lazım gelirse, Atatürkçülük, Türki- ye'de, Atatürk öldükten sonra doğan bir içtimai hastalı- ğın adıdır..." Kim söylemiş bunlan? RP'nin aklıevvel anakent belediye başkanlarından biri mi? Numaracı cumhuriyetçilerin bir sözcüsü mü? Şeriat- çı basından bir köşe yazarı rrjr' Yoksa Sayın Boyner mi? Hiçbiri değil! "Atatürkçü" 12 Eylül yönetiminin -Atatürk'ün kurumla- rını kapatıp, "mirashakkı"nı çiğneyerek- kurduğu; Atatürk Dil ve Tarih Yüksek Kurulu'nun bir üyesi... 12 Eylül yöne- timince atanmış olan bır profesör üyesi... • • • Şu sözler de geçen gün Hürriyet'in "manşet" haberin- de yer aldı: Şeriatçılann orduya sızmasını önlemek için mücadele venyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri, halkın içinden geliyor. Ancak şeriat yanlısı kesim büyüdükçe, bizim kaynağımız da tehlikeye giriyor. Bu beni düşündürüyor. Hadı subay, astsubay adayını elersiniz. Ama eher için bu söz konusu değil." Haberın önemi, söyleyen kişinin kimliğinden kaynakla- nıyordu. Bu sözlerin sahibi olan Sayın Doğan Güreş, da- ha birkaç ay öncesıne kadar Genelkurmay Başkanı'ydı. Sözler doğru. Ama onlara eklenen bir düşünce var ki çok "düşündürücü": "Laikliğe aykırı eylemler anayasa suçudur ve bu konu- da yargıya büyük görev düşmektedır!" • • • Türkiye'de 12 Eylül'e kadar "şeriatçı" güçler ciddi bır teh- dıt oluşturmuyordu... Bugün oluşturuyor! Nedeni ise açık. Partisınden TDK'ye, TTK'ye ve hatta Çocuk Esırgeme Kurumu'na kadar... Atatürk'ün kurduğu hemen tüm kurum- lar 12 Eylül döneminde kapatıldı. "Türk-lslam Sentezi" 12 Eylül döneminde "resmi ide- oloji" oldu. Atatürk'e karşı olan "dinci milliyetçiler ya da "milltyetçidıncıler, 12 Eylül döneminde köşe başlarına ge- tirildiler, rektörlük makamlarına oturtuldular. Laikliğin temelıne dinamit koyan hükümler, 12 Eylül yö- netımı elıyle anayasaya girdi. Kemalistler dahıl, tüm solun üzerinden silindir gibi ge- çip, meydanı "sağın her türü"ne 12 Eylül yönetimi teslim etti. Şeriatçı-Suudi bağlantısı -"fîaö;fa"aracıhğı ile-12 Eylül döneminde ve devlet eliyle sağlandı. Toplumsal dengelerı daha da bozacak, bölgeler ve sı- nıflar arasındaki dengeleri daha dayıkacak.. ve gıderek "adil düzen"i tek umut kılacak bir Özal ideolojisine, ikti- dar "altın tabak" içinde, 12 Eylül yönetimi marifetıyle su- nuldu. Tüm yurdu saran "dincı"vakıflar 12 Eylul'ün ürünüdur... Ama "so/"un her türünü esip savuran, Mustafa Ekmek-, çi'nin "Türkçe ezan" tartışması açmasını bile yasaklayan 12 Eylül.. örneğın, ımam-hatıp okullarını "din adamı ge- reksinmesi" sınırlarına çekmeyı düşünmemiştir bile. Ve bugünlere gelinmiştir! • • • Ne verirseniz, onun karşılığını alırsınız. Başanya gıden ilk adım, hatayı kabullenmekten geçer. Sayın Güreş, topu yargıya atmadan önce, bugünün ne- denlerine doğru bir tanı koymalıdır. Bataklığı bırakıp, teker teker sivrisineklerle uğraşmanın krsırlığını görmelidir. Ve günahı uzaklarda değil, Marmaris'teki komşusunda ara- malıdır. Bir "özeleştiri" yapmalıdır!.. Yıllardır Harbiye'ye dışarıdan ders vermek için çağrılan- lar, acaba niçin hep "belirli" bir siyasal çizgidendır? O "ho- ca "lar, acaba niçin derslerde "hâlâ" sosyal demokratlara saldırmak gereğini duyuyorlar? Içlerinden bazılan niçin "12 Eylül'de solcular korundu, asıl sağcılar ezildi" gibi "gerçekleri" (!) bugün bile genç Harbiyelilerin kafasına sok- maya çalışıyorlar? Evet... Ne verirseniz, onu alırsınız! Kilis kökenli olmak gibi bir ortak yanımız da bulunan Sa- yın Doğan Güreş... Cumhuriyet'e verdiği birdemecindede Türkiye'nin bugünkü bazı sıkıntılarını "fazla sola kaymış" oimaklaaçıklamıştı... Sorumluluk duygusu... Kısırdöngü... Çaresizlik... Üzün- tü... Bu sadece -insan olarak saygı duyduğum- bir komuta- nın "tekil" dramı mı? Yoksa. aynı koşulları paylaşanların "çoğul" dramı mı?!.. Otocam işçisinin direnişi siirecek •Şişe-Cam işvereninin, toplusözleşmeyi ihlal ettiği gerekçesiyle üretimi durdurdular LULEBL'RGAZ (Cumhuri- yet) - Trakya Otocam işçılen toplu iş sözleşmesini ihlal eden Şişe-Cam işverenıne karşı dire- nıvor. Lüleburgaz"da Otocam ış- çilerinin üretimi durdurma ey le- mı sekızinci gününe girdi. Kris- tal-lş Sendikası Genel Başkanı İbrahim Eren, "Fiili olarak işten çıkanlan baştemsilcimize işbaşı yaptırılmazsa eylemlerimiz bü- tün Şişe-Cam işyerlerine yavıla- rak siirecek" dedi. Lüleburgaz'da bulunan ve Şi- şe-Cam grubu içindeki Trakya Otocam Fabrikası'nın l lOişçisi. toplusözleşmeyi ihlal ederek ta- şeron işçi çalıştırmak ısteyen, bu konuda uyarıda bulunduğu için işyeri baştemsilcisi Hasan Cela- yir'i işten çıkaran Şişe-Cam işve- renini protesto etmek için üreti- mi durdurdu. Kristal-tş Sendika- sı Genel Başkanı Ibrahım Eren. sekizinci günündeki eylemle il- gili ışverenin kamuoyunu yanlış bilgilendirdiğini söyledi. Eren, sorunun halen görüşme- len sürdürülen toplu iş sözleş- mesi olmadığını, işverenin yü- rürlükteki toplusözleşmenin ta- şeron ışçı çalıştırılamayacağını açıkça belirten 14. maddesini ih- lal etmesi olduğunu belirtti. İbrahim Eren. 5 Nisan ekono- mik knzinin ardından Trakya Otocam "dan 40 ışçınin çıkanldı- ğını ve Şişe-Cam grubunda bu- lunan Trakya ve Kırklareli cam fabrikalannda taşeron işçilere iş- başı yaptınldığını kaydetti. Eko- nomik krizin etkilen giderilmiş olmasına karşın. bu ışçilenn iş- lenne geri dönemediklerinı de belirten Eren, fabrikada işçiye gereksımin duyulduğunda ise ta- şeron işçi çahştınlmak istendi- ğini vurguladı. Işverenin, eski işçilerini geri- ye çağırmak yerine, maliyeti dü- şürmek için taşeron işçi çalıştır- maya kalkarak ikinci kez toplu iş sözleşmesini çiğnediğini belir- ten Eren şöyle konuştu:u İş\«ren, kendisini uyaran baştemsilci ar- kadaşımızı ise çalıştırmamaya başladı. Resmen değil, ancak fiili olarak işten çıkardı. Bunun iiz- erine işçiler üretimi durdurdu." Geçen cuma günü Şişe-Cam yetkilileriyle sorunun çözümü için bir araya geldiklerini, ancak sonuç alamadıklannı vurgulayan Ibrahim Eren, u Eğer temsilcimize işbaşı yap- tınlmazsa eylem bütün Şişe-Cam tşyerterine vavılarak devam ede- cek"dedı." "
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle