Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 ARALIK 1994 ÇARŞAMBA'
HABERLERİN DEVAMI
Savcı Pietro istifa etti
Dış HaberierServisi - Italya'da
yüriitülen 'Temiz Eller' operas-
yonunun başı, savcı Antonio Di
Pietro, istifa ettı Dı Pıetro'nun
istıfası bir süredir Başbakan Sil-
vio Berlusconi ile olan sorunla-
nndan kaynaklanıyor.
Anıonio Di Pietro. istifa ge-
rekçesi olarak sağlık durumunu
öne sürdü. Ünlü savcı basına
yaptıği açıklamada "Savcıukgö-
revimi, kalp hastalığım ve ileriye
yönelik beklentikrim nedeniyle
bırakıyorum" dedı.
Dı Pietro, savcı olarak yaptığı
hareketlerin doğurduğu sonuç-
lardan ve göstenlere yol açma-
sından üzüntü duyduğunu da
açıkladı. Araştırmacılan, Dı Pı-
etro'nun bu sözlerı. geçen hafta
aşın sağcılann kendisıne karşı
düzenlediği gösteriler üzerine
söylediğini belirtiyorlar. Berlus-
coni taraftarlan Roma'daki gös-
terilerde Di Pıetro'nun istifasını
isteyen sloganlaratmışlardı. "Te-
miz EBer" soruşturmalannın sür-
dürülebilmesi ıçin böyle bir ka-
rar aldığını açıklayan Di Pietro,
yargıçlar ve Berlusconi'nin sağ
kanat koalısyonu arasında çıkan
gergınlıkte "kullanıkiığını hisset-
tigHiiT>
söyledi.
Mılan mahkemesının savcısı
Di Pıetro'nun istifa karan alma-
sında, yürüttüğü bir davanın ka-
rannın yıiksek mahkeme tarafin-
dan bozulmasının da etkisi oldu-
gu belırtılıyor.
Dolaylı olarak Berlusconı'yı
ılgılendıren dava, rüşvet alan ver-
gi müfettişleri hakkındaaçılmış-
tı. Berlusconi'nin sahibi olduğu
Fininvest'in de rüşvet olayına ka-
rıştığının belirlenmesi üzerine
Italya Başbakanı hakkında da so-
ruşturma açılması gündeme gel-
miştı.
Berlusconi'nin, Dı Pıetro'nun
sahıp olduğu yetkileri kötüye
kullandığı ve fazla ileriye gıttiğı
yönündekı suçlamaları ile ger-
ginlik daha da artmıştı.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
Askerden şeriatçı ihbarı
• Baştarafı 1. Sayfada
nı yetkılı. sözlerinı şöyle sürdür-
dü:
"Ordu, bu rür konularda Törk
Silahlı Kuv vetleri'ne sızmavı ön-
leyici hertiiriii tedbirialır. Bu ko-
nularda mahkemelerde alınmış
karariarı en küçük ünitesine ka-
dar yayımlayarak bunlann bir-
liklere sokulmasını engeller. Bö-
liicü, anri-laik ve şeriatçı yayınla-
nn birliMere sızmaması için ge-
rekli hassasi\etin gösterilip ge-
rekli tertiplerin alınması için ken-
disine ulaşan \avinlarda. \asala-
ra avkırı bir şey olup olmadığını,
bölücü, anri-laik propaganda >a-
pılıp vapılmadığını inceter \e ge-
rekli verlere suç duvurusu yapı-
hr."
Genelkurmay Başkanlığı'n-
dan bir başka yetkılı de. Ata-
türk'e yönelik saldın ve hakaret
içeren yayınlann yakından takip
edıldığını belırtirken. "Suç un-
suru olacak bir şey olduğu zaman
iigili makama suç duvurusunda
bulunuYoruz" dedı. Aynı yetkı-
lı. Mektup dergisı başyazan
EmineŞenlikoğlu'nunyazdığı ve
Istıklal Mahkemelen'ndekı yar-
gılamaları çarpıtarak anlatan
"BizeNasılKıydınız?"adlı fılm-
le ılgilı olarak da suç duyurusun-
da bulunulduğunu kaydettı.
Üstdüzey bırkomutan. İslamı
Büyük Doğu Akıncılar Cephe-
si'nın (İBDA-C) yayın organı
olan şeriatçı Taraf dergısının son
sayısında, Atatürk'e yönelik ağır
hakaretler içeren bir yazının yer
aldığını. bunun üzerine de Istan-
bul Cumhunyet Savcılığı'na suç
duyurusunda bulunulduğunu
kaydettı Verilen bılgiye göre.
dergının 1 l-l7Kasım 1994 tan-
hını taşıyan 23. sayısında. Hüsa-
meddin Çelikel tarafından kale-
mealınan. "KemalistZulümTa-
rihinden İstiklal Mahkemeleri"
başlıklı yazıda, şöyle denilıyor
"Son sözümüz Kemalistlere; Ha-
len kanunlara göre Atanızın şap-
kasını ghmek mecbur olmasına
rağmen kimse bunu takmıvor.
Zamanında sırp (sırf) şapka giy-
medi di>e onbinlerce insanı astı-
nız! Hadi şimdi de dav ransanıza!
f... ahbesin kemikleri anıt
kenefinde sızım sızım sızlıyor-
dur herhalde. Kenef suratları-
nıza bizden tüh."
Dergının aynı sayısında. "Na-
mert Şimdi deAstegmen "başlık-
lı bır başka yazıda ıse. Başbakan
Tansu Çiller'ın oğlu Mert Çiller.
"namert" olarak nitelenirken.
"Sömürge Başbakan'ın salak su-
ratlı a> ı cüsseli oğlu Namert Doğ-
ru dürüst uğramadığı Allahsız
orduda astegmen oMu" bıçimın-
de hakaret ıfadelerıne yer verıl-
dı. Mıllı Savunma Bakanı Meh-
met Gölhan da. aynı konuda
Cumhunyet'e. "Atarürk ilke \e
iıtkılaplan doğrultusunda hare-
ket eden bir kuruluşuz. O konu-
da çok hassasız. Kimsenin kişisel
inançlarına kanşmayız, ama ör-
giit çalışması şeklinde, Atarürk
ilke ve inkılaplanna karşı olana
da müsaade edilmez" dedı.
Çocuklar sorguluyor
• Baştarafı 1. Sayfada
tınden sorular çıkarmaya gelıyor.
Sorular ve soranlann adları tah-
taya yazılıyor ve oylamaya geçı-
liyor. Sorular. en çok oy alandan
başlanarak tartışılıyor. Sorular
üzenne konuşulurken tartışma-
nın kapsamı genışlıyor, ılgınç
boyutlar kazanıyor. Örneğın, bır
öğrencinın metınle ılgıli sorduğu
"Ben kimim ne demek?" soru-
sundan yola çıkılarak yoğun bır
tartışma başlıyor. Öğretmen so-
ruyor:
- Ben Kırmızj Sapkalı KK'I ov-
nasam yine ben olur muvum?"
Yanıtlar "Rolde olamazsınız ama
hala kendinizsiniz". "Vine sizsi-
niz ama farklılaşıyorsunuz." Ög-
retmenden aynı konuda başka bir
soru. "Çocukluğumdaki benle
şimdikibenavnımı?" Yanıt"Si-
zinle biıiikteaklınızda büvüyor."
Sonra "ilginç". "garip" sözcük-
lennin değışık anlamlan. örnek-
ler venlerek tartışılıyor. "Allı
pullu elbiseler ghmiş bir Nuran
Öğretmen"ın. kımsesız bır ço-
cuğun, bırsokak köpeğının u
ga-
ripliği'" arasındakı fark konuşu-
luyor.
Sorular üzerine tartışma bıt-
tikten sonra her öğrencı yanında-
ki arkadaşına "Ne düşünüyor-
sun?", ardından da "Niçin" soru-
lannı yöneltiyor. Kimısi okumak
için kitap, kımısı nasıl yaşadık-
lannı öğrenmek için yunus, bır
diğeri sevmek için bir hayvan,
bır başkası da yuva çocuklanna
para kazanmak ıçin şarkıcı ol-
mayı düşündüğünü anlatıyor.
Neredeyse 1.5 saate yaklaşan
ders boyunca öğrencılenn ılgısi
hıç azalmıyor. eller hep havada.
konuşmak ıçin söz ıstıyor.
Iki yuvada bu öğretim yılı baş-
latılan dersın öğretmeni, Türkı-
ye Felsefe Kurumu Çocuklar Için
Felsefe Birımı Başkanı Nuran
Dırek. eğitım sisteminin dogma-
tık bır kalıp içinde olduğunu, bü-
yük ölçüde bilgının öğretmen ta-
rafından öğrencıye aktanlmasına
dayandığını belırtıyor Dırek.
"Aktif sistemde bile öğrencilere
sorulan biz verivoruz ve o soru-
lara cevap istiyoruz. Çocuklar sı-
nıfa belli bir metni oku> up gelme-
li, onun üzerinde sorular sornıa-
lı, "Şunu anlamadım. tartışalım'
demeli. Bu hemen hemen hiç va-
pılmıvor" dıyor. Çocuk yuvala-
nnda bır başlangıç yaptıklarını.
uygulamanın henüz deneme aşa-
masinda olduğunu vurgulayan
Nuran Dırek, "Hiçbirşev olma-
sa, benim geldiğimi gördüklerin-
de 'Felsefe öğretmeni geldı" di-
yortar. Yani felsefe sözciiğünü öğ-
reniyorlar. tleride felsefeve va-
bancı olmayacaklar, 'Bız bir za-
manlar felsefe derslennde kendı
yaşamımızla ılgilı bır şeyler
yapıyorduk' diyecekler" dive
konuşuyor
• Baştarafı I. Sayfada
sandın" demek gerekiyor. Insanın,
babasının çiftliğinde bile olsa biraz-
cık vicdanı sızlar.
Zaten baba da işler biraz kötüye
gidince, oğlunu-kızını çeker, "Ne
oluyor" diye sorar.
Ama Başbakanlık biraz farklı. Ne
yaparlarsa, "iyi bir marifet" sayılıyor.
Kaynağı belirsiz servet edinmek,
başarı. Devlet çarkını bir yana bıra-
kıp konuttan dış politikayı yönlen-
dirmek, başarı. Enflasyonu üç ha-
neli rakama çıkarmak, başan.
Bunlan eleştirenler haşarı.
Aslında biz Çiller'den söz eder-
ken, "babasının çiftliği" benzetme-
sini yapmakla haksızlık edıyoruz.
Artık çağ atladık, çiftlik olur mu?
Holding bu, holding! Türkiye Cum-
huriyeti Holding...
Holding, en basit tanımıyla tepe-
de bir yönetim, altında istediğiniz
alanda, istediğiniz kadar şirket...
Batı'da aıle şırketlerı holdingleşir-
ken, yönetimlere aileden birini değil,
profesyonel bir yöneticiyi getırıyor-
lar. Hesaplanmış ki bır aile şırketınin
yönetimine sadece ailenin egemen
olması durumunda o şirket en çok
50 yıl yaşıyor. Sonra dağılma sureci
başlıyor.
Ama 'T.C. Holding' aile anlayışını
aşamadı. Rahmetli Özal dönemin-
de de eşler, çocuklar, yegenler, yi-
yenler yönetimde etkın rol alıyordu.
Şimdi de Çiller and Çiller...
önceki günkü, "Başbakan Eşiiği
Makamı" başlıklı yazımdan sonraki
gelışmeler, yeniden bu konuya de-
ğinmemı gerektirdi. Yaşadığımız
T. C. Holding...
olaylar bir kez daha gösteriyor ki
Türkiye'nin öncelikli sorunu "cıddi"
yönetim, öncelikli gereksinimi de
"ciddi" devlet adamları. Nasıl, bir
yasanın gücü uygulanmastndan ge-
lıyorsa, ülkenin gücü de yöneticileri-
nin sağlamlığından ve güven ver-
mesinden geliyor.
Cumhuriyet gazetesinın ortaya çı-
kardığı Başbakanlık Konutu'ndaki
diplomatık skandalı ele alalım. Ara-
dan günler geçti, hâlâ, devletin hıç-
bir resmı kurumundan açıklama
yok.
Dışişleri, bu tutanaklı toplantıdakı
görüşmeleri ne ölçüde geçerli görü-
yor? Yemekte tutanak tutan, Turkish
Daıly News Gazetesi Genel Yayın
Yönetmeni llnur Çevik, "Ben orada
gazeteci kişiliğımle değildım" dıyor.
Pekı hangı kışıliğiyle oradaydı? Aynı
şekilde Başbakan eşının sıfatı ney-
di?
Bu soruların yanıtsız kaldığı bır
yerde devlet yönetiminden söz edı-
lemez. Edilse edilse ailenin etkin ol-
duğu bir holding yönetiminden söz
edilir. Holdıngin yönetim kurulu baş-
kanı ya da murahhas üyesi, "Karde-
şım, bu holding benim. Size ne olu-
yor?" der.
Önceki gece bir davette, Özer
Çiller'ın yemeklı-tutanak toplantısı-
na katılan Ingiltere Büyükelçisi
John Goulden'le karşılaştım. Benı
bırkaç metre ötede görür görmez,
gülümseyerek, akıcı Türkçesıyle
seslendi:
- Mustafa Balbay bana bir şey
soracak, ben de 'yorum yok' diye-
ceğim.
Ben de gülümseyerek karşı çık-
tım:
- Hayır, bir şey sormayacağım.
Sadece bır davette bulunacağım.
Şaşırdı, sordu:
- Nedir?
- Sizi evime öğle yemeğine davet
etmek istıyorum. Kabul eder misı-
nız?
Birkaç saniyelik aradan sonra gü-
lümseyerek devam ettı:
- Tutanaklı mı, tutanaksız mı?
Ben de ekledim:
- Hayır efendim, tutanaklı değıl,
ıspanaklı. lyı ıspanaklı yumurta ya-
parım.
Büyukelçıyle başka bir şey ko-
nuşma fırsatı olmadı. Zaten böyle
"matrak" konunun üzerine ne soru-
lur ki?
Büyükelçı, davetıme de kesın bır
yanıt vermedi. Eğer kabul ederse,
ıspanaklı yumurtanın ardından, üze-
rinde "Türkiye" yazan pasta ikram
edeceğim. Dilim dilim keser, yeriz.
Özelleştirmeye kıskaç
Özer Bey'ın çok yakından izlediğı
bır konu daha var. Ozelleştirme Ida-
reşj'nin başına kım geçecek?
Tezcan Yaramancı istifa ettı, kol-
tuk boş. Tezcan Bey'le istifa ettiğı
gün akşam "dar" bır yemekteydik.
Tutanak tutulmadığı ıçin konuştuk-
larımızın çoğu aklımda değil ama,
özellıkle istifa nedeni konusunda
"aynntı" sordum. Israrla, "Kendi ka-
ranm. Özel sektörden geldiğim için
yanlış anlaşılır. Önümüzdeki dö-
nemde bir alım yapılır, şaibe altında
kalabilırim" dedi. "Bu kesmedi,
başka?" dedım. Benzer şeyleri söy-
ledi.
Ama şimdi öğreniyoruz ki, Özer
Bey, Can Yeşilada'nın üzerinde ıs-
rarla duruyormuş. Yeşilada, soyadı
kadar çekici ve iştenen bir bürokrat
mı bilemiyorum. Özer Bey, kendisini
ısrarla isteyince ınsanın aklına ister
istemez, "Can Bey de Özer Bey'in
can attığı icraatlara can mı atıyor"
sorusu geliyor.
Bu konuda Özer Bey'in devrede
olduğunu görünce kendisini bir kez
daha takdır ettik. Böyle bir
kuruluşun başına ıcraatı engel-
leyecek bırinın geldığını düşünün.
Felaket.
Enflasyonu yüzde 130'a tırman-
dıran, kalkınma hızını sıfırın altında
4.5'e düşüren, işçilere ve memur-
lara verdığı sözlerı tutmayan, bunun
yanında eşını devlet yönetimine
sokan, servetinı bılmem kaça kat-
layıp açıklatmayan bir Baş-
bakanımız var.
En son Kuşadası muhabirimiz
Latif Sansür'ün haberine göre, Çil-
ler'in annesinin bakıcısı adına alınan
90 donümlük araziye 10 kat ımar ız-
ni çıkmış.
Çiller ailesı, uzağa gitmeden
yakın geçmışe baksın. Servetin,
hele şaıbeli servetin batırdığı insan
sayısının, kurtardığından fazla ol-
duğunu görecek.
ç C l İ k k a t - Doğu AnadoluBölgesrndekarnedenivleulaşımakapanan
çoksavıda köy yolunda ulaşımatlı kızaklaıia sağlanıvor. Yoğun karvağışı nedeniyle Erzurum,
Ağrı. Kars. Erzincan, Muş, Bingöl, Tunceli, Ardahan ve vörelerinde iki binin üzerinde köv
\olu ulaşıma kapalı bulunuvor. Rusva'nın Tuapsen Limanf ndan Samsun'a kömür getirirken,
önceki gece Karadeniz'de fırtınaya vakalanarak, Rize'nin Ardeşen ilçesi \akinlannda karava
oturan Rus bandıralı Bargor adlı gemiv i kurtarma çalışmalanna başlandı. Bingöl ve ilçelerinde-
ki ilk ve orta dereceli okullar yoğun kkr yağışı v üzünden 4 gün tatil edildi. (Fotograf A A)
Tutanak sıkıntısı
• Baştarafı l. Sayfada
tu'nda verılen öğle vemeğinde
gerçekleşen görüşme sırasında,
buvükelçıler Türkiye'nin güm-
ruk bırlığıne katılması sürecını
degerlendırdıler ve özellıkle
mevzuat uvumu açısından alın-
ması gereken önlemlerı dıle ge-
tırdıler Büyükelçıler. Türkiye'de
köktendınci akımların güçlen-
mekte oluşu. PKK ve terörle mü-
cadele gerekçesıyle ınsan hakla-
n ıhlallennevolaçıldığıyolunda-
ki gözlemlennı de Özer Çillere
aktardılar.
Görüşme sırasındaÖzerÇiller
•genel olarak' büyükelçılenn ko-
nuşmalannı dınlemekle yetındı.
ancak görüşmeyı tutanağa geçı-
ren gazeteci llnur Çevik'ten *ya-
zılı bir not' ıstedi.
llnur Çevık hazırladığı notu
Özer Çiller'e verdı. Başbakan
Tansu Çiller de büyükelçılerle
eşının yaptığı görüşmeden bu not
aracılığı ile haberdar oldu. Baş-
bakan. avnı gun akşam saatlerın-
de Dı^ı^len Bakanlığı Müsteşan
Özdem Sanberk ile gümrük bır-
lığıne geçış sürecı ile bağlantıla-
rı bulunan dıplomatları Başba-
kanlık Konutu'nda topladı Baş-
bakan Çiller. bu toplantıda büyu-
kelçılerın görüşlerınden esınle-
nerek açıklamalarda bulundu ve
mevzuat uyumunun hızlandınl-
masını ıstedi.
Dışişleri yok farzediyor
Büyükelçıler. 30 kasım günü
Özer Çıller'le yaptıkları görüş-
menın ardından makamlanna do-
nerek görüşme sırasında ele al-
dıkları konuları yazılı hale dö-
nüştürdüler. Bu notlar aynı gün.
Bonn. Londra ve Parıs'e. dışişle-
ri bakanlıklarına 'faksla'geçıldı.
Gazeteci tlnur Çevık. görüş-
mede tuttuğu notları ve tutanağı
hazırladığı bılgısayar kaydını
'tek kopya" çıkanp yok ettı. Kop-
vayıÖzerÇıller'everenllnurÇe-
vık. Cumhurbaşkanı Sülevman
Demirel ile Dışişleri Bakanlığı
Müsteşan Özdem Sanberk'e gö-
rüşme üzennde "sözlü bügr ak-
tardı
Dışişleri Bakanlığı. bütün dip-
lomatık teamüllereaykın olduğu
ıçin Başbakan Çıller'ın eşı ile
»\\rupalı buvükelçıler arasında
v apı lan görüşmeyı 'yok farzeden
bir tutum'u benımsedi. Bu yüz-
den de göruşmenın tutanağı. Dı-
^işlen Bakanlığı kayıtlannaakta-
rılamadı Diplomatık çevreler.
Cumhurivet ın ortaya çıkardığı
ve genış vankı uvandıran 'diplo-
matik skandal' habcn üzennde.
Özer Çiller' ın yaptığı açıklama-
v ı."Be>efendi işin özünü anlama-
mış" dıye değerlendırdıler. Özer
Çiller eşıne refakat ettiğı AGİK
zırvesı sırasında. Budapeşte'den
yaptığı açıklamada şunları söyle-
dr"Ben herkesle vemek verim.
Benim dostlannı olamaz mı? Ben
elçilerie her zaman vemek verim.
Ben de tenis ov namasını bilirim.
Bu niye skandal olsun?"
Diplomatık çevreler. skandal
dıve nıtelenen gelışmenin "Özer
Çiller'in hiçbir resmi sıfatı olma-
dan büvükelçilerie görüşerek,
de>let somnlannı ele alması" ol-
duğuna dıkkat çekerek. şöyle de-
dıler:
"Lstelik bu görüşmede yine
resmi sıfatı olmavan bir gazeteci
not tutuyor. Burada so\ lenmek is-
tenen, bu türden resmi temaslann
resmi sıfatlı kişiler arasında ola-
bileceğidir. Özer Çiller tenis biü-
vorsa ovnasın da, devlet işlerinin
vürütülmesini savın eşine bırak-
sın... Doğrusu budur."
Brigitte Bardot
• Baştarafı 1. Sayfada
larına gen göndenlmesını sağla-
ması için Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirel'e mektup gönder-
dı Kendı adını taşıyan 'Brigitte
Bardot Kuruluşu'nun başkanı
olan Bardot tarafından yayımla-
nan açık mektupta. hayvanlann
özgürdoğduklan veözgürce ya-
şamalarının da haklan olduğu
belırtıldı. Mektupta şu görüşlere
yervenldr "İstanbul Hayvanat
Bahçesi'ndeki hayvanlann kötü
koşullar altında bulunduklanvö-
nünde çok savıda insan, kurulu-
şumuzabaşvuruvor. Bugüne ka-
dar Fransa, Macaristan ve Vu-
goslavAa'daki hayvanat bahçele-
rinin iyileştirilmeleri va da hay-
vanlann doğal ortamlanna geri
götürülmeleri konusunda kuru-
luşumuz çeşitli başv urularda bu-
lundu. Sa> ın Başkan, İstanbul'da
bulunan hayvanların özgürieşti-
rilmeleri yönünde sizden çalış-
malar vapmanızı bekliyorum.-
NLSRET YILMAZ
(1952-....)
Nusret Abi;
Hani perşembeye söz kesmiştik... Kitabında
böyle sürpriz yapmak var mıydı?
Şimdi artık sen, söylediğimiz türkülerdesin...
ARKADAŞLARI
KAMBER, OSMAN, DİLEK, HÜR, NEVZAT, MAH-
MUT, GÜRSEL, VOLKAN, SONER, LEMAN
YASEMlN, İZZET
Başak Sıgorta AŞ Acentcsı Itımat
Sigorta Ltd. Şirketı'neaıt 104357
ve 105612 no'lu özel saglık
sıgortası teklıf formlan
kayıp ve hükümsuzdur
Nufuscüzdanımı. sıgorta
kartımı ve banka kartımı
kaybettım. Hükümsuzdur.
AVNİŞEKER
KONFERANS
Gençlerin kendi ve karşı cinsi hakkında doğru bil-
giler edinmesi, yaşamında karşılaşacağı sorunlarla
baş edebümesi için eğitimci BİRSEN ÖZKAN
tarafından Özel Eyüboğlu Lisesi'nde orta 3. sınıf
öğrencilerine (15-16 yaş) bir konferans verilecektir.
Tarih:7Arahk1994
Saat 14.15-16.00
Adres: Özel Eyüboğlu Lisesi Tiyatro Salonu
Namık Kemal Mah. Talatpaşa Cad.
Eyüboğlu Sokak - ÜMRANIYE
Tel.:(216)3291614
ı—GözlüMüfTMartı ,• 'Yap-ışlet devret' suresı dolan Marmara Denızı devletleştınl-
melıdır
1
* •Atatürk Barajı 100 yaşında" demek nasıp olsun. Ne yazık kı
erozvonun taşıdığı toz toprak barajlarımızı erken dolduruyor ve
hıdroelektnk sanlralların ömru yarı yarıya kısalıyor.
• "Iv-ı'leştirme sozcüğü ağzından düşmeyen hükümetınıız, Istan
bul'un havasını hemen 'ıvı'leştırmelıdır. "Konuşan Türkı>e'nın ın
sanları İstanbul'da rahat nefes alatnıyorlar' Demokratıkleşme pa-
ketınde bu nokta unutuimamalı
* Torbadan çekın bır sayı. Aaa.. 1995 çıktı mılletımıze...
İYİ Y1LLAR
Türkiye'nin en küçük 'büyük gazetesi' GÖZLÜKLÜ MARTI'ya
abone olunuz
Tel: 264 23 87 -246 45 30
GALERI • ATÖLYE 293 89 78 (3HAT)
ADNAN ÇOKERMinimaller ve Varyasyonlar
25 Ekım - 10 Aralık 1994
GALERİB
HüsrevGeredeCad FınnSok No 2 1Teşv*ıye/ İstanbul Tel 0-(212)227 0363'fezr-ftarttslı**togunnı&iMO*»9ç*lr
KARSU TEKSTİL
•GALERİSİ
ALİ CANDAŞ
5-29Arahkl994
Gazetecıler Suesı YazaHar Sokak
No 26 80300 Escnlepe-istanbul
Tel (0-212)288 33 89
FARUK
CİMOK
17Ka;ım-17Arahkl994
Galeri
Lebriz
I EytamCod Açık Hovo Apı
1
No l(S/2Nıjanlo!i
[ Tel 0-212-2^0 22 82
Galeri
Atölye
ılanlarınız ıçin
293 89 78
(3 hat)
Romanlannız ve
Ansiklopedileriniz
yerinizden alınır.
Tel: 554 08 04
93-94 yıhna ait B.Ü.
öğrenci kimliğimi
kaybettim. Hükümsuzdur.
SERDAR ÖZTVRK
ZİVERBEYKÖŞKÜ
İlhanSelçuk
13. Bası 50.000 (KDVıçınde)
Çağdaş Yavınları Türkocağı Cad.
39-41 Cağaloğtu-İstanbul
ödemeti gönderilmez
İHSİLTHE'de AU-PAIR
yerleştirmed© sürat v«
OtVENCC (0212) 258 53 4?
EvimdeO-6yaş
çocuğunuza
deneyimlianne
tarafından özenle
bakılır.
Tel: 562 70 85
Güngören
OLAYLARIN)
ARDEVDAKÎ'
GERÇEfc
• Baştarafı 1. Sayfada %
tabanı üzerındeki etkisinin^,
sanıldığından çok daha bü-1
yük olduğunu göstermekte- \
dir. r,
Cumhuriyet'in yaptırdığı ,
ve yakında yayımlayacağı,,
bir kamuoyu araştırması
bunu doğrulamaktadır.
cekondu kesimlerınde Re-1
?
fah'a doğru oy kayması.j
sosyal demokrat kesimden ;
değil, merkez sağdan kay- <\
naklanmaktadır.
Gerek DYP, gerekse "
ANAP, Refah'ın eleştirileri ve
çıkışları karşısında, oy kay- •,
gısıyla, sürekli gerilemek '
psıkolojısine girmişlerdir. o
Merkez sağda RP'yi eleştir- A
mek, tabandaki muhafaza-'1
kâr kitleyi elden kaçırmakla '
eşanlamlı sayılıyor. Bu tedır-
gınlık DYP'yi de sarmıştır.
Terörle mücadelede fikirte-
re hangi aşamada kayıt ko-
nabılecektir? Terörle fikrin
bıtıştiği yerde yasak günde-
me girecektir. Ancak şiddet
yolunu uygulayan şeriatçı •
fikrı cezalandırmak cesareti- '
ni DYP gösteremiyor, bu ko-
nuda yalnız bölücülüğü ce- •
zalandırmakla yetinmeyi '
yeğlıyor.
TMK kapsamındakı deği-
şıkliğin önüne çıkarılan en-
geller, Türkıye'de demokra-
tikleşmenin ne kadar güç ol- -
duğunu da gösteriyor. 1
Ozetle bir soru gündeme ;
gıriyor: Ülkemizde demokra-;
tık sağ partılerle demokra- z
tıkleşmenın olanağı var mı? •„
Bu soruya "evet" yanıtıru -
vermekçokgüç... s
AB'ye (Avrupa Bırliği) gir- f
mek isteyen bır Türkiye, gün f
geçtıkçe Refah Partısı'nin .
ıpoteğı altına daha çok gıri- <:
yor. ,
• • • t
RP'den ;
I Baştarafı 1. Sayfada \
"Önemlikurumlar.RPmeselesi- '
neelattı.Çokönemlibelgelervar. •
DEP gibi RP'yi de Meclis günde- .'
mine getiririz" açıklamasını, *
"Ben Başbakan'ın böyle konuş-1
tuğuna inanrrmnrum. Bu sözter^
bir başbakanın söylemeyecejğK
kadar,inanılma>acakkadarsaç- /
madır" sözlenyleeleştırdi Ulu—
cak. Başbakan Çıller'ın TBMM '
Araştırma Komisyonu'nun çalış-.
malanna ılışkin sözleri ıçin de. ]
"Bu komisyonu gerekçe gösteri-
>orsa.bukomis\onasılonuniçin '
kuruldu. Mahariığını araştır-,
mak için kuruldu. Bizünle ne il- ,
gisi \ar?" degerlendırmesınde
bulundu. j
Yargıta\ Cumhunyet Başsav- ,-
cısı Haluk Yardımcı ise RP hak-'
kında yürütülen soruşturmayla ,
ılgilı olarak ANKA'nın sorulan- j
nı vanıtlarken. bir günlük gaze- .
tede >er alan "RP'ye darbe ha-
4
zırlığı" haberinden duyduğu ra- ^
hatsızlığı dılegetırdı. RP'nın ka- )
patılmasının ardından bu parti- ^
nın yeniden örgütlenmesine ola-
nak tanınmadan seçıme gidile- s
ceğıne ılişkın habere yargının J
kanştınlmasını üzücü bulduğu-»
nu \ urgulayan Yardımcı. **Biz 1
emir almayız. Yazıldıği gibi dar- ,
be içinde de değiliz, darbe özlemi j
çekmivoruz. Biz hukukçuyuz, j
ö\ le da\ ranma>a da de\am ede- ,
cegJz'" dedı. ü
"Koşullar varsa her parti hak- -
kında gerekli işiem yapılır" diye -
konuşan Yargıtay Cumhuriyet ^
Başsavcısı. sözlerini şöyle sür-."
dürdü' ^
"Bupartihakkındaki iddialar- :
la iigili soruşrurma siiriivor. Biz r
her \erden gelen bilgileri değer- j
lcndirme>i sürdürü\oruz. Dışiş- ,-
leri'nden. Içişleri'nden, DGM'-t
den.diğt'rsaMilıklardan.rstihba- -
rattan. gü\enlik güçlerinden ge-
len her bilgivi, bu konuda çıkan
her haberi titizlikle incelemeyi ."
sürdürmoruz. Ama her gelen ev-
rakıyeterligöriiponagöredefev- •*
ri karaıiar vermemiz beklene-**
mez." -3
Kendılennın adli müzaheret •.
yetkılennınbulunmadığınıbelir- ••
ten Başsavcı Yardımcı, bu yetki-,t
ye sahıp Adalet Bakanlığf nın gi- j ,
nşımlerinin sonucunu bekledik- J
ı
lerını bıldirdi. Bakan Mehmet-ı
Moğultay'ın Fatih Savcısı'nın >,
Bosna paralannı araştırmak
amacıyla Almanya'ya gönderi- ,•
leceğine ilişkin açıklamasını •
anımsatan Yardımcı. "Bakanlı-;i
ğın göre\ lendireceği sn\ cıntn ge- >•,
tirecegi belgeler de önemli olabi- ••
lir. Onu bekleyip göreceğiz'' dedi.
Yargıtay Başsav cısı, Refah 3
Partisi'nın.merkezi Libya'dabu-1
*
lunan islami bir cemiyetten 500-j
bın dolar yardım aldığı haberle- -
ri üzerine başlatılan soruşturma-3
da ise sonuca gıtmeye yetecek ^
kanıt bulunmadığını açıkladı./
Yardımcı, soruşturmanın gizli^
olduğunu anımsatarak "Varsa- ^
yımlarla konuşmak yanlış. Bize •
somut şeyler lazım. Onlan araş- .'^
tırıyoruz, Bulunduğunda diğer ,'
parriler hakkında ne yapılması
gereki>t)rsa RP hakkında da av-,
nı hukuki yol izknecektir" dıye [
konuştu. '