Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet7 0 . YH.SAYI 24962 S A N A T K U L T Ü R M A G A Z İ N T E L E V İ Z Y O N 800CJUM994PAZ/UI
Park bekçisiııinnotdefterindenHem Washington'un orta yerindeki otoparkın girişini, çıkışını kontrol edeceksiniz,hem de parasını ödemeye yanaşmayan"limuzin"sahiplerine "göz yumacaksınız!..'
NATIONAL
GEOGRAPHIC
DAV7DMAZIE
Süzülerek gelen mavi bir Chevro-
let VVashington'un merkezindeki bir
otobüs terminalinde durur. Koyu
renk takım elbiseü şoför oradaki
otopark görevlisini başıyla selamla-
yıp, Rus Elçiliğfne doğru ilerler.
Park görevlisi Chaıies Combs, se-
lamı yine başıyla yarutlarken şofö-
rün eline 50 dolarük bir park mak-
buzu tutuştunır.
Bu olayı izleyen >anm saatlik süre
içinde Combs. yasaya aykın park
eden elçilik arabalanna yaklaşık 300
dolar tutannda makbuz keser.
Combs, bu makbuz kesme işlemini
hemen hemen hiçbir değişiklik ol-
madan ve ancak yeni yeni bunlann
ödenme şansırun yok denecek denli
az olduğunu öğrenmesine karşın,
sürekü yineleyip durur.
Combs. omuzlannı silkerek, "Ben
yalnızca görevimi yerine getiriyo-
rum; borçları tahsil etmek bir başka-
sının görevi", diyor.
Yıllardır çoğu diplomat aileleri ve
görevlileri. "diplomarik bağtşıklık"
kavramının park ücretinden muaf
tutulmak anlamına geldiği savıyla
ABD'deki görevlerini sürdürdüler.
VVashington Ulaşım Müdürlüğü.
geçen üç yıl içinde, 160 kadar elçili-
ğin araçlanndan biriken borç tutan-
nın yaklaşık 6 milyon dolara ulaştı-
ğını belirtiyor.
Geçen yıl New York polisi
133.227 konsolosluk ve Birleşmiş
Milletler'e mensup araca borç mak-
buzu iliştirdiğini. bunlann % 94'-
ünün serbest bırakıldığmı bildiriyor.
Ancak güç dengesi bu direnişte
ödüllendiriliyor. Geçenlerde alınan
bir karara göre, park ücretleri konu-
sunda çekimser davranan ülkelere
yapılan dış yardımlann bir bölümü
kesilecek. Karara bağlı olarak.
borçlu olan resmi araçlann plakala-
n geri alınacak.
Borçlannı ödemeyen ölkeler
Borçlanru ödememe konusunda
en fazla direten ülkelerin eski Şov-
yetlere bağlı. ülkeler olduğu bildirili-
yor. Bunlan Nijerya. Mısır, Güney
Kore, Zimbabwe ve Hindistan izli-
yor. Ancak en akıl almaz örneği, Ni-
İcaragua kayıtlı tek bir araç oluş-
turuyor. New York Ulaşım Bakan-
lığı'ndan Joseph Deplasco bu konu-
daki görüşünü. "Şoförii hangi ülke-
den gelirse gelsin, araba kullanmak
bir hak olmaktan çok, bir ayrıcalık-
tır," diyerek dile getiriyor. Lucius
Rkeio sözünü sakınmadan, "Park
VVashington Ulaşım Müdürlüğü, geçen üç yıl içinde, 160 kadar elçjliğin araçlarmdan biriken borç tutannın
yaklaşık 6 milyon dolara ulaştığmı belirtiyorlar.
etmek, özgfir dünva kavranunm dı-
şında kalıyor" diyor.
Yabancı elçiliklerin konuya bakış
açılan ise oldukça farklı. Ruslar. el-
çilik önünde yalnızca 5 arabanın
park edebileceği bir alana sahip ol-
duklanndan, buna karşılık günde
40 arabanın park etmek zonında
kaldığından yakmıyor. Rus elçı'li-
ğinden V'ladimir Derbenev, Rusya'-
daki ABD elçiliği önünde araçlann
özgiirce park edebildiklerini, karşılı-
ğında hiçbir istemde bulunulmadı-
ğını sözlerine ekliyor.
Amerikan hükümeti, bu iki ateş
arasında kıstmlmış. Bir yandan ye-
rel yetkililerin sorunlanna sıcak ba-
karken. öte yandan da, yabancı dev-
let temsilcilerinin dokunulmazlığı il-
kesine dayanan diplomatik ba-
ğışıkhk kavramını gözardı etmekten
çekiniyor. Diplomatlann rahatsız
edilmeden, belli bir huzur içinde gö-
rev yapmalan son derece önemli
sayılıyor. Bu kişilerin ticaret, savaş
ve banş gibi konularda özgiirce ileti-
şim kurabilmeleri için korunmalan-
nın zorunlu olduğuna inanılıyor.
Amerikalı temsilciler de yabancı
ülkelerde aynı biçimde korunmakla
birlikte park ücretlerini ödemeleri
doğal sayılıyor.
Bir çok diplomat hakkında dava
Diplomatik bağışıklık ilkesinin
kökleri çok eskiye dayanıyor. Kral-
lar. yabancı ülkelere gönderdikleri
temsilcilerin güvence içinde olması-
nı arzu ederlerdi. Bir elçinin kendi
ülkesi ile ilgili başka bir ülkedeki iş-
lerini engelleyecek yerel yasalann
dışında tutulması gerekiyor.
Diplomatik ilişkileri ilk kez kural-
lara bağlayan 1961 Viyana Kon-
vansiyonu'na göre, diplomatlar gö-
revde bulunduklan ülkenin yasa-
lanna uymakla yükümlü. Ancak,
yasaya uymayanlar tutuklanma ve
yargılanma karşısında bağışık sayı-
lıyor. Amerika'da görevli birçok
diplomata soygun, ırza goçme gibi
suçlardan ötürü dava açılmış olma-
sına karşın serbest bırakılmış, kimisi
ülkeyi terk etmiştir.
Hiç kimseye park ücretini ödeme-
di diye aşağılık damgası vurulamaz.
Ancak işlenen suç oranı artükça
toplumun huzursuzluğu da o oran-
da artar ve bir çözümü gerektirir.
New Yorklular yasaya aykın park
eden ve trafiği aksatan araçlan sü-
rükleyen kamyon şoforlerini ayakta
alkışlıyor.
Devlet görevlileri yıllardır bu so-
runa uzlaşmacı bir çözünı arayıp
durdu. Sonunda, borçlannı ödeme-
yen araçlann plakalanna el kon-
ması karan alındı. Bu >ıl yürürlüğe
giren yasanın, borçlann ödenmesin-
de etkili olacağı düşüniilüyor. Ayn-
ca, borçlu ülkelere uygulanacak dış
yardım kesintisi tasansı henüz bir
karara bağlanmadı. Zira. kimi yet- •
kililere göre bu tasan yalni2ca
ABD'den yardım alan ülkeleri bağ-
layacak. Dahası, bu karann bir mi-
silleme olasılığını da beraberindege-
tirmesinden korkuluyor.
Yeni uygulamanın yürürlüğe gir-
mesinden bu yana İsrail tüm borçla-
nnı ödedi. Ana hedefı oluşturan
Rusya ise henüz bir girişimde bu-
lunmadı.
Ancak, Rusya, iki ülkenin artık
dost sayıldığını, bu nedenle sorunun
dostça çözümlenmesinden yana ol-
duğunu belirtiyor.
Sağlığınıza
kadeh
kaldınn
MFDICALTRIBUNIİ
Son araştırma sonuçlan, az mik-
tarda alınan alkolün sağlığa yararlı
olacağı konusunda bırleşiyor. Alkol
bedendeki 1yi" kolesterol orarunı
arttırarak kalp krizıriskiniyan yan-
ya azaltıyor.
Ancak bağunlılık yaratması, kan-
sere yol açması ve trafik kazalanna
neden olması yüzünden alkole pek
de sıcak bakılmıyor. Bu nedenle ko-
nunun her yıl bir hekimle tartışılma-
smın yararlı olacağına inanılıyor.
Ilımlı oranlarda ahndığı sürece al-
kolün bireye yararlı olacağı savunu-
luyor. Daha önce gerçekleştirilen
araştırmalar da, günde bir iki kade-
hi aşmayacak alkolün kalp hastalık-
lan riskini azaltacağı yolunda so-
nuçlar doğurmuştu. Uzmanlann,
alkolün "iyi" kolesterol denilen
HDL oranını arttırdığı yolundakı
görüşlen. yeterlı kanıt olmadığın-
dan havada kalmıştı.
Artık, belli oranda alınan alkolün
yararlı olduğu konusunda güçlü ka-
nıtlar var. Son bir araştırma, alkol
tüketimi arttıkça toplam HDL dü-
zeyinde de bir artış olduğunu, bu-
nun da kalp hastalıklanna yakalan-
ma riskini azalüğını ortaya kovdu.
Araştırma bulgulanna göre, günde
bir kadehden çok, üçten az alkol
içenlerin kalp knzi geçirme riskinin,
hiç içmeyenlere kıyasla %49; üç ya
da daha çok kadeh içki içenlerin ise
%55 daha düşük olduğunu gösteri-
yor. Ancak ikinci grubun aldığı
miktann, "ılımlı" olarak belirlenen
miktan aşüğı ve başka sağlık sorun-
lanna yol açtığı belirtiliyor.
Sonuçlar farklı cinsler açısından
değerlendirildiğinde, alkolün kadın-
larda yaratacağı yan etkilerin erke-
ğe oranla daha fazla olduğu. bu ne-
denle kadınlann alkol alırken daha
özenli davranmalan gerektiği an-
laşılıyor.
Kozaklı'da
Roma dönemi
mezar odası
NEVŞEHİR (Cumhuriyet) - Nev-
şehir'in Kozaklı ilçesine bağlı Boğa-
ziçi Köyü ile Gerze Köyü arasında
kalan Yalnıztepe mevkiinde yapılan
kaçak bir kazı. Roma dönemıne ait
olduğu belirtilen bir mezar odasını
ortaya çıkardı.
Boğaziçi köylülerinin tümülüste
kaçak kazı yapıldığı şeklindeki ih-
barlanndan sonra bölgede araştır-
ma yapan Nevşehir Müze Müdür-
lüğü ilgilileri, milattan önce 30 ile
milattan sonra 330 yıllan arasında
bölgede hakim olan Roma İmpara-
torluğu döneminde bir kral ve krali-
çeye ait olduğu belirlenen mezarda 2
adet "kline" ismi verilen ölülerin ya-
lınldığı uzun bir taş parçası da bu-
lundu. 1.5 metre yüksekliğe sahip
olan mezar odasının dış yüzeyleri-
nin kesme taştan yapılı olduğunu
tespit eden uzmanlar, aynca meza-
nn güneye bakan bölümünde 10
metre uzunluğunda bir de tünel bul-
dular. Yapılan araştırmada kral ve
kraliçeye ait olduğu tahmin edilen
bazı kemik parçalan da bulundu.
Kaçak kazı sırasında ölülere ait ol-
duğu belirtilen hediyelerin ise kacı-
nldığı saptandı.
ÇOCUKLAR
VE
OYUNCAKLARI
Çocuklar. Gelecekleri,
geçmişlerinden çok daha uzun
küçük insanlar. Yaşamı
tanımayan, kötülüklerini.
çirkinİiklerini bilmeyen
varlıkJarımız. Geleceğimizin
umudu... Günleri o\unla gecnor.
İster köşklerde büj üsün, ister
Antındağ'da, gecekonduda, onlar
için herşey oyuncak olabilir. Bir
plastik boru, bir bisiklet lastiği,
bir enjektör... Nerede bulmuş, ne
için kullanıldığuıı ve tehlikesini
bümeden, kimbilir beyninin
derinliklerinde enjektörii neye
benzeterek oyuncak haline
getirmiş. Genç ozan Ender
Atalay, boşuna söylememiş:
"'Çocuklar, yaşamın en iyi dalma
yapmtşlar yuvalarım..
" (Fotoğraf: YAHYA
KOÇOĞLU)
Acedemia Mediterranca
Halicamasensis
kuruluyor
ÖZCAN ÖZGÜR
Leonardo Usta usulü ravioli?
THE INDEPENDENT
Jtalyanlann ünlü yemeği' ravioli'-
nin ilİc tasanmlannın Leonardo Da
Vind tarafından yapıldığına, Kral II.
CharJes'ın doktorlan tarafından insan
beyni yedirildikten sonra öldüğüne,
şarkıcı Barry Manflow'un Filipinler'-
de tann kabul edildiğine inanabilir
misiniz?
İnanılmaz Gerçekler endüstrisi.
inanılmaz bir hızla büyüyor. Sürekli
konuyla ilgili yeni kitaplarçıkanlıyor.
önceden çıkanlanlann ise her yıl yeni-
den basımlan yapılıyor. tnanılmaz
gerçeklere duyulan bu merakın îngi-
lizlerin yüzyıllık koleksiyonculuk ge-
leneğini yansıttıgını öne sürenler var.
Tarihe meraklı kişiler, İnanılmaz Ger-
çekler çılgınlığını ansiklopedicilere
kadar götürüyorlar: 18. yüzyıldaki
Fransız ansiklopedicileri, hatta tarihçi
Yaşlı Plenius gibi. Gerçeklerden çok.
şaşırtıcı ve korkunç olaylann birikti-
rilmesi demek olan bu merak, aslında
ortaçağlarda azizlerin ürkütücü
kalıntılanyla başladı. VIII. Henrv,
Katolik karşılı temizleme hareketi sı-
rasında kiliselerden yığınlar halindc
kutsal emanet toparlamıştı (St Peter'-
in kulağı. St Edmund'un tırnaklan
gibi).
Kadavra parçalan biriktırme zevki
18. yüzyılda yeniden ortaya cıktı. Bu
sefer zenginler, arkadaşlannı hayrete
düşürmek için bulduklan her ölüye ait
kalıntılan topluyorlardı. Ölüm ve has-
talık, kan ve bağırsaklar. o cağlarda
gündelik olağan seyirliklerden sayılı-
yordu. fngilterc'de halka açık gerçek-
leştirilen idamlann 1868 yılında ya-
saklanmasına kadar din ve seks
dışında insanlann vaşamlannı renk-
lendiren en önemli şeylerden biri, in-
sanlann ya da hayvanlann işkence
görmelerinj_ ya da öldürülmelerini
izlemekti. Üst tabakadan insanlar ise
kendi koleksiyonlan için özel odalar
kurmuşlardı.
1893-1949 yıllan arasında yaşayan
Robert Ripley. 20. yüzyıl insanlanna
özlemini du>dukları $evi vermeyi ken-
disine görev bildi. însanlar, yaşamın
gizli kısımlanna bir göz atabilmenin
zevkini yaşasın dıye ilk "İster Inan,
İster İnanma'yı va>ımladı. Ardından
çıkartılan bcnzcr yayınlar jsc tuhaf
zcvkleri olan herkese hitap cdecek ni-
telikteydi. Aylık ya da yıllık yayımla-
nan bu dergıler ya da kitaplar arası-
nda en uçuk, kaçık ya da iğrenç olay-
lara yer vermeyi tercih edenler çoğun-
luktaydı. Bunlardan Avrupalılann
atalannın kesik kafalan ya da bütün
kadavralan saklamayı anormal bul-
madıklan anlaşılıyor: Çar Petro, kan-
sının aşığının kafasını yatağının başu-
cunda alkolle dolu bir kavanozun
içinde saklarmış: Sir Waiter Raleigh'-
un dul kansı, kocasının kafasını 29 yıl
saklamış; Tbomas Hardy'nin kız kar-
deşi ise abisinin kalbini saklamakta
pek başanlı olamamış-kalbi yanlışlı-
kla kedi yemiş.
Tabii bu tür olaylann normal kabul
edildığı bir dönemde yaşayan insan-
lann pis kokmaması düşünübmez.
En pıs kokan ünlüler arasında Bruns-
vvickli Kraliçc Caroline (IV. George
gerdek gecesinden sonra bir daha asla
omınla aynı )atağı paylaşmamıştı),
Kral XIV. Lui (tüm yaşamı boyunca,
o da proıestolara dayanamadığından,
üç kez >ıkanmıştı), \e suyun cınsel gü-
cünü düşürdüğüne inanan Rasputin
var. Kraliçe I. Elizabeth ise bunlann
aksinc "gereksin ya da gerekmesin"
ayda bir kez mutlaka vikanırmış.
Tüm bu İnanılmaz Gerçekler
yayınlannın içinde en güvenilir
olanı kuşkusuz Guinness Rekorlar
Kitabı. Ancak onlar da gittikçe ar-
tan iğrenç aynntılar için bir şey yap-
ma gereğini duydu ve 1994 baskısı-
nda ellerindeki tüm bilgileri ayı-
klayarak zulmün konu olduğu
olaylan tamamen çıkanıp; ölümü
de. ölüm oranlan ve idam cezası is-
tatistikleriyle sınırlı tutmaya karar
verdiler.
Geçmişteki inanılmaz olaylann
çağımızda Hitler, Stalin ve diğer
bazı liderler tarafından kat kat
aşıldığını bilmek ise insanın tüylen-
ni diken diken ediyor. Modern dün-
ya. İnanılmaz Gerçekler kitaplan
için yeni canavarlar sağlıyor. Ugan-
da'nın lideri tdi Amin, komutanı
Brigadiye Hüseyin'm dondurulmuş
kafasını zıyafetlerde masaya getir-
tirdi. Haiti Devlet Başkanı Duvalier
ise birdolapta sakladığı subay Bluc-
her Philogenes'in kesik kafasının ge-
lecekten haberler verdiğini iddia
ederdi.
MLĞLA - Uluslararası Akdeniz
Üniversitesi'nin (Acedemıa Medi-
terranca Halicamasensis) Muğla'nın
Bodrum ilçesinde kurulması kesin-
leşti. İlk etapta kurucu üyelerinin
arasında Muğla Valısı Dr. Lale Ayta-
man'ın da bulunduğu Acedemia'nın
kurumsal yapısının oluşturulması
amacı>la "Acedemia Mediterranca
Vakfı
w
"kuruluyor. Kuruluş çalışma-
lan A>dın Milletvekılı İsmet Sezgin
ve Zeş tinoğlu Holding Yönetim Ku-
rulu Başkanı Yavuz Zeytinoğlu ta-
rafından vürütülen vakfın pazanesi
günü >apılacak ımza törenine üç ba-
kan gelıyor. Uluslararası Akdeniz
Üniversitesi'nin Bodrum'da kurul-
ması kararlaştınldı. Tüm Avrupa
ülkelerinın bilim. eğitim ve araştırma
kuruluşlan tarafından 1974 \ihnda
oluşturulan "Akdeniz İşbirliği"nce
(EABİ) uzunca süredir gündemde
tutulan ünı\ersite ile ilgili olarak Valı
Dr Lale Avtaman şunlan söyledi:
"Akdeniz'i kültürel. coğrafî bûrün-
lüğii *e özellikleri >önü\le değerlen-
direcek bir Akdeniz uluslararası bilim,
eğitim \e araştırma kunıluşu için çalı-
şmalar uzun zamandır >apılı>ordu.
Kuruluş \eri için Malta, Roma. An'na.
Barselona. \larsil\a te Ka/ablanka
gibi seçenekler »ardı. 1990 vılında
Bodrum'da jüzden fazla EABİ ü\esi
bilim adamının katıidığı bir konferans
düzeniendi. Konferans sırasında o sa-
hipliği yapan Ankara Ünitersitesi Ak
deniz Âraştırmaları Merkezi ile Bod-
rum Beledhesi anüan kunımun Bod-
rum'da kurulmasını önerdi. Bu öner
önce Bodrum'da, sonra da 1991 Osk
EAOİ Genel Kurulu'nda benimsendi
Böylece l luslararası Akdeniz Üniver-
site'nin Acedemia Mediterranca Hali-
camasensis adı>la Bodrum'da kurul-
ması kararlaştınldı."
Muğla Valisı Dr. Lale Avtaman'ın
verdiği bilgi>e göre Akdeniz ülke-
lerinden kurucu olarak kalılacak bi-
lim. eğitim ve araştırma kuruluşlan
aracılığıyla kurucu pavlan ödeneği.
şu anda Acemedia'nın kurumsal
yapısının oluşturulması. tahsis edile-
cek fonlarla ilgili anlaşmalann yapı-
lması. tahsis edilen taşınmazlann
devralınması. kurucu paylanna iliş-
kin düzenlemelerin geliştinlmesi \e
kurulacak araştırma-eği'.ım ku-
ruluşlannın her türlü hazırlığının
gerçekleştirilmesi için \akıf kurul-
ması aşamasına gelindi.
Muğla Valisi Dr. Lale Avtaman'ın
da kurucu üye olacağı "Acedemia
Mediterran Vakfı yann Bodmm'da
resmen kuruluyor. Aynı gün saat 15.
OO'te Bodrum Kulesi'nde vakıf sene-
di imza töreni yapılıyor. Törene Dev-
let Bakanı Erman Şa-
hin ve Kültür Bakanı Fikri Sağlar ile
Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ajaz da
\akıf kurucu ü>eleri olarak katılnor.
Leonardo da Vind'nin
bir tablosu daha bulundu
MALMO (Cumhuriyet) - Bir sü-
redir Malmö'de sürmekte olan Le-
onardo da Vinci sergisinde yer alan
ama geçen haftaya dek Vinci'nin
öğrencilerinden bin tarafından
yapıldığı sanılan "Giyinik Melek"
adlı tablonun. ustanın kendine ait
olduğu saptandı.
500 yıllık >apıtın. Leonardo da
Vinci'nin atölyesindc yapıldığı ön-
ceden biliniyordu. Son bırkaç\ıldır
üzerinde durulan tablonun bizzat
da Vinci tarafından yapıldığı sonu-
cuna. Los Angeles'te >aşayan İtal-
yan uzman Prof. Carlo Pedrerti ile
Floransa'daki Kültürel Tam Mer-
kezi birlikte karar verdi. Karann
bir belgeyle tablonun sahibi İspan-
yol koleksiyoncu Sola Soladrigas'a
bildınlmesi üzerine bu kişi.geçen
salıgünü Malmö'yegeldi. N1;''mö'-
deki Rooseum Galerisi'ndek; sergi-
dc büyük bir heyecan yaşanırken.
ortava sigorta sorunu çıktı. Seraide
bulunan Kakımlı Kadın adlı Vıncı
tablosu, özel koruma altında ve tek
başına 800 milyon krona sıgortalan-
mış olarak teşhir edilirken. "Giyi-
nik Melek" diğer bütün vapıtlarla
ortak olarak toplam 30 milyon
krona sergilenmektevdi.
Uzmanlar. "Giyinik Melek"in de
"Kakımlı Kadın" kadar değeri ol-
duğunu düşünerek sigorta \c tcşhir
biçiminde değişiklik yapılmasını is-
tediler. Malmö'deki sergi\i bir bu-
çuk ay içinde 160.000 kişı zivaret
etmişti.
îsveçpopu dünyaya
yayüıyor
STOCKHOLM (Cumhuriyet) -
Kapıyı ABBA araladı. Roxette so-
nuna dek açtı. Şu anda diskotekte
geçerli olan ve burada "dunka dun-
ka" diye adlandınlan "dans pop'u"-
nun Isveçli tcmsilcileri. dünyaya
yayıldı.
Ace ot Base ve Dr. Alban bun-
lann cn tanınmış olanları. Her biri.
5 milyon "sengel' satarak rekor
kırdı. Ace of Base. ABD'de pop lis-
telerinde uzun süre kalmayı ba-
şardı. Dr. Alban ise son albümüyle
2.5 milyon sattı. 17 kişilik Latin
Amerika turnesi, milyonlarca kişi-
yc satclitlc direkt yayınlandı. Bu iki
örneğin ardından Army of Lovers
geliyor. Toplam 1 milyon plak
satışıyla (yurtdışında) önemli bir
başan gösterdi. Son zamanlarda
yundışında listelere giren. pop
dünyasının kar getiren olarak ad-
landırdığı kategoriye giren İsveçli
bandlann bazılan ve liste başı olan
şarkılan şunlar:
Dr. Alban: "It'smy life" (Şili, Al-
manya); Nench Cherry: "Buddy
X" (ABD); Sound Fectory: "Un-
destand this groove" (ABD): Papa
Dee: "Ain't no Stoppin'i us now"
(ABD), Legacy of Sound:
"Happy" (Kanada); Kaya: "Don't
leave" (İngiltere). Da Yeene: "All-
right" (İngiltere); Titiyo: ""My
body says yes' (İngiltere). Pandora:
"Trust me" (Fransa), Army of Lo-
vers: "İsrailism'" (israil); Ace of
Base: "Happy Nation" (G. Afrika,
ABD); Leila K: "Open Sesame"
(İtalya).