Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 ARAUK 1994 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Karayalçm, Çekiç Güç'ün Türkiye'deki görev süresinin 6 aylık dilimler halinde uzatılmasına karşı çıktı
Hükümette Çeldç Güç alarmı
•Çiller, önümüzdeki günlerin siyasi
gelişmelere gebe olduğunu, DYP'nin
Çekiç Güç konusunda ahnacak yetkiyi
,tek başına kullanmak zorunda
.kalabileceğini belirtirken 'azınlık
Ihükümeti' mesajı verdi.
; ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - TBMM
'Genel Kurulu'ndaki oylamada "fire" verileceği
endişesiyle Çekiç Güç'ün görev süresinin uzatıl-
ması konusunda gruplannı iknaya çalışan koalis-
,yon Hderleri, ABD'nin hükümete ilettiği telkine
;koşut olarak uluslararası gücün süresiz konuslan-
'.dınlmasında Bakanlar Kurulu'nu yetkili kılmak
;için harekete geçtiler. Başbakan Tansu Çiller, önü-
müzdeki günlerin önetnli siyasi gelişmelere gebe
'olduğunu, DYP'nin Çekiç Güç konusunda aîına-
!cak yetkiyi tek başına kullanmak zorunda kalabi-
leceğini belirtirken, "SHP'nin iktidardan uzakla-
şacağı ve azmhk hükümeti"mesaji verdi. SHP li-
deri ve Dışişleri Bakanı Murat Karayalçın da Çe-
kiç Güç'ün görev süresinin 6 aylık dilimler halin-
de uzatılmasına karşı çıkarken, "Yetki hükümete
bırakılraak. Irak'taki durum çözülünceye kadar,
bu Çekiç Güç kalkmaz"dedi. Hükümetin, Çekiç
Güç'ün görev süresini uzatma yetkisini TBMM
yerine Bakanlar Kurulu'na tanıyan bir yeni tezke-
re hazırlama seçeneğini de gündemine aldığı bil-
dirildi.
Hükümetin bugün yapılacak oylamadan sonra,
ANAP iktidan döneminde Bakanlar Kurulu'na bu
konuda yetki verildiği gerekçesine dayanarak Çe-
kiç Güç'ün Türkiye'deki görev süresi konusunu bir
daha Meclis'e getirmeyeceği belirtildi.
'Demirel Meclis'e devretmiştT
Dışişleri eski Bakanı ve SHP Gaziantep Mil-
letvekili Hikmet Çetin, ANAP iktidan dönemin-
de Çekiç Güç'ün görev süresini uzatma ya da so-
na erdirme yetkısinın Bakanlar Kurulu'na devre-
dildigini belirterek, "O zaman ANAP, Çekiç
Güç'üngörev süresini Meclis'egetirmeden Bakan-
lar Kurulu karanyla uzatıyordu. Yani hükümetin
bu konuda yetkisi var. Ancak, 49. hükümet döne-
minde Süleyman Demirel, 'Bizim hükümet olarak
Çekiç Güç konusunda yetkimizi kullanmaya hak-
kımız var. amabizbunu Meclis'e götüreceğiz' di-
yerek bu konuyu Meclis'e devTCtmişti" dedi. Çe-
tin, mevcut tezkerenin de hükümete bu konuda
yetki verdiğini ve yeni bir tezkere hazırlanmasma
gerek olmadığını söyledı.
Başbakan Çiller, dün partisinin grup toplantısı-
nın açılışında, Çekiç Güç'ün görev süresinin 6 ay
daha uzatılmasını içeren hükümet tezkeresinin bu-
gün TBMM Genel Kurulu'nda oylanacağına dik-
kat çekerek milletvekillennden oylamaya katıl-
ANAP'tan Çekiç Cüç'e veryansın
Yılmaz: Geçici güç, kalıcı oldu
ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) - ANAP Genel
Başkanı Mesut Yılmaz, partisinin Çekiç Güç'ün
görev süresinin uzatılrrt35ina ret oyu
kullanacağını açıklarken. Türkiye'de
konuşlandmlan kuvvetin geçici özelliğinin
kalmadığmı vurgulayarak "Bu güç, Kuzey
lrak'ta yeni bir devtet oluşmasında şemsryelik
göreu yapıyor" dedi. ANAP Genel Başkanı
Mesut Yılmaz, partisinin dün toplanan
grubunda, konuşmasının büyük bölümünü
bugün TBMM'de yapılacak olan Çekiç Güç
oylamasına ayırdı. Bu gücün Körfez Savaşi
sırasında Irak'tan kaçan 500 bınden fazla
insanın evlerine dönmesini sağlamak için
çağnldığını vurgulayan Yılmaz, Çekiç Güç'ün
1991 yılı sonunda Türkiye'den aynlmasmı
öngördüklerini kaydetti.Yılmaz, 20 Kasım 1991
tarihinde kurulan koalisyon hükümetini
uyardıklanm ve şikayetlerinin, dönemin
başbakanı Süleyman Demirel tarafından dikkate
almmadığını belirterek şunlan söyledi:
"3.5 yıldır aikemizde bulunan Çekiç Güç'te
1800 personel, 72 uçak ve helikopter var, Bu
personeMen yalnızca 30'u Türk subayı. Güç'te, 4
tane de Türk uçağı butanuyor. Bu uçaklar
Adana, kmir-Çiğli, Diyarbakır ve Antalya'da
konuslandınlrnıştır. BÖyle bir güç, Türkiye'de üç
buçuk yıldır görev yapmaktadır. Görev süresinin
6 ay daha uzatılması ile bu süre 4 yıla çıkacaktır.
Bu kadar süre Türkiye'de kalan gücün, geçici
kuvvet olduğu söylenemez. Çekiç Güç,
başlangıçta çok önemli görevlerde buhındu,
ancak Kİtzey lrak'ta yeni bir devtet otuşmasında
şemsiyelik görevi yapıyor. Bu gücün Türkiye'de
bulunduğu sürede, Kuzey Irak Ue lrak'ın
bütünleşmesi mümkün olamaz."
ANAP lideri, görev uzatma süresine gerekçe
olarak Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Irak
topraklannda bölücülere yönelik
operasyonlannın gösterildiğini anımsatö.
malannı istedi.
Terörün inişe geçtiğinı vurgulayan Çiller,
"PKK'nin ülkemizden kaçma eğilimi vardır. Ne-
reye kaçıyor? Kuzey Irak'a. Çekiç Güç bize bu
bâğlamda esneklik sağlayacakbr" dedi. Çekiç
Güç'ü, lrak'ın toprak bütünlüğünü tehdit eden bir
unsur olarak görmedığinı anlatan Çiller, "PKK
mücadelesini sürdürebilmek için eğer bir noktalık
dahi yaran olacaksa ki vardır, Çekiç Güç'ün deva-
mını zaruri görmekteyiz" dedi. Başbakan,
PKK'nin Kuzey Irak'a İtayması nedeniyle sınır
ötesi harekâtlann gerekli olabileceğini ve bu ko-
nuda uluslararası desteğe gereksınim duyulacağı-
nı ileri sürdü.
DYP Grubu'nun başına kapalı bölümünde de
Çekiç Güç tartışıldı. Alınan bilgilere göre DYP'li
muhaliflerden Afyon Milletvekili Ethem Kelekçi,
Çekiç Güç'ün hâlâ Türkiye'de bulunmasını içine
sindiremediğini belirterek görev süresinin uzatıl-
ması yönünde istemeyerek oy kullanacağmı dıle
getirdi.
Azınlık hükümeti ve Demirel güvencesi
Çiller'in Kelekçi'nin bu sözleri üzerine tekrar
kürsüye geldiği ve "Sayın Cumhurbaşkanı ile de
bukonuyu görüştüm. O da sürenin uzatılmasınıis-
tiyor" dediği öğrenildi. Çiller'in aynca, "Önü-
müzdeki günler yeni siyasi gelişmelere gebe. Belki
bir daha MeclLsten geçirmedezorlanabiliriz. Onun
için bir kez daha yetki istiyoruz. Bunu ileride tek
başımıza kullanmak zorunda kalabiliriz"dediği
belirlendi.
Çiller'in bu sözleri, kulisleıde bir azınlık hükü-
meti iması olarak değerlendirildi.
Karayalçm da SHP'den 20ye yakın milletveki-
linin Çekiç Güç oylamasına katılmama eğilimi
üzenne, konuyu grup toplantısında tartışmaya aç-
tı.
Karayalçın, "Yeni Halepçeler'in, yeni sığmma-
cıların ortaya çıkmasının önlenmesi için Çekiç
Güç'ün görev süresinin 6 ay uzatılması önerüiyor.
'Çekiç Güç devam ederse. PKK bundan yararla-
nır, Kuzey lrak'ta yeni ayn birdevlet kurulur'de-
gerlendirmeleri doğru değU" dedi.
"Kürt haklo, ABD gücüyle mi
savunulur?"
Grup toplantısının başına kapalı bölümünde Çe-
kiç Güç konusu tartışılırken, Grup Başkanvekili
Ercan Karakaş, "Çekiç Güç, olağanüstü haL ko-
ruculuk sistemi konulanndaki tavırlar partünizin
inandmcılığuıı y aralıyor. Çekiç Güç konusunda ik-
tidara gelince agzımızı degiştirdik.' Kürdün hakla-
nnı savunmak sadece ABD gücüyle olur' tavnna
katümıyorum. Parti bu konudaki görüşünü revize
ederse buna uyarım. Ama böy le bir sosyal demok-
rat anlayışı tanımıyorum"dedi.
Kürt kökenlı milletvekilleri ise Çekiç Güç'ün
görev süresinin uzatılmasından yana tavır aldılar.
Tartışmalardan sonra söz alan Murat Karayal-
çın'ın da şu görüşleri dile getırdığı öğrenildi:
"Türkiye'de 8 mihon Kafkasyak var,biri deeşim
olmak Uzere. Bosna Hersek'le ilgileniyoruz, Kuzey
Irak'la ilgileniyoruz, Kürt kökenli yurttaşlanmı-
zın akrabalan var. Bugün Çekiç Güç'ün variığı
dogrudur. İşin doğnısu, orada kalmasıdır. ANAP'a
göre pozisyon belirleyemeyiz. "Muhalefetteyken
öyle demıştik' $ö>lemüıi son derece tutucu ve sta-
tik buluyorum. Bu konunun 6 aylık karaıiara bağ-
lanması \anlış. Hükümete bırakılmalı. Irak'taki
durum çözülünceye kadar bu Çekiç Güç kalkmaz.
Sosyalist Enternasvonal'in Ankara'daki toplantı-
sında Kürt partileri bizden Çekiç Güç'e sahip çık-
mamızı istediler. l lusal bağımsızlık gibi gerekçe-
ler de doğru değil."
Kritikoylama
TBMM Genel Kurulu'nda bugün yapılacak oy-
lamada. ANAP ve MHP'nin yanı sıra RP, BBP,
DSP. CHP, DSP de Çekiç Güç'e karşı oy kullana-
cak. Oylamada belirleyici olacak parlamentodakı
sandalye dağılımı ve kullanılacak oylann durumu
şöyle:
Retcephesi: ANAP-96, RP-38, MHP-I6.CHP-
15, DSP-10, BBP-7, YP-3, MP-2. Kün kökenli 4
bağımsız milletvekili, SHP'den de 20 dolayında
milletvekili.
Kabul cephesi: DYP-181, SHP'den 30 dolayın-
da milletvekili, 6 bağımsız milletvekili.
KARAYALÇIN'IN BİRLİK tktLKMl
Birlik koalisyona
engel değil
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - SHP-CHP bütünleşmesi
için geriye sayım başlarken, lı-
der, çatı ve koalisyonun gelece-
ğine ilişkin sorunlar da tartışma-
lara yol açtı. SHP Genel Başka-
nı, Başbakan Yardımcısı ve Dı-
şişleri Bakanı Murat Karayalçm.
partisinin grup toplantısında
yaptığı konuşmada, CHP lideri
Deniz Baykal'ın. "28 ocakta hü-
kümet biter,devam karan alınır-
sadaSl. hükümet kurulur" söz-
lerini imaederek "Birleşmchiç-
bir biçünde hükümetten çekilme
karannı getirmemelidir. Sosyal
demokratlann içinde yer aldığı
hükümet, kesinlikle sürdürübne-
lidir" dedi. SHP'li muhalifkr ıse
ıki liderin dışında üçüncü bir
aday üzerinde uzlaşma arayışla-
nnı yoğunlaştırdılar.
SHP lideri Karayalçın, dün
milletvekillerinin ilgi gösterme-
diği. katılımın çok az olduğu
TBMM grup toplantısında, sol-
da birlik konusunu da ele aldı.
Karayalçın, birleşme karannın
kamuoyunda çok büyük mem-
nuniyet yarattığına dıkkat çeke-
•SHP'de parti içi
muhalefetin temsilcileri,
iki liderin dışında üçüncü
bir aday üzerinde uzlaşma
girişimlerini
.yoğunlaştırdılar. Üçüncü
isim olarak eski Dışişleri
'. Bakanı Mümtaz Soysal ile
eski grup başkanı Aydın
Güven Gürkan'm adlan
geçiyor.
rek "SHP. oybiriiğiyle birieşme
karan aldı. Bundan sonra yoğun
bir döneme girilhor. Birleşme.
otomatik olarak gerçekleşmeye-
cektir. Bizim için önem taşıyan;
buieşmenin mekanik yanı değil,
siyasal ve ideolojik >anıdır. Bu-
nun için özellikle grup \önetimi-
ne, parti yönetimimize büyük gö-
revler düşüyor." dedi.
Karayalçın, sözlerini şöyle
sürdürdü. "Birleşme Ue hükü-
metten çekilme gerektiğine iliş-
kin değerlendinneier yanlış. Bir-
leşme, hiçbir biçünde hükümet-
ten çekilme karannı getirmeme-
bdir. Sosyal demokratlar, amaç-
lannı daha etkin bir biçimde ya-
şamageçirmek.daha ileri sonuç-
lar alabilmek ve yeni sağ biçün-
lemelerin gelmesini engelkmek
için hükümette yer almahdır.
Sosyal demokratlann hükümet-
teyer ahnasıkesinlikle sürdürül-
meUdir."
; Karayalçın. birlik tartışmala-
nnda dikkatlerin hep genel baş-
kan sorunu üzerinde yoğunlaştı-
ğını anımsatarak bunun sakmca-
lannı anlattı. Dileğinin SHP'nin
varlığını sürdürmesinden yana
olduğunu yineledi.
SHP'de parti içi muhalefetin
temsilcileri, iki liderin dışında
üçüncü bir aday üzerinde uzlaş-
ma girişimlerini yoğunlaştırdı-
lar. Üçüncü isim olarak eski Dı-
şişleri Bakanı MümtazSoysal ile
eski grup başkanı Aydın Güven
Gürkan'm adlan geçiyor. Önce-
ki gün SHP Grup Başkanı Seyfi
Oktay'ın odasında yapılan top-
lantıda. "Delegelerin seçimini
Kara>alçın ile Baykal arasında
sıkıştırmamak gerekli" görüşü-
nün dile getırildıği öğrenildi.
Gürkan'm milletvekillerine
"Aday degilim, görev verilirse dü-
şünürüm" yanıtını verdiği, Soy-
sal'ın da adaylık önerilerini "dü-
şüneceguıi" söylediği öğrenildi.
Gürkan, dün yaptığı yazılı
açıklamada da çok adaylı bir ya-
nşmayı doğru bulmadığını, ge-
nel başkanın olabildiğince geniş
uzlaşmalarla belirlenmesi gere-
ğini savunarak "Ülkemizin ve
partimizin kosullan bugün yanş-
madan çok. dayanışmayı gerekli
kurnaktadır. Bu bakış açısı çerçe-
vesinde aday olmayı degil, içten-
likli bir dayanışma içinde yer al-
mayı yegtiyonım" dedi.
Sm sal: Delege, oyunu
bozdu
Mümtaz Soysal, Hürriyet ga-
zetesinde dün yayımlanan "Or-
tak BUinç" başlıklı yazısında.
kurultayı değerlendirdi. Kurul-
tayda kimsenin çıkıp da "olma-
sm" diyemeyeceği bir bütünleş-
menin konuşulduğunu anlatan
Soysal, şu göriişlen dıle getirdi:
"Ne var ki, belli belirsiz, nere-
den ve kimden kaynaklandığı
tam olarak bilinmeyen birtakım
gjrişimler sezilmekteydi: Öngö-
rülen birleşme tarihini birkaç ay
erteletmek ve bu arada bir şeyler
>apıp bütünleşmeyi belli biryön-
de etkilemek.
Bu niyetin çok da üstü kapalı
olmayan bir biçimde ortaya kon-
masıyla yetinilmedi: ardından,
bu kez hayli ince düşünülmüş, iyi
kamufle edilmiş ve değisik küif-
larla sunulan taktikler de uygu-
lanmaya başlandı. Hangi kur-
maylarca. nerelerde kotanlıp
hangi yollardan piyasaya sürül-
düğü pek bilinmeyen...
Ama nasıl olduysa oldu, yüz-
lerce kişilik bir delege topluluğu,
nerdeyse çok akılu, çok zeki, çok
uyanık, bir tek kişinin gösterebi-
leceği bir sezgi ve çabuklukla bu
oyunlan fark etti ve boşa çıkardı.
Bir yerlerin kuytusunda kafa
patlatıp ustaca oyunlar planla-
yanlann karsısında, koca salo-
nun genişligine yayılmış delege-
ler,sanki tekbir beyink davranır
gibiydiler."
Mumcu kampanyasına destek
tstanbul Haber Servisi - Uğradiğı
bombalı saldında katledilen demokrasi
şehidi Lğur Mumcu'nun katillerinin
yakalanması için gazetemizce başlatılan
ve tüm yurttan binlerce insanın katıldığı
imza kampanyasına, SHP tstanbul ll ve
llçe Kadın Komisyonu üyeleri sokak
sokak dolaşıp imza toplayarak destek
veriyorlar. SHP'nin lstanbul il ve ilçe
başkanlıklanna bağlı Kadın Komisyonu
üyelerince, Taksim Meydanı ve Kadıköy
Iskele Meydanı'nda dün aynı saatlerde
imzaya açılan dilekçelere binlerce imza
yağdı. Yürekleri demokrasiden,
özgürlükten, laik Türkiye
Cumhuriyeti'nden, kısaca Uğur
Mumcu'dan yana atan işçisi, memuru,
esnafı, öğrencisi, kadını, genci, yaşlısı ile
binlerce insan attıklan imzalarta "Uğur
Mumcu'nun katillerinin bir an önce
yakalanması" dileğinde bulundular. Ne
sağanak yagmur ne de demokrasi
düşmanlan, Istanbul'un her iki
yakasındaki imza kampanyalannı
engelleyebildi. Vatandaşlar, Uğur
Mumcu'nun kişiliğinde attıklan
imzalarla çağdaş değeriere bağlılıklannı
bir kez daha yinelediler.
SHP Kadın Komisyonu Başkanı Ayşenur
Bahçekapılı, iki saat içinde Taksim ve
Kadıköy'de toplanan üç bin imzayı
gazetemiz Yazıişleri Müdürü lbrahim
Yıldız'a teslimetti.
(Fotograf: YILMAZ KARABACAK)
Türk-Metal'de
anlaşma
Ük6 aya
yüzde 42
zam
lstanbul Haber Servisi -
Türk-Metal Sendikası ile Metal
Sanayicileri Sendikası (MESS)
arasında dört aydır sürdürülen
toplu iş sözleşmesi (TtS) görüş-
meleri, işçi sendikasının 6 ocak-
ta greve çıkma karannı açıkla-
masının ardından anlaşmayla sp-
nuçlandı. MESS, 'kısa süreli ça-
lışma' ve 'telafi çalışması' gibi,
işçilerin kazanılmış haklannı el-
lerinden alan önerisini geri çek-
ti. Türk-Metal Sendikasf na üye
75 bin işçinin ücretlerinde birin-
ci altı ay için yüzde 42, ikinci al-
tı ay için yüzde 32, ikinci yıl için
ise enflasyon oranında artış sağ-
layan anlaşmaya göre, işçi ve iş-
veren temsilcilerinden oluşacak
bir komisyon, işyerlerindeki sı-
kıntılan değerlendirerek ortak
kararlar alacak.
Türk-Metal Sendikası ile
MESS arasında dün gece geç sa-
atlere kadar süren görüsmelerin
ardından, işkolundaki tüm söz-
leşmeleri etkileyecek anlaşma
sağlandı. Türk-Metal Sendika-
sı'nın enflasyon oranında ücret
zammı talep ederek ve "kazanıl-
mış haklanmuı geri vermeyiz'
diyerek oturduğu toplusözleşme
masasından birinci yıl ortalama
yüzde 87.4 oranında ücret zam-
mı ve çalışma koşullannı işyer-
lerinin koşullanna göre belirle-
meyi hedefleyen 'işçi ve işveren
komisyonu' çıktı.
'Anlaşma onurhı'
MESS Genel Başkanı Hulusi
Çetinoğlu ve Türk-Metal Sendi-
kası Genel Başkanı MustafaÖz-
bekdün Istanbul'da MESS bina-
sında ortak bir basın açıklaması
yaparak üzerinde anlaşmaya var-
dıklan TİS hakkında bilgi verdi.
Mustafa Özbek. aldıklan ücret
artışının işçilerin refah düzeyini
arttıran değil yaşamalannı sağla-
yacak bir rakam olduğunu söy-
ledi. Türkiye'nin Avrupa Toplu-
luğu'na girişi konusunda Ba-
tı'nın ve Yunanistan'nın olum-
suz tavnna değinen özbek. "Bu
tavuiar karsısında ülkemizin
ekonomisinin motoru sayüacak
metal sektörünü greve sürükle-
menin ülkemizin geleceğini ne
denli etkileyeceğini bildiğimiz
için, ülkemizin içinde bulundu-
ğu ekonomik yapının duzelmesi-
ne katkıda bulunmak amacıyla
toplusözleşmenin masa başında
uzlaşarak bitirilmesini istedik ve
bu anlaşmay ı ortaya koyduk" de-
di. Anlasmanın onurlu bir anlaş-
ma olduğunu da savunan Özbek,
anlasmanın. günün ve ülke sana-
yiinin şartlanna uygun olduğunu
söyledi.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KJŞLALI
Aklın Yolu "Bir "dip!.
CHP-SHP birleşmesi ne getirir?
Biıieşme kurultaylannın ertesi günü gazetelere göz gez-
dirdim. Üç gazetenin, üç köşesindeki, üç küçük paragraf
çok aydınlatıcı geldi bana.
Milliyet'te Derya Sazak, birleşmeyle ilgili olarak iki par-
ti delegelerindeki genel havayı özetliyor: "SHP'de taban
istiyor, yönetim birleşmeye karşı. CHP'de ise taban istek-
siz, yönetim birleşme diye bastınyor."
Anlamak kolay.
SHP "taban "ı, tükenmişliğin aynmında. Birleşmeye "son
umut" diye bakıyor. Oysa "tavan" tüm siyasal geleceğini
hükümetin devamına bağlamış. Birleşmenin kendisini de
hükümet ortaklığını da bitirebileceği korkusunda.
Hürriyet'te Oktay Ekşi, yılların deneyimi ile bir gözlemi-
nin altını çizmek gereğini duyuyor: "önemli partilerin bü-
yük kongreleri toplandığı zaman, ondan başka bir şey ko-
nuşmayan Ankara sokaklannda dün, SHP ve CHP kunıl-
taylanndan söz eden tek bir Ankaralı bulmak hemalde
çok zordu."
Anlamak kolay.
Sokaktaki adam birleşmeyi "inandıncı" bulmuyor. Yeni
bir şey getireceğine ve siyasal "güç dengesi"n\ etkileye-
ceğine inanmıyor.
"İkiyanlış"Xan bir "doğru" çıkmayacağının aynmında.
• • •
Üzerinde en çok düşünülmesi gereken ise, Cumhuri-
yet'te Mustafa Balbay'ın bir gözlemi: "özeleştiriler 'acı'
olduğu için, delegeler zaman zaman tepki gösterdiler.
'Söylediklerin doğru ama, şimdi doğruyu söylemenin ne
âlemi var?' demek istiyorlardı."
Hemen, bana, bazı SHP'liler tarafından zaman zaman
yöneltilen bir soru geldi aklıma:
- Düzen karşıtı partileri eleştirmek varken, niçın bizim
yanlışlanmızın bu kadar üstünde duruyorsunuz?
SHP'yi tüketen düzen karşıtı partiler değil ki, o yanlışlar.
Ve "yan/;ş"lar kabul edilip, geregi yapılmadıkça, hiçbir bir-
leşme ne SHP'yi ne de onun kuyruğuna yapışarak bir yer-
lere gelmeyi umanları kurtarabilir.
SHP'li hükümetin devlet bakanı, "Bizsiyasetin emrinde
din değil, dinin emrinde siyaset istiyoruz!" dediğinde, SHP
"favan/"nın ya da "faban/'nın kılı kıpırdadı mı?
SHP'li bakanın Atatürk düşmanı başdanışmanı, TV'de
"Kemalist devrimı 30 bin kişinin katili" ilan ettiğinde, ku-
laklarda tıkaç mı vardı? "8/ze Nasıl Kıydınız?" fılminin yıl-
dırım hızı ile çekilmesınde hangi SHP'li bakanın katkısı bu-
lunuyordu?
SHP lstanbul örgütü adına, "Altıok'un üç okunun çöpe
atılması" kararı çıktığında, o alıngan SHP'liler nerelerdey-
diler?
SHP Genel Başkanı ve Genel Sekreteri'nin "enyakın'öa-
nışmanlannın "anlı şanlı" numaracı cumhuriyetçiler oluşu
bir rastlantı mıydı?
Örgüt sustu. Tavan yanlışlannı sürdürdü. Parti tükendi.
Bilinçsizlikten mi? Çıkar korkusundan mı? Yapının bo-
zukluğundan mı?
Seçmek serbest!
• • •
CHP, "Baykal'/npartisi" görünümünden kurtulamadığı
için tıkandı. Tabandaki yer yer çok sağlıklı öğelere karşın,
"Atatürk'ün kurduğu parti" olamadı.
SHP, yapısal bozukluğunu, yapısındaki çelişkileri gide-
remediği için tükendi. Yapısal tutarsızlık, peşinden ideolo-
jik tutarsızlığı getirdi. Ideolojinin yerini, kolaylıkla "çıkar
paylaşımı" aldı.
•Mümtaz Soysal "bırieşme modeli "ni şöyle tanımlryor
"Model, geleceğın büyük sol partisini ve Türkiye'yi de-
ğil, kişileri ve mevkileri kurtarma modeiidir. Bir avuç insan
dışında kimseyi heyecanlandıramaz."
Yalan mı?..
• • •
CHP ve SHP içindeki "Kemalist sol" için seçenek
"fefc"tir.
Önce, "birteşikparti"r\ir\ "tavanı"n\, ideolojik açıdan tu-
tarlı ve yıpranmamış, tükenmemiş isimlerden oluşturma
amacıyla çaba vermek. Ve Altıoklu bayrakların altına, yan-
lışlıkla ya da "5. kol" olarak gelmiş olanlann eline Boyner'in
adresini tutuşturmak.
Eğer başanlı olunursa, böyle bir partiye Ecevit'in ne iti-
razı olabilir?
Eğer başanlı olunmazsa, böyle bir partide "ulusalsoTun
artık ne işi kalabilir?
Ve de, Sayın Ecevit ile Sayın Soysal'ın savundukları
düşüncelerin farklı olduğunu kim öne sürebilir?..
Bayram Meral'den hükümete
Rütbesizl2
Eylülciiler
AHMET ŞEFİK
TRABZON {Cumhuriyet) -
Türk-lş Genel Başkanı Bayram
Meral, koalisyon hükümetinin
\erdiği hiçbir sözü yerine getir-
mediğini öne sürdü ve 12 Ey-
lül'ün getirdiği yasaklan kaldır-
ma sözlenniunutarak bu yasak-
lann uygulayıcısı durumuna gel-
diğini savundu. Hükümete "rüt-
besiz 12 Eylükrüler" diyen Me-
ral, ekonomik sorunlann çalışan
kesimlerin üzerine yüklendiği-
ni, işçi kesiminin sesinin duyul-
maması için de hükümetle bir kı-
sım meydanın ortak bir çaba
içinde olduğunu iddia etti. Bu
hükümeti kendilerinin iktidara
getirdiğini, ancak zaman içinde
bunun büyük bir hata olduğunun
ortaya çıktığını söyleyen Meral.
enflasyonun yüzde 150 olduğu
bir ülkede "Ben işçiye zam ver-
mem" diyecek hükümetin ola-
mayacağını belirtti.
Trabzon'da Türk-lş tarafından
düzenlenen bölge toplantısına
katilan Beyram Meral, Cumhu-
riyet'in bazı konulara ilişkin so-
rulannı yanıtladı. lşçilere yöne-
lik konuşmalar yaptı.
Meral, 12 Eylül'ün yasakçı
zihniyetinin ortadan kaldınlma-
sı amacıyla bugünkü koalisyon
partilerine destek verdiklerini,
dönemin iktidan için "ANAPgl-
der,dertler biter" sloganını orta-
ya çıkardıklannı, ancak koalis-
yonun kunılmasından sonra ve-
rilen sözlerin hiçbirinin yerine
getirilmediğini söyledi.
Meral, hükümetin çalışan ke-
simlerin üzerindeki baskılann
ortadan kalkması için hiçbir şey
yapmadığını. aksine çalışanlann
işsızliğe. açlığa. yoksulluğa,
sendikasızlığa mahkûm edilme-
si sonucunu doğuran kararlar al-
dığını söyledi ve hükümeti "rüt-
besiz 12 Eyhılcüler" olarak nite-
lendirdi.
KİTMere haciz
Bayram Meral, ülkenin 3-5
holdingin sahibi olmadığını, ül-
kenin bir bütün olduğunu, ülke-
nin çıkarlan için işçi kesimleri-
nin yaptığı fedakarlığın sermaye
kesimi tarafından da yapılması
gerektiğini söyledi. Meral şöyle
devam etti: "Akıilannıbaşlanna
toplasınlar. 24 Ocak Kararlan,
işçiden aldığı kadar sermayeden
alsaydı ülke bu noktaya gelmez-
di. 5 Nisan Kararlan'nda da ay-
nı oldu. Son Özelleştirme Yasa-
sı'nın arkasından da taşeronlaş-
ma. arkasından sendikasızlaşma
ile kitleler köleleştirilmek isten-
mektedir. Özelleştirme, sattım-
kapattım-kurtuklum mantıgı ile
yapılıyor. Şimdi başka bir yasa
hazırlıyortar. KİT'lerden ala-
caklı bankalar. alacaklanna kar-
şı haciz koydurabilecekler. Bu ya-
sa çıkarsa. KarayoUan, DSİ, Köy
Hizmetleri gibi kunıluşlara bile
haciz konabilecek. Bu son dere-
ce tehlikeli bir davranış. Buna
büyük bir tepki göstereceglz.''
Meral, bir kısım işveren çev-
resinin, işçilere 1995 yılında
zam verilmemesi gerektiğini sa-
vunduklannı hatırlattı ve "Ateş-
le oynamayın. Sıflr zam verecek
bir hükümet, anasından doğma-
mıştır" uyansında bulundu.