Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25ARALIK1994 PAZAR
8 PAZAR KONUGU
TBMM'de RP'li milletvekili Ekinci tarafindan dövülen boksör Mustafa Kul:
Erbakanfaizci, RP^lileryalaııcıTÜREY KÖSE
- TBMM'de
u
Bosna-Hersek"dediniz ve
bir anda ortahk karıştı. Yumnıklar
konuşmaya başladı. Ogünü anlaîır
mısınız?
KUL- RP'liler başından beri Servet
Komisyonu'nda yaptığım çalışmalan
hep engellemeye, beni karalamaya,
suçlamaya çahştılar. Meclis'teki bana
saldın olaymdan sonra, gerek RP'nin
genel başkanı, gerekse yöneticileri
benım oradaki milletvekillerini tahrik
ettiğimi ifade ediyorlar.
- Grup Başkanvekili Oğuzhan Asiltürk
sizin ajan provokatör olduğunuzu
söyledi...
Stvas'ta da 'tahrik
1
demişlerdi
KUL- Ben olaydan sonra kendimi
gözden geçirdim. Ben böyle bir
saldınyı hak etmiş miydim diye. Hak
etmedim. Tahrik değerlendirmelerini
daha önce de duymuştum. Sıvas
olaylanndan sonra, Aziz Nesin ve
onunla biriikte oraya gıdenler insanlan
tahrik ettiler ve 37 kişi ondan dolayı
öldü, diyerek orada 37 insanımızın
öldürülmesini tahriklere bağlayan ve
öldürenleri haklı göstermeye çalışan
bu anlayışın bana saldırmış olmasını
çok normal buluyorum. Ben sadece,
başkana "Sizin aracüığuuzla Dışişleri
Bakanı'na bir sonı sormak istiyomm,
Bosna Hersek" deyınce, hemen
birdenbire şiddetle saldınyoriar.
Susturmaya çalışıyorlar. Suçluluk
psikozuyla ne yaptıklannı bilmiyorlar.
Bir insan ne kadar suç işlerse işlesin,
hukuk devletinde onlan cezalandırraak
adli yargının işidir, mahkemeye
verirsin, bu adam bizim hakkımızda
yalan konuşuyor, iftira ediyor, diye.
Mahkemeler değerlendirir. RP'nin bir
milletvekili, "ihkak-ı hakk" diye, yani
herkesin kendi hakkını mahkemelere
bırakmadan kendisinin aramast
anlayışını Türkiye'nin gündemine
sokmuştur. Bu da bunlann, RP nin
neyin peşinde olduğunu çok açıkça
göstermektedir. Bugün sadece üç beş
belediye kazandılar diye bunlan
yapanlar, yann hiç ihtimal
vermiyorum, hiç öyle bir şey olacağını
aklımın ucundan geçirmiyorum ama
ola ki Türkiye'de iktidara gelme
şansını yakalarlarsa neyi, nasıl
yapacaklannı açıkça göstermektedirler.
- Kavga sırnsmda RP Ankara
Milletvekili ömer Faruk Ekinci
arkadan dolanamk size saldırdı. Sonra
da boksyapan bir milletvekili olarak, en
uygun yerden saldırdığmı söyledi. Sizin
de boksörlüğünüz bıliniyor. Boksör
olarak bu saldınyı nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Dövüşte de kalleşler
KUL- Ben lise yıllanmda bir süre
boksla ilgilendim. 18-20 yıl önce.
Sonra devam ettirmedim. Aslında,
belki espri gibi gelecek ama, bu olay,
Refah'lılann diğer olumsuz
özelliklerinin yanı sıra bir de kalleş
olduklannı gösteriyor. Arkadaşlar beni
alıp götürûrken. arkadaşlann
omuzlannm üzerinden saldırmış
olması bence hiç öyle boksörlük yapan
birine yakışmayacak bir tavır.
- Siz kavgacı bir insan mısınız? TBMM
dışında hiç boksörlüğünüzü kullandınız
mı?
KUL- Aslında boksörler çok dövüşûr
diye bir imaj vardır, ama tersine
boksörler ancak müsabakada dövüşür.
Bu yeteneklerini başka yerde kolay
kolay kullanmazlar. Şimdiye kadar
Meclis'te birçok kavga oldu, ben hep
ayırmaya çalıştım. Bu tiir olaylar çok
çirkin. Bizi seçip gönderenler, kavga
etmemiz için göndermedi, o RP'lileri
seçenlerin de bunu istediğini
zannetmiyorum. Kavgayla, dövüşle,
yumrukla demokrasi olmaz.
- Peki, kendinizi iyi savunabildiniz mi?
Bazı gazetelerde Bruce Lee gibi
savunduğunuz yazıldı...
KUL- Ben o anda tabii saldınnca
kendimi müdafaa etmek
durumundaydım. Onlar bana vurdu,
ayıptır kavga etmeyelim, diye
düşünemedim. Onlar bana saldınnca
tabii ki ben de kendimi müdafaa ettim.
Daha sonra televizyonlardan ve
basında çıkan fotoğraflardan
gördüğûme göre kendimi iyi müdafaa
etmişim.
- RP 'nin bir gün kanlı ya da kansız,
boksla ya da tahyye ileya da
politikalarına kitlelerin demokratik
onayını alarak iktidara gelebileceğine
ihtimal veriyor musunuz?
Kanh gelmeye kalkışmasınlar
KUL- RP, umanm öyle bir şeyi
denemez. Kanlı geleceğiz diye bir
ifadeyi, yanlış kullandıklan bir ifade
olarak kabul etmek istiyorum. Bunun
için de Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşlanndan özür dilemeliler.
Umanm ki böyle bir şeye kalkışmazlar.
Türkiye'de onlar gibi düşünmeyen
insanlann sayısı onlann on katıdır.
Tekrar tekrar düşünmelerini rica
ediyorum, böyle bir şeye
kalkışmamalannı rica ediyorum. Yoksa
aleyhlerine olur. Biz de bunlara
düşünce özgürlüğünden dolayı
Erzincan Milletvekili ve TBMM Araştırma Komisyonu Başkanvekili
Meclis'te ve sokakta savaşım verenler
1 MJ1. TH. TM. cumhuriyet tarihi boyunca, nice
tartışmalara, kavgalara, hatta ölümlere tanıklık etti. Daha
cumhuriyetin ilkyülannda, 1923 'te Ardahan Milletvekili Halit Paşa,
'Kel Ali' diye tanınan Ajyon Milletvekili Ali Çetinkaya tarafindan
silahla vurularaköldürüldü. 1961'yılında 'Hamido'lakaplı, AP
Milletvekili Hamit Fendoğlu, TİP Milletvekili Çetin Altan 'a saldırdı.
1989yılında Siirt Bağımsız Milletvekili Zeki Çeliker ile ANAP Siirt
Milletvekili İdris Arıkan 'ın kavgasında yine silahlar konuştu, araya
giren DYP Siirt Milletvekili Abdürrezzak Ceylan karnından
vurularak öldürüldü. HEP li milletvekilleri defalarca saldırıya
uğradılar. TBMM'desilahlı milletvekilleri, kulislerde "Şimdisenin
karnını boşaltirım " tehditleri eksik olmadı. Son olarak da Dışişleri
Bakanhğı bütçesi görüşmeleri sırasında milletvekilleri birbirierine
girdiler, yumruklar konuştu. SHP'Erzincan Milletvekili Mustafa Kul,
37yaşında, Marmara Üniversitesi îkt'ısadi ve ldari Büimler
Yüksekokulu mezunu. Liseyıllarında boksyapan Kul, 96kilo
ağırlığında, boyu da 1.82. Ancak bu özellikleri, TBMM Genel
Kurulu 'nda Dışişleri Bakanhğı bütçesi görüşülürken
"Bosna-Hersek..." diye başladığı konuşması nedeniyle dövülmesine
engel olamadı. RP Ankara Milletvekili Omer Faruk Ekinci, Kul ile
aynı sıklette değildi, ama arkadan dolanarak kendi deyişiyle 'en
uygun yerden saldırdı'. Yüksek Islam Enstitüsü mezunu, 50 yaşında,
67 kilogram ağırlığındaki Ekinci kendisine saldırdığında, Kul da bazı
gazetelere göre 'Bruce Lee gibi' kendini savundu. Liderlerin
malvarlıklannı araştırmak için kurulan komisyonda görev alan
Mustafa Kul 'a olaydan sonra, bir kesimden tehdit ve hakaret, bir
başka kesimden de destek ve dayamsma telefonlan yağdı.
Kendisiyle konuşmak üzere TBMMaeki odasına gittiğimizde de
yanında EGOda çalışan memurlar vardı. Memurlar, Kul'a, "Siz
Meclis'te mücadele ediyorsunuz, biz de sokakta " dediler ve
SHP 'nin RP nin yükselişine karşı yeterince mücadele
edememesinden yakındılar. Kıd da SHP'nin 'RP'nin üstlendiği
düzen karşıtı olma misyonuna tekrar üstlenmesV' gereğine dikkat
çekti. Kul ile 'boksö'r'lüğünden komisyon çalışmalarına, Erbakan ile
ilgili savlardan Erzincan ihalelerine âek çeşitli konularda söyleştik.
Refahfalar tarafindan saJdınya uğrayan SHP'li Mustafa Kul daha önce de tehdit aldığım, ancak bu olayın oıtaya çıkması için çahşmaya devam edeceğini söyledi.
A.slında, belki espri gibi gelecek ama, bu olay,
Refah'lılann diğer olumsuz özelliklerinin yanı sıra
bir de kalleş olduklannı gösteriyor. Arkadaşlar beni
alıp götürûrken, arkadaşlann omuzlannın
üzerinden saldırmış olması bence hiç öyle
boksörlük yapan birine yakışmayacak bir tavır.
R.P'lilerin kanlı geleceğiz diye bir ifadeyi, yanlış
kullandıklan bir ifade olarak kabul etmek
istiyorum. Bunun için de Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşlanndan özür dilemeliler. Umanm ki böyle
bir şeye kalkışmazlar. Türkiye'de onlar gibi
düşünmeyen insanlann sayısı onlann on katıdır.
tahammül etmek durumunda
olduğumuzu biliyor ve diyoruz ki, ne
söylerlerse söylesinler, bunlara
tahammül etmek zorundayız; ama $unu
hiç kafamızdan çıkarmamız gerekiyor
ki bana göre Refah ve Refah
düşüncelerine düşünce özgürlüğü
bağlamında saygılı olmak ve onlara o
nedenle hoşgörüyle bakmak bizi
yanlışa götürür, diye düşünüyorum.
Bunlar geldiği zaman kendi
düşünceleri dışındaki bir düşünceye
fırsat tanımayacaklar.
- O zaman, iktidar olanağt
bulduklannda aybrı, kendilerininden
farklı düşüncelerin dile getirilmesine izin
vermeyeceğine inanılan siyasal
yapılanmalar karşısında demokrat
insanlann tavrı ne olmalı?
KUL- Ben düşünce özgürlüğünden
yana bir insanım. Biz herkesin
örgütlenip kendisini ifade etmesinden
yanayız. Ama bunlann, birtakım
ölçüleri var, yaklaşımlan var Türkiye
üzerinde. Bir kere sahip olduklan kitle
tabanı üzerinde bıraktıklan imaj ile
kendi yapılan çok farklı. Savunduklan
ile yaptıklan ve yapmak istedikleri
birbirinden çok farklı. Kendi seçmen
tabanlarına karşı samimi değiller,
onlan kandınyorlar. Bizim kadar
hoşgörülü değiller. Bunlan bu duruma
getiren de 12 Eylül'dür. Atarürk
isminin en çok söylendiği 12 Eylül
döneminde bunlann tohumu atıldı,
ANAP döneminde de gübrelendiler.
Elbette yasaklama ile önlenmez
birtakım şeyler, eğitim önemli.
- Komisyon, bir soruşturma
komisyonuna dönüştürülebilir mi? O
düzeyde bilgi, belge elde edildi mi?
KUL- Bir kere araştırma
komisyonunda RP'lilerin en fazla tepki
gösterdiği kişilerden biri benim.
Çalışmalar başlarken, ben, biz hepimiz
bir partiye mensubuz ama şimdi
çalışmalanmızda her partiye eşit
mesafede olalım, dedim. Bizim
araştırmamıza konu olan 37 siyasi
parti var, bunlann liderleri ve yakınlan
ile 409 kişiyi araştırma durumundayız.
Komisyonun kurulması gerekliliği
bana göre 5 siyasi parti ve 5 lider için.
Kamuoyu da bizden bunu bekliyor.
Erbakan, Özal ve ailesi, ÇiUer, Yümaz,
Karayalçın hakkında çalışmalanmızı
yoğunlaştırmalıyız.
Komisyonun sonuç alması zor
- Ancak RP ile ilgifi aruştırmalar daha
öne çıkmış görünüyor. Öyle değil mi?
KUL- RP hakkında bugüne kadar
birçok şey yazıldı, çizildi, davalar
açıldı, soruşturmalar başlatıldı. Bunun
üzerine gidelim diye düşündük. Ancak
ne yazık ki bu komisyonun
yapabileceği çok fazla bir şey yok.
Nerede bir belge varsa gidip onu
bulmamız lazım. Bir bakanhktalci
müfettişlerin alabildiği veya
emniyetteki bir maiiye şube
müdürünün ya da mali şubcden
herhangi bir polisin. veya bankalar
yeminli murakıplannın alabildiği,
savcılıklann alabildiği belgeleri biz
alamıyoruz, gördüğümüz,
incelediğimiz halde alma şansımız
yok. Yapı Kredi Bankası Genel
Müdürü ile görüştük. Mercümek
hesabı ile ilgili ekstreleri istedik;
veremeyeceğini, bunun için Hazine ve
Dış Ticaret Müsteşarlığı'na
başvurmamız gerektiğini söyledi.
Başvurduk, gelen yanıtta yetkileri
olmadığını, tekrar bankaya
başvurmamız gerektiğini söylediler.
Demek ki alamayacağız. Gene bu
konudaki en büyük iddia olarak
önümüzde duran, Almanya Freiburg
savcılığının başlattığı soruşturma
dosyalan 5 klasör olarak bakanlığa
gelmiştir. Bu, 5.5 ayı aldı. Biz bunlan
alamıyoruz. Komisyonun bu şartlarda,
bu yasal prosedür içerisinde Türkiye
kamuoyunun bizden beklediği
binakım olaylan açığa çıkarması zor
görünüyor. Buna rağmcn çalışacağız.
Soruşturma komisyonuna dönüşcbilir.
Bana göre bunu gerektirerek önemli
bulgular var.
- Komisyon Başbakan Tansu Çiller 'in
malvarlığı tartışmalarının ardından
kuruldu. Ancak şimdi, Çiller 'ın mal
vaHığı unutıdmuş görünüyor..
Çiller'in servetini unutmadık
KUL- Bu çalışmalan yaparken
Başbakan'ın malvarlığı ile ilgili
çalışmalan ihmal etmiş değiliz.
TBMM Başkanlığı'ndan mal bildirim
beyannamelerini istedik, tapu sicil
müdürlüklerine, trafik tescil
bürolanna. ticaret sicil bürolanna,
odalara. Hazine ve Dış Ticaret
Müsteşarlığı'na, dış temsilciliklere
başvurduk. Bilgi alabileceğimiz neresi
varsa, bu 409 kişinin ismini yazıp
gönderdik, bilgi istedik. Çiller
unutulmayacak. Çiller de, Karayalçın
da, Özal ailesi de, Erbakan da aynı
zamanda yürütülüyor. Komisyonda
karar alındı, ABD'ye gidilmesi,
Çiller'in malvarlığının yerinde tespit
edilmesi için. Aynı zamanda
Almanya'ya, Bosna-Hersek e
gidilmesi için de karar alındı.
- Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay sizden
bilgi istedi mi?
KUL- Evet. Bize şimdiye kadar gelen
bügiler ve gelecek olanlar var, bunlann
hepsinin toplanmasından sonra
Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay
Başsavcılığf na bu bilgileri vereceğiz.
- tstihbanıt kunıluşlanndan bilgi
istediniz mi?
KUL- Biz de isteriz tabii. Yani,
MtT'ten değil ama Anayasa
Mahkemesi'nden istedik. Bize gelen
cevapta, üç partiyle ilgili üça ayn yıla
ait belgelerin, hesaplann kendilerinde
olduğunu ifade ettiler, bunlan
gönderebileceklerini, ancak diğer
yıllara aıt belgelerin kendilerinde
olmadığını. bunlan partilerin genel
merkezlerinden istememizi bize
yazmışlar. Aynı zamanda bazı
savcılıklardan falan da bilgi istedik.
Ama MlT'ten falan bilgi istemedik şu
anda.
- RP 'ye Islama Çağn Cemiyeti
tarafindan gönderilen 500 bin dolarlık
yardım çeki konusunda bir araştırma
yapıyor musunuz?
KUL- Araştınyoruz tabii. Bu çek 7
Haziran 1989 tarihinde Erbakan'ın
sahibi olduğu Aşağı Ayrancı'daki
adrese gönderilmiş. Zarfın üzerinde
Erbakan'ın adı yazılı ama teslım alan
Beşir Darçın. Bu çek Uluslararası
Islama Çağn Cemiyeti tarafindan
gönderilmiş ama çeki kullanma yetkisi
Libya Büyükelçiliği kültür işleri
memuruHarabi isimli bir vatandaşa ait.
Bunlarla ilgili zaten bir mahkeme
açılmış durumda. Mahkemenin
sonuçlanmasını bekliyoruz.
- Doğruluk, dürüstlük RP nin temel
iddialan arasında. Ancak komisyonun
da art arda ortaya çıkardığı gerçekler,
başka bir tabloyu ortaya koyuyor.
Burada da tahyye miyapıyortar?
RP'liler herkesten çok faizei
KUL- RP'nin bugüne kadar geçmiştekı
isimleriyle beraber Milli Nizam
Partisi, Milli Selamet Partisi
zamanlannda bile, diğer partilerden
farklı olduklannı iddia ederek öne
çıkarmaya çalıştığı, faizin haram
olduğu ıddiasıdır. Ama görüyoruz ki
Türkiye'de herkesten çok bunlar
faizciymiş. Normal bankaların faizini
beğenmeyen, paralannı TYT Bank,
Marmarabank gibi yüksek faiz veren
bankalarda değerlendiren en büyük
faizcinin bunlar olduğu ortaya çıktı.
Kendi dışındaki diğer partileri Batı
taklitçisi olarak değerlendiren bu
partilerin parasal değerleri hep dolar,
mark üzerinden. Milli Görüş'çü
olduklannı ifade edenler, televizyonda
şunu ifade ettiler; biz Bosna-Hersek
için topladığımız paralan Almanya'ya
gönderdik, oradan mal, eşya alınıp
Bosna-Hersek'e gönderildi. Peki
Türkiye'den toplanan paralarla
Türkiye'de eşya alıp göndermek
mümkün değil miydi? Bu paralann
gıdip gelmesinde benım çok ciddi
kuşkulanm, endişelerim var. Toplanan
paralan Almanya'ya gönderip
Bosna'ya gönderiliyormuş imajı
yaratıyorlar, sonra tekrar Türkiye'ye
göndererek oradan Bosna-Hersek'e
gıdiyormuş imajı vermeye çalışıyorlar.
O nedenle dürüst olmadıklannı, ne faiz
konusunda, ne milli görüş konusunda
dürüst olmadıklannı düşünüyorum.
- Komisyonun çalışmalan sırasında elde
edilen RP lideri Erbakan ile ilgili
hulgulan özetler misiniz?
Erbakan vergi kaçırmış
KUL- Bir kere mal bildirim
beyannamesini zamanında vermemiş,
yasalan ihlal etmiş. Verdiğı bılgılerin
bir kısmı yanlış. Malvarlığının
vergilenni ödememiş, vergi kaçağına
neden olmuş. Yardım toplamaya ilişkin
yasaya muhalefet edilmiş, maİcbuz
kesilmeden kutulara para toplanmış,
yasa ihlal edilmiş. Başka ülkelerden,
başka ülkelerdeki derneklerden yardım
kabul edilerek de yasalar ihlal
edilmiştir. Başka amaçlı toplanan
paralar amacına uygun
kullanılmayarak, emniyeti suiistimal
etmekten dolayı suç işlenmiştir. Gene,
Siyasi Partiler Yasası'nda gerek
yardım toplama, gerek toplanan
paralann nasıl kullanılacağı, başkasına
borç verilemeyeceği, emanet
edilemeyeceği hususundan dolayı bu
yasayı ihlal etmişlerdır.
- Siz Dışişleri Bakanhğı bütçesi
görüşmelerinde "Bosna-Hersek "
dediniz. RP'liler de "Erzincan'ı,
ihaleleri anlat, orada çaldıkianm
anlat" dediler. Nedirbıt ihaleler?
KUL- Deprem evleri ihalelerinde
yolsuzluklardan söz ediyorlar. Bunlar
hep çamur atarlar. Deprem evierinde
bir tek yakınım, akrabam ihale
almışsa, isimlerini söylesinler. Mustafa
Kul'un adamlan Et Balık Kurumu'nun
ihalesine girmişler. Eğer Türkiye'de
sosyal demokratlar hiçbir ihaleye
girmeyecekse tamam, talimat verelim,
girmesinler. Et Balık Kurumu ihalesini
bir kere alanlar MHP'liler. SHP'ye
kayıtlı birkaç insan ihaleye girmişse,
üstelik kaybetmişse, alanlara sormak
lazım, devlete sormak lazım, siz burayı
niye satıyorsunuz, diye.
Depremden sonra gelen çadırlan
dağıtırken etnık aynm yapmışım.
Depremde Erzincan'da değildim, haber
alır almaz gittim.
Kardeşim enkaz altında kalmıştı, onu
hastaneye bile götürmedim. O gün
Jjöyle bir parti olayı gözetmek
mümkün değil. Kızılay'ın gönderdiği
çadırlar gelmiş, bunlan dağıtacak
kimse yok, soğuk.
Kapıda 28 bin çadır bekliyor, ordu
komutanından yardımcı olmasını
istedim.
Milleti sıraya soktuk, çadırlan dağıttık
askerlerin nezaretinde. Sen SHP'lisin,
sen Alevisin demem mümkün değil,
zaten orada böyle bir şey söylesem
beni öldürürlerdi.