Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 ARALIK 1994 ÇARŞAMBA
HABERLERIN DEVAMI
Başbakaıı, süper
enflasyonu itiraf etti
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Başbakan Tansu Çiller, 5
Nısan Kararlan açıklanırken, yı-
lın son 6 ayı ıçın yüzde 20 ola-
rak ongoruldüğü bıldınlen enf-
lasyon hedefının yuzde 33 l'e,
yıllık enflasyon oranının da yuz-
de 140'a ulaşacağını ıtıraf ettı
Çıller'ın açıklamasına gore, tem-
muz-kasım donemınde yuzde 27
oranında artan toptan eşya fıyat-
lan, aralık ayında da yüzde 6 ora-
nında arttı 1995 yılı hedeflennı,
"demokratikleşme, şeiTaflaşma
veözeUeştirme" olarak açıklayan
Çiller "Demokrat Parti zihniye-
ti>le yeni bir duzen getireceğiz.
Bu duzeni değıştıreceğiz, bu dü-
zen değışmeli" dedı
Başbakan Çıller, 1994 yılının
son grup toplantısında yaptığı
konuşmada, Özelleştırme Yasa-
sı'nı çıkardıklanna ve 1995'ın
uygulama yılı olacağına dıkkat
çekerek, sadece bır bölge ıçın de-
ğıl, herkesı kapsayacak bır de-
mokratıkleşme gerçekleştırecek-
lennı vurguladı
Çiller "Ve şeffaflaşmavı ger-
çekleştireceğiz, bu çerçevede Mal
Bildınmi Yasası'm çıkaracağız.
İhale Yasası'nda duzenleme va-
pacağız"dıye konuştu
Konuşmasında. 1 yıllık ıcraat-
lannı değerlendınrken 1995 yılı
hedeflennı de anlatan Çiller,
ozelleştırmenın 1995'edamgası-
nı vuracak en onemlı proje ola-
cağını ılen surdu ve demokratık-
leşme konusunda da onemlı
adımlar atılacağını soyledı
SHP'nın Terorle Mucadele
Yasa Tasansı (TMYT) konusun-
dakı ısrannı da ustu kapalı ola-
rak eleştıren Çiller, sözlennı şoy-
le sürdurdu
"Bizfan bolgesei siyasi çozum-
lerlc, bolgesel demokratıkleşme
pakedenvle ılgımız vok. olamaz
da. Ama herkese daha fazla hak
tanıyan bır anlayışla. Demokrat
Partı rihmvehv le yeni bir duzen-
leme geüreceğiz.''
1995 yılındakı en onemlı pro-
jelerden bınnın anayasa değışık-
lığı olacağını kaydeden Çiller,
buna sıyası partılenn ûzennde
uzlaşmaya vardıgı maddelerden
başlanacağını bıldırdı SSK
Bağ-Kur, Emeklı Sandığı gıbı
kurumlann yılda 60 tnlyon yedı-
ğını veyenı duzenleme yapılma-
sı gerektığını anlatan Çiller, bu
alanda da yeni yapılanmaya gı-
dıleceğını soyledı
Memurlarla ılgılı adıl ucret da-
ğılımını yıne kendılennın ger-
çekleştıreceğını ılen suren Tan-
su Çiller "Halkın parasını yine
halkın parası yapacağız" dıye
konuştu
Çiller 5 Nısan Kararlan'nın
genel yerel seçımlennden dolayı
gecıktınldığını de ıtıraf ederek
"Keşke 5 Nisan Kararlannı
1987'de, 1988'de veva 50.
hukumeûn kurulduğu gun alsav-
dık" dedı
^ANKARA - DYP Bursa Mıl-
letvekılı Cavit Çağlar. Başbakan
Tansu Çiller'ın, 20 gun once
Başbakanlık Konutu'nda yaptığı
bır goruşmede kendısıne, "SHP
ile koalisyondan ben de fevkala-
de rahatsHun" dedığını belırte-
rek "Başbakan, Karayalçın'ı va-
ptştığı kolruktan atsın, yoksa bu
iş karakolda bitecek" dıye ko-
nuştu
Cavıt Çağlar, ANAP lıden
Mesut Ydmaza da "Artık elini
taşın aitına koymasmın sırasıdır"
çağrısında bulunarak, DYP-
ANAP koalısyonunun bır an on-
ce yaşama geçınlmesını ıstedı
Ozer Çüler ile 20 yılı aşan bır
zamandırdostluklan bulunduğu-
nu anlatan Çaglar, eskı anıları
yadettıklen bır yemeğın bakan-
lık teklıfi dıye algılanmasından
du>duğu rahatsızlığı anlattı
Çağlar, Cumhunyet'ın sorula-
nnı yanıtlarken Emre Gonen-
say ın "dışandanekonomi baka-
nı yapılması" olasılığına da kar-
şı çıktı ve şunlan soyledı
"Emre Bey, çok üzücu bir be-
yanatta bulundu. Bunlarsıyasile-
ri rahatsız eder, bir burokrat si-
vasi ıçin nasıl boyle sozler kulla-
"nabilır?"
Çiller SHFden rahatsız
Cavıt Çağlar, Turkıye ekono-
mısının geldığı duruma dıkkatı
çekerek "Dua edelim ki bu iş ka-
rakolda bitmesin" dedı ve sözle-
nnı şoyle sürdurdu
"Durumumuz ortada. Hukiı-
met başanh olsa kunsenm diye-
cek lafı olmazdı, ama maalesef
Biz bu işlere doğru durust teşhıs
konulup çozum bulunmasuıdan
dir.
Çunku Karavalçın'ın artık
inandıncılığı kalmadı. Şahsına
bir probfcmım >ok ama çok tu-
tarsız. Şu kanun çıkmazsa yo-
kuz" dedi, Vok şu olmazsa bıra-
kınz° dedL tnandıncılığı kalma-
dı. Kendisı milletvekilı olmadıgı
ıçin kolruğa vapışmış, kolruk hır-
sı onu bu hale getırrvor Milletve-
kılı olabılsevdı daha duvarb olur-
du.
Bundan 20 gun once konutun-
da yaptığımız goruşmede Savın
Başbakan da bana SHP ile ko-
alısvondan fe\kalade rahatsızlık
du\duğunu sovlemıştı, kurul-
tayları bıtsın bakanz Bakalım
kurulta\da ne olacak demışti.
Dolayısıyla bu ışin bıtmesını he-
pimiz beklı>oruz vanL"
Çağlar SHP ile koalısyonun
sona ermesınden sonrakı tabloyu
ıse şo> le anlattı
"Mesut V ılmaz da elini bu ta-
şın aitına soksun. %"ya kadar ıki-
si beraber sırtlayıp gotursunler
Turkije'yi"
Çaglar Ozer Çıller'le Bur-
sa'da bır araya geldıklen akşam
yemeğınm bakanlık teklıfi ile ıl-
gısı olmadığını anlatırken
"Ozer benim ta 74'lerden ar-
kadaşım. Ben ilk fabrikamı
yaparken o da Çukuro\a Hol-
dıng'ın genel koordınatoru\du.
eskı gunlen > adettık. Teklıf filan
yok" dıye konuştu
Çağlar. Demırel le son
donemdekı ıhşkılennı de şoyle
ozetledı "Bizfansrvasikisiliğimız
devam ediyor, o isetarafsız olmak
durumunda. Rahatsız etmemek
ıçin sık sık gıtmıyorum, ama her
gunararım Sıvasetbu."
Gumhıırbaşkanı Demîrel,
iıııaııı-lıatip rekortmeni
ANKARA (Cumhuriyet Bfi-
rosu)- 1994-1995 oğretım yılıy-
la bırlıkte ımam-hatıp lısesı sa-
yısı, 393'u genel, 55'ı Anadolu,
2'sı super, 4'u de çok programlı
lıse olmak üzere toplam 454'e
ulaştı Oğrencı sayısı da orta-
okullarda 302 bın 547 ve Iıseler-
de 173 bın 628 olmak uzere top-
lam 476 bın 175'e>ükseldı
lmam-hatıp Iıselen ılk olarak
1951 yılmda Demokrat Partı do-
nemınde açılmaya başlandı 43
yıllık donemde toplam 11 yıl
başbakanlık yapan Stileyman
Demırel, 327 ımam-hatıp lısesı
açarak bu alanda rekor kırdı İs-
met İnönıi donemınde ıse yalnız-
18 Imam Hatip açılmayı
• Baştarafı 1. Sayfada
lendiriyoruz" bıçımındekı soz-
len ıse 18 bınanın ımam-hatıp lı-
sesı olarak açılması olasılığını
yenıden gündeme getırdı Okul
olarak açılmasına mufettışlenn
"olur" verdığı ımam-hatıp lıse-
sı bınalan şunlar Bahçe ve Du-
zıçı ımam-hatıp Iıselen (Adana),
Harran tmam-Hatıp Lısesı (Ba-
lıkesır), Gazıpaşa lmam-Hatıp
Lısesı (Antalya), Yıgıçta lmam-
Hatıp Lısesı (Bolu), Bayat
lmam-Hatıp Lısesı (Çorum), Sıl-
van lmam-Hatıp Lısesı (Dıyar-
bakır), Kose lmam-Hatıp Lısesı
(Gumuşhane), Dalaman lmam-
Hatıp Lısesı (Muğla), Mesudıye
lmam-Hatıp Lısesı (Ordu), Pa-
mukova ve Kocaelı ımam-hatıp
Iıselen (Sakarya), Gurun ve Im-
ratı ımam-hatıp Iıselen (Sıvas),
Artıova ımam-hatıp Iıselen (To-
kat), Ercış lmam-Hatıp Lısesı
(Van), Gokçebey ve Çaycuma
tmam-hatıp Iıselen (Zonguldak)
Eskı Mıllı Eğıtım Bakanı Na-
hit Menteşe donemınde "yasala-
ra aytan" olduğu gerekçesıyle
ımam-hatıp lıselenne şube ek-
m v
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
- Arkadaş ben bu ulkede, laık-an-
tılaık, Kurtçu-Turkçü tartışması ıste-
mıyorum Herkesın düşüncesme
saygı gostenlmesını ıstıyorvm
llk bakışta, ıdeal bır yaklaşım
Ama olayın, Vottaire'ın unlu, "Du-
şuncene katılmıyorum, ama düşun-
celennı soylemen ıçın sonuna ka-
dar uğraşacağım" sozunu aşan
başka bır boyutu var
Sıvas gerçeğınde yuz yuze geldı-
ğımız şerıatçılar, bu duzenın butun
olanaklanndan yararlanıp var guçle-
rıyle bu duzeni yıkmaya çalışıyorlar
Bugun şerıatçıların ızledığı polıtı-
kaşu
Batı'yı. demokrasıyı ağıza alınma-
yacak kufurlerle yenyorlar Demok-
rat kışılerle, çağdaş yaşamı savu-
nanlaria karşılaşınca, "Bız boyle dü-
şunuyoruz Senın demokratlığın ne-
rede kaldû" deyıp onları kendı sı-
lahlanyla vurmaya çalışıyorlar
Ne yazık kı pek çok kışı de bu
oyunun ayırdına varamıyor Şenatçı-
lann hedefi demokrasıyı tum kurum
ve kuruluşlarıyla yıkıp ulkeyı kendı
ıstedıklerı şerıat kurallanyla yonet-
mek Refahlı beledıye başkanları
kendılerını bıraz guçlu hıssettıklerı
ortamlarda, "Bız şerıatçıyız" dıyor-
lar Bugun ıstedıklerını yapamıyor-
larsa kendılerını tam anlamıyla guç-
lu konumda gormedıklen ıçındır
Bır grup çıkıyor ve haykınyor
- Bu ulke bızım ıstedığımız kural-
larla yonetılecek Okullar kapatıla-
cak, Kuran'dan başka hıçbır şey
Şeriatçı ile Niçin Uztaşılmaz?
okutulmayacak Buna karşı çıkanın
katlı vacıptır
Bu anlayışın neresıyle uzlaşılır?
"Efendım, hanı şey affedersınız,
katledeceğınız kışılen yakmasanız
da hadı daha kolay bır ölum yolu
bulsanız" mı dıyeceğız?
"Efendım, tamam sızın dedığınız
kurallar da uygulansın, toplumsal
yaşam sızın ıstedığınız gıbı duzen-
lensın, ama bız çaktırmadan kendı
yaşamımızı sûrdürsek" mı dıyece-
ğız?
Yapılması gereken, şerıatçılarla
uzlaşmanın yollarını aramak değıl,
onlann toplumu zehıriemesını onle-
mektır Bu aşamada, uzfaşmak tes-
lım olmaktır
Doğanın kuralı bu, ışık ne kadar
çok olursa karanlık o kadar azalır O
zaman nıye karanlıkla uzlaşma yol-
lan aransın kı ışığı arttırıp karanlığı
yok etmek varken
Tum demokrat ınsanlar bu konu
uzenne kafa yorup çevresı, mahal-
lesı, ışyerı ıçın ne yapabıleceğını
duşunmetı
Karann düşündürdükleri
DGM'nın kararına dun pek çok
kesımden tepkı geldı Alevı-Bektaşı
Temsılcıler Meclısı Yonetım Kurulu
Başkanı AJi Rıza Gülçiçek, Pır Sul-
tan Derneklen Genel Başkanı Mur-
taza Demir ve Avrupa Alevı Bırlık-
lerı Federasyonu Genel Başkanı
Turgut Oker'ın uyanlanna kulak ve-
nn
"Bu ateş herkesı yakacak Bıze el
kapılannda adalet aratacaklar Artık
kımse şenatçılan durduramaz "
_ Turkıye Barolar Bırlığı Başkanı
Önder Sav, konuya hukuksal açı-
dan yaklaşıp "DGM'nın karan, ola-
yın vahametının, nıtelığının ve bo-
yutlannın algınamadığını ortaya ko-
yuyor" değerlendırmesını yaptı
DGM Başkanı Muammer Ünsoy,
karardan sonra mahkeme heyetıne
yonelık saldınlar nedenıyle sanıklar
hakkında suç duyurusunda buluna-
cağını soyledı Sayın Unsoy, herhal-
de aldığı karann farkında değıl Sı-
vas olayı Aziz Nesin'ın tahrıklerı
sonucu çıkmamış mıydı?
Eee, o zaman sanıkların ne suçu
var Bu mantıkla mahkeme salonun-
dakı olay da mahkeme başkanı ve
uyelennın sanıkları tahrık etmesı so-
nucu çıktı Mahkeme, sanıklara ce-
za vermemış olsaydı olay çıkacak
mıydı9
Hayır O zaman sanıklara nı-
ye bozuluyorsunuz yargıç bey1
Uzerınıze benzın dokup yakma-
dıklarına şukredın
Eğer mahkemenın vurguladığı gı-
bı olayın tahnkçısı Azız Nesın ıse bu
suçsa ve suç duyurusunda bulunul-
muşsa olayın yonu bambaşka alan-
lara kayar Çunku tahnkten çok da-
ha buyuk bır suç var 'Ihmal'
Devlet sekız saat neredeydı?
Başbakan Tansu Çiller'den başla-
mak uzere tum yonetıcıler de 'ıh-
mal, ışını savsaklama' suçu ışleme-
dı mı? Yıne bu mantıktan devam
edelım Efendım sanıkların hedefi
Azız Nesın'mış Dığerlerı değılmış
O yuzden suç hafifmış
Bunun anlamı şu, dıyelım, bır kışı-
yı oldurmek ıstıyorsunuz Bulundu-
ğu kahveyı basıyorsunuz Ateşe ve-
np kaçıyorsunuz 30-40 kışı oluyor
Ama asıl oldurmek ıstedığınız kışı
rastlantı sonucu olmuyor O zaman
sız, oldurme suçu ışlemedınız Çun-
ku hedefledığınız kışı olmedı1
Bravo DGM yargıçları hukuk bıl-
ımıne yepyenı bır yorum kattınız
Aslında bu sanıkların hıç suçu
yok Asıl suçlu karbonmonoksıt
gazı N-ye alt kattan ust katlara çık-
tı? Çıkmasa kımse olmeyecektı?
"Karbonmonoksıt gazının tasar-
layarak adam oldürmekten 24 yıl
hapsıne Masum Sıvaslılann hep-
sıne beraaV "
Dun de vurgulamıştım Bır kez
daha yınelemeyı gorev bılıyorum
Sıvas davasının mahkeme yonu
daha çok konuşulacak Ama tarıh-
sel anlamını hıç mı hıç unutmamak
gerekıyor
Oturup yeni Sıvaslar olmasın dıye
dua mı edeceğız, Sıvasları yaratan-
ları besleyen damarları kurutup
demokratık, çağdaş bır Turkıye ıçın
çaba mı gostereceğız?
Soylemek çok acı, devletın pek
çok organından umut yok O zaman
gorev Anadolu ınsanına duşuyor
Rusya'nın Yumıışak Karmnda...
MUSTAFA EKMEKÇİ
BAKU - -Yeni YuzyıT gazete-
sınde çıkan "Necdet Uğur İsmet
İnönu'vıı Anlatıvor" başlıklı ya-
zı dızısının ıkıncısını. Istanbul
uzennden Baku'ye uçarken oku-
dum TBMM Başkanı Husamet-
tın Cindoruk un "\zerbaycan
seferi"nı ızlıyorduk, bır grup ga-
zetecı ("Yeni Yüzyıl" gazetesı-
nın bu sayısında, yıl 1, sayı 11
denıyordu Gazetenın ılk sayısı
çıkınca, telefonla Ankara temsıl-
cısı Bilal Çetin ı aramış "4nah
babalı buyusun!" demıştım Ye-
ngelmışken dıleğımıbırdeyaz-
lı olarak ıletıyorum Çoğu eskı
C umhunyetçı olan arkadaşlan-
mıza bır kez daha başanlardılı-
yorum ) Sezdığım kadanyla, İs-
met Paşa'nın anlattıkları, yeni
şeylerdeğıldı daha çok eskıko-
nuşmalardan derlenmış bır yazı
dızısı ızlenımı venyordu Olsun,
başan ile derlenmış ya, ben ona
bakanm
1
Istanbul'da, 1968 eylulünde,
Kartal yoresınde, Necdet
Ugur'la bırlıkte yakın koylen do-
laşan Ismet Paşa, köylulere şoy-
le der
"Dış politikada memleket ida-
resi emnivet esasına dayanır. Hiç-
bır memleket dost ve muttefik
aramaktan vazgeçmez. Valnızdış
politikada duşmanlıklar ve dost-
İuklarebedıdeğikiır Bugun mut-
tefik vardır, taraflar vardır. Bir
sure sonra, mesela 20-30 vıl son-
ra muttefiklerden bır kısmı kar-
şı tarafa geçer, o taraftan bazda-
n da oteki tarafa geçip birbirle-
rıvle kavga ederler. Bazılan bir
mılletin iki yuz yıllık geleceğini
guvenlik içinde tutacak bağlanö-
lar vapan çok uzak goruşlu dev-
let adamlanndan bahsederler.
Doğrusunu istersenız ben tarihte
Azerbaycan Milli Meclisi Başkanı Resul GuKyev'm davetlisı olarak Baku'de bulunan TBMM
Başkanı Husamettin Cindoruk ve beraberindeki parlamento heyeti, şehitliği ziyaret etti. (AA)
ne bo> lesıne uzak goruşlu adam. dan vuruluıiarsa davanamazlar. duzenledığı basın toplantısında.
tkinci Dunva Harbınde bız diren-ne de boytesinesürekli ittifak gor-
dum.
Demek kı, dış politikada yakın
olan tehlıkelen görmek lazımdır
Yakın tehlıkeye karşı memleketı
korumak esastır Bır partı polıtı-
kası olarak degıl memleket po-
lıtıkası olarak söylüyorum Dış
politikada mümkün olduğu ka-
dar düşman yaratmamaya çalış-
mahyız Düşmanhk uzenne po-
lıtıka yapmayalım Bu tarz eğı-
lımlen dıkkatle takıp edıp sakı-
nalım "
Ismet Paşa köylülerle konuş-
masının bır yennde, Kuzey kom-
şumuzRusya'dansozeder Özet-
le şoyle der
"Ne Ruslarla ne de Amerika-
lüarla duşmanlık politikası gut-
meyiz. Bızım ıçin Rusya çok
onemiidir. Çunku Turkıye Rus-
ya'nın yumuşak karnıdır. Ora-
mesevdik eğer, Hıtler bunu yapa-
cakü. Ruslar güneyi emnıyete al-
mak tsterler. Ondan sonra kuzey-
den gelecek bır saklıny a rahatlık-
la karşı koyarlar Çunku geıuş
topraklan vardır, kalabahk nufu-
su vardır, içeri çekiürler ve bir
yerde kıstınrlar, ama guney em-
niyette ise_."
Iran Şahı bır gûn Ismet Pa-
şa'ya
- Ruslann sizin dostluğunuzu
kazanmak için vapmayacağı yok-
tur_. demış
Uçağımız Baku'ye ınerken, 25
aralıkta olüm gununde bır kez
daha andığımız Ismet Paşa'nın
bu sözlennı duşünuyordum
Azerbaycan'a, tam Ruslann yu-
muşak karnına ınıyorduk
Husamettin Cindoruk, Istan-
bul'da Ataturk Havalımanı'nda
Ruslann Çeçenıstan'a saldınsına
değınerek ozetle şöyle dedı
"Biz Rusya Federasyonu'nun
içişlerine kanşmıyoruz. Ne var ki,
Rusva Federasvonu'nun bu hadi-
sedekı tutumu. da\ ranışı Mosko-
va'dakı dev let v onetımınde ikiük
yaratmıştı. İnsanlıkdışı, hatta in-
sanlık suçu nıtelığındekı bır bas-
kı kabul edılmez. Bu bır başka
noktayı ortaya koymuştur, o da
şudur: Rusya Federasyonu'nun
askeri bugun Gurcistan'da, hat-
ta Azerbaycan-Ermenistan sav-a-
şında banş gucu olarak gorev
yapmak istemektedir. Rusya Fe-
derasyonu'nun Çeçenistan'a tat-
bik ettiği muamele, buradakı
Rusva askerinın de banş gucu ol-
duğu konusunda, hem Turki-
ve'de hem dunvada şuphe uvan-
dırnııştır Rusva Kafkaspolıtika-
sına bır netlıkgetırmek zorunda-
dır. \e Rusya Federasyonu'nun
askerlen, ordusu. Ktnlordu'dan
farklı bir ordu olduğunu ortaya
koymahdır. Bır banş gücü oldu-
ğunu ortaya koymahdır. Sadece
ve sadece, bir devlet butunluğü,
bır anavasa nızamı tesıs etmek
gorev i üe yukumlu olduğunu or-
tava kovmaudır \ma bugünku
şeklıvle, Rusya Federasyonu or-
dusunun nıtelığı Kızılordu'dan
farklı değıldır ve Kızılordu bu-
gun nevapacaksaÇeçenıstan'da,
Rusva Federasvonu ordusu onla-
rı vapmaktadır Rusva Federas-
yonu ordusunun bır ışgal ordusu
olmasından ve boyle bır görü-
num vermesinden kurtulmasını
diliyorum." Cindoruk u Azer-
baycan Ulusal Meclıs Başkanı
Resul Guliyev karşı ladı Her za-
man gordum Azenlerde Rusla-
ra karşı her zaman bır urküntüy-
le kanşık çekıngenlık \ar Bu
Turklere de yansıyor Dostlar
- Anıan dikkat edin, odalann-
da teyp bandı vardır. Dıkkatli ko-
nuşun, derlerdı
Cindoruk, Baku'de Gulıyev'ı
1995 23 nısanında Turkıye'ye
çagırdı O da bunu kabul ettı
Cindoruk, Kafkaslar'da Azer-
baycan'ın kabul etmeyeceğı bır
formule. Turkıye'nm "evet" de-
meyeceğını de soyledı Guliyev
Cındoruk'a "Turkiye, Türk
dunvasınm üderidir" dedı
Diyalogsuz iletişim
ca 7 tane ımam-hatıp lısesı açıl-
dı
1951 yılındanben ıktıdarage-
len hukumetler donemınde açı-
lan ımam-hatıp lıselennın sayıla-
n şoyle
Adnan Menderes 19 (1951-
1959) İsmet Inonu 7 (1962-
1963), Suleyman Demırel 46
(1965-1971), Bulent Ecevit 29
(1974-1975), Suleyman Demı-
rel 233 (1975-1978) Bülent
Ecev ıt 4 (1978-1980), Suleyman
Demırel 36 (1979-1980) Turgut
Ozal 9 (1984-1989) Mesut Yıl-
maz 23(1990-1992). Suleyman
Demırel 12(1992-1994) Tansu
Çiller 34 (1994-1995)
MevKide Genç
4
yıhıı kadını'
BONN (AA) - Almanya'nın Sohngen
kentınde geçen yıl dört ırkçı Almanın
kundakladığı evınde ıkı kızını, ıkı torununu
ve yegenmı kaybeden Mevlüde Genç,
Alman ARD Televızyonu tarafından "yıhıı
kadını" seçıldı Alman televızyonu, Mevlüde
Genç'ı onurlu ve uzlaşmaya çağıran
konuşmasından dolayı "yıhn
kadını"seçerken, acıh annenın Sohngen'de
yaşamaya devam ettığını, çünkü burada
kendını evınde hıssettığmı duyurdu
Unutulmaz acılara sahıp olmasına rağmen,
ıkı halkı bırlık, beraberlık ve anlayısa davet
eden Mevlüde Genç, şımdı olaydan sağ
kurtulan ancak vucudunun büyûk bır kısmı
yanan ve uzun sûredır tedavı gören oğlu
Bekır Genç'm ıyıleşmesı ıçın çaba saıf
edıyor 29 Mayıs 1993 tanhmde dört ırkçı
Alman, Genç aılesının evmı kundaklamıştı
Mevlüde Genç, bu olayda torunian 5
yaşmdakı Saime Genç, 9 yaşmdakı
Hülya Genç, kızlan 18 yaşmdakı Hatke
Genç ile 27 yaşmdakı Ğülsüm Ince ve
yeğenı Güüstan Yöksel'ı kaybetmıştı
Mevlüde Genç, Sohngen"de düzenlenen
cenaze törenınde büyük metanet ıçensınde
yaptığı konuşmada, değışık mılletİer
arasında dostluk ve dayanışmanın
gerekhhğınden soz etmıştı Genç aılesının
evını kundaklayan ırkçı Almanlann
yargılanmasına Dûsseldorf Eyalet Yüksek
Mahkemesı'nde devam edıhyor
Mahkemenın nısan ayında sona ermesı
beklenıyor
lenmesı gınşımlennın yasaklan-
masınakarşın 61 şube "mevzu-
ata aykın olarak" \arlığını sur-
dürüyor Menteşe donemınde,
şubelenn "merkez ve şubenin
uzak olnıası nedeniy le yonetimle-
nnınzorluğu" gerekçe gostenle
rek çok programlı lıseye dönuş-
turulmesı gundeme getınlırken
uygulama yaşama geçınlemedı
Koktendıncı çevTelenn "müs-
takil okul olması" yolunda baskı
yaptığı 61 şubeye hangı yonde
ışlem yapılacağına karar venle-
medığı belırtıldı Mıllı Eğıtım
Bakanlığı'nca sonbıryıl ıçınde
"yeni oğrend kaydı yapılmama-
sı koşuluyla"yalnızca 2 yeni
ımam-hatıp lısesı açılmasına
karşın, toplam oğrencı sayısı 30
bın artarak, 446 bınden 476 bıne
yükseldı Bakanlığın ımam-ha-
tıp lıselenne ek bınalareklenme-
sme goz yumması yoluyla öğ-
rencı sayısının arttığı belırtıldı
Bu ögretım yılı başında lzmıt,
Çanakkale ve Ankara'da merkez
ımam-hatıp lıselennde yaklaşık
2 bın oğrencı kapasıtelı ek bı-
nalar hızmete açıldı
ANMA
Çok sevgili, kıymetli kardeşimiz
TOSUN
TOKDtL'i
kaybedişimizin yedinci yılında sevgi, saygı ve
özlemle anıyoruz.
SÜHEYLÂ ÇEVtK - AZADETOKDtL
MEHMET BASUTÇU
PARİS - Tıyatro, sozcukler-
den vazgeçmenın değışık yolla-
nnı bulmuştur
Ancak araştıımanın sonu gel-
mez, çok daha farklı, yepyenı
yollar bulunabılır ve bulunmak-
tadır da
Genış, yalın ve aydmlık bır
sahne duzeni Değışken, canlı
bır muzık Dans edercesıne
bazen hızlı bazen de yavaşça
devınen, her şeyı sahnedekı be-
densel varlıklanyla seyırcıye
ıletmeyı başaran oyuncular
Sözcuklere neden gerek du-
yulsun kı9
Yazann kâğıt uzenn-
de anlatmaya çalıştığı yoğunlu-
ğun görsel kopyası, sahnede pı-
nl pınl ışımaktadır
Luc Bondy, Peter Handke'nın
ıçe donük alacakaranlik, dura-
ğan gorünümu altında patlama-
ya hazır dunyasını, bambaşka
bır yaklaşımla altust etmeyı ba-
şarmış, değışık kulturel kaynak-
lardan kopup gelen rüzgârlar,
Akdenız kokan bır nostaljıyı
sahneye taşımıştır bıle
llk kez Berlın'de, Schaubuh-
ne'de, 1994 yılı başında sahne-
lendıkten sonra, 7-17 aralık ta-
nhlen arasında, Paris Güz Fes-
tivaü (Festıval D'Automne) et-
kınlıklen arasında yer alan 'Bir-
birimiz Hakkında Hiçbir Şey
BilmediğimizSaat' (Dıe Stunde
Da Wır Nıchts Voneınander
Wussten) adlı oyun başanya
ulaşan özgun bır denemedır Dı-
yaloğun sesı çıkmaz sahnede
ama sahneyle seyırcıler arasın-
dakı olmazsa olmaz dıyalog
sağlamca kurulmuş, ıletışım
sağlanmıştır
Luc Bondy Avrupa tıyatrosu-
nun onde gelen çehrelennden
bındır 1942 yılında Zunh'te
doğmuş, Fransa ve Almanya'da
çalışmıştır Yennde duramayan
yeteneklı bır sanatçı yenılıkçı
bır tıyatro yönetmenıdır Başa-
nlı opera mızansenlenyle de ta-
nınır
Bu hafta son bulacak olan
Guz Festıvalı afışlennde Luc
Bondy'nın adına ıkı kez rastla-
dık Ve Pans'te sahneye koydu-
ğu her ıkı 'oyun' ıçın de yer bul-
mak hemen hemen olanaksız-
dı
Çok farklı oyunlardı bunlar
Bın çağdaş bır operaydı dıge-
nyse, diyalogsuz duzyazıyı di-
yalogsuz tıyatroya dönuştüren
bır deneme Ve her ıkısı de
Châtelet Tiyatrosu'nda sahne-
lendı Luc Bondy'nın, bu guz
Pans'te sahneledığı oyunların
ortak bırözellığı daha vardı Her
ıkısı de Avusturya yazınının ta-
nınmış bır adının ımzasını taşı-
yordu Peter Handke yuzyıl so-
nunun.Arthur Schnitzler ıse
yüzyıl başının özgun adlanydı-
lar lnsanın olduğu yerde, kuş-
kusuz yalnızlık da vardır, bera-
berlık de ıç sıkmtısı da vardır
yurek hafıflığı de Toplumsal
merdıvenler, durmadan kurula-
cak ve durmadan bozulup yeni
bıçımleralacaktır Bumerdıven-
lenn altında, ortasında. ya da ust
noktasında yer alabılme
savaşında ıse sozcukler belkı de
en zararlı mermılerdır Dıya-
log kurmaya çalışmak gereksız
ve yararsızdır Tıyatronun getır-
dığı en buyuk tat. Luc Bondy'ye
göre gorsel tattır Bu tadı bınler-
ce tıyatroseverle paylaştık
SATILIK
Maslak Gazetecıler Yapı Kooperatıfı teslıme
hazır 100 m2
manzaralı koşe daıre. 3 milyar
09 00-16 30 arası 5120505
19.00-21.00 arası 5907067
OLAYLARIN
ARDHVDAKİ
GERÇEK
• Baştarafı 1. Sayfada
onemı yoktur Refah Partı-
sı'nın dunyaya bakışı, ılgınç
bır sıyasete yol açıyor, ılerde
bu sıyasetın ne olduğu daha
açık seçık ortaya çıkacaktır
Istanbul Buyukkent Beledı-
ye Başkanı Tayyip Erdo-
ğan'ın tutum ve davranışlan
da Refah'ın ılenye donuk ta-
sarımlarına ılışkın gostergele-
rı taşıyor Turıng Kulubu'ne
uzun yıllardan ben kıralanan
tarıhsel koşklerın sozleşme-
lennı uzatmaya Refahlı bele-
dıye başkanı razı değıldır Bu
koşklerı onanp şehırlının ya-
şamına katan Turıng Kulubu
Genel Muduru Çelık Güler-
soy'un Refahçı bır kafada ol-
madığı da bılınmektedır Bu
olayın ardında yatan gerçeğı,
bugun gazetemızın son say-
fasında arkadaşımız Oktay
Ekincı'nın kalemınden ayrın-
tılarıyla okuyabılırsınız Ger-
çek şudur kı Refahlı beledıye
ile Turıng Kulubu'nu yone-
tenler arasında dunya gooı-
şu bakımından uçurumlar
vardır Refahçı, Istanbul'da
Hırıstıyan kalıtımını yok et-
meyı duşunurken Osmanlı
hoşgorusunu de hıçe say-
maktadır Bu kafa ile tanhsel
Osmanlı koşklerını, evlerını,
kalıntılarını korumaya çalış-
mak, çelışkılı bır duoım yara-
tıyor
Sonuçta ıster yerel yone-
tımlerde olsun, ısterse devlet
yonetımınde olsun, henuz
doğru durust demokrasıye
kavuşamamış Turkıye'nm
onunde ılgınç bır sınav var
Yetmış yıllık Cumhurıyetın
yazgısı, bu sınavı vermesıne
bağlı
Sıvas'tan Istanbul'a kadar
her yerde çağdaş toplum dar
kapıdan geçecek
• • •
Necmettin
Erbakan
federasyon
kııruyor
• Baştarafı 1. Sayfada
lamcılar" raporunda, Alman-
yadakı şenatçı akımlann ınce-
lendığı oğrenıldı Almanya ça-
pında aşın koktendıncı olarak ta-
nımlanan 14 orgutlenmenın ol-
duğu belırtılen raporda bu or-
gutlenn 21 bın 200 aktıf uyelen-
nın olduğu bıldınlıyor Alman-
ya'nın ıç guvenlığı ve anayasası-
nı tehdıt eden orgutlerle mücade-
le eden Alman ıstıhbarat kuru-
mu BfV'nın raporunda "Kok-
tendıncı gruplann Almanva'daki
hızlı vukselışL, bu konunun tehli-
keh bovutlara ulaşmasını da be-
rabenndegetınnektedır Alman-
ya'da yaşavan Muslumanlann
yuzde bir gibı kuçuk bır oranmın
koktendıncı vapılanmalara akdf
uye olması ve bu gruplann mad-
di kay naklaruun kesin olarak be-
lırlenemcmesu konu uzenndeki
sorunlan buyutmektedir" denıl-
dığı bıldınlıyor
Almanya'da guvenlik bınmle-
nne dağıtılan Teror, Aşın Akım-
lar ve Organıze Suçlar dergısı,
son sayısında, Avrupa Mıllı Go-
rüş Teşkılatlan hakkında yayım-
ladıgı raporla bu örgute dıkkatı
çekıyor Rapor, Mıllı Gorüş'un,
maddı yapılanma ve organızas-
yon olarak tamamen Refah Par-
tısı nın gudumünde olduğunu
savlamakta
AMGT'nın yonetımınde, Er-
bakan aılesınden gelen Amina
Erbakan, Mehmet Sabri Erba-
kan ve Saliha Erbakan'ın etkın
rol oynadığı bıldınlmekte Erba-
kan ın Avrupa ulkelennde yaşa-
yan tum Muslumanlann lıderlı-
ğını hedefledığını belırten rapor,
Mıllı Gorüş'un Turk vatandaşla-
n uzennde etkın olacağını ve ye-
ni bır kurum oluşturularak buna
federasyon konumunun kazandı-
nlacağını bıldınyor Bonn'daku-
rulması planlandığı belırtılen
"Avrupa Islam Merkea" ısımlı
kurumun tamamen Necmettin
Erbakan'ın denetımınde olabıl-
mesı ıçın Refah çızgısı dışında
kalan kurumlann yeni bır fede-
rasyonadahıl edılmeyeceğı bıldı-
nlmekte Avrupa ülkelennden
Refah denetımındekı tum ku-
rumlann maddı ımkânlan ve alt
yapısının bu federasyona aktan-
îacağı ve resmı makamlar nez-
dınde etkısı olabılmesının hedef-
lendığı bıldınlıyor
Raporda "Erbakan'ın
Bonn'daki federasyon rüyasr
olarak tanıtılan projenın gerçek-
leşmesı ıçın Mıllı Goruş Genel
Sekreten ve Şeyhülıslam Ali
YiikseL Mıllı Görüş güdümlu Al-
manya Islam Konseyı Başkanı
Mohammed Salim Abdullah,
Av usturva Islam Cemaatı Başka-
nı Abdurrahhim Sai ile tngıltere
Islam Partısı Başkanı Davut Mu-
sa Pidrock'un, bu federasyonun
kurulması ıçın gorev yapan ko-
mıte uyelen olduğu bılgılennın
yer aldığı belırtılıyor