08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 OCAK1994CUMARTESİ 12 DUNYADAN 'Nazizmin BaşkentVsergisi, Münih'in geçmişini sorguluyor Vv Genç Hitler'in yaşadığı Münih'te açılan sergi, çağımızın en gaddar diktatörünün ; sanatçı kişiliğinin yanı sıra, kent halkının'Ari ırk' efsanesini yücelten Nazizmi sessizce kabullenişleri sonucu güçlendirmiş olmalannı da gözler önüne seriyor. Nazizmin Başkenti sergisi, Almanlan geçmişleriyle karşı karşıya getirmeyi amaçlıyor. Dachau toplama kampı sakinlerinin boş bakışlannda çektikleri inanılmaz acıların izlerinde, Hitler'in acımâsız kişiliği kendini açıkça gösteriyor. ÇağumzmMrJIycle'uHitler jSeto JJork Simcs 1913 bahannda sanata tutkun genç bir adamın Münih'e gelerek yerleşmesi kim- senin dikkatini çekmedi. Adolf Hitler adındakı bu genç adamın ülkesinin ve dünyanın kaderini değiştirecek korkunç bir savaşa yol açacağı o tarihlerde henüz bilinmiyordu. Hitler Münih'te kaldığı 20 yıl boyunca kenti bir sanat merkezi hali- ne getirdi. Aynı zamanda tarihe Naziz- min karargahı olarak geçü. Yıllardan sonra ilk kez 1990 yılında, Münih geçmişini reddetmeyerek Naziz- min gelişim çizgisini kamuoyuna sergile- yecek olgunluğa erişti. Kentin "Stadt- museum" adlı sergi sarayında "Münih: Nazizmin Başkenti" adı altında bir sergi düzenlendi. Sergide sanat eserleri aracıhğı ile Nazizmin gelişmesinde kent halkının katkılan gözler önüne seriliyor. Bugüne dek Almanya'nın çeşitli kent- lerinde 2.Dünya Savaşı'na ait pek çok sergi açıldı. Ancak Münih'teki söz konusu sergi kamuoyunun büyük ilgisini çekiyor, çünkü Münih Nazizmin bir anlamda başkenti sayılıyor. Savaşın bitiminden bugüne dek, iki nesil tarihin bu kara say- fasını saklı tutmak içm büyük çaba sar- fetti. Ne var ki, bu çabalann yersiz oldu- ğu, eski hatalann tekrarlanmaması için cesaretle üzerlerine gidilmesi gereklilıği arük anlaşılmış bulunuyor. IHalkNazilere destek verdi Stadtmuseum'un yöneticileri yıllar sü- ren çalışmalannın sonunda iki binin üze- rinde malzemeyi bir araya getirmeyi ba- şarmışlar. Fotoğraf, afîş ve çeşitli belge- lerden oluşan sergi malzemeleri ara- sında. sıradan halkın Nazilere sağladığı desteği belgeleyen resimler büyük ilgi çe- kiyor. Sergide, Hitler'in "dejenere sanat"ı yok etmek, klasik biçemdeki yapıtlan yüceltmek için gösterdıği çabalar da göz- ler önüne seriliyor. özellikle Hitler'in hoşlandığı resimler duvarlarda yer alı- yor. Örneğin Alman sanatçı Adolf Zieg- ler'in çıplak kadın tablosu, Nazi sa- natının ert gözde eserlerinin başında geli- yor. Sergide aynca Nazilerin hor gördüğü, nefret ettiği resimler de sergileniyor. Bu resimlerin arasında Max Beckmann'ın yüksek sosyetenin dans partisi. Ludvvig Kirchner'in ıskambil oynayan adamı ve Lovis Corinth'in liman manzarası sayıla- bilir. Sergide odalardan bin Hitler'in Mü- nih sosyetesine kabulünü gösteren resim ve belgelere aynlmış. Diğer bir salonda ise tipik bir aile muifağı tüm aynntılan ile canlandınlmış. Sokaktan geçen Nazi tören kıtasını izlemek için ailenin tüm fertleri kahvaltı masasından kalkıp pen- cereye koştururken görülüyor. Mutfak penceresine gerçek boyutlannda bir tö- ren kıtası fotoğrafı yapıştınlmış. ISoykınm müzesi için talepler Almanlar Nazi döneminin bilinmeyen yönlerini aydınlatmak amacıyla. bu ser- giden başka girişimlerde de bulunuyor. Berlin'de Yahudi kıyımının planlandığı villa da müze haline geürilmiş. Son gün- lerde Musevi katliamını tüm boyutlany- la ortaya döken bir soykınm müzesinin kurulması için çeşitli örgütlerden talep- ler geliyor. Bavyera bölgesinin tarihin her döne- minde Almanya'nın en tutucu bölgesi ol- duğu biliniyor. Bölgenin başkenti Mü- nih, Hitler döneminde büyük kanşıklı- klara sahne olmuş. Rudolf Hess, Hein- rich Himmler ve Hermann Goring gjbi Hitler'in yakın işbirlikçilerinin Bavyera'- h olmasının bir rastlantı olmadığı ileri sürülüyor. Hitler, 1933 yılında Münih'i Alman sanatının başkenti olarak ilan etti; kent iki yıl sonra Nazizmin de mer- kezi oldu. Münih'teki sergi için eserleri bir araya getirmek oldukça güç oldu. Müze gaze- telere ilan vererek, Nazi dönemine ait belgelerin bağışlanması için çağnda bu- lundu. Halk beklentilerin üzerinde ilgi gösterdi. Birçok kişi yıllardır sakladığı ve kurtulmak istediği belgeleri müzeye bağışlayarak bir anlamda büyük bir yük- ten kurtulmuş oldu. Ne var ki. bazı bel- Yaşlıhğmda resim yapmaya başlayan kimi liderlerin tersine. gençliğinde orta karar bir ressam olan HitleıfYukarıda) acı- masızlığını sevecen bir göriintüyle gizlemeve çalışıyordu(Sağda). geler tüm çabalara karşın ele gec- medi. Örneğin, Hitler'in kurduğu senfoni orkestrasına ait herhangi bir belge bulunamamış. Bu orkest- rada çalan müzisyenlerin giysileri- nin Hitler tarafından lasarlandığı öne sürülüyor. IÖlüm sergisinden tablolar Hitler'in ilk toplama kampını Münih yakınlanndaki Dachau'da kurmasının bir rastlantı olmadığı düşünülüyor. Sergide Dachau ve Auschwitz kamplanna ait ölüm kağıtlan tek tek sergileniyor. Ölüm kağıtlan tüm kurbanlann ölüm ne- denlenni en ince ayrıntısına dek açıklıyor. Örneğin, "kurşun yarası- na bağlı olarak şiddetli kanama" dan ölenler çoğunlukta. Münıh'teki sıradan halkın Na- zizmin yükselişi sırasında göster- diği tepki serginin ağırlık noktasını oluşturuyor. Sergiyi düzenleyenler- den Brigitte Schutz kent sakinleri- nin sisteme karşı çıkmamakla Na- zizmin gelişmesine katkıda bulun- duklannı ileri sürüyor. Brigitte Schutz sergiyi düzenlemekteki amaçlannı şöyle açıklıyor:"Ataıan- ya'da son günlerdc kendilerini Neo- Nazi olarak tanunlayan gençler gi- derek çoğalıvor. Bu gençler gerçek Nazizmin ne anlama geldiğini bile bilmiyor. Çocuklarm bu sergiden bir şeyler öğreneceğini sanıyorum." Stephen Kinzer Auschwitz'in kaderibelirleniyor Yüzytfımızm yadigân olarak adlandınlan Nazi ölümkampının korunması ya da yıkılmaya terkedilmesi konusunda başlayan hararetli tartışma uluslararası kamuoyunun gündemine yerleşti. îfau i|ork eimcs Polonya'nın Auschvvitz'deki Nazi ölüm kampının çökmekte olan kalıntılannı geleceğe yönelik bir anıt olarak nasıl koruması gerektiği konusunda başlayan uluslararası tartışma, derin tarihsel ve ahlaki sorunla- n da beraberinde taşıyor. Çoğu Yahudi olan yaklaşık 1 milyon 600 bin kişinin önce gaz verilerek öldürüldüğü ve daha sonra yakılarak küllerinin çev- redeki tarlalara saçıldığı Auschwitz'de dört ana gaz odası ve krematoryum vardı. Bu binalardan geriye kalanlar tuğla ve betonarme yıkmulan görünümünde. Dikenli tel çitleri olarak kul- lanılan beton sütunlar, Polon- ya'nın güney batısındaki bu kırsal bölgesinin ağır kışlannın etkisiyle parçalanmaya başla- mış. Krematoryumlann birinin yanındaki küçük gölde, bun- dan yıllarca önce öldürülmüş yüz bin kişinin küllerinin bu- îunduğunu gösteren pek az işa- Potonya'mn komünist yönetimi H.Dünya Savaşı'nın hemen ertesinde Auschwitz'i bir müzeye dönüştürmüştü. Kampın gelecekte ne olacagı haıâ tartışma konusu. ret var.Kampın Birkenau kesi- minin çöküşü Polonya'yı bı- nanın ya restore edilmesi ya da kendi haline terkedilmesi konu- sunda bir karar almaya zorlu- yor. Tartışma tarihte en büyük Yahudi katliamının gerçekleş- tirildiği yer için en uygun kade- rin ne olduğu konusunda çıkmış durumda. Oxford Üniversitesi Yahudi toplumsal araştırmalan öğre- tim üyesi ve Auschvvitz Ulusla- rarası Komitesi'nin kurucula- nndan olan Prof.Jonathan VVebber, son olarak ve büyük bir hızla inşa edilmiş ofan 5 nu- maralı gaz odasını gezerken. "Gelecek kuşaklara göstermek için hiçbir çabanın harcanma- ması gerektiği ileri sürülen tek örnek bu olmalı. Ya da Ausch- vvitz'in anlammuı yapısından de- ğil, kafalardaki yerinden kay- naklandığını söylemek gereki- yor" diyor. Auschvvitz tartışmasında karşıt görüşleri savunanlar ara- sında tarihçiler, koruma uz- manlan, Yahudi temsilciler ve Polonyalılar yer ahyor. Çoğu kişiye göre Auschvvitz komp- leksi içinde yer alan 250 dö- nümlük Birkenau'daki boşluk orada olup bitenlerin en zarif tanığı. 1942 bahanndan 1944 sonuna değjn, Auschwiz kur- banlannın büyük çoğunluğu Birkenau'daki gaz odalannda öldürülmüşlerdi. Son yağan karlann örtüsü al- tındayİcen. ziyaretçilerin çevre- deki tarlalara, kuyulara ve göte uzanarak, buralarda aömülü olan kemikleri ve külleri bul- malan oldukça kola\ oluyor. Bazı ziyaretçiler için. gözetleme kulelerinde. kimi citlerde ve mahkumlann kaldığı tahta ba- rakalarda sürdürülen restoras- yon cabalanna karşın. kampın çökmeye yüz tutması oldukça manidar. IKomünizmin çöküşü tartişmayı başlattı Bir tartışmaya göre. Nazi ca- navarlığının unutulmamasının en iyi yollanndan biri. gaz oda- lannın onanlması ve böylece zi- yaretçilerin odalan gezerken bu dehşeti gözlerinde canlandıra- bilmelerinin sağlanması. Kamp hakkındaki tartışma- nın gündeme gelmesinın cesitli nedenleri var. 1989'a kadar Po- lonya'nın komünist vönetimi dış dünyaya hiç danışmaksızın Auschvvitz'e neolacağına kendi başına karar veriyordu. İkinci Dünya Savaşı'ndan hemen sonra gerçek Auschvvitz kampı- nı kurbanlann saçlan. bavul- lan ve giysilerinin sergilendiği bir müzeye dönüştürmüşlerdi. Bir gaz odası ve fınnlan yeni- den inşa edilmişti. Komünizmin çökmesinden sonra yeni Polonya hükümeti tarihçilerden. koruma uzman- lanndan. Yahudi temsilcilerin- den ve Polonya Katoliklerin- den oluşan uluslararası bir ko- mite oluşturarak, Auschvvitz kompleksinin alacaği yeni bi- çim üzerine birçalışma başlattı. Birkenau'daki anıtın ii7prinp burada ölen kurbanlann birço- ğunun Avrupa"nın çeşitli ülke- lerinden gelen Yahudiler oldu- ğunu yazmak, uluslararası ko- mitenin 3 yılını aldı. Müzenin korunması çabala- nna yardımcı olmak için Al- man hükümeti 1992 yılında önümüzdeki 5 yıl boyunca kul- lanılmak üzere 20 milyon do- larlık bir fon kurdu. Bu paranın bir bölümünün ilk Auschvvitz kampındaki sergi bölümünün havalandırma sistemi için har- candığını söyleyen Almanya'- nın Varşova büyükelçiliğj kül- tür ataşesi Folkmar Sotecker, gaz odalannın ne yapılacağı konusundaki asıl duyarlı soru- na henüz çözüm getirilemediği- n i b e l i r t t i - JanePerlez POLTTIKA VE OTESI MEHMEDKEMAL Devtetten Utanma...Içişleri Bakanı Sayın Nahrt Menteşe yılların politikacı- sı, durup dururken, bir olay karşısında, "Devlet adına utanıyorum" demez. Böylesi bir devlet adamı, "Devlet adına utanıyorum" diyorsa bilin ki bir bit yeniği vardır. Bityeniği olmaklada kalmıyor, fil gibi büyüyor. Bir toplum kokuşmaya başladt mı, pislik dört bir yana yayılıyor. Hekimbaşı çöplüğünden başlayan kokular ön- ce Boğaz'ın Anadolu yakasını, daha sonra Rumeli yaka- sını sardı. Bakalım başka kokulara dönüşerek daha nereleri saracak!.. Sayın Menteşe'nin, "Devlet adına utanıyorum" dediği olayı somutluktan kurtarıp biraz soyutlaştırarak anlatır- sak her yeri kapsar. "Her yanıyla olaya el konulmuştur" diyor. "Bir olay var ortada... Bunu bir kişiye şey edemezsiniz. Kimlerle ilişkisi var? Savcı konuşuyor. Böyle bir olay, yalan olsun gerçek olsun üzerine gideriz. Peşin bir şey söyleye- mem. Söylersem kovuşturmanın anlamı kalmaz. Nere- de pislik varsa oraya kadar ulaşırız." Gazeteci soruyor: "Bu olaya ne diyorsunuz?" "Devletadına utanıyorum." Her şey bir yandan kokuşurken, bir yandan da fiyatını arttırmaktadır. Mahkemeye mi gideceksiniz? Avukat pa- hatıdır, harç pahalıdır, adalet masrafları da ötekiler gibi artmıştır. Toplum kokuşurken toplum ilişkileri de koku- şuyor, Tanınmış bürokratlardan birine adaylık öneriyorlar; belediye oaşkan adayı olacaktır, diyor ki: "Ben aday olurum ama bir kosulum var." "Nedir?" "Ben rüşvet yemem de, yedirmem de... Ben çalmam da, çaldırmam da..." önce razı oluyorlar. Sonra düşünüyorlar taşınıyortar, "Bu iş olmaz!.." diyorlar. "Neden?" "Çalıp çırpmayan; yiyip yedirmeyen parti batar." Vazgeciyorlar. En geçerli adayın hem yiyen, hem yediren olduğunu söylerler. Kimi belediye başkanları için "Adam iş görü- yor, iş bitiriyor, varsın yesin de, yedirsin de" dediklerini duymuşumdur. "Adam yer, yedihr, iş de bitirir, helal ol- sun!.." 12 Eylül faşizmi rüşvetin tepesine tüy dikmiştir. De- mokrasi adına faşizmi, Atatürkçülük adına gericiliği ge- tirmiştir. Gericilik (irtica) her yanıyla hortlamıştır. De- mokrasi bir partiler rejimidir. 12 Eylül generalleri siya- sal partilere bir süre dayanmışlar, sonra siyasal partile- rin hepsini kapatmışlardır. Böyle partisiz bir rejime demokrasi denmez. Parti kapatılarak demokrat olun- maz. Partisiz demokrasi bal gibi laşizmdir. Anayasalar, partileri demokrasinin vazgeçilmez parçaları sayar. Partilerin kapatılması demokrasiden cayıldığını göste- rir. Partiler olmadan sosyalizme geçilmez. Sosyalizmin çeşitli yorumları ancak demokrasi içinde vardır. Bu ger- çeğin ayırdına varılmıştır ki, 12 Eylül rejiminin yalınkat kalktığı dönemde kapatılan partiler yeniden açılmıştır. Demokrasilerde birkaç parti olabilir ama eğer sosyalist parti yoksa demokrasi de yoktur. Liberal demokrasinin karşıtı sosyalizmdir. Sosyalist partisi olmayan toplumda sadece devletten değil, demokrasiden de utanılır. Sosyalist partiler de- mokrasinin mihenktaşıdır. ,~;'\PH" ISÎ--' BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Hafıf ya da şiddetli ka- şıntının eşlik ettiği deri il- tihabı. 2/ Harman yerin- deki tahılm taş ve toprak- la kanşık kalınusı... Bir peygamber. 3/ Bir mey- 4 ve... Kuzey Amerika'nın g ikinci yüksek dağı. 4/ Bir çağnyı yerine getirme... 6 Lantan elementinin sim- gesi. 5/ Bir nota... Afrika zencilerinin çalı çırpıdan yaptıklan çardak gibi ba- nnak. 6/ Haysiyet... Ana- dolu Selçuklulannın üsluplaştır- dıklan dolaşık süsleme. 7/ Bir bilım ya da sanat dalında kullanı- lan özel anlamlı sözcük. 8/ Tiyatro niteliği taşıyan radyo ya da televiz- yon yayını... Gelecek. 9/ Yan memnunluk belirten bir ünlem... Sıtma tedavisinde kullanılan alka- loit. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Otomobilde, siîindirleri giriş ve çıkışlara bağlayan boru. 2/ Zekı ve yaramaz çocuk... Bir nota. 3/ "Günbegün artmada dert ile ga- mım; Uç verdi —'lar sıralandı gel" (Bayburtlu Zihni)... ABD'- nin bir eyaleti. 4/ Güzel sanat... Devlet memurlannın maaşlan- nın derece ve tutarlannı düzenleyen sistem ve çizelge. 5/ Sıcak bir içecek... Üzerine yazı yazılan tabaklanmış ceylan derisi. 6/ Denizayısı da denilen bir fok türü. 7/ Takımlar grubu. küme... Don, şalvar. 8/ Sucuğa benzer bir yiyecek... Titan elementinin simgesi. 9/ Bakteriöldürücü olarak kullanılan bircins antibiyo- tik. İNEGÖL İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN tLANENTEBLİGAT Sayı: 1993 958 Alacaklr. Süleyman Atış VekUi: Av. Seyit Cirit- Belediye Cad. No: 15 İnegöl Borçlu: Tacettin Ekmekçi. Cuma Mh. Dereyolu Sk. No: 10 tnegöl 20.8.1992,15.9.1992.30.9 1992 vade tarihlerini ihtıva eden 3 adetle toplam 17.000.000.- TL.'lik senede istinaden bu miktar asıl alacak. 170.000- TL. protesto masrafı. 3.857.500-TL. işlemiş faizi ki toplam 21.147.500.- TL. alacak ile takipten itibaren %54 faizı. ıcra gıderleri ve avukatlık ücreti ile tahsiline ilışkin aleyhinizeaçılan icra takibınde: Yukanda belirtilen adresine çıkartılan ödeme emrini muhtevi teb- ligat bilatebliğ iade edılmiş ve yaptınlan zabıta tahkikatında da adres tespitedilemediğjnden 7201 sayıh kanunun 28 ve rnüteakip maddeleri gerepnce yasal süreye 10 gün ılavesı suretiyle ödeme yerine kaim ol- mak üzere ilanen tebliğine karar verilmiştir. İşbu ilanın gazetede neşri tafihinden itibaren yukanda yazılı borç ve masraflan 20 gün içinde ödemeniz, takibin dayanağı senet kambi- yo senedi nıteliğine haizdeğıl ise 15 gün içinde merci hakimliğjne şika- yet etmeniz, senet alundaki imza size ait değilse yine bu 15 gün içinde aynca açıkça birdilekçe ile icra tetkik mercü hâkimliğine bildirmeniz. Aksi halde icra takibindeki kambiyo senedi alündaki imzanın sizden sadır olmuş sayılacağı, imzanızı haksız yere inkar ettiğinizde cezaen mesul olacağınız. borçlu olmadığınız veya borcun itfa veya ihmal edildiği veya alacağın zaman aşımına uğradığı hakkında bir itirazınız varsa bunu sebepleriyle bırlikte mercü hâkimliğine müracaatla itira- zın kabulüne dair bir karar geürmecüğiıruz lakdvrde cebri icraya de- vam olunacağı, itirazedilmediği ve borç ödenmediği takdirde 20gün içinde IİK.'nun 74. maddesi gereğince mal beyanında bulunmanız, bulunmadığınız takdirde hapisle cezalandınlacağınız, hiç mal beya- nında bulunmaz, veya hakikate aykın mal beyanında bulunursaruz hapisle cezalandınlacağınız; Alacaklı tnegöl Asliye Hukuk Mahkemesi'nden aldığı ihtiyati ha- ciz karanna istinaden Inegöl-Süleymaniye Mah. kain, 225 k. 254ada, 30 parseldeki 3004 m2 'lik Mehmet Sabri Ekmekçi adına kayıtb vera- set yolu ile size inükal edecek olan hisseye, tapu kaydına ihtiyaten dosyamız üzerinden haciz konulduğundan bu hacze karşı bir diyece- ğiniz varsa 10 gün içinde bikiirmeruz hususlan. ödeme emri ve 103 davet varakası yerinekaimolmak üzere ilanen teblığveihtarolunur. Basm: 17071
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle