Katalog

30OCAK1994PAZAH CUMHURİYET SAYFA HABERLER Soğukbu 1 gefyor • ANKARA (AA) - Ha va sıcaklıklanrun, önümüzdeki 24 saat içensinde, Batı bölgelerinden itıbaren hissedılir derecede azalacağı bildirildi. Tüm bolgelerçok bulutlu, Marmara, Ege, Akdeniz, İç nadolu, Batı ve Orta Karadenizile Doğu ve Güne>doğu Anadolu'nun batısı yağışh geçecek. Yağışlar, yer yer etkiü ve sürekli olmak üzere. yurdun kıyılannda sağanak, Marmara, İç Ege, Göller Bölgesi, İç Anadolu ve Doğu Anadolu ile Karadeniz'in iç kesimlerinde karla kanşık yağmur ve kar şeklinde olacak. Telefon ücnetleri •ANKARA (AA)-Telefon kontör ücrederi 800liradan, 850 lirayaçıkanldı. PTT tarafindan önceki gece yansından itibaren yürürlüğe konulan yeni tanfeye göre, küçükjeton 1000, orta boy jeton 4 bin 500, büyük boy jeton da 13 bin lira oldu. Yeni uygulamayla ev ve işyerlerinden yapılan telefon görüşmeleri. ankesörlerden yapılan görüşmelerden daha ucuzhale getirildi. Yeni tarifeyle telefon tesis ücretlerinde herhangi bir değişiklik yapılmadı. Tanyolaç ve Ekmekçi'nin tepkisi • Haber Merkezi -Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Necmi Tanyolaç ve Çağdaş Gazeteciler Derneği ' Genel Başkanı Mustafa Ekmekçi. yapüklan açıklamalarda, TGRT muhabiri Kutlu Esendemir ve kameraman Levent Öztürk'ün PKK tarafindan kaçınlmasını şiddetle protestoettiklerini bildirdiler. PKK tarafından kaçınlan gazetecilerin derhal serbest bırakılmasını isteyen Tanyolaç ve Ekmekçi, basın özgürlüğünün. onu kaldırmak isteyenlerdedahil olmak üzere, herkese gerekli olduğunu söylediler. Kuyumcu soygunu • İsfanbul Haber Servisi - Çeliktepe'de dün. bir kuyumcaya giren silahlı iki kişi 2.5 kflögraffl a~IÛnı alarafc kaçtı. Soygunculann, kaçarken çevreye rastgele ateş açmalan sonucu yoldan geçen bir vatandaş varalandı. SHP'den açıklama • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın, yaptığı açıklamada, katledilen gazetemiz yazan Uğur Mumcu'nun birinci ölüm yıldönümü nedeniyle düzenlenen anma törenlerine. SHP'nin bütün birimleriyle katıldığını, törenlerde partiye ait pankartlann daha önce vanlan uzlaşma nedeniyle açılmadığını bildirdi, Karayalçın, "Uğur Mumcu'nun adı hiçbirparti tarafindan spekülasyona uğratılmamahdır. Mumcu adı, Türkiye'nin tüm cumhuriyetçilerine mal olmuştur"dedi. Düzeltme • Gazetemizindünkü sayısının 1. sayfasında yer alan "Ekonomiyi DYP yöneriyor" başliklı haberde, yanltşlık sonucu, Nami Çağan'ınSHP Ankara miUetvekili olduğu vazılmtştır. Çağan, SHP İstanbul milletvekilidir. •Gazetemizin dünkü • sayısındâ, 3. sayfada "Demiral, iki yargıcı muhbirtikle suçladı" başhğıyla yayımlanan haberin spotunda yer alan "Ankara DGM Başsavcısı Nusret Demiral, 'savcılığı sanığa göre suç yaratmakla' suçlayan iki DGM yargjanı Adalet BakanlığYna şikayet etti" : ifadesi, "Ankara DGM : Başsavcısı Nusret Demiral, • Cumhuriyet muhabiriyle göfüşen iki DGM yargıcını Adalet Bakanlığı'na şikayet etti" olacaktır. Düzeltir, ö'zür dileriz. ffiiNCİL'iOKUDUKlUZMLftt 9s I$AME$İH/ İN TARİHSEL YAŞAMI VE Ö^RETİŞLERİ HAKKINPA BİLût EDİNMEK İSTERSENİZ, Bİ2EYA2INIZ. TANITIM KİTAPLARIMIZI İJTEYİNİZ. Diyanet 15leri Baskanı Yılmaz: Islaııı ülkeleriııde eşitlik ve hümyet yoktur Mehmet Nuri Yılmaz, zaman içinde hukukta da geri kalan Islam ülkelerinin, hâlâ siyasi istikrara kavuşmadığını söyledi. Diyanet etkinlikleri çerçevesinde, Günümüzde Müslümanlann Meseleleri konulu bir konferans veren Yılmaz İslam uygarlıklannın, parlak dönemlerinden sonra Batı kültürü karşısında geri kalmasının nedenlerini anlattı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Di- yanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yıl- maz, İslam ülkelerinin siyasi istikrara kavuşamadığını belirterek, "Pek çoğun- da askeri cuntalar vardır. Hürriyet ve eşitlik yoktur" dedı. Mehmet Nuri Yılmaz, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 1994 etkinlikleri çerçeve- sinde, dün "Günümüzde MûsJiimanJann Meseleleri" konulu bir konferans verdi. Yılmaz, konuşmasında. İslam medeni- yetlerinin, parlak dönemlerinden sonra Batı kültürü karşısında geri kalmasının nedenlerini anlattı. Onur ve gurur kurbanı Osmanlı İmparatorluğu döneminde, Batı'daki gelişmelere karşı duyarsız ka- lındığınj belirten Yılmaz. 17. yüzyılda ticaret yollannın karadan denizlere kaymasının da İslam medeniyetinin ge- rilemesine neden olduğunu söyledi. Osmanlılann yeniliklere ve değişikliğe karşı olduklannı arüatan Yılmaz. "is- lam medeniyeti kendi onuru ve gururunun kurbanı olmuştur" dedi. Dinayet İşleri Başkanı Yılmaz, İslam ülkelerinin zaman içinde hukuk alanın- da da geri kaldıklannı ve hâlâ siyasi is- tikrara kavuşamadıklannı söyledi. İs- lam ülkelerinin çoğunda askeri cuntala- v nn egemen olduğunu vurgulayan Yılmaz. konuşmasını şöyle sürdürdü: "İslam ülkelerinde hürriyet ve eşitlik yokrur. Halbuki Batılılar, hürrivet ve eşitliği İslam'dan öğrenmişlerdir. fslam'- ın geçmişte insanlara tanıdığı hürriyet bugün İslam ülkelerinde yokhır. İslam ül- keleri, kendi ülkelerine tanıdıkları hürri- yeti kendi vatandaşlanna tanımıyorlar. Islam ülkelerinin pek çoğunda yönetici- ler, bazı güçler tarafindan yetiştirilmiş- tir." Ankara Mitingde genelgrev çağnsı ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu)- Özelleştirmeye, antide- mokratik yasalara, vergi adalet- sizliğine, grevsiz-toplusözleş- mesiz sendikal düzenlemelere karşı gerçekleştirilen Ankara Demokrasi Platformu mitingin- de, genel grev çağnsı yapıldı. Petrol-İş Sendikası Genel Baş- kanı Münir Ceylan, koaüsyon hükümetini "pişkinlik ve ilkesiz- Kk"le suçlayarak tüm çalışanlan genel greveçağırdı. Ankara Demokrasi Platfor- mu'nu oluşturan 60 sendika ve demokratik kitle örgütü. dün Etlik-Kasalar'da düzenledikJeri mitingle "ÖzeUeştirmeye hayır" dedi. Yaklaşık 15 bin çalışanın kaüldığı mitingde. "İşci-memur el ele genel greve". "Yaşasın iş, ekmek, özgürlük", "Yaşasın halkların kardeşliği", "Fasizme karşı omuz omuza". "İşçiler bir- leşin, iktidara yerleşin" dövizleri taşındı. Mitingde, TDKP'nin "orak-çekiç" amblemü pankartı da dikkat çekti. Türk-İş'e bağlı Petrol-İş Sen- dikası Genel Başkanı Münir Ceylan, mitingde yaptığı konuş- mada, Yeni Ülke gazetesinde yayımlanan "Yann Çok Geç OlacaktB-" başhklı yaası nede- niyle 20 ay hapis cezasına çarp- tınldığıru anımsattı. Bu cezaıun tüm demokratik güçlere veril- diğini vurgulayan Ceylan, "Bize Ankara'daki 'ÖzeUeştirmeye Hayır' mitingi polis müdahale etmeyince olaysız sona erdi. sus payı oiarak verilen bu cezaya karşı sus- kun kalmamamız lazım. Duvarsızlığı, tepki- sizliği bir tarafa bırakıp mücadele bayrağını üretimden gelen güce başvurarak taşımalıyız. Bunun için bir tek siJah vardır. O silah da de- mokrasjyi yok eden bir silah değildir. O silah genel grev silahıdır" dedi. Ceylan, "işci- memur el ele genel greve" sloganının iilkenin her yanına taşmması gerektiğini vurgulaya- rak şöyle konuştu: "Sizler polis copuna ce- vap vermek için buradasınız. En tabii, vazge- çiimez grevü toplusözleşmeli sendika hak- lannızdan ödün vermemek için buradasınız. Siz özelleştirme>e cevap olsun di.ve bura- dasınız. Partilerin kapatıimaması için bura- dasınız. Halklann kardeşliği sloganını tüm ülkeye taşımak için buradasmız. Büyük güçlüklerle karşı karşıyavız. Dünü hiç kim- senin unutması mümkün değil. DYP ve SHP, bize demokrasi vaat ettiler değil mi? Çağdaşlık, 12 Eylül vasaiannın kaldın- Iması, adalet >e toplumsaJ banş vaat ettiler. Ama gelin göriin ki bu iki siyasi parti 12 Ey- lül döneminde yapılan u\gulanıalardan farklı bir uygulama yapmıyorlar." Ankara Kamu Çalışanlan Platformu Sözcüsü İbrahim Yalçm da ekonomik \e siyasi so- runlann iilkeyi vasanmaz hale getirdiğinj belirtti. CHP Ankara Milletvekili ve büyükşehir belediye başkaaadayı Ali Dinçer ıle DEP milletvekilleri Sırrı Sakık, Orhan Doğan, Sedat Yurtdaş ve bağımsız milletvekili Mahmut Alınakın da kalıldığı mitingde, son oiarak Kamu Çalışanlan Sendikalan Platformu sözcüsü Bahattin Demir söz al- dı. Demir, özelleştirmenin "yeni dünya düzeni aldatmacasının ekonomik altyapı- sı" olduğunu söyledi. DEVLETALEYHİNE Evsever'in aUesinden Imilyarhk tazftünat ANKARA - Devlet, geçen yıl kasım ayında Elmadağ yakınla- nnda öldürülmüş ola.ak bulu- nan JİTEM'in kuruculanndan emekli binbaşı Ahmet Cem E>se- ver"in. eski görevı nedeniyle öldü- rüldûğünü kabul etti. İçişleri Bakanlığı. bu nedenle Ersever'in ailesine 250 milyon lira tazminat ödedi. Ersever ailesi iseyasa hük- müne karşm gerekli İcorumayı yapmadığı için İçişleri Bakanlığı aleyhine 2 milyar liralık tazminat davası açmaya hazırlanıyor. Öldürülmesı faili meçhul cina- yetler dizisine eklenen Ahmet Cem Ersever'in durumu ile ilgili oiarak İçişlen Bakanlığı'nda ya- pılan değerlendirmeler. geçtiği- miz hafta içinde tamamlandı. Değerlendırme sonunda Erse- ver'ın "sıfatı kalkmış olsa bile daha önce yaptığı görevlerden do- layı öldüriiMüğü" belırtildı. Ba- kanlık, bu nedenle 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu gere- ğince ailesine tazminat ödenmesi kararlaştınldı. *$mede Denizlıde DENtZLİ (Cumhuriyet) - "Pe- nis kesme" olayı, giderek bir ce- zalandırma yöntemıne dönüşü- yor. ABD. Kore ve Ankara'dan sonra, bir penis kesme olayı da Denizli' de meydana geldi. Tuhafıyecilik yapmakta olan Yaşar Çevik (30) adlı kişinin pe- nisi, dün kimliğı henüz belirlene- meyen 5 kişi tarafindan kesildi. Çevik, ifadesinde, bu işi, bir sü- re önce evienmek istediğı bir kızm ağabeyinin yapmış olabileceğini öne sürdü. Soruşturmanın geniş- letildiği belirtildi. Mumcuve Aksoydemokrasi şehidiHaber Merkezi - Gazetemiz yazan Uğur Mumcu'nun katledilişinin birinci yı- ldönümü nedeniyle yurt çapında düzenle- nen anma etkinlikleri sürüyor. 27 demokratik kitle örgütünden oluşan platformun, Uğur Mumcu ile Prof. Dr. Muammer Aksoy'un amsına düzenlediği "Toplumsal sorunianmız ve sorumhıluk- lanmız" konulu panelde de, Mumcu ve Aksoy'un yaşamlannın demokrasiyle öz- deş olduğu belirtilerek, demokrasi şehitle- rinin şahsında cumhuriyete ve bağımsızlı- ğa yönelik saldınlar lanetlendi. Prof. Dr. Ünsal Yavuz"un yönettiği A.Ü. Dil ve Ta- rih Coğrafya Fakültesi'ndeki panele, Mülkiyeliler Birliği Başkanı Prof. Dr. Al- paslan Işüdı. Halkevleri Genel Başkanı Ahmet Yıldız, Hürriyet gazetesi yazan Emin Çölaşan ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı Önder Sav konuşmacı oiarak katıldı. Mülkiyeliler Birliği Başkanı Işıklı, konuşmasında. Atatürk'ün yapüklannın tam tersini yapanlann kendilerini "Ata- türkçü" oiarak göstermeye çalıştıklannı belirterek, Cumhuriyet'e dönük tehditlen sıraladı. Işıklı. Uğur Mumcu ve Muam- mer Aksoy un, toplumsal sorumluluğun en yüce örnekierini vererek yaşadıklannı vurgulaşarak. "Buiki insanınkaderi,cum- buriyetin kaderi> le iç içedir. Cumhuriyet ve bağımsızlık için sehit obnuşlardır. Onlann, savaşmak için kalemlerinden ve düşüncele- rinden başka silahlan yoktu. Ama çok güç- lülerdi" dedi. Kuvayi Milliyeciliğin. özün- de demokratikleşmeyi amaçladığını söy- leyen Işıklı, Lozan Antlaşması'na saldı- rmakla yola çıkan ve kehdilerine "sözde müslüman" diyen bazı kcsimlenn de, aslı- nda müslümanlıkla hiçbir ilgileri bulun- madığını belirtti. Halkevleri Genel Başkanı Ahmet Yıl- dız da. "Mumcu, bir insan için düş sayılabi- lecek değerleri tcmsil ediyordu" dedi. Yıldız. Mumcu ve Aksoy'un, para ve korku ile sindirilemeyen erdemlere sahip olduklanna dikkat çekerek. devlet ola- naklannın, "katilleri bulmamak için'"' kul- lanıldığınj ve katillerin kol kola gezdiğini söyledi. Emin Çölaşan, Aksoy ve Mumcu ile ilgili anılannı anlattı. Adana'da Uğur Mumcu için "Aydın kime denir. Demokrasi >e laiklik" konulu bir söyleşi yapıldı. Emekli öğretmen Turan Altuntaş, yaptığı konuşmada, çeşıth diller- de aydının oe anlama geldiğini anlatırken. salt öğrenim görmenin, bilgili-görgülü ol- manın aydın demek olmayacağını kaydet- ti. Altuntaş, aydın olabilmenin çok güç "zor zanaat" olduğunu belirtirken. "Sok- rat gibi intihar etmek zorunda kalabilir. Nesimi gibi deriniz yüzülebilir, demokrasi şehidi Kubilay gibi fcör bağ testeresiyle ke- silebilirsiniz. Aksoy gibi kim vurduya gidebilir, aydın din bilginı Bahriye İ çok gibi kucağınıza patlayıa koyabilirler. Mumcu misali her parçanızı un ufak ede- bilirler. Yine de aydın olmak istiyorsanız, yolunuz aydınlık olsun" dedi. Atatürkçü Düşünce Derneği Antalya şubesi tarafındar Mumcu ve Muammer Aksoy'un amsına, "Atatürkçü düşünceyi savunma gereği" konulu konferansta konuşan Atatürkçü Düşünce Derneği İzmir Şubesi Başkanı tskender Özturanlı, Atatfirk'e karşı çıkmak ve inkar etmekle hiçbir yere vanlamayacağını belitti. TrafIk Kazalan Otobüsuçııruma yuvarlandı: 13 ölü MALATYA (Cumhuriyet) - Yurdun çeşitli yerlerinde dün meydana gelen trafik kazalann- da toplam 29 kişi öldü, 40 kişi de yaralandı. Doğanşehir üçesi ya- kınlannda bir yolcu otobüsünün uçuruma yuvarlanması sonucu 13 kişi öldü, 36 kişi yaralandı. Ankara-Polatlı karayolundaki kazada ise 5 kişi yaşammı yitirdi. Mersin'den Muş'a gitmekte olan Ferâ Baykal'ın kullandığı 34 RDU plakalı yolcu otobüsü, Malatya'nın Doğanşehir ilçesi yakınlannda kar yağışı ve yolun kayganlığı nedeniyle uçuruma yuvarlandı. Ölen 13 kişiden kim- likleri saptanabilenler şunlar: Sulhattin Bingöl. Nazmi Taş- kaya, Ağa Tan, Arif Bilen, Abdül- kerim Ağa, Nusrettin Kök, Yıl- maz Taşkaya, Zeki Kariı, Elif Öze\ Abdi Göktürk, Ömer Kar- yağar. Kazada yaralanan 36 kişi ise Malatya Devlet ve SSK hasta- nelerinde tedavi altına almdılar. Ankara-Polatlı karayolunda hatalı sollama sonucu bir kamyon ile bir otomobil çarptştı. Kazada otomobilde bulunan Hami Demir- soy, Mete Demirsoy, Esma Birgül Demirsoy. Düriye Demirsoy olay yennde, Ali Demirsoy da hasta- neye kaldınlırken öldü. Artvin'den Ardanuç'a giden Mehmet Bektaş yönetımindeki otomobil aşın hız nedeniyle virajı alamayarak şarampole yuvarlan- dı. Kazada Mehmet Bektaş, Kur- tuluş Birinci, Murat Coşkun ve Ismail Kaplan yaşamını yitirdi. Yurdun çeşitli yerlerinde meydana gelen diğer trafik ka- zalannda Ahmet Dadak, Metin Köse, Niyazi Kurt, Mustafa Sanlı, Mehmet Sanlı, Şfikrii Mekikçive kimliği belirleneme- yen bir kişi hayatını kaybetti. T ı ı n a v a a n ı l r l ı Anayasa hukuku profesörü. siyaset bilimcisi ve İ.Ü. Siyasal Bilgi- -L < t I 1 1 I U 1 ler Fakültesi kurucu dekanı Prof. Dr. Tank Zafer Tunaya, ölümü- nün üçüncü yüdönümünde, Aşiyan'daki mezarı başında düzenlenen bir törenle anıldı. Prof. Dr. Tunaya adına bir dakikalık saygı duruşuyla başlayan törende konuşan İ.İ . Siyasal Bilgiler Fakültesi Mezunlan Derneği Başkanı Cenan Erdönmez, "Tunaya hocamız, demokratik üni- versiteye inanmıştı. Mücadeleci, aydın ve bilge bir kişiydi. Onu anlamak için, hocamızın eserie- rini tekrar tekrar okumak gerekir" dedi. Anma törenine, Prof. Dr. Tank Zafer Tunaya'nın eşi Melahat Tunaya ve öğrencileri katıldı. (Fotoğraf: AA) CUMHURIYETTEN OKURLARA ÖZGEN ACAR Kangura yada Matnışka PromosyonuAmerika'da her gün beş kişinin eroinden öldüğü bili- nir. ûzelliklesiyahlarınyaşadığı Harlem'debutürölümün adı 'dinamit'tir. Bilmedenkullanılan 'fazladozaj'eroinin getirdiği ani ölüme 'dinamit' deniiir. Eroin kullanmaya yeni başlayanların 'balayı'\an bitin- ce iğne sayısındâ bir artış gözlenir. Günde bir şırınga artık yetmez olur. Eroinman, bu noktadan sonra düzenli çalışamaz, para kazanamaz; eroin bağımlılığını sürdürebilmek için yeni kaynaklar arar. Hırsızlık, fahişelik yapar. Piyasayı dolan- dırır. Eroinman artık bir açmaz içindedir. Bağımlılık ve ekonomik koşullar bir sarmal açmaza dönüşür. Bu arada değişik satıcılardan, değişik kalite ve dozaj- larda eroin alma zorunluluğu doğar. örneğin yüzde 2-3'- lük eroine alışkın olan eroinman, bilmediği birsatıcıdan farkında olmaksızm yüzde 4-5'lik bir paket satın alabilir Alışmadığı bu orandaki zehirin tümü daha darnara ulaşmadan '^z/ - a//'eroinmanın yakasına yapışır. Harlem'de, kolunda şırınganm iğnesiyle kaskatı kesil- miş bulunan bir ceset hakkındaşöylenen sadece "N'ola- cak. kendini dinamitlemiş" sözcüklerinden başka bir şey değildir. ••• Yıllarca önce Türkiye'de gazete satışını arttırmak amacıyla kupon' biriktirme karşılığında okura hediye verme yolu açılmıştı. Bazı gazeteler de o zamanlar bart- kaların mevduattoplamak için uyguladıkları 'kuraçekili- şi'den\\en 'lotarya yönteminebaşvurmuşlardı. 'Kupon' ya da 'lotarya'karşıhğı dağıtılan nesnelerin nitelik veni- celikleri zamanla daha çekici bir biçimde artmaya ve değişmeye başladı. Bankacılıkta 'haksız rekabeti' önlemek için kura ile ik- ramiye, daire, araba verilmesi yasaklandı. Bankalar, yasal düzenleme ile ekonominin doğal rekabet ve faiz koşullarına bağlandı. Buna karşılık basında bu haksız rekabet tırmandıkça tırmandı. Artık gazetelere, günde bir, hatta iki 'kupon'ya da 'lotarya' şınngası yetmez oldu. Biri 'bir' verdi mi, ötekisi okuru rakibine kaptırmamak için 'iki' vermeliydi. Bundan sonra 'bir' veren, '/A/'dağı- tana karşı 'üç' verme yolunu tutmakta gecikmiyordu. 1992 sonbaharına gelindiğinde artık 'üç un de yetmediği görüldü. 'Birinci Ansiklopedi Savaşı' patladı. Üç gazete birer milyonluk rekor düzeyini birlikte aştı. Ansiklopedi savaşı öncesinde gazetelerin 3 bin lira olan fiyatı 6 bin liraya doğru çıktıkça satışlar da -ters orantılı oiarak- aşağı doğru inmeye başladı. Okur, fatu- ranın kendisine çıktığını geç de olsa artık anlamıştı. Sa- tışlar, savaş öncesinin yarım milyonluk rakamlarına in- diğinde, bu kampanyanın üç gazeteye herhangi birtortu bırakmadığı gözlendi. ' ••• Bütün a/e^es'çağrılarına, savaşbaltalannı toprağa gömme' girişimlerine karşın geçen sonbaharda İkinci Ansiklopedi Savaşı' patladı. Ancak birer milyonluk satışlar bu kez iyiden iyiye düş olmuştu. OkurunJjŞftfn////c?/nı sürdürecek olan bu ikin- ci ansiklopedi, 'duzaı' oiarak artık yetmiyordu. Üstelik ek d&ıtf\n gerektirdiği maliyet sadece gaze- telere değil, okura da yeni yükler getirmekteydi. Gazete^ fiyatı son bir-iki ayda 7 bin^Ş bini ve geçen hafta dolarda- ki artış gerekçesiyle 9 bini aşarak 10 bin liraya doğru koşmaya başladı. Gazeteler, son devalüasyon kararın- dan sonra henüz fiyat artışına gitmediler. Ancak yeni zammın eli kulağındadır. (Hiç kuşkusuz Cumhuriyet de toplusözleşme yükün- den, dolardaki artıştan, son devalüasyondan ve önceki gün yapılan yüzde 10-15 oranındaki kağıt zammından etkilenmektedir). Hani ansiklopediler bedavaydı? Hani otomobiller^ parlak vaatler ücretsizdi? Acaba bu fiyatartışı gerçektern sadece dolardaki yükselmeden mi yoksa bedava dağı- tıldığı şöylenen ansiklopedi ve yan ikramiyelerden mi kaynaklanıyordu? ••• i Üç gazete '1' numara olabilmek için yeni arayışa girdii Yılbaşından hemen önce ansiklopedilerin içinde ayrıca' araba kuponları gibi çeşitli mega' ikramiyeler konulur oldu. Sanki Harlem'deki eroinmanı tatmin etmeyen yüz- de 2lik dozaj aşamasından, yüzde 3'lük orana geçilmiş gibiydi. . Şu günlerde gazetelerden, ansiklopedi, onlardan da çeşitli mal ve hizmetlerde indirim ya da kredi olanakları sağlayan kartlar ya da altın çekler ve hatta bunlardan da" her gün birden fazla lüks taşıt araçları çıkmaya başladı. Kimileri bu yönteme 'kanguru promosyonu' kimilerî de Rusların açtıkça içinden yenileri çıkan tahta oyuncak bebeklerinin adlarından esinlenerek Matruşkapromos- yonu' diyorlar. \ Ister o, ister bu ad altında verilsin kesin olan şudur: Gazete satışı için böylesine bir pazarlama yöntemi TürJ kiye'den başka dünyanın 180 ülkesinin hiçbirinde uygu-, lanmıyor! Bu uygulamadan beklenen başarı elde edilebiliyor mu? Yooo... Bir bakıyorsunuz satış bir gün milyonun üs- tüneçıkmış, ertesi gün yineyarım milyona inmiş... Nâztm Hikmetin "İniyorkayık, çıkıyorkayık..."öediği gibi "Ini- yor satış, çıkıyor satış..." Ne dersiniz? Yoksa, bu yıl bazı gazeteler, yüzde 4'lük, yüzde 5'lik türünden bir 'dinamit' olayına doğru mu gidi- yor? Böyle bir olayı düşünmek bile istemiyoruz... ••• 24 Ocak'ta Türkiye, Uğur Mumcu'yu sadece anmadı, onu yaşadı. Artık o bir simge... Eşi Güldal Mumcu, bu simgeyi kurumlaştırrnak için bilimsel amaçlı yoğun bir çalışma sürdürüyor. Önümüz- deki haftalarda daha ayrıntılı bilgiler vereceğimiz bu çalışmayı hepinizin destekieyeceğinize inanıyorum. Gazetemiz Yönetim Kurulu ve ayrıca Uğur Mumcu Ci- nayetini izleme Komitesi üyesi avukat AHIIa Coşkun bu alçakça cinayeti inceleyen bir kitap yazdı. 'Uğur Mumcu Cinayeti' adlı kitap, olaya değişik bir bakış açısı getiri- yor. Ankara Büromuzun soyadı gibi değerli elemanı Evren Değer'in 'Mumcu Dosyası'ru ilgiyleizlediğinizeeminim. Çağdaş Gazeteciler Derneği, Evren i 'Uğur Mumcu Ödülü' ile değerlendirdi. ••• Cumhuriyet Gazetesi oldum olası çeşitli çevrelerin ağızlarında geviş getirdikleri bir kurumdur. Son günlerde bir bakıyorsunuz, bir sağcı gazetede Cumhuriyet hakkında haftada dört gün makale yayımla- nıyor. Elinden tutup gazeteci yaptığım bir köşe yazan, beslenen karga rolünü oynayarak göz çıkarmaya çalışı- yor. Üstelik, gerçeğin ne olduğunu öğrenmeden, 'aydın- lanma'nın ne olduğunu bilmeyen bir solcu gazeteyi de Cumhuriyet'e karşı tahrik edryor. Ya da bir bakıyorsu- nuz, bir ayrılıkçı gazetede Cumhuriyet aleyhinde ahkâm kesiliyor. Önceki yıl sonunda Uğur Mumcu'yu boy hedefi yapan, karşı 'taraftan olduğunu söyleyen bir sağcı dergi bu kez İlhan Selçuk'u tetiklere hedef gösteriyor. Bu hezeyanlara yanıt vermeksizin 70 yıllık ilkeleri doğrultusunda Cumhuriyet, görevini sürdürecektir. Sağlıklı, mutlu ve başarılı günler dileriz...