Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30CAK1993 PAZARTESİ
8 DUNYADA GEÇEN HAFTA
Geçanneliğe
devletkanşır
EDtPEMİLÖYMEN
LONDRA-Tüp bebek
yöntemiyle bir değil, ikiz
doğuran 59 yaşındaki kadın,
geçen haftanın bir numarah
haberi oldu. İngiltere'de bu
yöntemle bebek sahibi
olmasına izin verilmediğj için
İtalya'da bir kliniğe giden
kadının öyküsünü magazin
basını allı pullu anlatü durdu.
Sorun sadece kadının doğal
doğurganlık yaşının çok
ötesinde çocuk sahibi olması
dadeğildi. Başkalanna kötü
örnek olursa, her aklına gelen,
istediği yaşta, istediği kadar
çok sahibi olmaya kalkarsa ne
olacaktı? Her nedense
kimsenin, 70 yaşında baba
olanlara sözü yoktu da, 59
yaşında anne olmaya kalkışan
kadına hem eleştiri hem tebrik
yağıyordu geçen hafta... Şu
sorular soruluyor: Ortaya
bebek çıkıyor da acaba sağlıklı
bir kafa ve vücut yapısına
sahip olacak mı? Hormon
tedavisi ile oluyor bu işler ve
tüp bebek yöntemiyle, ama
ortada doğaya aykın bir
LONDRA
durum yok mu? Çocuk
karşısmda anneannesi yaşında
bir anne görecek. Bunun
psikolojik sorunlannın
hesabını kim verecek? Karşı
sorular da soruluyor. Neden
bir kadının çocuk sahibi olması
yaşa bağlı olsun? Sanki çok
erken doğum yapan herkesin
çocuğu çok mu sağlıklı oluyor?
Ama en sert tepki Sağhk
Bakanı Virguıia Bottomley'den
geldi. Öyle herkes her aklına
gelen yaşta çocuk sahibi
olamazdı. Avrupa Birliği
ülkelerinde bu konularda ortak
bir tutum olmalıydı. Bakanın
bu çıkışına magazin basını
hemen aüadı. Tartışmadan
hem basın karlı çıktı: Noel
sonrası, yılbaşı öncesi tatile
giren siyaset, ekonomi, skandal
haberleri arasında tiraj
tutturdu. Hem de kamuoyu,
konunun ak ve karayönlerini
bir kez daha gördü. Herkes
memnun. Herhalde en çok da,
adı saklı tutulan 59 yaşındaki
mutlu anne.
830 nıilyoııiıısaııa
20 bin sayfayasa
GÜRHAN UÇKAN
STOCKHOLM-lOcak
1994, birçok ülke için olduğu
gjbi İsveç için de çok önemli
bir tarih. Bu tarihten itibaren 7
EFTA ülkesinden -İsviçre
dışındaki- 6'sının, 12 AB
(Avrupa Birliği) ülkesiyle
ekonomik işbirliği, yasaya
bağlanmışoldu.
20 bin sayfa tutan 1500 yeni
yasa, 830 milyon Avrupah'yı
kapsıyor. Gıda maddelerinde
kullarulan boya çeşitlerinden
tutun, öğrenci burslanna; ağız
tütününden sosisteki et
miktanna dek çok geniş bir
yelpazeyi etkileyecek olan bu
gelişme, İsveç basınında
günlerdır yorumlanryor.
Söz konusu 19 ülkenin iş
piyasasında sınırlar
kaldınlıyor ve çahşma izni
İSVEÇ
Skandalve katliamlarlageçlibîr yıl
FUATKOZLUKLU
WASHENGTON - Her yıl sonunda
olduğu gjbi, 1993'ünbitimindede
geriye dönüp bakıldı ve değişmez
gerçeğin 1994'te de yaşanacağı
öngörüsünde birleşildi:
Yeni yıl, eski yıldan aldığı mirası terk
edemeyecek ve dün\ a isdkrarsız bir yer
olarak dönmeye devam edecek. ABD
medyası, tüm dünyada olduğu gibi,
politikacısından sanatçısına, iş
çevrelerine kadar çeşîtÛ kesimîere
1993 yıb hakkındaki görüşlerini sordu
ve 1994 yılma yönelik tahrninler
yapürdı. ABD'lilere göre, yeni yılda
tarihsel bağlara sahip sorunlarda
Tdizlenen banş tohumlanmn' meyvesi.
sancılı da olsa 'olgunlaşacakö'. Buna
karşıhk, 'yeni dünya düzeninde' ortaya
çıkan sorunlar birçok bölgede
istikrarsızlıklan arttıracaktı.
Peki ya Kennedy gibi kaçamak aşk
skandallanyla ünleniveren genç
Başkan BUJ Clinton ın ilk yılı nasıl
geçmişti? Üç yayın organının
anketlerine düşüncelerini açıklayan
Amerikalılann yandan fazlası,
Demokrat Parti'li başkanı
beğeniyordu. Anketlerde, Clinton'ın
popülaritesinin yüzde 52 dolayında
olduğu ortaya çıktı. Ancak Hfllary
Clinton'ın, eşinden daha zeki olduğu
ve Beyaz Saray'da başkan gibi çahştığı
kanısı da Amerikahlarca yinelendi.
Eski yıl-yeni yıl değerlendirmelerine
boğulan ABD'de geçen haftanın
gündemini, aralık ayı başında yerel bir
gazete tarafından ortaya çıkanlan
radyasyon kobaylan skandalı ile
insan kasaplanıun arttşT oluşturdu.
1940'h ve 1950'li yıllarda ABD'li
yöneticilerin. 'kendi yarattıklan
nükleer dünyada' zihın özûrlü
çocuklar, yeni doğmuş bebekler,
hamile kadınlar, askerler ve
mahkumlar ûzerinde radyasyonun
etkilerini test etmeleri, herkesi şoka
soktu. Kimi değerlendirmelerde,
Amerikalının güvendiği Sam Amca.
Hitler'in doktorlanndan farklı
davranmamıştı. Sam Amca, Musevi
toplama kampında her yaştan ve
cinsten insan ûzerinde yapılan
deneyleri en az 800 vatandaşıyla
gerçekleştirmişti. Skandallar ülkesinin
bu şok deneyi, Enerji Bakanı Hazel
O'Leary tarafından. The VVashington
Post gazetesinin deyişiyle
'açıkvüreklilikle' ortaya kondu. Enerji
Bakanı, mağcfurlardan hayatta
kalanlara ve yaşamayanlann
ailelerine bedel ödenmesini talep etti.
Başkan Bill Clinton, radyasyon yüklü
maddelerle gerçekleştirilen deney
skandahnı değerlendirmek üzere
NASA, Pentagon ve Enerji Bakanhğı
yetkililerini Beyaz Saray'da toplantıya
çağırdı.
ABD'de 1993'ün son haftaşı, yılın her
haftasında olduğu gibi katliam
boyutundaki cinayetlerle kapandı.
Bayan arkadaşının ailesine.
'kendisinden hoşlarmadıklan' için
öflcelenen 53 yaşıncaki eski mahkum
Michael Stevens, 4 ayn bombah paket
hazırladı. New York'un Rochester
kentinde meydana gtlen olay, ilk
dakikalarda Ortadoğj kökenli bir
terör hareketi saruldı.Oysa olay,
abşılagelmiş iç terör'oj. Yaşlı
Stevens, 24 bini aşkın Vurbanlar
tablosuna 5 kişiyi dahaeklerken,
1993'ün 'son sapığı' oldı. ABD'nin
gerçek yüzü, hafta somnda The
Washington Post gazetşinde yer alan
bir karikatürde görülebiiyordu.
Karikatürde, ceset toplayan ve kasası
ağzma kadar dolu at arabısının
sürücüsü, mahalle sakinleine
bağınyordu:
"Olûnüzu meydana çıkarm "
zorunluluğu, bu ülkelerin
vatandaşlan için tarihe
kanşıyor. Çocuk sağhğı ve
bakımı açısından dünyanın en
ileri ülkelerinden biri olan
İsveç'te yeni yasalann bu
konuyla ilgili olanlan yoğun
olarak tartışılanlar arasında.
Bu arada. oyuncaklar için
zorunlu görülen güvenlik
önlemlerinin, bu gelişmeden
ötürü gevşemesinden
korkanlardavar.
öte yandan bu ülkeler
arasında dolaşılırken
pasaport kuUanılması,
gümrüksüz otomobil abşverişi
yapılamaması, değişmeyen
kurallar arasında.
Okul yönetimleri de
gelişmeleri ders kitaplanna
yetişürmeye çalışıyor.
Kimkorkar
kronikişsizlikten?
1 9 9 3
'
R u s l a r i ç i n ç o k
®*
b l r
>
d o l d u
- y
karışıklıklar,pahalılıkderkengücbelasonaerdi
koca bir yıl. 1994 yılı ise Rus nalkına daha gûzel günler vaat etmiyor. Uzmanlara göre, bu yıl fi> atlar daha da yükselecek ve zaten
alım giicü giderek düşen halk, iyiden iyiye yoksullasacak. Göriinüşe bakılırsa, ekonomik güclüklerden bunalan halkın Boris Yelt-
sin'in reformcu hükiimetini protesto etniek amacıyla verdiği oylarla, geçen ay yapılan secimlerden zaferle çıkan faşist lider Vladi-
mir Jirinovski bu yıl daha da güçlenerek dünyanın basını daha çok ağrıtacak. (Fotoğraf: REUTER)
MİŞEL PERLMAN
PARİS-1993'ügeride
bırakırken, halefi 1994'ü nasıl
mı karşıladı Fransızlar?
'Gönûl rahatlığıyla' yarutını
vermek kesinlikle olanaksız.
Elbette herkes kendi
olanaklan ölçüsünde. 31
aralık tarihine belirli bir
ayncahk tanımak istedi.
Ancak saatlergeceyansıru
vururken, Fransızlann çok
büyük bir bölümü, dünyanın
diğer ülkelerinde olduğu gibi,
maalesef buruk duygulann
egemenliğinden, birkaç
saatliğine bile olsa
kurtaramadı kendini.
Geçen hafta yayımlanan bir
kamuoyu araşürması,
Fransızlann işsizlik problemi
karşısındaki büyük
kaygılannı bir kez daha
sergiledi. Düşünün, bir yıl
içinde sayısı 300 bin artan 3
milyonun üstündeki işsizler
ordusu içinde, 25 yaşın
altındaki gençler kategorisi
740 bin kişiden oluşuyor. Son
lOay içinde ekonomik
nedenlerle gerçekleşürilen işe
son vermeler, tam 500 bin
çabşanı kapsıyor. Ankette,
Fransızlann yüzde 65'inin
kendilerini işsizliğin tehdit
ettiği kaygısı içinde olduklan
ortaya çıktı. Bu oranın
genlemeyeceği kanısındakiler
de yüzde 61 'e ulaşıyor.
Öylesine korkunç bir duygu ki
FRANSA
bu, mensubu olduklan
kuruluşlarda 'istihdamı
kurtarmak' amaayla
Fransızlann yüzde 63'ü, daha
az çalışıp daha az para
kazanmaya bile razı.
Şimdi gelelım Edouard
Balladur 'muamması'na. Öyle
ya, ekonomik durumdan
şikayetçi olan Fransızlar, nasıl
oluyor da İzmir doğumlu
başbakandan sempati ve
sevgilerini esirgemiyor?
Kamuoyu yoklamasının
sonuçlanna göre, şimdiki
hükümet işsizliğin azaltılması
konusunda somut sonuçlara
ulaşamayacak. Çalışan
nüfusun yüzde 12'sinin işsiz
olduğu Fransa'da, halkın
yaklaşık yüzde 50'si olumlu
sonuç beİclemediğini
söylerken. geri kalan yüzde
50'si de hükümetin işsizlik
sorununu yerinden şöyle bir
kıpırdatabileceğine bile
inanmıyor. Sözünü etügimız
ankette, ekonomk durumu
eleştirenlerin sadoce yüzde 18
oranında olduğu belirtilirken,
halkın çoğunluğunun işsizliği
'çözümü olanaksn' bir sorun
sayması nedeni ile bu konuda
Balladur'u suçlamadıgı ve
giderek büyüyen bir sevgi ,,
duyduğu öne sürülüyor.
Buymuş meğerse
'muamma'run çözümü!
Aşın sağcı partilerin seçim başanlannın üzerine, Alman halkı eskiye dönüleceğinden korkmaya başladı
Âhnanya'claaşm sağuıyükselişikaygdandmyor
Dış Haberter Servisi - Almanlar için,
yeniden hortlayan faşizm, Franz
Schönhuber ile özdeşleşmiş durumda.
Ancak eski bir SS gönüllü muhafızı
olan Cumhuriyetçi Parti bderi ise ıs-
rarla kendisinin bir Neonazi olmadığı-
nı söylüyor.
Almanya'nın Hamburg kentinde
geçen aylarda yapılan yerel seçimlerde
aşın sağa Cumhuriyetçi Parti ile Al-
man Halkının Birliği partileri yüzde
7.6 oranında oy aldıktan sonra Alman
halkı yeniden eski günlere dönülece-
ğinden korkmaya başladı.
International Herald Tribune gazete-
sinde yer alan bir haberde, parlamen-
toda temsilcileri bulunan partilerin,
ciddi bir tehlike olarak gördükleri N'e-
onazilere karşı birbirlerini uyardıklan
bildiribyor.
Partiler, önümüzdeki ekim ayında
yapılması düşünülen genel seçimlerde
Neonazilerin ya da aşın sağalann par-
lamentoya girmesinden korkuyorlar.
Bu nedenle, birbirlerini. tam tersi bir
istek doğsa dahi aşın sağcılarla işbirli-
ği yapılmaması konusunda uyanyor-
lar
Öte yandan, eski SS gönüllü muha-
fızı ve bugün 23 bin üyeye sahip Cum-
huriyetçi Parti'nin bderi olan 69 yaşın-
daki Schönhuber ise korkulann yersiz
olduğunu bebrtmek istercesine kendi
partisinin programının asbnda diğer
parti programlanndan çok da farklı
olmadığını belirtiyor.
Bonn'un bu yıl içinde anayasada
yaptığı değişiklikle, mültecilere ve
ekonomik nedenlerle ülkeye sığınma
telebinde bulunanlara karşı getirdiği
kısıtlamalan anımsatan aşın sağa
Cumhuriyetçi Parti'nin bderi Schön-
huber, "Biam programınuz da ashnda
bundan farkh değil" diyor.
Onun umudu, diğer partilerin kor-
kulu rüyası ise, ekim ayında yapılacak
genel seçimlerde gerekli yüzde 5'lik ba-
rajı aşarak partisinin ulusal meclise
girmesi.
Strasbourg'da bulunan bürosunda
gazetecilere verdiği demeçte, "Yûzde
7.8 oy alacağunızı düşünüyorum" diyor
Schönhuber aşın güvenb bir tavırla.
İşsizler destekliyor
Schönhuber, kamuoyu araşürmala-
nnın aşın milbyetçilerin yüzde beşlik
bir oy oranından daha düşük bir po-
tansiyele sahip olduğunu gösteren bel-
gelerini pek dikkate almamış görünü-
yor. Birçok kişinin de bildiği gibi ka-
muoyu araşürmalan çoğu zaman doğ-
ruyu yansıtmıyor, çünkü insanlar
çoğu zaman kendilerine "Hangi parri-
yi turuyorsunuz?" diye sorulduğunda
doğru cevap vermiyorlar.
Schönhuber, ülkede giderek artan
işsizliğin, partilerine taraftar kazandı-
raçağı inananda.
İçişleri Bakanı, seçmenleri Cumhu-
riyetçiler konusunda son 10 ayda ya-
banalara yönelik 1500 saldınya ve 7
kişinin ölümüne yol açan. 'şiddet ve
hoşgörüsüzlüğe psikolojik zemin hazır-
ladıkları' gerekçesiyle uyanrken,
Schönhuber ekonomik ve sosyal istik-
ran sağladıklannı söylediği yabana iş-
çilerin bir kısmına karşı olmadıklannı
belirtiyor.
Schönhuber, sığınma hakkını kötü-
ye kullanan ekonomik sığınmaalara
karşı olduklarvnı belirtiyor.
Schönhuber, eski SS muhafızı olma-
sına karşın kendisinin faşist ya da Ne-
onazi olmadığını bebrtiyor. Aynca 3.
Reich'ı diriltmeyi düşünmediğini özel-
bkle vurguluyor.
Birçok aşın milleyetçi bder ise, "ulu-
salalann' Cumhuriyetçileri destekle-
yeceğini umduklannı bildiriyorlar.
Cumhuriyetçi Parti bderi, yabana
mültecilere karşı daha fazla önlem al-
mayı düşünmediklerini. ancak prog-
ramlannda Avrupa Birliği'nin ege-
menlığını kabul ettiklerini gösteren
"Avrupa'ya evet, Maastricht'e hayır"
ifadesinin yer aldığını belirtiyor.
Bu görüş. Bavyera başkanı ve Baş-
bakan Helmut Kohl'ün önceleri sö> le-
diğinden pek de farkb görünmüyor
Yakıntakip
Schönhuber, ayru zamanda kendisi-
nin ve adamlannın geçmişlerinden do-
layı yakın takip altında olduklannı be-
lirtiyor.
Kendilerinin Zwickau'da düzenle-
dikleri bir yürüyüşe katılan bir kişinin
Nazi selamı verdği gerekçesiyle bütür
televizyonlann bunu gösterdiğini bc-
lirten Schönhuber "Eminim o kişi bir
tstisnaydı" diyor. SCHÖNHUBER • Abnanlann gözünde faşizmin sinıgesi.
1. Savı Cıktı
Kültürle Dolu Olmasını Dile diğimiz
Yeni Ytltn İlk Sayıst...
Türkiyemiz
Türkıyemiz'in Ocak 1994 sayısında yine ozgün yazılar ve fotoğraflar var:
• Dr. Kıymet Gıray "Türk Resminde Müstakilter"
• Seracettin Şahin "Bir Yeraltı Kenti ıv Kilisesi Tatlarin "
• Prof. Dr. Nihat Falay "Devletm Sanata Yardımı Sanat Ekonomisi"
• Ulla Ther "Saumanriın Gezı Notlan AUtn Boynuz'dan Ftrat'a "
• Fahir Aksoy "Osman Hamdi'nin Oç Resminden Korvografi ve
Bale Sanatı Evreleri"
Tüm yazılar Türkçe ve lngilizce
Genel Dağıtım:
Özgür Yayın/Dagıtım
Tel (Ü-212) S2(ı 2S 13 - 519 14 49
Dunya Alaûd Basın Yayın San. vc Tic. A^.
Td (0-212) 249 04 62 - S12 01 90 - 10 hjt
Eren Yayıncılık vt Klupçılık Ud. Şd.
Tcl (0-212) 251 28 SH - 2S2 (« fiO
Fiyatı: 2S 000 TL
Yıllık Abooe: 60.000 TL
VEFAT
Ayşe Sungar, Fehime Serdar, Şevket Sungar,
merhum Necati Sungar, merhum İbrahim
Sungar, merhum Zühtü Sungar'm çok sevgili
kardeşleri; Süheyla Sungar'lann sevgili
kayınbiraderleri; Emel-Nuri Güneyli,
Ümit-Önay Ergjn, Meral-Mehmet Atilla'nın
sevgili dayılan; Nermin-Umur Coşkun,
Yana-Ömer, Pervin-Mehmet Sungar,
Humayun-Reha Ebrişim, Sema-Serdar,
Alemdar, Figen-Dündar Sungar'ın sevgili
amcalan,
Değerli varhgımız;
ENVERTOKAY'ı
(Yük. Müh. Mim.)
Kaybettik. Acımız sonsuzdur. Tüm sevenlerine
başsağlığı dileriz.
AİLESİ
BAŞSAĞLIĞI
Mimarlar Odası İstanbul Şubesi
sekreterlerinden
Yüksek Mimar
YÜKSEL
GÜRSEL'İn
ani vefatının derin üzüntüsü
içindeyiz. Ailesi, dostlan ve
meslektaşlanrun acısını paylaşır,
başsağlığı dileriz.
Mimarlar Odası İstanbul
Büyükkent Şubesi
KEŞMÎR
Bulmacaseverlerin vazgeçemeyeceğı bir kaynak
BULMACASÖZLÜĞÜ
(Doğan Çoker)
Posta masrafı dahil 100.000TL. P.Ç. hesabı: Cemai Alpdoğan 524229
Atatürk Bultan 95/110? Kı/ılav/ANKARA
Ttf:(312)4187945Fax:4İ87936
De
Ailesi ve
VEFAT
Vakfımızın kuruculanndan ve
Denetleme Kurulu üyemiz
Sn.ENVERTOKAY
(Y.Mûh. Mim. İTÜ1945)
aramızdan aynlmıştır.
sğerji arkadaşımıza Tanndan rahmet,
ÎTÜ camiasına başsağlığı ve sabırlar dileriz.
İTÜVAKFI
Görüşmeler
yeniden
başladı
tSLAMABAD (AA) - Hin-
distan ve Pakistan. 50 yıl önceki
bölüşmelerinden bu yana arala-
nnda sürekli anlaşmazlık ko-
nusu olan Keşmir'le ilgili gö-
rüşmelere başladılar.
Dışişleri bakanlıklan genel
sekreteri düzeyinde Islama-
bad'da başlayan görüşmeler,
1990 yıbnda başlayan ve 1.5 yıl
önce ıki ülke arasındaki ilişkile-
rin gerginleşmesi üzerine kesi-
len görüşmelerin devamı niteli-
ğini taşıyor.
Pakistan Dışişleri Bakanı
Serdar Asıf Ahmet Ali, görüş-
melerde ilerleme sağlanamadığı
takdirde, ülkesinin, müdahale-
de bulunması için uluslararası
topluluğa başvuracağını bildir-
di. Hindistan yönetimi altında
bulunan ve halkının çoğunluğu
Müslüman olan Keşmirlilerin
kendi kaderini belirleme iste-
miyle 4 yıl önce başlatüğı ayak-
lanmada 7.000 dolayında kişi
öklü.
Hindistan'ın, Keşmir'deki
aynlıkçılara yardım yapmakla
suçladığı Pakistan ise bu iddiayı
reddediyor.