Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8 OCAK1994CUMARTESİ
12 DUNYADAN
'Nazizmin BaşkentVsergisi, Münih'in geçmişini sorguluyor
Vv
Genç Hitler'in
yaşadığı
Münih'te
açılan sergi,
çağımızın en
gaddar
diktatörünün
; sanatçı
kişiliğinin yanı sıra, kent
halkının'Ari ırk' efsanesini
yücelten Nazizmi sessizce
kabullenişleri sonucu
güçlendirmiş olmalannı da
gözler önüne seriyor.
Nazizmin Başkenti sergisi,
Almanlan geçmişleriyle
karşı karşıya getirmeyi
amaçlıyor. Dachau toplama kampı sakinlerinin boş bakışlannda çektikleri inanılmaz acıların izlerinde, Hitler'in acımâsız kişiliği kendini açıkça gösteriyor.
ÇağumzmMrJIycle'uHitler
jSeto JJork Simcs
1913 bahannda sanata tutkun genç bir
adamın Münih'e gelerek yerleşmesi kim-
senin dikkatini çekmedi. Adolf Hitler
adındakı bu genç adamın ülkesinin ve
dünyanın kaderini değiştirecek korkunç
bir savaşa yol açacağı o tarihlerde henüz
bilinmiyordu. Hitler Münih'te kaldığı 20
yıl boyunca kenti bir sanat merkezi hali-
ne getirdi. Aynı zamanda tarihe Naziz-
min karargahı olarak geçü.
Yıllardan sonra ilk kez 1990 yılında,
Münih geçmişini reddetmeyerek Naziz-
min gelişim çizgisini kamuoyuna sergile-
yecek olgunluğa erişti. Kentin "Stadt-
museum" adlı sergi sarayında "Münih:
Nazizmin Başkenti" adı altında bir sergi
düzenlendi. Sergide sanat eserleri
aracıhğı ile Nazizmin gelişmesinde kent
halkının katkılan gözler önüne seriliyor.
Bugüne dek Almanya'nın çeşitli kent-
lerinde 2.Dünya Savaşı'na ait pek çok
sergi açıldı.
Ancak Münih'teki söz konusu sergi
kamuoyunun büyük ilgisini çekiyor,
çünkü Münih Nazizmin bir anlamda
başkenti sayılıyor. Savaşın bitiminden
bugüne dek, iki nesil tarihin bu kara say-
fasını saklı tutmak içm büyük çaba sar-
fetti. Ne var ki, bu çabalann yersiz oldu-
ğu, eski hatalann tekrarlanmaması için
cesaretle üzerlerine gidilmesi gereklilıği
arük anlaşılmış bulunuyor.
IHalkNazilere
destek verdi
Stadtmuseum'un yöneticileri yıllar sü-
ren çalışmalannın sonunda iki binin üze-
rinde malzemeyi bir araya getirmeyi ba-
şarmışlar. Fotoğraf, afîş ve çeşitli belge-
lerden oluşan sergi malzemeleri ara-
sında. sıradan halkın Nazilere sağladığı
desteği belgeleyen resimler büyük ilgi çe-
kiyor.
Sergide, Hitler'in "dejenere sanat"ı
yok etmek, klasik biçemdeki yapıtlan
yüceltmek için gösterdıği çabalar da göz-
ler önüne seriliyor. özellikle Hitler'in
hoşlandığı resimler duvarlarda yer alı-
yor. Örneğin Alman sanatçı Adolf Zieg-
ler'in çıplak kadın tablosu, Nazi sa-
natının ert gözde eserlerinin başında geli-
yor.
Sergide aynca Nazilerin hor gördüğü,
nefret ettiği resimler de sergileniyor. Bu
resimlerin arasında Max Beckmann'ın
yüksek sosyetenin dans partisi. Ludvvig
Kirchner'in ıskambil oynayan adamı ve
Lovis Corinth'in liman manzarası sayıla-
bilir.
Sergide odalardan bin Hitler'in Mü-
nih sosyetesine kabulünü gösteren resim
ve belgelere aynlmış. Diğer bir salonda
ise tipik bir aile muifağı tüm aynntılan
ile canlandınlmış. Sokaktan geçen Nazi
tören kıtasını izlemek için ailenin tüm
fertleri kahvaltı masasından kalkıp pen-
cereye koştururken görülüyor. Mutfak
penceresine gerçek boyutlannda bir tö-
ren kıtası fotoğrafı yapıştınlmış.
ISoykınm müzesi
için talepler
Almanlar Nazi döneminin bilinmeyen
yönlerini aydınlatmak amacıyla. bu ser-
giden başka girişimlerde de bulunuyor.
Berlin'de Yahudi kıyımının planlandığı
villa da müze haline geürilmiş. Son gün-
lerde Musevi katliamını tüm boyutlany-
la ortaya döken bir soykınm müzesinin
kurulması için çeşitli örgütlerden talep-
ler geliyor.
Bavyera bölgesinin tarihin her döne-
minde Almanya'nın en tutucu bölgesi ol-
duğu biliniyor. Bölgenin başkenti Mü-
nih, Hitler döneminde büyük kanşıklı-
klara sahne olmuş. Rudolf Hess, Hein-
rich Himmler ve Hermann Goring gjbi
Hitler'in yakın işbirlikçilerinin Bavyera'-
h olmasının bir rastlantı olmadığı ileri
sürülüyor. Hitler, 1933 yılında Münih'i
Alman sanatının başkenti olarak ilan
etti; kent iki yıl sonra Nazizmin de mer-
kezi oldu.
Münih'teki sergi için eserleri bir araya
getirmek oldukça güç oldu. Müze gaze-
telere ilan vererek, Nazi dönemine ait
belgelerin bağışlanması için çağnda bu-
lundu. Halk beklentilerin üzerinde ilgi
gösterdi. Birçok kişi yıllardır sakladığı ve
kurtulmak istediği belgeleri müzeye
bağışlayarak bir anlamda büyük bir yük-
ten kurtulmuş oldu. Ne var ki. bazı bel-
Yaşlıhğmda resim yapmaya başlayan kimi liderlerin tersine.
gençliğinde orta karar bir ressam olan HitleıfYukarıda) acı-
masızlığını sevecen bir göriintüyle gizlemeve çalışıyordu(Sağda).
geler tüm çabalara karşın ele gec-
medi. Örneğin, Hitler'in kurduğu
senfoni orkestrasına ait herhangi
bir belge bulunamamış. Bu orkest-
rada çalan müzisyenlerin giysileri-
nin Hitler tarafından lasarlandığı
öne sürülüyor.
IÖlüm sergisinden
tablolar
Hitler'in ilk toplama kampını
Münih yakınlanndaki Dachau'da
kurmasının bir rastlantı olmadığı
düşünülüyor. Sergide Dachau ve
Auschwitz kamplanna ait ölüm
kağıtlan tek tek sergileniyor. Ölüm
kağıtlan tüm kurbanlann ölüm ne-
denlenni en ince ayrıntısına dek
açıklıyor. Örneğin, "kurşun yarası-
na bağlı olarak şiddetli kanama"
dan ölenler çoğunlukta.
Münıh'teki sıradan halkın Na-
zizmin yükselişi sırasında göster-
diği tepki serginin ağırlık noktasını
oluşturuyor. Sergiyi düzenleyenler-
den Brigitte Schutz kent sakinleri-
nin sisteme karşı çıkmamakla Na-
zizmin gelişmesine katkıda bulun-
duklannı ileri sürüyor. Brigitte
Schutz sergiyi düzenlemekteki
amaçlannı şöyle açıklıyor:"Ataıan-
ya'da son günlerdc kendilerini Neo-
Nazi olarak tanunlayan gençler gi-
derek çoğalıvor. Bu gençler gerçek
Nazizmin ne anlama geldiğini bile
bilmiyor. Çocuklarm bu sergiden bir
şeyler öğreneceğini sanıyorum."
Stephen Kinzer
Auschwitz'in kaderibelirleniyor
Yüzytfımızm yadigân
olarak adlandınlan
Nazi ölümkampının
korunması ya da
yıkılmaya terkedilmesi
konusunda başlayan
hararetli tartışma
uluslararası
kamuoyunun
gündemine yerleşti.
îfau i|ork eimcs
Polonya'nın Auschvvitz'deki
Nazi ölüm kampının çökmekte
olan kalıntılannı geleceğe
yönelik bir anıt olarak nasıl
koruması gerektiği konusunda
başlayan uluslararası tartışma,
derin tarihsel ve ahlaki sorunla-
n da beraberinde taşıyor.
Çoğu Yahudi olan yaklaşık 1
milyon 600 bin kişinin önce gaz
verilerek öldürüldüğü ve daha
sonra yakılarak küllerinin çev-
redeki tarlalara saçıldığı
Auschwitz'de dört ana gaz
odası ve krematoryum vardı.
Bu binalardan geriye kalanlar
tuğla ve betonarme yıkmulan
görünümünde.
Dikenli tel çitleri olarak kul-
lanılan beton sütunlar, Polon-
ya'nın güney batısındaki bu
kırsal bölgesinin ağır kışlannın
etkisiyle parçalanmaya başla-
mış. Krematoryumlann birinin
yanındaki küçük gölde, bun-
dan yıllarca önce öldürülmüş
yüz bin kişinin küllerinin bu-
îunduğunu gösteren pek az işa-
Potonya'mn komünist yönetimi H.Dünya Savaşı'nın hemen ertesinde Auschwitz'i bir müzeye dönüştürmüştü. Kampın gelecekte ne olacagı haıâ tartışma konusu.
ret var.Kampın Birkenau kesi-
minin çöküşü Polonya'yı bı-
nanın ya restore edilmesi ya da
kendi haline terkedilmesi konu-
sunda bir karar almaya zorlu-
yor. Tartışma tarihte en büyük
Yahudi katliamının gerçekleş-
tirildiği yer için en uygun kade-
rin ne olduğu konusunda
çıkmış durumda.
Oxford Üniversitesi Yahudi
toplumsal araştırmalan öğre-
tim üyesi ve Auschvvitz Ulusla-
rarası Komitesi'nin kurucula-
nndan olan Prof.Jonathan
VVebber, son olarak ve büyük
bir hızla inşa edilmiş ofan 5 nu-
maralı gaz odasını gezerken.
"Gelecek kuşaklara göstermek
için hiçbir çabanın harcanma-
ması gerektiği ileri sürülen tek
örnek bu olmalı. Ya da Ausch-
vvitz'in anlammuı yapısından de-
ğil, kafalardaki yerinden kay-
naklandığını söylemek gereki-
yor" diyor.
Auschvvitz tartışmasında
karşıt görüşleri savunanlar ara-
sında tarihçiler, koruma uz-
manlan, Yahudi temsilciler ve
Polonyalılar yer ahyor. Çoğu
kişiye göre Auschvvitz komp-
leksi içinde yer alan 250 dö-
nümlük Birkenau'daki boşluk
orada olup bitenlerin en zarif
tanığı. 1942 bahanndan 1944
sonuna değjn, Auschwiz kur-
banlannın büyük çoğunluğu
Birkenau'daki gaz odalannda
öldürülmüşlerdi.
Son yağan karlann örtüsü al-
tındayİcen. ziyaretçilerin çevre-
deki tarlalara, kuyulara ve göte
uzanarak, buralarda aömülü
olan kemikleri ve külleri bul-
malan oldukça kola\ oluyor.
Bazı ziyaretçiler için. gözetleme
kulelerinde. kimi citlerde ve
mahkumlann kaldığı tahta ba-
rakalarda sürdürülen restoras-
yon cabalanna karşın. kampın
çökmeye yüz tutması oldukça
manidar.
IKomünizmin çöküşü
tartişmayı başlattı
Bir tartışmaya göre. Nazi ca-
navarlığının unutulmamasının
en iyi yollanndan biri. gaz oda-
lannın onanlması ve böylece zi-
yaretçilerin odalan gezerken bu
dehşeti gözlerinde canlandıra-
bilmelerinin sağlanması.
Kamp hakkındaki tartışma-
nın gündeme gelmesinın cesitli
nedenleri var. 1989'a kadar Po-
lonya'nın komünist vönetimi
dış dünyaya hiç danışmaksızın
Auschvvitz'e neolacağına kendi
başına karar veriyordu. İkinci
Dünya Savaşı'ndan hemen
sonra gerçek Auschvvitz kampı-
nı kurbanlann saçlan. bavul-
lan ve giysilerinin sergilendiği
bir müzeye dönüştürmüşlerdi.
Bir gaz odası ve fınnlan yeni-
den inşa edilmişti.
Komünizmin çökmesinden
sonra yeni Polonya hükümeti
tarihçilerden. koruma uzman-
lanndan. Yahudi temsilcilerin-
den ve Polonya Katoliklerin-
den oluşan uluslararası bir ko-
mite oluşturarak, Auschvvitz
kompleksinin alacaği yeni bi-
çim üzerine birçalışma başlattı.
Birkenau'daki anıtın ii7prinp
burada ölen kurbanlann birço-
ğunun Avrupa"nın çeşitli ülke-
lerinden gelen Yahudiler oldu-
ğunu yazmak, uluslararası ko-
mitenin 3 yılını aldı.
Müzenin korunması çabala-
nna yardımcı olmak için Al-
man hükümeti 1992 yılında
önümüzdeki 5 yıl boyunca kul-
lanılmak üzere 20 milyon do-
larlık bir fon kurdu. Bu paranın
bir bölümünün ilk Auschvvitz
kampındaki sergi bölümünün
havalandırma sistemi için har-
candığını söyleyen Almanya'-
nın Varşova büyükelçiliğj kül-
tür ataşesi Folkmar Sotecker,
gaz odalannın ne yapılacağı
konusundaki asıl duyarlı soru-
na henüz çözüm getirilemediği-
n i b e l i r t t i
- JanePerlez
POLTTIKA VE OTESI
MEHMEDKEMAL
Devtetten Utanma...Içişleri Bakanı Sayın Nahrt Menteşe yılların politikacı-
sı, durup dururken, bir olay karşısında, "Devlet adına
utanıyorum" demez. Böylesi bir devlet adamı, "Devlet
adına utanıyorum" diyorsa bilin ki bir bit yeniği vardır.
Bityeniği olmaklada kalmıyor, fil gibi büyüyor.
Bir toplum kokuşmaya başladt mı, pislik dört bir yana
yayılıyor. Hekimbaşı çöplüğünden başlayan kokular ön-
ce Boğaz'ın Anadolu yakasını, daha sonra Rumeli yaka-
sını sardı. Bakalım başka kokulara dönüşerek daha
nereleri saracak!..
Sayın Menteşe'nin, "Devlet adına utanıyorum" dediği
olayı somutluktan kurtarıp biraz soyutlaştırarak anlatır-
sak her yeri kapsar.
"Her yanıyla olaya el konulmuştur" diyor. "Bir olay
var ortada... Bunu bir kişiye şey edemezsiniz. Kimlerle
ilişkisi var? Savcı konuşuyor. Böyle bir olay, yalan olsun
gerçek olsun üzerine gideriz. Peşin bir şey söyleye-
mem. Söylersem kovuşturmanın anlamı kalmaz. Nere-
de pislik varsa oraya kadar ulaşırız."
Gazeteci soruyor:
"Bu olaya ne diyorsunuz?"
"Devletadına utanıyorum."
Her şey bir yandan kokuşurken, bir yandan da fiyatını
arttırmaktadır. Mahkemeye mi gideceksiniz? Avukat pa-
hatıdır, harç pahalıdır, adalet masrafları da ötekiler gibi
artmıştır. Toplum kokuşurken toplum ilişkileri de koku-
şuyor,
Tanınmış bürokratlardan birine adaylık öneriyorlar;
belediye oaşkan adayı olacaktır, diyor ki:
"Ben aday olurum ama bir kosulum var."
"Nedir?"
"Ben rüşvet yemem de, yedirmem de... Ben çalmam
da, çaldırmam da..."
önce razı oluyorlar. Sonra düşünüyorlar taşınıyortar,
"Bu iş olmaz!.." diyorlar.
"Neden?"
"Çalıp çırpmayan; yiyip yedirmeyen parti batar."
Vazgeciyorlar.
En geçerli adayın hem yiyen, hem yediren olduğunu
söylerler. Kimi belediye başkanları için "Adam iş görü-
yor, iş bitiriyor, varsın yesin de, yedirsin de" dediklerini
duymuşumdur. "Adam yer, yedihr, iş de bitirir, helal ol-
sun!.."
12 Eylül faşizmi rüşvetin tepesine tüy dikmiştir. De-
mokrasi adına faşizmi, Atatürkçülük adına gericiliği ge-
tirmiştir. Gericilik (irtica) her yanıyla hortlamıştır. De-
mokrasi bir partiler rejimidir. 12 Eylül generalleri siya-
sal partilere bir süre dayanmışlar, sonra siyasal partile-
rin hepsini kapatmışlardır. Böyle partisiz bir rejime
demokrasi denmez. Parti kapatılarak demokrat olun-
maz. Partisiz demokrasi bal gibi laşizmdir. Anayasalar,
partileri demokrasinin vazgeçilmez parçaları sayar.
Partilerin kapatılması demokrasiden cayıldığını göste-
rir. Partiler olmadan sosyalizme geçilmez. Sosyalizmin
çeşitli yorumları ancak demokrasi içinde vardır. Bu ger-
çeğin ayırdına varılmıştır ki, 12 Eylül rejiminin yalınkat
kalktığı dönemde kapatılan partiler yeniden açılmıştır.
Demokrasilerde birkaç parti olabilir ama eğer sosyalist
parti yoksa demokrasi de yoktur. Liberal demokrasinin
karşıtı sosyalizmdir.
Sosyalist partisi olmayan toplumda sadece devletten
değil, demokrasiden de utanılır. Sosyalist partiler de-
mokrasinin mihenktaşıdır. ,~;'\PH" ISÎ--'
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Hafıf ya da şiddetli ka-
şıntının eşlik ettiği deri il-
tihabı. 2/ Harman yerin-
deki tahılm taş ve toprak-
la kanşık kalınusı... Bir
peygamber. 3/ Bir mey- 4
ve... Kuzey Amerika'nın g
ikinci yüksek dağı. 4/ Bir
çağnyı yerine getirme... 6
Lantan elementinin sim-
gesi. 5/ Bir nota... Afrika
zencilerinin çalı çırpıdan
yaptıklan çardak gibi ba-
nnak. 6/ Haysiyet... Ana-
dolu Selçuklulannın üsluplaştır-
dıklan dolaşık süsleme. 7/ Bir
bilım ya da sanat dalında kullanı-
lan özel anlamlı sözcük. 8/ Tiyatro
niteliği taşıyan radyo ya da televiz-
yon yayını... Gelecek. 9/ Yan
memnunluk belirten bir ünlem...
Sıtma tedavisinde kullanılan alka-
loit.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Otomobilde, siîindirleri giriş ve
çıkışlara bağlayan boru. 2/ Zekı ve
yaramaz çocuk... Bir nota. 3/ "Günbegün artmada dert ile ga-
mım;
Uç verdi —'lar sıralandı gel" (Bayburtlu Zihni)... ABD'-
nin bir eyaleti. 4/ Güzel sanat... Devlet memurlannın maaşlan-
nın derece ve tutarlannı düzenleyen sistem ve çizelge. 5/ Sıcak
bir içecek... Üzerine yazı yazılan tabaklanmış ceylan derisi. 6/
Denizayısı da denilen bir fok türü. 7/ Takımlar grubu. küme...
Don, şalvar. 8/ Sucuğa benzer bir yiyecek... Titan elementinin
simgesi. 9/ Bakteriöldürücü olarak kullanılan bircins antibiyo-
tik.
İNEGÖL İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
tLANENTEBLİGAT
Sayı: 1993 958
Alacaklr. Süleyman Atış
VekUi: Av. Seyit Cirit- Belediye Cad. No: 15 İnegöl
Borçlu: Tacettin Ekmekçi. Cuma Mh. Dereyolu Sk. No: 10 tnegöl
20.8.1992,15.9.1992.30.9 1992 vade tarihlerini ihtıva eden 3 adetle
toplam 17.000.000.- TL.'lik senede istinaden bu miktar asıl alacak.
170.000- TL. protesto masrafı. 3.857.500-TL. işlemiş faizi ki toplam
21.147.500.- TL. alacak ile takipten itibaren %54 faizı. ıcra gıderleri
ve avukatlık ücreti ile tahsiline ilışkin aleyhinizeaçılan icra takibınde:
Yukanda belirtilen adresine çıkartılan ödeme emrini muhtevi teb-
ligat bilatebliğ iade edılmiş ve yaptınlan zabıta tahkikatında da adres
tespitedilemediğjnden 7201 sayıh kanunun 28 ve rnüteakip maddeleri
gerepnce yasal süreye 10 gün ılavesı suretiyle ödeme yerine kaim ol-
mak üzere ilanen tebliğine karar verilmiştir.
İşbu ilanın gazetede neşri tafihinden itibaren yukanda yazılı borç
ve masraflan 20 gün içinde ödemeniz, takibin dayanağı senet kambi-
yo senedi nıteliğine haizdeğıl ise 15 gün içinde merci hakimliğjne şika-
yet etmeniz, senet alundaki imza size ait değilse yine bu 15 gün içinde
aynca açıkça birdilekçe ile icra tetkik mercü hâkimliğine bildirmeniz.
Aksi halde icra takibindeki kambiyo senedi alündaki imzanın sizden
sadır olmuş sayılacağı, imzanızı haksız yere inkar ettiğinizde cezaen
mesul olacağınız. borçlu olmadığınız veya borcun itfa veya ihmal
edildiği veya alacağın zaman aşımına uğradığı hakkında bir itirazınız
varsa bunu sebepleriyle bırlikte mercü hâkimliğine müracaatla itira-
zın kabulüne dair bir karar geürmecüğiıruz lakdvrde cebri icraya de-
vam olunacağı, itirazedilmediği ve borç ödenmediği takdirde 20gün
içinde IİK.'nun 74. maddesi gereğince mal beyanında bulunmanız,
bulunmadığınız takdirde hapisle cezalandınlacağınız, hiç mal beya-
nında bulunmaz, veya hakikate aykın mal beyanında bulunursaruz
hapisle cezalandınlacağınız;
Alacaklı tnegöl Asliye Hukuk Mahkemesi'nden aldığı ihtiyati ha-
ciz karanna istinaden Inegöl-Süleymaniye Mah. kain, 225 k. 254ada,
30 parseldeki 3004 m2
'lik Mehmet Sabri Ekmekçi adına kayıtb vera-
set yolu ile size inükal edecek olan hisseye, tapu kaydına ihtiyaten
dosyamız üzerinden haciz konulduğundan bu hacze karşı bir diyece-
ğiniz varsa 10 gün içinde bikiirmeruz hususlan. ödeme emri ve 103
davet varakası yerinekaimolmak üzere ilanen teblığveihtarolunur.
Basm: 17071