25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21OCAK1994CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER Güçlüyapıtlaryorumlayaşar MELİH CEVDET ANDAY U nlu sanat yapıtlannın uyandırdığı ılgı, sana- tın tadını bılmeyenlen etkısı altına ahr Pa- ns ın unu dunyayı tut- muş kulesı bunun bır gostergesıdır, Pans'e ılk gıden kapağı Eıffel'e atar, hayranlık ıçınde bakar- ona, hoşlarur mı, hoşlanmaz mı, onu bılemem Pans'ten açrruşken ekleyıvereyım, Mona Lisa da ov ledır, omrunde hıç re- sım sergısıne gıtmemış olam, Mona Lısa'nın karşısında, hem de hayran hayran dura kalmış gorebıhrsınız Demek ün sanattan baskın çıkmak- tadır dedım ama buyuk Leonardo'- nun yapıünı kuçıiltmuş olmaktan korkuyorum Mona Lısa ıle alay edıhr mıhıç'' Nereye geleceğım Ünlu Ingılız şaı- n T S Elıot, Hamlet ıçın yazdığı bır denemede. "Hamlet, vazın dünyasının Mona Lisa'sıdır" der Bu ıkı sanat va- pıtının boyiece >an >ana geünlmlesını bır ovgu, buy uk bır ovgu sa>mak yan- hş olur, T S Elıot, o denemesınde Sha- kespeare'ın her yerde hayranlık uyan- dıran yapıtıru adamakıllı yerer Aman o yaayı okumadan gorun Hamlet'ı Ne olur, ne olmaz' Bo> ledır çağdaş kafa, herkesın dedı- ğıne kapılmaz, kendı usu ıle araştınr elıne aldığı konuyu Sa>gısızlık anla- mına gelmez bu, İcendı ozune saygının kaçınılmaz gereğıdır Bana sorarsanız Ben, Pans"e ılk gıdışımde EıfTel'ın karşısına da dıkıl- dım. Mona Lısa'nın karşısına da. ama kımseve "gördüm" demedım, ovunu- yor sanjlınm dıye çekmerek Eıffel'ı bır >ana bırakırsak usta Leonardo'- nun yapıtı heyecanlandırdı benı, belkı resımden çok Leonardo'nun adıydı buyüyu varatan O usta gerçekten ya- şamış ve bu resmı vapmıştı Böyledır ışte başyapıtlann ateşledığı ılgı, onlann karşı durulmaz bır çekıcı- hklen vardır Pekı, dehası şaşkmhk uyandırmış olan Shakespeare'ın bır yapıtıru eleştırmeğe nasıl kalkışabılır kışı0 Kalkışır efendım, geçmışten kalma bırtakım goruşlenn tutsağı olmamak ıçın her yenı çağ eskı yapıtlan yenıden değerlendırmek zorunda olduğu ıçın kalkışır Bu sozumden, her yenı donemın, kendınden once gelmış geçmış butun akımlan vadsıyacağı (yadsıdığı) anla- mı çıkanlmamahdır Evet, Batı edebı- yatlanna bakacak olursak, orneğın, romantıklenn. klasıklere başkaldır- dıklannı goruruz, ama onlann da klasık oncesı kımı şaır ve yazarlan yol gostencı olarak seçtıklcn bılınır tşte. Ingıhz romantık şaın Samuel Taylor Coleridge'ın (1772-1834), bır Shakes- peare hayraru olmasını boyle açıkla- yabılınz T S Elıot ıse, klasık anlayış- tan vana olduğu ıçın, Hamlet'ı zayıf bır oyun olarak gördu "Coterigde haklı". ya da "Eliot doğ- ru söylüyor" gıbı kesın yargılan bır >ana bırakıp, (çünku bır başyapıtın bunca yaşaması, ona ıhşkın çeşıtlı vo- rumlar yapılmış. yapılabılmış olma- sındandır). oyunun kafamızda uvan- dırdığı bırtakım sorular uzennde kısaca duralım Danımarka prensı, Hamlet'ın baba- sı, uyurken olmuş, onun yennı de kar- deşı. demek Hamlet"ın amcası almış ve bu amca kralıce ıle, demek Hamlet'ın annesııleevlenmıştır Babanınhavale- tı Hamlet'e gorunur ve "Beni aracan öldürdü" der (Kulağına zehır akıt- mış) Şımdı, Hamlet'ın sorunu ıkı başlı- dır Öç alma ve anayı kıskanma Ama Hamlet oç almayı boyuna geaktınr, kuruntular ıçındedır. eyleme geçmce- ye kadar da delı laklıdı yapmaya kal- kar ve bır turlu eyleme geçemez Işte. konu bu Öylevse sorulardan ıkısını ele ala- lım Hamlet nıçın delı takhdı yapıvor ve neden babasının ocunu bır an once almıyor'' Bır Ingılız doktor-eleştırmen, Ham- let'ın gerçekten delı olduğu tanısını orta> a atmıştır, çunku delı takhdı > ap- mak bır tur delılıkmış Bılmıyordum Pek benzemı>or ama, duşundurucu bır ornektır Rahmetlı Muhittin Sa- dak, arada bır kekelerdı, bunun nede- nını bana bır gun şo>le anlattı, "Ben çocukken kekeme taklidi vapmavı se- verdim, sonra kekeme oldum" dedı Önce karşı tezle. demek Elıot'un eleştınsı ıle başlayıp konuyu surdure- lım, Elıot şo> le dıvor denemesınde "Ne oyun Shakespeare'in başvapıtı olmak şöv le dursun, kesinlikle sanatsal bir başarısızlıktır. Birçok bakımdan şa- şırtıcıdır, başka oyunlarda gorulmeve- cek kadar da rahatsızlık vericidir. Bü- tün oyunlarının en uzunudur ve Shakes- peare bunun üzerinde belki en çok sıkıntıy ı çekmiştir. Öy le iken ovunda en ivecen seyircinin bile avırt edebileceği tutarsız ve gereksiz sahnelere yer ver- miştir." Coşkuyu bir sanat biçimi olarak an- latma ancak bir nesnel bağlılaşma (ob- jective correlative) bulmakla olur-bir başka deyişle, bu tikel coşkuyu formül- leştirecek bir nesneler dizisi, bir dunım, bir olavlar zinciri bularak." "Bir adam olarak Hamlet, göriinüş- teki gcrçekleri aştığı için anlatılamay an bir coşkunun. baskısı altındadır. Hanı- let'in duygularına nesnel bir karşüığın bulunama) ışından doğan şaşkınlığı, y a- ratKisının sanatsal sorun önündeki şas- kınlığııun sürmesine neden ounuştur." (Çeviri: Halit Çakır) Hamlet'ın eyleme bır turlu gıreme- mesını açıklayan doğru bır sanatsal tanı olarak goruyorum bunu Şımdı de. >aman bır Shakespeare havranı olan Colendge'ın soyledıkle- nne bakalım Colendge. şaırlığı yanında bu>uk bır edebıyat duşunuru olarak da ta- nınmışür, dahası, duşunurluğu şaırlı- ğıne ustun sayılmıştır Ovsa ben onu buvuk şaır dı>e bellemışımdır Hele "The Rime of the Ancient Mariner" şı- nnı, "Kublay Han" şıınnı ıkıde bır açıp okurum Ancient Mariner'm şu dızesı dıhmden duşmez W e vvere the first that ever burst into that silent sea. Muzığı ne guzel > akalamış1 Çevınsı- nıdevapalım İlk bizdik. dalıp gittik o dingin denize Kazun Taşkent klasik \ apıtlar dıa- sınden çıkan S.T. Coleridge - Deneme- ler adlı kıtap benı bevındırdı Şımdı bu unlu şaınn Shakespeare'e ıhşkın dene- melennden kımı sozlen bırlıkte oku- valım "Şimdi oyunun kahramanı nedeniyle \ azarına karşı beslenen kimi önv argüa- rı onlemek için Hamlet'e geçiyorum. O>unda, ovülmesi gereken çok şeye karşı çıkümış, en üst düzeyde birçok güzellik biraz saklı bulunduklarından, görmeziikten gelinmiştir." "Ozan kahramanını. bir insanın bu- lunabileceği en uyandırıcı bir konuma yerleştiriyor. Görünıişte tahtın yasal mirasçtsıdır; babasının ölümu kuşkulu- dur; annesi, amcası ile evlenerek oğlunu tahttan dışlar. Bu da yetmez. Bir de, kendisini kardeşinin öldürdüğü kuşku- sunu sağlama bağlamak uzere, öldürü- len babasının hayaleti çıkar ortaya. Bunun oğlu üzerinde etkisi ne olabiİir? Hemen davranarak öç almaya koyul- mak mı? Hayır. Sonsuz uslamlamalar >e duraksamalar, harekete geçmek için sürekli dürtulemeler >e surekli edimden kaçtş. Gevşek davranış \e savsama vü- züıiden kendini ardı arası gelmeyen azarlamaJar ve bunun sonucu uçup gj- den kararlılık gucu. Hem bu korkaklık yüzunden değil, çunku o, zamanının en yiğitlerinden biridir... Bu yalnızca içle- rinde bir dunva bulunanların harekete geçmekten hoşlanmayışlarındaiHur." (Çevın Haht Çakır) Ben de çok duşunmuşumdur bu oyun uzenne, dahası kirru çehşkıler de bulmuşumdur Bır ornek vereyım Hamlet. unlu tıradında. "Ölmek, uyu- mak, belki de rüya görmek" dıye konu- şur ya. olmek uzere ıken dostu Hora- tıo'ya, "Bundan sonrası sessizlik" deyıvenr Ölum bunlardan hangısıdır9 Ruya gormek mı, sessizlik mı0 Ama bunlan bır vana bırakıyo- rum Hamlet, bence modern oyunun kapısını açan ılk yapıttır Ben onu bu- tun tutarsızlıklan, çelışkılen ve saçma- lıklan ıle sevıyorum Ve oyunun baş kışısı Hamlet'te vazann ayıklamadığı tam ınsanı buluyorum Sorun. geçmışı. >adsımak değıl, yo- rumlamaktır ARADA BIR Yard. Doç. MİNE MUTLU İŞGÜVEN Hacettepe Ünıversıtesi Edebiyat Fak. ••Bip Garip Türkçe! Fakultemızın korıdorlarmdan derslıklerımıze gıder- ken oğrencılerımızın kullandığı Turkçe bır haylı dıkkatı- mı çektı - Selam moruk' -Selami Bu konuşmanmsabahgeçtığmı duşunursek, "selam" sozcuğunun gunaydın anlamına geldığı bellı Fakat "moruk" da neyın nesı? Konuşanlara baktığımda, onla- nn yırmı yaş cıvarında gençler olduğunu gorunce, bu sozcuğun buyuk bır olasılıkla "arkadaş ', ' dost', "kar- deş" anlamlarına geldığıne yordum Yazık Gunumuzde guzel Istanbul Turkçesı'ne oz- lemlı kaldik Turkçe'nın geleceğı açısından bu durum oldukça vahım Bu gıdışle dılımız gunden gune zen- gınleşıp guzelleşeceğıne, yoksullaşmaya yuz tutacak Çok yazık Bır başka gun sınav kapısındakı konuşmalara takılıyor kafam '7Wutf)/şs/naı/d/"dıyorgençlerdenbırı Oysabu- gune kadar hep "zor bır sınav", "uzun bır sınav',' yoru- cu bır sınav" turunden değerlendırmelere alışmışız "Muthış sınav ' bana sankı Ingılızce'den çevrılmış ızle- nımını verdı Zaten gunumuzde yabancı dıl bılenler, yabancı sozcuklerı Turkçe ye katmadan adeta konuşa- maz oldular Işte guzel Turkçemızı bozan etmenlerden (faktorlerden) sadece bırısıdır bu Gençlerımızın kendılerını dıle getırırken çok az sayıda Turkçe sozcuk kullandıkları da bır gerçek Buyuk bır ço- ğunluk, gunluk konuşmalarda ancak 200 ya da 300 soz- cuk kullanmaktadır Bu denlı sınırlı sozcukleTurkçemızı zengınleştırmek soz konusu olamaz Sozcuklerdekı yanlışsoyleyış yersız uzatma gereksiz kısaltma ve ga- rıp vurgulamaları da hesaba katacak olursak Turkçemı- zın aslmdakı guzellık ve zengınlıkten gerıye pek fazla bır şey kalmadığını uzelerek soyleyebılırız Orneğın dılımıze yerleşıp kalmış "cenaze dunya ' ve "be/a"sozcuklerınde kısa, "rakıp' ve ' hakem 'soz- cuklermde ıse gereksiz uzun heceler en çok kulağımızı tırmalayanlar arasındadır Bazen de bır yabancı dılın et- kısınde kalarak yanlış vurgulamalara da tanık oluyoruz Tarıhımıze çok kısa bır goz attığımızda 10 yuzyıla ka- dar kullanılan Turkçe nın son derece sade ve yalın ol- duğunu gormekteyız Aynı durum eskı Anadolu Turk- çesı (13-15 yuzyıllar arası) ıçın de gecerlıdır 16 ve 17 yuzyıllarda klasık Osmanlı edebıyatında Farsça ve Arapça sozcukler ve gramer kuralları dıkkatımızı çeker Gunumuzde de Turkçe, Osmanlıca'nın tersıne Batı kay- naklı sozcuklerıyle gundemdedır Gençlerımız konuş- malarında "parasal" sorunları dıle getırırken Farsça, Turkçe, oz Turkçe karışık bır yapı kullandıklarını herhal- de bılmeyeceklerdır Zıra ' para 'sozcuğu aslen Farsça "pare' (ılk hecesı uzun) sozcuğunden gelmekte olup "parça' anlamındadır Sal/sel ekı Turkçe bır ek olup, Farsça kokenlı bır sozcuğe eklenmıştır Butun bu açıkla- malara karşın 'parasal" sozcuğu 1980'lerden bu yana Turkçemızde kullanılmakta olan ve dılımızde bellı bır yerı olan sozcuktur Nedıyelım 1 ' Gunumuzde asıl sorunu ozel TV ve radyo kanalların- da kullanılan Turkçe(') olüşturmaktadır özel radyo spı- kerlerının bazılarının Turkçelerı bır haylı etkıleyıcı' Özel- lıkle de hıtap sozcuklerı "- Canlarım, anam, babam, cığerlerım, yavrum, şe- kercım guzelcım Btr başkası ' DJ'nız 'la bırlıktenız DJ yı ancak Ingılızce bılenler anlayacaktır Acaba DJ yerıne Turkçe bır karşılık bulu- namaz mı' özel radyolardakı muzık dılı de facıa başlı başına ayrı bır konu Dıldekı olumlu değışme ve gelışmeler uzun zaman ıçınde ve çok etkılı kışı ya da kışılerın çabalarıyla oluş- muştur Boyle çok anı ve olumsuzyonde dıl değışmelerı guzel Turkçemızı hıçbır yere goturemez Daha fazla va- kıt kaybetmeden Turkçemıze elbırlığıyle sahıp çıkalım, pek çok değerlerımızın kaybolmaya yuz tuttuğu şu gun- lerde gehn bılım adamlarımız dılcılerımız sanatçılan- mız ve Turkçe ye gonul verenler olarak anadılımıze sıkı sıkı yapışalım onu yuceltelım TARTIŞMA Semt-i dildare bu demler..." ^^^^^A uleguleEdip W ı Sakarya. Sessız M .^—sedasız sen de B • kavdıngıttın ^ ^ ^ ^ M Butun torpulenyle ^ ^ ^ ^ ^ uzenne gelen ve gıderek anlamsız bulduğun yaşama " t stü kalsuı" dedın Masada >alnız kdldığın bır zamanı seçerek hesabı kapattın Içlenmışmıvdıno gunvdlnızlıgındanvoksa' 1 Sanmam Senınboylesıkuçuk kederlen kafana takacak halın mı vardı" 7 Buyuk ozlemler. ınsdnca->aşanası bırduzeneve dun>aya değgın umutlar. bunlardı senı bıtıren kadehlenne dolup boşalarak Onurunla, sonuna kadar. nefessız kalana dek yudumladın ozlemlennı Edıp Yalnız, epeyce zamandır masandabulunup "Sağlığına" dıyememıştım "Lkde" sozcuğu tam bo\ lesı durumlar ıçın geçerlı olmalı Ara sıra gorduğun ışkencelen anlatünrdım sana. sonra ne ıçın bunlara maruz kaldığını bır turlu akhmda tutamazdım Aklımda tek kalan. daha nıce 68'h gıbı. en buv uk sermaven olan ınanç ve heyecanını sonuna dek doğru bıldığın yolda harcamışolduğundu Kışıselhğın onune geçen bır sorumlulukla Gensı de bence çok onemh değıldı Edıp Istemedığın bırdunvada. PENCERE ıstedığın gıbı yaşamak ıstedın sen Yaşadında Savgıdeğerbır \ aşamdı Bız kalanlar da y aşama> a dev am edı> oruz Herkes. hacmı kadar > er tutuv or masanın etrafmda Gerçek "adam"lar azınlıktakalmava dayanamayıp bırer bırerçekıp gıdıyor Senın sa>fanda. senın dızmeyeceğın ılk yazıyı v azacağımı duşunmezdım sevgılıEdıp Kulağımda kalan. "Semt-i dildare bu demler..." dıye başlayıverdığınsabaşarkı O. ınanılmaz duv gusal tınılı bas sesınden Sonunu getıremedığın. vakıştıramadığın Keşke dınlemevı becerebılseydım muzığını Bır insanın. dahası bır dostun muzığını dınleyebılmeve. anla>abılme>e engel olmuşsa ben boy le Memura coplu dayak!..cımasızca vurulancoplar. kameralann karşısında saçlan çekılerek goruntulenen kadın memurumuz \ e daha bırçok aa v ena dav ranışlan bev nımde. \ ureğımde sızılar duyarak hıçkırdım Çunku otuz yıl oncelerden ben, 61 Anayasası'nın verdığı haklara dayanarak TOS. TOB-DER. ozel okullardakı oğretmenlıklenm ve İstanbul Mıllı Eğıtım Mudurluklenndekı gorev lenm suresınce hep bu hak arayışlannın ıçınde oldum Halen ellı bının uzennde uyesı olan Eğıt-Sen. Eğıtım-İş, otuz-kırk bın ujeve sahıp Eğıtım-Sen ve Eğıt-Bır gıbı yasal kuruluşlar da kendılenvle bırhkte tum kamu hızmethlennın sosvo-ekonomık veınsansal haklannın sağlanması savaşımını ven>orlar Çağdaş toplumlann Helsınkı İnsan Haklan Sozleşmesı ve AGİK kararlanna ımza koyan tum ulkelennde bu hak arayışlar yaşamın gerçek oğelen sa>ıhrken ulkemızde ocu gıbı gostenlışının utancını taşıy oruz Bu utanç, o acı v eren gonıntulenn nedenı olan kolluk kuvvetlennın amır ve memurlannı bırazda kendımden savmaktan kaynaklanı>or Çunku rahmetlı eşım onlardan bır oğretmen v e amırdı Yaşasav dı o da bu olaydan acı duvacak ve bağlı olduğu kurumu kesınlıkle kına>acaktı Coplananlann >anında kendımı de gorur gıbı olurken eh sopah memurlann oğrencılenm de olabıleceklennı duşunerek "Bir kelime öğretenin kulu kölesi olunur" kutsal sozunu duşunurken hayıflanmaktan kendımı alamıvorum Onurlu v e bılınçh bır hak ara> ış bov le mı sonuçlanmahv dı9 Dev letın tum v ukunu sırtında taşıyan memurumuzla eş koşullar ıçınde bulunan sevgılı pohslenmızın (tahnk edılmış olsalar da) bu ınsanlık dışı dov uşe kalkışmalannı bır turlu ıçıme sındıremıvorum Emnıyette gorev lı onlarca değerlı oğrencım var Onlann sav gıyla v e borçlukla ıfadelendırerek bayramlarda gonderdıklen kutlamalan duşunerek suç ışleyenlen de hoşgoruyle karşılamak ıstıvorum Polıslenn"\e v apalun mudünimıiz öyle emretti" dev ışlennı duy ar gıbı olurken Madımak Otelı'nde otuz sekız guzel can yanarken bu mudurler neredeydı dıvorum O> sa amırlenn > asa ve ınsanhk dışı emırlen memuru koşulsuz bağlamaz Orneğın, eşım 28 Nısan 1960olaylansırasında Istanbul Unıversıtesı 'Şansınız bol olsun' muş! Çiftçıler! Av hayvanlan yok olursa. tarlalan zararhlardan korumak mümkün olmaz. Av ve Yaban Haj atı Vakfı Tel: (312) 338 54 57 D ünyadakı butun maddı değerlenn yaratıcısı ınsandır Avrupa bunun boyle olduğunu. humanızma ve Ronesans hareketlenyle günumuzden beş yuzyıl once keşfetmıştır Bugunku gehşmışhk duzeyını de buna borçludur Gunumuzde ınsan emeğıne. ınsan beynıne ve insanın bJgısıne yatınm yapan devletler. obur dev letlerle olan yanşta uç at boyu daha ondedırler Tanh baba, bunun şaşmaz bır kural olduğunu geçmışte pek çok kez gostermıştır Bundan sonra da gosterecektır Sonseksenvılda, ıkı dunya savaşı geçırmelenne. ulkelennın yerle bır olmasına karşın Almanlar, hâlâ super guçte bır dev lete sahıplerse, bunu ınsanlannın emeğıne v e bılgısıne borçludurlar Japonlar dersenız yıne aynı Ne y aptılarsa son yanm yuzyıldayapülar Bunuda kendı ınsanîanyla başardılar Madalyonun obur yuzu ıyı de, bınm yandakı yuzune baktığımız zaman nedense ıçımızkaranyor Ama olsun, umutlanmız v ar ya Bılımın, sanatın, emeğın v e erdemın dışlandığı bır donemde yaşıyoruz Kafa yormak ve ter dokmek ahmakhk sayıhyor Herkes kestırme yoldan koşeyı donmeyı yeğhyor İnsanı yucelten değerlere değıl, dupeduz 'para'ya tapıhyor Televızyon kanallanmızda bılgı değıl, şans oyunlan kazandınyor Bır ozel televızyon kanalı ana haber bultenınden sonra, sürekh aynı muzısyenlığı ne yapayım 9 Daha ne olsun Edıp Sakarya 9 Bu v azıyı okuy an ve senı tanıyan herkesın kulağında senın bu muzığın behrecek Cemıyetten Selahattin'ın, İslam ve Aydoğdu Ağabeyi'nın. Sinan Hoca'nm. Semih Poroy'un, Turiian Günay 'ın Sen, kendı melodısını bulan. benımseyen. benımseten şanslı bıradamdın Rahat uyu can dostum Gönül Paçacı çev resındekı guçlenn başında gorev lendınlmıştı Gençlığın.o gunku ıktıdann baskıcı >onetımınedırenış gostenlennın unıversıteye gırerek şıddetle bastınlması emnne karşı "Amirin yasadışı sözliı önerilerini \erine getirmek memuru suçlu kılar. bunu bana > azılı olarak verebilir misiniz?" dı>erek onledığını de hatırlıyorum Polıs okulundakı oğretmenhğı suresınce de oğrencılenne, emnıvet bınmlennde gorev h> ken de memurlanna bunlan oğrettığını bılıv orum Tum dıleğım Çalışma ve Guv enlık Bakanımız Sn Moğultay'ın bugunlerde Bakanlar Kurulu'na getıreceğını bıldığım memur sendıkalanyla ılgıh yasanın ıstemler doğrultusunda çıkanlmasıdır O zaman belkı bu utançtan kurtulabılınz Perihan Ergun Emeklı Yazın Öğretmenı şeyı tekrarhyor "Şansınız bol olsun." Böylece ınsanlanmızın geleceğı, ınsanlanmızın yaşamı şansa gudumlu hale geunlmek ıstenıyor Daha acısı, laık Turkıye Cumhunyeü'nın temeh durmadan oyuluyor Ülkemız doludızgın bır uçuruma doğru suruklenıyor Bınlennın kalkıp buna dur demesı gerekıyor Yoksayann çok geç olabıhr Keramettin Çetin Tarih Öğretmeni Bile Bile LâdesL.Memur Alı Bey gobek atıyor Nıçın' Ocak ayının 15'ıncı gunu aylığını alınca once sandvıç ve meşrubat bufesıne koşmuş, bır lahmacun yemış, bır ayran ıçmış, sonra yandakı dovız bufesıne uğramış, ma- halle kahvesındekı kulağı kesıklerden Rıza'nın aklına uyarak maaşın yarısını Amerıkan Dolan'na yatırmış, ayın 19'uncu gunu "KaraÇarşamba"yadonuşupdedö- vızfıyatları patlayınca, gel keyfım gel Dışardan yabancı uzmanlar ıncelemeye geliyor, bi- zım ekonomı profesorlerı de durumu yakından ızliyor- lar, ama, ne yabancı uzman olmaya gerek var, ne de yerlı holdıng profesoru, "Turkıye'de durum nasıl" dıye sorana çarpıcı ders - Bızde dovız fıyatları oylesıne hızla tırmanır kı me- murlar aylıklannı alınca hemen ABD Dolan'na yatınrlar, sonra veresıyealışverışyaparlar, aysonunda ellermde- kı dovızı Turk Lırası'na çevırıp borçlarını oderler; yaşa- ma savaşını boyle verırler Dolarızasyon" sıyasetının bılınçlı sonucudur bu, bile bılelâdesdedık Şımdı nıye ağlıyoruz' • Sahı, neden ağlıyoruz' 1980'lerden bu yana kurulan pıyasa ışlıyor, bız ser- best pazar olmak ıstemıyor muyduk' Olduk ışte' Cebımızde Amerıkan Doları taşımak en buyuk ozgür- luk değıl mıydı' Zıncırlerımızı kırıp attık, ekonomıde en buyuk devrımı yaptık, memuru, ışçısı, esnafı dovızle oy- nuyor, devletı patron sayan kafayı değıştırdık Serbest pıyasa her şeyı duzenleyıp yoluna koymaz mıydı' Doğrusu anlamak guç Serbest pıyasa mekanızmasının her şeyı çözumleye- ceğını -haşa huzurdan- Kur an-ı Kerım ayetı gıbı bılır bıl- mez yıneleyenler, şımdı feryadı koparıp "devlet muda- halesı"r\\n can sımıdıne sarıhyorlar Neymış' Hukumet mudahale etmelıymış, pıyasaya gırmelıy- mış, Amerıkan Dolan'nın tırmanışını durdurmalıymış Haydı canım sen de1 Işınegeldı mıoyle Gelmedı mı boyle Devlet memurunu dovız bufesının gışesınden medet umar duruma duşuren devlet Devlet memuruna demokrasının gereğı grevlı toplu- sozleşmelı sendıkal hakkını vermeyen devlet Devletı haramzadelerın cumhurıyetıne donuşturup emekçı halkı somurten devlet Toplumu gucu gucu yetene cangıla donuşturup eze- nın yanında olan devlet Ama, devlet ne zaman aklımıza geliyor' Zurnanm zırt dedığı yerde 1 • Dunyanın her enlemınde ve boylamında devlet muda- halesı gecerlıdır, bu bır gerçek 1 'Kara çarşamba dan sonra ABD Dolan'nın fıyatı hangı duzeyde dengelene- cek' Bu bır soru TL okkanın altına kaymışsa her devalu- asyonda olduğu gıbı bu kez de olayın olumsuz ya da olumlu yanları sayılıp dokulur, kım kazandı, kım kaybettı hesabı yapılır, elbette ış dunyasında kımılerı batacak, kı- mılerı çıkacak, ama, her zaman zokayı yıyen halktır, bu kez de oyle olacak Rant, faız, borç ekonomısıyle bılınmeyenlere surukleı nen toplumda emekçı olmak her zaman kazığı yemek demektır Demokrası ve ozgurluklerden yoksunluklar da yaranın ustune tuz biber ekıyor KOCAEDIP Öyle büyüksün ki seni sonsuza kadar yaşayacağın sevgi dolu yüreklerimize gömebildik. OĞLUN: SERİM ve DEMZ CACEVSE\İNÇ ZEYNO'YA Sısh bır İstanbul sabahı, Terk ettın bıa Ölum hancınde her şey. yakışırdı sana Sen onu seçtın Sevecenlığın. gulucuklenn. dostluğun kısacası, İnsana vesanadaır her şey bızımleyaşa>acak Senı çok ozleyeceğız Ze> no DOSTLARIADINA: 4v. 4Ii K\\ 4Ş, 4v. tsmail \OLCU. Av. Günay K 4RACABEY, 4v. Hikmet ALTUNKALEM, Av. Aj şe ÖZGEN. 4. Gülcan İLGÜN, Av. Naci BK4\, 4v. Leyla HAN, 4v. Enver BEY HA> SOY. 4v. 4v şe \ ILMAZ, 4v.Erkan4KSUCt ATÎLLACOŞKUN UĞIJRMUMCU CÎNAYETİ Uğur Mumcu"yu kım > a da kımler oldurdu 9 Ajnaçlan neydı0 Cınayetın sonıştunnası ne olçude cıddı yurutuluyor 9 Mumcu cınayetının uzenndekı esrar perdesı kaldınlabılecek ve katıller yakalana bılecek mı9 Turkıye Cumhunyetı Devletı ve ılgıh kurjluşlan, bu anayetı aydınlatmay a gerçekten kararh mı9 Aülla Coşkun'un tıtız bır araştırma ve ınceleme sonucunda hazırladığı bu vapıtı, Uğur Mumcu cınayetını çeşıth boyutlanyla kamuoyunun gundemıne getınyor, oynanan oyunlara dıkkat çekıyor 60.000 TL Kucoiıponıakkcpı pe*3okagı Nal 1 B<M0*l&rp Ist cemn VOyinevi v #T e 243 0i 50 2_4j 20 23 • fab 244 15 33 ödemeli göoderemiyoruz. Lütfen ederi kadar posta pulu göodermız.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle