Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET2 21OCAK1994CUMA
YücedağlarülkesiNepal
AHMETARPAD
* m »ğer Lukla Havalanı
» # . "bugün de açılmazsa
daha fazla bekleme-
yin" diye konuştu si-
yah deri ceketli adam.
Nepal'in Kathmandu
Havaalanı'nın pistin-
de bir aşağı bir yukan dolaşıp duru-
yorduk. Pilot Tseng ile Everest Dağı
yak:nlannda 3000 m. yükseklikteki
Lukla'ya uçmaktı niyetimız. Dağlar
arasına sıkışmış Lukla'dan da 7 gün-
lük bir yürüyüş ile Everest kampına
varacaktık. Namche Bazaar(3440m).
Thame (3800 m). Khumjun (3790 m),
Tengpoche (3867 m). Pangpoche
(3985 m) ve Pheriche (4243 m) üzeri
yapılan bu trekking küçük köyler ve
büyük manastırlar arasında geçiyor.
Ancak yokuş yukan pısti. dimdik
bir kayanın altında sona eren Lukla'-
ya sis ve ters rüzgarlar nedeniyle uçak
iruş-kalkışlan ikı gündür iptal edilmiş-
ti. "Bugün de gidetne/sek, trekkingi
Annapurna yöresinde yapın derim"
diye pilot Tseng de\am etti. "Saat 13'-
te buradan kaldırmazlarsa, saat 15'te
Pokhara seferini yapacağım. Gelin sizi
oraya götüreyim."
7-8 metrelik karlı donıklar
Az sonra 14 kişilık küçük uçağjmız
havadaydı. Pencerelerden görünen
Himalaya sıradağlannın 7-8 bın met-
relik karb doruklan inanılmaz güzel-
likteydi. Pilotumuz Tseng bizi batı yö-
nünde uçuruyordu. Pokhara'ya gidi-
yorduk. Lukla uçuşu ne yazık ki iptal
olmuştu. 40 dakikalık uçuş süresince
gözlenmızı bir kolyenın bembeyaz in-
cilen gibı yan yana sıralanmış Himala-
ya doruklanndan ve 3000 metre aşağı-
da pirinç ekili yemyeşil basamaklar-
dan alamadık.
Pokhara"mn engebeli toprak pıstine
konarken, 20-30 metre ötemizde can-
lan sıkkın otlayan inekler başlannı
şöyle bir çevirip baktı. Sırt çanta-
lanmızı uçağın bagajından aldık.
Tseng başanlar diledi. "Az ötede Mo-
unt Annapurna iyi bir oteldir" dedi.
"Orada sizlere yarduncı da olurlar."
Kocaman bahçesı rengarenk çıçek-
ler ve yüksek bitkilerle süslü oteü işle-
tenler Tibetliydi. Bu yörede son 30-40
yıldır Tibet'ten kaçan çok insanın ya-
şadığını sonra öğrendik. Annapurna'-
da yapacağımız trekking için bize eşlik
edecek rehberi otel müdürü buldu. Ch-
yangba da bir Tibetlivdi. Yükiimüzün
bir bölümünü taşıyacaktı. Çabuk an-
laştık.
Ertesı gün o, yürüyüş izni için işlem-
Himalaya sıradağlannın 7-8 bin metrelik karlı doruklan inanılmaz güzellikteydi.
lerimızi yaparken. bız ikı bisiklet kira-
layıp Pokhara'vı gezdik. Tibetli göç-
menlenn yaşadığı köyleri gordük, ka-
yalar arasından dökülen şelalede se-
rinledik. şinn Fevva Gölü'nün sakin
sulannda kürek çektık.
Dünyanın en yüce dağları
Ertesi sabah erken çıktık vola. Pok-
hara'dan nehir kıyısından yürüyüp
Phedı've vardık Kısa bir hmonlu çay
molasından sonra tırmanışa geçtik.
900 metreden 1800 metreye. Chyang-
ba bizden nefesliydı. Sırtındaki yüke
rağmen h;zlı yürüyordu. Tepeye
vardığımızda doruklan çok yüksek
karlı dağlarla göz göze geldik. Dün-
vanın en vüce dağlan gökyüzünün
mavısini delivordu. Bırden dikiliver-
mişlerdı karşımıza. Sankı "Yol verme-
yiz size " dıyordu Annapurna South
(7200 m), Hinnchuli (6400 m) ve
Machhapuchare (7000 m). Fısh-taıl =
balık kuyruğu adını taşıyan Machhap-
cuhare kutsal. Nepal insanı ıçın. Bu-
güne kadar hıçbır dağcı, doruğuna
ulaşamamıştı. Yörenin tahta ev leri ve
yeşıl pirinç tarlalan arasında kışiyı bü-
yüleyen bir görünümü vardı.
Dnampus'da yemek molası verdik.
Rehberimiz Chyangba pirinç ve mer-
cımek ısmarladı kendine. Yanına da
birazsebze.
Nepallilenn en sevdiği yemek. Biz
de tavuk çorbası ıçtık. peynırlı pıde ve-
dik. Kış olmasına rağmen hava güzel
ve ılık. Yemekten sonra güneşte bıraz
kestirdik. Tekraryola koyulduğumuz-
da Chvangba'nın çenesi açıldı. Ken-
dinden söz ettı Tibetten kaçıp Ne-
pal'e geldiği günden bu yana dağlarda
tunstlere rehbcrlik ediyor. vüklenm
taşıyordu. On beş yıldır. Doğru düriist
bir ış bulamamıştı. Okuması yazması
yoktu. Tek odalı evlerinde kansı ve üç
çocuğu. eline bakıyordu. Güzel köy-
lerden geçtik. Pirinç tarlalannda çalı-
şan. > a da bambu kesen canayakın ın-
sanlarla sohbet ettik. Kocaman ağaç-
lann gölgesinde yürüdük. İki saat son-
ra Landrung'a vardığımızda akşam
olmaktavdı 1800 m vüksekte. Güneş.
Annapurma South'un arkasında ağır
ağır kayboluvordu. Hava çabuk ka-
rardı. Lodge denen dağevinın yemek
salonunda büyük masanın çevresınde
dığermüştenlerle birarava geldik.
Daldan dala atlayan maymıınlar
Lüks lambası ve mum ışığında ve-
mek >edik. Az sonra uyumak üzere
odamıza çekılirken Chvangba mutfa-
ğa gıttı. Ateşın başında dostlan ile
çene çalmaya. Odanın kapısında bir
andurupdoğavısevrettık. Buz gibı bir
geeebaşlıyordu. Dolunav karlı. buzul-
lu doruklan aydınlatıyordu. Anna-
purna South gecenin karanlığında
bembeyazdı.
Ertesı sabah ıse kıpkırmızı bir dağ
vardı karşımızda. Doğan güneşin
renklenne bürünmüş. Ogün. volculuk
Chomrogn'a (2000 m) idi. Önce nehir
vadısıne indik. sonra yine yükselecek-
tık. Zorlu bir yüriiyüşe koyulduk.
Karlı tepelerden düşen çağlayanlann
altından geçtik. kocaman ağaçlarda
daldan dala atlavan maymunlan sey-
rettık. köpüre köpüre akan nehrin
kıyısında mola venp. buz gibı suiannı
okşadık. Akşamüstü Chomrong'a tı-
rmandığımızda bıtkin, fakat mutluv-
du.
Yenı gün bir renk cümbüşü ile baş-
ladı. Annapurna Baseeamp'e doğru
yola koyulduk. Pirinç tarlalan arası-
ndan 2500 m'ye yükseldık. Yemek
molası verdığimız Khuldıde dağ poli-
si. Hinku'dan öte>e gıtmememızi
önerdi. Kampa ulaşan >ola çığ düş-
müştü. 3 saat daha yürüyüp Hinku'da
konaklamaya karar verdik.
Ertesı sabah kahvaltıda. yüce Hı-
malayalar'ın gökyüzünü delecekmiş
gıbi 7 bin metrenin üzerine çıkan üç
dağı ile burun buruna oturduk. Ne
yaak kı buradan geri dönmek zorun-
daydık. Dönüş yolunda Ghandrug'-
dan (1900 m) geçtik. Son günde de
Chandrakot (1500 m) üzennden Phe-
di'ye indik. O gün tüm yol bovunca
katır kervanlanna rastladık. Yüzlerce
bevaz katır, sırtlannda yük torbalan
kuzeybatı yönünde dağlara tırmanı-
vordu.
Nepal'in Tıbet sınjnna, Jomosom
üzerinden Mustang Kraliyeti'ne gidi-
yorlardı. Katırlarla dağ köylerine çe-
şıtli mal götüren tüccarlann en son du-
rağı Mustang, Nepal sınırlan içinde
ıdi. Yabancılann çok zor ızın alarak v e
700 S vıze ücreti karşıhğı gırebildiği
kralıyetın başkentı Mustang'ı çevrele-
yen surlann kapılan her gece kilıtlenı-
yordu.
Pokhara'ya varmadan en son lı-
monlu çay molamızı Naudanda'da
(1300m)verd(k. Lodge'un küçük bah-
çesınde değişik giysıli üç genç kadın
dikkatimizi çektı. Gülüşüp duruyor-
lardı. Chyangba onlarlasohbetedaldı.
Mustangdan geidiklerinı. Pokhara">a
indiklerini. 7 gündür yolda olduklanru
öğrendik. Pokhara'da deviet daırele-
rinde baa işleri vardı. Alışvenş de ya-
pacaklar. sonra yine 7 günde Mus-
tang'a. evlenne döneceklerdı.
Ertesı sabah Pokhara'dan havala-
nan küçük uçakta bizden başka yolcu
yoktu. Chyangba el salladı Uçağımız
sıs bulutlannı delip vükseldi. Pencere-
lerden Hımalayalar'a doyum olmu-
vordu. Dünyanm çatısı bu vüce dağ-
lar. Kathmandu'ya kadar eşlik etti
bıze.
Nepal günleri sona ererken...
Trekkingden önce kaldığımız Patan
Summit Otelı'ne indik vıne. Dönüşe
daha 5 günümüz vardı Ev lennın tahta
ışçilıği bir el sanatı hankası Bakta-
pur'a. Hındular için çok kutsal. kub-
besı, altın tapınağı ve nehir kıvısındaki
ölü yakma yerleri ile ünlü Pashupatı-
na'ya. Tibetli rahiplenn saşadığı ve
korunan Rhesus mavmunlannın zıya-
retçilenn peşini bırakmadığı Swa-
yambhunath Budjsı lapınağına bırkez
daha gittik. Patan'ın dar sokaklannda
gezındık.
Nepal günlen sona ererken. geçen
üç haftayı düşündük. Ülke insanı gü-
ler vüzlü. nazik ve alçakgönüllü ıdi.
Yaşamı stres dolu bız Avrupalılar bu
ınsanlardan sanınm çok şey öğrene-
bilırdık
Dağolar
Bizans
kulesi
buldu
.\NTALYA (AA) - Antalya
Dağcılık İl Temsilcisi Kemal
Güneş. bir grup dağayla birlikte,
Manavgat'ın Çakış Dağlan"nda
yaptıklan ürmanjş sırasında,
Bizans döneminden kalma bir
gözetleme kulesi bulduklannı
söyledi.
Kemal Güneş, yaptığı
açıklamada, geçen hafta
sonunda, Manavgat'ın Çakış
köyü yakmlanndaki Çakış
DağlaıVnaçıktıklannı belirterek
şöyle konuştu:
"Çakış Dağlan'nda bulunan, 300
metre yüksekliğindeki Zincirii
Kaya'mn üzerinde, bugüne kadar
bilinmeyen bir ören verine
rastladık. Bi/anslılar döneminden
kalma bir gözetleme kulesi
olduğu anlaşılan bu tarihi eserin
sağlam durumda olduğunu
gördük. 100 metrekarelik bir
alanı kapla\ an gözetleme
kulesinin > aklaşık 3 metre
yüksekliğindeki duvarian ayakta
dunıyor."
Antalya Dağcılık İl Temsilciliği
olarak 1994 yılı içerisinde, 3 bin
metreden alçak zirvelere
tırmanılması ve buralann
rotalannın belirlenmesine
çalışılacağını anlatan Güneş,
Çakış Dağlan'na yapılan
tırmanışın da bu programın bir
parçası olduğunu bildirdi.
45 dağın rotası belirlendi
Güneş. Antalya Dağcılık İl
Temsilciliği'nın, yedi yıl
boyunca, Antalya yöresinde 45
dağın rotasını belirlediğini ve
dağcılann bilgisıne sunduğunu
kavdederek "Rotalarını
belirlediğimi/ dağlann tamamına
yakını 3 bin metreden yüksek
olan zirvelerdi. Bundan böyle,
alçak zirvelerde çaltşmalar
yapacağız"dedi. Güneş, bu
program uyannca, Antalya'daki
Bozkaya. Keş Dağı. İnce Eriş,
Delikli Dağ, Kavak Dağj.
Soğanlı Dağ. Gelin Taşı ve
Kılıçkaya'ya tırmanışlar
yapılacağını sözlerineekledi.
Antalya'da, Akdeniz
Üniversitesi Dağcılık Kulübüile
Toros Doğa Sporlan Kulübü
üyesi dağcılar da yöredeki
zirvelere tınmanış düzenliyorlar.
Tuzköyve
Karainiçin
önlem
NEVŞEHtR (Cumhuriyet) -
Ülkemizin kanser hastahğının en
sık göriildüğü merkezlerin
başında gelen Ürgüp ilçesirun
Karain köyü ile Gülşehir'in
Tuzköy kasabasındaki kanser
unsuru oluşturan evlerin > ıkılarak
ıslah edileceği bildirildi.
Nevşehır Valisi Sait Eker,
Gülşehir'in Tuzköy kasabası ile
Ürgüp ilçesinin Karain köyünde.
Vali Yardımcısı Ahmet Nevnız,
Sağlık Müdürü Hasan Hüseyin
Uçar, Köy Hizmetleri İl Müdürü
Necmeddin Kara, Bayındırlık ve
İskan Müdürü A. Kadir Tatar ve
İl Tanm Müdürü Ahmet Sertoglu
ile birlikte ıncelemelerde bulundu.
Kanserli bölgeleri gezerek
vatandaşlarla görüşen vali Eker.
toprak ve kaya parçalannda
bulunan "Neozeolit" isimli kanser
yapan maddeleri içeren yerleşim
birimlerinin derhal yıkımına
başlanılması konusunda emir
verdi. Öncelikle Karain köyünde
kanser etkisi altmdaki binalann
tespitinin yapılması ile
başlatılacak çahşmalar da daha
sonra söz konusu birimlenn iç ve
dışlannın sıvası yapılacak.
Ana yollara asfalt
Aynca ara sokaklann
betonlanarak ivileştirme
yapılmasmın yanında ana yollann
da bir an önce asfaltlanma
çahşmalannın başlatılacağını
söyleyen Nev şehir Vah'si Sait
Eker. Tuzköy kasabasında sadece
Hürriyet ve Cumhuriyet
mahallelerinin bazı bölümlerinde
bulunan kanserli binalann aynı
şekildeyıkılarak, halen içerisinde
insanlann yaşamadığı alanlann
da üzerinin 50 cm'lik toprakla
kapatılıp yeşillendirilmesinin
planlandığını belirtti.
Yeşillendirilecek
Vali Eker, Kanserojen madde
bulunan evlerin. Tuzköy
kasabasında da araştınlmasından
sonra kamulaştinlarak,
yıkılacağını ve yeşillendirilmesi
yoluna gidilerek Toplu Konut
Fonu'nun y anı sıra Sağlık Tanm
ve Köy İşleri. Bayındırlık
bakanlıklanndanve
Başbakanhktan sağlanacak
maddi imkanlarla. evlerinden
kanser nedeniv le çıkartılan
vatandaşlar için konut yapımının
gerçekleştirilmesinin
planlandığını bildirdi.
Bu kez, Sütlüce-Ayvansaray
arasında hizmet verecek
TURİZM
2. bahannın sevinçlitelaşında
H. ŞENDLR CANKUTAN
Galata, bazen
tatürk Köprüsü diye
dldırdığımız, İstan-
bul'a simge olmuş anıt
eser niteliğindeki emek-
tar köprü. bugünlerde
adeta bayram gününe
hazırlanan çocuklann "sevinçli te-
laşı" içinde...
Su alan dubalan onanlmış. çü-
rümüş ve yanmış bölümleri yeni-
lenmiş. paslanndan anndınldı-
ktan sonra modüllerinin tamamı-
na yakını pınl pınl bovanmış bir
durumda, mart ayı içinde Ayvan-
saray ile Sütlüce arasında bu şehre
yeniden hizmet verecek olmanın
haklı gururu içinde sabırsızlıkla
günleri savmakta.
İstanbulseverlerin gözağrısı
Yandığı zaman. "ben İstanbul'u
sevıyorum" diven her insanın yü-
reğini sızlatmış. kımılerine göz\aş-
lan içinde adeta. bir dostumu ka>-
bettim dedirtmiş ve bir daha hiz-
met vermesine ımkân yok diye dü-
şünülmüştü. Ancak asırlar içinde
acısıyla sevinciyle birçok olaya şa-
hit olmuş ve talihsiz bir sonla hur-
da yığınına dönmüş bu yorgun ve
emektar köprü. kültüre] değerleri-
mizi koruma sav aşını ınatla sürdü-
ren bazı aydınlanmızın önensı.
katkısı ve ısrarlı takibı, İstanbul
Belediye BaşkanlığYnın ise konuya
yürekten sahip çıkması sonucunda
adeta veniden varatılmış oldu.
Bimekanların mekanı!
Geceleri onu mekan tutan köp-
rü altı çocuklan. müdavimi olan
memurlar, olta balıkçılan. her gün
sarmaş dolaş öpüştüğü ada ve ge-
celeri koyun koyuna yattığı Boğaz
vapurlan, nargile tiryakileri, ken-
disine gönül vermiş sanatçılar..
Anadolu'nun bağnndan kopup
gelmiş ve ilk önce göreyim diye ona
koşmuş vatandaşlanmız. rutubet
kokulu meyhanelerinin müritleri,
ayak üstü tektekçileri. altından ge-
çerken saygılannı sunmak için ba-
caklannı eğerek reverans yapan
çatanalar, her zaman kan ter için-
de bir yakadan bir yakaya yük
taşıyan sırt hammallan. sımitçiler,
salepçiler. tüm dertlerini paylaştığı
avareler. berduşlar, aşıklar.. üze-
rinden şıngır mıngır geçen tram-
Mağaralar, turizm
sektörününgelirkaynağı
İstanbul'a
simge olmuş
anıt eser
niteliğindeki
emektar
köprü,
bugünlerde
adeta bayram
gününe
hazırlanan
çocuklann
"sevinçli
telaşı"
içinde...
vaylar. yaz günlerinde dubalannın
arasında birbirlerine fisıl fısıl masal
anlatan veya saklambaç oynayan
turkuvaz. lacivert ve limonata renkli
Marmara, Haliç, Boğaziçi sulan.
her zaman telaş içinde çığlık çığlığa
uçuşan martılar. dubalannın arası-
ndan kervan misali sessiz ve sakin
süzülerek römorkörlerin çektiği kat-
ran karası mavnalar, her zaman ek-
mek telaşı içinde yolcu vapurlanvla
köşe kapmaca oynayan balıkçı kavı-
klan. her gün beş vakıt kendisine
seslenen Yeni Cami minareleri, ona
isim babalığı yapmış Galata Kulesi
ve İstanbul'u gönülden sevenler.. si-
lin gözyaşlanruzı: çünkü kadim dos-
tunuz hala yaşıyor...
ANTALYA (AA) - Yerli ve ya-
bancı turistlenn uğrak yerleri ara-
sında bulunan mağaraİar. turizm
sektörünün önemli gelir kav naklan
arasında ver alıvorlar.
Alanya'dakı Damlataş Mağa-
rası'nı. geçen >ıl. vüzde 70'ini ya-
bancılann oluşturduğu 269 bın 257
kişi ziyaret etti. Astım hastalığına
iyi geldiğine inanılan Damlataş
Mağarası. zivaretçilerden bır yılda
toplam bir milyar 309 milyon lira
gelir sağladı.
Yetkililer. bu gelinn. 100 vataklı
ve 3 \ıldızlı bir otelın vıllık kanna
eşdeğerde olduğunu belirterek ma-
ğaranın son yıllarda. Türklerin
yanı sıra. yabancı astım hastalan-
nın da akınına ueradığını söyledi-
ler.
1993 yılı boyunca. özellikle Al-
manva'dan astımlı birçok hastanın
tedavi için geldiğını kaydeden yet-
kililer. Avrupa ülkelennde vapılan
turistik tanıtımda. bu tür konulara
da ağırlık vcrilmesini istediler.
Önceki vıllarda ışık düzeni veni-
lenen \e çe\re düzenlemesi yapılan
Damlataş Mağarası'nda. Sağlık
Bakanlığı tarafından \apilan ince-
lemede rutubet oranı yüzde 95. iç ısı
ıse 22-24 derece olarak beürlenmiş-
ti. Uzmanlar, bu rakamlann. astım
tedavisi için aranan düzeyde oldu-
ğunu bildirdıler.
Öte yandan, yöredeki diğer ma-
ğaralar da yabana turistlenn baş-
lıca ziyaret noktalan arasında bu-
lunuvor. Eskj dönemlerde korsan-
lann sığınak yeri olarak kullandı-
klan Avıklar Mağarası, Korsanlar
Mağarası ve Fosforlu Mağara'ya
da turizmciler tarafından turlar dü-
zenleniyor.
Antalya'ya 27 kilometre uzak-
Iıkta bulunan Karain Mağarası ise
paleolitik çağdan kalma bir yerle-
şim merkezı olarak turistlenn akı-
nına uğruyor. Prof. Dr. Işın Yal-
çınkaya tarafından kaa ve araşür-
ma çalışmalan da yapılan Karain
Mağarası'nı, 1993 yılı içerisinde
toplam 20 bin 167 yerli ve yabancı
turist ziyaret etti. Zivaretçilerden,
48 milyon 154 bın lira gelir sağlan-
dı.
Antalya-Kemer karayolu üzerin-
dekı Beldıbi Mağarası da duvar-
lanndakı ilk insanlann yaptıklan
çeşitli hayvan figürleri ile ziyaretçi-
lerin ilgisini çekiyor. Akseki'nin Gi-
dengelmez Dağlan'ndaki Altınbe-
şik ve Sakaltutan. Eğirdir'deki zin-
dan ve Isparta'nın Yenişarbademli
Kasabası yakınlanndaki Pınargö-
zü mağaralan da son yıllarda tu-
ristlerin ilgi merkezleri arasında bu-
lunuyor.
Kanser tedavisinde laser
kullanımı yaygınlaşıyor
FRANKFLRT/STOCK-
HOLM (AA) - Laser ışınlan ile
kanserli hücrelerin tedavisinin
yaygınlaştığı bildirildi.
Âlmanya'nın Kiel kentinde 30
cerrahın katıldığı tıp kongresinde
yapılan açıklamada. laser cihazlan
ile kanserli tümörlerin tedavisinin
kolaylaştığı ve özellikle ağız. çene
\e gırtlak bölgelerindeki kanser te-
davisinin ameliyata gerek kalma-
dan yapılabildiği belirtildi.
Kiel Kulak-Burun-Boğaz Klini-
ği uzmanı Dr. Jochen VVerner,
CO2
-Laser cerrahisi tekniğinin.
ağız içi. gırtlak ve damak bölgele-
rinde görülen tümörlerin tedavisin-
de olumlu sonuçlar verdiğini ve bu
teknoloji ile ameliyatlara gereksi-
nim duyulmadığını açıkladı.
VVerner. gırtlak kanseri tedavi-
sinde kullarulan laser ışınlan saye-
sinde ses tellerinin ameli>atla ab-
nmasına ihtiyaç duyulmadığını da
belirtti.
Öte yandan kongreye katılan
bazı tıp uzmanlan, laser teknoloji-
sınin her konuda tedaviye cevap
v ermediğine dikkat çektiler ve bazı
laser yöntemlerinin gerçekten fay-
da sağlayıp sağlamadığının açığa
kavuşmadığmı belirttiler.
Uzmanlar. soft-laser ile kulak
çınlamasının ve yine laser ile sağı-
rlann iyileştirildiği yolundaki iddi-
alan şüpheyle karşalıdaklınnı kay-
dettiler.
Kanserin kesin adresi
belirlendi: P 53 geni
ABD'de birbirinden bağımsız üç
araştırma grubunun çabşmalan so-
nucu, kanserin nasıl oluştuğunun
tespit edildiği bildirildi.
Amerikalı araştırmacılar P 53
geninde oluşacak bir hasann kan-
sere yol açtığını belirtirlerken, bu
genin. aslında hücre çoğalmasını
önleyici ve hücreleri kontrol altı-
nda tutma özelliğine sahip olduğu-
nu kavdettıler.