06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30OCAK1994PAZAR 12 PAZAR KONUKLARI Davulyerelyönetimkrde,ya tokmaklSUNUŞ: Türkiye 'de 1984 belediye seçimlerinden yaşadıklarıyörenin geleceğiyle ilgilialınan spnra özellikle büyük kenî belediyeleri, başta da kararlarda hiçbirsöz sahibi olmamalan, ama İstanbulolmak üzere, çeşitliyolsuzluk, usulsüzlük kendilerine sorulmadan yapılan işlerin ceremesinide suçlamalarına hedefoldular. Belediyeleregetirilen yine kendilerinin çekmesl 27 Mart yerelseçimlerine başkabirsuçlama.da, kent ya da belde halkının, ikiaydan azbirsürekala, yerelyönetimlerin içinde bulunduğu sorunları, Uluslararası Yerel Yönetimler Birliği (IULA) Ortadoğu Bölge Örgütüyöneticisi Sadun Emrealp ite Marmara ve Boğazları Belediyeler Birliği GenelSekreteriFikreî Toksöz 'le konuştuk. Söyleşi Leyla Tavşanoğlu Konuklar Sadun Emrealp IULA Ortadoğu Sorumlusu Fikret Toksöz Marm. ve Boğ. Bld. Birliği Genel Sekreteri Halk belediyeyle banşmalı u tustararası Yerel Yönetimler Birliği (IULA) hakkmda bilgi verir misiniz? EMREALP - Bizim ana örgüt 1913 yı- hnda kurulmuş. Dünyanın en eski ve en il- ginç yerel yönetim kuruluşlanndan birisi. Bi- reysel olarak yerel yönetimlerle değil, yerel yönetimlerin kurduklan belediye birlikleri ya da daha federatif yapıdaki kuruluşîarla ışbırlıği yapan ya da üyelik bağlantısı içinde olan bir kuruluş. D o layısıyla beş binin üzerinde üyesi var gibi gözükü- yor, ama hemen hemen tüm yerel yönetimleri kapsı- yor. Son on yıl içinde kendini merkeziyetçilikten uzaklaştınnak istemiş ve çeşitli bölge örgütleri kur- muş. Şu anda dünya ölçeğinde altı bölge teşkilatı var: Kuzey Amerika. Latin Amenka, Avrupa, Afri- ka, Ortadoğu ve Doğu Akdeniz bölge leşkilatlan. Bizimki 1987 yılında bir Bakanlar Kurulu karama- mesiyle kuruldu. Bu bize bir esneklik getiriyor. Çünkü biz şube değiliz. Kendi lüzelkişiliğimiz, ken- di yönetim kurullanmız var. Ağımız. Türkiye'deki hemen hemen tüm belediye birliklerini kapsıyor. - Ortadoğu bölge teşkiİatı deni- yor. Buna. diğer Ortadoğu ülkele- rininyerelyönetimleri de ü'ye mi? EMREALP - Bu bıraz daha kanşık. Özellikle Amerika'daki teşkilatlara baktığınız zaman coğrafi sınırlan, üyelerinin belli olduğunu göriiyorsunuz. Önce- likle Arap kentleriyle işbirliğinde- yiz. Sonra bizim Türkiye'deki bü- yükşehir statüsünde olan Kahire Valiliği, Amman. Rıyad. Tahran belediyesi gibi kuruluşlarla işbirli- ğimiz var. Fakat ilgimizin sı- nırlan bununla bitmiyor. Kuzey Afrika'ya doğru uzanıyoruz. Çünkü onlar da kendilerini Orta- doğulu olarak görüyorlar. Daha sonra, Sovyetler Birliği'nin dağ- imasından sonra Türkı cumhuri- yetlerde üyelerimiz oldu. Hatta Asya'da Pakistan ve Afganis- tan'a kadar uzanıyoruz. - Türkiye'de, özellikle büyük şehirlerde önemli bir kentleşme sü- reci yaşanıyor. ÖzelUkle büyük kentlerin yerel yönetimleri için neleryapılabiür? EMREALP* - Uzun zamandır Türkiye'de yerel yönetim alanında yapılan reform önerilerine dikkat ettiğiniz zaman, bunlann özellikle büyük kentlerde yoğunlaştığmı görüyorsunuz. Bunun mantığı da şöyle: En büyük kentlerimiz. eskiden olduğu gibi. artık kırsal kesimden değil. orta büyüklükteki, hat- ta büyük kentlerden bile göç alıyor. Türkiye'deki büyük kentlerin sorunlannı çözerseniz kentleşme sorununu da büyük ölçüde çözersiniz, diye mesele- ye bakıhyor. Bunun uzantısı olarak da. bu tür reformlann he- defi ya 1580 sayılı Yerel Yönetim Yasası ya da 3030 sayılı yasa diye bakılıyor. Biz buna daha genış bir açıdan yaklaşmaya çalıştık. Reform diyebileceği- miz baa değişik öneriler var. Bunun temelinde yerel yönetimin yeniden tanımlanması bulunuyor. Tür- kiye'de eskiden kentler. merkezi yönetimin uzantısı- ndan çok farkh değildi. Nerede hükümet kuruluş- lan. devlet kuruluşlan başlar; nerede yerel yönetim başlar? Bu çizgiler çok net değildi. Bunu. bu çizgile- rin net olmadığı bir ortamdan, sadece hizmet veren kuruluşlar kavramından kurtanp gerçek anlamda demokratik, kendi kendini yöneten, kendi halkıyla hesaplaşan bir yapılanma öneriyoruz. Diğer tüm önerilerimiz de yerel yönetimlerin bu yeni tanımı içerisine sığıyor. Yerel yönetimin mer- kezi yönetim karşısında yeni bir yapıya. yeni bir sta- tüye kavuşturulması lazım. Bu arada da amaç, bir anlamda yerel yönetimi de kendi içinde merkeziyet- ten uzaklaştırmak. Bu açıdan kentlerin sorunlannı çözmek için ikili bir reform önerimiz var. Bunlar- dan birincisi, Türkiye'de çok söylenen ama pratiğe pek dönüşmeyen yerel yönetimin demokrasiyle kopmaz ilişkiierini kurmak. Bu bağlamda gerçek demokratik kurumlann işleyişini sağlavacak bazı Yargı denetimi de olmalı. Yargı yollan halka açılmalı ve yerel yönetim kararlan üzerinde yargı denetimi getirilmeli. mekanizmalar getinnek var. Bunun içinde yargı de- netiminden başlayıp halkın denetimine uzanan bir dizi öneri sözkonusu. Ikincisi de, yerel yönetimlerin demokratik ku- rumlar olarak kendilerini kanıtlayabilmeleri için et- kin kunımlar olarak tescilini sağlamak. Bunun için de amaç, özellikle yönetim alanını geliştirmektir. Bu da çok boyutlu bir alan. Burada stratejik gelişme- den, çevre konulanna bakışı değiştirmekten tutun, yönetim kültürünü değiştirmeye kadar çok değişik önlemler gerekiyor. Ama mevcut yapı içinde SADUN EMREALP 1954 İstanbul doğumlu. Tarsus Amerikan Koleji'nde ortaöğrenimini tamamladı. Yükseköğrenimini Ortadoğu Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü 'nde yaptı. 1984 'e kadar bu bölümde öğretim görevlisi oldu. Uluslararası Yerel Yönetimler Birliği nin ' IULA) bölge örgütünü kurdu. küçük oynamalarla artık Türkiye'de bunun ola- mayacağı açıkça ortaya çıkü. Yeni bir bakış açısı gerekiyor. - Peki bu nasd başanh olabilecekî EMREALP - Türkıye'deki yerel yönetimler üze- rinde bulunan ilgiyi iyi mobilize edebilirsek bunu başarabileceğimiz inancındayım. Böyle bir durum- da, tabiri caizse yerel yönetimi halkıyla yeniden banştırmak gerekiyor. Bizde en çok eleştirilen bir konu, belediye başİcanı seçildikten sonra halkın be- lediye üzerinde ciddi bir denetimi olamadığıdır. - Bu konuda ne yapılmah? Seçim konusu yeniden düzenlenmeli EMREALP - Bunun mekanizmalan var. Dün- yanın çeşitli ülkelerinde uygulanmış, denenmiş;, İcısmen çok sağlıklı işleyen, kısmen de düzeltilmesi gereken yönler bulunuyor. Bunlan ön plana çıkar- maya çalıştık. En başta İstanbul ve büyük kentleri- miz içjn yeni bir vizyon geliştirilmesi üzerinde dur- duk. Orneğin İstanbul, Ankara, İzmir- gibi kentleri- miz için nasıl bir gelecek çizmeli? İstanbul sadece bir Türkiye kenti değil, bir dünya kenti olarak nereye oturmalı? Buna göre vizyon çizip stratejiler gelişti- rilrneiidir. Global bir çerçeve çizilip onun üzerinden gidilmeli, diye düşünüyoruz. - Yerel yönetimlere demokratik katıhm pratikte nasd sağlanabilecek? EMREALP - Gerçek anlamda bir temsili de- mokrasiden katılımcı demokrasiye bir geçiş meka- nizmasından söz ediyorsak. katılım için de özendiri- ci bir mekanizma getirmemiz gerekiyor. Katılım da yalnızca belde halkının belediye hizmetlerine ilgi duymasıyla olmuyor. Daha geniş kapsamda ku- rumlaştırmak gerekiyor. Öncelikle de seçım olayının yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Özellikle bizim belediyelerin oturduğu model To- ronto modeline benzemelidir. Burada meclisin çok önemli bir ağırhğı var. Bizde gûçlü belediye başkanı sisternine alışmışız. Belki bunu değişürmek de yer- sizdir. Fakat bunun karşısma güçlü bir meclis getir- memiz gerekiyor. Bugünkü meclisin yapısına ba- karsanız birçok kesimi dışlayıcı bir niteliği vardır. Bizde yerel bir meclise üye olmak pek ilgi görmez. Bu tür meciislerde daha çok küçük baskı grup- lannın insanlan yer alır. Bu meclis, gerçek yasa ko- yan ve belediye başkatunı denetleyen bir organ ol- malıdır. Halkın katılımına gelince... Yerel değişim- ler. referandum söz konusu olabilir. Belde halkı meclis gündemine madde koyucu, hatta yerel politi- kayı belirleyici bir rol oynayabilir. Yargı denetimi de olmalı. Yargı yollan halka açılmalı ve yerel yöne- tim kararlan üzerinde yargı denetimi getirilmeli. - Bir arazi yağması durumunda, yerel yönetimin bunda bir eksikliğiya da katkısı tarsa benyerelyöne- tim hakkmda vatandaş olarak dava açabilmeliyim. öyk nü? EMREALP - Siz bir kentli ola- rak sadece kişisel değil, kamu hak- lannı da korumak için dava açabil- melisiniz. Bu konuda da çok ilginç diyebileceğim bir öneriler dizimiz var. Bu. Kentsel Haklar Bildirgesi. Bunda, insan haklannın yalnızca iş- kence olaylanyla sınırlı kalmadığı; yerel yönetimlerin, özellikle kent- lilerin çok ciddi haklara sahip oldu- ğu yönünde bir kurallar dizisi gelış- tirdik. Türkiye'de bir Kentsel Hak- lar Bildirgesi'nin benimsenmesi. en azından bu boyutlarda tartışı- lmasını isüyoruz. - ŞinuH Boğaz'a üçüncü köprü yapılması çok gündemde. Buna karşı çıkan kent halkının bir bölümü kent- sel haklannı korumak amacıyla yargı yolunu seçebilecek mi? EMREALP - Tabii. Makuldür de. Çok tartışılan bir konu. Hukuk- sallığı ve geçerliliği açısmdan çok tartışıhyor. Katılımcılıktan söz ederken kentin geleceğinı belirleyen bu tür projelerin de daha katılımcı mekanizmalarla gündeme getirilmesi gerektiğıni savunuyoruz. Onun için belediye meclisleri burada çok önemli bir rol oynayacaklardır. - Peki, yerel yönetimlerde ahlak şartı nasıl sağla- nabih'r? EMREALP - En ıyi niyetli başkanlann bile, "ye- rel yönetim ahlakı nedir' diye sorulduğu zaman ce- vap bulamadıklannı göreceksiniz. Birçok durumda belli bir hizmeti ulu.slarara.si standartlarda ihale et- mek, şeffaflık politikalan uygulamak ahlaklı gibi gözüküyor. Fakat başka bir açıdan baktığınız za- man, ihale etmenin kendisini ahlaksızlık olarak gö- rebiliyor. Dolayısıyla yerel yönetimde ahlak nedır, ahlaklılık nedir. kurallar büt'ünü nedir. seçilmişlerin uyması gereken ahlak kurallan nedir, atanmışlann kurallan nedir; bu konuda da çok ciddi çalışmalar yaptık. Yerel Yönetim Ahlak Şartı diyebileceğiniz bir belge de oluşturduk. - Yerel Yönetimlerde Ahlak Şartı, Türkiye kosul- lan göz önüne ahndığmda benimsenebiHr nü! EMREALP- Biz bu konuda çok iyimseriz. Yerel yönetimin bütün olumsuzluklanna baktığınız za- man, genelde hizmet veren insanlarla kıyaslandığı- nda çok küçük bir olgu. Yalnız yerel yönetimler de- ğil, kamu kuruluşlannın bırçoğu suiistimale açık bir yapıdalar. Yerel yönetimler çok özel bir yer taşıyor bu bağlamda. Deneılemesi gereken kişiler belde halkı. Belde halkının denetım mekanızmalarını ku- ramadığınız zaman hırsız arama ya da yerel yöneti- me güvensizük sözkonusu oluyor. Denetim meka- nizmalannı kurabilirseniz bu konuda çok ciddi çalı- şacak insanlann çok sayıda olduğuna inanıyoruz. Böylece olumsuzluklar da kısa bir zamanda gideri- lebilir. Birçok olumsuzluk da bu konudaki bilgisiz- lik ya da boşluklardan kaynaklanıyor. FİKRET TOKSÖZ A Ü Siyasal Bilgiler Fakültesimezunu. Üçyılboyunca Aydın 'ın Kuyucak ve Yenipaıar ilçelerinde hem bele- diye başkanhğı hem kaymakamlık görevlerinde bulundu. Vedat Dalokay 'a, Ankara Belediye Başkanlığı sı- rasındayardımcılıkyaptı. Halen Marmara ve Boğazları Belediyeler Birl. GenelSekreterliği'niyûriitüyor. Yasa 1930'dankalma T ürkiye'de yasanan kentleşme süreci içinde özel- likle büyük kentlerin yerel yönetimleri için neler yapılabilir? Bunlann daha istenen biçimde çaa- smahn nasıl sağlanabüir? TOKSÖZ - Bildığıniz gibi. 1984 seçimlerine girerken İstanbul ve diğer büyük şehirlerde metropoliten şehir kuruldu. Şimdi Türkiye'de asağı yukan 10 yıllık bir metropoliten yönetim uygulaması var. Aslında bu bence başanlıdır. Bazı sorunlann çö- zümü hızlandınlmışür. Metropoliten yönetim beledi- yenın etkınliğını arttırdı. Zaten İstanbul başka türlü yönetilemezdi. Ancak 1990'lan geçer geçmez gördük ki İstanbul bu yasayla da yönetilemez hale geldi. Çün- kü bir şeyler degıştı. Bu metropoliten yapının Ankara. İzmir gibi kentler için ıse yeterli olduğu kanısındayım. Metropoliten >a da Büyükşehir Yasası'nda uygun be- ledıye gelırleri de cıkanlmıştır. Bu yasa orijinalınde ga- yet ıyıdır. Ancak oy kaygısıyla zamanın hükümeü gen adımlar atmıştır. - Sasılgeri adun attı? TOKSÖZ - Kent. rantın oluştuğu ve dağıtıldığı yer- dır. Çok hızlı kentleşen bir yerde rant da çok yüksek değerlere ulaşacaktır. İstanbul'daki rant asağı yukan New York'tala ranta değer olarak eşittir. Belediyenin kendi kararlan ve icraatıyla oluşturduğu yeniliklerle arsa sahipleri, ev sahipleri bırdenbire zengin oluyorlar. Ama bu ranttan belediyeye bir dönüş olmuyor. Bugün bütün belediyelerin. ama daha çok büyük kent beledi- yelennin içinde yaşadığı malı sıkınunın kaynağı budur. Eskiden Şerefiye vardı. 1980*den sonra kalktı. - Rantın bir bölümü belediyeye nasd dönebüir? TOKSÖZ - İstanbul'da çok katlı bınalar. gökdelen- lenn yapılması sonucu önemli rantlar elde edümiş, ama bundan dolayı belediyeye o ranttan bir dönüş ol- mamıştır. Aksine. belediyeye hizmet konusunda yeni yükümlülükler getınlmiştır. Buna örnek. daha yeniler- de açılan Akmerkez'in getirdiğı sıkmtıdır. Akmerkez'- in açılması nedenıyle belediye yeni bir yol yapmayı planlıyor. Ama Akmerkez'i yapanlann rantı da artı- yor. Bir de, o çev rede oturanlann yaşamlan güçleşiyor. Belki oraya Akmerkez gibi iki tane daha iş merkezi yapılırsa Etiler'de fiyatlar düşebilir. - Akmerkezgibi bir iş merkezinin, bir zamanlar İstan- hul'un sayfiyesi sayılan, bol çamhğı bulunan Etiler gibi biryerdeyapılması sizce doğru rruı? TOKSÖZ - Biz doğru demesek de. bu kapıtalist ekonomı onu zorlayacak ve yapacaktı. Fakat esas olan. bu yapılmadan önce nazım plan üzerinde bakjl- ması. doğuracağı sorunlann hesaplanması lazımdı. Bunlann hıç bınsı düşünülmedi - Peki ostrada bir nazımplan var nuydı? TOKSÖZ - Yoktu Yeniden yapılmasına çabşıb- yordu. Onun için de İstanbul fena halde sahipsiz kaldı. Hangi yönde gelişeceğinı bilemiyor. Belki büyük işa- damlan yann bundan kendileri de zarar görecekler. L'zun vadede düşünürseniz. belki > aptıklan yatınm bir süre sonra atıl kalacaktır. - Bu tür merkezleryapumamah nu? TOKSÖZ - Bu tür merkezlenn yapılmasına ilke ola- rak karşı değilim. Ancak bunun doğurduğu sorunlar için elde edılen ranttan bir kısmının kamuya. topluma geri dönmesi lazım. - Yani bir belediye başkanı, daha önceki dönemde ol- duğugibi Sanyer sırtlanya da Boğaz 'ın Anadoluyakası sırtlarını vabanalara satma karan alamayacak. öyle mi? TOKSÖZ - Bence alamayacak. Ama çok önemli uzlaşmalar sağlayıp toplumun kamu vicdanını rahat ettirebilırse olabilir. Bunun için de halkın razı olacağı çözümleri bulmak zorundadır. Önümüzdeki dönemde her ne kadar kentleşme trendi devam edecek olsa da ben umutluyum. 1983-88 arasında yaşanan olay. o za- manki şiddetiyle yaşanmayacak diye düşünüyorum. - Yine İstanbul örneğinden yola çıkarsak, yerelyöne- timlerin başanh olabibneleri için sizce kriterler nelerdir? TOKSÖZ - Belediye Yasası 1930'da çıkanldığı za- man oldukça iyi bir yasaydı. Ama Batı'dan örnek alındığı için o dönemin iki etkisini birlikte taşıyordu. Birisi. Fabian sosyalizmın; diğeri de o dönemde yük- selmeye başlayan nasyonal sosyalızmin etkileriydi. Bir yandan belediyenin yetkileri geniş tutulurken. bir yan- dan demokratik yanı ihmal edilmıştir. Mevcut Beledi- ye Yasası'nın iki eksiği vardır. Birisi kaülımahktır. Mevcut yasa tek partıli yönetimin sonucu olduğu için bugün anladığımız demokratik katıhmdan söz edile- mez. Maalesef bir demokratik gelenek de olmadığı için biz bunu geliştiremedik. Özetle söylemek gerekırse sistemimızde katılım ve şeffaflık eksikliği var. Belediye Yasası 1930'da çıktığı zaman belediyelere görev olarak çok geniş bir alan çiz- nuş olmasına karşın daha sonra bu bir yandan devletçı poliuka> la merkezıleşmış. bir yandan da merkezi hü- kümet eliyle belediyelenn alanlanna müdahaie ed£F% miştir. Örneğin İstanbul da Vatan ve Mıllet caddeleri- nı. o dönemin Başbakanı Menderes açmıştır. Daha sonraki dönemlerde hükümetler îstanbul'a sormadan köprüleri kendilen yapmışlardır. Başka bir örnek var. Galata Köprüsü'nü Karayollan yaptı. Karayolcu mantığıyla yapıldığı ıçın de insanın nasıl karşıdan karşıya geçeceğini dikkate almayan bir yapı olarak or- taya çıkü. Işin kötüsü, belediyelerin bu yapılanlara ses cıkarmamış olması. Bir türlü demokratik bir yerel yö- netim politikasına ulaşılamadı. Türkiye'nin bugünkü uluslararası ilişkilerine. kendi içindeki sorunlara baka- rak bizim merkezi hükümetle yerel yönetimler arası- ndaki işbölümünü yeniden düşünmemız lazım. Bunu düşünmediğimiz zaman bu sorunlar artarak gidecek- tır. Bızşımdı 1930 koşullanndaki yasayla idareediyo- ruz. Yerel yönetim, özgürlüğün en önemli koruyucu- lanndan birisidır. Ama bizde hâlâ böyle bakılamıyor. En liberal göriiş bile yerel yönetimlere yetki dağılımına gelince, •"hayır". diyor. Merkezi hükümet ve siyasi par- tilerin. Türkiye'de çok açıkça yetki bölüşümünü gün- deme getirmelen lazım. Maalesef 1994. yerel seçim yılı olmasına karşın hiçbir parünin henüz yerel demokrası- den ne anladığı anlaşılamıyor. - Önümüzdeki dönem, belediye başkan adaylan ne gibi sorunlarla karşı karşıya kalacaklar? TOKSÖZ - Hangı partıden olurlarsa olsunlar on- lan büyük sorunlar bekliyor. Yalnız hızla artan bir şe- hirleşme değil: demokratik talepler o kadar hızlandı ki bunlan hangı parayla. hangı kaynakla yerine geü're- cekler? Bu. çok önemli bir tehlıke olarak karşımıza çıkıyor. Beledıyelenn halkın gözünde başansız kalma- lan demokrası ıçın çok önemli bir tehlike oluşturacak- tır. Türk Lirası'na Garanti.Son günlerde Bankamızın mevduat hesaplarında ani bir artış oldu. Pek çok yeni müşterimiz, tasarruflarını Garanti'ye teslim etmek için yeni faiz oranlarını açıklamamızı bile beklemediler. Siz de birikimlerinizi güvenli ellere teslim etmek istemez misiniz? 28.01.1994 tarihinden itibaren geçerli olanfaiz oranlanmız' V 1 3 6 1 A D E AY AY AY YIL Y I L L I K F A İ Z / U \S\J (Bileşik yıllık faiz % 90,12) / O O £İd (Bileşik yıllık faiz % 110,84) / U \D\J (Bileşik yıllık faiz % 104,49) / O 1 / v / (Bileşik yılhk faiz % 901 " Faiz oranlanmız brüttür. GARANTI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle