08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 OCAK1994 PAZARTESİ 8 DUNYADA GEÇEN HAFTA Katolik, Anglikan çelaşmesi İNGİLTERE EDtPEMİLÖYMEN LONDRA - İngiltere'de resmi mezhep, Hıristiyan dininin Anglikan mezhebi. Bu, adanın ılıman ve sakin ikHmine, Roma'ya uzaklığına. Fransa'ya ezeli diişmanlığma uyarlanmış bir tür Protestanhk. Anglikan mezhebi, sürüsepet kansından boşanmaya takmış, boşanamadığının kafasını uçurmuş8. Henry'nin Katolikliğe inat uydurduğu bir şey. Protestanlığın sulandınlmış biçimi. I688yılından kalma bir yasayla İngjltere'nin de resmi mezhebi bu. Yani hükümdar, mezhebin simgesel lideri. Yasaya göre hükümdar mutlaka Anglikan mezhebinden olmak zorunda. Taht varisleri de öyle. Kraliyet ailesinden kimse. bir Katoliİde evlenemiyor. Eğer çok isterse, o zaman Anglikan mezhebinden çıkar ve tahtta gözü olmadığını da ilan eder. Tarihte böyle örnekler var... Ve bu Anglikan-Katolik aynmı tarihte kaldı sanıhrken, geçen hafta Kraliyet Ailesi'nin önde gelen üyelerinden Kent Düşesi, Katolik olmadı rru!.. Bu, öyle sıradan uyduruk bir düşes değil. Sosyete ve aristokrasinin çok tanınmış bir ismi. Kocası, Mason Locası'nın en üst düzeyindeki Üstad-ı Azamı ve tüm masorüann lideri. Aynca kraliçenin yeğeni. Tahün da 18. varisi... Yaşamına Bayan Katherine VVorsley adıyla halktan biri olarak başlayıp, Kent Dükü Edward ile evlenince milletin sevgilisi haline gelen Kent Düşesi, herhalde yaşı 40-50'yi aşanlarda görülen "dinedönüş" bunalımıyla karşılaşmış olsa gerek. 61 yaşındaki düşes hazretlerinin neden Katolikliği seçtiği açıklanmadı. "özel nedenlerie" denildi o kadar. Ama nedenleri tahmin etmek zordeğil: İki kez üst üste çocuk düşürüp depresyona girfnce. bu dünyadaki varoluş nedenini her halde sorgularruş olmalı... Artık Katoliklık-Anglikanlıkçekişmesini çoktan aşmış olan İngiltere'de. bu haber yinede büyük heyecan yarattı. Eski kitaplar kanştınldı; insanlann inançlanndan ötürü nasıl yaşamlannın zehiredildiği, protestanlann katoliklerden nelerçektikleri, gibi ortaçağ ürünü feci bir tarih yeniden hatırlandı... îngiltere'de resmi mezhep Anglikanlık ama, kimse doğuştan Anglikan sayılmıyor. Bu nedenlede herkes dinini ya da mezhebini seçmekte tamamen özgür. 1991 yıhnda yapılan son sayımda. pazar günleri kiliseye ayine gittığini söyleyenlerin sayısı sadece 4 mılyon. Hıristiyanlığı tüm yükümlülükleriyle yaşadığmı söyleyenler ülke nüfusunun yüzde 7'sini ancak bulur. Gerisinin dinle ilgisi yok. 1688 tarihli yasaya göre devletin resmi mezhebi saptanmış olduğu için de İngiltere. sözlük anlamında laik değil! 'ÜçTürkBüyüğü 9 nündiplomasiatağı CEM SEV BRÜKSEL - Herhalde dünyada Brüksel gibi bir kent daha yoktur. Aslında dünyanın bütün başkentlerinde diplomasi ve politika gündemi doldurur. ama Brüksel'in gündemi neredeyse yalnızca bunlardan oluşuyor. NATO ve Avrupa Birliği'nin (AB) merkezlerinin burada olması. dünyanın sık sık gözlerini bu kente çevirmesine yol açıyor. Geçen haftanın başında da boyle oldu. NATO zirvesi nedeniyle 16 ülkenin devlet ve hükümet başkanlan ile dışişleri bakanlan Brüksel'de bir araya geldiler. Zirv e, Türk basının tüm aksi iddialanna rağmen Çiller'in etkisi altında geçmedi. Aslını ararsanız. Türk gazetecilen dışında. basında Çiller'le ilgilenen de pek olmadı. "Tarihi" olarak nitelenen zirvede daha çok. bırkaç yıl önce Doğu Bloku'nun dağılmasıyla ortaya çıkan siyasi ve askeri boşluğun doldurulması üzerinde duruldu. Çok önemli üç karar alındı. "Banş İçin Ortaklık" adı verilen bir anlaşma 16 ülke tarafından imzalandı. Kısaca "BIO" adı verilen bu plana göre Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri ile eski Sovyetler Birliği topraklarında yeni kurulan 15 cumhuriyet, NATO'ya henüz katılamayacaklar ama siyasi ve askeri alanda gıdcrek daha genişleyecek ve derinleşecek bir işbirliğine girebilecekler. Dolayısıyla"BIO" formülüyle asıl yapılmak istenen, gereken ülkeleri sonuçta ittifakın bünyesine katarken diğerlerini küstürmeden kapının önünde tutmak. Kapının önünde kalacaklarda büyük olasılıkla. Orta Asya'daki Türk Cumhuriyetleri olacak. Zirvede aynca, NATO'nunçok uzun vıllardan ben tartışıp karar veremediği bir konuda sonuca vanldı. NATO'nun bugüne kadar var olan yapılan, yalnızca ittifakın üyesi ülkelerin saldınya uğraması halinde savunmaya uygun. Zirvede bundan böyle NATO'nunçıkarlannı BELCIKA ilgilendıren durumlarda, ittifakın geleneksel görev alanı dışında da çatışmalara girebilmesini sağlayacak yapılar oluşturulması için çalışmaya başlanması karan alındı. Yani artık NATO, dünyanın öbür ucundaki bir çattşmaya da katılabilecek esneklikte askeri yapılan oluşturacak. Bu karar. bundan bırkaç yıl önce üye ülkelerdeki muhalefet hareketleri tarafından büyük bir direnişle karşılanırdı. Oysa bugün hiçbir ülkede bu gelişmeye karşı çıkılmadığı gibi üzerinde de fazla durulmuyor. Zirvenin son karan, yine Doğu Bloku'nun dağılmasıyla bir ölçüde denetimden çıkan nükleer, kimyasal ve biyolojik silahlar ve bunlann kullanımı için gerekli teknolojilerin yeniden denetim altına alınması için çalışmalara başlanmasını öngörüyor. Zirvede tüm ülkeler kendi gazetecılerinin en iyi şekilde bilgilenmesi için ellerinden geleni yaptılar. Ancak Türkiye'nin seçtiği yöntem en ilginciydi. Başbakan Çiller. Brüksel'e geliş ve dönüşünde ucağa aldığj üç büyük gazetemizin yazannı bilgilendirdi. Çiller Brüksel'de de.diğer Türk gazetecılerinin kendi aralannda "ÜçTörk Biiyüğü" adını taktıklan bu yazarlarla zaman zaman yemek yiyerek ya da kahve içerek, görüşmelerin nasıl geliştığini anlattı. Zirveyi izlemekle görevli ve sayılan 40'a yaklaşan diğer gazeteciler ise bu anlarda güvenlik görevlilerine verilen talimatla kapı dışan edildiler. Bu gazetecilen bilgilendirmekle görevli olduğu söylenen basın danışmanı ise ciddi bir bilgi vermediği gibi, yer yer sinirlenerek gazetecilere hakaret ve tehdit yağdırdı. Gazeteciler, NATO merkezinde haber yazarken bu görevliyi aradıklannda da otele giden Başbakan ile birlikte aynlmış olduğunu öğrendiler. Türk heyetinin kaldığı Hilton Oteli'nde son gece ilginç sahneler yaşandı. AB yetkilileriyle yediğj yemekten dönen Çiller, oıel lobisinde "Üç Türk Büyöğû"nün alkışlanyla karşılandı. Bir an şaşıran Çiller, hızla kalabalığın arasından geçerek odasma çıktı. Başbakan'dan iki dakika kadar sonra otele gelen Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin ise karşılama törenini o kadar ucuz atlatamadı. Yine aynı yazarlann kışkırtmasıyla başlayan alkışa orada bulunan tüm elçilik görevlileri de katılınca otel lobisinde kıyamet koptu. Şaşkınlığa uğrayan Çetin bir ara duraklayınca arkadan kendisine yaklaşaıvbir yazanmız kafasını Dışişleri Bakanı'nın bacaklannın arasından geçırerek omuzlamaya kalktı. Çetin kaçmak için hamle yapınca, diğer yazarlarda olaya katıldılar ve hep birlikte bakanı altı okka yaptılar. Hikmet Çetin güçlükle kurtulup kendini asansöre atarken lobideki yabancılar ve otel resepsiyonundaki görevliler gözlerini faltaşı gibi açarak olayı izliyorlardı. G A f r î l r a V I a c i v o l ı l i A v a ? a n i l a r Güney Afrika Cumhuriyeti, yaklaşık 500 >ıl süren be>az yönetime 27 nisanda • ^ * J İ U%.*X U d » I V O A l - U V y <X£A c t l l l l c U y a p ılacak olan ilk serbest demokratik seçimlerle veda etme>e hazırlanıvor. Be- yaz toplum adına F.VV. De Klerk ve siyah toplum adına da Nelson Maıidela el sıkışıp geçmişi unutmaya ve özgürce yan yana yaşayabilecekleri bir ülke yaratmaya söz verdi. Ancak bireylerin de liderieri kadar bağtşlayıcı ve unutmaya hazır olup olmadıklarını zaman gösterecek. Durmak bilmeven etnik şiddet ve iki toplum arasındaki sosyo-ekonomik dengesizlik, Güney Afrikalılara ırk aynmcılığı kâbusundan uyanma fırsatı vermevebilir. Ekranaşığından yıldızlaramiras MİŞEL PERLMAN PARİS-Duyanlar duymayanlara, okuyanlar okumayanlara anlatsın! Olay, ilginç olmanın da ötesinde çünkü. Üstünde biraz düşünmekte yarar v ar. Televizyonun, önüne geçilemeyen müthiş kudretini sergilemek açısından. Geçen hafta içinde Fransa'nın gündeminde bir dizi önemli olay vardı. İlki, on binlerce insanı perişan eden sel afeti. Yağmurlar kuzey, güney, doğu. batı demedi; insanlan sefıl etti. Ikincisi, özel okullarla kamu okullan arasında laiklik konu edilerek yeniden alevlenen tartışma, Anayasa Konseyi'nin hükümetin sunduğu bir yasa tasansının kısa bir bölümünü ıptal etmesi. laik okul ilkesi yandaşlannın bunun üzerinedüzenledikleri gösteriidi. Evet, bukonularve daha başkalan vardı bir haftalık iç siyaset gündeminin içinde. Siyaset kulislerinde pek konuşulmasa da. halkın rağbet ettiği ilginç ve önemli olaylardan biri ise. televizyon hayranlanndan Giovani Andrea Sulli'nin vasiyetnamesinde, hayatta iken beğenisini kazanmış TV "yıWız"lanna bıraktığı mirastı. Böyle sevgiyecan feda! İşin tuhaf taraflanndan biri. adamın yaklaşık iki yıl önce ölmüş olmasına rağmen miras olayının ancakjjimdi ortaya çıkmış olması. ilginç bir diğer nokıa da genel mirasın eşit bir şekilde bölünmemiş olmasıydı. Yani ölmeden önce, beğenisine göre "not" da vermişti TV "yüdız"lanna bizim küçük ekran aşığı. Şimdiyedek yalnızca Fransız televizyon dünyasının "kraliçe"si olarak tanımlanan ünlü Christine Ockrent açıkladı görüşünü. Mirası reddeden ünlü Christine Ockrent, bakın neler söylüyor bu konuda: "Sanınm, mirası bırakan kişinin ailesiyie arası hiç de iyi değiidi. Bu herhalde yalnızlığında kendisine eşlik eden televizyon yıldızlanna bıraktı parasım. Öyle bir medya ki şu televizyon, kendisiyle izleyici arasında çok özel ilişkiler kuruyor. Fakat tek yönlü bir ilişkidir bu. Boylesine bir durumun "korkutucu" olup olmadığı konusuna gelince... Christinhe Ockrent, bu konuda özetleşöylediyor: "Med\ alaştırılmış bir demokrasiyiz. TV'nin kusur ve aşırılıklan vardır kuşkusuz, fakat aynı zamanda v arar ve sihirden de yoksun değildir." Fransız ekran kraliçesinin buradan yola çıkarak vardığı sonuç da, TV'nin bazı olumsuz yanlanna karşıhk halkı eğlendiren. ona dünyayı açan bir araç olduğu. dolayısıyla da TV ekranına çıkanlann sorumluluklannın bilincinde olmalan gerektiği şeklinde. İKTİSAT BANKASI T.A.Ş. SAYIN PAY SAHİPLERİNE Yönetim Kurulumuzun 14.01.1994 tarih ve 1994/2 sayıh toplantısında Bankamız Genel Ku- rulu'nun aşagıdaki gündemi görüşüp karara bağlamak üzere; 02.02.1994 Çarşamba günü. saat 11 00'de Büyükdere Cad. No: 165 Esentepe-İstanbul adresindekı genel müdürlük binasında olağan olarak toplanması kararlaştınlmıştır. Bankalar Kanunu ile Ana Sözleşmemiz hükümlerine göre, pay sahiplerimiz bu toplantıya bizzat kaulabilecekleri gibi, diğer bir pay sahibine aşagıdaki örneğe uyun şekilde vekâlet vermek sureüyle bu toplanuda kendilerini vekâleten temsil de ettirebilirler. Ancak esas sermayenin % 1 ve daha faz- lasına sahip pay sahiplerimiz ile bankamızın yönetim kurulu başkan. üyeleri ile denetçiler ve birinci derecede imza yetkisine sahip mensuplanna vekâlet verilmesi mümkün olmayıp, bunlar dışında kalan pay sahiplerimize ise vekil olarak kullandınlabılecek oy sayısı toplam oy sayısının %1'ini ge- çemez. Bankamızın 1993 yılı kâr ve zarar hesabı ile bilançosu, yılhk rapor ve denetçiler tarafından verile- cek rapor ile birlikte toplantı tarihinden 15 gün önce merkez ve şubelerimizde pay sahiplerimizin incelemelerine hazır bulundurulacaktır. Pay sahiplerimizin. bu toplantıya bizzat veya vekâleten katılmalannı diler, henüz yasa geregi ha- miline yazılı hisse senetlerini nama yazılı hisse senetleri ile değiştinneyenlenn toplanüya katılama- \acaklanna bilgilerini rica ederiz. Saygılanmızla,x İKTtSAT BANK.\SI T.A.Ş. Yönetim Kurulu ABAYANLAR Genel Mûdür GürbüzTÜMAY Yönetim Kurulu Başkanı GÜNDEM 1-Başkanlık Divanmın seçilmesi 2-Genel Kurul toplantı tutanağının imzalanması konusunda Başkanlık Divanına yetki verilmesi 3-1993 yılı Yönetim Kurulu faaliyet ve Denetçiler Raporlannın okunarak, bilanço ve kâr-zarar hesaplannın görüşülmesi 4-Yönetim Kurulu üyeleri ile Denetçilerin ibralannın ayn ayn oya sunulup karara bağlanması 5-1993 yılı kânnın dağıtımı konusunda karar alınması 6-Görev süreleri dolan yönetim kurulu üyelerinin seçimı 7-Denetçilerin seçimi 8-Yönetim Kurulu üyelerinin huzur hakkı ile Denetçilerin ücretlennin lespiti 9-Yöneürn Kurulu üyelerine TTK m. 334 ve 335 u>annca izın verilmesi Vekâletname örneği: İktisat Bankası T.A.Ş. Olağan Genel Kurul Divan Başkanlığı'na Esentepe-İstanbul İktisat Bankası T.A.Ş.'nin 02 Şubat 1994 Çarşamba günü saat 11 00'de yapılacak hissedarlar ola- ğan genel kurul toplantısına, benı bızı temsilen tam yetki ile kaulmaya. namıma/namımıza oy ver- meye. ilgıli yasalar ile bankamız esas sözleşmesi hükümlerine göre, sahip olduğum olduğumuz tüm haklanmı/haklanmızı kullanmaya yetkili olmak üzere aşagıdaki kişiyi vekil tayin ettim ettik. Vekihn: Adı ve Soyadı Adresi Varsa bankadaki görevi Sahip bulunduğu banka Sermayesinin tutan Vekâleten kullanacağı oy sayısı Vekâlet verenin Adı ve Soyadı Adr esi İmzası İmzalan İKTİSAT BARKASI Değerli LİSE ÖĞRETMENLERİMİZE Yayınevimizin yazarlarınca titizlikle hazırlanan Lise 2. Dönem Ders Kitaplarını sizlere sunmaktan gurur duyuyoruz. GENDAŞ A.Ş. • TARİH 2 — Veli Şirin MBB. ToHm Terbiye Kuruhj'nun M / ]994 tarih ve 64sayi* karan • DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ 2 N. Pakdil - G. Kaya - S. Müftüoğlu M.E B Talırn Terbıye Kurulu'nun 21 5 1993 tarih ve 192 sayılı karan / FEN BİLİMLERİ 2 i. Tanyeli - B. Ermiş - R. Gök - H. Özen M E.B. Talım Terbıye Kurulu'nun 4.8 1993 tanh ve 323 sayılı karan / FİZİK 2 — İ. Tanyeli - H. Özen ME6 Talım Terbıye KuruJu'nun 14 1 1994 tanh ve 66 sayılı karan • BİYOLOJİ 2 — Nejat Sevkal M E B Talım Terbıye Kurulu'nun 13 8 1993 tanh ve 337 sayılı karan / MATEMATİK 2 — Emrullah Kaplan M E B Talım Terbıye Kurulu'nun 4 8 1993 tarih ve 328 sayılı karan • ANALİTİK GEOMETRİ 2 -Emrullah Kaplan M E B. Talim Terbıye Kurulu'nun 4 8 1993 tarih ve 337 sayılı karan • EDEBİYAT 2 - EDEBİYAT 4 A. Bezirci - N. Göker - M. Dinçer Not: Okullara örnek kitap gönderilmiştir. Aynca isteyen öğ- retmenlerimize örnek kitap gönderilir. GENDAŞ A.Ş. Çatalçeşme Sok No 19 Cağaloğlu - ISTANBUL Tel'527 10 20-520 82 12-Fax 520 82 12 Cenevre'de bir araya gelen iki lider yaklaşık 5.5 saat görüştü Clinton^Esad'ıPKK için uyardı CENEVRE (Ajanslar) - ABD Başkanı BiU ClintonSuriye Devlet Başkanı Hafız Esad'ı terör örgütü PKK'ya verilen destek nedeni ile uyardı. Clinton ile Esad arasında dün İsviçre'nin Ce- nevre kentinde Intercontinental Oteli'nde yapı- lan zırve yaklaşık 5.5 saat sürdü. İki lider görüşmeleri bittıkten sonra bir basın toplanüsı düzenlediler. AA'nm habenne göre Clinton bir soruya kar- şıhk verdiğı yanıtta Suriye ile PKK, Hızbullah ve diğer terör örgütlerine bakış açılan konusun- da iki ülke arasında görüş aynlıklan bulunduğu- nu söyledi. Clinton. konuşmasında. PKK'yı terör örgütleri listesinin başında saydı. Esad ile yapılan görüşmede. bu görüş aynlık- lannın gündeme geldiğini belirten Clinton. bun- lann nasıl giderilebileceği konusunu tartıştıkla- Clinton. Esat ile aynca, bu gorüş aynlıklan- nın giderilebilmesi için ABD Dışişleri Bakanı Chırtopher Warren ve Suriye Dışişleri Bakanı Faruk Şara arasında bir görüşme mekanizması kurulması yolunda görüş birliğine vardıklannı söyledi. Esad Suriye Devlet Başkanı Esadda bir soru üzeri- ne. "Banşın gerektirdiklerini yerine getireceğiz. Bu, görüşmelere bağlı olacaktır ve basın toplantı- sında tartışılacak bir şey değikür'" diye konuştu. Clinton, Suriye ve İsrail arasındaki görüşme- lerin gelecek hafta VVashington'da yenlden baş- layacağı haberini de verdi. ».... .»». ««=..««.««;«. w ..u3 U ..u „>•,>,„»• . Esad. Suriye'nin İsrail ile adilvekapsamh bir nnı kaydetü. Clinton. ikîİİ ılışkilerin eelişebilme- ^ frayışında olduğunu kaydettı ancak Israıl Si için. güven ortamimn öncminc dikkat çekti. l l e l l l < ! İ "l e n n n o r m a l e donmes, ıcın finlan tenele- İlişkiler normalleşecek Başkan Clinton, Suriye Devlet Başkanı Hafız El Esad'ın kendisine Suriye'nin İsrail ile ilişkile- rini olası bir banş anlaşması altında normalleşti- receğine dair 'açık, samimi ve kesin" bir söz verdi- ğini söyledi Clinton. "İyi ilişkilerin sağlanması için bir banş anlaşmasında uzlaşılması gerekli. İlk defa olarak bövlesi bir ilişkinin gerçekleşebileceği açık olarak ifade edildi. V apılması gereken çok şey var, ancak amacımıza daha yakınız" diye ko- nuştu. Esat ile iki ülke arasındaki bu görüş aynlıkla- nnı gidermek için iki önemli konuda görüş birli- ğine vardıklannı belirten Clinton. Ortadoğu'- daki banş sürecinde önemli adımlar atabilmek için güven ortamının sağlanması gerektiğine dikkat çekti. ile ilişkilerin normale dönmesi için Golan tepele- rinin Suriye egemenliğine verilmesinin yeterli olmadıâını belirtti. Esad. "Biz global bir banştan yanayız. Bu bağ- lamda amacunız hepiıniz için gerçek bir banşa ulaşmaktır" diye konuştu. Esad. bir gazetecinin banşa hazır olup olma- dtğı yolundaki sorusu menin "Evet İsı-aiPle ban- şa hazırız, ama dediğim gibi bu kapsamlı bir banş olmalıdır"ıjedı. Dün ABD Başkanı Bill Clinton ile Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad'ın Cenevre'deki gö- rüşmeleri sürerken. kentin başka bir bölgesinde İsrail vc Suriye alcyhtan bir gösteri düzenlendi. Cenevre'de bir parkta toplanan göstericiler. İsrail ve Suriye askerlerinin Lübnan'dan "aci- len" çekilmelerini istediler. Suriye'nin Lübnan'da 35 ile 40 bin. İsrail'inise bir kaç bin askeri bulunuyor. Çetin, İKÖ'lü dışişleri bakanlanyla temaslarda bulunacak: Bosııa"va silah ambargosu kaldınlmah RİZE ASLİYE1. HUKUK MAHKEMESİ Do>,yaNö:1993 339 Davacı SSK Genel Müdürlüğü tarafından davalı Osman Seher Akşehiraleyhıne açılan rücuan tazminat davasının yapılan duruşma- lan sonunda verilen ara kararı gereğince; Davalı Osman Seher Akşehir'in adresının bilinmediği ve kendisine Rize PTT'sı ile dava dilekçesi tebliğ edilemediği anlaşıldığından du- ruşma günü olan 9.2.1994 günü saat 09.00'da mahkememiz salonun- da haar bulunması veya bir vekil marifeti ile kendisıni temsil ettirme- sı. duruşmaya gelmediği takdirde hükmün gıyubında yürütüleceği dava dilekçesi >erine kaim olmak üzere ılanen tebliğ olunur. 15.12. 1 9 9 3 Basın: 45304 ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin, Bosna-Hersek'e uygula- nan silah ambargosunun kaldı- nlmasını isteyerek "silah ambargosunun kaldırılmaması dunımunda adaletsizliğin. bu ül- keye maddi yardunlann arttınl- ması ile giderilmesini" önerdi. Dışişleri Bakanı Çetin, yann Sırplar'la Hırvatlar arasında toprak paylaşımı konusunda bir toplantıya katılacak olan Bosna-Hersek yönetimine des- tek vermek amacıyla dün Ce- nevre'ye gitti. Bosna'ya destek için İslam Konferansı Örgütü Temas Grubu dışişleri bakanla- n nezdinde de gjrişimlerde bu- lunacak olan Çetin. Türkiye'- den hareketinden önce yaptığı açıklamada, 18 ocak görüşme- lerinin iyi değerlendirilmesi ge- rektiğini söyledi. Cenevre'de Bosna:Hersek Cumhurbaşkanı Alia Izzetbegoviç. Başbakan Haris Sladziç ve BM Genel Sekreteri Butros Gali ile de gö- rüşeceğini bildiren Çetin, "Amaç, vemtekte olduğumuz desteği yinelemek. 50'den fazla ülkenin istekleri ve beklentileri, dile getirilecek" dedı. "Dünya daha fazla manevi so- nımluluk altında kalmak istemi- yorsa silah ambargosu kaldırd- malıdır" diyen Çetin, 18 ocak- taki fırsatın iyi değerlendirilme- sini istedi. Banş görüşmelenne katılanlann. "Alandaki gerçek- leri dikkate alarak bir çözüm bulmalı" dediklerini anımsatan Çetin. bu yaklaşımın. "Saldu-- gana ödfin vererek çözüm arrvo- ruz, güçlii olan haklıdır" anla- mına geldiğini söyledi. Çetin, programın uygun ol- ması durumunda. ABD Başka- nı Bill Clinton ve Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad görüşmesi için Cenevre'de bulunan Suriye Dışişleri Bakanı Faruk El Şara ve Islam Konferansı Örgütü Temas Grubu içerisinde bulu- nan İran Dışişleri Bakanı AB Ekber Velayeti ile üçlü görüşme yapılabileceğini bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle