Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 ARALIK 1994 ÇARŞAMBA
14 KULTUR
1994'TE BALE VE MODBffll DANS N. RANA EVCİM
MDTnin İsrail turnesi büyük başanydıGenel olarak, 1994 yılı bale sa-
natçılan için uzun yıllar anılacak ve
tartışılacak olaylarla dolu. çarpıcı
bir yıldı. 5 Nisan Kararlan'yla yenı
bir boyut kazarian sıkışık ekonomik
durum çerçevesinde, gerek devlet
balelerinın, gerekse özel dans toplu-
luklannın koşullan her geçen gün
daha ağırlaştı. Uluslararası lstanbul
Festivali kapsamında düşünülen bü-
tün bale gösterileri iptal edilmek
zonında kaldı. Dünya çapında sesi-
ni duyurmuş bırçok ünlü bale ve
modern dans topluluğunun bu festi-
val çerçevesinde ülkemizde gösteri-
ler sergilemesıyle evrensel sanatla-
nn kültürümüzün önemli bir parçası
olduğu vurgulanmış oluyordu. Av-
rupa'nın sayılı büyük sahnelerinden
olan AKM sahnesinin fiziki ve tek-
nik boyutlan gösten yapmak üzere
misafir gelen sanatçılan şaşırtıyor,
"gelişmekte olan iilke" ımajımıza
yeni, önemli boyutlar kazandınyordu. 1994
yılında Uluslararası tstanbul Festivali'nin
ağır ekonomik kararlara kurban edilmesiy-
le kalkınma grafığimizin ciddi sorunlar ya-
şadığını bütün dünya sanatçılanna ilan et-
miş olduk.
Sanatçtiar Wn kez suskunluklanna
Yine aynı günlerde, İstanbul Belediye
Başkanı Tayyip Erdoğan'ın bir televizyon
söyleşisinde "bale belden aşağı hizmet
eder" gibi talihsiz bir ıfade kullanmasıyla
belleklerden kolay kolay silinmeyecek bir
şok yaşandı. Yıllardır, bale ve modern dans
sanatına uygun olarak daha çok bedenleri-
nin dilini kullanmaya alışkın sanatçılar. iik
kez suskunluklanna bir son verme zorunlu-
luğunu duydular. Gazeteler ve televizyonlar
bu sanat dalında yönetici, sanatçı, öğret-
men ve eleştirmen olarak hizmet veren ki-
şilerın demeçlenyle doldu taştı. Yıllardır
içten içe büyüyen, yayılan kültür kirliliği,
artık gözardı edilemeyecek boyutlara gel-
miştı. Ekonomik darboğaza yaratıcılığın
MDT, uluslararası ihşkilerde dans sanadnın ne kadar birieştirici ve tamöcı rol oynayabüeceğini çarpıcı şeküde kamnadı. Ankara Devlet Balesi 1994 yıhnda' Uyuyan Gûzel'i de sahnekdi.
Devlet Balesi için başlangrçta oklukça başardı
prodiiksiyon olan 'Don Kişot' balesi sergilendi.
gücüyle karşı koyulabilirdi, ama kültürel
darboğaza karşı dırenmek için her şeyden
önce dayanışma gerekiyordu. Böylece, sa-
natlannı kültürel nitelik ve değer açısından
savunmak zorunda bırakılan bale ve mo-
dern dans sanatçılan çeşitli demokratık ör-
gütlere ve özgür tartışma ortamlanna ya-
kınlaşma gereğıni duydular. Devlet balele-
rinde çalışan sanatçılann büyük bir çoğun-
luğu Tiyatro Opera \e Bale Vakfı'na üye
oldular.
knza kampanyalan, sokaMarda
Yıllardır ekonomik politikalara ve siyasi
olaylara karşı en tepkisiz, en sessiz toplu-
luk olarak bilinen bale ve modern dans sa-
natçılan, kamuoyunda giderek daha çok
eleştiriye hedef olmaya başladılar ve sessiz
kalmanın doğnı bir savunma biçimı olma-
dığını öğrendiler. Öncelen kantın sohbetle-
rinde ve prova molalarında kısıtlı kalan
özeleştirıler ve yakınmalar, giderek toplu
hareket kıpırdanmalanna dönüştü. Bütçe
toplantılan sırasında çeşitli partilere men-
sup bir grup milletvekilinın Kültür Bakan-
lığı bütçesınden 44 milyar lira kesilmesini
önermesiyle-yılın son şoku da yaşanmış ol-
du. Sonuçta, yıl boyunca gelişen ekonomik
ve kültürel olaylann etkisiyle Cumhuriyet
tarihinde ilk kez, bale sanatçılan Atatürk il-
keleri ve evrensel sanat için derneklerde fa-
aliyet göstermeye. imza kampanyalarına
katılmaya, hatta sokaklarda dans et-
meye başladılar. "Opera ve Bale ne-
ye yarar, kimlcr seyreder?1
" gibi tar-
tışmalara yol açan yaklaşımlara kar-
şı, Sanata Evet gibi öz, kavranması
kolay bir sloganla açılan savaşa ka-
tıldılar. Bütün bu gehşmeler, 1994
yılının bale ve modern dans sanatı
için ilerki yıllarda da devam edecek
bir aydınlanma ve bilinçlenme süre-
cınin başlangıcını belirlemiş oldu
Hrinci Aspendos Opera ve Bale
Festtvai
Yılın bale ve dans sanatı adına
önemli girişimi Birinci Aspendos
Opera ve Bale FestivaH'ydi. Festiva-
le istanbul Devlet Balesi, MDT ve
Mersin Devlet Balesi katıldı. Tarihı
mekanı değerlendırmek ve bu sanat
dallannda çalışan birçok sanatçıyı
biraraya getirmek açısından bu or-
ganizasyon son derece olumluydu.
Sonraki yıllarda Aspendos Opera ve
Bale Festivallerinin ülkemizde bu
alanda çalışan bütün toplulukları
kapsayacak şekilde ve daha iyi duyurularla
uluslararası bir olaya dönüşmesinin çok ya-
rarlı olacağı kuşkusuz.
Son derecs çağdaş, kendtae
özgü MP yönettn
1994 yılında dans sanatı adına Kültür
Bakanlığı bünyesınde gerçekleştirilen en
büyük başan, Modern Dans Topluluğu'nun
israil turnesiydı. MDT, Tel-Aviv Suzanne
Dellal Sanat Merkezı'nin düzenlediği En-
ternasyonal Dans Yanşması'nın Gala gece-
sine konuk olarak davet edilmişti. Bu festi-
valde, Brezilya, Polonya, Ingiltere, Japon-
ya, Macaristan, ABD, Güney Kore, tspan-
ya, Çekoslovakya, Fransa ve Kanada'dan
seçkin sanatçılar yeralıyordu. Tel-Aviv'den
sonra, Natanya şehn Belediyesi de MDT'yi
özel olarak davet etti ve topluluğun başansı
övgü topladı. Ekim ayında gerçekleştirilen
bu turneden sonra Nisan 1995'te de ABD
Houston'da düzenlenen "Salule to Tur-
key" Festivali'ne davet edilen MDT,
böylece uluslararası ilişkilerde dans sa-
natının ne kadar bırleştirici ve tanıtıcı
rol oynayabileceğini çarpıcı bir şekilde
kanıtlamış oluyor. Bugüne kadar MDT
dansçılarını çahştıran kişilerin arasında
Richard Alston, Michael Popper, Gary
Galbraith, Lynn Seymour, Siobhan Davies,
Lloyd Nevvson, Mark Baldvvin gibi tanınmış
ısimler var. Bütün bu uluslararası koreog-
raflar tngılız Kültür Heyeti, Amen-
kan Kültür Ateşeliği ve Alman
Kültür Ataşeliği'nin maddi katkıla-
n sayesinde MDT bünyesindeki ça- E
lışmalarını gerçekleştirebildiler. ^ ^
Bunun dışında, broşür ve afış bası- x
mı gibi tanıtım işlerinde de bazı
sponsorlar bulunması başanldı. Ulusla-
rarası boyutlarda düşünebılen, tanıtıma ve
dinamiklığe önem veren, son derece çağ-
daş, kendine özgü bir yönetim biçimini
bünyesine oturtmak için savaşan
MDT'nin Genel Sanat Yönetmeni, ay-
nı zamanda Devlet Opera ve Balele-
ri'nın Genel Müdürlüğü'nü de yürü-
ten Rengim Gökmen. MDT'nin Sanat
Yönetmeni de Beyhan A. Murphy. Bu
topluluk büyük olasılıkla gelecek yıllar-
da diğer Devlet Baleleri'nde de yapılabile-
cek yenilikler konusunda örnek olacak. Bir
operanın bütçesine bağımlı olarak çalış-
mak zorunda kalmayan MDT, kurum
olarak kendi ayaklan üzerinde durma
hakkını kazanmış, Kültür Bakanlı-
ğı'na bağlı bir dans topluluğu ola-
rak da yeni bir model oluşturuyor.
Modern Pans TopMyğu
MDT yeni sezonda, 26 Kasım 1994
tarihinde başlayan "Karma Program"ı
sergilıyor. Aynca, 11 Mart 1995'te gör-
kemli bir gala programıyla "MDT En-
ternasyonal" gösterime girecek. Bu
programda. Amanda Miller, Yair Vardi.
Mark Bahvin ve Ashley Page MDT için
özgün eserler yaratacaklar.
Birer perdelik çağdaş yapıtlara
yer veren MDT'den farklı olarak,
Ankara Devlet Opera ve Balesi üç
perdelik uzun ve klasik eserlere
ağırlık veriyor. Aynı zamanda
Türkıye'nın ilk Devlet Balesi olan
bu topluluk, dolayısıyla yaş orta-
laması daha yüksek ve daha kaba-
nk bir kadroya sahip. Bu açıdan
en önemli sorunlan yenı mezunlann çektiği
kadro sıkıntısı. Gencecik yeteneklerin kapı-
larda beklemesine neden olan bu durum
için tek çözüm emeklihğin cazip bir hale
getirilmesi. Bu konuda birkaç yıldır yapılan
çalışmalara rağmen 1994 yılında da sonuç
elde edilemedi. Prova salonlannın bulundu-
ğu yenı bina, başlangıçta yalnızca bale ve
modern dans için düşünülmüş, ama şu anda
bütün birimler tarafından kullanılıyor. Her
şeye rağmen, iki büyük prova salonu bulu-
nan Ankara Devlet Balesi bu konuda en
şanslı kurum olarak görünüyor. Aynı-bina-
da MDT de iki küçük çalışma salonuna sa-
hip.
Ankara Devlet Balesi 1994 yılında Uyu-
yan GüzeL, Yedi CüzeUer ve Don Kişot bale-
lerini sergiledi. Bir yılda üç büyük prodük-
siyon sergilemeyi başaran bu topluluğun
ödenek sağlamak bakımından başkentte yer
almanın avantajını kullandığı düşünülebilir.
Bu eserler arasından Yedi Güzeller, Türki
Cumhuriyetler'le kültürel ilişkıler çerçeve-
sinde gerçekleştirilmiş. Eser, Azerbaycan'lı
Refika Akhundova ve Maksut Mamedov'a
ait. Batı ve Doğu kültürlerı arasında bir
köprü oluşturan Türkiye'de Azerbaycanlı
koreograflann da eser sahneleyebilmesıyle
bale sanatının evrenselliği vurgulanmış olu-
yor. Ne yazık ki, bazı milletvekillen ve po-
litikacılar 1994 yılının bu olayını atlamış
görünüyorlar. Bu yıl, Ayşe Fîdanhk ve Arzu
Dirin gibi genç yeteneklerin
parladığı Ankara Devlet Ba-
lesi, 1995 yılına 20 yıl önce
ilk kez sahnelenmiş olan
Şımank Kız balesiyle baş-
lamaya hazırlanıyor.
yeni sanat merkezi
1994 yılının başından ıtibaren kendilerini
küçük sahnelere ve daha kısıtlı olanaklara
hazırlamaya başladılar. Bu sorunlar arasın-
da, Aksanat'ta sanatçılara yeni bir prova sa-
lonu sağfanması tstanbullu bale ve modern
dans sanatçılanm sevindiren en çarpıcı ye-
nilikti. Salon yardımının yanısıra, çeşitli
söyleşiler ve bale fılmi gösterilerine de yer
veren bu yeni sanat merkezi buruk bir yılın
umut ışığı oldu.
1994, aynı zamanda Türk Balesf nin ku-
rucusu olarak bilinen Dame Ninette de Va-
krfs'nın 90. yaşını kutlandığı yıldı. Bu kut-
lama, Türk bale sanatçılannın değerli hoca-
lanna şükranlarını iletmesi için ilginç bir
fırsat yaratmıştı. O günlerde İstanbul'da
başkoreograflık görevini yürüten Richard
Glasstone'un da desteğiyle Ninette de Valo-
is'nın iki koreografisinden oluşan bir prog-
ram hazırladı: Çeşmebaşı/Rake's Progress
(Kumarbazın Sonu). Bunlardan Çeşmebaşı,
aynı zamanda ilk Türk bale eseri olarak da
anılır. Rake's Progress de Türkiye'de ilk
sahnelendiği yıllarda Ninette de Valois ta-
rafından, oyunculukta gösterdikleri üstün
başan dolayısıyda Türk sanatçılanna arma-
ğan edılmıştır. Dansçilara fazla bir teknik
katkısı olmayan, ama değerli tarihi bir bel-
ge nitelığı taşıyan bu program ilginç bir ta-
nıtım aracı olarak kullanılabilırdi. lngılte-
rede bale geleneğinın en önemli ısmı olan
Ninette de Valois'nın Türk bale sanatçıla-
n için gerçekleştirdiği ve onlara adadığı
bu eserler, yine Türk sanatçılar tarafından
Ingiltere'de sahnelenebilirdı.
Asksre pdan oenç vc dmannk
tzmir Devlet Baleleri'nin sergilediği ilk üç
perdelik yapıt olarak tarihi bir özelîiğı olan
bu eser, yıllar sonra orkestrasız, cızırtılı
teyp kayıtlanyla gerçekleştirildi. Kısacası
1994, tstanbul için belgeseller ve yenilikle-
rin çekiştiği ilginç bir yıl oldu. Eğer söz ve-
rildiği gibi AKM Büyük Sahnesi Şubat
1995'te gösterime açılırsa, tstanbul Devlet
Balesi sanatçılan kaldıklan yerden devam
etmek üzere yeniden Don Kişot balesıni
sergilemeye hazırlanıyorlar.
tanir Devlet BaHtt
Devlet balelerinın ıçinde yaşı gereği or-
tanca kardeş olan, bu yüzden de tipik so-
runlar yaşayan lzmır Devlet Balesi 1994 yı-
lını oldukça zor şartlar altında geçirdi. Iz-
mirli bale sanatçılannın sahnesinin yeter-
sizliğinden de öte, çalışacak kendilerine aıt
bir salonlan bile yok! Gün boyu bale çalış-
malannın sürdürüldüğü mekan, akşamlan
bir fuayeye dönüştürülüyor; tuvaletler bu
salonun içinde; şoyunmak ıçın kümes gibi
bir odayı 35 kişi paylaşıyorlar. Sağlıklı bir
binadan ve sahneden yoksun bu sanatçılar
bütün zorluklara karşın son derece çalışkan
ve dirençli. Yeni sezonun ilk yeni prodüksi-
yonu olarak Oytun Turfanda'nın Kamelya-
lı Kadın'ını küçük sahneye göre uyarlanmış
şekliyle sergıliyorlar. 1995 yılının ilk yeni
eseriyse Raymonda balesi olacak. Kurtulu-
şundan bu yana on yıldan fazla bir süre ge-
çen tzmir Devlet Balesi sanatçılan soruyor,
"Neden bize de baleye uygun bir sahne ve
bina yapılmı\or? Neden herşey yalnızca dü-
şüncede kalıvor? 1994 yılında da değişen
birşej yok. Sıra bize ne zaman gelecek?"
Öte yandan, AKM'deki Büyük Sa,hne
gösterime kapatılmadan önce lstanbul Dev-
let Balesi için başlangıçta oldukça başanlı
bir prodüksıyon olan Don Kişot balesi, gi-
derek düşen bir moral ve gevşemeyle bir-
, kaç kez daha sergilendi. Bu son
temsiller hem 1993 yılın-
da parlayan Ayfer Ze-
ren/Deniz Berge çifti-
ne, hem de yıl sonun-
da ilk denemelerini yap-
mış olan Çtgdem Tezcür/Al-
kış Peker çiftine birkaç temsıl daha
yapma şansını vermiş oldu. Ne yazık
kı bu gösterilen hemen izleyen ay-
iarda, hem Alkış Peker, hem de De-
niz Berge mesleklerinin en verim-
i çağında askerlik görevlerini
yerine getirmek üzere sahneler-
den ayrıldılar. lstanbul
Devlet Operası doldu-
rulması zor bir boşluk-
la karşılaşmış oldu. As-
kere gıden genç ve dinamik
dansçıların yarattığı boş-
luk, bütün devlet balele-
rınde gündemde olan
birsorun. Milli Savun-
ma Bakanlığı ve Kül-
tür Bakanlığı ara-
sında imzalana-
cak bir protokolle
sporculara tanı-
nan kolaylıkların
bale sanatçılanna
datanınması 1994
yılında gerçekle-
'Çoppelia' AKM kapalı olduğu için-orkestrasız, crarnlı teyp kayıtlanyla gercekJeşti. *?rnedı, ama gele-
Istanbul Devlet Balesi için 1994 yılı bir k l l l v
or. Özellikle Mersin Devlet Balesi gibi
duraklama dönemi olarak başladı. Birkaç
yıldır "Bakıma alınıyor, alındı, alınacak"
söylentileriyle tedirgin bir bekleyiş içinde
olan Atatürk Kültür Merkezi sahnelerinin
1994 yılında mutlaka onanlacağı kesinleş-
miştı. Başlangıç tarihi olarak mayıs ayı he-
def göstenlmesine rağmen kasım ayı sonla-
nnda ancak harekete geçildi.
Bu durumda, onanm için en elverişli dö-
nem olan yaz aylanndan ne Uluslararası ts-
tanbul Festivali AKM sahnelerinden yarar-
lanabildi, ne de sonbaharda başlayacak olan
yeni sezon için herhangi bir hazırlık yapıl-
mış oldu.
lstanbul Devlet Balesi sanatçılan
yaş ortalaması çok genç olan bır toplulukta
bu sorunun gerçekten çok acil bir çözüm
beklediği açık.
YeaüdePMi çekiştiği iginç MP yi
Bu yılın tstanbul Devlet Balesi'ndeki ko-
reograf adayları için önemli bir olayı da
Balede Yeni Renkler başlığı altında üç kore-
ografa fırsat tanınmasıydı. Erdal Uğurlu,
Sibel Kasapoğlu ve Nü Berkan'ın gerçek-
leştirdiği üç eser ilk önce AKM Konser Sa-
lonu'nda, kasım ayından itibaren de Birim
Tiyatro'da sergilendi.
Bu yıl repertuvara alınan bir başka eser
de Coppelia balesiydi. Ankara, lstanbul ve
Dame Ninette de Valois'nın 90. vaşı kurlanırken, İstanbul Devlet Balesi, Richard Glasstooe'un da desteğivle Valois'nın iki koreografisinden oluşan bir program ha-
zırladı: Çeşmebaşı (üstte)/Rake's Progress (Kumarbazın Sonu).
Ankara Devlet Balesi 'Yedi Güzeller'i Türki
Cumhuri\erler'le kültürel ilişkıler çerçevesinde
gerçekkstirdL
Mcruı ueneı INHSSI
Devlet Baleleri'nin en genci Mersin Dev-
let Balesi sahneden yana çok şikayetçi de-
ğil. Tarihi bir binanın restorasyonuyla sağ-
lanan sahnenin boyutlan Ankara Opera-
sı'nınkilere çok yakın. 28 kişiden oluşan
küçücük kadrolannda en ileri yaş bu, bu
yaşta iki kişi var.
Dolayısıyla gerek kadro olarak, gerek
kurum olarak gençliğin dinamizmini yaşı-
yorlar. Herkesten daha fazla olan sorunlan-
nı kollanan kardeş olmanın avantajıyla aş-
maya çahşıyorlar.
Orneğın, yalnızca ıkı terziyle çahşıyorlar,
ama Ankara ve lstanbul "dan kostüm yardı-
mı alıyorlar. Büyük kardeşlerin eskileri
Mersin'e gönderiliyor, sökükler dikiliyor,
düzeltiliyor ve Mersin'deki eserlerde kulla-
nılıyor.
Akrabalar arası dayanışma sayesinde mu-
cizelerle dolu bir ekonomik yapıya sahıp
olan Türkıye, aynı mucizenin ben-
zerini Devlet Baleleri ailesi çerçe-
vesinde de gerçekleştirerek binde
üçlük bir kültür bütçesine rağmen
dört ayn şehirde bannmayı başan-
yor. Mersin'de soyunma odalan hıç
yok, erkekler dört ayn şehirde ba-
nnmayı başanyor.
Mersin'de soyunma odalan hiç
yok, erkekler kalmışlar, yakıt so-
runlan var, kendilerine düşecek büt-
çe payını öğrenmek için ocak ayını
merakla bekliyorlar.
Bunlara rağmen, çalışmamayı,
üretmemeyi akıllanna bile getirmi-
yorlar ve 1995 yılına Kuğu Gölü gi-
bi iddialı bir eserle başlamayı düşü-
nüyorlar.
Bu belki gerçekçilikten çok uzak
bir proje, ama bale sanatçılannın
ayak seslennin Meclis koridorlann-
da yankıladığı, "Sanata Evet" im-
zalannın onbinlerle sayıldığı 1994
yılı sonlannda yüreklilik ve çalış-
kanlık en vurucu varoluş nedeni
olarak görülüyor.
Halikarnas
Balıkçısı'ndan
'Bulamaç'
• İZMİR(AA) - Halikarnas
Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı,
ölümünün 21. yılında bugüne
kadar kitap olarak yayımlanmamış
21. romanıyla okurlanyla
buluşuyor. 1948 yılında 'Demokrat
İzmir' gazetesinde seri halinde
okuyucuya sunulan "Bulamaç' adh
roman, önümüzdeki günlerde Bilgj
Yayınevi'nin 'Bütün Eserleri'
dizisinden çıkacak. Romanda,
Halikarnas Balıkçısf nın, kara ve
deniz insanlanna olan sevgisi,
mitolojik öykülerle süsleniyor.
Yazann manevi oğlu, tüm
yapıtlannı basıma haarlayan
Şadan Gökovah, 'Bulamaç'ın,
Halikarnas Balıkçısı'nın
yaşamından kesitler içerdiğini,
belgesel değer taşıyan bu romanın
1947 yılında Bodrum dönüşü
yazıldığını bildırdi. Halikamas
Balıkçısı'nın her ölüm
yıldönümünde bir kitabını basıma
hazırladığıru anımsatan Gökovah,
yazann 30 kıtabı bulunduğunu,
ancak özellikle Ingilizce,
İspanyolca ve ttalyancadan yapüğı
çevirilerin okura ulaşunlmasının
önemli olduğunu belirtti.
Latin âşık
r
Brazzi
öldü
• ROMA (AFP)- İtalyan sinema
oyuncusu Rossana Brazzi öldü.
1950'li yıllann Hollyvvood
filmlerinde 'latin âşık' tiplemesiyle
tanınan Brazzi, 77 yaşındaydı.
Geçen cumartesi günü yaşama
veda eden aktör, 1939-1990 yıllan
arasında iki yüzü aşkın fılmde
oynadı. Sanatçının rol aldığı fılmler
arasında Henry Mankiewicz'in
"The Bare - footed Countessa -
Çıplak Ayaklı Kontes', David
Lean'ın 'Summertime - Venedik
Tatili' adh fılmleri de bulunuyor.
ABD'deen iyi tanınan İtalyan
oyunculanndan biri olan sanatçı,
Roma ve Beverly Hills'te
dönüşümlü olarak yaşıyordu.
Yeni yılda Cavit
Atmaca resim
sergisi
• Kültür Servisi - İzmırli sanatçı
Cavit Atmaca'nın yeni yılda Ares
Sanat Evi'nde açacağı resim sergisi,
5-26 ocak tarihleri arasında
gezilebilecek. Resim serüveni kırk
yıl önce DGSA'dan mezuniyetiyle
başlayan Atmaca, otuzu aşkın sergi
açarak İstanbul Arkeoloji Muzesı,
Devlet Resim ve Heykel, DYO
ödülleri de dahil olmak üzere ona
yakın ödül kazanarak serüvenini
sürdürdü. Londra ve Paris'te ünlü
müze ve galerilerde incelemelerde
bulunan sanatçının Ankara ve
İzmir Devlet Resim ve Heykel
Müzesi'nde, tzmir Selçuk Yaşar
Müzesi'nde, Cumhurbaşkanhğı
Köşkü'nde, Kültür Bakanbğı'nda,
Ankara Devlet
Konservatuvan'nda, BoluGüzel
Sanatlar Akademisi'nde, İzmir
Büyükşehir Belediyesi'nde, aynca
yurtiçi ve ^rtdışında çeşitli özel
koleksiyonlarda birçok yapıü
bulunuyor.
Sahnelerimizde ilk
Boşnakça oyun
• Kültür Servisi - Ankara Devlet
Tiyatrosu, AJiya İsakoviç'in
yazdış, Bosna-Hersek geleneksel
halk şiirinin en tanınmış
örneklerinden olan 'Hasan
Ağa'nın Kansı' (Hasanagınıtza)
adh oyunu sergilıyor. Türk dilinde
sergileneçek bu ilk Boşnakça oyun,
Osmanlı İmparatorluğu'nun
Avrupa'da gerilemeye başladığı,
Bosna'nın son sınır olduğu dönemi
konu alıyor. Bu oyunun bir diğer
özelliği ise yann genel provayla
birlikte düzenlenecek olan basın
toplantısı olacak. Küçük
Tiyatroda saat 12.00'deki genel
provarun ardından 13.15'te
başlayacak olan basın toplantısına
Kültür Bakanı Timurçin Savaş,
Bosna-Hersek Büyükelçisi
Hayretün Somun, Devlet
Tiyatrolan Genel Müdürü
Bozkurt Kuruç, Ankara Devlet
Tiyatrosu Müdürü Mehmet Ege,
oyunun Bosnalı yönetmeni
Süleyman Kupubsoviç ve
sanatçılar katılacak.Aynca, basın
toplantısının yapılacağı Küçük
Tiyatro'nun fuayesinde,
Saraybosna kuşatmasının konu
edildiği 'dünya tarihindeki en uzun
ve en iğrenç kuşatmanın 1001.
günü' adı altında bir fotoğraf
sergisi açılacak.
Fotografevi'nin
ocak etkinlikleri
• Kültür Servisi - Fotografevi'nin
etkinlikleri, ocak ayında açılacak
Ara Güler'in fotoğraf sergisi ile
;ürüyor. Fotoğrafevi'nde 7 ocak
cumartesi günü, Buket Uzuner ile
bir söyleşı gerçekleştirilecek. Salı
günleri dia göstenlerinin yer
alacağı Fotoğrafevi'nde, fılm
göstenmleri cumartesi 16.00'da
olacak. John Landis'in yönettiği
Blues Brothers' ile Yusuf
Fakıoğlu'nun 'Bir Solukta Çin'i bu
ayın filmlerinden.Tümü ücretsiz
olan bu etkınliklerin yanı sıra
fotoğraf seminerleri de yapıhyor.
Temel fotoğraf seminerlerinin yanı
sıra Türkiye'nin önde gelen
fotoğraf sanatçılannın vereceği ileri
fotoğraf seminerleri de
d ü > ( T l : 25105 66).