Katalog

SAYTA CUMHURİYET 11 EKİM1994SAU OLAYLAR VE GORUŞLER Birutkugünümüz: MudanyaMütarekesi E.Hemıngway'ın anlatımıyla "Marmara kıyısındakı sıcak, toz toprak ıçınde, >olları arnavutkaldınmı döşelı. e\len ahşap, sıvrisınek yuvası bu ıkıncı sınıf kıyı kasabasına Batılılar banş dılenmeye gelıyorlardı Yoksa banş ıstemeye ya da banş koşullannı dıkte ettırmeye değıl' Prof. Dr. MUSTAFA ÖZYURT Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi S on altı vılı kalan ıçınde >a- >adıöımız\uz>ıl Turktop- lumu ıçın vaşamsal onemı olan ıkı ate^kes antlaşma- sına tanık olmu^tur Bır rastlantı mı yoksa bılerek mıseçılmış Herıkısıdeısmı Mharfi>- lebaşlavan gosten^sız kuçuk kıyı ka- sabalannda gerçekleşmı^tır Bunlardan Mudama Mütarekesi'nın \e bu dıplo- matik utkunun busun 7 2 \ildonumu- dur(I ! Ekım İ92İ1 Bınnc't DunvaSa- vaşi'n ın noktalandığı 1918 Ekım a\ ının sonunda Lımnı AdaM'nın Mondros Lı- mam'Tida ımzalanan ılk ateşkes antla^- ması CKmanlı Devletı nın de ^onunu getınyordu -\ma Turk halkının dınlı^ı daha venı ba>!ı>ordu Gerçı bazı tanh- çıler Kurtulıi} Sa\aı>i nın 19 Mavıs 1919da Mustafa kema! ın Samsun a çıkmasivla ba^ladıöını stnlerler S.VV. ChurchÜf ısc \fondros Mutarekesfnın ardından ımzalanan Se\r Antla^ma- sı">la \unanlilara Batı Anadolu \u ı$- gal etıne ıznının \enlmesini t-epheden cephe>eko^muş heraıledenbırkaçşe- hıt \ermı> \\orgun sa>aşçı'nın avagına basmakla e^anlamlı sav ıvordu Gerçek- tenkısa bır bocalamanın ardından Mus- rafa ICemaJ'ın vo! gosterıcılığınde to- parlananTurkhalkı dılleredestan k.ur- tulu> Savdv \!a \urdunu du^mandan temızlevecek o gune kadar uç be:? ba- şıbozukdıvetanımladıklan Bu\uk \fıl- !et Meclisı Hukumetı nın delegelen>- le Batı devletlen ılk kez Mudanya'da. ateşkes antlaşması ıçın. aynı masada karşı karşıya oturacaklardı Şukru Ça\uş'tan Karşılama: Mu- danya. mılattan once 1400"lere kadar varan tanhıyle ınsanlann hep ılgı oda- gı olmuş bırbeldedır Bılınenılkadının Mırlıya olduğu sanılmaktadır Mırlıya. Makedon>a hukumdan V Filiptarafın- dan ıstıla edılmış ve şehır yakılarak >e- nne Amapya adıy la yenı bır kent kurul- muş Ne \ar kı Amapya'nın da omru uzun olmamış \e şımdıkı adı Mudan- > a'\a çok yakın bır adla Montanv a ımar edıîmış Osmanlı devletının kuruluş >ıllanndaOsmanBe>,sınırlannıgenış- İetmek ıçın Bızans topraklanna saldı- rırken oğlu Orhan Be> de 1321 vılın- da Mııdan>a"> ı kuşatarak Osmanlı top- raklanna katmış Mudanya. Mondros Mutarekesı'nden sonraonce Ingılız ar- dından da Yunan ıstılasına uğramış Mudanva nın Ingılız ışgalı bır gun bıle surmemiN Çunku vatan toprağına asık jandarma onbaşısı Şıikriı Ça\uş kımseden emır almaksızın tek başina mavzennı kaptıgı gıbı Ingılız denız pı- şadesınınçıkarmayaptıgı ıskeleyekoş- mu> \e sılahını ateşlemıştır Ilk kur^u- nu bır ingılız bınbaşısının alnının orta- sinayapıştırmış Ikıncı kurşunu bır>uz- başıva. uçuncusunu ı>e bır astsubava nışanalmis Şukru Çavuş. gorevınıtam anlamıvla verıne getırmış ınsanlann gonul rahatiıgı ıçınde şehıt olmuş. ama Ingılızlenn Mudan>a çıkarmasına tek ba>ınd üogus germıştır (I) \nadoliTnun eşigi Mudanva: Mu- danya'nın, Kurtuluş Savaşi ndakı bır ozellıgıdelstanbuldan Anadolu yage- çışteeşıkoluşturmasıdır Ulusal Kurtu- luş Savaşı'na katılmak amacıvla Istan- bul'dan Anadolu"ya geçmek ısteyen yurtse\erler bır \olunu bulup once va- purla Mudanya'v a. oradan da Bursa'ya gıdıyorlardı Dr Sırn Alıçlı, bu kaçış seruvenını anlatırken "... Mudama uzaktan hayal me>al gorundiiğu anda bile bizi son derece hevecanlandırmıştı. Çunku Anadolu idi, Anadolu'nun eşi- ği\di.Çatananınbirazhallieesi HALf vapuru hele şukıir iskeleve vanaşrı. biz- ler de esir vazivetinde sıra iİe vapurdan çıktık. Bu esnada bizi karşılama>a gel- miş olan subay lardan birinin' Etrat kar- de^ler ijurava efendı karde^lenmız bu- rayar divebağırdtğınıduyduk. Efendi- ler. herhalde bizlerdik. Ö>le va, bu ka- dar efrat arasında bizden ga>n efendi (subay) \oktu. Bu duşunce ile suba\ın gosterdiği tarafa doğru > ururken bir de ne gorelim, butun o \apur kalabalığının, o esirterin hepsi de meğer bi/im gibi esir kıvafetıne sokulmuş suba>lar,>ani efen- diler olduğunu gorup şaşırdık. Ondan sonra da oranın meşhur dar hattında iş- le>en kuçuk trene bindirerek. Bursa >o- luna çıkardılar bizleri. Bu kuçuk tren- de. yeşilliğinin adını Bursa'\a \eren şi- rin o\anın emsalsi/ guzelliğini seyrede ede >ol alırken artık kendimizi birer Anadolu nıucahidi va\makta beıs gor- mü\orduk" dı\e >azı>or Hemingv»a\'egöre Mudanya: E He- mıngwa>"ınanlatımı>la "Marmara kı- \isindaki sıcak. toz toprak tçinde, \olla- rı arna\ ut kaldmmı doşeli, e\ lcri ah- şap, shrisinek >u\ası bu ikinci sınıf kı- >ı kasabasına Batılılar banş dilenme>e gelhoriardı. \oksa banş istemeu1 >a da banş koşullannı dikte ettirmeje değil." Mudanya Mütarekesi, \enı Turk de\ le- tının sı>asal alanda elde ettığı ılk ba^a- rı belgesıdır Konterans 4 Fkım 1922 Salı gunu ogleden sonra Rus asıllı bır tıcaret adamı Aleksandr Gamanof'un kıvıdakı ıkı katlıevındebasladı Gunu- muzde Mutareke Miızesi halıne getırı- len >apının gırıs katındakı ıkı odanın bırlestırılmesıvle olu^turulan salonda >apılan goruşmelere Ba^kumandanlık adına olaganustu vetkıyle. Batı Cephe- sı Komutanı İsmetPaşakatılıyordu İn- gıltere >ıGeneralHarrington,ltal>a"yı Monbelli,Fransa >ı Charp> temsıl edı- yordu Toplantının ıkıncı gununde \u- nanistanddegesıdeMudanva >akadar geldı ama konteransa katılmayıp, ge- mıden karaya çıkmamayı yegledı II- gınçtır, dort >ıl boyunca sa\aştıgımız Vunanlılar bu ate^keste karşımızda oturma vureklılıgını bıle gostereme- mı>tır Budagostenvorkıaslında Kur- tuflış Savaşı. eskı de> ımle "Du\el-i Mu- azzamaŞa kar^ı verılmı^ ve ateşkes antlaşmaM da onlarla ımzalanmiij bır olum kalım sava^ıdır One surulen koşulları Turk delegas- vonukabuletmeyıncekonferansbırara kesılme noktasına kadar geldı Bu ka- rarlıtutumundegı^meyecegını \eodun koparamayacağını anlayan Batılı de\- letler. toplam on dort maddeden olu^an Mudanya Mutaıekesı nı ımzaladılar Konferans boyunca toplantılara katıl- mayan gemıde beklemeyı yeğleyen \unan generalı Mezerakis*ıntla>may ı ımzalamamıs Ancak Istanbul'dakı Yu- nan temsılcısı Sinopoulos. 14 Ekım 1922 gunu Mudanva Ateskes Antla>- ması nı onayladığını bıldırmıstı Boy- lece barısa yonelık sa\a!>ımın ılk dev- resı kazanılmı^oluyordu Antlajmanın ana çızgılerı i>u hukumlerı ıçerıyordu "Vunan ordusu. sivil memurlar da birlikte. Edirne'vi Meriç Irmağı'nın sol krv ısına kadar tunı Trak>a*> ı on beşgun içinde boşaltacaktır. Boşaltmanın bitiminden otuz gun içinde Doğu Trak\a Turklcr'e teslim edilecektir. Ateşkes Antlaşması'nın inualanma- sından sonra fstanbul ve Boğazlar, TBMM hukumetinin yonetimine bıra- kılacak. Bu antlaşmanın koşullan, im- zadan uç gun sonra, >ani 14-15 Ekim 1922 gecesinden geçerli olmak üzere> u- ruriuğe girer." Oyun havasıyla uğuıiama: Son otu- rumda muttefık generallerı. evsahıbı olarak İsmet Paşa'va teşekkur ederler ismet Pasa, herzamankı guleryuzlulu- ğu ıle kar^ılık verır Her bırının ıyı nı- yetlerını over Uyguiama torenı ıçın bınanın onun- debıra^kerıbandoyennıalmi!>tır Baş- ta General Harrıngton \e dığer mutte- fıkgenerallerahşapbeyazkoşkunmer- mermerdıvenlerındegorunurler İsmet Pa>a konuklanna son kez \eda eder- ken. bır boluk asker de selam gorevını yenne getırmektedır Muttefik general- ler bu kıtay ı selamlay ıp onunden geçer- lerken asken bandonun çaldıgı marşın ntmıne ayak uydurarak nhtıma dogru yururler Nedense bu marş bıraz fazla kıvrak- tır Muttefikdelegelerı ılerledıkçemar- şın temposu da gıderek hızlanır Sonun- da oynak bır ha\aya donuşur Bu mar- şın çalınışı bır rastlantı mıydı9 Yoksa bando sefının zekıce bıroyunu mu bel- lı olmamistır Ama Mudanva Mütare- kesi nı ımzalayanlar. Mudanva yı bu oy nak marşın temposu ıçınde terk ettık- lerını herhalde omurlerı boyunca hıç unutmamı^lardır(2) 1 Bur>a Ansiklopedrsı. Bursa Hakı- mıyet Gazetesı Yayını 1985, s 237 2 Şe\ket Sureyya Aydemır Tek Adam Remzı Kıtabevı 1966. cılt 3. s34 AKADABIR Yrd.Dot.Dr. AYŞE ATALAY Tek Boyutlu İnsanlar Fabrikası Türkiye 'Gemısını kurtaran kaptan ' 'Her koyun kendı bacağından asıhr' 'Uzumunu ye bağını sorma ' Bu gıbı çıkarcı deyımlerı çoğaltmak mumkun Bır toplumun kolektıf bılıncını bazı atasozlerı çok yalın ve oz bır bıçımde yansıtırlar Yukanda orneklerını verdığım, atalarımızdan aktarılagelen bu çıkarcı sozlerden Turk toplumunun sosyal profılı çıkanlabılır Hele bugunler- de kım olduğumuz konusunda kafa yormakta olduğu- muz da goz onune alınırsa Turk toplumunun sosyal profılı daha başka bır de- yışle kımlığı uzerınde bırkaç soz soylemek gerekırse şunlar soylenebıhr Genelde ıçınde yaşadığı toplumu ve çevresını değış- tırmek ısteyen belıriı humanıst ılkeler doğrultusunda davranan ıdealıst insanlar yerıne pragmatık, çevresıne ve değışen koşullara bır bukalemundan da daha ıyı uyum sağlayan, kurtuluşu bıreysel kurtuluşlarda ara- yan 'hadı gene lyısın'h bır yaşam felsefesını(') çocuk- larımıza aşılamakta ustayız Ayrıca gerek egıtım kurumlarında, gerekse aıle ıçın- de genelde ılgısız, sevgısız ve otorıter bır tutumu yeğ- ledığımızden otorıteduşkunu otorıteyı sorgulamayan, yaşamda sureklı guçten ve guçluden yana, zayıfı ko- ruyacağına ezen guce tapan insanlar yetıştırıyoruz. Boyle yapmakla da kalmıyoruz, bu ınsanların dunyayı bızım gıbı yanı sıyah ve beyaz olarak algılamalarını aşı- lıyoruz Yaşamın bır olasılıklar butunu olduğunu, bu duzlemde gıtmemız gerektığını kavrayamıyoruz Eğer sıyah guçlenıyorsa beyazı, beyaz da guçlenıyorsa sı- yahı ezıyor Boylece otorıter ve baskıcı rejımlerın olu- şumuna ısteyerek ya da ıstemeyerek katkıda bulunmuş oluyoruz Baskıcı rejımlerle zaman zaman başı derde gırmış aydınlarımızı daha ozgur, daha bağımsız bır Turkıye ıçın savaşım veren aydınlarımızı yalnız bıraka- rak gıttıkçe aydın oğuten bır toplum halıne gelıyoruz Sartre'ın "Ozgurlukproteın sorunudur"sozunu hak- lı çıkarırcasına toplumsal yenılıklere kapalı, aslında ken- dısıyle kavgalı insanlar yetıştırıyoruz Kravat takmakla ya da Batı dıllerınden bırını konuşmakla o bır turlu ula- şamadığımız Batılıya benzeyeceğımız vehmıne kapılı- yoruz Once tabular yaratıyor, bu tabular bızı boğmaya baş- layınca da kurtarıcılar ya da masalcı ana ve babalar ara- maya başlıyoruz "Gemısını kurtaran kaptan"\ar\n bol olduğu bır ulke- de. o gemı elbet bır gun karaya varır Ama umarım bu gozlemım saçma sapan bır kehanetten oteye geçmez Her zaman anlayışlı, ılımlı, ilkeli... "Sız muhterem Balkan mılletlen temsılcılerı, geçmışın kanşık hıs \e hesaplannın üstüneçıkarak denn kardeşlık esasları kuracak \e genış bırlık ufuklan açacaksınız. Artık ınsanlık anlayışı. vıcdanlanmızı tertemız ve hıslenmızı ulvıleştırmeye yardım edecek kadar yükselmıştın' ATATÜRK Prof. Dr. KEMAL BALCI Selçuk Üniversitesi I nsanoğJu ılk çağlardan ben hem mutlu yaşam yollan hem de akıl \e deneyle ızah edemedığj şeyler uze- nnde duşunmeye başladı Nereden gehp nereye gıûığımızın açık seçık anlaşılamadığı bılıncıne varan büge'ler bu dunyada kısa suren konuklu- ğumuzun olçulü yaşamımızJa ve alın ten- mızle daha ıyı değerlendınlmesı gereğını anladılar ve yaşamla ılgılı akılcı ve toplum yaranna bır felsefı sıstem kurmaya çalıştı- lar Bu felsefı sıstemın ılk temsılalen. ya- şamda olçuyu esas alan ve etkılen gunu- muze kadar devam eden Antık Çağ'ın ılk Grek bılgelendır MÖ 7 ve 6 yuzyıllarda yaşayan bu bilge'ler metafızıkle ve soyut şeylerle uğraşmamışlar, topluma yararlı olarak mutlu yaşamak bunlann felsefelen- nın ozu olmuştur Içlennde Solon gıbı hu- kukçulann. Pittakos gıbı krallann ve Tha- les gıbı matematıkçılenn bulunduğu bu ılk bılgeler ozetle şunlan soylemışlerdır "Davranışlarında ölçulü ol, tutkularını dizginJe. Dostlarının ı\ı gunlenne vavaş >a- >aş, kotu gunlenne koşa koşa git. Çok dınJe, ya>aş konuş. Bahtlılıkta olçulu ol, atılganJık aidatıcı şeydir. Kendini dizginleyeıtıevecek kadar kötû bir ş«j joktur." Antık çağın ılk bılgelenhayatın her dunım ve eylemınde olçulu ve ılımlı davramşîan oğutluyorlardı Ozel mulkıyetın toplum yaranna olan gerekühğırun Antık Çağlarda da farkına vanlmıştır Bunu Platon " İ retici sınıf daha iyi üretebilmek için özel mülknetle güçlen- dirUmeüdir" sozlenyle ıfade etmıştır An- cak ozel mulkıyetle guçlenen sınıfın ve de çalışanlann davranışlannda bır olçunun olması gereğını Solon. "zenginlerin küstah- üğını, yoksulların aşırı istekJerini" yererek dıle getırmıştır O çağlardan gunumuze ka- dar kapıtal-ış gucu çelışkısı bır rahatsızlık kaynağı olmuş ve hele 18 ve 19 yuzyıldakı sanayı devnmınde servet edınmelenn, çalı- şanlann kan ve goz yaşlan pahasına olma- sı. toplumu yenı duzen arayışlanna yonelt- mıştır Ote yandan. ozellıkle çalkantılı donemlerde, çalışan kesımlenn aşın ıstek- len de ınsaf hudutlannı aşmış ve bazen yı- kıcılığa kadar varmıştır Son çağlann soru- nu zannettığmız kapıtal-ış gucu ıhşkılen- nın çelışkılennı 26 yuzy ıl oncekı Antık Çağ bılgelennm fark etmış olmalan ılgınçtır Gunumuzde bu ılışkılerde her turlu aşın- lıktan uzak olarak ılımlı davranışlar'ın ve toplum yarannın olçu olarak alınması ge- re^ı artıİc tartışma goturmez tnsanlann kın ve ofkeden uzak durması da ılk bılgelenn tavsıye ettığı olçulu yaşa- mın gereklen arasındadır Zıra "ofkenin ateşi once sahibini yakar, sonra kiMİcımı duşmana ya vanr ya tarmaz" (Şırazlı Sadı - nın Gulıstan'ından) "Oüşmanlık duygusu mey-\e vermez. O, kendi kendini besleytn korkunç bir gıdadır." (Memleketımızde ba- zı kurumlar arasındakı mucadelenın za- man zaman normal olçulen ve demokratık kurallan aştığı kanısındayım ) İlk bılgelerden bın olan Pıttakos'un ısra- fı onleyen yasalar koyması, yaşamda olçu- nun ve sağduyunun doğal bır gereğıdır Zıra ısrafı hemen her zaman yoksulluk ız- ler Aynca. ozellıkle kolay kazançla servet denızınde yuzer hale gelmışlenn. her fırsat- ta hadsız. hesapsız ve gostenşh harcamala- n toplumu oyle bır ısraf psıkolojısıne ıter kı bunun uzun vadede yapacağı kotulukler her turlu tahmının ılensınde olur Antık Çağ, Grek felsefesı ıle İslamıyetın ılk donemlenndekı anlayiş arasında belır- gın bır uyum vardır tmam-ı Azam Ebu Hanife'y e gore "Akla uygun olma>an hiçbir kural uygulanamaz. Turulacak yolu nakil değil. akıl gösterir. Şu dın buyuğu böyle de- di, bu din buyuğu boyle yaptı diye akla uy- gun olmay an kurallara boy un eğmek gerek- mez". Tasavvuf felsefesı de "Nefsinle mûcadele et, herkese ivilikte bulun, batıla uyma, kudretin »arken affet, devletin >arken müte»azı ol. Eline, diline, beline sahip ol" oğretısıyle Antık Çağ Grek felsefesı ıle İs- lam felsefesının doğru bır sentezını y apmış- tır Bu arada guncel bır konuya değınmek ıstenm 1986"da bır tıp kongresı nedenı ıle Atına'da bulunduğum 5 gun gıbı kısa bır sure ıçensınde Grek mılletı ıle bırçok ortak kulturel ozellıklere ve yaşam şeklıne sahıp olduğumuzu gordum, halkın dostça dav- ranışlanna tanık oldum Edındığım ızle- nımler. Kıbns dahıl aramızdakı butun sorunlara olçulu ve ılımlı bır yaklaşımla hem bolge banşına hem de evrensel banş ornek olacak şekılde adıl ve kalıcı bır ço- zum bulacağımıza olan ınancımı daha art- tırdı Aynca "artık bütün milletler, sorunla- rında şiddeti duşunmeksizin insan haklarına dayalı çozum volları aramanın gereğini an- lamış bulunmalıdır". Venizelos'la beraber Turk-Yunan dost- luğunun temellennı atan Atatiırk'un 25 Ekım 1931 gunu Balkan Konferansı nede- myle Balkan delegelenne sunduğu soylev- den bır parça aktararak yazımı bıtınyo- rum "Siz, muhterem Balkan milletieri temsilcileri, geçmişin kartşık his ve hesapla- nnın üstune çıkarak derin kardeşlık esasları kuracak >e geniş birlik ufuklan açacaksınız. Artık insanJık anlaytşı licdanlarımızı terte- miz \e hislerimizi ulvileştirmeye yardım ede- cek kadar yukselmiştir." PEDAGOJİK DANIŞMA MERKEZI KIRMIZI BALIK ÇOCUKEVİ AİLE TOPLANTILARI2 Konusunuşu. Danışman Dr. ERDAL ATABEK 'HAYATIMIZ VE MASKELERİMİZ" Kırmızı Balık aılesı davetlıdır. Dışandan geleceklenn telefon etmesı rıca olunur. MECİDtYEKÖV, 16EKİVI1994PAZAR SAAT:12.00,TEL:27296ö7 BOST ANCI, 30 EKİM 1994 PAZ AR SAAT: 12.00, TEL: 4171636 TESEKKÜR Esımın rahatsızlıgınıteshıseden Ist Üniversitesi Kardıyolojı Bolumu Enstıtusudoktorlarından Prof. Dr. DENİZGÜZELSOY'H Kalp amelıyatını başanyla gerçekleştıren DOÇ. Dr. BİNCÜRSÖNMEZ'C Yoğun bakım asıstanlanna hemsırelerıneveyardımları dokunan tum hastane personelıne teşekkuru borç bılırız GULSEREN KONUKÇU - BAHATTİN KONUKÇU Çağdaş Avukatlar Grubu ÖNSEÇİM DUYURUSU Istanbul Barosu Genel Kurulu seçımlerıne Çağdaş Avukatlar Grubu'nu Yonetım Kurulu, yerlerdeH Ekim temsılen katılacak Baro Dısıplın Kurulu ve Denetleme Kurulu adaylannı belırleyecek onseçım, asağıda 1994 gunu (bugun) saat 10 00-18 00 arası yapılacaktır ÖNSEÇIM KURULU Irtıbat Av Ismaıl Hakkı Karaca Tel 518 5611-12 SANDIK YERLERİ SandıkNoBölgesi 1 Sultanahmet 2 Sultanahmet 3 Sırkecı 4 Aksaray 5 Beyoğlu 6 Beyoğlu 7 Sışlı 8 Kadıkoy Adresi Tel SandıkNoBölges. Av Selda Gunduzalp 5119525 9 Uskudar DıvanyoluCad Erçevık Han K 3 No 307 AvRasımöz 5160612 10 Kartal DıvanyoluCad Adalet 5160613 Han No 19 K2 AvCemalPolat 5118302 HamıdıyeCad 4 Vakıf 5113205 11 Bakırkoy Han No 34 K 4 AvSadıyeEfe 5858090 InkılapCad KosarHan 5299425 12 Bakırkoy K 1 (ISKIarkasokağı) Av ûznurGundogdu 2442142 IstıklalCad BaroHan K 5 No 504-505 13 Zeytınburnu AvTangulûzer 2450705 Taksım Istıklal 2450935 Cad MeselıkSok 14 GOP-Eyup No 3/2(Aksanatkarsısı) Av Zeynel Ozturk 2341636 ÖZENHukukBurosu 2341468 Adresi Av CevalYalçınErkan HalkCad No 10 Beysel IsHanı Kat 2 Av Abdurrahım Doğan /stasyonCad Uzunkaya IsHanı Kat 2 No 124 (Istasyonarkası) Av MehmetDemırcı Zuhuratbaba Yenı Incırlı Yolu No 25/B(HukukAdl Yanı) Av CemAlptekın Ist BaroLokalı Istanbul Cad Omay IsHanı No 83 K 2(Svc-CezaAdl karsısı) Av Ismaıl Uncu Huzurevı karsısı HuzurlşMerk K 3 D 66 Av Zeynel Asıl CukurcesmeCad Ferah Sok No 5 K 1G 0 Pasa (Adlıye karsısı) PalazogluSok PaydasAp No 15 KucukçekmeceAv ErdanBarut 3/1 (Cezaadlıyesı karşı sokagı) Av Sanı Yıldırım 3306189 Altıyol KusdılıCad ResıtpasaCad Aserls Merkezı No 53/12 K 1 Avcılar (adlıye karsısı) EfeslşHanı.Kat 4 No 184 - 16 BuyukçekmeceAv MehmetAlıÛzkes IhlamurSok ErayPasaıı K 1 (Adlıye bıtısıgı) Başkanı, belırtılen Tal 3335481 3536462 3740404 5832728 5722277 5582335 5785878 5904915 8836888 PENCERE MHP Genel Kongresi Dönüm Noktası mı?.. Bızım evlere şenlık medyamız, fıkırden uzak durur, duşunceyı sevmez, kışılerın dedıkodusunu yapmaya bayılır, MHP Kongresı'ne de bu açıdan baktı Eskı MHP'lıler yuvaya donuyorlardı Kımlerdı bunlar? 12 Eylul darbesı MHP'yı kapatmıştı, ANAP, 'dort eğılı- mı bırleştırmek ıçın kuruluyordu, "Gun ola harman ola " dıyen kımı MHP'lı, yenı ıktıdann kokusunu aldıklarmdan 1980'lerde özal'ın partısıne geçmışlerdı Ama, artık ış değışmıştı Turkeş yenıden yukselıyordu Eskı MHP'lıler yuvaya donduler Ne ahlak an'ıayışı değıl mı' Medya yalnız bu olayla ılgılendı, ama, MHP Genel Kongresı onemlı bırdonum noktası mıydı 9 • MHP eskıden 'mıllıyetçı ve mukaddesatçı' ıdı Tırnak ıçındekı mılhyetçılık, Turkçuluk ve ırkçılık kokuyordu, mukaddesatçılık, şerıata uzakduran Islamcılığı vurgulu- yordu Aradan yıllar geçtı, koprulerın altından çok su aktı, şımdı durum değışıyor öylesıne değışıyor kı 1991 seçımlerıne, RP (Refah Partısı) ıle ifjbırlığınde gıren MHP'nın bugun Erbakancı- larla çatışması gundeme yazılabılır MHPyukselıyor Ikı nedenle Bırıncı neden PKK'dır, Kurtçuluk bayrağını sozde Marksızmın soylemınde dalgalandıran bu orgutun kar- şısında Turkçuluğun guçlenmesı doğaldır PKK teroru- ne tepkı duyan halk kıtlelen, ofkelerını MHPçatısı altında dıle getırebılıyorlar Ikıncı noden, Turan ozlemlerının, Sovyetler'ın çokme- sınden sonra toplumda guçlenmesıdır, artık Başbuğ Turkeş, yalnız Anadolu Turkunun değıl, dunyaTurklu- ğunun de lıderı gıbı tanıtılıyor • 18'ıncı yuzyıl Aydınlanma ÇağVdır sanayı devrımı- nın, demokrasının ınsan haklarının ve mıllıyetçılığın bayrağı da bu donemde yukseldı, eşzamanlılık, yaşa- nan olgıınun bıleşkesındekı akımların bırbırıyle bağıntı- ları olduğunu da vurgular Kaynağında 'mıllıyetçılık' gerıcı değıldı, kılıse ıstıbda- dına karşı başkaldırının ummete karşı ulus bılmcının, tanrısal ıktıdarı sımgeleyen krala karşı halk egemenlığı- nın gelışmesıne katkıydı Pekı, Turkıye de MHP mıllıyetçıli'ğı nasıl oluyor da şe- rıatçılarla ışbırlığı yapıyor? Çağdaş mıllıyetçılığı 'Kemalızm' çerçevesınde belle- yen Turkıye de, ırkçılık kokan Turkeş mıllıyetçılığı, san- dıktan çıkmak ıçın Islamcılığı okşuyordu Bu yakınlaşma 1991 çjenel seçımlerınde Erbakan'ın Refah Partısı ıle ıttı- fakakadaryazgı bırlığıne gırdı Hei' ıkı partının marjınal oluşları, dayanışma mantığını ongoruyordu • Ne var kı durum değışmektedır Refah Partısı Anadolu Muslumanlığına karşıt Arap is- lamcılığını yeğlıyor şerıatçılık partının ıtıcı gucudur, Erbakan'ın ağzındakı 'mıllet sozcuğu gerçekte 'um- met tır, dınlen bır olan toplulukları vurgular MHP'nın aşık atamayacağı bır alanda sıyasetını yoğunlaştıran Refah, etnık temel uzerıne yukselen mıllıyetçılığı 'kav- mıyetçılık' sayar kı, bu kavram şerıatçıların ıdeolojısın- de boluculukle eşanlamıdır MHP ıle RP, yol ayrımını gun geçtıkçe daha çarpıcı bı- çımdealgılayacaklar 'Marjınal partı olmaktan çıkmak ıstıyorsa MHP, ırkçılı- ğa dayalı mıllıyetçılığınden uzaklaşmak ekonomı ala- nındakı belırsızUkten kurtulmak zorundadır .Şerıatçılık ve boluculuk yukseldıkçe, MHP guç kaza- nacaktır Toplum doğasının yasası bu ÇAĞDAŞ AVUKATLARA DUYURU Değerlı meslektaşlarımız Çağdashk hıc kımse ve dar grubun tekelınde olamaz 1 Çağdaslık dunyadakı gelışmelere açık bağımsızlık demokrası, ozgurluk ınsan hakları, laıklık ve hukukun ustunluğune ınanan tum ınsanları kapsar Bubağlamda Çağdaş Avukatlar Grubu ıçensınde 1992seçımle- n oncesınden bu yana yaratılan bolunmenın yok edılmesı bozulan bırlıgın sağlanması kolektıf çalısmaya yatkın bır Baro yonetımı olusturulması ıçın çaba sarfettık Bırlıgın sağlanması ve tek lıste ıle seçıme gıdılmesı bu doneme ozgu onseçım ılkesınden fedakarlık edıp uzlasılması veonumuzde- kı surecte de Çağdaş Avukatlar Grubu nun yenıden yapılandınlma- sı çalışmalarımız sonuçsuz bırakıldı Yol acılan bolunmede kımın daha çok payı olduğu ıkıncıl bır so- rundur Çağdaş avukatlann bolunmesıne yol açanları kınıyoruz1 Mahkum edıldığımız bolunmenın tarafı da destekçısı de değılız' Varılan nokta açısından hangı lıste kazanırsa kazansın biıiik sağlanmadıkça, kaybeden, Çağdaş Avukatlar Grubu olacaktııi Seçım sonucu ne olursa olsun Baro'nun yenıden yapılandınl- ması ıçin, aktrf kablımla görev alınmaltdır dıyoruz Önsecımın olabıldığınce demokratık katılımlı ve temsılı bır nıte- lık taşıması ıçın elverdığınce çalışmayı desteklemeyı gorev ve so- rumlulugumuz sayıyoruz Tum çağdaş avukatları da aynı şekılde destek vermeye çağırıyo- ruz ÇAĞDAŞ KATIL1MCI AVUKATLAR BAŞSAĞLIĞI Odamızın eskı başkanlanndan. öz\enlı veemektar uyemız Engın Omacan'ın Sevgılı Babası HÜSEYİN OMACAN vefat etmıştır Aılesıne ve tum dostlanna başsağlığı dıleklenmızı ıletıyor, uzuntulennı pa>laşı>oruz TMMOB MİMARLAR ODASI ISTANBUL BÜYÜKKENT ŞUBESİ Not Cenazesı 11 Ekım 1994 Salı gunu oğje namazını takı- benAksaraş MuratpaşaCdmısı nden kaldınlıp Kasımpaşa Şchıtlığı'ne defnedılecektır