07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet7 0 . YH.SAYI 24962 S A N A T K U L T Ü R M A G A Z İ N T E L E V İ Z Y O N 800CJUM994PAZ/UI Park bekçisiııinnotdefterindenHem Washington'un orta yerindeki otoparkın girişini, çıkışını kontrol edeceksiniz,hem de parasını ödemeye yanaşmayan"limuzin"sahiplerine "göz yumacaksınız!..' NATIONAL GEOGRAPHIC DAV7DMAZIE Süzülerek gelen mavi bir Chevro- let VVashington'un merkezindeki bir otobüs terminalinde durur. Koyu renk takım elbiseü şoför oradaki otopark görevlisini başıyla selamla- yıp, Rus Elçiliğfne doğru ilerler. Park görevlisi Chaıies Combs, se- lamı yine başıyla yarutlarken şofö- rün eline 50 dolarük bir park mak- buzu tutuştunır. Bu olayı izleyen >anm saatlik süre içinde Combs. yasaya aykın park eden elçilik arabalanna yaklaşık 300 dolar tutannda makbuz keser. Combs, bu makbuz kesme işlemini hemen hemen hiçbir değişiklik ol- madan ve ancak yeni yeni bunlann ödenme şansırun yok denecek denli az olduğunu öğrenmesine karşın, sürekü yineleyip durur. Combs. omuzlannı silkerek, "Ben yalnızca görevimi yerine getiriyo- rum; borçları tahsil etmek bir başka- sının görevi", diyor. Yıllardır çoğu diplomat aileleri ve görevlileri. "diplomarik bağtşıklık" kavramının park ücretinden muaf tutulmak anlamına geldiği savıyla ABD'deki görevlerini sürdürdüler. VVashington Ulaşım Müdürlüğü. geçen üç yıl içinde, 160 kadar elçili- ğin araçlanndan biriken borç tutan- nın yaklaşık 6 milyon dolara ulaştı- ğını belirtiyor. Geçen yıl New York polisi 133.227 konsolosluk ve Birleşmiş Milletler'e mensup araca borç mak- buzu iliştirdiğini. bunlann % 94'- ünün serbest bırakıldığmı bildiriyor. Ancak güç dengesi bu direnişte ödüllendiriliyor. Geçenlerde alınan bir karara göre, park ücretleri konu- sunda çekimser davranan ülkelere yapılan dış yardımlann bir bölümü kesilecek. Karara bağlı olarak. borçlu olan resmi araçlann plakala- n geri alınacak. Borçlannı ödemeyen ölkeler Borçlanru ödememe konusunda en fazla direten ülkelerin eski Şov- yetlere bağlı. ülkeler olduğu bildirili- yor. Bunlan Nijerya. Mısır, Güney Kore, Zimbabwe ve Hindistan izli- yor. Ancak en akıl almaz örneği, Ni- İcaragua kayıtlı tek bir araç oluş- turuyor. New York Ulaşım Bakan- lığı'ndan Joseph Deplasco bu konu- daki görüşünü. "Şoförii hangi ülke- den gelirse gelsin, araba kullanmak bir hak olmaktan çok, bir ayrıcalık- tır," diyerek dile getiriyor. Lucius Rkeio sözünü sakınmadan, "Park VVashington Ulaşım Müdürlüğü, geçen üç yıl içinde, 160 kadar elçjliğin araçlarmdan biriken borç tutannın yaklaşık 6 milyon dolara ulaştığmı belirtiyorlar. etmek, özgfir dünva kavranunm dı- şında kalıyor" diyor. Yabancı elçiliklerin konuya bakış açılan ise oldukça farklı. Ruslar. el- çilik önünde yalnızca 5 arabanın park edebileceği bir alana sahip ol- duklanndan, buna karşılık günde 40 arabanın park etmek zonında kaldığından yakmıyor. Rus elçı'li- ğinden V'ladimir Derbenev, Rusya'- daki ABD elçiliği önünde araçlann özgiirce park edebildiklerini, karşılı- ğında hiçbir istemde bulunulmadı- ğını sözlerine ekliyor. Amerikan hükümeti, bu iki ateş arasında kıstmlmış. Bir yandan ye- rel yetkililerin sorunlanna sıcak ba- karken. öte yandan da, yabancı dev- let temsilcilerinin dokunulmazlığı il- kesine dayanan diplomatik ba- ğışıkhk kavramını gözardı etmekten çekiniyor. Diplomatlann rahatsız edilmeden, belli bir huzur içinde gö- rev yapmalan son derece önemli sayılıyor. Bu kişilerin ticaret, savaş ve banş gibi konularda özgiirce ileti- şim kurabilmeleri için korunmalan- nın zorunlu olduğuna inanılıyor. Amerikalı temsilciler de yabancı ülkelerde aynı biçimde korunmakla birlikte park ücretlerini ödemeleri doğal sayılıyor. Bir çok diplomat hakkında dava Diplomatik bağışıklık ilkesinin kökleri çok eskiye dayanıyor. Kral- lar. yabancı ülkelere gönderdikleri temsilcilerin güvence içinde olması- nı arzu ederlerdi. Bir elçinin kendi ülkesi ile ilgili başka bir ülkedeki iş- lerini engelleyecek yerel yasalann dışında tutulması gerekiyor. Diplomatik ilişkileri ilk kez kural- lara bağlayan 1961 Viyana Kon- vansiyonu'na göre, diplomatlar gö- revde bulunduklan ülkenin yasa- lanna uymakla yükümlü. Ancak, yasaya uymayanlar tutuklanma ve yargılanma karşısında bağışık sayı- lıyor. Amerika'da görevli birçok diplomata soygun, ırza goçme gibi suçlardan ötürü dava açılmış olma- sına karşın serbest bırakılmış, kimisi ülkeyi terk etmiştir. Hiç kimseye park ücretini ödeme- di diye aşağılık damgası vurulamaz. Ancak işlenen suç oranı artükça toplumun huzursuzluğu da o oran- da artar ve bir çözümü gerektirir. New Yorklular yasaya aykın park eden ve trafiği aksatan araçlan sü- rükleyen kamyon şoforlerini ayakta alkışlıyor. Devlet görevlileri yıllardır bu so- runa uzlaşmacı bir çözünı arayıp durdu. Sonunda, borçlannı ödeme- yen araçlann plakalanna el kon- ması karan alındı. Bu >ıl yürürlüğe giren yasanın, borçlann ödenmesin- de etkili olacağı düşüniilüyor. Ayn- ca, borçlu ülkelere uygulanacak dış yardım kesintisi tasansı henüz bir karara bağlanmadı. Zira. kimi yet- • kililere göre bu tasan yalni2ca ABD'den yardım alan ülkeleri bağ- layacak. Dahası, bu karann bir mi- silleme olasılığını da beraberindege- tirmesinden korkuluyor. Yeni uygulamanın yürürlüğe gir- mesinden bu yana İsrail tüm borçla- nnı ödedi. Ana hedefı oluşturan Rusya ise henüz bir girişimde bu- lunmadı. Ancak, Rusya, iki ülkenin artık dost sayıldığını, bu nedenle sorunun dostça çözümlenmesinden yana ol- duğunu belirtiyor. Sağlığınıza kadeh kaldınn MFDICALTRIBUNIİ Son araştırma sonuçlan, az mik- tarda alınan alkolün sağlığa yararlı olacağı konusunda bırleşiyor. Alkol bedendeki 1yi" kolesterol orarunı arttırarak kalp krizıriskiniyan yan- ya azaltıyor. Ancak bağunlılık yaratması, kan- sere yol açması ve trafik kazalanna neden olması yüzünden alkole pek de sıcak bakılmıyor. Bu nedenle ko- nunun her yıl bir hekimle tartışılma- smın yararlı olacağına inanılıyor. Ilımlı oranlarda ahndığı sürece al- kolün bireye yararlı olacağı savunu- luyor. Daha önce gerçekleştirilen araştırmalar da, günde bir iki kade- hi aşmayacak alkolün kalp hastalık- lan riskini azaltacağı yolunda so- nuçlar doğurmuştu. Uzmanlann, alkolün "iyi" kolesterol denilen HDL oranını arttırdığı yolundakı görüşlen. yeterlı kanıt olmadığın- dan havada kalmıştı. Artık, belli oranda alınan alkolün yararlı olduğu konusunda güçlü ka- nıtlar var. Son bir araştırma, alkol tüketimi arttıkça toplam HDL dü- zeyinde de bir artış olduğunu, bu- nun da kalp hastalıklanna yakalan- ma riskini azalüğını ortaya kovdu. Araştırma bulgulanna göre, günde bir kadehden çok, üçten az alkol içenlerin kalp knzi geçirme riskinin, hiç içmeyenlere kıyasla %49; üç ya da daha çok kadeh içki içenlerin ise %55 daha düşük olduğunu gösteri- yor. Ancak ikinci grubun aldığı miktann, "ılımlı" olarak belirlenen miktan aşüğı ve başka sağlık sorun- lanna yol açtığı belirtiliyor. Sonuçlar farklı cinsler açısından değerlendirildiğinde, alkolün kadın- larda yaratacağı yan etkilerin erke- ğe oranla daha fazla olduğu. bu ne- denle kadınlann alkol alırken daha özenli davranmalan gerektiği an- laşılıyor. Kozaklı'da Roma dönemi mezar odası NEVŞEHİR (Cumhuriyet) - Nev- şehir'in Kozaklı ilçesine bağlı Boğa- ziçi Köyü ile Gerze Köyü arasında kalan Yalnıztepe mevkiinde yapılan kaçak bir kazı. Roma dönemıne ait olduğu belirtilen bir mezar odasını ortaya çıkardı. Boğaziçi köylülerinin tümülüste kaçak kazı yapıldığı şeklindeki ih- barlanndan sonra bölgede araştır- ma yapan Nevşehir Müze Müdür- lüğü ilgilileri, milattan önce 30 ile milattan sonra 330 yıllan arasında bölgede hakim olan Roma İmpara- torluğu döneminde bir kral ve krali- çeye ait olduğu belirlenen mezarda 2 adet "kline" ismi verilen ölülerin ya- lınldığı uzun bir taş parçası da bu- lundu. 1.5 metre yüksekliğe sahip olan mezar odasının dış yüzeyleri- nin kesme taştan yapılı olduğunu tespit eden uzmanlar, aynca meza- nn güneye bakan bölümünde 10 metre uzunluğunda bir de tünel bul- dular. Yapılan araştırmada kral ve kraliçeye ait olduğu tahmin edilen bazı kemik parçalan da bulundu. Kaçak kazı sırasında ölülere ait ol- duğu belirtilen hediyelerin ise kacı- nldığı saptandı. ÇOCUKLAR VE OYUNCAKLARI Çocuklar. Gelecekleri, geçmişlerinden çok daha uzun küçük insanlar. Yaşamı tanımayan, kötülüklerini. çirkinİiklerini bilmeyen varlıkJarımız. Geleceğimizin umudu... Günleri o\unla gecnor. İster köşklerde büj üsün, ister Antındağ'da, gecekonduda, onlar için herşey oyuncak olabilir. Bir plastik boru, bir bisiklet lastiği, bir enjektör... Nerede bulmuş, ne için kullanıldığuıı ve tehlikesini bümeden, kimbilir beyninin derinliklerinde enjektörii neye benzeterek oyuncak haline getirmiş. Genç ozan Ender Atalay, boşuna söylememiş: "'Çocuklar, yaşamın en iyi dalma yapmtşlar yuvalarım.. " (Fotoğraf: YAHYA KOÇOĞLU) Acedemia Mediterranca Halicamasensis kuruluyor ÖZCAN ÖZGÜR Leonardo Usta usulü ravioli? THE INDEPENDENT Jtalyanlann ünlü yemeği' ravioli'- nin ilİc tasanmlannın Leonardo Da Vind tarafından yapıldığına, Kral II. CharJes'ın doktorlan tarafından insan beyni yedirildikten sonra öldüğüne, şarkıcı Barry Manflow'un Filipinler'- de tann kabul edildiğine inanabilir misiniz? İnanılmaz Gerçekler endüstrisi. inanılmaz bir hızla büyüyor. Sürekli konuyla ilgili yeni kitaplarçıkanlıyor. önceden çıkanlanlann ise her yıl yeni- den basımlan yapılıyor. tnanılmaz gerçeklere duyulan bu merakın îngi- lizlerin yüzyıllık koleksiyonculuk ge- leneğini yansıttıgını öne sürenler var. Tarihe meraklı kişiler, İnanılmaz Ger- çekler çılgınlığını ansiklopedicilere kadar götürüyorlar: 18. yüzyıldaki Fransız ansiklopedicileri, hatta tarihçi Yaşlı Plenius gibi. Gerçeklerden çok. şaşırtıcı ve korkunç olaylann birikti- rilmesi demek olan bu merak, aslında ortaçağlarda azizlerin ürkütücü kalıntılanyla başladı. VIII. Henrv, Katolik karşılı temizleme hareketi sı- rasında kiliselerden yığınlar halindc kutsal emanet toparlamıştı (St Peter'- in kulağı. St Edmund'un tırnaklan gibi). Kadavra parçalan biriktırme zevki 18. yüzyılda yeniden ortaya cıktı. Bu sefer zenginler, arkadaşlannı hayrete düşürmek için bulduklan her ölüye ait kalıntılan topluyorlardı. Ölüm ve has- talık, kan ve bağırsaklar. o cağlarda gündelik olağan seyirliklerden sayılı- yordu. fngilterc'de halka açık gerçek- leştirilen idamlann 1868 yılında ya- saklanmasına kadar din ve seks dışında insanlann vaşamlannı renk- lendiren en önemli şeylerden biri, in- sanlann ya da hayvanlann işkence görmelerinj_ ya da öldürülmelerini izlemekti. Üst tabakadan insanlar ise kendi koleksiyonlan için özel odalar kurmuşlardı. 1893-1949 yıllan arasında yaşayan Robert Ripley. 20. yüzyıl insanlanna özlemini du>dukları $evi vermeyi ken- disine görev bildi. însanlar, yaşamın gizli kısımlanna bir göz atabilmenin zevkini yaşasın dıye ilk "İster Inan, İster İnanma'yı va>ımladı. Ardından çıkartılan bcnzcr yayınlar jsc tuhaf zcvkleri olan herkese hitap cdecek ni- telikteydi. Aylık ya da yıllık yayımla- nan bu dergıler ya da kitaplar arası- nda en uçuk, kaçık ya da iğrenç olay- lara yer vermeyi tercih edenler çoğun- luktaydı. Bunlardan Avrupalılann atalannın kesik kafalan ya da bütün kadavralan saklamayı anormal bul- madıklan anlaşılıyor: Çar Petro, kan- sının aşığının kafasını yatağının başu- cunda alkolle dolu bir kavanozun içinde saklarmış: Sir Waiter Raleigh'- un dul kansı, kocasının kafasını 29 yıl saklamış; Tbomas Hardy'nin kız kar- deşi ise abisinin kalbini saklamakta pek başanlı olamamış-kalbi yanlışlı- kla kedi yemiş. Tabii bu tür olaylann normal kabul edildığı bir dönemde yaşayan insan- lann pis kokmaması düşünübmez. En pıs kokan ünlüler arasında Bruns- vvickli Kraliçc Caroline (IV. George gerdek gecesinden sonra bir daha asla omınla aynı )atağı paylaşmamıştı), Kral XIV. Lui (tüm yaşamı boyunca, o da proıestolara dayanamadığından, üç kez >ıkanmıştı), \e suyun cınsel gü- cünü düşürdüğüne inanan Rasputin var. Kraliçe I. Elizabeth ise bunlann aksinc "gereksin ya da gerekmesin" ayda bir kez mutlaka vikanırmış. Tüm bu İnanılmaz Gerçekler yayınlannın içinde en güvenilir olanı kuşkusuz Guinness Rekorlar Kitabı. Ancak onlar da gittikçe ar- tan iğrenç aynntılar için bir şey yap- ma gereğini duydu ve 1994 baskısı- nda ellerindeki tüm bilgileri ayı- klayarak zulmün konu olduğu olaylan tamamen çıkanıp; ölümü de. ölüm oranlan ve idam cezası is- tatistikleriyle sınırlı tutmaya karar verdiler. Geçmişteki inanılmaz olaylann çağımızda Hitler, Stalin ve diğer bazı liderler tarafından kat kat aşıldığını bilmek ise insanın tüylen- ni diken diken ediyor. Modern dün- ya. İnanılmaz Gerçekler kitaplan için yeni canavarlar sağlıyor. Ugan- da'nın lideri tdi Amin, komutanı Brigadiye Hüseyin'm dondurulmuş kafasını zıyafetlerde masaya getir- tirdi. Haiti Devlet Başkanı Duvalier ise birdolapta sakladığı subay Bluc- her Philogenes'in kesik kafasının ge- lecekten haberler verdiğini iddia ederdi. MLĞLA - Uluslararası Akdeniz Üniversitesi'nin (Acedemıa Medi- terranca Halicamasensis) Muğla'nın Bodrum ilçesinde kurulması kesin- leşti. İlk etapta kurucu üyelerinin arasında Muğla Valısı Dr. Lale Ayta- man'ın da bulunduğu Acedemia'nın kurumsal yapısının oluşturulması amacı>la "Acedemia Mediterranca Vakfı w "kuruluyor. Kuruluş çalışma- lan A>dın Milletvekılı İsmet Sezgin ve Zeş tinoğlu Holding Yönetim Ku- rulu Başkanı Yavuz Zeytinoğlu ta- rafından vürütülen vakfın pazanesi günü >apılacak ımza törenine üç ba- kan gelıyor. Uluslararası Akdeniz Üniversitesi'nin Bodrum'da kurul- ması kararlaştınldı. Tüm Avrupa ülkelerinın bilim. eğitim ve araştırma kuruluşlan tarafından 1974 \ihnda oluşturulan "Akdeniz İşbirliği"nce (EABİ) uzunca süredir gündemde tutulan ünı\ersite ile ilgili olarak Valı Dr Lale Avtaman şunlan söyledi: "Akdeniz'i kültürel. coğrafî bûrün- lüğii *e özellikleri >önü\le değerlen- direcek bir Akdeniz uluslararası bilim, eğitim \e araştırma kunıluşu için çalı- şmalar uzun zamandır >apılı>ordu. Kuruluş \eri için Malta, Roma. An'na. Barselona. \larsil\a te Ka/ablanka gibi seçenekler »ardı. 1990 vılında Bodrum'da jüzden fazla EABİ ü\esi bilim adamının katıidığı bir konferans düzeniendi. Konferans sırasında o sa- hipliği yapan Ankara Ünitersitesi Ak deniz Âraştırmaları Merkezi ile Bod- rum Beledhesi anüan kunımun Bod- rum'da kurulmasını önerdi. Bu öner önce Bodrum'da, sonra da 1991 Osk EAOİ Genel Kurulu'nda benimsendi Böylece l luslararası Akdeniz Üniver- site'nin Acedemia Mediterranca Hali- camasensis adı>la Bodrum'da kurul- ması kararlaştınldı." Muğla Valisı Dr. Lale Avtaman'ın verdiği bilgi>e göre Akdeniz ülke- lerinden kurucu olarak kalılacak bi- lim. eğitim ve araştırma kuruluşlan aracılığıyla kurucu pavlan ödeneği. şu anda Acemedia'nın kurumsal yapısının oluşturulması. tahsis edile- cek fonlarla ilgili anlaşmalann yapı- lması. tahsis edilen taşınmazlann devralınması. kurucu paylanna iliş- kin düzenlemelerin geliştinlmesi \e kurulacak araştırma-eği'.ım ku- ruluşlannın her türlü hazırlığının gerçekleştirilmesi için \akıf kurul- ması aşamasına gelindi. Muğla Valisi Dr. Lale Avtaman'ın da kurucu üye olacağı "Acedemia Mediterran Vakfı yann Bodmm'da resmen kuruluyor. Aynı gün saat 15. OO'te Bodrum Kulesi'nde vakıf sene- di imza töreni yapılıyor. Törene Dev- let Bakanı Erman Şa- hin ve Kültür Bakanı Fikri Sağlar ile Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ajaz da \akıf kurucu ü>eleri olarak katılnor. Leonardo da Vind'nin bir tablosu daha bulundu MALMO (Cumhuriyet) - Bir sü- redir Malmö'de sürmekte olan Le- onardo da Vinci sergisinde yer alan ama geçen haftaya dek Vinci'nin öğrencilerinden bin tarafından yapıldığı sanılan "Giyinik Melek" adlı tablonun. ustanın kendine ait olduğu saptandı. 500 yıllık >apıtın. Leonardo da Vinci'nin atölyesindc yapıldığı ön- ceden biliniyordu. Son bırkaç\ıldır üzerinde durulan tablonun bizzat da Vinci tarafından yapıldığı sonu- cuna. Los Angeles'te >aşayan İtal- yan uzman Prof. Carlo Pedrerti ile Floransa'daki Kültürel Tam Mer- kezi birlikte karar verdi. Karann bir belgeyle tablonun sahibi İspan- yol koleksiyoncu Sola Soladrigas'a bildınlmesi üzerine bu kişi.geçen salıgünü Malmö'yegeldi. N1;''mö'- deki Rooseum Galerisi'ndek; sergi- dc büyük bir heyecan yaşanırken. ortava sigorta sorunu çıktı. Seraide bulunan Kakımlı Kadın adlı Vıncı tablosu, özel koruma altında ve tek başına 800 milyon krona sıgortalan- mış olarak teşhir edilirken. "Giyi- nik Melek" diğer bütün vapıtlarla ortak olarak toplam 30 milyon krona sergilenmektevdi. Uzmanlar. "Giyinik Melek"in de "Kakımlı Kadın" kadar değeri ol- duğunu düşünerek sigorta \c tcşhir biçiminde değişiklik yapılmasını is- tediler. Malmö'deki sergi\i bir bu- çuk ay içinde 160.000 kişı zivaret etmişti. îsveçpopu dünyaya yayüıyor STOCKHOLM (Cumhuriyet) - Kapıyı ABBA araladı. Roxette so- nuna dek açtı. Şu anda diskotekte geçerli olan ve burada "dunka dun- ka" diye adlandınlan "dans pop'u"- nun Isveçli tcmsilcileri. dünyaya yayıldı. Ace ot Base ve Dr. Alban bun- lann cn tanınmış olanları. Her biri. 5 milyon "sengel' satarak rekor kırdı. Ace of Base. ABD'de pop lis- telerinde uzun süre kalmayı ba- şardı. Dr. Alban ise son albümüyle 2.5 milyon sattı. 17 kişilik Latin Amerika turnesi, milyonlarca kişi- yc satclitlc direkt yayınlandı. Bu iki örneğin ardından Army of Lovers geliyor. Toplam 1 milyon plak satışıyla (yurtdışında) önemli bir başan gösterdi. Son zamanlarda yundışında listelere giren. pop dünyasının kar getiren olarak ad- landırdığı kategoriye giren İsveçli bandlann bazılan ve liste başı olan şarkılan şunlar: Dr. Alban: "It'smy life" (Şili, Al- manya); Nench Cherry: "Buddy X" (ABD); Sound Fectory: "Un- destand this groove" (ABD): Papa Dee: "Ain't no Stoppin'i us now" (ABD), Legacy of Sound: "Happy" (Kanada); Kaya: "Don't leave" (İngiltere). Da Yeene: "All- right" (İngiltere); Titiyo: ""My body says yes' (İngiltere). Pandora: "Trust me" (Fransa), Army of Lo- vers: "İsrailism'" (israil); Ace of Base: "Happy Nation" (G. Afrika, ABD); Leila K: "Open Sesame" (İtalya).
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle