Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
tmtiyaz sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı: Özgen Acar •Genel • Görsel Yönetmen: Ali Acar •DışHaberlenErgun
Yayın Koordinatörii: Hikmet Çetinkaya • Genel Bafcı • Ekonomı: Abdurrahman Yıldınm • İstihba-
Yayın Danışmanı: Orhan Erinç •Yazıişleri rat. Yalçın Çakıı • Yurt Haberlen. Mehmet Saraç
Miidürleri: tbrahim Yıidız (Şorumlu), Dinç Tayanç • Makaleler: Sami Karaören • Spor: Abdülkadir
•Haber Merkezi Müdûrü: tpek Çalışlar Yücelman • Düzeltme: Abdullah Yancı
Ankara Temsilcisı: Mustafa Balbay •Haber Müdürü: Doğan Akın Atatürk Bul-
van No: 125, Kat: 4, Bakanlıklar-A'nkara Tel. 4195020 (7 Hat), Telex: 42344, Fax:
4195027 »Izmır Temsilcisı. Serdar Kızık, H Zı>a Blv. 1352 S.2 3 Tel:4411220
Telex: 52359, Fax: 4419117 «AdanaTemsilcisı: Çetiıı YiğenoğluİnönüCd. 119S.
No: 1 Kat: 1, Tel: 3522550-3522601-3522492. Telex: 62155, Fax: 3522570
Müessese Müdürü: Erol Erknt •Koordinatör.
Afamet Konıtsan •Muhasebe. Büient Yeoer
• İdare: Hüseyin Gürer • tşletme. önder Çeük
• Bılgı-lşlenv Naü lnal • Bügısayar Sıstem:
Mürüvet ÇDer • Reklam Reha Işrtman
Ytymlayuı vt Basan: Yenı Gün Haber Ajansı, Basın ve Yayıncılık A.Ş.
TürkocağıCad 39 41 Cagaloğlu34334Ist PK-246İstanbulTel (0 212)5120505(20hat)Telex 22246, Fax (0 212)5138595
8OCAK 1994 lmsak:5.51 Güneş: 7.22 Öğle: 12.18 İkmdı: 14.38 Akşam: 16.59 Yatsı: 18.25
Callinicos'un
sohbet toplantısı
• Haber Merkezi -İngıltere
York Üniversıtesi Siyasal
Bilgiler Fakültesi öğretim
üyelerinden Alex Callinicos,
yann Mülkiyeliler Birliğj'nin
Kuruçeşme'deki eski yerinde
'Kapitalizmin Krizi ve Krize
Çözüm' konulu bir sohbet
toplantısı gerçekleştirecek.
DISK'in davetlisi olarak
Türkiye'de bulunan
Callinicos, toplantıda aynca
Z Yayınlan'ndan yeni çıkan
kııabı "Değişen İşçi Sınıfı' ile
ilgili sorulan yanıtlayacak.
Dfinyanınen
şişmanadamıöldü
• BRISBANE(AA)-
Avustralya'nın Brisbane
kentinde evinde ölen
yaklaşık yanm ton
ağırlığındaki dünyanın en
şişman adamını binadan
çıkarmak için duvarlar
yıkıldı. 28 yaşındayken kalp
rahatsızlığından ölen
Kenneth Lacey'nincesedini
evinden çıkarmak için 13
polisle itfaiye memurlan ve
gönüllülerçalıştı. Binadan
çıkanldıktan sonra
demiryolu isıasyonu
kantannda tarulan cesedin
ağırlığının 433 kg olduğu
eörüldü.
Günyıldızı'ndan
gösteri
• Kiiltür Senisi Amerika'da
"Day star"(Günyıldıa)
adıyİa tanınan Rosalie Jones,
dün Yıldız Sarayı
Tiyatrosu'nda, Uluslararası
Tiyatro Enstitüsü Türkiye
Merkezi tarafından
düzenlenen bir gösteri sundu.
Daystar. 1980yılında
kurduğu kendi adını taşıyan
dans grubuyla hazırladığı,
Kızıldcnlı gelenek ve
efsanelerini yansıtan "dans
oyunlan'nı Türk izleyicilere
dialaryardımıylatanıttı.
Danslarda, teknoloji
çılgınlığının doğaya verdiği
zarar ele alınırken. yerlılerin.
"Biz toprağa iyi baİcarsak
toprak da bıze iyi bakar"
inanandan yola çıkılıyor.
Daystar, ellerinden her
şeyleri alınan yerlilerin
hayatta kalmasının. toprağa
olan saygı ve inançlanndan
kaynak'landığını dıle getirdı.
Sanatçı. bu açıklamalannın
sonunda, insanın kurttan
geldiğini anlatan "Kurt
Dansfnı sergiledi.
Erozyonun
durdurulması
için 20 bin imza
• İZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu)-' Erozyon u
Durdurun" kampanyası.
yaklaşık 20 bin ımzaya ulaştı.
Kampanyayı yürüten Kırsal
Çevre ve Ormancılık
Soruıılan Araştırma Derneği
yetkilileri, imzalarla birlikte,
hazırladıklan "Toprak
Koruma ve Arazi İyıleştirme
Yasası" tasansını TBMM
Başkanı Hüsamettin
Cindoruk'a ilettiler.
Türkıye"de 1950-1991 yıllan
arasında 2.6 milyon hektar
alanın ormansızlaştığını ve
bununy üzde 56'sının "yasal
düzenlemeler" sonucu
oluştuğuna dikkat çekilen ve
Cındoruk'a sunulan
dilekçede. "Anayasanın 169
ve 170. maddelennin. orman
alanlannın hiç bir gerekçeyle
daraltılamayacağı biçimde
yeniden düzenlenmesi. 6831
sayılı Orman Kanunu'nun
orman tanırru. orman
sınırlan dışına çıkarma.
orman kadastro
komisyonlannın çalışma
düzeni ve orman alanlannın
yeniden düzenlenmesi"
istendı.
Kolesterol
özerine şüptıeler
• LONDRA(AA)-
İngiltere'nin önde gelen bilim
adamlan, kandaki kolesterol
seviyesinin ileride
görülebilecek kalp
hastahklannın tahmın
edılmesmde sağlıklı bır
gösterge olmadığını
şaptadılar. Bilim adamlan.
İngiltere'de ka!o
hastalıklanndan
kaynaklanan ölümlerin üçte
ikisinin kandaki kolesterol
mıktanndan tahmin
edilemediğinı, aynca
insanlann kolesterol
miktanyla yanlış bir
güvenceye sahip olduklannı
ortayakoydular.
Kalay madenindeki gjz çözüldü
New York Times gazetesi,
haberi'Türkiye'de kalay
madeni bulunmasıyla
büyük bir giz de çözüldü'
başlığıyla yayınladı
Amerika'da iki ünlü bilim dergisi Cumhuriyet'in haberini doğruluyor
Niğde, tarihi 'kalay'ladıOZCEN ACAR
!NF.W YORK — Amerıka'nm
en unlu ıkı "MIİM" dergısı Tuık
atkçolofctan tle maden uzmanla-
nnın önemlı bır buluntusuna ge-
nıî >«r ayırdı *^cinıcr-BHIiB~ adlı
dergı bulumuyu **kap«k" konusu
>aparken VJlusal Cografya D«îne
ftı'nın organı ünlü "Natioaal
Gcoffaptoic" dıjmda ve donyada
sadcce 2500 bılım adamı ıçın özei
oJarak yayımladığı "Rescartlt-
Anştırma" adlı dergısı Jc bu bu-
lusu yapan Tûrk bılım adamları-
tım makajesını yayımladı
Bu bilıms«l makaklen vt bu.
lunıulann önemını degcrlendırc-
1986 ytlında Cumhuriyet'te yer alan haber bir
grup Turk bilim adamının Niğde yakırüarında
kalay ocakları bulduğunu açıklıyordu. 6 bin
yıllık ocaklar, Anadolu'da kalay işlendiğini ilk
kez dunyaya ilan ediyordu.
Amerika'da yayımlanan "Science" ve
"Research" dergileri Niğde'deki kalay
buluntusunun Anadolu ve Tbnç Çağı tarihinin
yeniden yazılmasına yol açacak önemde
olduğunu doğruladılar.
Şimdi dünyanın çeşitli müzelerindeki Anadolu
kökenli TunÇeserlerde Niğde kalayının "parmak
izleri" aranıyor. Bulgular, tarih mozaigindeki
boşlukları dolduracak.
mak lueffkalayı aacdcn bufanus-
tu. Ncreden feurtmatı?
Bazı Amr uckucnaık "Amt-
I» HuMtmaj A ••<•!•. imtyt it
M I I H I I I M — « a ) , tafcıy «.
ontl n p » ]>U«a V* Uı aa*.
Ptkı ama balurla bırlesıp rnn-
cu oruya çıkartan kalar Aaado-
lu'da nendeydı? Aaadolu uuaaı-
un 3-3 bin yıi önoe 1t«kij
H
ı oc-
ıtdc M naul çUanutı ıbioııılU-
dra sarfccc 5-« yıl Ooctatnt kadv
büiamıyotdu.
Bu Hrumııı yuuum Cumhun.
yet fuuaiııde Catı HaaıaJıH»
6 ElOI I9U'U -U ?
8qa*M" baufiıklı foutnAıı tttbai
Anadolu'da kalay işlendiğini Cumhuriyet, dunyaya 1986 yılında duyurmuştu. Daha sonra 1990'da özgen Acar,
'Science' ve 'Research' adlı bilim dergilerinin Cumhuriyet'in haberini doğruladığım yazmtştı.
Kestel'deyürütülen keşifçalışmalan sonunda, madenlerin dar tünellerinde çocukların çalıştırıldığı, kalay
cevherinin mangalkömürüyle karıştırılarak, seramik kaplardakörük yardımıyla eritildiğisaptandh
2*bc iN'cUt jjork euncs
C
Arkeologlar tarafından Tar-
sus yakınlannda yapılan kazı-
larda bulunan kalav madenın-
de 12 ile 15 yaşlanndakı cocuk-
lara ait olduğu saptanan iske-
letler bulunması bu madenlerde
çocuklann çalıştınldığını orta-
yaçıkardı. Bu kazılar sayesinde
IÖ 3 binlı yıllarda bölgede ka-
lay çıkanldığına dair kanıtlar
da kesinlik ka-
zandı. Bu kazı-
lar: arkeolog-
lann uzun za-
mandır ka-
fasını kurca-
layan ve Orta-
doğu'da. de-
mircilerin
Bronz Çağı'na
adını veren de-
ğerlı alaşımlar-
da kullandık-
lan kalayı ne-
reden bulduk-
lan sorusuna
ışık tutarken
ÎÖ 3000-1100
yıllan arasını
kapsayan
Bronz Çağı
dönemınde,
Ortadoğu'nun
kültüründe ticaretın ve meta-
lurjinin rolüyle ilgili kalıplaşmış
düşünceleri de değişürdi.
Mezopotamya'da doğan u\-
garlıklar; binlerce yıl bakınn et-
kisınde kaldıktan sonra. kalay-
la bakın kanştırarak bronzu
elde ettiler ve böylece metalurjı-
de bir devnm yarattılar. Bakır-
dan çok daha sert. ancak daha
kolay kalıba girebilen bronz,
pahalı olmasına karşın balta-
dan çekice, kılıçtan bir dizi eş-
yaya kadar kullanılma\a baş-
landı, hatta zenginler öldükle-
hicago
Üniversitesi Doğu
Enstitüsü
Bölümü'nden Dr.
Aslıhan Yener,
Göltepe'deki
madende yaşlan 12
ile 15 arasında
değişen çocuklara
ait iskeletler buldu.
ekonomi \e
rinde bronz heykelleri. kolyele-
riyle birlikte gömülmeye baş-
landı.
İlk Sümer kentlerinin ve ilk
büyük Mezopotamya ımpara-
torluğunun bu dönemde ortaya
çıktığını düşününen uzmanlar.
bakır eritmeye yarayan ocakla-
nn bulunduğuna daır kanıtlara
darastlamıştı.
Ancak uzmanlann tüm çaba-
lara karşın, bulduklan en yakın
kalay madeni Afganistan'daydı
ve bronz bu kadar önemliyken
üretimı için ge-
reken kalayın
uzaklardan ge-
tirilmesi dü-
şüncesı de ola-
naksızgörünü-
yordu.
Chicago
Üniversitesi
Doğu Enstitü-
sü Bölümü'-
nden Dr. Aslı-
han Yener,
Orta Toros-
lar"da vürüttü-
ğü keşıf çalı-
şmalan sonun-
da, Tarsus'un
96 km ku-
zeyınde tarihi
bır kalav ma-
deni ve maden
kö\ü buldu. Arkeologlara göre
bu. Ortadoğu'da kala> endüst- j
risinin bulunduğuna daır ilk be-
hrgin kanıt.
Dr. Yener \ aptığı açıklama-
da köyün ve madenın. İÖ 2870
yılında bölgede kalay madenci-
İiginın oldukça gelişmış bir en-
düstri olduğunu gösterdiğini
söyledi.
Pennsylvanıa Üniversitesi
Müzesi'nden metalurji arkeo-
lojisi uzmanı Dr. V incent Pigott
"Eldeki kanıtlar. Vener'in ger-
çek bir maden bulduğunu göste-
riyor. Bu, eski metal teknolojisi-
Bakırdan daha kolay
işlenebilen ve daha sert olan
bronzun yapımında kullanılan
kalayın nereden geldiği
sorusu arkeologları uzun süre
meşgul etti. İnsanın kalayla
bakırı kanştırmayı nasıl akıl
ettiği ise henü2
yanıtlanamadı.
Kalay külçelerin
yapımında kullanılan
birkalıp
Kestel yakınlanndaki
Göltepeköyünde
İ bulunan maden eritme
kapları ve oteki eşyalar,
kalay kaynağının
Atgantstan dan çok daha
yakın olduğunu
göstertyor.
New York Tımes dan Cumhuriyet e oze
nin anlaşılmasında çok büyük
bir adım" dı\or. Mezopotamva
uygarlıklan konusunda uz-
manlaşan Dr. Guillenno Alga-
ze'ye göre keşıf çok büyük
önem taşıyor. çünkü bronz me-
talurjisinın. tanm gibı pek çok
verde bağımsız bir gelişme gös-
terdiğini kanıtlıyor.
Algaze. "Toros Dağlan'nda
metalurji teknolojisinin çok ge-
liştiği su götürmez. Buradaki
halk. kalay ı Ortadoğu'da ticaret
amacıyla kullanıvordu" dıyor.
Kestel'de bulunan maden,
dağ etekleri boyunca devam
eden uzun dar geçıtlerden olu-
şuyor. Arkeologlar burada \al-
ntzca düşük kaliteli kalay çev-
heri buldu. Pennsylvania Üni-
versitesi'nden Ortadoğu uz-
manı Prof. Dr. James D.
Muhly, bu yüzden Kestel'in
maden olduğundan kuşku du-
yuyor ve şöyle konuşuyor:
"Jeolojik yaptda kalay bulun-
duğunu kanıtladılar. Neredeyse
bütün granit parçalarında düşük
miktarda da olsa kalay vardır.
Orada bir maden kazmaya yete-
cek kadar kalay var mıydı? Bir
kalay madeni bulduklarına inan-
|mıyorum.'" \'ener bu ıddialara
karşıhk olarak "Muhly'nin sav-
lan maden analizine dayanıyor,
endüstriyel gelişime değil. Peki,
maden eritme kaplanna ne de-
meliT" savını ileri sürüyor.
500-1000 kadar
insan yaşıyordu
Arkeologlar, maden girişinin
aksı yöndeki tepelerde maden
köyü Göltepe'nin yıkıntılannı
da buldu. Yine Yener'e göre
köyde 500-1000 kadar ınsan
yaşıyordu.
Yıkıntılann arasında, taş
araç gereçlerle, boyutlan çay
fincanıyla tencere arasında de-
ğişen seramik kaplara rastlan-
dı. Dr Yener'e göre bu kaplar.
maden eritmekte kullanıhyor-
du. Geçen yaz yapılan kazılar-
da maden eritme kaplannda
cüruf bulunmuştu. Kaplann
çe\ resınde rastlanan kalayın
kalitesi de ticarete gjrebilecek
kadar yüksekti. Yener. kalay-
dan zengin cürufun, Kestel ve
Göltepe'de bu madenin çıkan-
lıp ışlendığinın en büyük kanıtı
olduğvnu söylüyor.
Taş araç gereçlerin maden
entme ışlemınde önemli bir ro-
lü olduğunu düşünen bilim
adamlanna göre kaa, taş araç
gereçlerle ve ateşle yapılıyordu.
Madenciler, cevher damarlan-
nı yumuşatmak için ateş yakı-
yordu. Kuyulann çok geniş
olmadığını gören arkeologlar.
yeraltı çalışmalannda ço-
cuklann kullanılmış olabile-
ceğini düşünüyordu. Maden-
de gömülü olarak bulunan ve
yaşlan 12 ile 15 arasında deği-
şen çocuklara ait iskeletler bu
savı güçlendirdi. İleride yapı-
lacak olan çabşmalar çocuk-
lann madende çahştıklan-
ndan dolayı madenciliğe bağlı
hastalıktan ya da yaralanma-
lardan ölüp ölmediklerini de
ortaya koyacak. Madende çı-
kanlan kalay, yıkandıktan
sonra taş aletler ve cevherin
öğütülmesinde kullanıhyor-
du. Maden eritme kaplannın
içine katman katman mangal
kömürü ve kalay cevheri yer-
leştirildikten sonra bu işlemde
950, hatta 1100 santigrad de-
receye varabilen sıcaklıklar
elde edilebiliyordu.
Yanıtlanamayan
sorular
Tabiı bu kazılar bılım
adamlannın tüm sorulanrun
yanıtlanmasına yetmiyor.
insanlann kalay ve bakır
kanşırnından elde edilen
bronzun özelliklerini nasıl
fark ettikleri. iki madeni
kanştınnayı nasıl bulduklan
hala yanıtlanamayan soru-
lann başında geliyor.
Kazılar. İÖ 3 bin yıllannda
bronzun en gözde maden
olduğunu göstermesine
karşın uzmanlara göre Bronz
Çağı'nın sona ermesinin en
önemli nedeni. kalayın kolay
bulunur bir maden olmaması.
İÖ 1100'lü yıllarda hemen he-
men her yerde bulunabilen
demirin işlenmeye başla-
masıyla bu çağ sona ermişti.
Demzkaphmtbağalm yolkurbcuu
Antalya-Alanya karayolunugenişletme çalışmaları, kumsallan tahrip edince DHKDyürütmeyidurdurma davası açtı
ASUMAN ABAC1OĞLL
İZMİR- Doğal Hayatı
Koruma Derneği (DHKD). de-
nizkaplumbağalannı koruma
savaşımıru sürdürüvor. Kara-
yollan Bölge Müdürlüğü'nce
Antalya - Manavgat-Alanya
karayolunu genişletme çalı-
şmalan sırasında, denizkap-
lumbağalannın önemli üreme
yerleri olan kumsal ve plajlann
tahrip edilmesi üzerine
DHKD, yürütmenin durdurul-
ması için Antalya İdare Mah-
kemesi'ne dava açtı.
DHKD, Antalya-Alanya-
Manavgat karayolunu genişlet-
me çalışmalannın. denizkap-
lumbağalannın önemli üreme
alanlan olan kumsal ve plajlan
tahrip etüğj gerekçesıyle. An-
talya Valiliği, Karayollan Böl-
ge Müdürlüğü ve Bayındırhk
ve İskan Bakanlığı aleyhine.
Antalya İdare Mahkemesi'nde.
"Yürütmeyi durdurma istemiy-
le" dava açtı.
DHKD'nin Antalya İdare
Mahkemesi'ne verdiği dava di-
lekçesinde, Antalya-Alanya-
Manavgat arasında yapılmak-
ta olan ulaşım amaçlı ve çift
yönlü karayolunun yapımı sı-
rasında "Kıyı kenar çizgisi"nin.
anayasaya aykın olarak ihlal
edildiği ve 3621 sayılı Kıyı Ya-
sası yönetmeliklenne aykın
olarak sürdüğü belirtilerek şöy -
ledenildi:
"Ekte takdim olunan yazılar-
la Antalya Valiliği ve
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'-
na bilgi verilerek uyanda bulu-
nulmuştur. Mezkur yazılara
uzun süre cev ap verilmemiş olup,
konu duyarlılıkla takip edilme-
miş (valilik ve ilgili bakanlıkça),
daha sonra çevredeki yoğun va-
tandaş ve kuruluşların şifahi
uyarüarı sonucu ihlalin boyutu
da büyüyünce, valilikçe ihlalin
varlığı tespit edilmiş, durum y azı
ile bakaniığa bildiriurüştir. Bu
yazıdan da anlaşılacağı üzere,
yapımı halen de>am eden yolun,
'kıyı kenar çizgisini ihlal ettiği ve
doğal yapıyı bozduğu için. kıyı
kenar çizgisini ihlal etmeyen ge-
nişletme çaltşmaiarı ve imkan-
larının araştırılarak yolun revize
ediunesini' bildirdikleri halde,
Karayolları halen ve tüm hızla
uygulamaya devam etmekte-
dlr."
Dilekçede. yol yapımının bü-
tün hıa ile sürdüğü kaydedile-
rek, çevredeki çam ağaçlannın
kesildiğı. kumsal ve plajlann
yok edıldığı. her gün yeni ihlal-
İerin meydana geldiği ve yolun
denize yaklaştığı vurgulandı.
Yasalar dinlenmiyor
Doğal Hayatı Koruma
Derneği Genel Müdürü Nergis
Yazgan. Anayasanın 43. mad-
desi ile 3621 sayılı Kıyı Kanu-
nu'nun, bu kanunun uygu-
layıcısı olan Bayındırlık ve
İskan Bakanlığı ile genel mü-
dürlüğü olan Karayollan Ge-
nel Müdürlüğü tarafından ihlal
edıldiğını vurgulayarak. sözle-
rini şöyle sürdürdü:
"Başta yöre halkı oimak üze-
re herkesin kullanımına açık ol-
ması gereken, ülkemizin ve Ak-
deniz'in en değerli kumsallan.
geriye dönülmeyecek şekilde
tahrip edilmektedir.
Türkiye'nin Bern Sözleşmesi,
Barselona Anlaşması gibi ulus-
lararası sözleşmelerle korumayı
taahhüt ettiği önemli denizkap-
lumbağası üreme kumsalları-
ndan biri olan Kızılot kumsal-
lan. herhangi bir canlının ya-
şamını sürdürmesine olanak ver-
meyecek şekilde yok olmak-
tadır."
Antalya İdare Mahkemesi'-
nin konuyla ilgili olumlu bır ara
karar aldığını belinen Yazgan.
"Antalva İdare Mahkemesi,
aldığı bu olumlu kararda, olayın
boyutlarmı genişleterek, dava
açtığımız Karayollan Bölge
Müdürlüğü'nü değil, Karayol-
ları Genel Müdürlüğü'nü dava
kapsamına dahil etti" dedi.
DHKD Kıyı Yönetimi Bölü-
mü Proje Koordinatörü Filiz
Demirayak, Akdeniz havzası-
nda. Türkıve'nın. denızkap-
lumbağalan açısından en
önemli üreme kumsallanna sa-
hip olduğunu anımsatarak, bu-
gün 17 önemli alanda. Caretta
Caretta \e Chelonia Mydas
(yeşil kaplumbağa) ürediğini
söyledi.
Kızılot olayında görüldüğü
gibi zaten önemli bir bölümü,
kum çıkanmı. ikinci konut ve
turizm yatınmlan ile tahrip edi-
len kumsallann. yol genişletme
veya yeni yol yapım çalışmalan
ile tamamen yok olduklannı
vurgulayan Demirayak. sözle-
rini şöyle sürdürdü:
"Türkiye kıyılarının uzunluğu
8 bin 333 kilometredir. Akdeniz
ve Ege kıyılarında olan deniz-
kaplumbağası yuvalama
olayının kapsadığı alan uzunlu-
ğu ise 2 bin 577 kilometredir.
Bunun 606 kilometresi kumsal
olup, bu kumsallann yüzde 25'-
inden daha az bir bölümü deniz-
kaplumbağalannın yumurtla-
ması için uygun bir oıtam sağla-
maktadır".