28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 20 OCAK1994 PERŞEMBE Dikkat! Erkekliğin"sım"ifşaediliyor!'Vücut dili" konusundaki araştırmalar tüylerden kokuya, cinsellikten tiplere değin ne var ne yoksa hepsinin içyüzünü ortaya dökmekte. Merkeri- Bir tü- rün erkeğini tanımak hiç de güç değildir. Onu bir ragbi maçın- dan sonra duş aldıklan yere gıdin bir bakın; tüm haşmetİNİe ortaya çıkacakür: Dazlak bir kafa. pos bıyık- lar, kıllı bır göğüs, kocaman bir göbek, penis ve testisler. Sözcük dağarcığı kü- fürlerle doludur, mizah anlayışı ka- badır, çoraplan leş gjbi kokar. lyi de, onu böyle yapan nedır? Bu soruyu yanıtlamak ıçın en başa dönmek gere- kiyor: Küçük harfli, erkek Y kromo- zomuna. Yaramaz kromozoml Erkek bedenindeki onlarca milyon hücrenin her bıri 46 kromozomla biri x, diğeri y olmak üzere iki cinsiyet kro- mozomu içerir. Bunun tek istisnası sperm hayvancığıdır. Eğer dişi yumur- taya doğru giderken önce x taşıyan sperm ulaşırsa çocuk kız olacak, yanşı y kromozomu taşıyan sperm ka- zandığında ise erkek olacaktır. Testosteron. sperm ve testislerin ge- lişimini başlatan ve sürdüren erkeklik hormonudur. Ergenlik çağında hor- mon düzeyiyle birlikte cinsel libido birdenbire yükselir ve ömür boyu sü- recek cinsel doyum arayışıru başlatır. Testosteron düzeyi hiçbir zaman yetiş- kinlerin düzeyine erişmeyenler -söz ge- limi delikanbhk çağından önce hadım edilenler- hiçbir zaman tıras, olmaz, kelleşmez ve ileri yaşlannda prostat sorunlanyla karşılaşmazlar. Hadımlığm aşık olmaya da bir engel oluşturduğu söylenir. Ya sperm hayvancığı Sperm. erkekte çözüldüğü zamanki uzunluğu 4 metre olan spiral epidi- dimisten, 35 cmlik meni kanalından geçerek, 20 cmlik sertleşmiş penise doğru yolculuk etmek zorundadır. Yolculuk burada da bitmez, spermin önce vajina \e daha sonra rahrni aşıp, vanş noktası olan yumurtahklara ulaşması gerekir. Bizim böyle bir yol- culuk yapmamız gerekseydi, 8 kmbk bir yolu çılgınca bir hızla aşmanuz ge- rekirdi. Sperme itia gücünü veren, kamçısı- dır. Taşınması gereken 23 kromozom- luk paket. tıpkı nükleer bir savaş başhğmın fırlatılmasma benzer şekilde taşınır. Bu gerçekten de yüksek düzeyde uz- manlaşmış yapı tesüslerdeki tüplerde depolanan ve ısısı ıç organlardakinden birkaç derece düşük olan sperm hay- vancıklannın gelişimini zorunlu kılmıştır. On yıl yönce erkek beyninin kadı- nınkine oranla farkh, hatta bazı açılar- dan ondan daha üstün olduğunu ileri sürmek küstahhğmda bulunan biri. büyük bir olasıhkla cinsiyetçi dam- gasını yemeye mahkum olacaktı. Şimdiyse, her açıdan -anatomik, psikolojik ve zihinsel açılardan- gecerli olan bu gerceği dile getirmek kolay- laşmış durumda: tki cinsin beyni arası- nda bir tebeşirle beyaz peynir kadar fark var. Burada testosteron bir kez daha önem kazaruyor, özelükle de doğum öncesi beyin gelişimi göz önüne alındığı- nda. Bu, erkeklik hormonu alan kadı- nlarda da kendini gösteren bir gercek. Bunlar erkek fat- malar gjbi gelişirler, bebeklere ve giysilere ilgi duymazlar, anne- lik duygulan geliş- mez, evlilik ve anne- lik yerine mesleki ilerlemeye önem ve- rirler. Testosteron vücut geliştirmeciler tarafından anobolik steroidler olarak ye- tişkin erkekJerce de alırur. Başta libido- nun artması ve mantıksız şiddetin dışavurumu gelmek üzere, erkek davra- nış kalıplan daha da abartılmış olarak kendini gösterecek- tir. Zihinsel açıdan, erkekler belirli alan- larda üstündür. En belirgin fark mate- matik ve bilimsel yetenekte kendini gösterir. Bunun nedeni tam olarak bi- linmemekle birlikte, erkekler ve testos- teron takviyesi yapılan kadınlar arası- nda yapılan matematik üstünlük araşnrmasında, her iki cinsin arasında büyük bir fark olmadığı görüldü. Aynca, psikolojik testler erkeklenn geniş bir dizi alanda üstün olduğunu ortaya koymakta. Dırektifleri daha kolay anımsıyorlar, belirli bir hedefe yönelmiş motor becerilerinde -öme- ğin, bir topa vurmak ya da bir taşı fı- rlatmak- ya da üç boyutlu cisimlerin karmaşıklığını anlamakta çok daha yetenekliler. Erkek vücut yapısının herkesce be- erek ikti- darsızlık, ge- rek kişisel ter- cih sonucu or- ganlannı cinsel ilişki- de kullanmayan kişi- ler zamanla daha da küçüldüğüne tanık olurlar. nimsenen üç tipi, ya da gövde-tipi var: Adaleli tip, kaslan ve kemikleri ge- lişmiş, geniş bir omuz ve göğse sahip, uzun ve kash kol ve bacaklan olan klasik Herkül tipidir. Daha sonra asabi tip gelir; ince, za- yıf bir yüzü, geniş alnı, ince ve dar bir göğsü ve leylek gibi ince kol ve bacak- lan olan kalem gibi erkeklere verilen addır. Üçüncü tip ise, piknik tiptir; bir in- sanın ulaşabileceği en yuvarlak hat- lara sahiptirler, kocaman ve yuvarlak bir kafalan, pantolonlardan taşan gö- bekleri ve kısa, penguen gibi kol ve ba- caklan vardır. Kuşkusuz, bunlar yalruzca kalıp tiplerdir ve gerçekte insanlann büyük bir çoğunluğu bu tipler arasında bir yerlerde- dır. Kırk yaşlanna doğru tüm erkekler genişlemeye, hele pik- nik tipse ıyiden iyiye şişmeye başlar. Er- kekçe şişmanhkta yağü hücrelerin top- lam sayısından çok nerede toplandığj önemlidir, çünkü sağlık acısından önemli belirtiİer verir. Nefes, ayaklar, saç ve kasıklann hepsi de oldukça farklı koku salgılar, fakat en güç- lüsü ve en kolay tanı- nabileni koltuk altı kokusudur. Koltuk altı gizemli bir meka- nızmayla testosteron hormonu salgılar, ne ki, bu hormonun ko- kusuz olduğu ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte, ' burada "corineform' olarak adlandınlan bakterilerin bol miktarda bulunması koltuk altı koku- sunu oluşturur ve svveatshirt lerdeki o müthiş koku oluşur. Gensinı siz de bi- liyorsunuz. Kıloranı Atalannın bedenlenni kaplayan kıl- lann bır kısmından kurtulmuş olsalar bile erkekler hiç de yersiz olmayan bir tanımlamayla Çıplak Maymun olarak adlandınlmışlardır. Kafasında ve yü- zünde, koltuk altlannda ve kasık böl- gesındeki ve baa erkeklerde göğüs, kann ve sırtındaki kıllar kalmıştır. İnsandaki yüzbinlerce kıl bezecıği. doğumdan üç ay önce çıkar. Ancak, çene, kasık ve koltuk altındaki kıllann çıkması için ergenlik çağına ulaşılması gerekir. Insanlarda kıllann çokluğu genellikle aşın yağlılığı da beraberinde getirir. Her kıl bezesi özel bir kasa bağhdır ve stres anlannda kaslar kısalır ve kıllar dikleşir. Bazı erkekler kelliği kişisel bir kabus olarak görürler. Milyonlar- ca lira harcayarak peruk kullanma ya da saç ektirme yoluyla kel- liklerini örtmeye çahşırlar. Aslına bakıhrsa, tarih boyunca kelliğe olumsuz anlamlar yüîdenmiştir. Romalılar fahişelerin, zina yapanlann ve hainlerin kafalannı kazırlardı. llk Hıristiyanlarda keşişler alçakgönül- lülüğün ve tam itaatin simgesi olarak kafalannı kazıtırlardı. Bunun bir amacı da cinsel çe- kicilikten uzaklaşmalannı sağlayabilmekti. Fransızlar Ikinci Dünya Savaşı'nda Alman asker- leriyle işbirliği yapan ya da onlardan bi- rinin metresi olan kadınlann kafalannı kazıtmışlardı. En 'hassas' organ Son olarak erkekliğin en belirgin karakteristiği, sahip olmaktan gurur duyu- lan penis geliyor. Çiftleşmek ve işe- mek gibi birbirinden çok farkb iki işlevi olan bu organ iki kişiyi bir- leşüren en ekonomik dizayna sa- hiptir. Bu karmaşık orgarun üç temel |" anatomik özelliğj vardır. en uçta- ""' ki kadifemsi başlık; sertleşme sı- rasında içindeki damarlardaki kanın akışının 50 kat hızlandığı iki kanallı gö\de; ve bunun altı- nda idrann gectiği ve spermin yolculuk ettiği süngersi öz. Gevşek haldeyken penisin uzunluğu 7.5 cm ile 11.5 cm. arastnda değişir ve sertleşti- ğinde iki katına çıkar. Masters ve Johnson, daha büyük penise sahip bir erkeğin cinsel ilişki sıra- sında daha güçlü bir part- ner olduğuna ilişkin bü- yük yanılgıyi ortadan kaldırdılar. Gene de. bu orgarun büyük- lüğünün cinsel zevkin düzeyinde önemli bir etken olduğuna kuşku yoktur. Bununla birlikte, cinsel et- kinliği etkileyen tek etken penisin boyutlan değildir. Ağır bir yük kaldınlması kısmi sertleşmelere yol aça- bilir. Soğuk ve aşın yorgunluk da peni- sin boyunun her zamankinden daha da küçülmesine neden olabilir Çıkanlacak ders oldukça basit görünüyor : Kullan yoksa kavbedersin. Solak çocuklann kaza yapma olasılığı yüksek MI-DICALTRIBUNI- Arkansas"ta sunulan bir rapora göre solak çocuklann kazada yaralanma olasıhklan sağ ehni kullananlara oranla daha yüksek. Arkansas Çocuk Hastanesi acil servisine travmatik yaralanma nedeniyle başvuran 265 çocuk ve erişkinle. başka nedenlerle hasta- neye başvuran 494 hasta üzerinde yapılan araştırma, yaralananlann yandan çoğunun solak olduğunu ortaya koydu. Araştırmayı yürü- ten Arkansas Tip Fakültesi pedi- atri profesörü Dr. Charles Gra- ham, solak çocuklann daha çok kaza yapıp yaralanma eğilımi gösterdiklerini belirtıyor. Araştı- rmada solak olan çocuklann yansının daha önce de ciddi yara- lanmalar nedeniyle hastaneye başvurduklanna işaret ediliyor. Solakların beyninde farklüık Travma grubundaki çocuk- lann 74- ü düşmeden kaynakla- nan yaralanmalardan hastaneye başvurmuş. Deneklerin ana ba- balanna çocuklanmn "sakar" olup olmadıklan sorulduğunda, solak çocuklann ana babalannın %26'sının soruya olumlu yamt verdiği görüldü. Dr. Graham, ya- ralanmalarla solakhk arasında yakın bir ilinti olduğu konusunda kanıtlann giderek çoğaldığını ileri sürüyor. Daha önceki araştırmalar da solaklar arasında kaza nedeniyle yaralanma ve erken ölüm oran- lanrun daha >"üksek olduğunu or- taya koyuyordu. Kaliforniya Cniversitesi Psikoloji Bölümü profesörlerinden Diana Halpem ve ekibinin gerçekleştirdiği araştı- rma sonucunda, solaklann öteki- lere kıyasla ortalama dokuz yıl daha az yaşadıklan belirlendi. Araştırma aynca ölenlerin çoğun- lukla kaza sonucu yaşamlannı yi- tirdiklerini ortaya koydu. Bu da kaza ve erken ölümler arasındaki ilişkiyi doğrulamakta. Solaklann kaza yapmaya daha eğilimli olmalannın nedeni henüz kesin olarak bilinmemekle birEk- te, sağ elini kullananlann egemen olduğu bir dünyada yaşanmasına ve her tûrlü donanımm buna göre tasarlanmış olmasına bağlanıyor. Buna ek olarak, solaklarla sağ eli- ni kullananlar arasında, özellikle beyinde farklıhklar olduğuna, bu farklıhklann kaza yapma eğilimi- ni arttırdıgına işaret ediliyor. Graharn, bu arada solaklara özel bir eğitim verilmesinden yana ol- madığını da görüşlerine ekliyor. 'Sütyenimtrak' sütyenlersergisi! •Telefonlusundan pompalısına, lahanalısından zırhlısma kadar her "zevke" ve "ölçüye" uygunu var Galeri Baraz'da; seçin, seçin alın. Mazza'nın sütvenleri; telefonlu, pompalı, mayınlı, musluklu, eldivenli, farlı, zırhlı, lahanalı-kısacası sötyen olarak duşünebileceğiniz ya da düşünemeyeceğiniz butuhafiç çamaşırlan. bu kez birer'sanatyapıtr olarak çıkıvor karşımıza. • Samuele Mazza'nın 2 bin parçalık "muazzam koleksiyonu"nun sadece 200 parçasının sergilendiği Galeri Baraz'm ziyaretçileri arasında kahkahadan kınlan genç hanımlardan, "iyi, kadını meta olarak kullanmıyorlar" diyen feministlere kadar her türden kadın var. •^f ^r"ûltür Servisi - Sözlük- W^T lerde "göğûsleri dik m£ tutmak için kullanı- M^L lan, saten, dantel vb. M m. kumaşlardan yapılan ^ ^ ^ ^ ^ ^ kadın iç çamaşın" ^ ^ ^ ^ ^ ^ olarak tanımlanan sütyen, göğûsleri dik tutması o ka- dar da zorunlu olmayan, saten ya da dantelden yapılmayan 200 farklı çe- şitlemesiyle, 1 şubat tarihine değin Galeri Baraz'da sergileniyor. "Brahaus - Sütyenimtrak" sergi, genç İtalyan sanatçı-modacı Samue- le Mazza'nın koleksiyonundan der- lenmiş. Mazza'nın sütyenleri: telefonlu, pompalı, maymh, musluklu, eldi- venli, farlı, zırhlı, lahanah - kısacası sütyen olarak düşünebileceğirüz ya da düşünemeyeceğiniz bu tuhaf iç çamaşırlan, bu kez birer 'sanat yapıtı' olarak çıkıyor karşımıza. Sadece lO^da l*i Hepsi birbirinden farklı ve Türki- ye'de 2000 parçahk bir koleksiyonu- nun yalruzca 200 örneği sergileniyor. Koleksiyon ve sanat yapmaya baş- ladıktan sonra modacıhğı bırakan Samuele Mazza, "Koleksiyoncıılu- ğum çok genç yaşta başladı. Mo- dacılık tamamen ricari bir şeye dö- nüşmûştü, ben de kendi işimi ticarete dökmeye başladıktan sonra bıraktım. Ayakkabtdan şapkaya, eklivene dek farklı kokksiyonlar yapmaya baş- ladım. Aslında sütyen koleksiyonu düşüncesi oluşmamıştı kafamda. bir gün bir kermeste..." Başlangıcı bir kutucuk Samuele Mazza, bugün 2000 par- çahk dev bir koleksiyonun temelini oluşturan bir kutu sütyeni o kermes- ten almış. Bir kutu sütyenle ne yapa- cağını tam olarak da bilmeden ama o anda yeni bir koleksiyon oluştur- maya karar veren Mazza, daha son- ra Floransa'nın tepelerindeki Fieso- le'deki evinde bir "sötyen partisi" vermiş. Mazza, arkadaşlanndan (mimarlar, sanatçılar. modaalar...) her biri farklı olmak üzere çeşitli süt- yen tasanmlan getirmelerini istemiş. Sonucun bir bölümünu, Galeri Baraz'da görüyoruz: Her biri. bu iç çamaşınna farklı bir bakış açısını yansıtan birer hayal ürünü sütyen: Demir sütyenler, şekerlemeli sütyen- ler, saç tellerinden, plaklardan, fın- candan, legodan sütyenler... Gülen de var, alan da... Milano ve Londra'dan sonra İstanbul'a gelen "Brahaus" sergisi- nin aldığı tepkileri şöyle özetliyor Mazza: "İnsanlar bu sergiyi çok sev- di. Çok gülüyoriar, onlar için farklı bir eglence. Olaya zekice bir şaka gibi baktılar. Üstelik İngilizlcr bile - İngilizlerin ne kadar donuk olduğunu bilirsiniz- onlar bile çok sevdikr Bra- haus sergisini. Londra'da 10 bin kişi gezdi. Boy George, Sade ve Madon- Londra'da gördükten ABD'de ger- çekleştirilecek serginin sponsorluğu- nu üstlendi." Feminist kesimden tepki geldi mi? na gibi sanatçılar da gezdi. Madonna, "Kadmları kullanmadığınu, bu süt- yenlere birer sanat >apıtı olarak yaklıştığunı anlıyorlar... Bunun için herhangi bir tepki almadım. Gerçek- ten de bu sütyenler erotik ya da por- nografik değil. birer fetiş objesi değil, yalnızca birer sanat yapıtı. Bir İngiliz eleştirmen bu sütyenlerin yeni bir sa- natın, Body artın (vücut sanatı) bir parçası olduğunu söyledi. Ben de bu koleksiyonu öyle düşündüm, yola çı- karken" diyor Mazza. Kitabı bile yazümış "Brahaus" sergisi açılırken. sergi- nin sponsorlerinden İbrahim Ayral Holding'den Cüneyt Ayral, dünya- da ve Türkiye'de sütyenin tarihçesi- ni konu alan "The Sütyen" adlı ki- tabını vayımladı. "Antik çağlarda, göğüsler sütyen benzeri sargılarla bastırılıp düzleştirilirken, daha sonra korselerie cendere altına alındı. Süt- yenler, kadın hakları akımlan ve öz- gürleşme hareketleriyle uyumlu ola- rak, ancak 19. vüzylda günümüzdeki biçimini almaya başladı" diyen Cü- neyt Ayral, şöyle konuşuyor kitabı hakkında: "Kitapta, sütyenle Ugili bilmek istediğiniz hemen hemen her- şeyi bulabileceğinize inanıyorum. 1SW9 yılında bir üni>ersite öğrencisi- nin iç givim konulu bitirme ödevini hazırlamasına yardımcı olurken bu konuda ülkemizde hiç kaynak ol- madığının farkına vardun. Böyle bir kitap yazmaya güiştim..." Solunum hastalıkları atakta MUDICALTRIBUNI-. ABD hükümetinin yayımladığı bir sağlık raporu geçenlerde New York, Ohio ve Teksas eyaletlerinde başgösteren ciddi bir solunum rahatsızlığının kış aylanndadahada yaygınlaşabileceğini ortaya koyuyor Mycoplasma pneumonias adı verilen bir organizmarun neden olduğu rahatsızlık daha çok hastane ve bakımevi gibi kalababk kurum- larda ortaya çıkıyor. Hastahğın tarusı güç ve kuluçka süresi oldukça uzun olduğundan. sağaltıma başlandığında genellikle yayılmış oluyor. Yıllardır ilk kez üç kişide görüldüğünden hastabğın özellikleri henüz kesin olarak bilinmiyor. Hastahğın belirtileri ilk iki hafta genellikle ılunlı bir seyir gösterip yok oluyor. Ancak bulaşıcı olduğundan kimi hastalarda ciddi bir zatürreeye dönüşebihyor. Hastahğın yayılmasını engellemek amaayla hekimler ciddi solunum rahatsızlıklan olan hastalara daha özenle eğilmeli ve bunlan karantinaya almabdır. Mycoplasma pneumonias çocuk ve gençlerde akcığer en- feksiyonuna yol açan en yay gın mikro organizma olarak biliniyor. Boğaz ağnsı. kuru öksürük ve halsizlik gibi belirtilerle kendini gösteren hastahk giderek öksürük nöbetlerine dönüşebihyor. Hastahk hekim denetimi alünda ya da kendiliğinden iyileşiyor. Ancak hasta iyüeştikten sonra bir ıkı hafta mikrobu taşıyor. Bu tür hastalann iş ya da okuldan uzaklaşünlmalan öneriliyor. Çevre Yasa Tasansı tartışıldı GÜLÇtN tLÇt BURDUR - Amacı çevrenin korunması, çevre kirlibğinin önlenmesi, kırsal ve kentsel alanda arazinin ve doğal kaynaklann bozulmadan kullanıbnası, ülkenin doğal bitki ve hayvan türlerinin ve yaşama ortamlannın korunmasını. 'sürdürülebUir kalkınma'Ve "kirleten öder' ilkesine göre sağlamak olan Çevre Yasa Tasansı Burdur'da tartışıldı. Çevre BakanlığYnın isteği doğrultusunda. vali yardımcısı Alev Akçura başkanbğında toplanan > etkili v e ilgib ku- ruluşlar, hapis ve para cezalannı az bulduklan tasandaki eksik ve boşluklan belirlemeyeçabştılar. ÇevTeyi gözeten ve koruyan Burdur Valiliği Çe\ re Korurna Vakfı Müdürü Rahrni Ermiş'in sekretaryasını yaptığı toplantıda. > eni kurulacak işletmeler için öngörülen çevresel etki değerlendirmesi. hava kirbbği ile ilgib antma tesisi kurma ve aük sulannın özellikleri nedeniyle ön antma ve antma tesisi kurma ve işletme yükümlülüğü getiren tasanda, işletme habnde olan tesislerle ilgib hiçbir hükmün olmadığma dikkat çekildi. Toplantıya katılan kuruluşlar. daha önce açılrruş ve faabyetini sürdüren işletmelere de belb bir süre tanınarak çevresel etki değerlendirmesi, ön antma ve antma tesisi kurmalannın sağlanmasını istediler. Yasa tasansının 30. maddesinde ycr alan 'çevrenin korunmasına, iyileştirilmesine ve çevre kirliliğinin önlenmesine yönelik olarak çevreyi koruyanlaruı teşvik edUmesi' hükrnü, toplanüda üzerinde en çok durulan konu oldu. Sağbk, kültür, turizm müdürlükleri ile belediye yetkibleri, üniversite ve doğa korumaa kuruluşlann temsilcilerinden oluşan yasa tasansıru tartışma komitesi, çevreyi gözeten ve koruyan faabyetlerin artması için teşviklerin arttınlması isteminde bulundu. Komisyon. Çevre Kirbbğini Önleme Fonu kurulmasım öngören tasannın fon harcamalannı denetim dışı bırakan 36. maddesine "Sayıştay denetimine tabidir' hükmünün eklenmesini istedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle