Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30OCAK1994PAZAR
12 PAZAR KONUKLARI
Davulyerelyönetimkrde,ya tokmaklSUNUŞ: Türkiye 'de 1984 belediye seçimlerinden yaşadıklarıyörenin geleceğiyle ilgilialınan
spnra özellikle büyük kenî belediyeleri, başta da kararlarda hiçbirsöz sahibi olmamalan, ama
İstanbulolmak üzere, çeşitliyolsuzluk, usulsüzlük kendilerine sorulmadan yapılan işlerin ceremesinide
suçlamalarına hedefoldular. Belediyeleregetirilen yine kendilerinin çekmesl 27 Mart yerelseçimlerine
başkabirsuçlama.da, kent ya da belde halkının, ikiaydan azbirsürekala, yerelyönetimlerin içinde
bulunduğu sorunları, Uluslararası Yerel Yönetimler
Birliği (IULA) Ortadoğu Bölge Örgütüyöneticisi
Sadun Emrealp ite Marmara ve Boğazları
Belediyeler Birliği GenelSekreteriFikreî Toksöz 'le
konuştuk.
Söyleşi Leyla Tavşanoğlu Konuklar Sadun Emrealp IULA Ortadoğu Sorumlusu Fikret Toksöz Marm. ve Boğ. Bld. Birliği Genel Sekreteri
Halk belediyeyle banşmalı
u
tustararası Yerel Yönetimler Birliği (IULA)
hakkmda bilgi verir misiniz?
EMREALP - Bizim ana örgüt 1913 yı-
hnda kurulmuş. Dünyanın en eski ve en il-
ginç yerel yönetim kuruluşlanndan birisi. Bi-
reysel olarak yerel yönetimlerle değil, yerel
yönetimlerin kurduklan belediye birlikleri ya da
daha federatif yapıdaki kuruluşîarla ışbırlıği yapan
ya da üyelik bağlantısı içinde olan bir kuruluş. D o
layısıyla beş binin üzerinde üyesi var gibi gözükü-
yor, ama hemen hemen tüm yerel yönetimleri kapsı-
yor.
Son on yıl içinde kendini merkeziyetçilikten
uzaklaştınnak istemiş ve çeşitli bölge örgütleri kur-
muş. Şu anda dünya ölçeğinde altı bölge teşkilatı
var: Kuzey Amerika. Latin Amenka, Avrupa, Afri-
ka, Ortadoğu ve Doğu Akdeniz bölge leşkilatlan.
Bizimki 1987 yılında bir Bakanlar Kurulu karama-
mesiyle kuruldu. Bu bize bir esneklik getiriyor.
Çünkü biz şube değiliz. Kendi lüzelkişiliğimiz, ken-
di yönetim kurullanmız var. Ağımız. Türkiye'deki
hemen hemen tüm belediye birliklerini kapsıyor.
- Ortadoğu bölge teşkiİatı deni-
yor. Buna. diğer Ortadoğu ülkele-
rininyerelyönetimleri de ü'ye mi?
EMREALP - Bu bıraz daha
kanşık. Özellikle Amerika'daki
teşkilatlara baktığınız zaman
coğrafi sınırlan, üyelerinin belli
olduğunu göriiyorsunuz. Önce-
likle Arap kentleriyle işbirliğinde-
yiz. Sonra bizim Türkiye'deki bü-
yükşehir statüsünde olan Kahire
Valiliği, Amman. Rıyad. Tahran
belediyesi gibi kuruluşlarla işbirli-
ğimiz var. Fakat ilgimizin sı-
nırlan bununla bitmiyor. Kuzey
Afrika'ya doğru uzanıyoruz.
Çünkü onlar da kendilerini Orta-
doğulu olarak görüyorlar. Daha
sonra, Sovyetler Birliği'nin dağ-
imasından sonra Türkı cumhuri-
yetlerde üyelerimiz oldu. Hatta
Asya'da Pakistan ve Afganis-
tan'a kadar uzanıyoruz.
- Türkiye'de, özellikle büyük
şehirlerde önemli bir kentleşme sü-
reci yaşanıyor. ÖzelUkle büyük
kentlerin yerel yönetimleri için neleryapılabiür?
EMREALP* - Uzun zamandır Türkiye'de yerel
yönetim alanında yapılan reform önerilerine dikkat
ettiğiniz zaman, bunlann özellikle büyük kentlerde
yoğunlaştığmı görüyorsunuz. Bunun mantığı da
şöyle: En büyük kentlerimiz. eskiden olduğu gibi.
artık kırsal kesimden değil. orta büyüklükteki, hat-
ta büyük kentlerden bile göç alıyor. Türkiye'deki
büyük kentlerin sorunlannı çözerseniz kentleşme
sorununu da büyük ölçüde çözersiniz, diye mesele-
ye bakıhyor.
Bunun uzantısı olarak da. bu tür reformlann he-
defi ya 1580 sayılı Yerel Yönetim Yasası ya da 3030
sayılı yasa diye bakılıyor. Biz buna daha genış bir
açıdan yaklaşmaya çalıştık. Reform diyebileceği-
miz baa değişik öneriler var. Bunun temelinde yerel
yönetimin yeniden tanımlanması bulunuyor. Tür-
kiye'de eskiden kentler. merkezi yönetimin uzantısı-
ndan çok farkh değildi. Nerede hükümet kuruluş-
lan. devlet kuruluşlan başlar; nerede yerel yönetim
başlar? Bu çizgiler çok net değildi. Bunu. bu çizgile-
rin net olmadığı bir ortamdan, sadece hizmet veren
kuruluşlar kavramından kurtanp gerçek anlamda
demokratik, kendi kendini yöneten, kendi halkıyla
hesaplaşan bir yapılanma öneriyoruz.
Diğer tüm önerilerimiz de yerel yönetimlerin bu
yeni tanımı içerisine sığıyor. Yerel yönetimin mer-
kezi yönetim karşısında yeni bir yapıya. yeni bir sta-
tüye kavuşturulması lazım. Bu arada da amaç, bir
anlamda yerel yönetimi de kendi içinde merkeziyet-
ten uzaklaştırmak. Bu açıdan kentlerin sorunlannı
çözmek için ikili bir reform önerimiz var. Bunlar-
dan birincisi, Türkiye'de çok söylenen ama pratiğe
pek dönüşmeyen yerel yönetimin demokrasiyle
kopmaz ilişkiierini kurmak. Bu bağlamda gerçek
demokratik kurumlann işleyişini sağlavacak bazı
Yargı denetimi de olmalı.
Yargı yollan halka açılmalı ve
yerel yönetim kararlan
üzerinde yargı denetimi
getirilmeli.
mekanizmalar getinnek var. Bunun içinde yargı de-
netiminden başlayıp halkın denetimine uzanan bir
dizi öneri sözkonusu.
Ikincisi de, yerel yönetimlerin demokratik ku-
rumlar olarak kendilerini kanıtlayabilmeleri için et-
kin kunımlar olarak tescilini sağlamak. Bunun için
de amaç, özellikle yönetim alanını geliştirmektir. Bu
da çok boyutlu bir alan. Burada stratejik gelişme-
den, çevre konulanna bakışı değiştirmekten tutun,
yönetim kültürünü değiştirmeye kadar çok değişik
önlemler gerekiyor. Ama mevcut yapı içinde
SADUN
EMREALP
1954 İstanbul doğumlu.
Tarsus Amerikan
Koleji'nde
ortaöğrenimini
tamamladı.
Yükseköğrenimini
Ortadoğu Teknik
Üniversitesi Siyaset
Bilimi Bölümü 'nde yaptı.
1984 'e kadar bu bölümde
öğretim görevlisi oldu.
Uluslararası Yerel
Yönetimler Birliği nin
' IULA) bölge örgütünü
kurdu.
küçük oynamalarla artık Türkiye'de bunun ola-
mayacağı açıkça ortaya çıkü. Yeni bir bakış açısı
gerekiyor.
- Peki bu nasd başanh olabilecekî
EMREALP - Türkıye'deki yerel yönetimler üze-
rinde bulunan ilgiyi iyi mobilize edebilirsek bunu
başarabileceğimiz inancındayım. Böyle bir durum-
da, tabiri caizse yerel yönetimi halkıyla yeniden
banştırmak gerekiyor. Bizde en çok eleştirilen bir
konu, belediye başİcanı seçildikten sonra halkın be-
lediye üzerinde ciddi bir denetimi olamadığıdır.
- Bu konuda ne yapılmah?
Seçim konusu yeniden düzenlenmeli
EMREALP - Bunun mekanizmalan var. Dün-
yanın çeşitli ülkelerinde uygulanmış, denenmiş;,
İcısmen çok sağlıklı işleyen, kısmen de düzeltilmesi
gereken yönler bulunuyor. Bunlan ön plana çıkar-
maya çalıştık. En başta İstanbul ve büyük kentleri-
miz içjn yeni bir vizyon geliştirilmesi üzerinde dur-
duk. Orneğin İstanbul, Ankara, İzmir- gibi kentleri-
miz için nasıl bir gelecek çizmeli? İstanbul sadece bir
Türkiye kenti değil, bir dünya kenti olarak nereye
oturmalı? Buna göre vizyon çizip stratejiler gelişti-
rilrneiidir. Global bir çerçeve çizilip onun üzerinden
gidilmeli, diye düşünüyoruz.
- Yerel yönetimlere demokratik katıhm pratikte
nasd sağlanabilecek?
EMREALP - Gerçek anlamda bir temsili de-
mokrasiden katılımcı demokrasiye bir geçiş meka-
nizmasından söz ediyorsak. katılım için de özendiri-
ci bir mekanizma getirmemiz gerekiyor. Katılım da
yalnızca belde halkının belediye hizmetlerine ilgi
duymasıyla olmuyor. Daha geniş kapsamda ku-
rumlaştırmak gerekiyor. Öncelikle de seçım
olayının yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor.
Özellikle bizim belediyelerin oturduğu model To-
ronto modeline benzemelidir. Burada meclisin çok
önemli bir ağırhğı var. Bizde gûçlü belediye başkanı
sisternine alışmışız. Belki bunu değişürmek de yer-
sizdir. Fakat bunun karşısma güçlü bir meclis getir-
memiz gerekiyor. Bugünkü meclisin yapısına ba-
karsanız birçok kesimi dışlayıcı bir niteliği vardır.
Bizde yerel bir meclise üye olmak pek ilgi görmez.
Bu tür meciislerde daha çok küçük baskı grup-
lannın insanlan yer alır. Bu meclis, gerçek yasa ko-
yan ve belediye başkatunı denetleyen bir organ ol-
malıdır. Halkın katılımına gelince... Yerel değişim-
ler. referandum söz konusu olabilir. Belde halkı
meclis gündemine madde koyucu, hatta yerel politi-
kayı belirleyici bir rol oynayabilir. Yargı denetimi
de olmalı. Yargı yollan halka açılmalı ve yerel yöne-
tim kararlan üzerinde yargı denetimi getirilmeli.
- Bir arazi yağması durumunda, yerel yönetimin
bunda bir eksikliğiya da katkısı tarsa benyerelyöne-
tim hakkmda vatandaş olarak dava açabilmeliyim.
öyk nü?
EMREALP - Siz bir kentli ola-
rak sadece kişisel değil, kamu hak-
lannı da korumak için dava açabil-
melisiniz. Bu konuda da çok ilginç
diyebileceğim bir öneriler dizimiz
var. Bu. Kentsel Haklar Bildirgesi.
Bunda, insan haklannın yalnızca iş-
kence olaylanyla sınırlı kalmadığı;
yerel yönetimlerin, özellikle kent-
lilerin çok ciddi haklara sahip oldu-
ğu yönünde bir kurallar dizisi gelış-
tirdik. Türkiye'de bir Kentsel Hak-
lar Bildirgesi'nin benimsenmesi. en
azından bu boyutlarda tartışı-
lmasını isüyoruz.
- ŞinuH Boğaz'a üçüncü köprü
yapılması çok gündemde. Buna karşı
çıkan kent halkının bir bölümü kent-
sel haklannı korumak amacıyla
yargı yolunu seçebilecek mi?
EMREALP - Tabii. Makuldür
de. Çok tartışılan bir konu. Hukuk-
sallığı ve geçerliliği açısmdan çok
tartışıhyor. Katılımcılıktan söz
ederken kentin geleceğinı belirleyen
bu tür projelerin de daha katılımcı mekanizmalarla
gündeme getirilmesi gerektiğıni savunuyoruz.
Onun için belediye meclisleri burada çok önemli bir
rol oynayacaklardır.
- Peki, yerel yönetimlerde ahlak şartı nasıl sağla-
nabih'r?
EMREALP - En ıyi niyetli başkanlann bile, "ye-
rel yönetim ahlakı nedir' diye sorulduğu zaman ce-
vap bulamadıklannı göreceksiniz. Birçok durumda
belli bir hizmeti ulu.slarara.si standartlarda ihale et-
mek, şeffaflık politikalan uygulamak ahlaklı gibi
gözüküyor. Fakat başka bir açıdan baktığınız za-
man, ihale etmenin kendisini ahlaksızlık olarak gö-
rebiliyor. Dolayısıyla yerel yönetimde ahlak nedır,
ahlaklılık nedir. kurallar büt'ünü nedir. seçilmişlerin
uyması gereken ahlak kurallan nedir, atanmışlann
kurallan nedir; bu konuda da çok ciddi çalışmalar
yaptık. Yerel Yönetim Ahlak Şartı diyebileceğiniz
bir belge de oluşturduk.
- Yerel Yönetimlerde Ahlak Şartı, Türkiye kosul-
lan göz önüne ahndığmda benimsenebiHr nü!
EMREALP- Biz bu konuda çok iyimseriz. Yerel
yönetimin bütün olumsuzluklanna baktığınız za-
man, genelde hizmet veren insanlarla kıyaslandığı-
nda çok küçük bir olgu. Yalnız yerel yönetimler de-
ğil, kamu kuruluşlannın bırçoğu suiistimale açık bir
yapıdalar. Yerel yönetimler çok özel bir yer taşıyor
bu bağlamda. Deneılemesi gereken kişiler belde
halkı. Belde halkının denetım mekanızmalarını ku-
ramadığınız zaman hırsız arama ya da yerel yöneti-
me güvensizük sözkonusu oluyor. Denetim meka-
nizmalannı kurabilirseniz bu konuda çok ciddi çalı-
şacak insanlann çok sayıda olduğuna inanıyoruz.
Böylece olumsuzluklar da kısa bir zamanda gideri-
lebilir. Birçok olumsuzluk da bu konudaki bilgisiz-
lik ya da boşluklardan kaynaklanıyor.
FİKRET TOKSÖZ
A Ü Siyasal Bilgiler Fakültesimezunu. Üçyılboyunca Aydın 'ın Kuyucak ve Yenipaıar ilçelerinde hem bele-
diye başkanhğı hem kaymakamlık görevlerinde bulundu. Vedat Dalokay 'a, Ankara Belediye Başkanlığı sı-
rasındayardımcılıkyaptı. Halen Marmara ve Boğazları Belediyeler Birl. GenelSekreterliği'niyûriitüyor.
Yasa 1930'dankalma
T
ürkiye'de yasanan kentleşme süreci içinde özel-
likle büyük kentlerin yerel yönetimleri için neler
yapılabilir? Bunlann daha istenen biçimde çaa-
smahn nasıl sağlanabüir?
TOKSÖZ - Bildığıniz gibi. 1984 seçimlerine
girerken İstanbul ve diğer büyük şehirlerde
metropoliten şehir kuruldu. Şimdi Türkiye'de asağı
yukan 10 yıllık bir metropoliten yönetim uygulaması
var. Aslında bu bence başanlıdır. Bazı sorunlann çö-
zümü hızlandınlmışür. Metropoliten yönetim beledi-
yenın etkınliğını arttırdı. Zaten İstanbul başka türlü
yönetilemezdi. Ancak 1990'lan geçer geçmez gördük
ki İstanbul bu yasayla da yönetilemez hale geldi. Çün-
kü bir şeyler degıştı. Bu metropoliten yapının Ankara.
İzmir gibi kentler için ıse yeterli olduğu kanısındayım.
Metropoliten >a da Büyükşehir Yasası'nda uygun be-
ledıye gelırleri de cıkanlmıştır. Bu yasa orijinalınde ga-
yet ıyıdır. Ancak oy kaygısıyla zamanın hükümeü gen
adımlar atmıştır.
- Sasılgeri adun attı?
TOKSÖZ - Kent. rantın oluştuğu ve dağıtıldığı yer-
dır. Çok hızlı kentleşen bir yerde rant da çok yüksek
değerlere ulaşacaktır. İstanbul'daki rant asağı yukan
New York'tala ranta değer olarak eşittir. Belediyenin
kendi kararlan ve icraatıyla oluşturduğu yeniliklerle
arsa sahipleri, ev sahipleri bırdenbire zengin oluyorlar.
Ama bu ranttan belediyeye bir dönüş olmuyor. Bugün
bütün belediyelerin. ama daha çok büyük kent beledi-
yelennin içinde yaşadığı malı sıkınunın kaynağı budur.
Eskiden Şerefiye vardı. 1980*den sonra kalktı.
- Rantın bir bölümü belediyeye nasd dönebüir?
TOKSÖZ - İstanbul'da çok katlı bınalar. gökdelen-
lenn yapılması sonucu önemli rantlar elde edümiş,
ama bundan dolayı belediyeye o ranttan bir dönüş ol-
mamıştır. Aksine. belediyeye hizmet konusunda yeni
yükümlülükler getınlmiştır. Buna örnek. daha yeniler-
de açılan Akmerkez'in getirdiğı sıkmtıdır. Akmerkez'-
in açılması nedenıyle belediye yeni bir yol yapmayı
planlıyor. Ama Akmerkez'i yapanlann rantı da artı-
yor. Bir de, o çev rede oturanlann yaşamlan güçleşiyor.
Belki oraya Akmerkez gibi iki tane daha iş merkezi
yapılırsa Etiler'de fiyatlar düşebilir.
- Akmerkezgibi bir iş merkezinin, bir zamanlar İstan-
hul'un sayfiyesi sayılan, bol çamhğı bulunan Etiler gibi
biryerdeyapılması sizce doğru rruı?
TOKSÖZ - Biz doğru demesek de. bu kapıtalist
ekonomı onu zorlayacak ve yapacaktı. Fakat esas
olan. bu yapılmadan önce nazım plan üzerinde bakjl-
ması. doğuracağı sorunlann hesaplanması lazımdı.
Bunlann hıç bınsı düşünülmedi
- Peki ostrada bir nazımplan var nuydı?
TOKSÖZ - Yoktu Yeniden yapılmasına çabşıb-
yordu. Onun için de İstanbul fena halde sahipsiz kaldı.
Hangi yönde gelişeceğinı bilemiyor. Belki büyük işa-
damlan yann bundan kendileri de zarar görecekler.
L'zun vadede düşünürseniz. belki > aptıklan yatınm bir
süre sonra atıl kalacaktır.
- Bu tür merkezleryapumamah nu?
TOKSÖZ - Bu tür merkezlenn yapılmasına ilke ola-
rak karşı değilim. Ancak bunun doğurduğu sorunlar
için elde edılen ranttan bir kısmının kamuya. topluma
geri dönmesi lazım.
- Yani bir belediye başkanı, daha önceki dönemde ol-
duğugibi Sanyer sırtlanya da Boğaz 'ın Anadoluyakası
sırtlarını vabanalara satma karan alamayacak. öyle
mi?
TOKSÖZ - Bence alamayacak. Ama çok önemli
uzlaşmalar sağlayıp toplumun kamu vicdanını rahat
ettirebilırse olabilir. Bunun için de halkın razı olacağı
çözümleri bulmak zorundadır. Önümüzdeki dönemde
her ne kadar kentleşme trendi devam edecek olsa da
ben umutluyum. 1983-88 arasında yaşanan olay. o za-
manki şiddetiyle yaşanmayacak diye düşünüyorum.
- Yine İstanbul örneğinden yola çıkarsak, yerelyöne-
timlerin başanh olabibneleri için sizce kriterler nelerdir?
TOKSÖZ - Belediye Yasası 1930'da çıkanldığı za-
man oldukça iyi bir yasaydı. Ama Batı'dan örnek
alındığı için o dönemin iki etkisini birlikte taşıyordu.
Birisi. Fabian sosyalizmın; diğeri de o dönemde yük-
selmeye başlayan nasyonal sosyalızmin etkileriydi. Bir
yandan belediyenin yetkileri geniş tutulurken. bir yan-
dan demokratik yanı ihmal edilmıştir. Mevcut Beledi-
ye Yasası'nın iki eksiği vardır. Birisi kaülımahktır.
Mevcut yasa tek partıli yönetimin sonucu olduğu için
bugün anladığımız demokratik katıhmdan söz edile-
mez. Maalesef bir demokratik gelenek de olmadığı için
biz bunu geliştiremedik.
Özetle söylemek gerekırse sistemimızde katılım ve
şeffaflık eksikliği var. Belediye Yasası 1930'da çıktığı
zaman belediyelere görev olarak çok geniş bir alan çiz-
nuş olmasına karşın daha sonra bu bir yandan devletçı
poliuka> la merkezıleşmış. bir yandan da merkezi hü-
kümet eliyle belediyelenn alanlanna müdahaie ed£F%
miştir. Örneğin İstanbul da Vatan ve Mıllet caddeleri-
nı. o dönemin Başbakanı Menderes açmıştır. Daha
sonraki dönemlerde hükümetler îstanbul'a sormadan
köprüleri kendilen yapmışlardır. Başka bir örnek var.
Galata Köprüsü'nü Karayollan yaptı. Karayolcu
mantığıyla yapıldığı ıçın de insanın nasıl karşıdan
karşıya geçeceğini dikkate almayan bir yapı olarak or-
taya çıkü. Işin kötüsü, belediyelerin bu yapılanlara ses
cıkarmamış olması. Bir türlü demokratik bir yerel yö-
netim politikasına ulaşılamadı. Türkiye'nin bugünkü
uluslararası ilişkilerine. kendi içindeki sorunlara baka-
rak bizim merkezi hükümetle yerel yönetimler arası-
ndaki işbölümünü yeniden düşünmemız lazım. Bunu
düşünmediğimiz zaman bu sorunlar artarak gidecek-
tır. Bızşımdı 1930 koşullanndaki yasayla idareediyo-
ruz. Yerel yönetim, özgürlüğün en önemli koruyucu-
lanndan birisidır. Ama bizde hâlâ böyle bakılamıyor.
En liberal göriiş bile yerel yönetimlere yetki dağılımına
gelince, •"hayır". diyor. Merkezi hükümet ve siyasi par-
tilerin. Türkiye'de çok açıkça yetki bölüşümünü gün-
deme getirmelen lazım. Maalesef 1994. yerel seçim yılı
olmasına karşın hiçbir parünin henüz yerel demokrası-
den ne anladığı anlaşılamıyor.
- Önümüzdeki dönem, belediye başkan adaylan ne
gibi sorunlarla karşı karşıya kalacaklar?
TOKSÖZ - Hangı partıden olurlarsa olsunlar on-
lan büyük sorunlar bekliyor. Yalnız hızla artan bir şe-
hirleşme değil: demokratik talepler o kadar hızlandı ki
bunlan hangı parayla. hangı kaynakla yerine geü're-
cekler? Bu. çok önemli bir tehlıke olarak karşımıza
çıkıyor. Beledıyelenn halkın gözünde başansız kalma-
lan demokrası ıçın çok önemli bir tehlike oluşturacak-
tır.
Türk Lirası'na Garanti.Son günlerde Bankamızın mevduat hesaplarında ani bir
artış oldu. Pek çok yeni müşterimiz, tasarruflarını
Garanti'ye teslim etmek için yeni faiz oranlarını
açıklamamızı bile beklemediler. Siz de birikimlerinizi
güvenli ellere teslim etmek istemez misiniz?
28.01.1994 tarihinden itibaren geçerli olanfaiz oranlanmız'
V
1
3
6
1
A D E
AY
AY
AY
YIL
Y I L L I K F A İ Z
/ U \S\J (Bileşik yıllık faiz % 90,12)
/ O O £İd (Bileşik yıllık faiz % 110,84)
/ U \D\J (Bileşik yıllık faiz % 104,49)
/ O 1 / v / (Bileşik yılhk faiz % 901
" Faiz oranlanmız brüttür.
GARANTI