Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3 OCAK1994 PAZARTESİ
OLAYLAR VE GORUŞLER
Üçüncüköprü İstanbuFımintihan olur!
Kent ıçı ulaşıma hızmet edecek bır boğaz geçışı, kentın
omurgasmdan, yanı güneyınden geçmehdır ve bu geçiş
mutlaka tûp geçış ıle olmahdır. Tüp geçiş de; îstanbul'un
denızle aynlmış ıkı demıryolunu birleştırecek banliyö, hızlı
tren, İstanbul metrosu ile bırlıkte ele alınmalıdır.
KENAN GÖÇERMozaik KaîılımcıŞehirPlancılardan
Î
stanbul'un kadenru bebrle-
nuş olan l Boğaz Koprusu
196O'lı yıllann sonlannda
kamuoyunda yoğun tartış-
malara neden olmuştur
Mımarlar Odası, Boğaz
Köprusu'nun kent formuna yapacağı
etkılerle bır kopruler tuzağı yarataca-
ğını, her on yılda bır yenı koprunün
yapılmak zorunda kahnacağını, ınsan
ulaşımından çok taşıt ulaşımına hız-
met edeceğını, ormanlann yok olaca-
ğını, su havzalannın tıkanacağını,
haksız rant gehrlennın olacağını on-
görerek, koprüye karşı çıkmıştır
Bütun bu tartışmalar sırasında "Bö-
yûk tstanbul Naznn Plaıu" tamamlan-
mamışken sadece çevre yollannın ve
koprulenn çızılı olduğu bır ımar planı
Imar ve Iskân Bakanlığı'nca "çevre
yoUan mevzii ünar planı" adıyla 1968
yıJında1
onanmıştır 197O'te ıhale edı-
îen kopru, 1973'te tamamlandı (1)
Bugün, 1 Boğaz Koprüsu'ne karşı çı-
kan sıvıl toplum orgutlennın ongoru-
len/azlasıyla gerçekleşmıştır
Özelhkle Istanbul'dan kaynaklanan
bır yolcu talebının olmadığını en ıyı,
bır yıl ıçındekı ıstatıstıkler verrruştır
Köpru 1973'te yapılmıştı 1972'den,
1974'e kadar geçen surede Boğaz'ı ge-
çen yolcu sayısı %4 oranında artar-
ken, taşıt sayısı %200 oranında art-
mışür (2)
Suveyş Kanah'run 1967'lerde Arap-
Israıl savaşlan sırasında kapanması ve
aynı tanhlerde 1 Boğaz Köprusu'nun
bır yolcu talebı olmadan gundeme gel-
mesı, dış dınamıklenn etkısını ortaya
koyuyor 1 Boğaz Koprüsu, uluslara-
rası kara transıt ulaşımında onemlı bır
odak noktası olmuştur
2 köpnınun temeb ıse 1980'den
sonra, sıvıl olmayan koşullarda 12 Ey-
lul darbesıru yapanlar tarafından atıl-
dı Oldubıttıyle yapılan bu kopru,
sozde bınncı koprunün yukunu azal-
tacakü Oysa kopru, transıt ulaşımı
one çıkaran, kent ıçı ulaşıma yanıt ver-
meyen bır nıtehğe sahıptır Kopruyu
çevreleyen otoyollar ağının adı bıle İcı-
mın gereksınımı (ıhtıyacı) ıçın yapıldı-
gıru gostenyor TEM (Trans Europen
Motorvvay)' Bu arada Avrupa, Ingıl-
tere'den başlayıp Manş Denızı'nı aşa-
rak Fransa uzennden tum baüyı sara-
cak bır toplu ulaşım ağı yaparken
tstanbul'u es geçıyor
2 koprunün, sanıldığı gıbı 1 kopru-
nün yukünu azaltmadığmı yıne en ıyı,
ıstatısükler venyor
Bınncı köpruden 1991'de 44 341
576, 1992'de 52 804 018 araç geçmış-
ür Ikmcıden ıse, 1991'de 22 719 600,
1992'de 23 193 884 araç geçmıştır (3)
İkıncı koprude yıllık artış %2 ıken bı-
nncı %19 olmuştur9
Bu durum, bazı
taşıtlann ıkıncı köpruden geçme zo-
runluluğu olmasına rağmen. bunun
yıne de bınncı koprunün yukunu ala-
madığını ortaya koyuyor
Bu koşullarda uçuncu koprunun nı-
çın gundeme geldığını 1980 sonrası
dınamıklennı analız ederek açığa çıka-
rabılınz Buyuk sermaye, 1980'e ka-
dar korunmuş ıç pazarda, tekelcı bır
yapıda, ıthal ıkamecı yolla sanayıleş-
menın rantına el koyuyordu Tekelcı
rantlar 1980 sonrası buyuk kentsel
rantlardanpayalmavabaşladı Budu-
ruma, kentlerdekı desantnzasyona
neden olacak yoğunluk artışlannın
yaıunda, ulkenın lıberal ekonomıye
geçışının etkısı olmuştur Çunku sana-
yı ureümıne göre kentsel rant gelınnın
nskı, çok daha azdır
Boylece 3 koprunun yapılma nede-
nını daha ıyı su yuzune çıkarabılıyo-
ruz 1 koprude rant oldukça dağımk
ve bolunmuştu Bu rantlan, gecekon-
du sahıplennden, mulkünu satan her-
kes paylaşrruştır Yanı rant, bır sonuç
olarak gundeme gelmışür Fakat 3
kopru, 1980 sonrası buyuk sermaye-
nın, kentın kuzeyındekı bâkır alanlan
yağmalayıp arsa spekulasyonlannın
yolunu açması ıçın bır araç olarak
devreye sokuluyor
3 kopru ılk kez Dalan zamanında
ortaya atıldı Dalan 600 mılyon hra
vererek STFA'ya yaptırdığı "Istanbul
Ulaşım Master Pianı" raporunda.
DPT'nın de gereklı bulmadığı bır 3
kopru olgusuyla karşılaşınca derhal
30 gun ıçınde. bır 3 koprunun gereklı
olduğuna daır bır rapor hazırlattı
Yıne 1991 koabsyon hukumetmın
Ulaştırma Bakanlığı da, 1 8 1992 ıhale
ılanlanndakı istanbul Boğazı ıbare-
sınde "tûp" sozcuğunu sılerek İstan-
bul Boğazı geçışıne donuşturmuştur
Kentın kuzeyınden geçecek 3 kop-
ru kent ıçı taşımaeılığa hızmet etmeye-
cek, koylen, yeşıl alanlan, ormanlan,
su havzalannı yok etmek pahasına
kentı daha da kuzeye doğru çekerken,
venı otoyollar ağı ve kopruler tuzağı
kıskacı ıçınde kent ıçı ulaşımı ozel oto
trafığıne teslım ederek, yaşanan ula-
şım karmaşasını bır kaosa çevırecek-
tır
Kopruyu destekleyenlenn, sıslı, lo-
doslu olağan bır İstanbul gununde
\apurlann çalışmaması sonucu ıskele-
lerde bekleyen on bınlerce yolcuya gı-
dıp tupgeçıt yenne bır koprû onerecek
cesaretlen olamaz
Kent ıçı ulaşıma hızmet edecek bır
boğaz geçışı, kentın omurgasmdan,
>anı güneyınden geçmehdır ve bu ge-
çiş mutlaka tup geçış ıle olmalıdır Tup
geçış de, İstanbul'un denızle aynlmış
ıkı demıryolunu birleştırecek banlıyö,
hızlı tren, İstanbul metrosu ıle bırlıkte
ele almmalıdır
Ulaştırma Bakanlığı'run 1985'te
IRTC fîrmasıyla bırlıkte yaptığı bır
tüp geçış projesı var Proje 637 mılyon
dolara mal olmuş Soğutluçeşme - Üs-
kudar - Sarayburnu - Yenıkapı - K M
Paşa hatlannı oluşturacak tup geçış,
saatte 120 bın yolcu taşıvacak kapası-
teye sahıptır Bu ozellığı ıle, 1 kopru-
nun 1 yılda taşıdığı yolcuyu 1 5 ayda
taşıvabıhr
Tüp geçış, Tanhı Yanmada'yı İs-
tanbul ıçı transıt geçış alanı olmaktan
kurtaracak nıtehkte olmalıdır Buyüz-
den proje Yedıkule-Haydarpaşa hat-
tmda Taksım bağlantılı bır metroyla
ele alındığında ancak Tanhı Yan-
mada'dakı yoğunluk artışını azalta-
cak ve buradakı toplu ulaşımı rahatla-
tacaktır
Tüp geçış, otomobıl sahıplennın ve
buyuk sermayenın de ışıne yarayacak-
Ur İkıncı ve üçuncu köpruden daha
çok bınncı koprunun yukunu alabılır
3 kopru, kısa donemde bırçok serma-
yedara rant gehn sağlayabıhr Fakat
rant gebnnın uzun dönemde sermaye-
dann çıkarlanyla çelışmesı söz konu-
sudur Çunku bu gehrlenn ekonomıde
urun olarak karşıhğı yoktur Yanı ge-
lınnın tekrar metalaşmaması soz ko-
nusudur
İstanbul Boğazı'nda karşıdan karşı-
ya geçmek bır sorun, ancak, bu sorun
taşıt ulaşımından çok bır ınsan ulaşı-
mından kaynaklanmaktadır Bu fark,
bır ınsanla bır taşıt arasındakı fark ka-
dar buyuktur
3 koprü yapılırsa, buradan ınsan-
lardan once istanbul mtıhar eder
Kopruyu destekleyenlenn, "Büind-
ye ve ikiıîciye karşı çıknuşlardı; şimdi
de üçûncüye karşı çıkıyorlar" demek-
ten başka soyleyeceklen bır şey yok-
tur1
(1) TEKELİ İlhan. "1937-1980 btaoM Pba-
lamasT, İstanbul Dergısı, sayi 4
(2) EVREN Gungor "Bo£ız Tip Ge<f|Ua
lsunbd l Uşmı Açsndu PefrriMrfMlmar,
İstanbul 2 Ulaşım Kongresı İstanbul 1992
(3) TMMOB tnşaat Muh Odaa İstanbul Şb
Basın Açıklamaa, 30 11 1993
ARADA BIR
AHMET ENÖN Marmara ve Boğazlan
Belediyeler Birliği Kurucu Başkanı
Hukuksuz Belediyeler!
Ulkemızde 2 500 yerleşım bırımı beledıyelerle yone-
tılmektedır Bunların yaklaşık 2 000 ı kasaba ya da kasa-
ba duzeyındekı ılçe beledıyelerıdır Çok buyuk bır kısmı
halen koy yaşantısı ıçındedır ve hıçbırınde hukuk bırımı
yoktur
Her ne kadar yasalar yonetımın en ustunde beledıye
meclısı sonra encumenı ıle seçılmış komısyonlarını
yetkılı kılmışsa da beledıye başkanları bu organların al-
dığı kararlarda son soz sahıbıdır Esasen bu organlar ve
başkan, o koyun ınsanlarıdır Kendılerı ıçın bır dılekçe
yazılması gerektığınde daha buyuk bır ılçeye gıderek
avukatlara yazdırmaktadırlar Ama beledıye yonetımıne
gelınce Hukuka uygun olması gereken bırçok kararları
ya eskılerıne bakarak ya da kendılerıne gore yorum-
layarak alırlar
Oysa beledıyelerde hukuk o kadar onemlıdır kı, uygu-
lanan bazı yasalar ozel ceza hukumlerı taşır Para ceza-
larının tavanı beş yuz mılyon lıraya kadar varabılır
Takdır hakkı o koyun ınsanlanndan kurulu ıkı kışılık se-
çılmış encumen uyesı ıle muhasebecı ve yazıışlerıne
bakan memur ve başkandan oluşur Sonunda yıne baş-
kanın dedığı olur Ancak hukuk yoktur
Yıkım kararları, sureklı kapatmalar, ruhsat ıptallerı, ıs-
kân ve daha ınsan yaşamında onemlı olan bırçok karar,
bu beledıyelerın kadrolrından çıkmaktadır Gerçekten
de bu beldelerde yaşamak oldukça zordur
Kuçuk beledıyelerın hukuk bırımı yenne sozleşmelı
avukatları vardır Bunlar daha çok, buyuk yerleşım yer-
lerınde otururlar Avukatların haberı olmadan olay yara-
tılır, kararlar alınır vatandaşla beledıye karşı karşıya
gelır sonra başkan beledıye avukatını devreye sokar
ve karşılıklı duruşmalar başlar Vatandaş haklı da olsa
uğraşırdurur Bazıları bıkar bırakır bır kısmı "Lanetol-
suni" der cezayı oder Haksızlığa dırenenlerın kazan-
dıkları davalarda belediyeler hem tazmınata hem de
ucretı-ı vekâlete mahkûm olur ancak bunun sorumlusu
yoktur Işınaslı okur yazar bır beledıye başkanının kışı-
sel goruşu ya da partısel kavgasıdır Ancak odenen bu
paraları vatandaşa hızmetten keserek yenne getırır
Suçlu beledıye de olsa, sorumlusu aranmadan mahke-
me kararıyla odenen paralar yasaldır goruşu, bakanı
zımmetten kurtarır
Bu boyle mı olmalıdır? Beledıyeterın bu kararlarının
hukuka uygunluğu daha onceden denetlenemez mı''
Boyle bır ust kurum oluşturulamaz mı' Ya da her beledı-
yenın Sayıştay a hesap vermekle yukumlu saymanları
gıbı bır hukuk bırımı kurulamaz mı'
Beledıyelerın hukuk bırımı, en az malıyesı kadar ku-
rumlaşmamışsa bu demokrasımızın ve hukukumuzun
eksığıdır Beledıyelerde başkanlıkça malı yonden ıstenı-
len bırçok odeme, sorumlu sayman tarafından gerı çev-
rılebılmektedır Oysa yasal kararlarda hıçkımseyedanı-
şılmamaktadır Beledıyelerı ve orada yaşayanları asıl
maddı ve manevı zararlara uğratan kısım da hukuk kıs-
mıdır Son zamanlarda beledıyelere ozerklık ve devletın
bazı kurumlannı bağlamak gıbı çağdaş goruşler one su-
rulurken bu beledıyelerın burokratık altyapısının bulun-
mayışı ve bunun sakıncalarını kımse hesaba katmamak-
tadır Laf uretmek soylemek başkadır, eylemek başka-
dır Bır muhasebecı ıkı zabıta ve bır tahsıldarla kurulu
kuçuk beledıyelere eğıtım sağlık ve emnıyet kurulıışla-
rını bağlamak buyuk yanlıştır özentıdır Batı dakı ornek-
lerı boyle değıldır Orada sıstem başkadır Etut edılıp
araştırılmadan plansız ve de hazırlıksız verılen boyle
onemlı yetkıler kuçuk ve buyuk tum beledıyelerımızı
ıçınden çıkılmaz sorunlarla karşı karşıya bırakır
1994 beledıye seçımlerı oncesı koylerde kurulu bele-
dıyelerın yasal eksıklıklerını gıdermeden vatandaşın
onune çıkarken, bırbırımızı kandırıp, vatandaşlarımızı
ve yetkılerı fazla olan beledıyelerımızı zor durumda bı-
rakmayalım Kadrolarını ve yenıden yapılanmalarını
sağlarken lıseden sonra yerel yonetım elemanı yetıştı-
ren okullar açmaya çalışalım Bunlar gıderılmeden ka-
saba ve kuçuk ılçe beledıyelerı artan yetkılerle donatı-
lırsa, sorunları ıçınden çıkılmaz hale gelecektır
TARTIŞMA
Mehmet Başaran'ın açıklaması
9
Arahkl993gunlu
Cumhuriyet'ın
Tartışma bolumunde,
Fikret Karadeniz
ımzalı "Vl.Başaran'ın
DûştüğüYanlışlık"
başlıkh bıryazıçıktı Sayın
Fıkret Karadeniz "Trabzon'da
Eyuboğlu'na Merhaba" adlı
yaadakı ahntı>a uzulmuş
Yanlışlık olabıleceğını,
saptırma olabıleceğını
duşunmuş OysaTrabzona.
tum değerlenne sahıp çıkan
Trabzonlulara bırsaygı
yazısıydı yazım Raif
Karadeniz'ın değennı
bılenlerdenım, katılmadığım
duşuncelenne de saygılıyım
"Beşikdüzü Köy Enstitusd'nde
Bir Tartışma","Renra
Kıtabevı'nce basılmış
ANILARINİZİNDE2'nın
230-235 sayfalanarasındayer
almıştır (1) Veiidedeoğlu
hocamızın yazısından daha
genışçe bır bolumu sunuyorum
Bu da yetennce konuvu
aydınlatırsanınm
Sa>gılanmla
(1) 1942 de Şukru Saraçoğlu
kabınesındeGumruk veTekel
Bakanlığıyapmış 1943'te
kurulan >enı kabınede yer
almamıştı Hoşbeşten sonra
bana
-Sız ne dersınız beyefendı
9
Koy
Enstıtulen'nde muhtelıt
(karma) tednsatı ben uygun
bulmuyorum Duyduğumuza
gore. bu > uzden koy lu
\ atandaş kız çocuklannı
enstıtulere vermek ıstemıyor
Bırçok şıkayetler gelıyor
kulağımıza Ahlakdışı
uygunsuzluklaroluyormuş Bu
sebeple kızlara aıt olmak uzere
ayn enstıtuler kurmak lazım"
dedı Ben heyecandan
yenmden kalktım ve yıne
oturdum Aramızdaşu
konuşma geçtı
Ben -Aman beyefendı, bu
enstıtulerden bırkaçına gıttım.
gordum, gezdım ve ınceledım
hatta bınnde geceledım
70 çeşitmiş
T
erörle Mucadele
Yasası
nedenıyle bu
yasaya
konulmak
ıstenen, devletın
laık nıtelığıneyonelık şıddet
ıçeren bır tümce, ortalığı toza
dumanakattı Sayın Erbakan
Hoca, laıklığın "gâvurca bir
kelime" olduğunu ve
"Tûrkiye'de j etmiş çeşit tarifi
olduğunu" soyluyor
Gozlenmızın ıçıne baka baka
kendının de ınanmadığı bu
goruşe bızlen de ınanmaya
zorluyor Dunya sıyasal
lıtaraturune yerleşmış bu
sozcuğün ne ıfade ettığını
bılımı ve akh dogmalann
tuısaklığından one çıkarmış
tum topîumlarda anlamayan
kalmamıştır Laıklığın 70çeşıt
değıl, bır çeşıt tanfı olduğunu
"Sayın Erbakan bile" bılır ama
boyle konuşmak ışıne gelır
Laıklık kısaca, dın, dınsel
kuram. kurum vekuruluşlann
dev let y onetımınde soz sahıbı
olmaması, dınsel ınanç ve
ıbadetlenn kışılerle Tann
arasındakı dokunulmaz.
saygıdeğer \ e ozgur bır
ılışkıden ıbaret olması
demektır Yanı dunya ışlennın
bılım ve aklın ışığında
yurutulmesı demektır Bu
tanfin dışında kalan dığer 69
"tarif ıse toplumu
Atatûrk'un başlattığı
"aydınlanma" surecınden
kopararak yenıden Ortaçağ
karanlıklanna gen goturme
çabalanna y onelık
aldatmacalardır
Bır daha ozetleyelım Çağdaş
Batıhtoplumlarlaık
duzenlennı 300-400 yıl
oncesınden oluşturmuşlardır
Artık oralarda dev letlenn
"İncil" hukumlenyle, Papa'nın.
kardınallenn. papazlann
etkınlığıyleşekıllenmesı kaygısı
kalmamıştır Ama
Türkiye'mız, halıfe ve
şey hulıslamlarla "mutlak
Bunlarda erkek-kadın ılışkısı o
kadar guzel ve normal kı, şımdı
bunu bozmak, ulkenın haynna
olmaz Obuyurduğunuzahlakı
uygunsuzluklar, ıl ve ılçe
merkezlennde, koylerden daha
çokoluyor Insan kışılığı
taşıyan kadın ıse genellıkle
ahlaklı olur Ahlaksızlık. kışılık
sahıbı olmamaktan,
bılınçsızlıkten, kaçgoçten
doğar Koylerdekıkız
kaçırmalar ve bu yuzden
ışlenen cınayetler hep bu
erkek-kadın ılışkısının bızde
henuz ınsanlık rayına
oturmamasından ılen gelmıyoı
mu
9
O -Evet ama şımdı demokrası
devnndeyız Halkmeğılımını
ve arzulannı goz onune almak
lazım Halk muhtelıt (karma)
oğretım ıstemıyor
Ben -Şımdı anlaşıldı Sız bır
CHPMılletvekılı olarak.
gelecek seçımlere kadar halkın
sempatısını kazanmak ıçın
Turk Devnmf nın bazı
irade" olan padışahlann
buy ruğundakı totalıter ve
teokratık yonetımınden henuz
70 yıl once kurtanlmış bır Islam
ulkesıdır Bu nedenle laıklığın
onemı ulkemız v e İslam
toplumlan ıçın son derece ozel
veanlamlıdır
Laıklığı 69 ayn çeşıt tanf
etmey e çalışanlann tumunun
amacı ıse. gene o eskı ummet
duzenınedonmektır Yalınve
açık gerçek budur Yoksa, laık
Cumhunyet donemınde
kışılenn dınsel ınançlanna.
ıbadetlenne, camılenne kımse
bır şey dememıştır
Denılmemelıdırde Dudağı
dualı namazında-nıyazında
hoşgorulu v e ıçtenlıklı
dındarlar, toplumumuzun şu
anda da saygın bıreylendır
Ancak mıtıngalanlannda
gulunç şovlarla abdestsız Kuran
open, yaşamında bır kez olsun
camı kapısını bıle gormeden
"ezan-Kuran" edebıyatı yapan
polıtıkaesnafına el kadar
ılkelennden odün vermek
eğılımını ıstıyorsunuz
O - Ne munasebet
1
Ben -Az once
buyurduklannızm başka turlü
yorumu olamaz beyefendı Sız,
Ataturk'ün kurduğu ve
tuzuğune "Devnmalık"
ılkesını koyduğu Cumhunyet
Halk Partısı'nın bırmılletvekıh
olarak, hem de sozu geçer bır
mılletvekılı olarak, bu ılkeyı
koruyacak yerde, bunlardan
odun venrsenız, sonra bunun
arkası çorap sökuğu gıbı gıder
ve sonunda yıne bır şey
kazanamazsınız Olanulkeye
olur "
C) KoyB kaUnmn K6> tamtOtai'nık
crkekierle bırlıkte okumdsına karşı olan bu
^.ıl kendı kızını Ankara Hukuk
Fakullcsı ndc crUklerlc bırlıkte okutmu^
sonra uzrndnlıgını ılcrlctmck uzcre Roma
Hukuk Fdkultesı ncgondeimıs Bu
hjnıma l%5vılınddRomaveFlorance
Hukuk Fakultcknndc konfcranslar
vermek uzere lulva vaçajntdığım vakıı
Roma da rastladım Bılımsel çalışmalan ıle
ılgılendımveçokovunçduvdum Şımdı
degerlı btr oğretım uyeadır Otanhten 18
vıl once bdbasıylj aramızda (Kvnış olan
unısmadan kcndısınc hıt; soz etmcdım
çocuklanmızdan başlayarak
genış zaman surecınde
gençlığımızı ve tum
toplumumuzu "şeriat
mücahidi" yetıştırmek ıçın
okullanmızı medreseleştıren
"dolet adamlarımıza" aynı
savgıvıbesleyemeyız
"Demokrasinin vazgeçilmez
öğeleri" partılenmıze ve
partıblenmıze bır kez daha
seslenmek ıstıyoruz
Ulkemızın, ulusumuzun çağdaş
ve refaha ulaşmış uluslar
topluluğunda saygın yennı
almasının vazgeçilmez koşulu
olan laıklığe sahıp çıkınız
Laıklık sızlenn ve tumumuzun
varlık nedenıdır "Biravuçoy"
ıçın vereceğınızodunler
gelecekte çocuklanmızın,
torunlanmızın başına bela
olacaktır Öncelıkle ve ozellıkle
okullanmızı, çocuklanmızı,
gençlığımızı bu tuzaktan
koruyunuz, kurtannız
Gecıkmeyınız
Mümtaz Özlük
Önce pembe dünya
ILAN
İLKPAŞ
İLERİ KUNDURA TİCARET VE SANA Yİ
A.Ş.
Ortakhğımız ıle ılgılı aynntıh bılgılen ıçeren ızahname 16 12 1993
ve 27 12 1993 tanhınde istanbul Tıtaret sıabne tescıl, 30 12 1993 ta-
nh ve 3438 savılı TTSG de ılan edılmış olupavnca aşağıdakı adres ve
telefon numaralan belırtılen saüş yerlennde ıncelemeye açık tutul-
maktadır
29 Aralık 1993 tanhlı Humvet ve 30 Aralık 1993 tanhb Cumhun-
yet Gazetesı ndekı ılanlanmıza ektır
Basın Tashıh
B
ır suredır bazı
çevrelerdeılgınç
çalışma ve
sloganlara şahıt
oluyoruz "Yeşil
çevre...", "Yeşü
dünya, gelecek kuşaklara...".
"Çocuklanmıza yeşil bir
dünya...", "Yeşil çocuklanmızın
da hakkı" vb
Hepsı guzel çabalar, guzel
çalışmalar Fakat bunlar bır
sosyal uyan değıl. doğal olarak
zaten olması gereken şeyler
Dıkkatımızı çeken, bu arada
çok onemlı bazı noktalann
gozardı edılıp
umursanmaması Arzulanan
yemyeşıl dunyada öncelıkle
duşunulmesı gereken
"çocuklann düny ası" o,
anılardan hıçbır zaman
sılınmeyıp, yaşam boyu akılda
kalacak olan çocukluk
gunlennın "pembe dunj ası" ne
olacak, bu hıç duşunulmuyor
Son gunlerde TV kanallannda
çok çırkın bır şampuan
reklamına tanık oluy onız
Parmak kadar bır kız çocuğu,
babası yaşındakı bıradama
ısmıy le hıtap edıp goz suzerek,
erkeğe hasret bır dul kadın
tavnylaıçgeçınyor Emınımbu
spot bırçok çev relen, duyarlı
tum ana-babalan rahatsız
edıyordur Zaten. gorgu
kurallan buyuklenn oğutlen ve
TV'de gorduğu abuk sabuk
sahneler arasında kararsız
kalan mınıklenn. ozellıkle kız
çocuklann, bu reklamı
sey rettıklennde hangı
duygularla başbaşa
kalacaklannı duşunebılıyor
musunuz0
Tuketım ekonomısının guçlu
sılahı medyanın. bundan boyle
toplumdan terbıye, sevgı, saygı
kav ramını da sılmey e karar
verdığıanlaşılıyor Parayı
değışmez ılah kabul edıp. çıkar
ılışkılennde karmarjında
sınırsızlığı ongoren bu kışı ve
kuruluşlar, sonunda çocuklann
masum dunyasına da el attılar
Çocuklara şarkıcı taklıtlen
yaptınyorlar kuçukcuk kızlan
dansoz olarak sahneyeçıkanp
çırkın kompozısyonlar
yaratıyorlar Bunlan
uygulayanlann
uvgulatanlann, bunlara
musaade edenlenn sosyal
psıkolojıden, cocuk
psıkolojısınden, "çocukta
özenti" kavramından ve onun
negatıf venlennden haberlen
olduğunu pek sanmıyorum
Bana kalırsa medya buve
buna benzeretkınlıklenyle tum
eğıtım kurallannı, yenı yetışen
kuşaklan. dolayısıyla toplumu
katledıyor
Çocuklan, cocuk dunyasını
oturup şoy le tarafsız bır gozle
ınceleyın Ozellıkle 7-15 yaş
arasındakı grubun tek
eylemlennın. genelde
buyuklerden gorduklen tavır
ve haraketlen uygulama.
beğendıklen sozcuk ve
mımıklen taklıt ederek onlara
benzemeye çabalamadan oteye
gıtmedığıne tanık olacaksınız
Yanı ozenme, onlar gıbı
olmay a çalışma, bır an once
buyuyup bazı şeylere ulaşma
Medya dunyası, çocuğun
yetışıp gereklı olgunluğa
enşebılmesının ılk koşulu olan
"pembe düny ası"nı kendı
duny ası ıle kanştınrsa. onu kar
amacı ıçın bır yol olarak
kullanmaya kalkıp bu
duygulan pompalarsa. yenı
kuşaktan herhangı bır şey
ıstemeye ve beklemeye
hakkımız olacağını
sanmıyorum
Kazanç bulvannda her şey
mubahtır dıyen devler, parayı
değışmez kıstas belleyen beyler,
sızlere seslenıyorum Lutfen
çocuklann sessız, duru ve temız
ortamını, pembe dunyasını
kırletmeyın Bırakın, cocuk
çocukluğunu yaşasın Onun ıyı
yetışmesı ıpn tek yol budur
Ancak pembe dunyasını
y aşayarak olgunlaşan bır ınsan,
yeşıl dunyanın kıymet ve
gereğını anlayabıbr Bunu
unutmayabm
Türker Ercan
İstanbul
PENCERE
Tûrklye Cumhuriyetl
"70 Yıllık Faşizm" ml?...
Son gunlerde moda oldu, 1923 Devrımfyle kurulan
Cumhurıyet rejımı toptan karalanıyor
"-70 yıllık TCfaşızmı "
Doğru mu'
önyargısız bır serınkanlılıkla konuya eğılmekte yarar
var Olur a belkı de yanlış bılıyoruz, "resmı goruş" be-
yınlerımızı çıtıledı, Turkıye 1923'ten 1993'e kadarfaşızm-
le yonetıldı de haberımız yok Mustafa Kemal bır Nazı
ıdı, Ismet Paşa ondan aşağı kalmıyordu, Menderes, De-
mırel, Ecevıt ve otekıler bırer faşıst ıdıler İkıncı Dunya
Savaşı'ndan once Hıtler Almanyası'ndan kaçarak Tur-
kıyeye sığınan Yahudı bılım adamlarına sormak ıster-
dım, Avrupa, Nazızmın karanlığını sıneye çekerken İs-
tanbul Unıversıtesı kursulerını dolduran hocalar ne
duşunuyorlardı' Profesor Schwartz ya da Neumark'a
sormak ısterdım
- TC faşıst mû
1949'da Turkıye "Avrupa Konseyı'ne gırdı, tsvıçreka-
pının dışında kaldı Çunku Tûrkiye'de kadınların secme
ve seçılme hakları varken Isvıçre'nın çoğu kantonunda
kadına polıtıka yasaktı Avrupa Konseyı'ne sormak ge-
rekıyor
- Faşıst TC'yı nasıl uye yaptınız?
Avrupa Konseyı, 12 Eylul faşızmınde Turkıye'yı az kal-
sın defterden sılecektı, guç bela vartayı atlattık Ancak o
gunlerde Evren ve Özal ıle butunleşen ne kadar eyyam-
cı varsa, bugun ağızlarından tekerlemeyı duşurmuyor-
lar
- 70 yıllık TC faşızmı
Şerıatçılann, Neo Osmanlılar ve Kurtçulerle bırlıkte
turettıklerı sıyasetm sloganı bu
•
Denebılırkı
- İlhan Selçuk, sen de yazdıkların yuzunden yargılan-
madın mP Mapusanelere duşmedın mP Gızlı koşkler-
de faşızmle yuz yuze gelmedın mP
Elbette
Ancak laık bır cumhurıyette ya da çok partılı bır rejım-
de demokrası adına yapılan kavganın adı başkadır, fa-
şızmın ya da Nazızmın toplumbılımın kutuğune yazılan
adı başkadır
Çok partıh rejımde, Doğu ıllerı ndekı sandıklardan kırk-
yıl boyunca çıkıp parlamentoya gıren Kurt mılletvekılle-
rt, aşıret reıslerı ıdıler, zamane rejımının sadık bekçılerı
onlardı Ülkedekı sermaye baskısı da, solcularm soluğu-
nukeserken Kurt yada 'Turkmu dıyekımlıkbelgesı-
ne bakmıyordu
Bugun -bırakın 40 yıl oncesını- daha dunku 12 Eylul fa-
şızmınden soz açan var mı' Yaşadığımız gunlerde
yazarlar, bılım adamları doçentler yargılanıp ıçerı atılı-
yor, kıtaplar, dergıler toplatılıyor, gazeteler kapatılıyor,
fıkır ozgurluklerı demır okçenın altında ezılıyor
TMK (Terorle Mucadele Kanunu) 8'ıncı maddesı ışletı-
lıyor, değıl mı'
Pekı, bu kanun ne zaman çıkmış'
Devr-ı özal da>
Ama sen, özal ı atlayıp çok partılı kırk yılı da es geçe-
rek Cumhurıyetın kuruluş yıllarını kotuleyeceksın ve
Atatûrk u dılıne dolayacaksın
"-70 yıllık TCfaşızmı' '
•
Bır Islam toplumunda padışahlık ve hılafet kurumlan-
nı yıkıp Cumhunyet ılan eden ve laıklık devrımınl ger-
cekleştırerek kadınlara çağdaş haklarını tanıyan rejim,
tek partılı de olsa, faşizm değıl, mıllı demokratık devrı-
mınbıraşamasıdır
"70yıllık faşizm sloganı, bılımsellıkten uzak sıyasetm
yuzeysel dışavurumu
Aydınlanma felsefesmın ne olduğunu bılmeyen ya da
bılmezlıkten gelenler 1923 Devrımı nın ne değerını ne
de ıçerığım kavrayabılırler
METE TUNÇAY'IN YONETIMINDE
YENI BIR AYLIK DERGI
ÂTL V
uafiö
1 . S A Y I B A Y İ L E R D E
DÜNYANIN EN ESKI HARITALARINDA TÜRKİYE •
CEZASOMURGELIĞINDEN OLİMPIYAT BAŞKENTLIĞINE
SYDNEY • Rus ANIT-KILİSESI NASIL YIKILDP •
VENEDİK VE TURKLE1
^ • ŞİNASI TEKİN'İN KELIME
CERRAHİSI • ATATURK'ÜN HALİFELIĞI VE ILK
HOCASı • A B I D I N D I N O ' N U N VE H A L I L
ERDOĞAN CENGIZ'İN ARDINDAN
TARIH VAKFI YAYINI
Tel (212) 22^ 3 7
33 34 Faks (212) 227 37 32
Genel Dagıtım YA\ SAT Tel "510 70 00
Abone (12 savı) 400 000 TL (6 sa\ı) 225 000 TL
Alevi Kûltûrve Düşüncesinin Sesi
C C 0 İ dergisi
Ocak (32.) sayısı çıktı!..
Prof Cahıt TANYOL Ismet Zekı EYUBOĞLU-
Prof Nıyazı OKTEM Prof Toktamış ATEŞ
Prof Afşar TIMUÇIN Doç Dr Bedn NOYAN-
M N ORHAN S GOKSU S CEM A. ALTUNKAŞ-
Y UÇAR-A. HEZARFEN M YAMAN-M DUYGULU-
V ASAN S AÇIKGOZ F ERDOGAN
S GUNER M GERÇEK
A. OZGUNAY
Devlet Anlayışı. Anadolu AleviliğL Akvi topluluğunun sonım-
luluğu. Alevilere düşen gorcvler Dcdclik. Istenç ve cebriyc.
Samah.. Alevi Sosyal Partisi. Erdebü SoRan.. Okur yazılan..
Şilrler.. Okuyucu KoşesL Adan Z'ye Alevtllk..
AYNADA (ANILAR-2)
MücapOfluoğlu
30 000 (KDV ıçınde)
Çağdaş Yaymları Turkocagı Cad 39-41 Cağaloğlu-Isıanbul
Ödemeü gönderilmez