03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 OCAK1994 CUMA CUMHURİYET SAYFA GENÇLIK • EGITIM Her kantinbir başkadünya Marmara ÜniversitesiGöztepeKampusunda "hamburgerçocnkları'ndan "devrimcı'kre herkesinaynbirmekanı var. Bazen "smır''ih!allerioluyorancakJ7Oşgöriibirazcfahaegemen. FİGEN ATALAY .. . — - - — - e r kantin başka bir W W dünya... Birinde § ğ "de*Tİmd-demokrar m J öğrenciler. diğerinde M M "tıamburger ^ ^ ^ ^ ^ çocuklan". bir ^ ^ ^ ^ ^ ^ baskasında "rnüsiüman gençlik . Zaman zaman "smırihlaF'olmuyordegil. Ama genelde herkes kendi dünyasında. Marmara Üniversitesi Göztepe Kampusu'nün kantinlerinden söz ediyoruz. "Altıgen"den, "Merkez KantiıTden. "Saray"dan. Kampuste, "Market", "Alakart" gibi başka kantinler de var ama biz yalnızca üçünü gezdik. İlk durak. adını mımari yapısından alan Altıgen. Burası, televizyonuyla, fınnda patatesinden pizzasına kadar çeşit çcşit gıda maddesiyle oldukça zengın bir kantin, hatta kafeterya. Televizyonda MTV kanalı izleniyor, kapalı olduğunda ise rock ağırlıklı müzik dinleniyor. Saçı uzun erkeklerle, eteği kısa kızlara en çok burada rastlanıyor. Konserduyurulanna. birbirlerine sanlmış sevgililere de. "Emrivaki"yaparak masalanna oturduğumuz üç kız öğrenciye göre Altıgen, "hiçbir şeye kanşmayan öğrenciierin kantini". Merkez kantin solculann, Saray ise dincilerin. Yani, "herkesin takıldığı kantin belli" Ama. "ortada kalanlar her yere gidiyor" "Devrimci-demokrat" öğrenciierin çoğunlukta olduğu Merkez Kantin, yeşil çuhalı masaîarla sandalyelerden ibaret. Kaloriferpeteğj bileyok. Yani her zaman soğuK, biröğrenci "İnsan sıcaklığıbizeyetiyor"desede... Bir duvarda Öğrenci Derneği Panosu, diğerinde "Yaşasın Demokratik Üniversite Mücadelemiz"yaası. "Yeni Demokrat Gençlik". bu duvarda 15 giin önce "yazıya çıkımş" ve hala silinmemiş. Bu kez Marmara Üniversitesi Göztepe Kampusu Öğrenci Demeği üyelerinın masasındayız. Birtürlü yasallaşamamaktan. bu yüzden üye sayılannı artüramamaktan, yemekhanenin küçüklüğünden, yemeklerin kötülüğünden, paso ve kimlik için 100 bin lira istenmesinden yakınıyorlar. Sonra da konu kantinlere geliyor. "Herkesin kantini belli" diyorlar. Ama zorlama yok. Çember Öğrenciler kantinlerini mekan tutmuş, bütün günlerini orada geciriyorlar. Kantinlerden birini bırakıp diğerine geçtiğiniz- de hemen her şey değişiyor, bambaşka bir dünvaya adını atıyorsunuz. (Fotoğraf: ERDOGAN KÖSEOGLU) sakallı biröğrenci gelirse kimse "oturamazsın"demiyor. Aynı göriişü paylaştıklan insanlarla burada buluşuyorlar. Bazen bütün günleri bu kantinde geçiyor. Protesto gösterileri, forumlar, kavgalar bu kantinin önünde yapılıyor. Bu yıl kavgada henüz "â'ftah" yapılmamış ama müslüman gençlerle aralannda sık sık gerginlik çıkıyormuş. Gecenlerde panoya, Müslüman Gençlik itnzalı bir yazı asılmış. "İndirin" uyansı yapılmış, indirilmemış. Herkes kavgaya hazırlanırken yazı panodan alınmış. Altıgen sakinleri, Merkez Kantin müdavimlerince kısaca. "burjuva çocuklan" ya da "hamburger çocuklan" olarak tanımlanıyor. Altıgen'e biraz dudak bükülüyor. Merkez Kantin'den çıkınca Teknik Eğitim Fakültesi'nin kantinine gitmeden önce kampusu biraz dolaşalım istiyoruz. Ve de hata ediyoruz. Şantiyegezergibiyiz. Çamurlara bata çıka dağlar, tepeler aşıyor, (Biraz abartma var ama yalan yok. fsteyen gidip, görebilir) borulann üzerinden atlıyor, çöplüğe dönüşmüş çukurlardan geçiyoruz. Fşte kampusun mescidi. Yanında ise "hayırsever bir yurttaş" tarafından yaptınlan camii inşaatı devam ediyor. kampuste son durağımız Teknik Eğitim Fakültesi"nin kantini "Saray". Girişteki camlarda "La ilahe illaliah'V'Kurtuiuş İslamda", "Allahü Ekber" yazılan göze çarpıyor. Diğeriki kantinde öğrencilerle konuştuk. burada da görüşmek gerek. Bircesaret, dört erkek öğrencinin bulunduğu masaya yaklaşıyor ve görüşme isteğimizi anlatıyoruz. Kabuledılmiyor. Nedeni, "sohbetlerini bölmek Lstememeleri" Gazetecı dediğin hemen pes eder mi? Tabii ki etmez. Başka bir masaya yanaşıyor, isteğimizi yineliyoruz. Yine reddediliyoruz. Artık pes. En iyisi kavga-güriiltü çıkmadan gitmek. Çıkışta birgenç. nereden geldiğimizi soruyor. Anlatıyoruz. "Bu kantin çok hoş, hiçbir sonınumuz yok" dıyor. Yanaştığımız ilk masadaki gençlerden biri arkadaşının konuşmasına müdahale ediyor, "Ben bunlan muhatap almadun. Seo de alma" dıyor. Bu laflann altında kalmıyoruz. sonra da kampusu terkediyoruz. • 'Zekanızi sonunakadarkullanın'Prof. İlhami Karayalçın, liselilere 2000'li yıllann hedefıni gösterdi: Duygunuzu geliştirin, sevin, krizlere ve şoklara hazır olun, kendinizi iyi yetiştirin, sıradanlığı aşın, ciddi konulan tartışın. Gençiik-Eğitim Servisi - Boğaziçi, İTÜ ve İstanbul üniversitelerinde öğretim üyeliği yapan Prof. Dr. İlhami Karayalçın'dun liseli öğrencilere öneri: "Genç insanın elindeki en büyiik güç. kalbinin üretkenliği. Duygulannızı geliştirin, sevmeye devam edin". Tarabya Kemal Atatürk Özel Deneme Lısesi öğrencilenne, "2000 yılı gençliği ve fonksiyonlan" konusunda konferans veren Prof. Karayalçm, şöy le dedi: "Hayatı ciddiye alm. 20001i yıllar önümüze çok değişik tablolar getirecek. Dünyayla daha çok bütünleşeceğiz. Artık Türkiye'nin ve dünvanın her yerinde çalışınak zorunda kalacaksınız. Gelecekte fırsatçılığın yerini çok çalışma alacak. Sıradan genç insan oimanın üzerine çıkın." Ünıversitenin liseden çok farklı olduğuna değinen Prof. Karayalçın, "'( niversitede öğrenciye sahip çıkıbnaz. Profesörlerin tek işi öğrencileri değildir. Dinlemeyealışın. I\i konuşup, düzgün yazmav a dikkat edin. Aşırıjıktan ve shriükİerden u/ak durun. Özellikle politik olay lara girerseniz çok zaman ka> bedersiniz. Çalışma, eğlence ve kültiir arasındaki dcngeyi tutturabilirseniz başanlı olursunuz " diyekonuştu. 15-27 yaş arasını gençlerin geleceğe en iyi hazırlandığı zaman dilimi olarak değerlendiren Prof. Karavalçın.gençlereşu önerilerde bulundu: "Günümüzde çok önemli bir gerçeğin farkına >anldı. İnsan kaynağmı değerlendinnek. İnsan kaynağı sizlersiıüz. Hay ata hazırlanırken size en çok aileniz ve arkadaşlannız yardımcı olabilir. Arkadaşlarınızdan sizi eleştirmelerini isteyin, siz de onlan eJeştirin. Birbirinize sorular sonın.Ciddi konularda tartışın." • Bilivoruz... (BİUniyor...) Üretmek, ürettiklerini, paylaşmak için can atar çoğu insan... Fotoğraf, karikatür, resim, heykel, öykü,şür...Sanat biçimlerinin tümü... Kendiniifade etmenin, en keyifli, en dolaysız, en insaniyolu sanatsal üretim. Buyollardan hiç değilse birini denemeden "gençlik köprüsü' 'nden geçen > var nu? Aşkla, ask kırılmalarıyla, politik keşiflerle, duygunun her türünü taşlayıp da sanat üretmeyen varmı? Öyleyse sarılın mektuplara. "Bixyaptık oldu" kendini ' 'genç'' murma sokan herkesin. Pazartesı : fotoğraf, salışiir, çarşamba karikatüre ayrıkm "Bizyaptık oldu'' sızderı gelen ürünlerle ohışacak. Diası çekilmiş ve her tür malzeme kullanılarak yapılmış resim, afıs, heykel ve alanımızyetecek olursa kısacak öykülereyer vermek istiyoruz. Haftanm diğergünlerinde karma bir mantıkla ürünlerimizi yayımlayacağız. Sözde kalmasın... "Bteyaptıkoldu" divebilelim. Adre*:Bi: YaptıkOldu, Gençiik-Eğitim Sayfası, Cumtıuriyet Gazetesi, Türkocağı Cad. 30'41 Cağaloğlu-İstanbul Telefon: 5120505 (20 hat)Fax: 5138595 'MARTILI ÇOCUVİAliço Güzelbeyoğlu- Galatasaray Lisesi TRT4 m Programlan 09.58 Açıhş 10.00 AçıkLise Programları 12.00 Açıköğretim Programları 13.00 Lisans Tamamlama Programları 13.40 Kapanış 15.28 Açıhş 15.30 AçıkLise Programları 17.30 Eğitim Paketi 18.00 AçıkLise Programları 20.00 Rock Market 20.45 Kapanış Kanal 6'da gençler tartışıyor Gençiik-Eğitim Servisi- Gençler, bugün Kanal 6'nın Stüdyoda Buluşalım programında politikayı tartışacak. Programa katılan üniversite öğrencileri Güven Öcal, Ali Rıza tlgezdi, Hakan Gün, Banu Yargın, Serkan Aynalı, Gökhan Ahi ve karate antrenörü Yusuf Çırak, gençlerin gözüyle politika ve politikaalan değerlendirecek. Programda aynca üniversitelerdeve gençlerin yoğun olarak bulunduğu merkezlerde yapılan röportajlara yer verilecek. Bir şeylere karşı çıktıklarını ifade etmek için saç u/atıp küpe takıvorlar. Kurulu düzene ve toplumun tutumuna tepkilerini dış görünüşlerinden başlayarak gösteriyorlar. Uzunsaçlı, derimontlu ve isyancımetalciler • Belirli bir mekanlan var, gitar çalıp bugünü yaşamayı seviyorlar. Medya onlan şeytana tapanlar olarak tanıtıyor ancak onlar sevmeyi ve özgür olmayı istiyor... AŞKIN ELÇİ adıköy Postanesfninarka sokağındu bir pasajı mesken lutmuşIarkcndilcrinc.Deri montlar\emetalciT-Shinler çarpıvorgözümüze. tartışmalar. müzik ve kahkahalar geliyor kulağımıza... Yanlannayaklaştığımızgrup. merdivenlereoturmuş. gitar çalan arkadaşlannı dinliyor, ona eşlik ediyor. onunla söylüyorlar. Gazeteci kavramı i!k anda buzgibi bir ha\a estiriyor aramızda. Daha önce haklannda basında çıkan fotoğraflardan da, yazılanlardan da rahatsızlar. Yanlış mesajlar ve bağlamında yanlış imajlar istemiy orlar. Melike Acar, içlerindeki tek kız. Ona. niçin buraya takıldığını sorduğumuzda. "burası dayak yemediğimiz tek yer" ce\ abını \ eriy or ve anlatıyor: " Evde bulamadığım herşeyi burada buluyorum. Derslerim berbat durumda. eğitimin iyi olduğuna inannmonım. Ben Güzel Sanatlar'uı Resim bölümüne girmeyi, sanatçı olnıa\ ı istiyorum. Aslında çok sosyal biriyim, yüzme öğretmetıiyim. piy ano çalıy orunı, resim yapıyonım... Tiyatro'da da bulundum... Tek isteğim sanatçı olmak." Birbirleriyle farklı bir iletişim ıçinde olduklannı anlatıyorlar. "Yardımlaşma hiçbir ortamda buradaki gibi değildir" divorlar. Burada aynı. burada cşıt olduklannı sövlüyorlar. Kerem Bora L'c, "Burada herkes aynı kafada. Burada birbirimizi anlıyonız. Dışarıdaki ortam ise çok farklı. Saçım uzun olsaydı yanımdan geçerken söyleneceklerdi. Küpe taktığım için homurdanıvorlar. Biz saçlarımızı bir şey lere karşı çıktığımı/ı ifade etmek için uzatıyoruz, kiipey i de bu y üzden takıyoruz. Bu düzene ama özellikle de toplumun tutumuna karşı çıkn oruz" diyor ve toplumun onlan tanımadan. tanımak "bile istemeden onlara karşı çıktığını belirtiyor. Pasaja gelenlerin çoğunun en büyük tepkiyi önce ailesinden gördüğünü söyleyen Banş Gürbüz Durali, "Ailelerimiz bizim böyle yaşamamızı yanlış göriiyorlar, buray ı da çok kritü bir y er olarak göriiyorlar ama ortamı > e buradaki iüşkileri bilmiy orlar, öğrenmiyorlar. Biz burada özgürüz, sorunlanmızı rahatlıkla konuşuyoruz"di>etamamlı\orsözlerini. Ailelcr hakkında konuşmak isteyen bir başka genç de Vedat Kıy KI. Bura\ a takılan arkadaşlannın çoğunun aiîesinin sorunlu olduğunu vurgulayan Vedat. "Buradakilerin çoğu sevgi ve arkadaşlık, dostluk arıyor. Sö\ lendiği kadar körii bir yer değil burası. Sadece biraz farklı. Sonuçta hepimiz insanız. Ben saçlarımı kestirdikten sonra sadece dış göriinüşüm değişti. İç görünüşüm değişmedi. Toplumun bizi dışlaması anlamsız" dıyor. Hcpsi toplum tarafından dışlanmaktan. aileleri tarafından anlaşılamamaktan şikay etçi. "Toplum önyargılı olmasın" di\ orlar. Arkadaşlan arasında kendileriru eşit \edost bir ortamda hısscdiyorlar. "Tek suçumuz, ki suç değil, özgür yaşamaya çalışmak ve farklı olmak" diyor Kaan Ballı \ e burayagelişsebebınıailesindebulamadığı sevgiyi burada bulması olarak açıklıyor. • UMUT İLE SEVGİ İLE DÜŞ İLE G Ü L S Ü M A K Y Ü 2 Güzeldip baslangıclar erhaba dostlar. merhaba. Evet. gü- zeldir baş- langıçlar. güzeldir her şeyin ilki. Cumhuriyel gazetesinin gençler için sayfa ayırması, bu sayfada gençle- rin sorunlanna yer vermesı ve gençlerin kendilerini an- latma olanağı bulması çok güzel. Tıpkı bir çocuğun ilk dişini çıkarması. söylediği ilk sözcükler gibi. Okula ilk baş- ladığırnız giin. aldığımız ilk armağanlarlar. okuduğumuz ilk kıtap. ilk arkadaşlıklar. gözlerin ilk smiMcak bııluş- ması, ilk cl ele mıuşmalar. ilk aşklar gü/cldir. Gu/cldır bir çiçcğın ilk tomurcuğu. bir ağacın ilk sürgiinii. cİJİIarda- ki ilk vıpraklar. Gu/cldır ilk- yaz. Doğadaki büuin canlı- ların \CIIIJLD uıılanışı. çıi- yapraklann altından çıkan yemyeşil fili^Jer güzel- dir ilkvazlarda. Gençlik de ilkyazıdır yaşa- mın \e gençlik güzeldir. umut doludur. sevda doludur. düş doludur. Bu köşeye ad ola- rak değerli ozan Ahmct Anf in Anadolu şiirindeki bu dizeyı seçmem rastlantısa) değil. Hcm gençliğin bütün özelliklerini kapsadığı. hem de bu köşede zaman zaman düşlerden, sevgilerden. umuttan ve şıırden söz edece- ğimiz için bu köşenin adı, "L mut ile, sevda ile, düş ile." Bu köşede ara sıra söyle- şc:cğız sizinlc. Yaşamın bü- tünlüğü ıçinde gördüğümüz çciışkilerdcn. vaşadığımız hü/ünlcrden. coşkulardan. sevınçlerden. umutlardan söz cdeceğız. Duv umsadığımız gÜ7Cİhklcri. vaşanıa seAİncini paylaşacağız sizlcrlc Çünkü paylaşılınca güzeldir yaşam. Pav laşılınca azalır acılar. dağılır hüzünler, çoğaiır se- vinçler. Paylaşılınca daha bir tatlanır işyerlerinde. öğrenci kahvelerinde birlikte yenilen çıtırçıtırsıcacık simitler. pey- nirler. Paylaşılınca güzelleşir sövleşiler. İşte o yüzden bu köşeden. okud'iğumuz ki- taplan, gördüğümüz oyun- lan. fılmleri, duyum- sadığımız mutluluklan. doğa güzellıklerini ve vaşamın en güzel. en ipce vanını. şiiri pavlaşacağız sizinle. Sizlenn de bu paylaşıma katılmanızı diliyorum. Bu günlük hoşça- kalın derken. değerli ozan Ahmet Aririn köşemize adını veren dizesinin de içinde yer aldığı Anadolu şiirinin son bölümünü sizlerle paylaşmak ıstiyorum. Hoşçakahn, esen kalın. sevinçsiz sevgisiz kal- mayın... "Öyle yıkma kendini, / Övle mahzun, öyle garip... / Nerede olursan oİ, / İçerde, dı- şarda. derste. svada, / Yürü üstüne-üstüne, / Tükür yiizü- ne celladın, / Fırsatçınuı, fe- satçının, hayının... / Dayan kitap ile / Dayan iş ile, / Tırnak ile, diş ile, / Umut ile, sevda ile, düş ile. / Dayan rüs- va etme beni. / Gör, nasıl yeni- den yaratılırun, / Namuslu, genç ellerinle. / Kızlanm, / Oğullanm var gelecekte, / Herbiri vazgeçilmez cihan parçası / Kaç bin v ıllık hasre- timin koncası, / Gözlerinden, / Gözlerinden öperim. / Bir umudum sende, / Anlıyor mu- sun?" •
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle