Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 E=KİM1994SALI • • • * CUMHURİYET SAYFA
HABERLERIN DEVAMI 17
SHP'nin Cüneydoğu raporu:
Refah'ı PKK destekledi'
AINKARA (Cumhuriyet Bü-
rosiM) - SHP Kars Mılletvekilı
Atill=a Hun başkanlığında bir he-
yet taarafından hazırlanan ve par-
ti yömetimine \erilen Güneydo-
ğu raporunda. "Devletin, bölge-
ye yatfınm y apmaktan ısraria ka-
çındcgL, salt askeri anlayışla yürü-
tiilenn baskı politikasının Kiirt
ınillİ5>etçiliğini kışkırttıgT v urgu-
landı . RP'nin. sistemekarşıtgö-
rüşleriyle birçok bölgede
PKK- "nin desteğini aldığı belir-
iıien xaporda. köktendınci akım-
lann «elışmesınin baş sorumlu-
su olarak de\let eösterildi.
Ka.rs Mılletvekilı Atilla
Hun' un partı yönetimine \erdi-
gi. "Doğu veGüneydoğu Bölge-
lerinde Çok Partili Sisteme Ge-
çişten Günümüze Siyasi Değiş-
mele»-" başlıklı rapor. 3 partili
tarafıaidan 2 ayda tamamlandı \e
bölge- halkının eğilimı. 15 soru-
dan O'luşan bir anketle toplandı.
Raporun. sıyasi durum bölü-
mündre. 12 Evlüldarbesinin. böl-
gede -de büyük olumsuzluklara
yol a^çtığı kaydedilerek. şöyle
dendi :
"Özellikle ceza ve tutukevle-
rinde insanlara yapılan işkence
ve kö>tü muameleler, haklı bir
tepkinin dogmasına. Kiirt milli-
jetçiliginin rse güçlenmesine ne-
den olmuştur. BÖylece. ö/ellikle
gençlerde, uygulanan bu zorba-
lığa lcarşı kendini savunma. si-
lahlı rtıücadeleve başvurma yö-
nünde eğilimler ortaya çıkmıştır.
PKK. Kiirt rcalitesini kabul et-
mek istemeyen de\ letin yanlış po-
litikalarının.dahadoğrusu Kiirt
kimligj \e kütürü iizerindeki bas-
kıların sonucu olarak ortaya çık-
mıştır. Halen uyglanan askeri
operas>onlar, PKK'ye biiy ük ka-
yıplar verdirmektedir, ancak bu-
nun yanında demokratikleşme-
nin gerçekJeştirüememcsi. soru-
nun daha tehlikeli mecralara
kaymasının /eminini oluştur-
maktadır. Merkez sağ \e merkez
sol partilerin Kiirt sorunu karşı-
sındakiduyarsızlıklanvebaşar»-
sızlıklan RP ve bu partinin tem-
sil ettigi İslamcı akımlan giiçlen-
dirmiştir. PKK'nin seçimlerde
önemli rolü olmuştur. İzlediği po-
litikalar, bölgede RP \e MHPnin
giiçlenmesine. yerel yönetim ola-
naklanndan yararlanarak bun-
dan böyle daha çok sorun y arat-
malanna neden olacaktır."
Raporun mezhep. etnik \e
kültiirel özelliklere değinilen bö-
lümünde. SHP'nin genç ve ka-
dın üye say ısının oldukça düşük
olduğu belirtilirken. "laiklik"
kavramının da, bir arada yaşa-
yan. Sünni-Alevi ve muhafaza-
kar yurttaşlar için önemli oldu-
ğu \ urgulandı. Raporda. RP'nin
laikliğıdinsizlik olarak gösteren
yaklaşımı karşısında başanlı bir
mücadele yürütülemediğine dik-
kat çekilerek. "Köktendinci
akımlann gelişip güçlenmesinin
baş sorumlusu dev lettir. L'ygula-
dığı eğitim sistemi ile statiikocu
ve kaderci bir nesü yetiştirilmiş-
tir. Parti, gelecek nesli yetiştiren
öğretnienlere özel bir ilgi göster-
melidir*" dendi.
Raporda. ara seçimde, RP ile
laik-antilaik tartışmasına girme-
nin. bu partinin yaranna olacağı
belirtilerek, bölgedeki propa-
gandalarda, mili göriiş. milliyet-
çi sağ \e milliyetçi solun. "Mil-
li BJok" olarak gösterilmesi öne-
rildi. Raporda,~"Milliyetçi blok,
Erbakan-Türkeş-Ecevit ile böl-
gede mücadele etmek son derece
kolay görünmektedir"* görüşü
savunuldu. Raporda. çözüm
önerileri özetle şöyle sıralandı:
Askeri Çözüm: Şiddete daya-
lı bu politika 10 yıldır uygulan-
maktadır. PKK'nin güçlenme-
>ınden başka sonuç yaratmamış-
tır Iddia edildiği gibi PKK. as-
keri açıdan ortadan kaldınlsa bi-
le sorun çözülmevecek. olsa ol-
sa ertelenebılecektir. Merkez sa-
ğıntemsilcileri ÖzalveÇiIler'in
kimi zaman bazı farklı yakla-
>ımlan dile getirmeleri söz ko-
nusu olduysa da. bunlar ınandı-
ncılıktan ve uygulama şansın-
dan uzak yaklaşımlar olarak kal-
mışlardır. Milliyetçi sol da bu
politıkanın savunucusu duru-
mundadır
tslamipolitikalar: RPden kay-
naklanan bu politikalar son de-
rece eklektiktir. Askeri çözüm
önlemleri ile demokratik çözüm
önlemlerinı İslam kardeşfiği po-
tasında bir araya getiren bu po-
litikalar. konjoktürel dalgalan-
malarkarşısında bellı biresnek-
lıge sahıp bulunmaktadırlar. an-
cak tutarlılıktan yoksundur.
Demokratik Çözüm: Bu ala-
nın gerçek sahibi sosyal demok-
rat politikalar olmalıdır. Ancak.
SHP'nin bu alanı yeterince dol-
durduğunun inandıncı olduğunu
sö\ lemek zordur.
25 terörist öldürüldü. 9 görevli şehit
Nahcıvaıı'dan
PKK'ye engel
Haber Merkezi - Olağanüstü
Hal Bölgesi'ndesürdürülenope-
rasyonlarda 25 terörist öldürül-
dü, 9 güvenlik görevlisi şehit ol-
du. Manisa \e ilçelerinde iseör-
güt adına eylem \e faaliyetlerde
bulunduğu öne süriilen 18 ki>i
uözaltına alındı. Sanıklann. ara-
lannda kapatılan HEP'in il yö-
neticisinin de bulundufu dört kı-
şiyi öldürdükleri açıklandı.
PKK'nin Nahcnan'a sızmaya
çalıştığı. ancak başarılı olama-
dığı bildirildi.
PKKye yurtdışında çalışan
bazı i^çiİerin yardım yaptıklan-
nı tespit ettıklenni bildiren Erzu-
rum Vali ^'ardımcIS], bu ı^çılenn
pasaportlannın iptal edileceğini
açıkladı.
Olağanüstü Hal Bölge Valiü-
gı'nden yapılan açıklamaya gö-
re. gü\enlik kuvvetlerinin böl-
gede sürdürdüğü operasyonlar
sırasında Tunceli'nin O\acık ve
Mazgirt ilçelerinin kırsal alanla-
nnda 15. Batman'ınGercüşilçe-
si Kayapınar mev kiinde ikisi ka-
dın5, Elazığ'ın Ancak veVan'm
Başkale ilçeleri yakınlannda da
birer. Van'ın Gevaş ilçesi Türeli
Köyü'nde de 3 olmak üzere top-
lam 25 PKK'li terörist öldürül-
dü. Çatışmalar sırasında 9 gü-
venlik görevlisi de hayatlarını
kaybetti.
Erzurum V'aliliği ve Emniyet
Müdürlüğü yetkilileri, PKK'nin
Nahcıvan'ın Ermenistan ile lran
sınınnda bulunan bazı köy lerine
sızdığını. ancak Nahcıvan emni-
yet güçlerinin aldığı önlemler
sonucu bu köylerde başanlı ola-
madıöını bildirdiler.
Bote kampı bombalandı
ANKARAfCumhuriyerBü-
rosu) - ABD'nin. Irak sınınna
yığınak hazırlıkları sürerken
Türkiye de PKK örgütünün bu
ülke sınınndakı kamplannı ha-
vadan bombaladı. Genelkurmay
Bas.kanlığı. pılotlardan alınan ılk
bilgilere göre terör örgütüne ait.
Bote bölgesındeki kampın tü-
müyle tahnp edildiğini bildirdi.
Genelkurmay Başkanlı-
gı'ndan. dün akşam saatlennde
yapılan açıklamada. PKK'nin.
Zeli \e Badavan kamplannın
kullanılmaz duruma getirilme^i-
nin ardından. örgütün Zeli'nin
30 kilometre kuzeybatısındaki
Bote Deresi bölgesinde toplan-
dığı. eğitim faaliyetleri ile kış
koşullan için bannma hazırhkla-
n içine girdigi belirtildi. Açıkla-
mada. 9 ekim pazar günü saat
14.30'da 21 uçaktan oluşan bir
fıloy la. bu bölgeye sınırötesi ha-
va harekatı yapıldığı kaydedile-
rek "Göreve katılan pilotlardan
alınan ilk rapora göre hareket
meydanına doğrudan 450 kilo-
metre mesafede bulunan kamp-
taki karargah. cephanelik. eği-
tim tesisleri \e silah mev^ileri tü-
müyle tahrip edilmiştir. L'çakla-
rımız a>m gün üslerine dönmüş-
tür" dendi.
G U N D E M MLSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
SHP Genel Sekreteri Fikri Sağ-
lar'la CHP Genel Sekreteri Adnan
Keskin bir araya geldi.
Geçen hafta boyunca gelişmeleri
ben de büyük bir ciddiyetle izleme-
ye çalıştım. Önceki gün Fikri Sağ-
lar'ın verdiği, "Nişan yaptık, nikah
yakında" demeciyle taraflann bir-
leşmeye bakış açısı daha da net-
leştı.
Baykal, geçen yıi Karayalçın'ın
SHP liderliğine oturmasının ardın-
dan, "Mutlaka birleşeceğiz. Bu
olacak. Olmazsa kızı kaçıraca-
ğ/z"demişti. Yani iki tarafın da aklı
fikri... birleşmede.
Taraflar olaya böyle bakınca, ikili
görüşmelerin de "aileler arasında
kız isteme" şeklinde geçtiği kolay-
ca anlaşılıyor.
Gerçekten de tam bir "Anadolu
düğünü hazırlıkları"sürec\r\\ yaşıyo-
ruz.
CHP ve SHP aileleri çok soylu ve
asil bir kökenden geliyorlar. O yüz-
den burunlarından kıl, elalemden
akıl aldırmıyorlar. Aslında Karayal-
çın'la Baykal'ın mektuplaşması bile
ailelerin şerefi açısından uygun bir
davranış değildi, ama her iki kesi-
min de bilgisi dahilinde olduğu için
normal.
Taraflar bu hatalarmı anlamış ol-
malılar ki, geçen haftaki ikinci mek-
tuplaşma aileler arasında oldu.
SHP Parti Meclisi CHP'ye mektup
yazdı. Bu mektuba CHP'nin de
mektupla karşılık vermesi gereki-
yordu ki Allahtan Adnan Keskin, te-
lefon diye bir alet olduğunu düşün-
dü ve Fikri Sağlar'ı aradı. Yoksa iş
yine uzayacaktı.
Düğün için iki ailenin bireylerinin
çoğu anlaşmış görünüyor. Şımdi
çözümlenmesi gereken en önemli
sorun, "karşılıklı güvenin" nasıl
sağlanacağı. Taraflann birbirinden
istediklerine bakılırsa, Saddam'la
Clinton, Baykal'la Karayalçın'dan
daha çok birbirine güveniyordur.
Burada bir parantez açıp iki lide-
rin Cumhuriyet'te geçen cuma ya-
yımlanan demeçlerinden birkaç
cümle aktaralım.
Baykal'dan:
"Şu anda bizim için en önemli
olan, SHP PM'nin ortak protokolü
benimsemesi. Ama uygulama ve
takvim konusunda iki partinin yet-
kili organlannın konuşması ihtiyacı
da ifade edilmiştir. Ama olayın ilke-
sinin benimsenmiş olmasını çok
önemli sayıyorum. ihtiyacımız tak-
vim konusuna dönük somut dü-
şüncelerin, önerilehn ortaya çık-
masıdır."
Karayalçın'dan:
"Kararımız son derece içten bi-
çimde alınmış ve yürütülmesi ko-
nusunda SHP'nin kararlılık taşıdığı-
nı gösteren bir karardır. Bu karar
uygulanacaktır. Ben de Sayın Bay-
kal'ın zamanlamadan çok bunun
sağlam bir şekilde yürütülmesi ge-
rektiğine ilişkin düşüncelerine katı-
lıyorum,"
Sri Lanka Sosyal Demokrat Par-
tisi ile Kosta Rika Sosyal Demokrat
Partisi liderleri herhangi bir konuda
işbirliği yapmak üzere ilk kez bir
araya gelseler ve bir saat başbaşa
görüşseler, Baykal ve Karayal-
çın'ınkinden daha sıcak demeçler
verirlerdi.
"Kararın benimsenmesi iyi ama
zamana ihtiyaç var...", "Ben de ay-
nı görüşteyım ama işin sağlam ol-
ması lazım..."
Bir şey anladımsa Clinton çarp-
sın!
iki partinin birleşmesi için harca-
nan çaba Iran'la Irak'ın, Ürdün'le
israil'in arasını bulmak için harcan-
sa, şimdiye Ortadoğu'da ortak pa-
zar kurulur, sınırlar kalkardı.
Bunca görüşme yapılıyor, millet-
vekilleri saatlerce bir araya geliyor,
sözleşmeler hazırlanıyor... Ve hala
güvene ve zamana ihtiyaç duyulu-
yor...
Bu kadarına pes...
Kına gecesi
SHP, "Ara seçim sonrasına kala-
bilır" diyor. CHP, "Tamam, ama
sonrası için güvence ver" dıyor.
Yeraltı dünyasının "babaları" bile
birbirlerine daha çok güveniyordur.
Sahi ya. yoksa solcu baba Dün-
dar Kjlıç'tan mı rica etmeli:
"Pek sayın baba, SHP ile CHP
aileleri arasında bir sorun var. Ara-
ya gir de çözüver..."
Aslında iki partinin milletvekilleri-
nin de liderlerine söylediği şarkı ay-
nı:
"Dönülmez bir batağın ucunda-
yız, vakit çok geç. Bu son fırsat
genel başkanım, nasıl birleşirsen
birleş..."
Yoksa milletvekilleri 4 aralıktan
sonra şarkıyı değiştirecek:
"Bütün partilehni dolaştım Anka-
ra'nın, bir lider aradım Meclis'teki
ayak izlerinde..."
Neyse biz işi "düğün" yanıyla ele
alalım. Nerede kalmıştık? Taraflann
birbirine güvenmesi... Bu gerçek-
ten zor. Düğün tarihi belli olsa bile
bu kez, çeyizde sorun çıkacak.
"Sen şu kadar battaniye koydun,
ben bu kadar...", "Ev benim üzer-
ime olacak, tarla senin üzerine..."
İşin bu yanı da aylar sürebilir.
Baksanıza sadece kızı istemek
bile yıllar sürdü. Önce ailenin
büyüklerı heyet kurup istediler,
sonra amcası tek gitti, ardından
ayrı bir heyet gönderildi... Bir
heyetin istediği diğerine uymuyor.
Biri "Imam nikahıyla bu iş bitsin"
diyor, diğeri "Olmaz, ille de balo"
istiyor.
Biri "Önce söz, sonra nişan, son-
ra düğün" diyor, diğeri "Bunlar ev-
de kaldı, hemen işi bitirelim"
diyor...
Dileğimız, bütün bunların bir an
önce sona ermesi ve düğünün
yapılması.
Haaa, az kalsın unutuyorduk.
Düğünden önce kına gecesi de
gerekli. Düğün biraz daha gecikirse
yüzde 10-15'lik kınayı herkes
başına, saçına, istediği yerine
sürer...
Edes'in eşi ve oıtağı ifade verdiIstanbul Haber Servisi - Em-
lak Bankası eski Genel Müdürü
Engin Civan ile Selim Edeshak-
kında ayn ayn "rüşvet" \e**ta-
ammüden adam öldürmeye az-
mettirmek" suçundan açılan so-
ruşturmalar sürüyor. Soruşturma
kapsamında dün Edes'ın eşi
Semra Edes ile eşinin eskı orta-
ğı Kemal Ayyıklız. Malı Şube'de
ifade verdiler.
Dev letin üst kademeleri ile üst
düzey bürokratlann. yakınları-
nın. ailelerinin ve yeraltı dünya-
sının ünlü isımlerinin kanştığı
"Civan-Edes" olayı büyüyerek
sürüyor. Konuyu detaylı olarak
araştıran Istanbul Mali Şube Mü-
dürlüğü. Emlak Bankası eski
Genel Müdürü Engin Civan'ın
sekreteri Ferizet Vuruşkan'ı ara-
mayadevamediyor. \'uruşkan'ın
Le\ent'te bulunan arabasında ve
evinde yapılan aramalarda ele
geçırilen belge ve dosy alarda şu-
be uzmanlannca inceleniyor. Vu-
ruşkan'ın yurtdışına çıkmadığı-
nı, Türkiye'de saklandığını tah-
min ettiklerini belirten emniyet
yetkilileri, Engin Civan'ın eski
sekreterinin sorgulanmasıyla so-
ruşturmada önemli aşamalar
kaydedileceğini söylediler. Em-
niyet yetkilileri. Vuruşkan'a tes-
lim olması için yaptıklan çağn-
Mali Şube'de ifade venen Selim Edes'in eşi Semra Edes. 1.5 saat sorguda kaldı.
yı da yinelediler.
Istanbul Mali Şube Müdürlü-
ğü dün de hareketli saatler yaşa-
dı. Gazetecilerin adeta üs kur-
dukları şubeye, dün ilk olarak
"adam öldürmeye tam teşebbiis
suçuna azmettirmek"ten ceza-
evinde tutuklu bulunan işadamı
Selim Edes'in eski ortağı Kemal
Ayyıidız geldi. Ayyıldız'ın
Edes'le ortaklığının bittiğine da-
irbelgeleri içeren bir dosy ayı şu-
be yetkililerine verdiği öğrenildi.
Vaİclaşık 4 saat sonra şubeden ay-
rılan Ayyıidız. sanık degil. tanık
olarak çağrıldıĞını söyledi. Ay-
yıidız, "1990yiîında ESKA'daki
tüm hisselerimi dev rederek avnl-
mıştım. Bu belgeleri sundum.
Küçükbakkalköv'de Edes'le or-
tak olduğum bir arsa \ardı, bu-
nunla ilgili bilgime başvuruldu"
dedi. Ayyıldız'la birlikte şubeye.
avukatı Fahrettin Doğan'da gel-
di. Civan ve Edes olayıyla ilgili
olarak dün aynca FarukCeyhan
adlı bir kişi de tanık olarak sor-
gulandı. Mali Şube'ye daha son-
ra Edes'in eşi Semra Edesgetiril-
di. Semra Edes'in gelmesinden 5
dakika sonra Mali Şube Müdür-
lüğü'negelenveyaklaşık 1.5 sa-
at sonra aynlan Şişli Cumhuriyet
Savcısı SudiGüner, herhangi bir
açıklama yapmadı.
Eşinin avukatı Muhittin \ü-
züakla birlikte saat 14.00sırala-
nnda şubeye gelen Semra Edes.
4 saate yakın sorgulandı.
Mali Şube'den çıkışında gaze-
tecilerin sorulannı yanıtsız bıra-
kan Semra Edes, tîcari birtaksiy-
legitti. Edesçiftininavukatı Mu-
hittin Yüzüak ise yaptığı açıkla-
mada "Semra Edes, tanık olarak
gelip ifade \ermiştir. Dündar Kı-
lıç'ı arayan hatırlı kişi de kendisi
değildir. Bu olaya karışan herkes,
Mali Şube Müdürlüğü'ne gelip
ifade verecektir" dedi.
Avukat Yüzüak. Mali Şube
Müdürlüğü "nden. Semra
Edes'in tanık olarak dinlenmesı
gerektiğine dair bir çağn olması
üzerine ifade verdiğinı belırte-
rck şöylc konuştu:
"Semra Hanım. tahkikatın ay-
dııılanması için gelip Mali Şube
Müdürü Salih Güngör Bey'ega-
yet samimi bir şekilde ifade ver-
miştir.
Dündar Kılıç'ı arayan hatırlı
kişinin kendisi olmadıgını ve böy-
le bir telefon ola\mı da gazete ve
televiz>onlardan ögrendiği şek-
lindeki ifadesi de zabıtlara geç-
miştir. Tahkikatın seyri açısından
kendisinin tekrar ifadesi istenir-
se elbette gelecektir. Çünkü bu
işin açığa kavuşması için herkes
\ardımcı olmava hazırdır."
Yolsuzluğa karşı partilerle işbirliği
Cindoruk, hareketegeçti
Haber Merkezi - ILKSAN, İSKJ ve Engin
Civan skandallan, TBMM Başkanı Hüsamet-
tinCindonık'u harekete geçirdi. Cindoruk, yol-
suzluklar ve rüşvet konusundaki yasal düzen-
lemelerin gerçekleştirilmesi ve yargmın hız-
Jandınlması konusunda sıyasi partileri toplayıp
bir konsensus oluşturma İıazırlığına girişti.
Cindoruk, ilk adım
olarak önümüzdeki
hafta içinde Adalet
Bakanı Mehmet Mo-
ğuhay'la görüşerek.
degişik ülkelerde yol-
suzluk ve rüşvete kar-
şı uygulanan model-
leri görüşecek. Ada-
let Bakanı Mehmet
Moğultay, Cindo-
ruk'un birçok ileri ül-
kede yolsuzluğa ve
Moğultay, kendi görüşünü belirtirken düzen-
lemelerin kapsamınm çok geniş tutulması ge-
rektiğine değındı ve "Düzenleıne, milletvekili
dokunulmazüğını da kapsamalıdır" dedi.
Moğultay, büyük yolsazluklann art arda pat-
lamasmı ise 12 Eylül darbesiyledevletin kural-
lannın bozulmasına bağlayarak şöyle konuştu:
"Devletin kural-
• Peş peşe patlayan ILKSAN,
ÎSKI ve Civan skandallan, TBMM
Başkanı Cindoruk'u harekete geçir-
di. Cindoruk, yolsuzluklar ve rüşvet
konusundaki yasal düzenlemelerin
yapılması ve yargının
hızlandınlması konusunda siyasi
partileri toplayıp bir konsensus
oluşturma hazırlığına girişti.
rüşvete karşı uygula-
nan yasalan, verileri toplayarak değerlendirdi-
ğini söyledi.
Moğultay. Cindoruk'la görüşerek bazı yasal
düzenlemelerin hazırlıklannı yapacağını, daha
sonra da Cindoruk'un toplumun geniş kesim-
lerinde ve siyasi partiler arasında bir konsen-
sus arayışına gireceğini söyledi.
lan bozulmuş. Bu-
nun altında yatan..
12 Eylül'le birlikte
işini bilme. vurgunu
v urma. köşeyi dön-
me toplumun temei
felsefesi haJine geldi.
Bunlar bir dönemin
ürünleridir.
Şimdi bir yangın
söndürme operas-
yonu... Efendim,
böyle bir olay var,
gelin kanunlan değiştirelim. Kanunlan değişti-
ririz,ama dev letin kuraüan gitmiş. Dev letin ye-
niden yapılandmlması gerekir.
Bir konsensus sağlanması gerekir. Bu ülkede
toplumun geniş kesim ve katmanlannın,yeni bir
anayasa yapılmasının gereğine, yargının yeni-
den yapdanmasınm gereğine, inanması laam."
Keskin: Hükümet çelişkili 6
Köyleri devlet yakıyor'
Moğultay'dan tam destek
Savcüarsuçlunun
üzerinegitsin
tstanbul Haber Servisi - Adalet Bakanı Mehmet Moğultay,
savcılann: yolsuzluk yapan, hırsızlığa bulaşan. zimmet. suiisti-
mal yapan, suç işleyen herkesin üzerine bütün cüret ve cesaret-
leri iie gitmelerini istedi.
Adalet Bakanı Mehmet Moğultay, dün tstanbul Valisi Hayri
Kozakçıoğlu'nu makammda ziyaret etti. Moğultay, ziyaret sıra-
sında yaptığı konuşmada. kendisinin Istanbul Milletvekili olma-
sı nedeniyle kentin sorunlanyla ilgili bilgi alacağını söyledi.
Daha sonra basın mensuplannın sorulannı yanıtlayan Moğul-
tay, Türkiye'deki adalet mekanizmasının sorunlan bulunduğunu
söyleyerek, adaletin genel bütçeden en az payı aldığını belirtti.
Türkiye'de yargının yüzde 45 eksik personel ve yüzde 50 eksik
yardımcı personel ile görev yaptığını. bu nedenle yeterli yarann
sağlanamadığını ifade eden Moğoltay, u
Yargıda tasarruf olmaz.
Bu, yargı ile işi oiana,' Bugün git. yann gel' demek olur. Biz, ada-
leti takvive etmeye çalısıyoruz. Bunlan hükümette sık sık dile ge-
tiriyorum" dedi.
Bakan Moğultay, bir gazetecinin. "Civan-Edes olayını araştı-
ran savcının otobüsle göreve gitmesini nasıl karşılıyorsunuz" so-
rusu üzerine şunlan söyledi:
"O otobüs değiL, scrv is aracı. Bunlar teferruat... ^ argının buna
ilişkin tüm sorunlan ile ilgileniyorum. Göreve geldiğimden bu ya-
na 250 araç aJdık. Bunlan savcılann emrine tahsis ettik. Her ha-
kim ve savcının emrine araba tahsis etmek mümkün değil. Böyle
bir olanagımjz yok".
ANKAR.4 (Cumhuriyet Bü-
rosu)-CHP Genel Sekreteri Ad-
nan Keskin. Tunceli'de bazı köy-
lerın devlet güçleri tarafından
yakılması ile ilgili olarak. İçişle-
ri Bakanı'nın olaylan saptırma
gayreti içinde olduğunu savun-
du Keskin. -İktidarın D\'P ka-
nadı bu olaylan yalanlarken di-
ğerkanadı SHP, sanki bu hükü-
merin içinde değilmiş gibi onlan
yalanlayacak saptamalarda bu-
lunmaktadır" dedi.
CHP Genel Merkezi'nde dün
bir basın toplantısı düzenleyen
Keskin. "Siyasi iktidar, bir yan-
dan koalisyonun devamını bu
şarta bağlarken diğer taraftan
insan haklan ayaklar altına aun-
maktadır. Bu bir çelişkidir. İçiş-
leri Bakanı. Tunceli'de köylerin
yakılmasıyla ilgili olarak olayla-
n saptırma gayreti içine girmiş-
tir"dedi.
TURKÇE HABERURI
LONDRA'DAN CANU
07.00 - 07.30
12.00- 12.15
18.00- 19.00
FINANS
IMKB,
Dunya pıyasolorı, AJtın, Gümı>$,
Bankafar arası prymafor
HER GÜN
09.15- 17.45
ARASI
HER YARIM SAAHE BİR
^ RADVD POREKS 95J
• Baştarafı 1. Sayfada
latılan operasyonlar sürüyor.
PKK terör örgütii 14 yıldır des-
tek bulamadıgı Güneydoğu'dan
sonra Sıvas, Erzincan, Gümüş-
hane ve Tunceli'ye yerieşmek is-
tiyor. Bu gelişme önlenemezse,
Gümüşhane ve Bay burt üzerin-
den Karadeniz ormanlarına açı-
lım olacaktır. Sürdüriilenoperas-
yon bu yollan kapatnıak içindir."
HABERLER
ANA HABER HER GÜN
08.00, 13.00
20.00, 23.00
ARA HABER HER GÜN
07.00-23.00 ARASI
HER YARIM SAATTE BİR
$ 2 RAOYD POREKS 953
Hakkari'de boşaltılan köy sa-
yısının 68 olduğunu açıklayan
Köylüoğlu. bu bölgede 105 aile-
ye çadır verildiğini, 84 aileye de
ev yapmalan için inşaat malze-
mesi dağıtıldığını söyledi. Köy-
lüoğlu. ^Özelde Tunceli üzerin-
de duruyoruz. Ancak Güneydo-
ğu'da evsiz, yurtsuz, açıkta ve so-
kakta yaşavan 2 milyon insan
vardır. Şırnak ve Hakkari'de in-
sanlar nehir kenarlarında vaşı-
yor. Kızılay çadın dahi vereme-
mekteyi/" diye konuştu.
Konuyu bugün Genelkurmay
Başkanı Orgeneral İsmail Hak-
kı Karadayı ile görüşeceğini be-
lirten Köylüoğlu. şunlan söyle-
di: "Zorunlulukolmadıkça köy-
lerin boşaltılmaması için gerekli
girişimlerdebulunuyorum. Köy-
lerin hiçbir şekilde yakılmanıası-
nı talep ediyorum. Konunun ya-
sal bir disiplin altına alınması ge-
rekir. Hukuk devleti içinde mü-
eadele edilmesinin gerekliliğini
onc çıkarnıalarını isteyeceğiz.
Güvenlik güçlerinin canlarını
dişlerine takarak terörie müca-
dele ederlerken, köy vakma ve
boşaltma gibi aşırı bir psikoloji-
ye kapılmamalarını önerhoruz.
Köy leri boşaltılan köylülere mut-
laka, iaşe, ibadet, ikanıct. konut,
sağlık ve özellikie yivecek yardh
mının yapılması gerekir. Bu soru-
nun acil olarak çözümlenmesi
kaçınılmazdır. Tunceli için dü-
şündüğümüz şeyleri tüm Güney-
doğu'ya taşınıak istiyoruz. Gü-
neydoğu'da genekie buvönde bü-
yük bir sıkıntı vardır."
Güneydoğu'da gerçekçi bir
tespitin yapılması gerektiğinı
\urgulayan Köylüoğlu. terörie
mücadeleden etkilenen halkın
zarannın karşilanmasını istedi.
Her şey in hukuk devleti çerçeve-
sinde yapılması gerektiğini sa-
vunan Köylüoğlu. "Bakanlık
olarak bir anlamda Güneydo-
ğu'nun resmini çekeceği/. l'/.-
man bir hekim gözüyle hastalığı
teşhis edeceği/" dıy e konuştu
Bilgin davası
B Baştara/ı 1. Sayfada
gin'ınöldürüldüğüolayı anlatan
tanığın ifadelerinin. davanın ye-
niden görülmesi için yeterli ol-
duğunu belirtti. Yargıtay'ın. "ye-
terli kanıtolmadığı" gerekçesiy -
le sanıklann. "kasten adam öl-
dürmek" suçlamasına karşın be-
raatlerıne karar \erdiğini anım-
satan Çelenk. "Bu durumda or-
taya kanıt sayılacak bir ifade çı-
kıyor. Bu ifadeye dayanılarak,
yargılanmanın yeniden yapılma-
sı istenebilir" dedi.
SHP Genel Sekreter Yardım-
cısı Mustafa Gazalcı da. konuy u
partinin hukukçularıyla değer-
İendirdiklerini \e davanın yeni-
den görülebileeeği sonucuna
vardıklarını kaydederek. şunlan
söyledi:
"İşkencede öldürülen Sıddık
Bilgin'in davası. yeni görgü ta-
nıklarının önemli açıklamaları
sonucu yeniden görülmelidir. Bu
dava. 12 F.ylül uygulamalarının
utançlanndan biridir. Olay. uzun
süre kamuoyunda tartışılmış,
Sıddık Bilgin'i öldürenler beraat
etmiştir. Şimdi yeni bir tanığın,
olayın içinde yaşavan kişinin
açıklamaları olaya yeni bir boyut
kazandırmıştır. Sıddık Bilgin ola-
yı. 500 bin öğretmeni. onun aile-
sini ve tüm yurtseverleri derin-
den yaralamıştı. Vargıdayeniden
bu davanın görülmesi, bu kesim-
leri de rahatlatacaktır."
Sıddık Bilgin'e işkence yap-
mak suçundan yargılanan 'ı'üz-
başı AliŞahin. astsubay lar Meh-
met Aear. İbrahim Vıldızgöriir
ve Onbaşı SuatAkova. Ankara 2.
AğırCeza Mahkemesınce birer
y ıl ağır hapis \e j'er ay memu-
riyetten men cezasına mahkum
edılmişlerdi.
6 yıl süren davanın sonunda
Yargıtay, sanıklann. yeterli kanıl
olmadığından "kasten adam öl-
dürmek" suçundan beraat etme-
lerıne, "işkence yapmak"?uçu-
nun da zamanaşimına uğradığı-
na karar vermıştı.
OLAYLARIN
ARDENDAKİ
GERÇEK
I Baffarafı 1. Sayfada
gücü elinde tutan ekonomik
çevrelere karşı maddi ba-
kımdan bağımsızlığını sağ-
lamış bir basının varlığı bu-
nu tamamlar.
Bassn, medyanın yazılı
boyutunu oluşturdukça, bu
kurallara daha çok özen
gösterilmesinde saymakla
bitmez yararlar vardır; çün-
kü yayın yaşamı tekelleşen
bir toplumda basının özgür
olduğu söylenemez.
Konuya açıklık getirmek
için bir noktayı kuvvetle vur-
gulamalıyız: Kimi politika-
cıyla, devlet ya da hükümet
adamıy\a veya güçlü işada-
mıyla gazetecinin yakın iliş-
kiye geçmesi, mesleğinin
gereğiyse, doğal sayılır. An-
cak bu yakın ilişki bir çıkar
ilişkisine dönüşürse, gaze-
teci lekelenir.
Üstelik bu kara leke mes-
legın üstüne yayılır.
Ne yazık ki "yükselen de-
ğerler dönemi" diye anılan
1980'li yıllarda gazeteciyle
siyasal ya da ekonomik ikti-
dar sahipleri arasındaki iliş-
kıler, bugünlerde örnekleri,
belgeleri, kanıtları ortaya
dökülen çıkar dostluklanna
dönüşmüştür.
Mesleğimiz kirLenmekte-
dir.
Bugün herhangi bir köşe
yazarınm bir işadamını kö-
şesinde methetmesi doğal
sayılıyor, ya da gazetecinin
gazetesinden çok bır hol-
ding sahibine veya iktidar
sahibi politikacıya bağlan-
ması yadırganmıyor...
Bütün bu göstergeler kir-
lenmenin ve yozlaşmanın
dışavurumlarıdır.
Ne yazık ki bu gibi olaylan
ele alacak ve gazeteciyi
meslek adına uyaracak ba-
sın kuruluşlarını da elleri-
mizle yok etmeye çabalıyo-
ruz.
Günümüzün medyası ile
"temiz toplum" isteği ara-
sındaki boşluk, çıkar çevre-
leriyle içli dışlı gazetecilerin
ve yayın organlannın çoğal-
masıyla büyümektedır.
Son günlerde kimi gaze-
tecilerin adlarını içeren ha-
berlerin medyada çoğalma-
sı, bu yolda birer ibret bel-
gesı sayılmalıdır.
• • •
Sendikacı
Biber
tutııklaıuü
A.NKAR.A (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Liman-İş Sendikası Ge-
nel Başkanı Hasan Biber, De\-
Sol üyesi olduğu gerekçesiy le
Ankara Devlet Gü\enlik Mah-
kemesi "nce ı DGM) tutuklanarak
Ankara Merkez Kapalı Ceza-
e\ i'ne götürüldü. Örgüt üyesi ol-
makla suçlanan Biber. Türk Ce-
za Yasası'nın 168. maddesine
göre lOyıldan 15 yıla kadar ağır
hapis istemiyle yargılanacak.
Mersin 3. Sulh Ceza Mahke-
mesı'nin hakkında çıkarttığı tu-
tuklama karan üzenne. 3 gün ön-
ce e\inden gerekçe açıklanma-
dan gözaltına alınan Biber. dün
ak^am saatlerinde Ankara
DG^l'ye çıkartıldı. Biber. veka-
lerr olmadığından. avukatıyla
görüşemedi.
Biber hakkındaki hazırlık so-
ruşturmasını yürüten Ankara
DGM Savcısı NuhMeteVüksel.
Cumhuriyefe y aptığı açıklama-
da. yerel mahkemenin "Dev-Sol
örgütüne ait elde edilen dokü-
manlarda Hasan Biber'in adının
örgüt üyesi olarak geçtigi" için
Biber hakkında gıyabi tutukla-
ma kararı \erdiğini söyledi. Ha-
zırlık soruşturmasını bu ay için-
de tamamlayacağını belirten
Yiiksel. Biber'in Türk Ceza Ya-
sası'ntn 168. maddesindetanım-
lanan silahh örgüt üyesi olmak
suçundan dolayı. 10 yıldan 15
yıla kadar ağır hapis cezası iste-
miyle yargılanacağını söy ledi.
Biber'in yanı sıra. Liman-lş
Mersin Şube Yönetim Kurulu
üyesi Kerim Necefoğlu da De\ -
Sol üyesi Dede Cengiz'in eena-
ze törenine katıldığı için tııtıık-
landı.
Son dört ayda
üç^endikacı
Biber bu kararla son dört için-
de hakkında tutuklama karan ve-
rilen üçüncü sendikacı olüu.
Petrol-lş Sendikası eskı Genel
Başkanı MünirCeylan ile Ha\a-
Iş Sendikası Genel Başkanı Ati-
lay Ayçin. Terörie Müeadele Ya-
sası'nın 8. maddesınde yer alan
"Devletin hölünmezliği alevhine
propagandayapmak" MIÇUIIU K-
lediklerı gerekçesıyle yargıian-
mışlardı. Yazılı olarak propag.ın-
da yapnıakla suçlanan ve iuk-
kındakı yargı karan kesinlc*cn
C'eylan. 20 ay hapis cezasına
çarptırılmıştı. Cey lan. yakLı^ık
4 aydır Tekirdağ Sarav Ce/a-
e\ı'nde tutuklu bulunu\o«.