23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet70.YU.SAYI 24943 S A N A T K Ü L T U R M A G A Z İ N T E L E V İ Z Y O N 210CM1M4CMM Hızla gelişen teknoloji, sağlık hizmetlerinin temel basamağını oluşturan aşı ve aşılamada da önemli değişikliklere yol açıyor Aşılardagününkoşullanna ayakuydurdu GÜNDÜZ iMŞtR M "^irinci basamak sağhk m J hizmetinin aynlmaz par- m " t çası olan aşılar, geÛşen M^M teknolojiyle birükte de- -~^^ ğişim gösteriyor. Halk • • • • i arasında tüberküloz aşışı olarak tanımlanan BCG aşısının üçüncü ayda yaptlmasının koruyucu özelliği arttırdığı araştı- rmalarla saptandı. Grip aşısının ise, "özel durumlan''' olan kişilere yapı- lmasıyla büyük yarar sağladığı beÛr- tiliyor. Uzmanlar, 1 yaşın alündaki ço- cuklann yüzde 90'ının aşılanması durumunda kızamık, çocuk fela, boğmaca, difteri, tetanos gibi hasta- hkJardan korunabileceğini vurgulu- yor. Yanlış bilgilendirmeler Yapılan araştırmalar; ülkemizde, anne ve babalar ile diğer aile bü- yükJerinin aşı konusundaki bilgisiz- liği, toplumda aşının yan etkileri ko- nusunda yanlış bilgilenmeler, sağlık personelinin aşılar konusundaki bil- gı ve iletişim eksikliğinin çocuklann aşılannı engelleyen belli başlı etmen- ler olduğunu ortaya koyuyor. Bunun sonucunda da. her vıl ülkemizde yüzbinlerle nicelenen ölümler ortaya çıkıyor. Geliştirilmiş aşılar 1.Ü Çocuk Sağlığı Ensütüsü öğretim üyelerinden Prof.Dr. Nu- ran Salman, yeni gelişünlen aşılar ve uygulamalann çocuklan cıddı has- tahklardan daha fazla korunması için planlandığmı belirterek, bu aşı- lan son şekilleriyle şöyle tanımlıyor: BCG aşısı: Tüberküloz ülkemiz için önemli bir sağlık sorunudur ve BCG aşısının, çocuklan tüberküloz- dan koruyabileceği düşünülmekte- dir. Son zamanlara kadar BCG aşısı yenidoğan döneminde yapılmak- taydı. Bursa'da yapılan ve uluslara- rası bir dergide kabul gören araştı- rmasında ise, üçüncü ayda yapılan BCG aşısının daha koruyucu oldu- ğu ve beze yapma gjbı yan etkileri- nin daha az görüldüğü saptanmıştır. Sağlık Bakanlığı ülkemizde BCG aşısının yenidoğan devrinde değjl de ikinci ayda yapılmasının daha uy- gun olduğuna karar vermiş \e bunu uygulatmaya başlamıştır. Grip aşısı: Herkese uygulanma- yan, ama özel durumlan nedeni ile gribin daha fazla zarar vereceğı kişi- lere yapılan bir aşıdır. Grip virüsü yapısal özelliği nedeniyle kolayca yeni yeni grip virüsü tıplen oluştur- lıdır. Aşmın grip salgınlannın görül- düğü mevsimden önce verilmesi ge- reklidir, bu nedenle aşı aralık ayı- ndan önce uygulanmalıdır. Aşının öncelikle verilmesi gereken kişiler ise şunlardır: 1- 65 yaş üstün- dekiler, 2- Süreğen (kronik) hastalığı olup özel bakımevinde kalanlar, 3- Süreğen akciğer ve kalp hastası olan çocuk ve erişkinler, 4-Astımlı çocuk- lar, 5-Süreğen hastalığı olanlar (şe- ker hastalığı, böbrek yetmezliği, he- moglobin hastalıklan,savunma sis- teminin hastalık veya ilaçlar ile bas- kılanması), 6- 6 ayla 18 yaş arası uzun süreli aspirin tedavisi alan çocuklar. Yine aşının uyguianmasının ge- rekli olduğu bir grup da yukandakı gruplara gribi bulaştırabilecek dok- tor, hemşire gibi sağlık personelidir. zellikle bağışıklık kazanmamış çocuklar için koruyucu özellikleri Kızamık ve menenjit olan aşılann kime ve ne zamanlarda uygulanacağı konusundaki gö- rüşlerde olagelen değişiklikler; hem aşılama, hem de aşı uygulanan kitleler açısından daha sağlıkh bir ortam yaratacak nitelikte. maktadır. Bu nedenle, Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) grip aşısı ile ilgili komıtesi, yılda bir kez yaz aylannda toplanıp, bir önceki kış tüm dünyada görülen grip salgı- nlannın hangi tipler ile oluşturuldu- ğunu saptar. Sonra da bu verilere göre, eylül ayında piyasaya çıkacak aşının hangı grip tiplerini kapsaya- cağını belirler. Kime, nasıl verilmeli? Gerek grip salgınlannı oluşturan tiplerin yıldan yıla değişmesi, gerek- se aşının koruyuculuk süresinin bir yıl olması her yıl uygulanması gerek- mektedir. Aşı 6 aydan büyük çocuk- lara verilebılır. 9 yaşın altındaki ço- cuklarda 1 ay ara ile yan doz, 9 yaşın üstünde ise 1 kez tek doz yapılma- Kızamık aşısı: Onikmcı aydan sonra yapılan kızamık aşısının ko- ruyuculuk oranı yüksektir (yüzde 95-98). Halen birçok Avrupa ülke- sınde ve ABD'de ikinci doz kızamık aşısı uygulamasma gecrniştir. DSÖ ise, gelişmekte olan ülkelere ikınci doz kızamık aşısını halen önerme- mektedir. Hemofilus Influenza tip B (Hib) aşısı): Bu tip özellikle 5 yaş altındaki çocuklarda menenjit ve sepsis (kana mikrop kanşması) gibi ciddi hasta- lıklara yol açan bır mikroptur. Üç tip Hib aşısı bulunmaktadır. Ülkemizde halk arasında menenjit diye bılinen 'Act Hib' aşısı vardır. Hib aşısının 2 aylıktan itibaren Dif- ten-Boğmaca-Tetanoz (DBT kar- ma) ve felç aşılannın şemalanna uv- gun olarak verilmesi önerilmeJc- tedır. D.B.T \e Hib aşılannın tek bir enjeksiyonla yapılabilmesine ola- nak veren bır aşı ABD'de lisans almıştır. Hib aşısı ABD'de ve Avru- pa ülkelerinın çoğunda rutin olarak her çocuğa uygulanmaya baş- lamışür. 15. aya kadar aşılanmamış olanlara sadece tek doz uygulan- maktadır. 5 yaşın üstünde ise uygu- lanmasına gerek yoktur. Sanlık (Hepatit) aşılan: B tipi he- patıt sıroza ve karaciğer kanserine yol açabilecek kan, iğne ve cinsel te- masla bulaşabilen bır hastalıktır. Dünya Sağlık Örgütü yaptığı çalış- malar ile bu hastalığın görülmesi ve taşıyıcılık oranı açısından tüm ülke- leri 3 gruba ayırmıştır. a. B hepatitin düsük oranda görül- düğü batı iilkeleri, b. yüksek oranda görüldüğü Çin ve Afnka ülkeleri, c. orta derecede görüldüğü Orta- doğu ve Afrika iilkeleri. Türkiye taşıyıcriık açtsından, bu son gruba girmektedir. Ayasofya Müzesi'ndeki ikonalar kitap oldu ANKARA (AA) - Ayasofya Müzesi'nindepolannda bulunan ve aralannda çok değerli parçalann da yeraldığı ikonalar, iki cilt halinde kataloglanarak, yayımlandı. Kültür Bakanlığı Yayımlar Dairesi Başkanlığı'nca basünlan ve müze araşürmacısı Nilay Yıfanaz tarafmdan hazırlanan katalogda ikonalar, "Meryem-Meryem vcçocuk tsa'Iı", "lsa", "Ioannes Prodromos (vaftizd Yahya)", "Konusunu kutsal kitaplardan, dini olaylardan ve kutsal yerlerden aianlar" ile "Aziz ve Azize" konulanna göre sıralanıyor. HercflttelOO'erikona Her ciltte 1OO'erikonaya yer verilirken, her birinin envanter numarası, niteliği, dönemi, ölçüsü ve müzeye geliş şekli de açıklanıyor. Kitabı hazırlamaktaki amacının, Ayasofya Müzesi'nde teşhire kapalı olan bu eserleri hem gün ışığına çıkarmak hem de gittikçe artan meraklılannı bu konuda aydınlatabilmek olduğunu vurgulayan Nilay Yılmaz, Avrupa'da son yüzyıl içinde sadece dıni açıdan değil, sanatsal açıdan da değerlendirilmeye başlanan ikonalann, Türkiye'de yeni yeni tanınmaya başlandığınj belirtti. Yılmaz, Türkiye için bakir sayılabilecek bu alanda fazla bir araşürmanın olmadığmı da bildirdi. tkonanın keşfetme! İkonalan. sadece renkler ve çizilerden oluşan bir resim gıbı görmenin ya da onlara sadece dini içeriğini yorumlayarak yaklaşmanın yetersiz olacağını ifade eden Nilay Yılmaz. şu görüşleri ortaya koydu: "Bu iki yaklaşım biçiminden yalnız birisiyle yetinerek ötekini bir yana bırakmak. ikonamn has dilinin anlaşılmasmı, güzelliğinin keşfedilmesini güçleştirir. DolavKiyla ikonamn greçek değerlendirmesinin yapdabilmesine engelolur. Bu durumda tutulacak olan en doğru yol, her iki yaklaşmı bicimini buieştirerek ikonalara bakmaktır." Kültür Bakanlığı'nca yayımlanan katalogda yer alan ikonalar, Bizans dönemi sonrasına ait ikonalan içeriyor. Ayasofya Müzesi ikona koleksiyonunun birparçasını oluşturan Rus ikonalann bir bölümü, 1964yılında Balıkesır'in Manyasilçesindeki Kazaka kilisesinden getırildi. İ konalann diğer bölümü ise Anadolu'da terk edilmiş kiliselerden toplandı. Aynca, hibe, satın alma yoluyla da müze koleksiyonu zenginleştirildi. Müze koleksiyonundaki ikonalar. bir anıt müze olan ve dolayısıyla teşhir salonlan bulunmayan Ayasofya Müzesi'nde sergileniyor. İŞTE MUTLULUGUN FOTOGRAFI İşte mutluluğun "işin kolayına kaçılmadan" çekilmiş fotoğrafı. Havası temiz, ri karşıhyorlar. Gelenlerin kim olduğu, nereden geldiklen önemli değil. Onlan suyu temiz, insanlan temiz bir Karadeniz köyünden bir ana-kjz. Orada savaş, karşılamak, onlara ciçek vererek mutluluklanna ortak etmek yeterli. Nâzım Hik- ölüm, açlık yok. Orada çarpık gehşmenın yarattığı sorunlar yok. Anadolu'nun met'in Abidin Dino'ya şiirindeki sorusunun yanıtı bu fotoğrafta işte. Mutluluk insan mozaiğine uygun birdavranışla, ellerinde çiçeklerle köylerini ziyaretedenle- bu. Başka ne olabihr? (FOTOGRAF.EDÎBE BUĞRA) Menderes Deltasınınkuşlan tehlikede YAŞARÖZTÜRK StLİFKE - Dünya Yabanıl Ya- şam Vakfı (WWF), Türkıye'deki sulak alanlann yanhş poütikalar yü- zünden tahrip edildiğine ve yok ol- maya itildiğine dikkat çekerek, göç- men kuşlann üreme ve bannma alanı olan Menderes Deltası'nın öl- meye yüz tuttuğunu bildirdi. Vakıf, bölgenin, Doğal Hayaü Koruma Derneği'nin de isteği göz önünde tu- tularak ulusal park olarak ilan edil- mesi gerektiğini vurguladı. Dünya Yabanıl Yaşam Vakfi'nın yayın organı "Features" adh bülten- de yer alan bir raporda. Menderes Nehri'nin bilinçsızce tanmsal sula- ma için kullanıldığına ve nehre bi- linçsizce atık ve kanalizasyon boşal- tıldığına dikkat çekiliyor. Sally Za- lewsky tarafmdan hazırlanan yazıda Menderes Deltası ve Bafa Gölü çev- resinin çok sayıda ve türdeki kuşa yuva, beslenme ve üreme alanı oldu- ğuna işaret edildi. Kanalizasyon atı- klan yüzünden bölgedeki bitki ve ve hayvanlann yetişme, beslenmesinin giderek daraldığına da dikkat çeki- len yazıda, şöyle devam ediliyor: D "Türkiye'nin önde gelen doğa ko- nımacı örgütü DHKD. bölgeyi bir ulusal park alanı olarak ilan etmek istiyor. Bu amaçla DHKD, hüküme- te park için bir yönetim planı hazırla- tnaıia ve parkın sınırlannı belirieme- de yardmıcı olmak istiyor. Turizm, Türkiye'nin kıvı şeritlerinde acıma- sızca ilerlerken. bilim adamlan ve doğa konımacılar Menderes Del- tası'nın kı>Timlarını Türkiye'nin en önemli sahil suJak alanlarından birini ünya Yabanıl Yaşam Vakfı, bölgenin Doğal Hayatı Koruma Derneği'nin de isteği göz önünde tutularak ulusal park olarak ilan edilmesi gerektiğini söylüyor. korumak için savaşun veriyorlar." Dünya Yabanıl Yaşam Vakfi'nın yayın organı "Features"teki yaada Türkiye'nin kıyı turizm merkezle- rinden en büyüğü olan Kuşadası'- mn güneyindeki Menderes Deltası'- mn pelikan kolonilerine ev sahipli- ği yaptığına da işaret ediliyor. Yazıdaki değerlendirmeler şöyle: "Bu yıl 8 binden fazla flamingo dahil çok çeşitli türde kuşlar ile bir- likte 34 çift kuş daha görüldü. Tuz- lu bataklıklar. yasadışı avlanma, kanalizasyon. tanmsal kimyasal- larm ölçüsüz kullanımı. aşırı a\lan- ma ve tabii ki turizm, Menderes Deltası'nın geleceğini tehdit ediyor. Deltaya, Dünya Bankası tarafı- ndan kaynak sağlanan kanalizas- yon programı da zarar >eriyor. Su- İama amacıyla kullanılan kanal, Bafa Gölü'nün kenannı, Menderes Nehri'nin balık stoklannı veçökiin- tülerini ve zengin sularuu keserek öldürüyor." Menderes Nehn'nde, tanmsal amaçlı olarak su alı- nmasınm su seviyesini 2 metre dü- şürdüğüne. bu nedenle deltaya ye- tennce su gıtmesinın gerçekleşme- diğine de dikkat çekilen Dünya Yabanıl Yaşam Vakfi'nın yayın organındaki yazı, 39 bin hektar- dan daha fazla bir alanı olan del- tanın, bir an önce DHKD'nin gö- rüşü dc almarak ulusal park haline getirilmesi gerektiğini vurguluyor. Böbrek hastalığı çok, nakil merkezi yok ERZURL'M (AA) - Atatürk Cniversıtesı Araştırma Hastanesi İç Hastalıklan Anabilım Dalı Başkanı Prof. Ayla San, Doğu Anadolu Bölgesfnde kronik böbrek hastalıklannın yaygın olduğunu belirterek. "Bölgede böbrek nakil merkea yok. Mutlaka kurulmalıdır" dedı. Prof San. Erzurum'da dialıze gıren yaklaşık bin böbrek hastasından, 20"sinin böbrek naklı yaptırabıldiğini. bu konuda kaydedılen mesafenin bölge halkı açısından son derece yetersiz ve ilzücü olduğunu söyledi. Araştırma Hastanesi'nde böbrek naklıninkolayhkla yapılabıleceğini anlatan Prof. Dr. San. şunlansövledi: "Araştırma Hastanesi'nde doku tiplendirmesinin \ anı sıra konuyla ilgili ber rürlü sağlık hizmeti >erili\or. Hastanemizin alt yaptsı hazırdır. Sadece eksik olan 2 cerrahtır. Böbrek nakli konusunda gec kalındı. Sorunun daha önce ha/ledilmesi gereki\ordu. Erzurum, altyaptsı >e çeşitli olanaklanyla bölgenin sağlık merkezi olrna \olunda. Bu nedenle bölgedeki bütün hastalar buraya geli\or. L stelik bu durum maddi açıdan kendilerine ekstra bir yük de getirmivor. Ancak, Batı'ja gitmek ha\ li masraflı ve zor olduğu için hastaların bu sıkınttlardan kurtanbnalan gerekiyor." Doğu Anadolu Bölgesı'nin kendıne özgü ıklim yapısı iie zor yaşam koşullannın. kronik böbrek hastalıklanna uvgun bir ortam hazırladığını vurgulayan Prof. San. sadece bölgenin bu gerçeğınden dolayı böbrek naklı merkezı kurulmasının şart olduğunu sözlenneekledi. Türkiye bir doğa harikası GAZİANTEP(AA)-Türkıye'nin ha>\an\ebıtkıtürüçeşıtliliği bakımından sahıp olduğu zengınlik. hızlı nüfus artışı. sana\ıleşme. verleşım alanlannın genışlemesı, düzensız \e aşın av lanmadan kaynaklanan tehdıtlere karşı korunmaya çalışılıyor. Orman Bakanlığı Milli Parklarve A\ -Yaban Hayatı Genel Müdürlüğü'nce yayımlanan raporda. Türkiye'de 120memeü, 439 kuş, 130 sürüngen ve 345 balık türü bulunduğu, değişik ekosistem ve iklim kuşaklanna sahip olmanın sonucu kazanılan bu zenginhğin korunmasının büyük önem taşıdığı vurgulandı. Türkiye'de hayvan türlerini koruma çalışmalannın. tür koruması ve alan koruması şeklınde sürdürüldüğu kavdedilen raporda. şöyle denildi: "Ülkemizde, bir milyon 668 bin hektar genişliğindeki 97 koruma sahasında 28 memeli. 320 kuş tfirü korunup, sa>ılarının arttınlmasma çaltşdıyor. Koruma çaltşmalan sonunda, Antaly a Düzlerçamı'nda alagevik sav ısı 7'den 700'e, Konya Bozdağ'da Anadolu v aban koyumı sa\ ısı da 25'ten 2 bine yükseldî. Diğer koruma alanlarında vaşayan yaban keçisi, turaç, karaca, süiün, yabanhorozu, keklik. kelaynak, toy, su kuşlan sayılan da önemli öiçûde arrhnldı."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle