27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 E=KİM1994SALI • • • * CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 17 SHP'nin Cüneydoğu raporu: Refah'ı PKK destekledi' AINKARA (Cumhuriyet Bü- rosiM) - SHP Kars Mılletvekilı Atill=a Hun başkanlığında bir he- yet taarafından hazırlanan ve par- ti yömetimine \erilen Güneydo- ğu raporunda. "Devletin, bölge- ye yatfınm y apmaktan ısraria ka- çındcgL, salt askeri anlayışla yürü- tiilenn baskı politikasının Kiirt ınillİ5>etçiliğini kışkırttıgT v urgu- landı . RP'nin. sistemekarşıtgö- rüşleriyle birçok bölgede PKK- "nin desteğini aldığı belir- iıien xaporda. köktendınci akım- lann «elışmesınin baş sorumlu- su olarak de\let eösterildi. Ka.rs Mılletvekilı Atilla Hun' un partı yönetimine \erdi- gi. "Doğu veGüneydoğu Bölge- lerinde Çok Partili Sisteme Ge- çişten Günümüze Siyasi Değiş- mele»-" başlıklı rapor. 3 partili tarafıaidan 2 ayda tamamlandı \e bölge- halkının eğilimı. 15 soru- dan O'luşan bir anketle toplandı. Raporun. sıyasi durum bölü- mündre. 12 Evlüldarbesinin. böl- gede -de büyük olumsuzluklara yol a^çtığı kaydedilerek. şöyle dendi : "Özellikle ceza ve tutukevle- rinde insanlara yapılan işkence ve kö>tü muameleler, haklı bir tepkinin dogmasına. Kiirt milli- jetçiliginin rse güçlenmesine ne- den olmuştur. BÖylece. ö/ellikle gençlerde, uygulanan bu zorba- lığa lcarşı kendini savunma. si- lahlı rtıücadeleve başvurma yö- nünde eğilimler ortaya çıkmıştır. PKK. Kiirt rcalitesini kabul et- mek istemeyen de\ letin yanlış po- litikalarının.dahadoğrusu Kiirt kimligj \e kütürü iizerindeki bas- kıların sonucu olarak ortaya çık- mıştır. Halen uyglanan askeri operas>onlar, PKK'ye biiy ük ka- yıplar verdirmektedir, ancak bu- nun yanında demokratikleşme- nin gerçekJeştirüememcsi. soru- nun daha tehlikeli mecralara kaymasının /eminini oluştur- maktadır. Merkez sağ \e merkez sol partilerin Kiirt sorunu karşı- sındakiduyarsızlıklanvebaşar»- sızlıklan RP ve bu partinin tem- sil ettigi İslamcı akımlan giiçlen- dirmiştir. PKK'nin seçimlerde önemli rolü olmuştur. İzlediği po- litikalar, bölgede RP \e MHPnin giiçlenmesine. yerel yönetim ola- naklanndan yararlanarak bun- dan böyle daha çok sorun y arat- malanna neden olacaktır." Raporun mezhep. etnik \e kültiirel özelliklere değinilen bö- lümünde. SHP'nin genç ve ka- dın üye say ısının oldukça düşük olduğu belirtilirken. "laiklik" kavramının da, bir arada yaşa- yan. Sünni-Alevi ve muhafaza- kar yurttaşlar için önemli oldu- ğu \ urgulandı. Raporda. RP'nin laikliğıdinsizlik olarak gösteren yaklaşımı karşısında başanlı bir mücadele yürütülemediğine dik- kat çekilerek. "Köktendinci akımlann gelişip güçlenmesinin baş sorumlusu dev lettir. L'ygula- dığı eğitim sistemi ile statiikocu ve kaderci bir nesü yetiştirilmiş- tir. Parti, gelecek nesli yetiştiren öğretnienlere özel bir ilgi göster- melidir*" dendi. Raporda. ara seçimde, RP ile laik-antilaik tartışmasına girme- nin. bu partinin yaranna olacağı belirtilerek, bölgedeki propa- gandalarda, mili göriiş. milliyet- çi sağ \e milliyetçi solun. "Mil- li BJok" olarak gösterilmesi öne- rildi. Raporda,~"Milliyetçi blok, Erbakan-Türkeş-Ecevit ile böl- gede mücadele etmek son derece kolay görünmektedir"* görüşü savunuldu. Raporda. çözüm önerileri özetle şöyle sıralandı: Askeri Çözüm: Şiddete daya- lı bu politika 10 yıldır uygulan- maktadır. PKK'nin güçlenme- >ınden başka sonuç yaratmamış- tır Iddia edildiği gibi PKK. as- keri açıdan ortadan kaldınlsa bi- le sorun çözülmevecek. olsa ol- sa ertelenebılecektir. Merkez sa- ğıntemsilcileri ÖzalveÇiIler'in kimi zaman bazı farklı yakla- >ımlan dile getirmeleri söz ko- nusu olduysa da. bunlar ınandı- ncılıktan ve uygulama şansın- dan uzak yaklaşımlar olarak kal- mışlardır. Milliyetçi sol da bu politıkanın savunucusu duru- mundadır tslamipolitikalar: RPden kay- naklanan bu politikalar son de- rece eklektiktir. Askeri çözüm önlemleri ile demokratik çözüm önlemlerinı İslam kardeşfiği po- tasında bir araya getiren bu po- litikalar. konjoktürel dalgalan- malarkarşısında bellı biresnek- lıge sahıp bulunmaktadırlar. an- cak tutarlılıktan yoksundur. Demokratik Çözüm: Bu ala- nın gerçek sahibi sosyal demok- rat politikalar olmalıdır. Ancak. SHP'nin bu alanı yeterince dol- durduğunun inandıncı olduğunu sö\ lemek zordur. 25 terörist öldürüldü. 9 görevli şehit Nahcıvaıı'dan PKK'ye engel Haber Merkezi - Olağanüstü Hal Bölgesi'ndesürdürülenope- rasyonlarda 25 terörist öldürül- dü, 9 güvenlik görevlisi şehit ol- du. Manisa \e ilçelerinde iseör- güt adına eylem \e faaliyetlerde bulunduğu öne süriilen 18 ki>i uözaltına alındı. Sanıklann. ara- lannda kapatılan HEP'in il yö- neticisinin de bulundufu dört kı- şiyi öldürdükleri açıklandı. PKK'nin Nahcnan'a sızmaya çalıştığı. ancak başarılı olama- dığı bildirildi. PKKye yurtdışında çalışan bazı i^çiİerin yardım yaptıklan- nı tespit ettıklenni bildiren Erzu- rum Vali ^'ardımcIS], bu ı^çılenn pasaportlannın iptal edileceğini açıkladı. Olağanüstü Hal Bölge Valiü- gı'nden yapılan açıklamaya gö- re. gü\enlik kuvvetlerinin böl- gede sürdürdüğü operasyonlar sırasında Tunceli'nin O\acık ve Mazgirt ilçelerinin kırsal alanla- nnda 15. Batman'ınGercüşilçe- si Kayapınar mev kiinde ikisi ka- dın5, Elazığ'ın Ancak veVan'm Başkale ilçeleri yakınlannda da birer. Van'ın Gevaş ilçesi Türeli Köyü'nde de 3 olmak üzere top- lam 25 PKK'li terörist öldürül- dü. Çatışmalar sırasında 9 gü- venlik görevlisi de hayatlarını kaybetti. Erzurum V'aliliği ve Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, PKK'nin Nahcıvan'ın Ermenistan ile lran sınınnda bulunan bazı köy lerine sızdığını. ancak Nahcıvan emni- yet güçlerinin aldığı önlemler sonucu bu köylerde başanlı ola- madıöını bildirdiler. Bote kampı bombalandı ANKARAfCumhuriyerBü- rosu) - ABD'nin. Irak sınınna yığınak hazırlıkları sürerken Türkiye de PKK örgütünün bu ülke sınınndakı kamplannı ha- vadan bombaladı. Genelkurmay Bas.kanlığı. pılotlardan alınan ılk bilgilere göre terör örgütüne ait. Bote bölgesındeki kampın tü- müyle tahnp edildiğini bildirdi. Genelkurmay Başkanlı- gı'ndan. dün akşam saatlennde yapılan açıklamada. PKK'nin. Zeli \e Badavan kamplannın kullanılmaz duruma getirilme^i- nin ardından. örgütün Zeli'nin 30 kilometre kuzeybatısındaki Bote Deresi bölgesinde toplan- dığı. eğitim faaliyetleri ile kış koşullan için bannma hazırhkla- n içine girdigi belirtildi. Açıkla- mada. 9 ekim pazar günü saat 14.30'da 21 uçaktan oluşan bir fıloy la. bu bölgeye sınırötesi ha- va harekatı yapıldığı kaydedile- rek "Göreve katılan pilotlardan alınan ilk rapora göre hareket meydanına doğrudan 450 kilo- metre mesafede bulunan kamp- taki karargah. cephanelik. eği- tim tesisleri \e silah mev^ileri tü- müyle tahrip edilmiştir. L'çakla- rımız a>m gün üslerine dönmüş- tür" dendi. G U N D E M MLSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada SHP Genel Sekreteri Fikri Sağ- lar'la CHP Genel Sekreteri Adnan Keskin bir araya geldi. Geçen hafta boyunca gelişmeleri ben de büyük bir ciddiyetle izleme- ye çalıştım. Önceki gün Fikri Sağ- lar'ın verdiği, "Nişan yaptık, nikah yakında" demeciyle taraflann bir- leşmeye bakış açısı daha da net- leştı. Baykal, geçen yıi Karayalçın'ın SHP liderliğine oturmasının ardın- dan, "Mutlaka birleşeceğiz. Bu olacak. Olmazsa kızı kaçıraca- ğ/z"demişti. Yani iki tarafın da aklı fikri... birleşmede. Taraflar olaya böyle bakınca, ikili görüşmelerin de "aileler arasında kız isteme" şeklinde geçtiği kolay- ca anlaşılıyor. Gerçekten de tam bir "Anadolu düğünü hazırlıkları"sürec\r\\ yaşıyo- ruz. CHP ve SHP aileleri çok soylu ve asil bir kökenden geliyorlar. O yüz- den burunlarından kıl, elalemden akıl aldırmıyorlar. Aslında Karayal- çın'la Baykal'ın mektuplaşması bile ailelerin şerefi açısından uygun bir davranış değildi, ama her iki kesi- min de bilgisi dahilinde olduğu için normal. Taraflar bu hatalarmı anlamış ol- malılar ki, geçen haftaki ikinci mek- tuplaşma aileler arasında oldu. SHP Parti Meclisi CHP'ye mektup yazdı. Bu mektuba CHP'nin de mektupla karşılık vermesi gereki- yordu ki Allahtan Adnan Keskin, te- lefon diye bir alet olduğunu düşün- dü ve Fikri Sağlar'ı aradı. Yoksa iş yine uzayacaktı. Düğün için iki ailenin bireylerinin çoğu anlaşmış görünüyor. Şımdi çözümlenmesi gereken en önemli sorun, "karşılıklı güvenin" nasıl sağlanacağı. Taraflann birbirinden istediklerine bakılırsa, Saddam'la Clinton, Baykal'la Karayalçın'dan daha çok birbirine güveniyordur. Burada bir parantez açıp iki lide- rin Cumhuriyet'te geçen cuma ya- yımlanan demeçlerinden birkaç cümle aktaralım. Baykal'dan: "Şu anda bizim için en önemli olan, SHP PM'nin ortak protokolü benimsemesi. Ama uygulama ve takvim konusunda iki partinin yet- kili organlannın konuşması ihtiyacı da ifade edilmiştir. Ama olayın ilke- sinin benimsenmiş olmasını çok önemli sayıyorum. ihtiyacımız tak- vim konusuna dönük somut dü- şüncelerin, önerilehn ortaya çık- masıdır." Karayalçın'dan: "Kararımız son derece içten bi- çimde alınmış ve yürütülmesi ko- nusunda SHP'nin kararlılık taşıdığı- nı gösteren bir karardır. Bu karar uygulanacaktır. Ben de Sayın Bay- kal'ın zamanlamadan çok bunun sağlam bir şekilde yürütülmesi ge- rektiğine ilişkin düşüncelerine katı- lıyorum," Sri Lanka Sosyal Demokrat Par- tisi ile Kosta Rika Sosyal Demokrat Partisi liderleri herhangi bir konuda işbirliği yapmak üzere ilk kez bir araya gelseler ve bir saat başbaşa görüşseler, Baykal ve Karayal- çın'ınkinden daha sıcak demeçler verirlerdi. "Kararın benimsenmesi iyi ama zamana ihtiyaç var...", "Ben de ay- nı görüşteyım ama işin sağlam ol- ması lazım..." Bir şey anladımsa Clinton çarp- sın! iki partinin birleşmesi için harca- nan çaba Iran'la Irak'ın, Ürdün'le israil'in arasını bulmak için harcan- sa, şimdiye Ortadoğu'da ortak pa- zar kurulur, sınırlar kalkardı. Bunca görüşme yapılıyor, millet- vekilleri saatlerce bir araya geliyor, sözleşmeler hazırlanıyor... Ve hala güvene ve zamana ihtiyaç duyulu- yor... Bu kadarına pes... Kına gecesi SHP, "Ara seçim sonrasına kala- bilır" diyor. CHP, "Tamam, ama sonrası için güvence ver" dıyor. Yeraltı dünyasının "babaları" bile birbirlerine daha çok güveniyordur. Sahi ya. yoksa solcu baba Dün- dar Kjlıç'tan mı rica etmeli: "Pek sayın baba, SHP ile CHP aileleri arasında bir sorun var. Ara- ya gir de çözüver..." Aslında iki partinin milletvekilleri- nin de liderlerine söylediği şarkı ay- nı: "Dönülmez bir batağın ucunda- yız, vakit çok geç. Bu son fırsat genel başkanım, nasıl birleşirsen birleş..." Yoksa milletvekilleri 4 aralıktan sonra şarkıyı değiştirecek: "Bütün partilehni dolaştım Anka- ra'nın, bir lider aradım Meclis'teki ayak izlerinde..." Neyse biz işi "düğün" yanıyla ele alalım. Nerede kalmıştık? Taraflann birbirine güvenmesi... Bu gerçek- ten zor. Düğün tarihi belli olsa bile bu kez, çeyizde sorun çıkacak. "Sen şu kadar battaniye koydun, ben bu kadar...", "Ev benim üzer- ime olacak, tarla senin üzerine..." İşin bu yanı da aylar sürebilir. Baksanıza sadece kızı istemek bile yıllar sürdü. Önce ailenin büyüklerı heyet kurup istediler, sonra amcası tek gitti, ardından ayrı bir heyet gönderildi... Bir heyetin istediği diğerine uymuyor. Biri "Imam nikahıyla bu iş bitsin" diyor, diğeri "Olmaz, ille de balo" istiyor. Biri "Önce söz, sonra nişan, son- ra düğün" diyor, diğeri "Bunlar ev- de kaldı, hemen işi bitirelim" diyor... Dileğimız, bütün bunların bir an önce sona ermesi ve düğünün yapılması. Haaa, az kalsın unutuyorduk. Düğünden önce kına gecesi de gerekli. Düğün biraz daha gecikirse yüzde 10-15'lik kınayı herkes başına, saçına, istediği yerine sürer... Edes'in eşi ve oıtağı ifade verdiIstanbul Haber Servisi - Em- lak Bankası eski Genel Müdürü Engin Civan ile Selim Edeshak- kında ayn ayn "rüşvet" \e**ta- ammüden adam öldürmeye az- mettirmek" suçundan açılan so- ruşturmalar sürüyor. Soruşturma kapsamında dün Edes'ın eşi Semra Edes ile eşinin eskı orta- ğı Kemal Ayyıklız. Malı Şube'de ifade verdiler. Dev letin üst kademeleri ile üst düzey bürokratlann. yakınları- nın. ailelerinin ve yeraltı dünya- sının ünlü isımlerinin kanştığı "Civan-Edes" olayı büyüyerek sürüyor. Konuyu detaylı olarak araştıran Istanbul Mali Şube Mü- dürlüğü. Emlak Bankası eski Genel Müdürü Engin Civan'ın sekreteri Ferizet Vuruşkan'ı ara- mayadevamediyor. \'uruşkan'ın Le\ent'te bulunan arabasında ve evinde yapılan aramalarda ele geçırilen belge ve dosy alarda şu- be uzmanlannca inceleniyor. Vu- ruşkan'ın yurtdışına çıkmadığı- nı, Türkiye'de saklandığını tah- min ettiklerini belirten emniyet yetkilileri, Engin Civan'ın eski sekreterinin sorgulanmasıyla so- ruşturmada önemli aşamalar kaydedileceğini söylediler. Em- niyet yetkilileri. Vuruşkan'a tes- lim olması için yaptıklan çağn- Mali Şube'de ifade venen Selim Edes'in eşi Semra Edes. 1.5 saat sorguda kaldı. yı da yinelediler. Istanbul Mali Şube Müdürlü- ğü dün de hareketli saatler yaşa- dı. Gazetecilerin adeta üs kur- dukları şubeye, dün ilk olarak "adam öldürmeye tam teşebbiis suçuna azmettirmek"ten ceza- evinde tutuklu bulunan işadamı Selim Edes'in eski ortağı Kemal Ayyıidız geldi. Ayyıldız'ın Edes'le ortaklığının bittiğine da- irbelgeleri içeren bir dosy ayı şu- be yetkililerine verdiği öğrenildi. Vaİclaşık 4 saat sonra şubeden ay- rılan Ayyıidız. sanık degil. tanık olarak çağrıldıĞını söyledi. Ay- yıidız, "1990yiîında ESKA'daki tüm hisselerimi dev rederek avnl- mıştım. Bu belgeleri sundum. Küçükbakkalköv'de Edes'le or- tak olduğum bir arsa \ardı, bu- nunla ilgili bilgime başvuruldu" dedi. Ayyıldız'la birlikte şubeye. avukatı Fahrettin Doğan'da gel- di. Civan ve Edes olayıyla ilgili olarak dün aynca FarukCeyhan adlı bir kişi de tanık olarak sor- gulandı. Mali Şube'ye daha son- ra Edes'in eşi Semra Edesgetiril- di. Semra Edes'in gelmesinden 5 dakika sonra Mali Şube Müdür- lüğü'negelenveyaklaşık 1.5 sa- at sonra aynlan Şişli Cumhuriyet Savcısı SudiGüner, herhangi bir açıklama yapmadı. Eşinin avukatı Muhittin \ü- züakla birlikte saat 14.00sırala- nnda şubeye gelen Semra Edes. 4 saate yakın sorgulandı. Mali Şube'den çıkışında gaze- tecilerin sorulannı yanıtsız bıra- kan Semra Edes, tîcari birtaksiy- legitti. Edesçiftininavukatı Mu- hittin Yüzüak ise yaptığı açıkla- mada "Semra Edes, tanık olarak gelip ifade \ermiştir. Dündar Kı- lıç'ı arayan hatırlı kişi de kendisi değildir. Bu olaya karışan herkes, Mali Şube Müdürlüğü'ne gelip ifade verecektir" dedi. Avukat Yüzüak. Mali Şube Müdürlüğü "nden. Semra Edes'in tanık olarak dinlenmesı gerektiğine dair bir çağn olması üzerine ifade verdiğinı belırte- rck şöylc konuştu: "Semra Hanım. tahkikatın ay- dııılanması için gelip Mali Şube Müdürü Salih Güngör Bey'ega- yet samimi bir şekilde ifade ver- miştir. Dündar Kılıç'ı arayan hatırlı kişinin kendisi olmadıgını ve böy- le bir telefon ola\mı da gazete ve televiz>onlardan ögrendiği şek- lindeki ifadesi de zabıtlara geç- miştir. Tahkikatın seyri açısından kendisinin tekrar ifadesi istenir- se elbette gelecektir. Çünkü bu işin açığa kavuşması için herkes \ardımcı olmava hazırdır." Yolsuzluğa karşı partilerle işbirliği Cindoruk, hareketegeçti Haber Merkezi - ILKSAN, İSKJ ve Engin Civan skandallan, TBMM Başkanı Hüsamet- tinCindonık'u harekete geçirdi. Cindoruk, yol- suzluklar ve rüşvet konusundaki yasal düzen- lemelerin gerçekleştirilmesi ve yargmın hız- Jandınlması konusunda sıyasi partileri toplayıp bir konsensus oluşturma İıazırlığına girişti. Cindoruk, ilk adım olarak önümüzdeki hafta içinde Adalet Bakanı Mehmet Mo- ğuhay'la görüşerek. degişik ülkelerde yol- suzluk ve rüşvete kar- şı uygulanan model- leri görüşecek. Ada- let Bakanı Mehmet Moğultay, Cindo- ruk'un birçok ileri ül- kede yolsuzluğa ve Moğultay, kendi görüşünü belirtirken düzen- lemelerin kapsamınm çok geniş tutulması ge- rektiğine değındı ve "Düzenleıne, milletvekili dokunulmazüğını da kapsamalıdır" dedi. Moğultay, büyük yolsazluklann art arda pat- lamasmı ise 12 Eylül darbesiyledevletin kural- lannın bozulmasına bağlayarak şöyle konuştu: "Devletin kural- • Peş peşe patlayan ILKSAN, ÎSKI ve Civan skandallan, TBMM Başkanı Cindoruk'u harekete geçir- di. Cindoruk, yolsuzluklar ve rüşvet konusundaki yasal düzenlemelerin yapılması ve yargının hızlandınlması konusunda siyasi partileri toplayıp bir konsensus oluşturma hazırlığına girişti. rüşvete karşı uygula- nan yasalan, verileri toplayarak değerlendirdi- ğini söyledi. Moğultay. Cindoruk'la görüşerek bazı yasal düzenlemelerin hazırlıklannı yapacağını, daha sonra da Cindoruk'un toplumun geniş kesim- lerinde ve siyasi partiler arasında bir konsen- sus arayışına gireceğini söyledi. lan bozulmuş. Bu- nun altında yatan.. 12 Eylül'le birlikte işini bilme. vurgunu v urma. köşeyi dön- me toplumun temei felsefesi haJine geldi. Bunlar bir dönemin ürünleridir. Şimdi bir yangın söndürme operas- yonu... Efendim, böyle bir olay var, gelin kanunlan değiştirelim. Kanunlan değişti- ririz,ama dev letin kuraüan gitmiş. Dev letin ye- niden yapılandmlması gerekir. Bir konsensus sağlanması gerekir. Bu ülkede toplumun geniş kesim ve katmanlannın,yeni bir anayasa yapılmasının gereğine, yargının yeni- den yapdanmasınm gereğine, inanması laam." Keskin: Hükümet çelişkili 6 Köyleri devlet yakıyor' Moğultay'dan tam destek Savcüarsuçlunun üzerinegitsin tstanbul Haber Servisi - Adalet Bakanı Mehmet Moğultay, savcılann: yolsuzluk yapan, hırsızlığa bulaşan. zimmet. suiisti- mal yapan, suç işleyen herkesin üzerine bütün cüret ve cesaret- leri iie gitmelerini istedi. Adalet Bakanı Mehmet Moğultay, dün tstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu'nu makammda ziyaret etti. Moğultay, ziyaret sıra- sında yaptığı konuşmada. kendisinin Istanbul Milletvekili olma- sı nedeniyle kentin sorunlanyla ilgili bilgi alacağını söyledi. Daha sonra basın mensuplannın sorulannı yanıtlayan Moğul- tay, Türkiye'deki adalet mekanizmasının sorunlan bulunduğunu söyleyerek, adaletin genel bütçeden en az payı aldığını belirtti. Türkiye'de yargının yüzde 45 eksik personel ve yüzde 50 eksik yardımcı personel ile görev yaptığını. bu nedenle yeterli yarann sağlanamadığını ifade eden Moğoltay, u Yargıda tasarruf olmaz. Bu, yargı ile işi oiana,' Bugün git. yann gel' demek olur. Biz, ada- leti takvive etmeye çalısıyoruz. Bunlan hükümette sık sık dile ge- tiriyorum" dedi. Bakan Moğultay, bir gazetecinin. "Civan-Edes olayını araştı- ran savcının otobüsle göreve gitmesini nasıl karşılıyorsunuz" so- rusu üzerine şunlan söyledi: "O otobüs değiL, scrv is aracı. Bunlar teferruat... ^ argının buna ilişkin tüm sorunlan ile ilgileniyorum. Göreve geldiğimden bu ya- na 250 araç aJdık. Bunlan savcılann emrine tahsis ettik. Her ha- kim ve savcının emrine araba tahsis etmek mümkün değil. Böyle bir olanagımjz yok". ANKAR.4 (Cumhuriyet Bü- rosu)-CHP Genel Sekreteri Ad- nan Keskin. Tunceli'de bazı köy- lerın devlet güçleri tarafından yakılması ile ilgili olarak. İçişle- ri Bakanı'nın olaylan saptırma gayreti içinde olduğunu savun- du Keskin. -İktidarın D\'P ka- nadı bu olaylan yalanlarken di- ğerkanadı SHP, sanki bu hükü- merin içinde değilmiş gibi onlan yalanlayacak saptamalarda bu- lunmaktadır" dedi. CHP Genel Merkezi'nde dün bir basın toplantısı düzenleyen Keskin. "Siyasi iktidar, bir yan- dan koalisyonun devamını bu şarta bağlarken diğer taraftan insan haklan ayaklar altına aun- maktadır. Bu bir çelişkidir. İçiş- leri Bakanı. Tunceli'de köylerin yakılmasıyla ilgili olarak olayla- n saptırma gayreti içine girmiş- tir"dedi. TURKÇE HABERURI LONDRA'DAN CANU 07.00 - 07.30 12.00- 12.15 18.00- 19.00 FINANS IMKB, Dunya pıyasolorı, AJtın, Gümı>$, Bankafar arası prymafor HER GÜN 09.15- 17.45 ARASI HER YARIM SAAHE BİR ^ RADVD POREKS 95J • Baştarafı 1. Sayfada latılan operasyonlar sürüyor. PKK terör örgütii 14 yıldır des- tek bulamadıgı Güneydoğu'dan sonra Sıvas, Erzincan, Gümüş- hane ve Tunceli'ye yerieşmek is- tiyor. Bu gelişme önlenemezse, Gümüşhane ve Bay burt üzerin- den Karadeniz ormanlarına açı- lım olacaktır. Sürdüriilenoperas- yon bu yollan kapatnıak içindir." HABERLER ANA HABER HER GÜN 08.00, 13.00 20.00, 23.00 ARA HABER HER GÜN 07.00-23.00 ARASI HER YARIM SAATTE BİR $ 2 RAOYD POREKS 953 Hakkari'de boşaltılan köy sa- yısının 68 olduğunu açıklayan Köylüoğlu. bu bölgede 105 aile- ye çadır verildiğini, 84 aileye de ev yapmalan için inşaat malze- mesi dağıtıldığını söyledi. Köy- lüoğlu. ^Özelde Tunceli üzerin- de duruyoruz. Ancak Güneydo- ğu'da evsiz, yurtsuz, açıkta ve so- kakta yaşavan 2 milyon insan vardır. Şırnak ve Hakkari'de in- sanlar nehir kenarlarında vaşı- yor. Kızılay çadın dahi vereme- mekteyi/" diye konuştu. Konuyu bugün Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hak- kı Karadayı ile görüşeceğini be- lirten Köylüoğlu. şunlan söyle- di: "Zorunlulukolmadıkça köy- lerin boşaltılmaması için gerekli girişimlerdebulunuyorum. Köy- lerin hiçbir şekilde yakılmanıası- nı talep ediyorum. Konunun ya- sal bir disiplin altına alınması ge- rekir. Hukuk devleti içinde mü- eadele edilmesinin gerekliliğini onc çıkarnıalarını isteyeceğiz. Güvenlik güçlerinin canlarını dişlerine takarak terörie müca- dele ederlerken, köy vakma ve boşaltma gibi aşırı bir psikoloji- ye kapılmamalarını önerhoruz. Köy leri boşaltılan köylülere mut- laka, iaşe, ibadet, ikanıct. konut, sağlık ve özellikie yivecek yardh mının yapılması gerekir. Bu soru- nun acil olarak çözümlenmesi kaçınılmazdır. Tunceli için dü- şündüğümüz şeyleri tüm Güney- doğu'ya taşınıak istiyoruz. Gü- neydoğu'da genekie buvönde bü- yük bir sıkıntı vardır." Güneydoğu'da gerçekçi bir tespitin yapılması gerektiğinı \urgulayan Köylüoğlu. terörie mücadeleden etkilenen halkın zarannın karşilanmasını istedi. Her şey in hukuk devleti çerçeve- sinde yapılması gerektiğini sa- vunan Köylüoğlu. "Bakanlık olarak bir anlamda Güneydo- ğu'nun resmini çekeceği/. l'/.- man bir hekim gözüyle hastalığı teşhis edeceği/" dıy e konuştu Bilgin davası B Baştara/ı 1. Sayfada gin'ınöldürüldüğüolayı anlatan tanığın ifadelerinin. davanın ye- niden görülmesi için yeterli ol- duğunu belirtti. Yargıtay'ın. "ye- terli kanıtolmadığı" gerekçesiy - le sanıklann. "kasten adam öl- dürmek" suçlamasına karşın be- raatlerıne karar \erdiğini anım- satan Çelenk. "Bu durumda or- taya kanıt sayılacak bir ifade çı- kıyor. Bu ifadeye dayanılarak, yargılanmanın yeniden yapılma- sı istenebilir" dedi. SHP Genel Sekreter Yardım- cısı Mustafa Gazalcı da. konuy u partinin hukukçularıyla değer- İendirdiklerini \e davanın yeni- den görülebileeeği sonucuna vardıklarını kaydederek. şunlan söyledi: "İşkencede öldürülen Sıddık Bilgin'in davası. yeni görgü ta- nıklarının önemli açıklamaları sonucu yeniden görülmelidir. Bu dava. 12 F.ylül uygulamalarının utançlanndan biridir. Olay. uzun süre kamuoyunda tartışılmış, Sıddık Bilgin'i öldürenler beraat etmiştir. Şimdi yeni bir tanığın, olayın içinde yaşavan kişinin açıklamaları olaya yeni bir boyut kazandırmıştır. Sıddık Bilgin ola- yı. 500 bin öğretmeni. onun aile- sini ve tüm yurtseverleri derin- den yaralamıştı. Vargıdayeniden bu davanın görülmesi, bu kesim- leri de rahatlatacaktır." Sıddık Bilgin'e işkence yap- mak suçundan yargılanan 'ı'üz- başı AliŞahin. astsubay lar Meh- met Aear. İbrahim Vıldızgöriir ve Onbaşı SuatAkova. Ankara 2. AğırCeza Mahkemesınce birer y ıl ağır hapis \e j'er ay memu- riyetten men cezasına mahkum edılmişlerdi. 6 yıl süren davanın sonunda Yargıtay, sanıklann. yeterli kanıl olmadığından "kasten adam öl- dürmek" suçundan beraat etme- lerıne, "işkence yapmak"?uçu- nun da zamanaşimına uğradığı- na karar vermıştı. OLAYLARIN ARDENDAKİ GERÇEK I Baffarafı 1. Sayfada gücü elinde tutan ekonomik çevrelere karşı maddi ba- kımdan bağımsızlığını sağ- lamış bir basının varlığı bu- nu tamamlar. Bassn, medyanın yazılı boyutunu oluşturdukça, bu kurallara daha çok özen gösterilmesinde saymakla bitmez yararlar vardır; çün- kü yayın yaşamı tekelleşen bir toplumda basının özgür olduğu söylenemez. Konuya açıklık getirmek için bir noktayı kuvvetle vur- gulamalıyız: Kimi politika- cıyla, devlet ya da hükümet adamıy\a veya güçlü işada- mıyla gazetecinin yakın iliş- kiye geçmesi, mesleğinin gereğiyse, doğal sayılır. An- cak bu yakın ilişki bir çıkar ilişkisine dönüşürse, gaze- teci lekelenir. Üstelik bu kara leke mes- legın üstüne yayılır. Ne yazık ki "yükselen de- ğerler dönemi" diye anılan 1980'li yıllarda gazeteciyle siyasal ya da ekonomik ikti- dar sahipleri arasındaki iliş- kıler, bugünlerde örnekleri, belgeleri, kanıtları ortaya dökülen çıkar dostluklanna dönüşmüştür. Mesleğimiz kirLenmekte- dir. Bugün herhangi bir köşe yazarınm bir işadamını kö- şesinde methetmesi doğal sayılıyor, ya da gazetecinin gazetesinden çok bır hol- ding sahibine veya iktidar sahibi politikacıya bağlan- ması yadırganmıyor... Bütün bu göstergeler kir- lenmenin ve yozlaşmanın dışavurumlarıdır. Ne yazık ki bu gibi olaylan ele alacak ve gazeteciyi meslek adına uyaracak ba- sın kuruluşlarını da elleri- mizle yok etmeye çabalıyo- ruz. Günümüzün medyası ile "temiz toplum" isteği ara- sındaki boşluk, çıkar çevre- leriyle içli dışlı gazetecilerin ve yayın organlannın çoğal- masıyla büyümektedır. Son günlerde kimi gaze- tecilerin adlarını içeren ha- berlerin medyada çoğalma- sı, bu yolda birer ibret bel- gesı sayılmalıdır. • • • Sendikacı Biber tutııklaıuü A.NKAR.A (Cumhuriyet Bü- rosu) - Liman-İş Sendikası Ge- nel Başkanı Hasan Biber, De\- Sol üyesi olduğu gerekçesiy le Ankara Devlet Gü\enlik Mah- kemesi "nce ı DGM) tutuklanarak Ankara Merkez Kapalı Ceza- e\ i'ne götürüldü. Örgüt üyesi ol- makla suçlanan Biber. Türk Ce- za Yasası'nın 168. maddesine göre lOyıldan 15 yıla kadar ağır hapis istemiyle yargılanacak. Mersin 3. Sulh Ceza Mahke- mesı'nin hakkında çıkarttığı tu- tuklama karan üzenne. 3 gün ön- ce e\inden gerekçe açıklanma- dan gözaltına alınan Biber. dün ak^am saatlerinde Ankara DG^l'ye çıkartıldı. Biber. veka- lerr olmadığından. avukatıyla görüşemedi. Biber hakkındaki hazırlık so- ruşturmasını yürüten Ankara DGM Savcısı NuhMeteVüksel. Cumhuriyefe y aptığı açıklama- da. yerel mahkemenin "Dev-Sol örgütüne ait elde edilen dokü- manlarda Hasan Biber'in adının örgüt üyesi olarak geçtigi" için Biber hakkında gıyabi tutukla- ma kararı \erdiğini söyledi. Ha- zırlık soruşturmasını bu ay için- de tamamlayacağını belirten Yiiksel. Biber'in Türk Ceza Ya- sası'ntn 168. maddesindetanım- lanan silahh örgüt üyesi olmak suçundan dolayı. 10 yıldan 15 yıla kadar ağır hapis cezası iste- miyle yargılanacağını söy ledi. Biber'in yanı sıra. Liman-lş Mersin Şube Yönetim Kurulu üyesi Kerim Necefoğlu da De\ - Sol üyesi Dede Cengiz'in eena- ze törenine katıldığı için tııtıık- landı. Son dört ayda üç^endikacı Biber bu kararla son dört için- de hakkında tutuklama karan ve- rilen üçüncü sendikacı olüu. Petrol-lş Sendikası eskı Genel Başkanı MünirCeylan ile Ha\a- Iş Sendikası Genel Başkanı Ati- lay Ayçin. Terörie Müeadele Ya- sası'nın 8. maddesınde yer alan "Devletin hölünmezliği alevhine propagandayapmak" MIÇUIIU K- lediklerı gerekçesıyle yargıian- mışlardı. Yazılı olarak propag.ın- da yapnıakla suçlanan ve iuk- kındakı yargı karan kesinlc*cn C'eylan. 20 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Cey lan. yakLı^ık 4 aydır Tekirdağ Sarav Ce/a- e\ı'nde tutuklu bulunu\o«.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle