Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21OCAK1994CUMA
12 DUNYADAN
f
Yoldaşlarsilahtüocarıoldu
E
ski komünist bloku ülkeleri ve Çin HaJk Cumhuriyeti
kaynaklı silah ihracatı patlaması ABD'yi kasıp
kavuruyor. Sovyet ordusunda kullanılan SKS tüfekleri
ve yan-otomatik uzun namlulu tabancalar Amerikan
silah pazanna sel gibi akıyor. Çin'den gelen milyonlarca mermi ve
silah da Amerikan tüketicisine sunulmuş durumda.
S
ovyet askeri kargo jetlerinin en büyüğü
olan AN-124'ün Ohio havaalanına inme-
si her gün rastlanacak bir olay değildır.
• Geçen aralığın 23'ünde bu gerçekleşti. Fakat
' gûmrük memurlannın karşılannda bulduklan
yük daha da şaşırücıydı: Sovyet ordusunda
kullanılan 18.750 adet yan-otomatik uzun nam-
lulu tabanca, 10 mermıli SKS tüfekleri. Havaa-
, lanı yetkilileri bu kargodan epeyce ürkmüşlerd].
• Ne ki, Alkol,Tütün ve Ateşli Tüfekler Bürosu
' (ATAB), ihracat belgelerirun tümüyle düzgün
', olduğunu kabul etmek zorunda kaldılar. Ayn-
ca, ülkenin dört bir yanında binlerce müşterinin
heyecanla beklediği de göz önüne ahnmabydı.
Bugünlerde silah sanayii büyük bir patlama
halinde: Eski komünist bloku ve Çin'den gelen
ateşli silahlar son derece ucuza saübyor. Rusya
ihracat furyasına yalnızca 6 ay önce İcaulmış ol-
masna karşm, hepsinden hızlı çıkü. Çın yapımı
ateşli silahlar da Amerikan pazanna sel gibi ak-
maya başladı. 1992'de ABD Çin'den (çoğu Sov-
yet modellerinin kopyalan olan) 97 bın ateşli si-
lah ihraç etmişti. 1993'te bu rakam, neredeyse
10 kat artarak 900 bine ulaştı. Bir SKS tüfeği 70
dolar (1.5 mılyon) gibi ucuz bir fıyata gıderken,
Amerikan yapımı benzer bir tüfeğin fiyatı en
azından 600 dolar(13 milyon). Fakat talep son
zamanlarda öylesine arttı ki, eski komünist
yapımı silahlann fiyatı iki hatta üç katına fırlayı-
verdi. Gene de, ithalatçılar taleple baş edemi> OT.
Rus ve Macar tüfek ve tabancalannı ithal eden
KBI fırmasının başkanı Michael Kassnar,
"Şimdiye kadar ghiştiğim en kariı iş bu" diyor.
Suçlular bu silahlan kullanmaya pek ya-
.naşmıyor. Çoğu tüfek olan ithal silahlann sak-
lanması pek kolay değıl. Alıalann çoğu kolek-
A merikan Alkol, Tütün ve Ateşli Silahlar Bürosu yetkilileri
/m bu silah bolluğurhınABD'de zaten var olan şiddet
/-+ ortamını daha da keskinleştireceğinden son derece
-* -*- endişeliler. Tüketicilerin bu silahlara yönelik ilgisi,
ucuzluğundan ve silah satışlannı sınırlayan yasarun yakında çıkma
olasılığına karşı silah alma istemelerinden kaynaklamyor.
Dallas'taki Atıcılık ve Avcılık Fuan'nda bol miktarda satılan Sovyet yapı-
mı tüfeklerin en iinlüsü Kalaşnikov'un yaratıcısı: Mihail Kalaşnikov.
siyoncularla sıradan kullanıcılar. Bununla birlik-
te, ATAB yetkilileri SKS tüfeklerinin çok ucuz
ve çok kolay bulunur olduğunu belirterek. Way-
ne Lo gibi bir çocuğun bile bunun satın alabilece-
ğine dikkati çekiyorlar. Great Barrington'daki
Simon's Rock Kollejı öğrencisı olan YVayne Lo,
1992 aralığında öğretmeniyle bir öğrenciyi vur-
muştu. Yapılan araştı-
rmada Wayne'in ta-
bancayı bir spor giyim
mağazasından aldığı
ve kurşunlan da pos-
tayla getirttiği ortaya
çıkü. Çinliler 1992'de
Amerika'dakı benzer-
lerinın neredeyse üçte
biri fıyaüna olmak
üzere, tanesi 10 cent gi-
bi düşük bir fiyatla 55
milyon adet mermi
sattılar. Bu gibi gebş-
meleri ATAB sözcüsü
Jack KiiIorin,"Bu, cu-
martesi gecesi şiddeti
için birinci sınıf bir kay-
nak" şeklinde tanımlı-
yor.
ithalatçılar, deyim
yerindeyse korkunç
para kınyorlar. Örne-
ğin, 18.750 Rus yan
otomatik tüfeğinin it-
halatı, sılah satıcılan-
na bakılırsa, kolayca
yanm milyon dolarbk
bir kara dönüştürüle-
bilir. Büyük bir olasıükla Çin tüfeklerinin Ame-
rika'daki en büyûk alıası olan Century Interna-
tıonal Arms firması, St.Alans kasabasındaki al-
Çakgönüllü genel merkezindeki küçük ışletme
imajını koruyor. Oysa, sılah sanayii analistleri
şirketin 24 milyon dolarbk cirosunun 1992'den
bu yana iki katına ulaşüğını ileri süriiyorlar.
1993'teki yılbaşı kataloglannın kapağında Rus
SKS tüfeğinin fotoğrafının altında şu sözler yer
abyordu: "Bizi hemen arayın. Telefoo ücreti öde-
medea, güçlük çekmeden istediğiniz süahı edi-
mn."
Geçen hafta Dallas'ta açılan Avlanma ve
Atıcıbk Fuan'nda düaenlenen SHOTadı verilen
silah endüstrisı geleneksel toplantısında itha-
latçılar çok büyûk bağlanülar yaptılar. Colo-
radolu bir silah satıcısı ithalatçılara kendisine
Rus Dragunov ava tüfeği satmalan için yalvan-
yordu. "Bana sadece ilkfaangidistribûtöre vere-
ceğinizi söylevin yeter." Eski Sovyetler Birbği'-
nden göç eden Ermeni kökerüi ithalatçı Berge
Boghossian, "Ne kadar çok silah getirebilirseın, o
kadar çok satış yapıyorum" diyor Büyük Ayı Si-
lah ve Spor Malzemelen adını taşıyan standına
yönebk ilgi olağanüstü. Dünyanın en yaygın
kullanımlı saldın tüfeğinin yaratıası Mihaâ Ka-
laşnikov'un kendisi bile onun müştensi.
SHOT toplanüsındaki atmosfer hem aşın bir
canlılıgı hem de çaresizbği yansıtıyordu. Silah
endüstrisı şu anda olağandışı bir hareketbbk
gösteriyor. Bu büyük ölçüde, yakın gelecekte
uygulanacak silah deneümi düzenlemesinden
önce müşterilerin aceleyle silah almalanndan
kaynaklamyor. Guns and Ammo dergisinin ya-
zarlanndan biri toplanünın havasını, "Vezüv
Dağı etekkrinde yapdan bir Roma 'orgy'sine"
benzetiyordu. Şu anda iflas habnde olan dev
Golt's Manufacturing firması bile üretüği Spor-
ter tüfekleri için bir yığın sipariş aldı. Normalde
Sporter'ın ucuz SKS tüfeklenyle rekabet etmesi
gerekirdi, ama pazar herkese yetecek kadar ha-
reketb.
Newsweek
Asya'daki"Büyük Oyım"ywekmyor
Geçen yüzyılda Hindistan ve Orta Asya üzerinde nüfuz kazanma amacıyla Rusya ve Ingiltere arasında
gerçekleşen Büyük Oyun, günümüzde Güneydoğu Asya üzerine Çin ve Japonya arasında oynanıyor.
G
eçen yüzyıbn en büyük çatı-
şmalanndan biri olan ve Kip-
ling'ın Kim adb yapıtında
ölümsüzleşen çelişki, Çarbk Rus-
yasının Orta Asya'da ve İngiltere'nin
Hindistan'da denetimi ele geçirme sa-
vaşırrunı tanımlayân Büyük Oyın
(Great Game) idi. Bir bakıma Soğuk
Savaş'm öncüsü olan Büyük Oyun,
Karadeniz'den İran ve Afganistan yo-
luyla Hımalayalar'a dek uzanan bol-
gede nüfuz kazanmak için mücadele
eden kaşiflerin, gizü ajanlann, çift ta-
raflı ajanlann ve her türden sahıekar-
lann renkli bir bileşimini sunuyordu.
Soğuk Savaş'm sona ermesiyle Bü-
yük Oyun bugün doğuya doğru kay-
mış durumda. Aynı yoğunlukta ol-
mak üzere Asya'nın en büyük ve en
zengin iki ülkesi olan Çin ve Japonya
arasında bir yenisı oynanmaya başla-
dı. Oyuncular Kipbng'in günlennden
çok daha renksiz kişiler: Lacivert ta-
kım elbiseb' bürokratlar ve işadamla-
nyla haki giysili subaylar. Ne ki, oyun
araçlan çok daha sofistike hale geldi:
ileri teknolojik yatınmlar, yeni fınans
araçlan, diplomatik kayırma, gelişkin
silah sistemleri ve nihai bomba tehdi-
di. Ödül de daha büyük: Dünyanın en
hızb büyüyen ekonomılennin yer aldı-
ğı Güneydoğu Asya bölgesınin nüfuz
ve denetimi.
Çin ve Japonya,
Güneydoğu Asya
ülkelerine yönelik askeri
ve ekonomik yardımlarla
bu bölgede nüfuz
kazanmaya çalışırken
kimi zaman karşı karşıya
geliyor, kimi zaman da
çıkarlan birleşiyor.
ABD ve diğer Batılı ülkeler bu
oyunda izlejıci olmaktan öteye gide-
miyorlar. Bölgedeki Amerikan birlik-
leri azaltıldı. Insan haklan ve_ ticaret
sırurlamalan gibi iki takınak nedeniyle
bakış açılan sınırlanan Amerikan yö-
neticileri Güneydoğu Asya'da yaşa-
yan 2 milyar kışinin yaşamlanndaki
dönüşümün hakkjnda geniş bir göriiş
açısı gebştirebibnekten aciz. Baulı işa-
damlan da Asya'nın anahtar pazarla-
nnın çoğunda ohnayışlanyla dikkati
çekiyorlar.
Bu, Güneydoğu Asya'da Çin"in dol-
durmaya başladığı, büyük bir boşluk
oluşmasına neden oluyor. Yüzyıllar-
dır süren iç savaşlar ve ekonomik çö-
küntüden sonra, hızla çağdaşlaşan
Çin, bölgede sahip olduğu tarihsel ege-
menlik konumunu yeniden talep et-
meye başladı. Nüfuz çembenni geniş-
letmek için 80'lerden beri bölgeye
yatınm yapan Japonya, hem askeri
hem de ticari güç olarak Çin'in beklen-
medik bir biçimde ortaya çıkan varh-
ğıyla yüz yüze geldi.
Veböylece
büyük oyun başladı
1988'den beri Çin'in askeri bütçesi
iki katına cıktı ve komşulannı dehşete
düşürecek şekilde, Rusya'dan olağa-
nüstü gebşmiş silah sistemleri aldı.
özelbkle dikkat çekicı olan nokta, as-
Asya'daki Büyük Ovun'un "büvük oyuncularından" biri olan Japonya, Çin bölgede nüfuz kazanmasının önünü al-
mak için ekonomik, hatta askeri etkinliklere baş vuruyor. Oyunu kinîin kazanacağı henüz belli değil.
keri güç ağırbğının ülke sınırlannı ko-
ruyan kara ordusundan alınıp Güney
Çin Denizi ve Büyük Okyanus'ta ha-
kımıyet kuracak deniz ve hava ordu-
suna kaydınlması idi.
Havada yakıt ikmali yapabilen yeni
uçaklarla, ileri radar ve füzeler taşıya-
bilen gemileriyle Pekin'in bölgesel sü-
pergüç olmaya başladığını gösteriyor.
Ve Asya'da nükleer güç olarak ortaya
çıkan ilk ülke.
Japonya nasıl bir tavır alacağı ko-
nusunda kuşkulu. Ülkedeki pasifist
lobinin etkinliği ve komşulannın kor-
kulan nedeniyle, istese bile Çin'le si-
lahlanma yanşına ginneye cesaret
edemıyor.
Tokyo bunun yerine bölge ülkeleri-
ne yönelik yardım bütçesini artırmayı,
yatınmlan ve ticari nüfuzunu genişlet-
meyı ve böylece Çin nüfuzunu kırmayı
tercih ediyor.
Çın'le Japonya arasındaki ilişkiler
zaten tarihin hiçbir döneminde iyi ol-
mamıştı. Tüm Güneydoğu Asya halk-
lan arasında, "Cennetin Oğlu" Çin
İmparatoru'nu hükümdar olarak ka-
bul etmeyen tek ülke Japonya idi. İm-
parator Akihito'nun geçen yıl Pekin'e
yaptığı ziyaret, bir Japon İmparatoru-
nun Çin'e yaptığı ilk geziydı. Çinliler
de 1931-45 yıllan arasındaki Japon iş-
gali sırasında 12 milyon Çinlının öldü-
rübnüş olmasını unutamıyor.
Yeni Büyük Oyun kuzeyin soğuk
steplerinden güneydoğunun trppik or-
manlanna doğru oynanıyor. Örneğin,
Rus nüfuzundan yeni kurtulan Moğo-
bstan, Japonya'dan dev boyutlarda
ekonomik yardım almaya başiadı. Bu-
nun nedeni, büyük fakat nüfusu az
olan ülkenin Çin nüfuz alanına girme-
sinin önlenmesi.
Doğu Çın Denizi'nde Çin deniz
kuvvetleri, tartışmalı Senkaku Adalan
çevresindeki Japon gemilerini bom-
bardıman etmişlerdi. Tokyo bu pro-
vokasyonu ynllarca sükutla karşıladı.
sonunda geçen yaz Pekin'e bir nota
verdı.
Bu protestoyu hiçe sayan Çin Doğu
ve Güney Çin Denizleri'nde petrol
arama faabyetini keyfi bir şekilde sür-
dürdü.
Daha güneyde, Tayland'da Çin'in
Tay ordusuyla kurduğu yakın ılişkileri
dengeleyecek şekilde Japonya büyük
sanayı yatınmlan yapmış durumda.
Pekin Tay ordusuna hepsi de düşük
ücretlerle olmak üzere tanklar, mü-
himmat ve gemiler satıyor.
Burma'da 70 kadar Çin askeri uz-
manı bulunuyor ve bunlardan bazılan
Andaman Denizi'nde yeni bir deniz
üssünün inşasında çalışıyor. K.Çin ve
kuzey Burma arasındaki sınır ticareti
\ e yeni yollar inşası için arayışlar sürü-
yor. Bütün bunlar Çin'in tüm Güney-
doğu Asya'yı kuşatmak ve Hint Oİc-
yanusu'nda ayncalıkb bman izinleri
elde etmek yönündeki niyetlerinı gös-
termesi bakımından Japonlan kaygı-
landınyor.
Çin nüfuzu Laos'ta da çok bebrgin.
Güney Çin'den Tay sınınna dek ine-
cek ve Mekong'da inşa edilen köprüy-
le bırleşecek bir karayolu planlama
aşamasında. Çin mallan Laos pazan
araabğjyla kuzey doğu Tayland'a akı-
yor.
Japon diğer iki Hindi-Çin ülkesine,
Kamboçya ve Vietnam'a yanaşıyor.
Çin'le olan tarihsel düşmanbğı nede-
niyle Vietnam, Japonya'nın ilgisini
fazlasıylaçekiyor.
Geçen yılın ocağında Başbakan Ki-
ichi Miyazawa bir Hındi Çin kalkınma
orgütü kurulmasını önerdi. Bu, Ja-
ponya'ya her iki ülkede de güçlü bir
konum sağlayabüir.
Güneydoğu Asya'nın
hızla büyüyen
ekonomilerinde
yaratacağı etkinlik alanı,
geniş topraklan ve yoğun
nüfusuyla Çin'e Asya'nın
süper gücü olma olanağı
verebilir. Ne ki, önce
Japonya'yı silmesi gerek.
Japonya zaten Vietnam'a yönelik
yardımın en büyük kaynağı durumun-
da. Aynca geçen yıl Tokyo Kamboç-
ya'da banşı kurmak için birlikler gön-
derdi ve Phnom Penh'e daha fazla
mab yardımda bulunacağına söz ver-
di.
Ne Japonya ne de Çin Güneydoğu
Asya için Büyük Oyun'un bir savaşa
dönüşmesini istemiyor. Büyük bir ola-
sıbkla da savaş olmayacak. Geçen
yüzyılda Rusya ve İngiltere Hindistan
yüzünden savaşmamışlardı. Çinliler
ve Japonlar'ın bazı bölgelerdeki çıkar-
lan örtüşüyor bile.
Her iki ülke de çevrelerinde birleş-
miş ve güçlenmiş bir Kore görmek is-
temiyor.
Bundan başka, ticaret bağlantılannı
bozabüecek bölgesel çaüşmalan da is-
temiyorlar.
Ne ki, olağanüstü büyüklükteki
topraklan ve yoğun nüfusuyla' Çin,
kendisini Asya'daki güç dengesi içinde
tedrici fakat temelden değişikbği ger-
çekleştirmeye adamış görünüyor. Bu-
nu başarmak için askeri ve ticari ağla-
nnı seferber etmiş durumda. İhracat
pazanna dayanan istikrarsız, adasal
güç olarak Çin'e karşı direnmekte ka-
rarlı. Güneydoğu Asya'da oynanan
Büyük Oyun'da pasta gerçekten çok
büyük.
Terry McCarthy
Independent
ANKARAANKA
MÜŞERREF HEKİMOCLU
GözJer ve SözJer...
Kimi olaylar karabasan türü, gerçek mi, düş mü ayıra-
mıyor insan! Tansu Çlller, ilk kadın başbakan ülkemiz-
de, ama neler yapıyor, rteler söylüyor, aüzel yüzü, çağ-
daş çizgileriyle nasıl ters düşebiliyor! Tzmir'e Anakent
Başkanlığı'na aday gösterdiği özfatura'nın gazetemiz-
de de yayımlanan kimi sözleri için Sayın Başbakan ne
düşünüyor acaba? Peki, "cop zammı"na ne buyrulur?
Ben çok utandım doğrusu. Neler yaşanıyor ülkemizdel
Ne acı faturalar ödeniyor.
Başkentliler kara söyleşiler yapıyor bir süredir. Gele-
ceğe umutla değil kuşkuyla, korkuyla bakıyor. Sosyal
demokratların dağınıklığından, yerel seçimleri sağ uç
partilerin kazanması olasılığından kaygı duyuyor. Daha
karamsarlar da var, sağ ucun başarısı orta sağı da etki-
\er, tehlikeli gelişmelere yol açılır, diye yakınıyorlar...
Yakınmayı, sızlanmayı seven insanlarız. Ama sızlan-
madan önce düşünmek gerekmez mi? ûrneğin Refah
Partisi'nin çok iyi çalıştığı, parasal olanaklarını çok iyi
değerlendirdiği söyleniyor. Ama öteki partiler ne yapı-
yor, şarkı tartışmaları, aday tartışmaları, kimliktartışma-
ları değil mi? SHP'dede onaylanan kararların tartışılma-
sı sürüyor hâlâ ya da soytarılık tartışmaları!.. Kimi
konuların suyu çıkıyor gerçekten. Demokrasi bir toplu-
mun sahnesinde en güzel oyun, ama kurallarıyta oyna-
mak gerekiyor. Oysa bir süredir her şey operet türü
sahneleniyor ülkemizde. Çoksesli değil, teksesli yön-
temlerle.
O dost sofrasında kimi konuklar köktendinciliğe karşı
laik bir cephe oluşturmaktan söz etti. Tehlike çanlarına
daha çok sağır kalınamayacağını vurguladı. Bir tür se-
çim koalisyonu öneriyorlar Siyasal kuruluşlar bu öneri-
ye sıcak bakar mı bilmem, ama ortak bir tehlikeye ortak
bir direniş, ortak bir çözüm bulmak zorunluğu var. Sof-
radakiler siyasal kuruluşlardan bekliyor bu çözümü.
Ben halkımızın sağduyusuna güveniyor, ortak çözümü
bulacağına inanıyorum. Elbet siyasal kuruluşlara da
belli görevler düşüyor bu yolda. Aslında tüm kuruluşla-
ra, hepimize. Gerçekleri ışığa çıkarmak, duyarsızlığı
aşmak için bir savaş gerekiyor. Bu tür savaşlarla oluşur
çağdaş insan. Çağdışı davranışlara, politikalara seyirci
kalmadan, tepkisini belirterek, davranışını ortaya koya-
rak. Suskun değil, konuşan, tartışan vatandaş olarak.
Bir gerçeği vurgulamak gerekiyor burada: Suskun top-
lum özlemi yozlaştı artık. Çağdaş bir belge olan 1961
Anayasası'nı onarma çabalarıyla nereye geldik, göz
önünde! 1961 Anayasası'nın öngördüğü haklan, özgür-
lükleri yaşasaydık 1994 yılının ilk günlerinde başkenti-
mizde memuriar coplanır mıydı? Sendika kurma özgür-
lüğünü kullanır, haklan için örgütsel savaşlar verirlerdi.
Şimdi yeni yasalardan söz ediliyor! Yasalar kadar dav-
ranışlar da önemli değil mi acaba?
Bence içtenlik de çok önemli. Kimi politikacıları, bu
arada Sayın Çiller hangi konuda, ne ölçüde içten, anla-
mak kolay değil doğrusu. Başbakanlık görevini nasıl
yorumluyor? Laik bir ülkede, Atatürk'ün kadın devrimi-
nin ürünü bir olay diye açıklamalarına karşm hayli çeli-
şik sözleri ve davranışlarıyla goze çarpıyor. Ezandan
coşku duyması bitmeyen bir şarkıya; başörtüsü, Ku-
ran'a el basması süregelen bir davranışa dönüştü gide-
rek. Bir de anakent adayları var değil mi?
• • •
Hale Arpacıoğlu, bir sergi açtı Galeri Urart'ta. Gözaltı-
na girer gibi seyrettim biraz. Tüm çerçevelerden gözler
bakıyor. Kimi bakışlar çok sıcak, çok içten, sevgi dolu,
özlem dolu, kimi gözler gülüyor, kimi ağlıyor, doğrudan
sesleniyor yüreğinize. Uzun uzun seyrettim o gözleri.
Sonra oturduk güzel bir söyleşi yaptık sanatçımızla. İlk
kez karşılaş/yoruz. Hoş bir kişiliği var.
önce sordum, kimin gözleri bunlar, böylesine temiz,
özden ve içten bakanlar çevremizde azalıyor giderek,
sanatçımız o gerçeği mi yansıtıyor acaba?
Bir bakıma evet, içimizdekf gözleri göstermek istiyor
Hale Arpacıoğlu. Bir içtenliği ya da tam tersi içtenlikten
yoksunluğu... Söyleşi boyutlandı giderek. Göz göze ko-
nuşmanın güzelliğine vardık sonunda. Doğrudan bir
diyaloğun katıksız içtenliğine. Bir düşünceye inanma-
dan konuşanlar, gözlerimize bakamaz değil mi? Kimi
politikacılar, ülkemizi yönetenler de öyle. Konuşurken
göz göze gelmekten korkuyor nerdeyse! Sözleriyle göz-
leri ters düşüyor.
Güzel Başbakanımızla göz göze geldiniz mi hic?
Oysa toplumda göz göze konuşmak özlemi var.
BULMACA
1 2 3 4SOLDAN SAĞA;
1/ Halk hikâyelerinin ba-
şında, asıl konuya girme-
den önceki giriş bölü-
mü... İntikam. 2/"Doğju
dürüst, saçma sapan" ör-
neklerinde olduğu gibi.
sesçe benzer sözcüklerin
üst üste kullanılmasına
dilbilgısinde verilen ad. 3/
"Bakakabnm giden ge-
mınin ardından Ata-
mam kendimi denıze
dünya güzel ' 'de er-
keklik var ağlayamam"
(Orhan Veli)... Tombul Teyze ve
Sıska Dayı, Hacıağa gibi tiplenn
yaratıcısı olan ünlü karikatürcü-
müz. 4/ Ağn Dağı'na \enlen bir
başka ad. 5/ Hoş kokulu meyvelen
anason gibi kullanılan otşu bir bıt-
ki... Birgıda maddesı. 6/ İspanyol-
lann sevinç ünlemi... Plasenta. 7/
Eski ve bilinmeyen bir tanhi anlat-
makta kullanılan deyim sözü...
Satrançta bir taş... Kötüluk. 8/
Bunaltma, tedirgin etme... Ördeğe
benzer bir su kuşu. 9/ 1942'de Çanakkale Boğazı açıklannda
batan ve 39 kişilik mürettebatının tümü ölen Türk denizaltısı.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Bir organ ya da dokunun yetersiz beslenmesinden doğan bo-
zukluk. 2/ Dahi... Vücuttaki AIDS virüsünü saptamakta kulla-
nılan test. 3/ Pehlivan kispeünin paçası... Avrupa Topluluğu'nu
simgeleyen harfler. 4/ Yabancı.. Bır nota... Zaviye. 5/ Bir ma-
denin dövüldüğü zaman yayılma özelliği. 6/ Emirbk. beylik...
Su. 7/ Bağırsaklar... Cinsiyet. 8/ Pişton. 9/ Bumbann yağı...
Geleneksel Türk evlerindeki rafa verilen ad.
MALATYA ASLİYE 3. HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No: 1992/443 Esas
1993/146 Karar
Davacı Fadime Sever'in davalı Müslüm Sever aleyhıne açtığı bo-
şanma davasının açık yargıJaması sonunda:
Davanın kabulü ile Şanlıurfa ili Halfeü ilçesi Şimaliye Mahallesi,
dlt no: 004/03, sayfa no: 40, kütuk sıra no: 139'da nûfusa kayıüı
Omer kızı 2.3 1959 doğumlu Fadime Sever ıle aynı yerde nüfusa ka-
yıtlı Mustafa Durak oğlu 1 2.1952 D "lu Müslüra Sever'in MY'nin
134. maddesı gereğınce boşanmalanna, çocuklan Durdu, Serkan,
Hatice Şermın ve Omer'in velayetlerinin davaa anneye verilmesine
yasa yollan açık olmak üzere karar verilmiştir.
Davalının adresi meçhul olduğundan karann adı geçene duyuru
yolu ile tebliğine karar verilmiştir. Duyuru tanhınden itibaren kara-
nn 15 gün sonra tebliğ edılmış sayılacağı duyurulur
Basın: 45354