23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21OCAK1994CUMA 12 DUNYADAN f Yoldaşlarsilahtüocarıoldu E ski komünist bloku ülkeleri ve Çin HaJk Cumhuriyeti kaynaklı silah ihracatı patlaması ABD'yi kasıp kavuruyor. Sovyet ordusunda kullanılan SKS tüfekleri ve yan-otomatik uzun namlulu tabancalar Amerikan silah pazanna sel gibi akıyor. Çin'den gelen milyonlarca mermi ve silah da Amerikan tüketicisine sunulmuş durumda. S ovyet askeri kargo jetlerinin en büyüğü olan AN-124'ün Ohio havaalanına inme- si her gün rastlanacak bir olay değildır. • Geçen aralığın 23'ünde bu gerçekleşti. Fakat ' gûmrük memurlannın karşılannda bulduklan yük daha da şaşırücıydı: Sovyet ordusunda kullanılan 18.750 adet yan-otomatik uzun nam- lulu tabanca, 10 mermıli SKS tüfekleri. Havaa- , lanı yetkilileri bu kargodan epeyce ürkmüşlerd]. • Ne ki, Alkol,Tütün ve Ateşli Tüfekler Bürosu ' (ATAB), ihracat belgelerirun tümüyle düzgün ', olduğunu kabul etmek zorunda kaldılar. Ayn- ca, ülkenin dört bir yanında binlerce müşterinin heyecanla beklediği de göz önüne ahnmabydı. Bugünlerde silah sanayii büyük bir patlama halinde: Eski komünist bloku ve Çin'den gelen ateşli silahlar son derece ucuza saübyor. Rusya ihracat furyasına yalnızca 6 ay önce İcaulmış ol- masna karşm, hepsinden hızlı çıkü. Çın yapımı ateşli silahlar da Amerikan pazanna sel gibi ak- maya başladı. 1992'de ABD Çin'den (çoğu Sov- yet modellerinin kopyalan olan) 97 bın ateşli si- lah ihraç etmişti. 1993'te bu rakam, neredeyse 10 kat artarak 900 bine ulaştı. Bir SKS tüfeği 70 dolar (1.5 mılyon) gibi ucuz bir fıyata gıderken, Amerikan yapımı benzer bir tüfeğin fiyatı en azından 600 dolar(13 milyon). Fakat talep son zamanlarda öylesine arttı ki, eski komünist yapımı silahlann fiyatı iki hatta üç katına fırlayı- verdi. Gene de, ithalatçılar taleple baş edemi> OT. Rus ve Macar tüfek ve tabancalannı ithal eden KBI fırmasının başkanı Michael Kassnar, "Şimdiye kadar ghiştiğim en kariı iş bu" diyor. Suçlular bu silahlan kullanmaya pek ya- .naşmıyor. Çoğu tüfek olan ithal silahlann sak- lanması pek kolay değıl. Alıalann çoğu kolek- A merikan Alkol, Tütün ve Ateşli Silahlar Bürosu yetkilileri /m bu silah bolluğurhınABD'de zaten var olan şiddet /-+ ortamını daha da keskinleştireceğinden son derece -* -*- endişeliler. Tüketicilerin bu silahlara yönelik ilgisi, ucuzluğundan ve silah satışlannı sınırlayan yasarun yakında çıkma olasılığına karşı silah alma istemelerinden kaynaklamyor. Dallas'taki Atıcılık ve Avcılık Fuan'nda bol miktarda satılan Sovyet yapı- mı tüfeklerin en iinlüsü Kalaşnikov'un yaratıcısı: Mihail Kalaşnikov. siyoncularla sıradan kullanıcılar. Bununla birlik- te, ATAB yetkilileri SKS tüfeklerinin çok ucuz ve çok kolay bulunur olduğunu belirterek. Way- ne Lo gibi bir çocuğun bile bunun satın alabilece- ğine dikkati çekiyorlar. Great Barrington'daki Simon's Rock Kollejı öğrencisı olan YVayne Lo, 1992 aralığında öğretmeniyle bir öğrenciyi vur- muştu. Yapılan araştı- rmada Wayne'in ta- bancayı bir spor giyim mağazasından aldığı ve kurşunlan da pos- tayla getirttiği ortaya çıkü. Çinliler 1992'de Amerika'dakı benzer- lerinın neredeyse üçte biri fıyaüna olmak üzere, tanesi 10 cent gi- bi düşük bir fiyatla 55 milyon adet mermi sattılar. Bu gibi gebş- meleri ATAB sözcüsü Jack KiiIorin,"Bu, cu- martesi gecesi şiddeti için birinci sınıf bir kay- nak" şeklinde tanımlı- yor. ithalatçılar, deyim yerindeyse korkunç para kınyorlar. Örne- ğin, 18.750 Rus yan otomatik tüfeğinin it- halatı, sılah satıcılan- na bakılırsa, kolayca yanm milyon dolarbk bir kara dönüştürüle- bilir. Büyük bir olasıükla Çin tüfeklerinin Ame- rika'daki en büyûk alıası olan Century Interna- tıonal Arms firması, St.Alans kasabasındaki al- Çakgönüllü genel merkezindeki küçük ışletme imajını koruyor. Oysa, sılah sanayii analistleri şirketin 24 milyon dolarbk cirosunun 1992'den bu yana iki katına ulaşüğını ileri süriiyorlar. 1993'teki yılbaşı kataloglannın kapağında Rus SKS tüfeğinin fotoğrafının altında şu sözler yer abyordu: "Bizi hemen arayın. Telefoo ücreti öde- medea, güçlük çekmeden istediğiniz süahı edi- mn." Geçen hafta Dallas'ta açılan Avlanma ve Atıcıbk Fuan'nda düaenlenen SHOTadı verilen silah endüstrisı geleneksel toplantısında itha- latçılar çok büyûk bağlanülar yaptılar. Colo- radolu bir silah satıcısı ithalatçılara kendisine Rus Dragunov ava tüfeği satmalan için yalvan- yordu. "Bana sadece ilkfaangidistribûtöre vere- ceğinizi söylevin yeter." Eski Sovyetler Birbği'- nden göç eden Ermeni kökerüi ithalatçı Berge Boghossian, "Ne kadar çok silah getirebilirseın, o kadar çok satış yapıyorum" diyor Büyük Ayı Si- lah ve Spor Malzemelen adını taşıyan standına yönebk ilgi olağanüstü. Dünyanın en yaygın kullanımlı saldın tüfeğinin yaratıası Mihaâ Ka- laşnikov'un kendisi bile onun müştensi. SHOT toplanüsındaki atmosfer hem aşın bir canlılıgı hem de çaresizbği yansıtıyordu. Silah endüstrisı şu anda olağandışı bir hareketbbk gösteriyor. Bu büyük ölçüde, yakın gelecekte uygulanacak silah deneümi düzenlemesinden önce müşterilerin aceleyle silah almalanndan kaynaklamyor. Guns and Ammo dergisinin ya- zarlanndan biri toplanünın havasını, "Vezüv Dağı etekkrinde yapdan bir Roma 'orgy'sine" benzetiyordu. Şu anda iflas habnde olan dev Golt's Manufacturing firması bile üretüği Spor- ter tüfekleri için bir yığın sipariş aldı. Normalde Sporter'ın ucuz SKS tüfeklenyle rekabet etmesi gerekirdi, ama pazar herkese yetecek kadar ha- reketb. Newsweek Asya'daki"Büyük Oyım"ywekmyor Geçen yüzyılda Hindistan ve Orta Asya üzerinde nüfuz kazanma amacıyla Rusya ve Ingiltere arasında gerçekleşen Büyük Oyun, günümüzde Güneydoğu Asya üzerine Çin ve Japonya arasında oynanıyor. G eçen yüzyıbn en büyük çatı- şmalanndan biri olan ve Kip- ling'ın Kim adb yapıtında ölümsüzleşen çelişki, Çarbk Rus- yasının Orta Asya'da ve İngiltere'nin Hindistan'da denetimi ele geçirme sa- vaşırrunı tanımlayân Büyük Oyın (Great Game) idi. Bir bakıma Soğuk Savaş'm öncüsü olan Büyük Oyun, Karadeniz'den İran ve Afganistan yo- luyla Hımalayalar'a dek uzanan bol- gede nüfuz kazanmak için mücadele eden kaşiflerin, gizü ajanlann, çift ta- raflı ajanlann ve her türden sahıekar- lann renkli bir bileşimini sunuyordu. Soğuk Savaş'm sona ermesiyle Bü- yük Oyun bugün doğuya doğru kay- mış durumda. Aynı yoğunlukta ol- mak üzere Asya'nın en büyük ve en zengin iki ülkesi olan Çin ve Japonya arasında bir yenisı oynanmaya başla- dı. Oyuncular Kipbng'in günlennden çok daha renksiz kişiler: Lacivert ta- kım elbiseb' bürokratlar ve işadamla- nyla haki giysili subaylar. Ne ki, oyun araçlan çok daha sofistike hale geldi: ileri teknolojik yatınmlar, yeni fınans araçlan, diplomatik kayırma, gelişkin silah sistemleri ve nihai bomba tehdi- di. Ödül de daha büyük: Dünyanın en hızb büyüyen ekonomılennin yer aldı- ğı Güneydoğu Asya bölgesınin nüfuz ve denetimi. Çin ve Japonya, Güneydoğu Asya ülkelerine yönelik askeri ve ekonomik yardımlarla bu bölgede nüfuz kazanmaya çalışırken kimi zaman karşı karşıya geliyor, kimi zaman da çıkarlan birleşiyor. ABD ve diğer Batılı ülkeler bu oyunda izlejıci olmaktan öteye gide- miyorlar. Bölgedeki Amerikan birlik- leri azaltıldı. Insan haklan ve_ ticaret sırurlamalan gibi iki takınak nedeniyle bakış açılan sınırlanan Amerikan yö- neticileri Güneydoğu Asya'da yaşa- yan 2 milyar kışinin yaşamlanndaki dönüşümün hakkjnda geniş bir göriiş açısı gebştirebibnekten aciz. Baulı işa- damlan da Asya'nın anahtar pazarla- nnın çoğunda ohnayışlanyla dikkati çekiyorlar. Bu, Güneydoğu Asya'da Çin"in dol- durmaya başladığı, büyük bir boşluk oluşmasına neden oluyor. Yüzyıllar- dır süren iç savaşlar ve ekonomik çö- küntüden sonra, hızla çağdaşlaşan Çin, bölgede sahip olduğu tarihsel ege- menlik konumunu yeniden talep et- meye başladı. Nüfuz çembenni geniş- letmek için 80'lerden beri bölgeye yatınm yapan Japonya, hem askeri hem de ticari güç olarak Çin'in beklen- medik bir biçimde ortaya çıkan varh- ğıyla yüz yüze geldi. Veböylece büyük oyun başladı 1988'den beri Çin'in askeri bütçesi iki katına cıktı ve komşulannı dehşete düşürecek şekilde, Rusya'dan olağa- nüstü gebşmiş silah sistemleri aldı. özelbkle dikkat çekicı olan nokta, as- Asya'daki Büyük Ovun'un "büvük oyuncularından" biri olan Japonya, Çin bölgede nüfuz kazanmasının önünü al- mak için ekonomik, hatta askeri etkinliklere baş vuruyor. Oyunu kinîin kazanacağı henüz belli değil. keri güç ağırbğının ülke sınırlannı ko- ruyan kara ordusundan alınıp Güney Çin Denizi ve Büyük Okyanus'ta ha- kımıyet kuracak deniz ve hava ordu- suna kaydınlması idi. Havada yakıt ikmali yapabilen yeni uçaklarla, ileri radar ve füzeler taşıya- bilen gemileriyle Pekin'in bölgesel sü- pergüç olmaya başladığını gösteriyor. Ve Asya'da nükleer güç olarak ortaya çıkan ilk ülke. Japonya nasıl bir tavır alacağı ko- nusunda kuşkulu. Ülkedeki pasifist lobinin etkinliği ve komşulannın kor- kulan nedeniyle, istese bile Çin'le si- lahlanma yanşına ginneye cesaret edemıyor. Tokyo bunun yerine bölge ülkeleri- ne yönelik yardım bütçesini artırmayı, yatınmlan ve ticari nüfuzunu genişlet- meyı ve böylece Çin nüfuzunu kırmayı tercih ediyor. Çın'le Japonya arasındaki ilişkiler zaten tarihin hiçbir döneminde iyi ol- mamıştı. Tüm Güneydoğu Asya halk- lan arasında, "Cennetin Oğlu" Çin İmparatoru'nu hükümdar olarak ka- bul etmeyen tek ülke Japonya idi. İm- parator Akihito'nun geçen yıl Pekin'e yaptığı ziyaret, bir Japon İmparatoru- nun Çin'e yaptığı ilk geziydı. Çinliler de 1931-45 yıllan arasındaki Japon iş- gali sırasında 12 milyon Çinlının öldü- rübnüş olmasını unutamıyor. Yeni Büyük Oyun kuzeyin soğuk steplerinden güneydoğunun trppik or- manlanna doğru oynanıyor. Örneğin, Rus nüfuzundan yeni kurtulan Moğo- bstan, Japonya'dan dev boyutlarda ekonomik yardım almaya başiadı. Bu- nun nedeni, büyük fakat nüfusu az olan ülkenin Çin nüfuz alanına girme- sinin önlenmesi. Doğu Çın Denizi'nde Çin deniz kuvvetleri, tartışmalı Senkaku Adalan çevresindeki Japon gemilerini bom- bardıman etmişlerdi. Tokyo bu pro- vokasyonu ynllarca sükutla karşıladı. sonunda geçen yaz Pekin'e bir nota verdı. Bu protestoyu hiçe sayan Çin Doğu ve Güney Çin Denizleri'nde petrol arama faabyetini keyfi bir şekilde sür- dürdü. Daha güneyde, Tayland'da Çin'in Tay ordusuyla kurduğu yakın ılişkileri dengeleyecek şekilde Japonya büyük sanayı yatınmlan yapmış durumda. Pekin Tay ordusuna hepsi de düşük ücretlerle olmak üzere tanklar, mü- himmat ve gemiler satıyor. Burma'da 70 kadar Çin askeri uz- manı bulunuyor ve bunlardan bazılan Andaman Denizi'nde yeni bir deniz üssünün inşasında çalışıyor. K.Çin ve kuzey Burma arasındaki sınır ticareti \ e yeni yollar inşası için arayışlar sürü- yor. Bütün bunlar Çin'in tüm Güney- doğu Asya'yı kuşatmak ve Hint Oİc- yanusu'nda ayncalıkb bman izinleri elde etmek yönündeki niyetlerinı gös- termesi bakımından Japonlan kaygı- landınyor. Çin nüfuzu Laos'ta da çok bebrgin. Güney Çin'den Tay sınınna dek ine- cek ve Mekong'da inşa edilen köprüy- le bırleşecek bir karayolu planlama aşamasında. Çin mallan Laos pazan araabğjyla kuzey doğu Tayland'a akı- yor. Japon diğer iki Hindi-Çin ülkesine, Kamboçya ve Vietnam'a yanaşıyor. Çin'le olan tarihsel düşmanbğı nede- niyle Vietnam, Japonya'nın ilgisini fazlasıylaçekiyor. Geçen yılın ocağında Başbakan Ki- ichi Miyazawa bir Hındi Çin kalkınma orgütü kurulmasını önerdi. Bu, Ja- ponya'ya her iki ülkede de güçlü bir konum sağlayabüir. Güneydoğu Asya'nın hızla büyüyen ekonomilerinde yaratacağı etkinlik alanı, geniş topraklan ve yoğun nüfusuyla Çin'e Asya'nın süper gücü olma olanağı verebilir. Ne ki, önce Japonya'yı silmesi gerek. Japonya zaten Vietnam'a yönelik yardımın en büyük kaynağı durumun- da. Aynca geçen yıl Tokyo Kamboç- ya'da banşı kurmak için birlikler gön- derdi ve Phnom Penh'e daha fazla mab yardımda bulunacağına söz ver- di. Ne Japonya ne de Çin Güneydoğu Asya için Büyük Oyun'un bir savaşa dönüşmesini istemiyor. Büyük bir ola- sıbkla da savaş olmayacak. Geçen yüzyılda Rusya ve İngiltere Hindistan yüzünden savaşmamışlardı. Çinliler ve Japonlar'ın bazı bölgelerdeki çıkar- lan örtüşüyor bile. Her iki ülke de çevrelerinde birleş- miş ve güçlenmiş bir Kore görmek is- temiyor. Bundan başka, ticaret bağlantılannı bozabüecek bölgesel çaüşmalan da is- temiyorlar. Ne ki, olağanüstü büyüklükteki topraklan ve yoğun nüfusuyla' Çin, kendisini Asya'daki güç dengesi içinde tedrici fakat temelden değişikbği ger- çekleştirmeye adamış görünüyor. Bu- nu başarmak için askeri ve ticari ağla- nnı seferber etmiş durumda. İhracat pazanna dayanan istikrarsız, adasal güç olarak Çin'e karşı direnmekte ka- rarlı. Güneydoğu Asya'da oynanan Büyük Oyun'da pasta gerçekten çok büyük. Terry McCarthy Independent ANKARAANKA MÜŞERREF HEKİMOCLU GözJer ve SözJer... Kimi olaylar karabasan türü, gerçek mi, düş mü ayıra- mıyor insan! Tansu Çlller, ilk kadın başbakan ülkemiz- de, ama neler yapıyor, rteler söylüyor, aüzel yüzü, çağ- daş çizgileriyle nasıl ters düşebiliyor! Tzmir'e Anakent Başkanlığı'na aday gösterdiği özfatura'nın gazetemiz- de de yayımlanan kimi sözleri için Sayın Başbakan ne düşünüyor acaba? Peki, "cop zammı"na ne buyrulur? Ben çok utandım doğrusu. Neler yaşanıyor ülkemizdel Ne acı faturalar ödeniyor. Başkentliler kara söyleşiler yapıyor bir süredir. Gele- ceğe umutla değil kuşkuyla, korkuyla bakıyor. Sosyal demokratların dağınıklığından, yerel seçimleri sağ uç partilerin kazanması olasılığından kaygı duyuyor. Daha karamsarlar da var, sağ ucun başarısı orta sağı da etki- \er, tehlikeli gelişmelere yol açılır, diye yakınıyorlar... Yakınmayı, sızlanmayı seven insanlarız. Ama sızlan- madan önce düşünmek gerekmez mi? ûrneğin Refah Partisi'nin çok iyi çalıştığı, parasal olanaklarını çok iyi değerlendirdiği söyleniyor. Ama öteki partiler ne yapı- yor, şarkı tartışmaları, aday tartışmaları, kimliktartışma- ları değil mi? SHP'dede onaylanan kararların tartışılma- sı sürüyor hâlâ ya da soytarılık tartışmaları!.. Kimi konuların suyu çıkıyor gerçekten. Demokrasi bir toplu- mun sahnesinde en güzel oyun, ama kurallarıyta oyna- mak gerekiyor. Oysa bir süredir her şey operet türü sahneleniyor ülkemizde. Çoksesli değil, teksesli yön- temlerle. O dost sofrasında kimi konuklar köktendinciliğe karşı laik bir cephe oluşturmaktan söz etti. Tehlike çanlarına daha çok sağır kalınamayacağını vurguladı. Bir tür se- çim koalisyonu öneriyorlar Siyasal kuruluşlar bu öneri- ye sıcak bakar mı bilmem, ama ortak bir tehlikeye ortak bir direniş, ortak bir çözüm bulmak zorunluğu var. Sof- radakiler siyasal kuruluşlardan bekliyor bu çözümü. Ben halkımızın sağduyusuna güveniyor, ortak çözümü bulacağına inanıyorum. Elbet siyasal kuruluşlara da belli görevler düşüyor bu yolda. Aslında tüm kuruluşla- ra, hepimize. Gerçekleri ışığa çıkarmak, duyarsızlığı aşmak için bir savaş gerekiyor. Bu tür savaşlarla oluşur çağdaş insan. Çağdışı davranışlara, politikalara seyirci kalmadan, tepkisini belirterek, davranışını ortaya koya- rak. Suskun değil, konuşan, tartışan vatandaş olarak. Bir gerçeği vurgulamak gerekiyor burada: Suskun top- lum özlemi yozlaştı artık. Çağdaş bir belge olan 1961 Anayasası'nı onarma çabalarıyla nereye geldik, göz önünde! 1961 Anayasası'nın öngördüğü haklan, özgür- lükleri yaşasaydık 1994 yılının ilk günlerinde başkenti- mizde memuriar coplanır mıydı? Sendika kurma özgür- lüğünü kullanır, haklan için örgütsel savaşlar verirlerdi. Şimdi yeni yasalardan söz ediliyor! Yasalar kadar dav- ranışlar da önemli değil mi acaba? Bence içtenlik de çok önemli. Kimi politikacıları, bu arada Sayın Çiller hangi konuda, ne ölçüde içten, anla- mak kolay değil doğrusu. Başbakanlık görevini nasıl yorumluyor? Laik bir ülkede, Atatürk'ün kadın devrimi- nin ürünü bir olay diye açıklamalarına karşm hayli çeli- şik sözleri ve davranışlarıyla goze çarpıyor. Ezandan coşku duyması bitmeyen bir şarkıya; başörtüsü, Ku- ran'a el basması süregelen bir davranışa dönüştü gide- rek. Bir de anakent adayları var değil mi? • • • Hale Arpacıoğlu, bir sergi açtı Galeri Urart'ta. Gözaltı- na girer gibi seyrettim biraz. Tüm çerçevelerden gözler bakıyor. Kimi bakışlar çok sıcak, çok içten, sevgi dolu, özlem dolu, kimi gözler gülüyor, kimi ağlıyor, doğrudan sesleniyor yüreğinize. Uzun uzun seyrettim o gözleri. Sonra oturduk güzel bir söyleşi yaptık sanatçımızla. İlk kez karşılaş/yoruz. Hoş bir kişiliği var. önce sordum, kimin gözleri bunlar, böylesine temiz, özden ve içten bakanlar çevremizde azalıyor giderek, sanatçımız o gerçeği mi yansıtıyor acaba? Bir bakıma evet, içimizdekf gözleri göstermek istiyor Hale Arpacıoğlu. Bir içtenliği ya da tam tersi içtenlikten yoksunluğu... Söyleşi boyutlandı giderek. Göz göze ko- nuşmanın güzelliğine vardık sonunda. Doğrudan bir diyaloğun katıksız içtenliğine. Bir düşünceye inanma- dan konuşanlar, gözlerimize bakamaz değil mi? Kimi politikacılar, ülkemizi yönetenler de öyle. Konuşurken göz göze gelmekten korkuyor nerdeyse! Sözleriyle göz- leri ters düşüyor. Güzel Başbakanımızla göz göze geldiniz mi hic? Oysa toplumda göz göze konuşmak özlemi var. BULMACA 1 2 3 4SOLDAN SAĞA; 1/ Halk hikâyelerinin ba- şında, asıl konuya girme- den önceki giriş bölü- mü... İntikam. 2/"Doğju dürüst, saçma sapan" ör- neklerinde olduğu gibi. sesçe benzer sözcüklerin üst üste kullanılmasına dilbilgısinde verilen ad. 3/ "Bakakabnm giden ge- mınin ardından Ata- mam kendimi denıze dünya güzel ' 'de er- keklik var ağlayamam" (Orhan Veli)... Tombul Teyze ve Sıska Dayı, Hacıağa gibi tiplenn yaratıcısı olan ünlü karikatürcü- müz. 4/ Ağn Dağı'na \enlen bir başka ad. 5/ Hoş kokulu meyvelen anason gibi kullanılan otşu bir bıt- ki... Birgıda maddesı. 6/ İspanyol- lann sevinç ünlemi... Plasenta. 7/ Eski ve bilinmeyen bir tanhi anlat- makta kullanılan deyim sözü... Satrançta bir taş... Kötüluk. 8/ Bunaltma, tedirgin etme... Ördeğe benzer bir su kuşu. 9/ 1942'de Çanakkale Boğazı açıklannda batan ve 39 kişilik mürettebatının tümü ölen Türk denizaltısı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bir organ ya da dokunun yetersiz beslenmesinden doğan bo- zukluk. 2/ Dahi... Vücuttaki AIDS virüsünü saptamakta kulla- nılan test. 3/ Pehlivan kispeünin paçası... Avrupa Topluluğu'nu simgeleyen harfler. 4/ Yabancı.. Bır nota... Zaviye. 5/ Bir ma- denin dövüldüğü zaman yayılma özelliği. 6/ Emirbk. beylik... Su. 7/ Bağırsaklar... Cinsiyet. 8/ Pişton. 9/ Bumbann yağı... Geleneksel Türk evlerindeki rafa verilen ad. MALATYA ASLİYE 3. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 1992/443 Esas 1993/146 Karar Davacı Fadime Sever'in davalı Müslüm Sever aleyhıne açtığı bo- şanma davasının açık yargıJaması sonunda: Davanın kabulü ile Şanlıurfa ili Halfeü ilçesi Şimaliye Mahallesi, dlt no: 004/03, sayfa no: 40, kütuk sıra no: 139'da nûfusa kayıüı Omer kızı 2.3 1959 doğumlu Fadime Sever ıle aynı yerde nüfusa ka- yıtlı Mustafa Durak oğlu 1 2.1952 D "lu Müslüra Sever'in MY'nin 134. maddesı gereğınce boşanmalanna, çocuklan Durdu, Serkan, Hatice Şermın ve Omer'in velayetlerinin davaa anneye verilmesine yasa yollan açık olmak üzere karar verilmiştir. Davalının adresi meçhul olduğundan karann adı geçene duyuru yolu ile tebliğine karar verilmiştir. Duyuru tanhınden itibaren kara- nn 15 gün sonra tebliğ edılmış sayılacağı duyurulur Basın: 45354
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle