23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 OCAK 1994 PAZAR HABERLER Doğu Anadolu'da artık partiler eskisi kadar rahat ve kendinden emin olamayacak Solun güvencesi AlevioyuYurt Haberieri Servisi - 27 Mart mahalli seçımien Doğu Anadolu Bölgesi'nde farklı sonuçlara gebe görünüyor. Yıllardır belli partikrin favori olduğu Erzincan, Kars. Ar- dahan, Iğdır ve Ağn'da artık dengeler değiş- meye başiadı. Bu kentlerde güçlü olan SHP, artık kazanmak içın fazla çaba harcamak zorunda. ANAP ve DYP gibi partiler de dö- nem dönem güçlü olduklan illerde zorlana- cağa benziyor. Bu üç partinin durumu, böl- gedeki değişen dengelerin göstergesi. Doğu'da seçmenlerin belirli gruplar halin- de olduğu illerin başında Erzincan geliyor. Erzincan, sol ve sağ partilere milletvekili veren bir il. ANAP'ın 83 ruhuyla önemli bir taban edindiği Erzincan'da, solun güvencesi Alevi oylan. Alevi oylan sayesinde SHP Erzincan'da seçimkre rahat giren parti görünümünde. Son yerel seçimlerde belediye başkanüğını kazanan MHP yine favori parti konumunda. Burada DYP ve ANAP oylannın önemli bölümünü alan Milliyetçi Hareket Partisi, özellikle PKK'ya tepki oylannı burada da topluyor. MHP'nin en büyük dezavantajı ise ANAP. Anavatan Partisi, Erzıncan için eski MHP'li Adnan Ercan'ı aday gösteriyor. Seçimkre kadar kesin favorisi belli olma- yan Erzincan'da SHP'nin en büyük deza- vantajı, genel merkezJe olan sürtüşme. Mil- letvekılleri Mustafa Kul ve Ali Tutu'nun par- tiden aynlma noktasına gelmesi ve yaşanan krizın sol o>lan böleceği öne sürülüyor. SHP"de yaşanan bu krizin yanı sıra CHP'- nın de oldukça güçlenmesi ve sol oylann önemli bir bölümünü bölme tehlikesi de sağ partilere yarayacak görünüyor. SHP Erzin- can'da, Erol Kahraman'ı belediye baş- kanlığı için düşünüyor. Alevi kökenli Mus- tafa Kul ve Ali Tutu'nun SHP'ye tavır alma- lan halinde solun buradaki güçlü adayırun CHP olacağı belirtiliyor. Güçlü bir örgütü olan Kürt kökenli oylann da sol ve sağ parti- ler arasında dağılacağı vurgulanıyor. Bu ne- denle Refah Partisi, Kürt kökenli adayla önemli bir faktör konumuna gelırken, CHP'nin de demokrat bir Kürt kökenli aday üzerinde durduğu belırtiliyor. Kars'ta ANAP ve DYP sağ oylara ve Kürt kökenli oylara talip. Bu gelişmeler karşısında Kars'- taki dengelerin de tamamen değişmesi bek- lenıyor. Önceki yıllarda Kars'ta fazla bir ıddiası bulunmayan MHP'nin son yıllarda önemli ars'ta sol oylar SHP,CHP ve DSP arasında üçe bölünecek gibi. Kürt kökenli oylann da sol ve sağ partiler arasında dağılacağı vurgulanıyor olmayan DSP'nin buradaki şansı fazla değil. Kars da solun favori olduğu iller arasında. İki dönem üst üste seçimi kazanan Belediye Başkanı Selahattin Filtekin'in yanı sıra Emekli Albay Sabri Koç ve tabanda oldukça güçlü olduğu belırülen Ekrem Alp, Sosyalde- mokrat Halkçı Parti'nın aday adaylan. Kars'ta CHP'nin de önemli bir tabanı bulu- nuyor. CHP ve DSP'nin ayn ayn seçime gir- melen nedenıyle sol oylann burada üçe bö- lüneceği muhtemel, Kars'ta yıne önemli bir potansiyele sahip bir oy potansiyeli elde ettiği, özellikle PKK'- ya tepki oylannı toplayacağı belirtiliyor. Halk Bankası Müdürü Tuncer Göney'i aday gösteren MHP'nin toplayacağı oylar merak konusu. Ardahan. Kars gibi kozmopolit nüfus ve aşiret yapısı arasında dengelerini kuran bir il. Belediye Başkanı Salıh Aktürk SHP'nın yine adayı. Ardahan'daki seçımlerde PKK belirleyici bir faktör olacak. PKK'nın 27 Mart'ta bazı adaylan destekleyeceği iddia ediliyor. CHP'nin alacağı oy merak edilirken, Re- fah'ın Kürt kökenli bir adayla etkili olacağı belirtiliyor. Iğdır seçimlerine SHP. Kürt kesimın desteğinden yoksun olarak çıkacak. PKK- dan gelen istek üzenne. temmuz ayında tüm Kürt kökenli üye ve delegeler SHP'den çekıl- mişti. Kürt desteğinden yoksun SHP'nin Iğdır'- da fazla şansı bulunmuyor. Iğdır'ın en şanslı partileri olarak ANAP ve DYP görülüyor. DYP ve ANAP arasında gidip gelen Orhan Ağırkaya'nın yine ANAP'tan aday olacağı belirtiliyor. Terörün etkili ol- duğu Iğdır'da PKK'nın bağımsız bir aday çıkartacağı da söylentiler ara- sında. CHP'nin de Iğdır'da belirleyi- ci bir parti olacağı ifade ediliyor. Ağn'da SHP'nin belediye seçimlerini kazandığı Fevzi Bulut, şimdi CHP'li. Bulut'- un CHP'den yeniden aday olmasına kesın gözüyle bakılacağı söylenıyor. CHP'nin Bulut'la iddiab duruma geldiği belirtiliyor. Ağn'da ıddialı sağ partiler arasında DYP ve ANAP bulunuyor. DYP'nin ve ANAP'ın sevilen bir adayla seçimleri rahat kazana- caklan da tahmınler arasında. Aşiret bağının ağır bastığı Ağn'da, büyük bir aşirete sahip olan Nizamettin Selçuk'u aday gösteren MHP'nin nasıl bir sonuç alacağı ise merak konusu. MUGLA SHP'li Çakır'ın adaylığı sağı zorluyor ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA - Belediye Başkanı Orhan Çalur'ın CHP'den aynbp SHP'den aday ol- ması, sağ partilerin hesaplannı altüst etti. Adaysız kalan CHP ise aday çıkarmada zor- lanıyor. CHP'liler adaylık için eski Muğla Milletvekili Tufan Doğu'nun üzerinde duru- yöYfar^'Aricak Doğu'nun adayltğâ sıcak bakmadığı belirtiliyor. Başkan Çakır'ın SHP'den adaylığı karşısında ANAP. adayını yeniden belirlerken DYP önyokla- ma ya gidiyor. Tabandan gelen baskı karşısında "Muğla Belediyesi'ndeki 21 yıllık yerel iktidan sağa kaptırmama" adına Belediye Başkanı Orhan Çakır'ın SHP'den aday olması, sosyal de- mokratlan rahatlattı. Başkan Çakır'ın geri dönüşüne gösterilen tepkiler ise giderek orta- dan kalkıyor.Daha önce SHP'den belediye başkanlığı içın aday adayı olan Ünal Türkeş, Veli Bütün ve Ayhan Kara, Çakır'ın baş- kanlığında belediye meclis üyehğine aday ol- dular. Başkan Çakır'ın adaylığı ile kendine gelen SHP'de meclis üyeliği aday sayısı 50've ulaşır- ken CHP.-eslu Milletvekili Tufan Doğu'ya aday olması için baskı yapıyor. Doğu'nun be- lediye başkan adaylığma sıcak bakmadığı be- lirtiliyor. CHP'den adaylık için İl Meclısı Baş- kanı Hilmi Giresun'un adı geçiyor. Başkan Çakır'ın ardından CHP'den SHP'ye geçiş de sürüyor. Geçişte, başta meclis üyesi Dr. Ha- san Erdem olmak üzere pek çok önemli ısim yer alıyor. Önümüzdeki hafta içinde CHP'de büyük bir boşalma bekleniyor. ANAP önceki gün iki adayı Ramazan Özdemir ve özlen Akgüç'le "mülakat" yaptı. Bunun sonunda Ramazan Özdemir kesın aday olarak bebrlendi. Adayını değış- tirmek ısteyen ANAP Genel Merkezı'nin eski Milletvekili Şükrü Zeybek'e adaylık baskılan sonuç vermedi. RP'de ise merkez yoklaması ile Dr. Mehmet Nilhıdır ada\ oldu. DSP'den Hilal Köseoğlu ile İhsan Özgen'- in isimleri geçiyor. DYP'de ise kanşıklık sürüyor. DYP Genel Merkezi'nin daha önce bir özel fırmaya yaptırttığı anket sonunda aday adaylanndan Taşkın Bilginer bırincı, Bülent Önuçan ikinci, Hasan Özsoy üçüncü. Yavuz Kayı dördüncü, Erkan Sökmen de be- şinci çıkü. Ancak İl Başkanı Av. Cavit Ka- raöz ile Milletvekili Latif Sakjcı'nın ısteğı ile DYP bu defa parti içinde önyoklama yap- ma karan aldı. Önyoklamaya aday adaylanndan sadece Taşkın Bilginer ve Yavuz Kayı'nın sokula- cağı bebrtılirken bu gelişmeyi "il başkanı ile milletvekilinin Yavuz Kayı'yı sectirme ope- rasyonu" olarak niteleyen partililer. büyük tepki gösteriyor. Yeni gelişmeye tepki gösteren Bülent Önuçan'ın da adaylıktan resmen çekıldiğı belirtiliyor. Hafta sonunda yapılacak ıkincı önyoklamadan Yavuz Kayı'nın çıkması ha- lınde. DYP'den istifalann olacağı da belirti- byor. HAFTAYABAKIŞ AHMET TANER KIŞLA1J 'Büyük'lerden, 'Kûçûk'lepe... Dünyanın öte ucuna yaptığım gezi uzun sürdü. Sidney Yazarlar Şenliği'nde bir açıkoturum.. Sid- ney Halkevi'nin Sidney ve Melburn'da düzenlediği iki toplantı.. Çeşitli radyo programları.. Avustralya yazılı basınından gelen istemler... Ve geceyi gündüzü birbirine karıştıran, günleri şaşırmanıza neden olan, bitmez tükenmez bir yolcu- luk. Burada kış, orada kavurucu bir yaz... Köşem istemeden zaman zaman boş kaldı. Singapur'daki büyükelçiliğimizin müsteşarı Sayın Ahmet Akarçay'ın yakın ilgisi, 'Singapur Notlan' başlıklı yazımın ortaya çıkmasını sağladı. Ama gezi- nin asıl bölümünü oluşturan Avustralya ile ilgili izle- nimlerimi köşeme sığdırmam olanaksız.. Genel Yayın Yönetmeni özgen Acar'ın isteğine uyarak birkaç yazıdan oluşacak bir diziyi, ilk fırsatta hazırlayacağım. • • • Avustralya'da 40 bin kadar Türk yaşıyor. Bunun 26 bini aynı zamanda Avustralya yurttaşı. (17 milyon nüfuslu bir ülkede, bu sayı çok da önemsiz sayı- Imaz). Avustralya'daki Türklerin hemen hepsi, temel so- runlarını çözmüşler. Evi, arabası ve yeterli geliri ol- mayan yok gibi. Sosyal güvenlik sistemi, işsiz ya da emekliye bile yeterli gelir sağhyor. Insanca bir yaşam, güvenli bir yarın. Ama Türkiye'deki siyasal bölünmeler, sağlıksız bir biçimde oraya da yansımış Bir araya gelemiyoriar. Bir baskı grubu oluşturamıyorlar. Yunanlı bakan bile var. Ama Türklerin yerel yöne- timlerde olsun temsilcileri yok. Oysa Avustralyalının yabancılara bakışı Avrupalı- dan çok farklı. önyargısız, hoşgörülü, nazik ve güler- yüzlü... • • • Rahmetli Ümran Baran'ın çabalarıyla kurulan Sid- ney Türk Halkevi, bir geleneğı -tüm olumsuzluklara karşın- sürdürüyor. Her yıl ocak ayında düzenlenen 'Nazım Hikmet Gecesi'. artık "Nâzım Hikmet ve Uğur Mumcu'yu Anma Gecesi'ne dönüşmüş. Bu gecelerin geçmiş konukları arasında, Aziz Nesin ndent Ruhi Su'ya bir- çok tanınmış sanatçı, yazar ve düşünür var. Benim katıldığım bu yılki iki toplantı da Nazım'dan başlayan, Uğur Mumcu ile süren ve Mustafa Kemal 1 - ın yeniden doğuşu ile noktalanan bir çızgı oluşturdu. "Uğur Mumcu'nun arkasından ayakları ya da dü- şünceleri ile yüruyen milyonlarca kişi, Kemalizm bayrağının altında bir araya geldiğinde sorunlar çö- zülecektir" tümcesini, Sidney'de coşkulu bir toplu- luk; ayakta uzun uzun alkışlarken salonda Türk Dı- şişleri'nin tek bir temsilcisi bile yoktu. Canberra'daki Türk Büyükelçisi, yapılan davete, iki satırlık bir 'nezaket mesajı' ile yanıt vermek gere- ğini bileduymamıştı. Türk kebabçı dükkanlarının açılışlarını kaçırma- yan Türk konsolosluk yetkililerı ise olayı cami yapü- rma dernekleh'nin toplantıları kadar olsun önemse- memişlerdi.. Ama Melburn'da durum değişikti. Başkonsolos Cengiz Sanay, hangi görüşte olursa olsun' Türk dernek ve kuruluşlarını bir araya getir- mek için büyük çaba içinde. Başarabildiği, oranda, Melburn'daki Türklerin ağırlığı artacak ve sorun- larının çözümü kolaylaşacak. UArkast 16. Sayfada YOLSUZLUKLAR Dosya Adı: Emlak Bankasıj Emlak Konut, Sultan-Air, Doğusan, ES-KA, batık krediler. Adı geçenler: Güneş Taner, Ahmet Özal. Selim Edes, Yavuz Çizmeci, Engin Civan, Vecdi Atamyıldız, Erdal Bıçakçı, Niko Maksimiyadis, Ahmet Paşaoğlu, Erdal Karadoğan, Kamil Kes. Parasal içeriği: / trilyona yakın Sonuç: İstanbul 2. ve 5. Asliye Ceza mâhkemelerinde açılan dava sürüyor. 'Baskı' alüııda\eıileıııııilyarlık krediler Müfettişler, bir dönem Ahmet Özal ile ortaklık yapan Yavuz Çizmeci'nin şirketi Sultan Air'e verilen kredileri inceleyince, Emlak Bankası yönetimine baskı yapıldığını ortaya çıkardılar. 'Yukan'dan gelen 'rica'larla kredi veriliyordu. -7- KEMAL YURTERİ Müfettişler, belirli konular üzennde yapılan ıncelemelerin yanı sıra banka yöne- timinin bazı genel uygulamalannda da usulsüzlükler saptadılar. Müfettiş rapor- lanna göre, bankaya personel alımı sırası- nda açıktan atamalar yapıldı, bankanın reklam işleri Gûneş Taner'in ortak olduğu savlanan Cen Ajans'a yüksek fiyatlarla ve- rildi, bankanın kiraladığı binalar için yöne- ticiler rüşvet aldılar, bankanın otomobilleri özel amaçlara tahsis edildi. Incekmeler sürdürüldükçe, bankanın "va- him" işlemlen tek tek ortaya çıkıyordu. Müfettişlerin Emlak Bankaa'na ihşkın ha- zırladıklan dığer dosyalar ana başhklanyla şöyle aralanıyor: Batık şirkefle ortaklık Adana Döşeme Mahallesi'nde yaptınlan inşaat işlerinde Emlak Bankası"nın zarara uğraüldığı savlandı. Adana ili çevresinde inşaat çalışmalannda bulunan Hakkı Elbir- lik ve Halefleri Kolekuf Şn'nin, parasal darboğaza girmesı üzenne, Emlak Ban- kası'na başvuruda bulunarak ortaklık önerdiği ve önerinin banka zaranna koşul- larda kabul edüdiğj belirlendi. Savlar mü- fettiş raporlanna şöyle yansıdı: "Hakkı Hbirfik ve Halefleri Kolektif Şir- keti, Adana'da kendi inşaat sahası üzerinde sürdürmekte oMuğu inşaat çalışmalannı 1988 yıimda mali açıdan güç duruma düşme- si nedeniyle btrakmak zorunda kalmışnr. Şirket, ortak iş yvüdnek üzere bankaya or- taklık önermtş ve banka yönetim kunılunun 25 Kasnn 1988 tarihti, 22-1203 sayıl) kara- nyla öneri kabul edilmiştir. Adana 1. ktsım inşaat işi mali durumu bozuk olan bir fir- maya istihbaratı yapılmakstzın >erilmiş ve temınat olarak da banka yönetmelikJennde belirtijen değerier dışında ipotek alınnuş, 2. lusan inşaat işlerinde ise hiç teminat alırana- nuştn-, Yapdan söztesme ile müteahhit fır- maya avans veribnemesi gerektiği halde ipo- tek karşdığı 190 milyon lira faizsiz ve 354 milyar lira yıizde 67 faizli olmak üzere avans ödenmiştir. Yine, hiçbir şekilde fıyat farkı ödenmemesi gerektiği halde firmaya metre- kare başına 67 bin lira fıyat farkı verilmiş- tir." Sanıklar hakkında 23 Kasım 1992 tari- hinde Şişli Cumhunyet Savcılığı'na suç du- yunısunda bulunuldu. Sultan Air'e kredi Emlak Bankası'nın zarara uğramasına neden olan savlar arasında, dönemin Baş- bakanı Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal'ın ortağı olduğu. Sultan Air adlı havayolu şir- ketine temınatsız kredi kullandırüması da yer abyor. Şirkeün diğer ortaklan da Yavuz Çizmeci ve tsviçreli bir işadamı. Müfettiş- ler, kredinin yine banka tarafindan hazırla- nan "'şirket ile kredi iüşkisine girUmestnüı uygun ohnadığım" bclırtir raporlanna rağ- men verüdiğinı ortaya koydu. Müfettişler, 632 milyon marklık kredinin sadece, banka eski Genel Müdürü Engin Cîvan ve eski Ge- nçl Müdür Yardımcısı Ahmet Paşaogkı'- nun imzasına dayanılarak ödendiğiru de saptadılar. Emlak Bankası müfettişlerinin haarladığı 10 Mart 1992 tarihli 1992-3 sayılı raporda işlemlere ılişkin şu değerlen- dirmeler yer al<i: "Kredi. banka üst düzey yonetiminin zor- lama >e baskısı sonucu kuİlandmlmtştır. Sul- tan Air firması lehine, fimıanın mali bünyea ve sektördeki olumsuzluklara rağmen kredi önerisinde bulunarak bankamızı riske ertik- leri ve dolayısıyla görevlerine karşı yeterli kayıt ve Ogiyi göstermedikleri saptanan Kre- di Pazarlama Müdürü Serdar Tunçbilek ve Kredi Pazarlama Grup Müdürü Abdul- lah Akbulut hakkında tebligatta bulunul- malıdır. Kredi sürecine müdahale etmesi ve yetkisi bulunmamasına rağmen verdiği ta- İimatla şubece tutulması gerekli görülen bloke dövizin 632 bin marklık kısmının fir- maya ödenmesine >e böylece bankamız nakdi teminatlannui azalmasına yol açan TEMtNATSlZ KREDİ-Ahmet Özal ve ortağı Yavuz Çizmeci (sagda) teminatsız olarak akuklan yükhı miktarda kredi ile düny alıklamm bir kısmuu yaptılar. • Batık şirketlere milyarlarca lirahk kredi verilirken kiralanan binalann sahiplerinden rüşvet istemek, sınav açmadan personel almak ve bankanın sahip olduğu arabalan özel işlerde kullanmak gibi 'küçük' uzulsüzlükler de yapılmıyor değildi. Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Paşaoğlu hakkında önerilen kademe ilerlemesinin durduruhnası gerekir." Raporun Başbakanhk'a ulaştınlmasının ardından 27 Temmuz 1992 tarihinde Şişli Cumhunyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunuldu. Davanın 1992 929 sayılı esas kayıdıyla görülmesine devam ediliyor. Emlak Bankası'nın, bazı kredi kullandır- malarda olduğu gibi, Doğusan AŞ adlı bir şirkete de hakkında düzenlenen mali tahlil ve ısühbarat raporlanna aldırmadan kredi verdiği belirlendi. İncelemeler, şirkeün 1989 yilında yapüğı kredi başvurusunun redde- dildığıni, ancak yıl sonuna doğru yapılan kredi başvurusunun da şirkeün durumun- da hiçbir değişiklik olmamasına rağmen kabul edildiğini ortaya koydu. Söz konusu kredi ile ilgili olarak banka tefüş kurulu ta- rafindan düzenJenen 25 Mart 1992 tarihli ve 1992-3 sayılı tefüş raporunda. "Kredinin onaylanmasında ve kullandınlması yolunda önemli baskılar olduğu şeklinde önemli belir- tiler" ıfadesı yer aldı. Müfettişler. somştur- manın derinleştirilebilmesi için kredi ko- misyonu üyelerinin de soruşturma kap- samına alınması gereküğini belirterek dos- yayı tam olarak bitirmeden Başbakanlık'a gönderdiler. Başbakanlık Teftış Kurulu'- nun devTeye gınnesı sonucu, dosya tamam- lanabıldı ve sanıklar hakkında 27 Temmuz 1992 tarihinde Şışlı 2. Asliye Ceza Mahke- mesı'nde dava açıldı. Dava halen sürüyor. Emlak Bankası. usulsüzlük savlanna he- def olan uygulamalann birinde Bakanlar Kurulu'nu da aşar tutum sergiledı. Niko Vlaksimiyadis. Engin Civan'ın isteğı üzeri- ne. genel müdür yardımcısı yetkileriyle "göl- ge genel müdür'" olarak işe alındı. ÂBD uy- ruklu olan Maksimiyadis'i işe almak için Bakanlar Kurulu onayı gerekirken Civan"- ın. 2007 sayılı kanun gereğince Bakanlar Kurulu karannı beklemeden ışlemi onay- ladığı behrlendı. Konuyla ılgılı olarak dü- zenlenen müfettiş raporunda, Genel Mü- dür Daıuşmanı Kamil Kes'in, İçişleri Ba- kanbğj'nda izin alındığını beyan ettiği belır- tilerek bunun ıyi bir gerekce olmadığı. İçiş- leri BakanlığYnın sadece ikamet izni verebi- leceği ifade edildi. Rapor üzenne, Başba- kanlık tarafindan 21 Eylül 1992 tarihinde Şişli Cumhuriyet Savcdığı'na suç duyuru- sunda bulunuldu. Şişli 5. Asliye Ceza Mah- kemesfnde dava açıldı. Bankanın usulsüz işlemlen, bankanın yan kuruluşu olan Emlak Konut'u da etki- ledı. Emlak Konut'un eski Genel Müdürü Erdal Karadoğan'ın. yetkisi olmadığı halde, Avukat Erdal Bıcakçı ile hizmet sözleşmesı imzaladığı belirlendi. Savlara göre. Kara- doğan, 1991 yüında Bıçakçı'nın özel hukuk bürosuyla ayük 5 milyon lira üzerinden an- laşma imzaladı. Yetkisiz anlaşma imzala- yan Akdoğan. Bıcakçı'ya 14 milyar lira gibi yüksek miktarda işlemleri takip etmesi için genel vekaletname verdi. Müfetüşler ayn- ca, Akdoğan'ın işten alınmasına kısa bir süre kala, Bıçakçı'nın sözleşmesini yenile- yerek 1 milyar 100 milyonluk bir anlaşma imzaladı. Dosyanın Başbakanlık'a ileül- mesinin ardından, Şişli Cumhunyet Savcı- lığı'na suç duyurusunda bulunuldu ve 1993-1 esas numarasıyla sanıklar hakkında dava açıldı. Emlak Bankası'na ılişkin dosyada ağırlık olarak yer tutan konulann başında ban- kanın ödcdiğı avanslar gelıyor. Bankanın ortak olduğu kuruluşlara ödediği avansla- nn tutan ve veriliş biçiminde bir dizi usul- süzlük saptandı. Müfettiş raporianna göre saptanan eksıklikler genel hatlanyla şöyle sıralanıyor -Bankanın katıldığı adi ortaklık sözleş- melenne venlen avanslar için. Borçlar Ka- nunu'nun 521. Türk Ticaret Kanunu'nun 88, 92, 93 ve 94. maddelerine uygun hü- kümler koymak yenne. "adat yöntemi" adı altında bir yöntem gelişurilmesi, ban- kacılık ilke ve teamüllerine, kaynaklann karlı ve verimli bir biçimde kuUanılması prensıbine aykın olmuştur. -Adı ortaklıklara yapılan ödemeler, aslında ortakbğa bankaca açılan kredi ni- teliğindedir. Oysa bu işlemlerde kredi mevzuaü uygulanmamışür. UTTM projesi İstanbul Zeytinbumu'nda yapılacak olan Uluslararası Tunzm ve Ticaret Mer- kezi Projesi'nde (UTTM), bankanın Se- lim Edes'ın ESKA AŞ adlı şirketine kul- landırdığ kredilerin veriliş biçiminde bir dizi usulsüzlük saptandı. Şirkete 12 mil- yon dolarlık kredi kullandınlırken kredi- nın faizlerinin Türk lirası üzerinden ödenmesi benimsendi. Yapılan inceleme- ler sonucu, projenin bankanın ilgili birim- lerinin görüşü ahnmadan, yöneüm kurulu karanyla kışilerin tercihlerine dayalı ola- rak yüriitüldüğü saptandı. Müfetüşler, arsanın imar durumunda, ihaleye ilişkin fiyat belirlenmesinde, fızibilıte raponınun haarlanmasında ve mali analiz belgele- rinde usulsüzlükler saptadılar. Müfettiş- lerin raporlannı Başbakanlık'a iletmesi- run ardından, kararlarda imzası bulunan bankanın eski Genel Müdürü Engin Ci- van, yönetim kurulu üyelen Yalçin Sayın, Osman Okyar. Vecdi Atamyddız, \efa Oz- türk ve Hüseyin Kömürcüoğhı hakkında suç duyurusunda bulunuldu ve sanıklar hakkında Şişli 2. Asliye Ceza Mahkeme- si'nde 1992-1092 esastan dava açıldı. YARtttVıkıfbanktftsyaa
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle