Katalog

SAYFA CUMHURfYET 28 ARAUK 1994 ÇARŞAMBA HABERLER Müfettişlep güvence istedi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Siyasi ve ekonomik alanlarda hızlı bir yozlaşmanjn yaşandığı Türkiye'de, denetim sisteminin çağdaş niteliklere kavuşturulması ve denetim elemaniannın da birdia güvence ile donatılması gerektiği belirtildi. Yolsuzlukla mücadele ve denetira konusu Mülkiyeliler Birliği tarafından düzenlenen bir oturumda ele alındı. Oturumda konuşan Başbakanük Teftiş Kurulu Başkan Yardıması Başmüfettiş Bülent Tarhan, denetim elemaniannın sorunlanna işaret ederek Devlet Memurlan Yasası'nın 71. maddesinin, denetçi tarafsızüğı ve bağımsızlığının sağlanması için değiştirilrnesi gerektiğini vurguladı. KFTU'tfan Hak-tş açridaması • ANKARA (Cumhuriyet Büro«u)-1CFTU (Uluslararası Hür Işçi Sendikalan Konfederasyonu), Hak-tş Konfederasyonu'na bir mektup göndererek, Hak- lş'in üyelik başvurusunun görüşülmesinin ertelendiğini duyurdu. Hak-lş Basın Müşavirliği'nden dün yapılan yazılı açıklamada ICFTU Genel Sekreter Yardımcısı Eddy Larissen'in mektupta "Bahse konu başvurunuz görüşüldü. Ancak, ICFTU'nun Türkıye'deki üyeleri arasında şimdiye kadar bir konsensus sağlanamaması bir talihsizliktir. Bu nedenle, konunun gelecek toplantıya kadar ertelenmesine karar verildi" dedigi belirtildi. İstanbul'da molotoflugece • Istanbul Haber Servisi- Beşiktaş Barbaros Bulvan Caddesi üzerindeki Nissan Oto Bayii, Yenibosna Yıldınm Beyaat Caddesi Mazda Bayii ileGüneşli Hürriyet Caddesi üzerindeki Toprakbank şubesine kimliği belirlenemeyen kişi ya da kişilerce dün akşam saat 20.30-21.30 saatleri arasında molotofkokteyli atıldı. Sakiınlarda ölen ya da yaralanan olmazken maddi hasar meydana geldi. Hâkimve savolar kura çekti • ANKARA (Cumhuriyet Börosu) - Adalet Bakanı Mehmet Moğultay, hâkim vesavcı adaylanna bir çağnda bulunarak, "Yargılama sürecinde, savunma özgürlüğüne saygı gösterin"dedi. Bakan Moğultay. insan ve düşünceyi. düşünce ile özgürlüğü birbirinden ayırmanın olanaksız olduğunu bildirdi. 20. dönem, 237 hâkim ve savcı adaylan bugün düzenlenen bir törenle kuralannı çektiler. DTM'yeatama • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tansu Çiller, Dış Ticaret Müsteşarlığı'na Nejat Eren'i getirdi. Hazinede AT Koordinasyon Genel Müdürii olarak görev yapan Eren, müsteşarhğa Başbakan'ın onayı ile "vekaleten" atandı. Dış Ticaret Müsteşar yardımcılıklan için de Münir Aksoy ile Bülent Şahinalp"in adlan geciyor. Hazine MüsteşarlığYnda da görev dağılımı dün belli oldu. Müsteşar Ayfer Yılmaz'ın yardımçılıklannı üstlcnen Bülent Özgün dış ekonomik ilişkiler, banka-kambiyo- sıgorta konulanndan sorumlu tutuldu. CPJ'den Çillere mektup • Haber Merkezi- Merkezi New York'ta bulunan Gazetecilen Koruma Komitesi, Türkiye İnsan Haklan Vakfi yöneticileri Yavuz Önen ve Fevzi Argun hakkında dava açılması nedeniyle Başbakan Tansu Çiller'e mektup gönderdı. Komite Müdürü William A. Ornie tarafından göndenlen mektupta, Onen ve- Argun'un 'bölücülük' suçlamasıyla yargılanmasının Türkiye'deki düşünce özgürlüğünün vahim duruma geldığini gösterdiğı kaydedilerek davanın düşürülmesi ve Terörle Mücadele Yasası'nın kaldınlması istendi. Ankara DGM'nin, Sıvas katliamı sanıklannı adi suçlu gibi görmesi müdahil avukatlann tepkisine yol açtı Machmak Otebhâlâyanıyor...ANKARA/ÎSTANBl/L (Cumhuriyet) - Sı- vas katliamı sanıkJannın, "adi suçlu" gibi gö- rülerek cezalandınlması, olaylardan yazar Aziz Nesin'in sorumlu tutulması ve karar duruşma- sında basına yapılan saldın, müdahil avukat- lann, bazı siyasi partilerin ve demokrarik ke- simlerin sert tepkisine yol açtı. Türkiye Baro- lar Birliği Başkanı Avukat Onder Sav, "Ota- ym vahametinin, niteliğuıin ve boyutlannın al- gılanamadığuu ortaya koyan karar, Madımak yangınını söndürememiştir" dedi. Sav, katli- amdan yazar Nesin'in sorumlu tutulmasını da eleştirdi. SHP Merkez Yürütme Kurulu'nun (MYK) yayımladığı bildiridede " Karar, başta 37 yurt- taşımızın yakınlan ile katliamdan şans eseri kurtulanlan ve tüm halkımta incitmiş, düş kı- nkhğına uğratmıştır. Ama bundan daha vahim otanak üzere, mahkemenin de bir parçası oMu- ğu laik, demokratik cumhuriyetimizi yarala- mışür. Karar, yeni katliamlara gerekçe hazır- layacak bir nitelik içermektedir" denildi. Işçi Partisi Genel Sekreteri Mehmet Bedri Güfte- kin ve Aydınlık Gazetesi Genel Yayın Yönet- meni Hasan Yalçın da "DGM'nin insan yakı- cılaruu cesaretlendirdigini" söylediler. Sav: Karar hukuk dışı Ankara 1 No'lu Devlet Güvenlik Mahkeme- si'nin (DGM), Sıvas katliamı davasında yargı- lanan sanıklarla ilgili karannın yankılan sürü- yor. DGM karanndan sonra önceki akşam bir değerlendirme yapan müdahil avukatlar, dün bir basın toplantısı düzenleyerek, mahkeme karannı sert birdille eleştirdiler. Müdahil avu- katlar adına konuşan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Önder Sav, DGM'nin karannın "hu- kuka uygun" olmadığını söyledi. Devletinyü- • Katliam karanlıkta kaldı. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Avukat Önder Sav, 'Olayın vahametinin, niteliğinin ve boyutlannın algılanamadığını ortaya koyan karar, Madımak yangınını söndürememiştir' dedi. • Sav, olaylardan yazar Aziz Nesin'in sorumlu tutulmasını da eleştirerek 'Salonda Aziz Nesin ve müdahiller de yoktu; sanıklan kim ya da kimler tahrik etti diye sormak gerekir' dedi. rütme orgaru ve onun emrindeki güvenlik güç- lerinin, 37 insanın yakılarak öldürülmesine en- gel olamadığını, yargı gücünün de olaylara doğru teşhis koyup yargılamayı bu teşhis doğ- rultusunda yapamadığını vurgulayan Sav, şun- lan söyledi: "Cumhuriyetin temel nitetiklerinin örsele- nip yıkılmak istendigi bir toplu katliam olayı- na, yangın çıkararak insanlan öldürme gibi sı- radan ve adi bir suç teşhisi konulması hukuka uygun düşmemiştir. Dün Kubilay'ı kör testere ilekesen Derviş Mehmet ve arkadaşlannın ey- lemi ile bugün 'Şeriat isteriz' diye bağınp SH vas'ta Madımak Oteü'ni yakarak insanlan öl- dürenlerin eylemi arasında hiçbir fark yoktur. Cumhuriyetin nitelikleri konusunda devktin her organı kararh olmak zorundadır. Önemli olan verilen cezalar değil, sanıklann eytemine bakış açısıdır; eylemin kaynağına inmektir. Yar- gılama boyunca bir tflrnı bu husus gerçekleşti- rilememiştir. Sıvas katliamı. tesadüfen bir araya gelen şu- ursuz bir kalabalığm oteliyakıp insanlan öldür- me eyfcmi olarak nitelenemez; planh, örgütiü, önceden kararlaştınlmıs. bir 'gerici' ayaklan- madır, devlete, cumhuriyete bir başkaldındır. Yargılamada, olaym örgütiü kalkışma olduğu hiç tartışılmamış. ihmal edilmiştir. Bu konuda müdahil vekilleri olarak yargılama boyunca mahkemeye yardımcı olma çabalanmız seme- re vermemiştir." Sav, yazar Nesin'in olaylannın sorumlusu olarak ilanedilmesinide eleştirdi. 'Haksız tah- rik' kurumunun, ceza yargılaması tarihinde ör- neği görülmemiş, ceza hukuku ilkeleri ile as- la bağdaşmayacak biçimde ele alındığını ve sanıklann cezalannın azaltılmasına dayanak yapıldığınj kaydeden Sav, "Böyiece kararia, sanıklar 'mazur' hatta 'mağdur' gösterilmiş- tir" dedi. Sav, şöyle devam etti: Tahrik gerekçesi asüsız "Aziz Nesin'e atfedilen bir yayın 0e katliam arasında 'haksız tahrik' bağlantısı kurmak, gerçeklere aykırıdır, ürkiitücüdür. Karar- daki hukuk manrığı geçerli olursa, bundan böyle Sıvas olaylarına benzer tüm eylemler için hafifletici nedenlere, bahanelere sığın- mak mümkün olabilecektir. Sağlıklı bir ce- za yargılamasını sakatlayan ve hukuka ters düsen bu tür değerlendirmelerin sonucu olarak köktendinci eylemlerin sanıklan her zaman 'mazur' gösterilebilecektir. Böyle bir vahameti düşünmek bile istemiyoruz. Sanıklann karar açıklandıktan sonra ve ka- mu vicdanını tatmin etmeyen cezalara karşın bile sergiledikleri vahşet ve mahkemede gü- venlik güçlerinin çemberi içinde estirdikleri terör, serbest iradeleri ile neler yapabilecekle- rini apaçık ortaya koymuştur. Bu aynı zaman- da bir başka gerçeği de ortaya koyuyor. Salon- da Nesin ve müdahiller de yoktu; 'Sanıklan kimler tahrik etti' diye sormak gerekir." Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başka- nı Avukat Şenal Sanhan da haksız bir tahrik- ten söz edebilmek için, tepki-suçun tahrik ede- ne karşı işlenmesi gerektiğini anımsattı. San- han, "Oysa mahkeme. budosyada Aziz.Nesin'e karşı işlenmiş bir suç kabul ermemiştir. Suç iş- lenen şahıslar 37 kişidir ve bunlann kendilerin kaynaklanan herhangi bir tahrikleri voktur. Bu durumda teoride yer alan haksız tahrik hü- kümlerinin bu 37 kişinin katilleri için uygulan- maması gerekir" dedi. Sanhan, bu sözlerinin Aziz Nesin'in tahriki yönünde anlaşılmaması gerektiğini de vurguladı. Müdahil avukatlardan Veii Devecioğnı, Ne- sin'in sanıklan tahrik ettiği yönündeki karan, "Dünya hukuk tarihinde eşi görülmemiş bir karar" olarak tanımlarken, tsmaü Metin. ka- rann yargı karanndan çok siyasi bir karar ol- duğunu ileri sürdü. SHP MYK bildinsınde ise demokrasinin te- mel koşullanndan birinin hukukun üstünlüğü ilkesi olduğu, ancak yargı kararlannın da ka- muoyunun vicdanını rahatlatması ve caydıncı olması gereğine dikkat çekildi. Bildiride, alı- nan karann bu özellikleri taşımaktan uzak ol- duğu vurgulanarak şu görüşlere yer verildi: "Kubilay "dan bu yana her nrsatta vahşetle la- ik cumhuriyete saldıran şeirat özlemcilcrinin nasıl bir düzen peşinde olduklaruıı gösteren katliamı, hiçbir gerekçe mazur gösteremez. Hoşgöriiyü, banşı savunan insanlan diri diri yakmanın hiçbir hafifletici gerekçesi olamaz. L stclik Sıvas'ta yaşanan katliamı örgütiü dü- zenleyenlerin amacı, inançlan sa>unmak değil, laik, demokrarik cumburiyeti tüm kurumla- nyla ortadan kaldırmaknr. Bu amaçlannı, ka- rar açıklandıktan sonra, mahkeme heyetine ve basın mensuplanna saldırarak bir kez daha göstermişlerdir. Ancak mahkemenin, kendi varhklannı da hedefleyen sanıklar hakkında verdiği karar ve gerekçesi, kamuoyunun vicda- nını rahatlarmadığı gibi, caydıncdık özeUiği de taşımamakta. hatta yeni katliamlara gerekçe hazniayacak bir niteîik içermektedir. Davada, soruşturma aşaması da eksik bırakılmışor. Ön- ceden örgütlendiği, tertiplendiği belli olan kat- liamın ardındaki örgüt bağlannlan aranma- mış, iddialar ciddiyeâe eie alınmamıştu"." Ünsoy'dan suç duyurusu Sıvas katliamı davasının karannın açıklan- masının ardından mahkeme üyeleri ve gazete- cilere saldıran 33'ütutuklu 46 sanık hakkında Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Başsav- cılığı'na suç duyurusunda bulunuldu. Ankara 1 No'lu DGM Başkanı Muammer Ünsoy, "Duruşmaya kaülan sanıklann rümü hakkında mahkemeye hakaretten DGM Bas- sa\cılığı'na suç duyurusunda bulunduk" dedi. Türk Ceza Yasasf nın "ResmisıfatlıJaragörev- lerindendolayıhakaret>«sövme" fiılıni düzen- leyen 266-3. maddesine göre yapılacak soruş- turmanın ardından açılacak davada, sanıklar 7 aydan 3'er yıla kadar hapis cezasıyla yar- gılanacaklar. İki olay, iki dava, iki kararYAHYA KOÇOĞLU Aralannda sanatçı ve aydın- lann da bulunduğu 37 kişinin ölümüyle sonuçlanan 'Sıvas katliamı davası'nda sanıklara verilen cezalann 'azhğı' iddi- ası, benzer biçimde meydana gelen ve 12 kişinin öldüğü 'Çe- tinkaya yanguu davası'nda sa- nıklara verilen cezalann anım- sanmasına neden oldu. Her ikisi de DGM'de görü- len davalardan 37 kişinin öldü- ğü 'Sıvas katliamı davası'nda, 26 sanığa "adi suç kapsanun- da adam öldürdükJeri" gerek- çesiyle 15'er yıl hapis cezası verilirken korsan gösteri sıra- sında molotof kokteyli nede- niyle başlayan ve 12 kişinin ya- şamını yitirdiği 'Çetinkaya yanguu davası'nda ise 8 sanığa "vatan hainügi ve ülke toprak- lannı bölmeye kalkışmak" su- çundan yaşam boyu hapis ce- zası verilmişti. Meydana gelişi, ölüm biçim- leri, yargılamayla görevli mah- kemelerin niteliği ve eylemle- rin siyasi oluşu gibi birçok ben- zerlik gösteren iki olaydan 25 Aralık 1991 'de meydana gelen 28 sanıklı 'Çetinkaya yangmı davası' yaklaşık 3 yıl, 124 sa- nıklı Sıvas davası' ise 14 ay sürmüştü. Çetinkaya davasında sanıklar, Sıvas davasında ise basına getirilen yasak nedeniy- le müdahil avukatlar duruşma- lan boykot etmişlerdi. Çetinkaya yangını nedeniy- le açılan davadan mahkûm edi- lenler, cezalannın devlet aley- hine olması nedeniyle özei tip cezaevinde hapis cezasını çe- kecekler ve açık görüş yapa- mayacaklar. Bu sanıklann, Ce- zalann Infazına llişkın Ka- nun'dan yararlanma haklan ol- mayacak. Yine bu kişiler, terör suçun- dan hüküm giydikleri için ola- sı bir aftan yararlanamayacak- ken Sıvas davasından mahkûm edilenler, adi suçlu sayıldıkla- n için Cezalann Infazına lliş- kin Kanun'dan yararlanâcak- lar, açık görüş yapabilecekler ve cezalannın büyük bölümü- nü yattıktan sonra açık ya da yanaçık cezaevlerine nakledi- lebilecekler. Çıkanlacak olası bir aftan kısıtlama olmadan ya- rarlanacaklar. Cezaları sok' diye nitelediler inras Davası'nda OK CEZAÜUIIfSıvasıa geçen sene 2 Temmuz'da agır lahnk wnuoı meydana gelen obylaria ılgılı oiank Varplanaı 13u tuıuUu 124 ic,, hakkında \nkxz 1 no'liı DGM'cc vtnlen kanılar jot atsj y^m Şeriatçı basm karan ağır buldu 12 kişinin öldüğü Çetinkaya Mağazası yanguunda 'vatan hainliği'nden yargrianan sanıklara 'yaşam boyu hapis' cezası verilirken, 37 kişinin öldüğü Srvas katliamı davasında 26 sanığa 'adi suç kapsamında adam öldürmekten' 15'er yıl hapis cezası verildi Çetinkaya davası yanguu kavnak olmadığını savunmuştu. Istanbul DGM Başsavcılığı, 2 No'lu DGM'de görülen 28 sanık- lı 'Çetinkaya yanguu davası'nda 15 sanık hakkında TCK'nin 125. maddesinde düzenlenen "Vatan hainUği veya vatamn bir parçası- nı başka bir devletin egemenliği arana sokmaya veya egemenUk al- tından çıkarmaya kalkışmak" su- çundan "idam" ıstemıyle dava açmıştı. Yaklaşık 3 yıl süren da- vanın son 6 ayında tutuklu sanık- lar, mahkemeyi boykot ermişler ve duruşmalara çıkmamışlardı. tstanbul 2 No'lu DGM, 18 ekim tarihinde ve 7 tutuklu sanığın ka- tılmadığı duruşmada karannı açıkladı. Buna göre biri fırari 8 sanık, önce TCK'nin 125. mad- desinden "idaın'' cezasına mah- kûm edildi. Sonra bu cezalar ya- şam boyu hapis cezasına indiril- di. 2 sanık hakkında da toplam 6 yıl hapis cezası verildi. Sıvas davası Sıvas olayıyla ilgili dava, önce Sıvas'taki iki ayn mahkemede açılmıştı, buradan Kayseri DGM ve Ankara DGM'ye gönderilmiş- ti. 124 sanık hakkında açılan da- vada Ankara DGM, "suçun dev- let aleyhine olduğunun beliriene- medigi" gerekçesiyle "görevsiz- Bk" karan vermiş ve dosya, su- çun saptanması için Yargıtay'a gönderilmişti. Yargıtay, 10. Ceza Dairesi, "su- çun devlet aleyhineişlenen suçlar- dan" olduğu gerekçesiyle dosya- yı yeniden Ankara DGM 'ye gön- dennişti. Ankara DGM Başsav- cılığı, RP'li belediye meclis üye- si ve firari sanık Cafer Erçak- mak'ın da aralannda olduğu 31 sanık hakkında 'idam' ıstemiyle dava açmıştı. Olaylı başlayan ilk duruşmada tutuklu sanıklar, mü- dahil avukatlara, ölenlerin yakın- lanna ve basına saldınlarda bu- lunmuş, her duruşmayı topluca namaz kılarak 'gösteri' haline ge- tirmişlerdi. Her duruşmasında olay çıkan davada mahkeme, 25 Nisan 1994 tarihinde basına yasak koyarak davayı kamuoyuna kapattı. Mü- dahil avukatlarla kamuoyunun tepkilerine neden olan bu karar- dan sonra müdahil avukatlar da duruşmalan boykot karan almış ve dunışmalara girmemeye baş- lamıştı. tstanbul Haber Servisi - Sıvas Madımak Oteli'nin yakılarak 37 insanın öldürüldüğü katliamla ilgili davada verilen kararlar şeriatçı basın tarafından "agır" bulunurken cezalar için "şok" nitelemesi yapıldı. Refah Partisi'ne yakınlığı ile bılınen "Miüi Gazete" dava kararlan için "Srvas Davasında Şok Cezalar" manşetini kullandı. Sıvas katlıamının "ağır tahrikler" sonucu meydana geldiğini öne süren "Milli Gazete" sanıklann karar açıklandığı sırada basına yaptıklan hakaretler için de, "Sanıklar karara duyduklan tepkileri dile getirerek Allahü Ekber, Ya Allah Bismillah .Allahü Ekber sloganlan attılar. Bu arada sanık yakınlan ve avukatlan da verilen cezalann haksı/Jığı ve ağırlığı karşısuula duvduklan tepkileri dile gerirdiler" ifadesini kullandı. "\akit" gazetesi kararla ilgili haben, "Sıvas'a 570 Yü" başlığıyla sekız sütuna manşetten verdi. DGM'nin aldığı kararda sanıklara -adam öldürmek" fıilinden ceza vermiş olmasına ve Aziz Nesin'in olaylan tahrik ettiği gerekçesiyle cezalarda indırim yapılmasına karşın "Vakit" gazetesi, "mahkeme heyetinin ceza maddelerinin en ağır kısmını vermesi dikkat çekti" değerlendirmesini yaptı. Sanıklara venlen cezalan "oldukça ağu-"olarak nitelendiren gazete, DGM'nin aldığı karan, mahkeme dışında protesto eden öldüriilen aydınlann yakınlan için "göstenciler taşkınuk yaptT ifadesini kullandı. "Zaman"gazetesi karara az yer ayınrken mahkemenin tutumunu protesto ederek duruşmalan ızlemeyen müdahil ve müşteki avukatlan "şov yapmakla" suçladı. "Zaman" gazetesi haberinde basının sanıklan "tahrik" ettiğini ileri sürerek "Bir kısım basın nıcnsuplannın sorduklan maksatü sorular ile sanıklann ağızlanndan kendilerine uygun beyanlar abnaya çahşoklan dikkat çekti" değerlendirmesini yaptı. I Başbağlar sanıklanndan sadece 2sı yargHamrtten Sıvas o)ay<an sanıkianna toöam 570 yıl caza vwk* I s?^ &— 'Çetinkaya yangmı davası', 25 Arahk 199 l'de Bakırköy Is- tanbul Caddesi üzerinde kor- san gösteri yapan birgrubun, o dönemin Olağanüstü Hal Böl- ge Valisi olan Necati Çetinka- ya'nın kardeşi Fehmi Çetinka- ya'ya ait Çetinkaya Mağaza- sı'na molotofkokteyli atması sonucu başlayan yangmda 12 kişinin yaşamını yitirmesi so- nucu başlamıştı. Ölenlerin yakınlan, davaya müdahil olarak katılmış ve yangın sırasında demirden ya- pıimış yangın çıkış kapılannın kilitli ve kaynakla kapatılmış olmasının ölü sayısını arttırdı- ğını ileri sürerek mağaza sahi- bi Fehmi Çetinkaya'yı suçia- mışlardı. Yangmda oğlunu kaybeden Fehmi Çetinkaya ise ifadesinde, yangın çıkışlannın 'güveniik' nedeniyle kilitli ol- duğunu, ancak demir kapılarda Alevi-Bektaşi temsilcileri konuştu: Bu ateş herkesi yakacak Artık kimse şeriatçılan durduramaz•Alevi-Bektaşi temsilcileri, "Bize el kapılannda adalet aratacaklar" diyerek, Ayrupa insan Haklan " \emesi'nebaşvuracaklannı söylediler. Temsilciler, "Türkiye'nin, Avrupah ırkçılardan hesap soracak yüzü kalmadı" dediler. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin (DGM) Sıvas davasında verdiği karan değerlendiren Alevi- Bektaşi Temsilciler Meclisi Yönetim Kurulu Üyesi ve Pir Sultan Abdal Dernekleri Genel Başkanı Murtaza Demir, karann sürpriz olmadığını söyledi. Demir, "Dava yeni başladı. Bize el kapılannda adalet aratacaklar. Artık kimse şeriatçılan durduramaz. Bu ateş herkesi yakacak" dedi. Alevi-Bektaşi Terrftiicıler Meclisi Yönetim Kurulu Başkanı Ali Rıza Gülçiçek de, haklannı, Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi'nde arayacaklannı açıkladı. Ankara DGM'nin "asü fail"olmadıklanna karar verdiği Sıvas katliamı sanıkianna verilen cezalar Alevi ve Bektaşi örgütlerini harekete geçirdi. Türkiye ve Avrupa'da bulunan 20 örgüt ve bırliğin temsilciüğini yapan Alevi-Bektaşi Temsilciler Meclisi, dün düzenlediği basın toplatısıyla, Sıvas sanıklannın yargilama sürecini ve verilen cezalan kınadılar. Mahkeme karannın, Türkiye'de hukukun var olmadığını gösterdiğini öne süren Pir Sultan Abdal Dernekleri Genel Başkanı ve Alevi-Bektaşi Temsilciler Meclisi Yönetim Kurulu Üyesi Murtaza Demir, Sıvas katliamını gerçekJeştiren "canikve", DEP davası sanıklanyla aynı cezanın verildiğine dikkat çekti. El kapuannda adalet Sıvas katliamı mağdurlannın tahrik edilmeye çalışıldığını belirten Demir, "Bizyarankdeğiliz. Insanlar değiL varaüklar tahrik olur. Bizi el kapılannda adalet aramaya itiyoriar. Bu utanç bize ait degü" diye konuştu. "Bizi Avrupa'da pankart ve sloganlaria göreceksiniz" diye konuşan Demir. Milliyet gazetesi yazan Yalçın Doğan'ın dün yayımlanan yazısına dikkat çekerek, "Adil düzenin takkesi, davada düşmedi. Bu ateş, herkesi ve olaylann yeni farkına varan boyah basuu da yakacak'' dedi. Alevi-Bektaşi Temsilciler Meclisi Yönetim Kurulu Başkanı Gülçiçek de, DGM'nin "hukuk dışı davranarak" duruşmalan kamuoyuna kapalı yürüttüğüne dikkat çekti ve şunlan söyledi: "DGM'nin, bu karanyla kimleri koruduğu açıkça aıüaşümaktadıir." Suçun siyasal iktıdara ait olduğunu belirten Gülçiçek, Avrupa insan Haklan Mahkemesi'ne başvuracaklannı bildirdi. Gülçiçek, konuşmasmı şu soruyla bitirdi: "Mahkeme salonunu savaş ahuıına çeviren bu caniler. bırakın 35 insanı, 35 miryon insanı kattetmeye hazuiar. Bu cesareti kimden ahyoriar?"