Katalog

8 OCAK1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER MenteşeveAğar, Suriye'ye gidiyon • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-İçışleri Bakanı Nahit Menteşe ile Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar'ın önümüzdeki 15 gün içinde Suriye'ye gitmeleri bekleniyor. Ağar, dün Cumhuriyet'in "Suriye'ye ne zaman gidiyorsunuz" yolundaki bir sorusu üzerine, geçen kasım ayında Türkiye'yi ziyaret eden Suriye İçişleri Bakanlığı Güvenlik Bölümü Başkanı Tümgeneral Adnan Bader El Hasan'ın kendisini Şam'a davet eden mektubunu aldığını söyledi. Ağar, bölücü terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan'ın nerede bulunduğu yolundaki soruyu yanıtsızbıraktı. Yılmaz, Kenan Evren'le görüştü • ANKARA (ANKA)- ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren'le Gazi Orduevi'nde görüştü. Mesut Yılmaz, MKYK toplanusının sona ermesinin ardından Gazi Orduevi'ne giderek, bir süreden beri Ankara'da bulunaneski Cumhurbaşkanı Kenan Evren'i ziyaret etti. Kenan Evren'in damadı Maksut Göksu'nun isminin Çankaya Belediye Başkanhğı adayhğı için geçmesi ziyarete farklı anlamlar yüklerken, AN AP kurmaylan Yılmaz'ın Evren'e yaptığı ziyaretin seçimlerle ilgisinin olmadığını belirttiler. Şahap Alp'e zorunlu görev • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-TRT Genel Müdürü Tayfun Akgüner, idaremahkemesi karanyla, TRTHaberDairesi Başkanlığı'na dönen Şahap Alp'i bu kez, Türk cumhuriyetlerine, "zorunlu görevli" olarak gönderdi. Akgüner, genel müdür olduğu gün, Şahap Alp'i görevinden almıştı. Alp, haksız olarak TRT Haber Dairesi Başkanlığı'ndan ahndığı gerekçesiyle, idare mahkemesine dava açmıştı. Davayı kazanarak, hafta başında görevine başlayan Alp'in, dün 1 aylığına, kurumun Türk cumhuriyetlerinde açacağı haber bürolannın ön çabşmalanru yapmak üzere görevlendirildiği bildirildi. Şahap Alp ise, karar üzerine haksız bir uygulama ile karşı karşıya bulunduğunu bildirerek, 15 gün süreli raporaldı. Yükseköğrenim kredisi arttırıldı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu'nca (YURT-KUR) 3aydabirödenen yükseköğrenim kredileri, aylık 400 bin üradan 500 bin lirayayükseltildi. Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz, 1994 yılında başvuran bütün öğrencilere kredi verilmesi için çalışmalann sürdüğünü bildirdi. Yurt-Kur yetkililerinden ahnan bilgiye göre, 1993-1994 öğretim yılında, yükseköğrenim kredisi için 147 bin 870 öğrenci başvurdu. Başvurulardan 15 bininin yanlış beyan nedeniyle elendiğiJ32bin296 başvrunun da uygun bulunduğu belirtildi. Kredi artışlannın ocak ayından itibaren geçerli olacağı kaydedildi. Taksi fiş kullanacak • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Maliye Bakanı İsmet Attila. üç büyük ilde bazı işkollannın götürülük kapsamından çıkartılmasını öngören tebliğ hazırlandığını bildirdi. Tebliğle ilgili kuruluşlann görüşlerinin de almdığını belirten Attila, aynı uygulamaya tabi taksi vedolmuşlann koçanlı fışya da bilet kullanacaklannı ve bu yıl yazar kasa kullanma zorunluluğu getirilmeyeceğini kaydetti. J APON GÜLÜ İlhanSelçuk 6. bası 30.000 (KDV içinde) Çağdaş Yoymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-fstanbul ödemeii gönderilmez BIZIM KOY Mahmut Makal 13. bası 30.000 (KDV içinde) Çağdaş Yayoüarı Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-İstanbul Ödemdigöaderilmez SHP PM, 32 ilde örgütün isteğine uygun olarak merkez yoklaması yapılmasını kararlaştırdı Orgüt deııetiıııli önseçimANKARA (Cumhuri- yet Bürosu)- SHP Parti Meclisi (PM). 32 ilde ör- gütün isteğine uygun olarak 'adaylan merkez yoklaması ile belirleme, diğer illerde de örgüt denetimli önseçim yapma karan aldı. SHP Genel Sekreteri Halil Çulha- oğlu 13 şubatta yapılacak "resmi önseçi- min çok geç olacağı konusunda uzlaşma- ya vanldığını" belirterek. 23 ya da 30 ocak günü "hâkim denetiminde değil, ör- güt denetiminde önseçim yapma karan" aldıklannı bildirdi. SHP PM. yann ye- niden toplanarak örgüt denetimli önse- çimin nasıl yapılacağını belirleyecek ve büyük kentlerle ilgili son karan verecek. SHP Genel Başkanı, Başbakan Yar- dımcısı Murat Karayalcın ile Grup Baş- kanı Aydın Güven Gürkan arasındaki aday belirleme yöntemi çalışmasmda uzlaşmaya vanldı. PM'nin dün yapüğ) toplantıda, belirlenen takvime göre hâ- kim denetiminde önseçimin 13 şubatta yapılacağına dikkat çekilerek, bu tarih gözönüne ahnırsa çok gecikileceği vur- gulandı ve "resmi önseçim yerine, yeni bir gelenek başlatarak örgüt denetiminde önseçim yapdması" konusunda görüş- birliğine vanldı. SHP Genel Sekreteri Halil Çulhaoğlu toplantıdan sonra yap- tığı açıklamada, vanlan kararla ilgili olarak şu bılgileri verdi: "1.762 beldede örgütün aday belirleme konusunda yetkilendirilınesi karara bağ- landı. 32 ilde örgütler merkez voklaması istetnişti. Bunu, örgüt voklama talebi olarak kabul ettik. PM denetiminde bir karara varılacak. biz bir nevi hakem gö- revi yapacağız. Diğer illerle ilgili karar- lar pazar günü yapılacak PM'de ele alı- nacak. 23 ocak ya da 30 ocakta örgüt denetimli önseçim yapabiliriz. Aynca be- lediye meclislerinin oİuşumunda sivil top- lum örgütlerinin, sendikaların da etkin olabilmesi için yüzde 20'lik bir kota uy- gulanacak. Radınlar için de kota uygula- nacak." Yöneticileri tarafından merkez yok- laması yapılması istendiği belirtilen iller şunlar: Adıyaman, Artvin. Bingöl, Bitlis, Çankın, Diyarbakır, Elazığ, Erzurum, Gümüşhane, Isparta. Kastamonu, Kır- şehir, Kütahya, Kahramanmaraş, Mar- dın, Muş, Erzincan, Sakarya, Siirt, Sinop, Tunceli, Van. Zonguldak. Aksa- ray, Karaman, Kınkkale, Batman, Ar- dahan, Iğdır. Bayburt, Şırnak, Bartın. Ancak bu iller arasında yer alan Si- nop ve Tunceli'de örgüt denetiminde önseçim yapılabileceği belirtildi. SHP MYK bugün toplanarak özel- likle tartışmalı olan büyük kentlerin durumunu görüşecek. Yann -da PM toplanacak. PM'de örgüt denetimli ön- seçimin üyelerle mi, delegelerle mi yapı- lacağı karara bağlanacak ve bu konuyla ilgili bir yönetmelik cıkanlacak. PM, büyük kentlerde adaylann hangi yön- temle belirleneceğini de karara bağlaya- cak ve son kararlar YSK'ya bildirilecek. SHP Grup Başkanı Aydın Güven Gür- kan ve yandaşlan "örgüt denetimli önse- çün"i kabui ederken, büyük kentlerde de aynı yöntemin izlenmesi konusunda ısrarlı oldular. PM toplantısında bu doğrultuda görüş bildirildiği öğrenildi. ANAP'ta Yılmaz'a 'son karar' yetkisi Aday belirleme konusunda tepki alan ve istifalarla karşılaşan Mesut Yılmaz'a, örgütleri feshetme ve yeniden oluşturma yetkisi verildi OSMANAYDOĞAN ANKARA - ANAP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK), Mesut Yıbnaz'la birlikte Başkanlık Divanı'na, tüm il ve ilçe örgütleri yönetimlerini feshetme yetkisi verdi. İstanbul ilçe be- lediye başkan adaylannın açıklanma- sıyla birlikte tepki ve istifalarla karşıla- şan Yılmaz'ın örgütlerde değişiklik yapması bekleniyor. Istanbul'da başta Beyoğlu ve Şişli olmak üzere, adaylara tepki gösteren partililerin protesto etti- ği ANAP Genel Başkanı Mesut Yıl- maz, örgütlerdeki isyanı bastırmak için harekete geçti. MKYK önceki gün yaptığı toplantıda, Yılmaz ve genel başkan yardımcılanndan oluşan Baş- kanlık Divanı'na, 27 mart yerel seçim- lerine kadar tam yetki verdi. Başta Beyoğlu Belediyesi başkan adayı Talat Zengjn olmak üzere pek çok adaya tepki göstererek, Yılmaz'a karşı protesto gösterileri ve istifalann ardından alınan kararla, ANAP Ge- nel Başkanı Mesut Yılmaz'ın bazı ilçe örgütlerinde bu yetkisini kullanacağı belirtildi. DYPde Ankara kararsızlığı sürüyor GİK, Ankara adayhğı için isim belirleyemedi. ] Ankara için Ünal Erkan'm adı geçiyor. Bursa adayı Özalp, Antalya adayı ise Subaşı oldu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı konusunda isim arayı- şı sürüyor. DYP Genel İdare Kurulu'- nun (GİK) önceki gece geç saatlere kadar süren toplantısında, Olağanüstü Hal Bölge Valisi L oal Erkan'm adının da Ankara adayhğı için gündeme geti- rildiği öğrenildi. Seçim takvimi gereği 13 ocak tarihi- ne kadar her il için aday belirleme yön- temini Yüksek Seçim Kurulu'na bildir- mek zorunda olan DYP, son GİK toplantısında 9 ilde ön seçim. genye ka- lan 67 ilde ise merkez yoklaması yönte- miyle adaylannı belirleme karan aldı. DYP'nin bugüne kadar kamuoyu araştırmalan yaptırarak, "nabız" ypk- ladığı adaylar arasında Anadolu Üni- versitesi eski Rektörii Yılmaz Büyüker- şen. Divanet işlen eski Başkanı Tayyar Altıkuiaç. Cumhurbaşkanlığı Başba- nışmanı Namık Kemal Zeybek. YOK eski Başkanı Prof Dr. İhsan Doğnunacı da bulunuyor. Toplantıda, Bursa'dan Teoman Özalp'ın, Antalya'dan ise Ha- san Subaşının adaylıklannın kesinleş- tırildiği bildirildi. Çiller'den oğle namazına izinyok • Başbakan, bu konuda verilen yasa önerisineçahşma düzeninin bozulacağı gerekçesiyle karşı çıktı. ANKARA (ANKA) - Başbakan Tansu Çiller, cuma günü öğle namazı için 2 saat izin verilmesine ilişkin yasa önerisine. "çalışma düzeninin bozulacağı" gerekçesiyle karşı çıktı. Çiller, bu uygulamanın özellikle Türk Silahlı Kuvvet- leri'nde disiplinı zedeleyeceği- ni söyledi. ANAPlı Halit Dumankaya ve 3 arkadaşının devlet me- murlanna, işçilere ve TSK personeline cuma günleri öğle namazı için 2 saatlik izin veril- mesine ilişkin yasa önerisine ilişkin hukümet görüşü, TBMM BaşkanlığTna Çiller imzasıyla gönderildi. Çiller, öneriyle ilgili olarak devlet memurlannın çalışma sürele- rinin merkezde Bakanlar Ku- rulu, illerde valilerce belirlen- diğine dikkat çekerken işçıle- rin çalışma sürelerinin değiş- ken olacağını ve ışkollanna göre bunlann farklı farkb be- Urlendiğini vurguladı. Çiller, öneriyle ilgili olarak şu görüş- leri dile getirdi: "Önerinin yasalasması ha- linde, bütün mesai başlama >e bitiş şaatlerinin değiştirilmesi gerekeceğinden çalışma düze- ninin bozulabileceği, aynca Türk Silahlı Kuvvetleri'nde hizmetin yürütülmesinde ak- saklıklara sebep olacağı ve as- keri disiplinin bozulabileceği, bunun yamnda vardiya usulü yürüten ve 24 saat devamlüık arzeden hizmerierin yerine ge- tirilmesinde de sıkıntılara yol açacağı düşünüldüğünden, ayrıca bu konuda u> gulamada berhangi bir probiemle karşı- laşdmadığından öneri uygun bulunmamıştır." CHP'nin Attındağ adayı kachn setuHkaa I ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP, beledi- I ye başkan adaylarını, ilk meclisin kurulduğu ilçe olan Altındağ'dan açıkladı. CHP Genel Başkanı ] Deniz Baykal, seçimlerin İstanbul mücadelesine I dönüştürüunek istendiğini belirterek, CHP'nin Altındağ adayının, seçimle işbaşına gelen kadın sendikacı Yaşar Se.vman olduğunu bildirdi. Ba.vkal, dün Yaşar Se\man ile düzerıle- diği basın toplantısında, "Onu Türkiye'nin vitrinine sunmak isti- yoruz. \ itrine bir barbi bebek ko.vınuyoruz. Türkhe gerçeğini, gecekondu gerçeğini bilen bir insanı aday gösteriyoruz" dedi. Bay- kal, Seyman'ın, Türkiye'de seçimle işbaşına gelen tek kadın sendi- kacı olduğunu kaydetti. Seyman'ın, seçim kampanyasının Ajans Selene tarafından \ürütüleceği bildirildi. Bakanlar Kurulu kara- nyla terhislerin ertelenmesini de eleştiren Ba>kal, insanların ya- samlarını. askerliğin beürli bir sürede tamamlanacağına göre düzenlediklerini >urguladı. Baykal, "Bu kararı alanlar, 6 ay önce askerlik süresinin kısaltılmasına öncülük edenler. Bu da, Tür- kiye'de bir \önetim krizi yaşandığını göşterivor"1 diye konuştu. Baykal,Sarıgöl Beledive Başkanı Hasan L Igen'inSHP'denistifa ederek CHP've katıldığını da bildirdi.(Fotoğraf: AA) Devlet Bakanı Daçe ile SHP'li Soysarın dünkü görüşmeleri de sonuçsuz kaldı Koalisyonda laiklik pazarbğı 9 sürüyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Koa- lisyonda Terörle Mücadele Yasasfnda değişiklik öngören yasa tasansının 8. maddesınde laiklik karşıtı suçlara ilişkin hükümler üzerindeki anlaşmazlık sürü- yor. Başbakan Tansu ÇUler'in, Yardıması Murat Karayalçın'la önceki gün yaptığı görüşmede. DYP grubundaki "laiklik" konusundaki sert tutumun yumuşadığını açıklamasına rağmen, Devlet Bakanı Be- kir Sami Daçe ve SHP Ankara Milletveki- h Mümtaz Soysal üst üste gerçekleştirilen iki görüşmede de uzlaşma sağlayamadı. Konuya ilişkin Cumhunyet'in sorulan- nı yanıtlayan Bakan Daçe, dün Soysal'la telefonda görüştüğünü, bu görüşmede SHP kanadının yeni bir teklif hazırlaya- rak sah günü kendilerine sunmalannı İca- rarlaştırdıklannı bildirdi. Önceki günkü toplantıda, DYP adına götürülen öneri- nin Soysal tarafından benimsenmediğini hatırlatan Daçe. "Biz 163. maddenin geri geunemesini sağlayacak bir formül arıyo- ruz" diye konuştu. Daçe ve Soysal arasında önceki gün ger- çekleşen görüşmede Soysal. maddenin. "Tasannın '1. maddesınde yer alan tehdit, şiddet, cebir, sindirme, yıldırma \e baskı unsurian kullanılarak devletin laik niteliği- ni bozucu propaganda yapılamaz" şeklinde kaleme alınmasını istemiş. ancak.Daçe bu öneriyi benimsememişti. Laiklik sözcüğü- ne metinde yer verilmemesinı ısteven Da- çe. bunun yerine "Anayasa'mn 2. madde- sınde sayılan nitelikler" hükmüne ver ve- rilmesi önerisini götürmüştü. Daçe'nin önerisi de Soysal tarafından kabul edilme- mişti. UGÜPOLTTİKA GONLUGÜ HİKMET ÇETİNKAYA Var ımsımz?.. Televizyonda Interstar'ın Teleon kanalından sürdür- düğü canlı yayını izliyorum. Interstar'ın yönetici ve mu- habirlerinin tümü birer demokrasi kahramanı. ikitelli semtindeki Interstar'ın merkez binasının çevresini ise yurttaşlar kuşatmış. Bir anda kamera yakın plan çekiyor. Insanlar sesieri kısılmış bağırıyorlar: "Hükümet istifa... Demokrasi bu mu?" Yüksek Seçim Kurulu'nun Interstar yayınını beş gün süreyle oybirliğiyle durdurmasından sonra oluyor tüm bunlar. Türkiye, son yıllarda özel televizyonların önce 'korsan yayınla' yaşamımıza girmesi nedeniyle hayli çarpık bir durum yaşıyor. Her geçen gün yargınm ba- ğımsızlık ilkesi çiğneniyor; gazete köşelerinde, televiz- yon ekranlarında 'medya yargıçları'karar veriyor. Halkı- mız uzatılan mikrofonlarda her zaman olduğu gibi 'hu- kukun üstünlüğü' adına konuşup 'asın bunlan' diye bağırıyor. 900'lü telefonlarla gün gün siyasal partilerin adaylan belirleniyor, adaylann seçim şansı üzerine yo- rumlar yapılıp, parti liderlerine yıldızlı 'tiyo' veriliyor. Artık siyasal partilerin merkez karar organlarına filan gerek yok. Basının köşe başını tutmuş 'köşe taşları', ek- ranların 'sövüp saymayı' demokrasinin vazgeçilmez ku- ralı sayan 'medya kuşlan'siyasal partilerin yapacaklan aday saptamasını birinci görev sayıyor. Bitmedi... İSKİ olayında yaşandı, Show TV, Interstar kapışma- sında görüldü. Saldırı dozu 'Rum çocuğu' olarak başla- dı, 'alkolik ihtiyar' suçlamasıyla sürüp gitti. Hukuk devletinin ilkelerini savunanlar, bu kapsamda yargıç ve savcılara bağımsızlık tanınması doğrultusun- da savaşım verenler, olup bitenler karşısında şaşkındı- lar. Yargı sistemi 7c/c//a'ilebaşlar savunma'ilesürer 'hü- küm'\e biterdi. Bu aşamalarda dava dosyası dışında kaynaklanacak her türlü etki ve katkı adaletin işlevini zedelerdi. Savcının bağımsız hareket edemediği, avu- katın özgürce savunma yapmadığı, yapamadığı ortam- da adaletyara alırdı. Tüm bunlar kimsenin umurunda degildi. Çünkü yazılı, sözlü ve görsel basının, bir başka deyişle medyanın gü- nümüzde Bush'un yeni dünya düzeni'ne ayak uyduran 'yükselen değerler'e koşut yargıçları vardı. Oysa demokrasi bir yaşam biçimiydi. Yargı güvencesi de demokratik toplumlarda yaşamın bir parçasıydı. Hu- kuk devletinin güvencesi de yargı güvencesinden ge- çerdi. Televizyonda Teleon'un canlı yayınını izlerken düşü- nüyorum tüm bunlan... Herkes sapına dek demokrat, mangalda kül bırakmı- yor. Sesler duyuyorum: "Biz ANAP örgütünden geliyoruz... ANAPlı belediye başkan adaylan arkadaşlanmızı getirdik..." Sunucu konuşuyor: "Demokrasi adına, konuşma özgürlüğü adına..." Ama kimse yargı retormundan söz etmiyor. Bir tek politikacı şöyle demiyor: "Yargı bağımsızlığını içimize sindirip çağdaş bir yargı düzenlemesine gitmeliyiz..." Hayır söyleyemezler bunu. Eğer söylerlerse adama sorarlar: "Niye yapmadın bugüne dek?" Erhan Akyıldız ile Ali Tevfik Berber tutuklanınca suçlu kim oldu? Askeri savcı... Interstar kapatılınca suçlu kim oldu? Yüksek Seçim Kurulu... Cuntacı paşaların çıkardığı 12 Eylül Anayasası 12. yı- lında bugün. Ama kimse o anayasayı değiştirme ama- cında değil. Bir yargı reformu gündeme gelip gidiyor. barolar ayağa kalkıyor, ama siyasi partiler hiç umursa- mıyor. Ne diyor Interstar'ın yorumcusu? "Ben yasa filan dinlemem, Yüksek Seçim Kurulu bana vız gelir..." Şimdi orada dur bakalım. Sen medya yargıcı olursun, insanları asar kesersin, hakaret edip baykuş gibi öter- sin; ama Türkiye, bir hukuk devletidir ve bağımsız yar- gıçları, savcıları vardır. Sen televizyonunda çağdaş bir yargı düzeni için kam- panya açabilir misin? Sen 1982 Anayasası'nın değiştiril- mesi için atağa kalkar mısın? Sen yargısız infazlara karşı çıkabilir misin? Sen işkenceden geçen, sakat ka- lan insanları demokrasi, insan hakları adına ekrana çı- karabilir misin? Sen her türlü teröre karşı çıkıp yaşam hakkını savunabilir misin? Sen gazete toplatmalara, ki- tap yasaklatmalara karşı çıkıp binlerce insanı ikitelli önünde örgütleyebilir misin? Unutma, demokrasi bir yaşam biçimidir. Demokrasi, bireyin kafasına esen her şeyi yapabilme özgürlüğü de- ğildir. Savunma hakkının medya yargıçlarınca saldırıya uğ- radığı bir ülkede kitaplar toplatılıp yazarları, yayıncıları '/çer/'ye atılırken siz neredeydiniz? Siz özgür Gündem, DGM karanyla polisçe basılıp, çalışanları gözaltına alı- nırken neredeydiniz? Böyle demokrasi kahramanlığı olmaz... Diyorsunuz ki: "Ucu bana dokununca olur..." Yok oyle şey! Yasaları çiğneyerek 'demokrasi'diye bağırmaya hak- kınız yok. Önce çağdışı yasaları değiştirmek için eliniz- deki güçle hep birlikte atağa kalkalım. Demokrasiyi tüm kurum ve kurallarıyla işler hale getirelim. Kişi temel hak ve özgürlüklerini savunahm. Yaşama hakkını kutsal sa- yalım. Din, dil, ırk, renk, mezhep ayrımı gözetmeden barış içinde, kardeşce yaşamayı öğrenelim. Var mısınız böyle bir eyleme? Haydi söyleyin, konu- şun, var mısınız? Biz varız ve buradayız... Dalan'ınDYP'yckatdımtoplantısı fîyasko DENtZTEZTEL Ötel çıkışına kadar davul-zumayla gelen Dalan için bir partili "Kesici \ alan, en bü> ük üalan" diye slogan atmaya başladı. Bir zamanlar 'Dalan yalan' diyen DYP'liler bu slogana eşİik etmedi. DYP İstanbul İl örgütü ile Büyükşehir Belediye Başkan adayı Bedrettin Dalan'ın "SHP, ANAP ve diğer partilerden büyük katılnn olacak" diye düzenledikleri tören- ler Tos' çıktı. İki kez Pera Palas Oteli'nde duzenlenen 'katdım' toplantılannda partiye katılan olmadı. Gazetelere ve televizyon ku- ruluşlanna 'Partilerden büyük katılımlar' olacak açıklamasıy- la duymlan Pera Palas Oteli'- ndeki dünkü toplantıda bek- lenüler gerçekleşmedi. Saat 11.30'da baş- layacağı bildirilen toplantıdan bir saat önce otelin kapısında davul-zurna çab- nmaya başlandı. Davul-zumaya eşlik eden birkaç partili dışında halk Dalan'a ilgi göstermedi. Bu arada loplantı salonuna gircn gaze- teciler "Gaziantepliler Dalan'Ia el ele" yazılı pankartı görünce "Dalan fıkir değiş- tirdi ve Gaziantep'ten mi aday oluyor?" yo- rumunu yaptılar. Salonda bekleyenler ise çaylannı içerken "buraya niye geldik" so- rusunu birbirlerine somyorlardı. X^artilerden büyük katılımlar olacak açıklamasıyla duyurulan toplantıda beklentiler gerçekleşmedi Saat 11.40'ta Dalan, davul-zurna eşli- ğinde salona girdi. İstanbul'da 300 bin Gazıantepli'nin yaşadığının belirtilmesin- den sonra kürsüye gelen Dalan yaklaşık 150 Gaziantepliye 10 dakikalık bir konuş- ma yaptı. Türkiye'nin her yerinden İstan- bul'a insan geldiğini belirten Dalan, "Dün- yada Türk bulunan her yerde ben de bulun- dum. Gaziantcp'te de bulundum. Bu şehri- miz gazilik unvanmı hak etmiştir. Ben Ga- ziantep'in kültüriinü çok severim. En çok da yemeklerini severim" dedi. H. Muhammedin bile "Kutsal şehir İstanbul'un fethedilmesini em- rettiğini" kaydeden Dalan, söz- lerini şöyle sürdürdü: "Bize verdiğiniz destek. benim şahsım, mavi gözlerim için değil, İstanbul için. Ben sadece bir sim- geyim. Allah bize bu kenti nasip etti. Biz de 'Bu kenti Allahın, İstanbullular'ın istediği gibi yaptık' diyeceğiz. Ve sizin desteğiniz İstan- bul'un yeniden kurtuluşuna verilen destek- tir." Dalan'ın 'Cuma namazına gideceğF için konuşmasını kısa kestiği açıklandı. 'Tören'in kısa sürmesi üzerine dinleyiciler- den bazılan "Ne oldu şimdi burada" diye yakındılar.