27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET2 21OCAK1994CUMA YücedağlarülkesiNepal AHMETARPAD * m »ğer Lukla Havalanı » # . "bugün de açılmazsa daha fazla bekleme- yin" diye konuştu si- yah deri ceketli adam. Nepal'in Kathmandu Havaalanı'nın pistin- de bir aşağı bir yukan dolaşıp duru- yorduk. Pilot Tseng ile Everest Dağı yak:nlannda 3000 m. yükseklikteki Lukla'ya uçmaktı niyetimız. Dağlar arasına sıkışmış Lukla'dan da 7 gün- lük bir yürüyüş ile Everest kampına varacaktık. Namche Bazaar(3440m). Thame (3800 m). Khumjun (3790 m), Tengpoche (3867 m). Pangpoche (3985 m) ve Pheriche (4243 m) üzeri yapılan bu trekking küçük köyler ve büyük manastırlar arasında geçiyor. Ancak yokuş yukan pısti. dimdik bir kayanın altında sona eren Lukla'- ya sis ve ters rüzgarlar nedeniyle uçak iruş-kalkışlan ikı gündür iptal edilmiş- ti. "Bugün de gidetne/sek, trekkingi Annapurna yöresinde yapın derim" diye pilot Tseng de\am etti. "Saat 13'- te buradan kaldırmazlarsa, saat 15'te Pokhara seferini yapacağım. Gelin sizi oraya götüreyim." 7-8 metrelik karlı donıklar Az sonra 14 kişilık küçük uçağjmız havadaydı. Pencerelerden görünen Himalaya sıradağlannın 7-8 bın met- relik karb doruklan inanılmaz güzel- likteydi. Pilotumuz Tseng bizi batı yö- nünde uçuruyordu. Pokhara'ya gidi- yorduk. Lukla uçuşu ne yazık ki iptal olmuştu. 40 dakikalık uçuş süresince gözlenmızı bir kolyenın bembeyaz in- cilen gibı yan yana sıralanmış Himala- ya doruklanndan ve 3000 metre aşağı- da pirinç ekili yemyeşil basamaklar- dan alamadık. Pokhara"mn engebeli toprak pıstine konarken, 20-30 metre ötemizde can- lan sıkkın otlayan inekler başlannı şöyle bir çevirip baktı. Sırt çanta- lanmızı uçağın bagajından aldık. Tseng başanlar diledi. "Az ötede Mo- unt Annapurna iyi bir oteldir" dedi. "Orada sizlere yarduncı da olurlar." Kocaman bahçesı rengarenk çıçek- ler ve yüksek bitkilerle süslü oteü işle- tenler Tibetliydi. Bu yörede son 30-40 yıldır Tibet'ten kaçan çok insanın ya- şadığını sonra öğrendik. Annapurna'- da yapacağımız trekking için bize eşlik edecek rehberi otel müdürü buldu. Ch- yangba da bir Tibetlivdi. Yükiimüzün bir bölümünü taşıyacaktı. Çabuk an- laştık. Ertesı gün o, yürüyüş izni için işlem- Himalaya sıradağlannın 7-8 bin metrelik karlı doruklan inanılmaz güzellikteydi. lerimızi yaparken. bız ikı bisiklet kira- layıp Pokhara'vı gezdik. Tibetli göç- menlenn yaşadığı köyleri gordük, ka- yalar arasından dökülen şelalede se- rinledik. şinn Fevva Gölü'nün sakin sulannda kürek çektık. Dünyanın en yüce dağları Ertesi sabah erken çıktık vola. Pok- hara'dan nehir kıyısından yürüyüp Phedı've vardık Kısa bir hmonlu çay molasından sonra tırmanışa geçtik. 900 metreden 1800 metreye. Chyang- ba bizden nefesliydı. Sırtındaki yüke rağmen h;zlı yürüyordu. Tepeye vardığımızda doruklan çok yüksek karlı dağlarla göz göze geldik. Dün- vanın en vüce dağlan gökyüzünün mavısini delivordu. Bırden dikiliver- mişlerdı karşımıza. Sankı "Yol verme- yiz size " dıyordu Annapurna South (7200 m), Hinnchuli (6400 m) ve Machhapuchare (7000 m). Fısh-taıl = balık kuyruğu adını taşıyan Machhap- cuhare kutsal. Nepal insanı ıçın. Bu- güne kadar hıçbır dağcı, doruğuna ulaşamamıştı. Yörenin tahta ev leri ve yeşıl pirinç tarlalan arasında kışiyı bü- yüleyen bir görünümü vardı. Dnampus'da yemek molası verdik. Rehberimiz Chyangba pirinç ve mer- cımek ısmarladı kendine. Yanına da birazsebze. Nepallilenn en sevdiği yemek. Biz de tavuk çorbası ıçtık. peynırlı pıde ve- dik. Kış olmasına rağmen hava güzel ve ılık. Yemekten sonra güneşte bıraz kestirdik. Tekraryola koyulduğumuz- da Chvangba'nın çenesi açıldı. Ken- dinden söz ettı Tibetten kaçıp Ne- pal'e geldiği günden bu yana dağlarda tunstlere rehbcrlik ediyor. vüklenm taşıyordu. On beş yıldır. Doğru düriist bir ış bulamamıştı. Okuması yazması yoktu. Tek odalı evlerinde kansı ve üç çocuğu. eline bakıyordu. Güzel köy- lerden geçtik. Pirinç tarlalannda çalı- şan. > a da bambu kesen canayakın ın- sanlarla sohbet ettik. Kocaman ağaç- lann gölgesinde yürüdük. İki saat son- ra Landrung'a vardığımızda akşam olmaktavdı 1800 m vüksekte. Güneş. Annapurma South'un arkasında ağır ağır kayboluvordu. Hava çabuk ka- rardı. Lodge denen dağevinın yemek salonunda büyük masanın çevresınde dığermüştenlerle birarava geldik. Daldan dala atlayan maymıınlar Lüks lambası ve mum ışığında ve- mek >edik. Az sonra uyumak üzere odamıza çekılirken Chvangba mutfa- ğa gıttı. Ateşın başında dostlan ile çene çalmaya. Odanın kapısında bir andurupdoğavısevrettık. Buz gibı bir geeebaşlıyordu. Dolunav karlı. buzul- lu doruklan aydınlatıyordu. Anna- purna South gecenin karanlığında bembeyazdı. Ertesı sabah ıse kıpkırmızı bir dağ vardı karşımızda. Doğan güneşin renklenne bürünmüş. Ogün. volculuk Chomrogn'a (2000 m) idi. Önce nehir vadısıne indik. sonra yine yükselecek- tık. Zorlu bir yüriiyüşe koyulduk. Karlı tepelerden düşen çağlayanlann altından geçtik. kocaman ağaçlarda daldan dala atlavan maymunlan sey- rettık. köpüre köpüre akan nehrin kıyısında mola venp. buz gibı suiannı okşadık. Akşamüstü Chomrong'a tı- rmandığımızda bıtkin, fakat mutluv- du. Yenı gün bir renk cümbüşü ile baş- ladı. Annapurna Baseeamp'e doğru yola koyulduk. Pirinç tarlalan arası- ndan 2500 m'ye yükseldık. Yemek molası verdığimız Khuldıde dağ poli- si. Hinku'dan öte>e gıtmememızi önerdi. Kampa ulaşan >ola çığ düş- müştü. 3 saat daha yürüyüp Hinku'da konaklamaya karar verdik. Ertesı sabah kahvaltıda. yüce Hı- malayalar'ın gökyüzünü delecekmiş gıbi 7 bin metrenin üzerine çıkan üç dağı ile burun buruna oturduk. Ne yaak kı buradan geri dönmek zorun- daydık. Dönüş yolunda Ghandrug'- dan (1900 m) geçtik. Son günde de Chandrakot (1500 m) üzennden Phe- di'ye indik. O gün tüm yol bovunca katır kervanlanna rastladık. Yüzlerce bevaz katır, sırtlannda yük torbalan kuzeybatı yönünde dağlara tırmanı- vordu. Nepal'in Tıbet sınjnna, Jomosom üzerinden Mustang Kraliyeti'ne gidi- yorlardı. Katırlarla dağ köylerine çe- şıtli mal götüren tüccarlann en son du- rağı Mustang, Nepal sınırlan içinde ıdi. Yabancılann çok zor ızın alarak v e 700 S vıze ücreti karşıhğı gırebildiği kralıyetın başkentı Mustang'ı çevrele- yen surlann kapılan her gece kilıtlenı- yordu. Pokhara'ya varmadan en son lı- monlu çay molamızı Naudanda'da (1300m)verd(k. Lodge'un küçük bah- çesınde değişik giysıli üç genç kadın dikkatimizi çektı. Gülüşüp duruyor- lardı. Chyangba onlarlasohbetedaldı. Mustangdan geidiklerinı. Pokhara">a indiklerini. 7 gündür yolda olduklanru öğrendik. Pokhara'da deviet daırele- rinde baa işleri vardı. Alışvenş de ya- pacaklar. sonra yine 7 günde Mus- tang'a. evlenne döneceklerdı. Ertesı sabah Pokhara'dan havala- nan küçük uçakta bizden başka yolcu yoktu. Chyangba el salladı Uçağımız sıs bulutlannı delip vükseldi. Pencere- lerden Hımalayalar'a doyum olmu- vordu. Dünyanm çatısı bu vüce dağ- lar. Kathmandu'ya kadar eşlik etti bıze. Nepal günleri sona ererken... Trekkingden önce kaldığımız Patan Summit Otelı'ne indik vıne. Dönüşe daha 5 günümüz vardı Ev lennın tahta ışçilıği bir el sanatı hankası Bakta- pur'a. Hındular için çok kutsal. kub- besı, altın tapınağı ve nehir kıvısındaki ölü yakma yerleri ile ünlü Pashupatı- na'ya. Tibetli rahiplenn saşadığı ve korunan Rhesus mavmunlannın zıya- retçilenn peşini bırakmadığı Swa- yambhunath Budjsı lapınağına bırkez daha gittik. Patan'ın dar sokaklannda gezındık. Nepal günlen sona ererken. geçen üç haftayı düşündük. Ülke insanı gü- ler vüzlü. nazik ve alçakgönüllü ıdi. Yaşamı stres dolu bız Avrupalılar bu ınsanlardan sanınm çok şey öğrene- bilırdık Dağolar Bizans kulesi buldu .\NTALYA (AA) - Antalya Dağcılık İl Temsilcisi Kemal Güneş. bir grup dağayla birlikte, Manavgat'ın Çakış Dağlan"nda yaptıklan ürmanjş sırasında, Bizans döneminden kalma bir gözetleme kulesi bulduklannı söyledi. Kemal Güneş, yaptığı açıklamada, geçen hafta sonunda, Manavgat'ın Çakış köyü yakmlanndaki Çakış DağlaıVnaçıktıklannı belirterek şöyle konuştu: "Çakış Dağlan'nda bulunan, 300 metre yüksekliğindeki Zincirii Kaya'mn üzerinde, bugüne kadar bilinmeyen bir ören verine rastladık. Bi/anslılar döneminden kalma bir gözetleme kulesi olduğu anlaşılan bu tarihi eserin sağlam durumda olduğunu gördük. 100 metrekarelik bir alanı kapla\ an gözetleme kulesinin > aklaşık 3 metre yüksekliğindeki duvarian ayakta dunıyor." Antalya Dağcılık İl Temsilciliği olarak 1994 yılı içerisinde, 3 bin metreden alçak zirvelere tırmanılması ve buralann rotalannın belirlenmesine çalışılacağını anlatan Güneş, Çakış Dağlan'na yapılan tırmanışın da bu programın bir parçası olduğunu bildirdi. 45 dağın rotası belirlendi Güneş. Antalya Dağcılık İl Temsilciliği'nın, yedi yıl boyunca, Antalya yöresinde 45 dağın rotasını belirlediğini ve dağcılann bilgisıne sunduğunu kavdederek "Rotalarını belirlediğimi/ dağlann tamamına yakını 3 bin metreden yüksek olan zirvelerdi. Bundan böyle, alçak zirvelerde çaltşmalar yapacağız"dedi. Güneş, bu program uyannca, Antalya'daki Bozkaya. Keş Dağı. İnce Eriş, Delikli Dağ, Kavak Dağj. Soğanlı Dağ. Gelin Taşı ve Kılıçkaya'ya tırmanışlar yapılacağını sözlerineekledi. Antalya'da, Akdeniz Üniversitesi Dağcılık Kulübüile Toros Doğa Sporlan Kulübü üyesi dağcılar da yöredeki zirvelere tınmanış düzenliyorlar. Tuzköyve Karainiçin önlem NEVŞEHtR (Cumhuriyet) - Ülkemizin kanser hastahğının en sık göriildüğü merkezlerin başında gelen Ürgüp ilçesirun Karain köyü ile Gülşehir'in Tuzköy kasabasındaki kanser unsuru oluşturan evlerin > ıkılarak ıslah edileceği bildirildi. Nevşehır Valisi Sait Eker, Gülşehir'in Tuzköy kasabası ile Ürgüp ilçesinin Karain köyünde. Vali Yardımcısı Ahmet Nevnız, Sağlık Müdürü Hasan Hüseyin Uçar, Köy Hizmetleri İl Müdürü Necmeddin Kara, Bayındırlık ve İskan Müdürü A. Kadir Tatar ve İl Tanm Müdürü Ahmet Sertoglu ile birlikte ıncelemelerde bulundu. Kanserli bölgeleri gezerek vatandaşlarla görüşen vali Eker. toprak ve kaya parçalannda bulunan "Neozeolit" isimli kanser yapan maddeleri içeren yerleşim birimlerinin derhal yıkımına başlanılması konusunda emir verdi. Öncelikle Karain köyünde kanser etkisi altmdaki binalann tespitinin yapılması ile başlatılacak çahşmalar da daha sonra söz konusu birimlenn iç ve dışlannın sıvası yapılacak. Ana yollara asfalt Aynca ara sokaklann betonlanarak ivileştirme yapılmasmın yanında ana yollann da bir an önce asfaltlanma çahşmalannın başlatılacağını söyleyen Nev şehir Vah'si Sait Eker. Tuzköy kasabasında sadece Hürriyet ve Cumhuriyet mahallelerinin bazı bölümlerinde bulunan kanserli binalann aynı şekildeyıkılarak, halen içerisinde insanlann yaşamadığı alanlann da üzerinin 50 cm'lik toprakla kapatılıp yeşillendirilmesinin planlandığını belirtti. Yeşillendirilecek Vali Eker, Kanserojen madde bulunan evlerin. Tuzköy kasabasında da araştınlmasından sonra kamulaştinlarak, yıkılacağını ve yeşillendirilmesi yoluna gidilerek Toplu Konut Fonu'nun y anı sıra Sağlık Tanm ve Köy İşleri. Bayındırlık bakanlıklanndanve Başbakanhktan sağlanacak maddi imkanlarla. evlerinden kanser nedeniv le çıkartılan vatandaşlar için konut yapımının gerçekleştirilmesinin planlandığını bildirdi. Bu kez, Sütlüce-Ayvansaray arasında hizmet verecek TURİZM 2. bahannın sevinçlitelaşında H. ŞENDLR CANKUTAN Galata, bazen tatürk Köprüsü diye dldırdığımız, İstan- bul'a simge olmuş anıt eser niteliğindeki emek- tar köprü. bugünlerde adeta bayram gününe hazırlanan çocuklann "sevinçli te- laşı" içinde... Su alan dubalan onanlmış. çü- rümüş ve yanmış bölümleri yeni- lenmiş. paslanndan anndınldı- ktan sonra modüllerinin tamamı- na yakını pınl pınl bovanmış bir durumda, mart ayı içinde Ayvan- saray ile Sütlüce arasında bu şehre yeniden hizmet verecek olmanın haklı gururu içinde sabırsızlıkla günleri savmakta. İstanbulseverlerin gözağrısı Yandığı zaman. "ben İstanbul'u sevıyorum" diven her insanın yü- reğini sızlatmış. kımılerine göz\aş- lan içinde adeta. bir dostumu ka>- bettim dedirtmiş ve bir daha hiz- met vermesine ımkân yok diye dü- şünülmüştü. Ancak asırlar içinde acısıyla sevinciyle birçok olaya şa- hit olmuş ve talihsiz bir sonla hur- da yığınına dönmüş bu yorgun ve emektar köprü. kültüre] değerleri- mizi koruma sav aşını ınatla sürdü- ren bazı aydınlanmızın önensı. katkısı ve ısrarlı takibı, İstanbul Belediye BaşkanlığYnın ise konuya yürekten sahip çıkması sonucunda adeta veniden varatılmış oldu. Bimekanların mekanı! Geceleri onu mekan tutan köp- rü altı çocuklan. müdavimi olan memurlar, olta balıkçılan. her gün sarmaş dolaş öpüştüğü ada ve ge- celeri koyun koyuna yattığı Boğaz vapurlan, nargile tiryakileri, ken- disine gönül vermiş sanatçılar.. Anadolu'nun bağnndan kopup gelmiş ve ilk önce göreyim diye ona koşmuş vatandaşlanmız. rutubet kokulu meyhanelerinin müritleri, ayak üstü tektekçileri. altından ge- çerken saygılannı sunmak için ba- caklannı eğerek reverans yapan çatanalar, her zaman kan ter için- de bir yakadan bir yakaya yük taşıyan sırt hammallan. sımitçiler, salepçiler. tüm dertlerini paylaştığı avareler. berduşlar, aşıklar.. üze- rinden şıngır mıngır geçen tram- Mağaralar, turizm sektörününgelirkaynağı İstanbul'a simge olmuş anıt eser niteliğindeki emektar köprü, bugünlerde adeta bayram gününe hazırlanan çocuklann "sevinçli telaşı" içinde... vaylar. yaz günlerinde dubalannın arasında birbirlerine fisıl fısıl masal anlatan veya saklambaç oynayan turkuvaz. lacivert ve limonata renkli Marmara, Haliç, Boğaziçi sulan. her zaman telaş içinde çığlık çığlığa uçuşan martılar. dubalannın arası- ndan kervan misali sessiz ve sakin süzülerek römorkörlerin çektiği kat- ran karası mavnalar, her zaman ek- mek telaşı içinde yolcu vapurlanvla köşe kapmaca oynayan balıkçı kavı- klan. her gün beş vakıt kendisine seslenen Yeni Cami minareleri, ona isim babalığı yapmış Galata Kulesi ve İstanbul'u gönülden sevenler.. si- lin gözyaşlanruzı: çünkü kadim dos- tunuz hala yaşıyor... ANTALYA (AA) - Yerli ve ya- bancı turistlenn uğrak yerleri ara- sında bulunan mağaraİar. turizm sektörünün önemli gelir kav naklan arasında ver alıvorlar. Alanya'dakı Damlataş Mağa- rası'nı. geçen >ıl. vüzde 70'ini ya- bancılann oluşturduğu 269 bın 257 kişi ziyaret etti. Astım hastalığına iyi geldiğine inanılan Damlataş Mağarası. zivaretçilerden bır yılda toplam bir milyar 309 milyon lira gelir sağladı. Yetkililer. bu gelinn. 100 vataklı ve 3 \ıldızlı bir otelın vıllık kanna eşdeğerde olduğunu belirterek ma- ğaranın son yıllarda. Türklerin yanı sıra. yabancı astım hastalan- nın da akınına ueradığını söyledi- ler. 1993 yılı boyunca. özellikle Al- manva'dan astımlı birçok hastanın tedavi için geldiğını kaydeden yet- kililer. Avrupa ülkelennde vapılan turistik tanıtımda. bu tür konulara da ağırlık vcrilmesini istediler. Önceki vıllarda ışık düzeni veni- lenen \e çe\re düzenlemesi yapılan Damlataş Mağarası'nda. Sağlık Bakanlığı tarafından \apilan ince- lemede rutubet oranı yüzde 95. iç ısı ıse 22-24 derece olarak beürlenmiş- ti. Uzmanlar, bu rakamlann. astım tedavisi için aranan düzeyde oldu- ğunu bildirdıler. Öte yandan, yöredeki diğer ma- ğaralar da yabana turistlenn baş- lıca ziyaret noktalan arasında bu- lunuvor. Eskj dönemlerde korsan- lann sığınak yeri olarak kullandı- klan Avıklar Mağarası, Korsanlar Mağarası ve Fosforlu Mağara'ya da turizmciler tarafından turlar dü- zenleniyor. Antalya'ya 27 kilometre uzak- Iıkta bulunan Karain Mağarası ise paleolitik çağdan kalma bir yerle- şim merkezı olarak turistlenn akı- nına uğruyor. Prof. Dr. Işın Yal- çınkaya tarafından kaa ve araşür- ma çalışmalan da yapılan Karain Mağarası'nı, 1993 yılı içerisinde toplam 20 bin 167 yerli ve yabancı turist ziyaret etti. Zivaretçilerden, 48 milyon 154 bın lira gelir sağlan- dı. Antalya-Kemer karayolu üzerin- dekı Beldıbi Mağarası da duvar- lanndakı ilk insanlann yaptıklan çeşitli hayvan figürleri ile ziyaretçi- lerin ilgisini çekiyor. Akseki'nin Gi- dengelmez Dağlan'ndaki Altınbe- şik ve Sakaltutan. Eğirdir'deki zin- dan ve Isparta'nın Yenişarbademli Kasabası yakınlanndaki Pınargö- zü mağaralan da son yıllarda tu- ristlerin ilgi merkezleri arasında bu- lunuyor. Kanser tedavisinde laser kullanımı yaygınlaşıyor FRANKFLRT/STOCK- HOLM (AA) - Laser ışınlan ile kanserli hücrelerin tedavisinin yaygınlaştığı bildirildi. Âlmanya'nın Kiel kentinde 30 cerrahın katıldığı tıp kongresinde yapılan açıklamada. laser cihazlan ile kanserli tümörlerin tedavisinin kolaylaştığı ve özellikle ağız. çene \e gırtlak bölgelerindeki kanser te- davisinin ameliyata gerek kalma- dan yapılabildiği belirtildi. Kiel Kulak-Burun-Boğaz Klini- ği uzmanı Dr. Jochen VVerner, CO2 -Laser cerrahisi tekniğinin. ağız içi. gırtlak ve damak bölgele- rinde görülen tümörlerin tedavisin- de olumlu sonuçlar verdiğini ve bu teknoloji ile ameliyatlara gereksi- nim duyulmadığını açıkladı. VVerner. gırtlak kanseri tedavi- sinde kullarulan laser ışınlan saye- sinde ses tellerinin ameli>atla ab- nmasına ihtiyaç duyulmadığını da belirtti. Öte yandan kongreye katılan bazı tıp uzmanlan, laser teknoloji- sınin her konuda tedaviye cevap v ermediğine dikkat çektiler ve bazı laser yöntemlerinin gerçekten fay- da sağlayıp sağlamadığının açığa kavuşmadığmı belirttiler. Uzmanlar. soft-laser ile kulak çınlamasının ve yine laser ile sağı- rlann iyileştirildiği yolundaki iddi- alan şüpheyle karşalıdaklınnı kay- dettiler. Kanserin kesin adresi belirlendi: P 53 geni ABD'de birbirinden bağımsız üç araştırma grubunun çabşmalan so- nucu, kanserin nasıl oluştuğunun tespit edildiği bildirildi. Amerikalı araştırmacılar P 53 geninde oluşacak bir hasann kan- sere yol açtığını belirtirlerken, bu genin. aslında hücre çoğalmasını önleyici ve hücreleri kontrol altı- nda tutma özelliğine sahip olduğu- nu kavdettıler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle