07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 OCAK 1994 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER Nereye gidiyoruz?.. "Bız neymışız!" kompleksıne kapılan yayıncılar özel televizyonlan gerçekten çirkın bır duruma sokmuşlardır. Haber-yorum dıye sunulanlan dınlerken çocuklann terbıyelen içın odadan çıkanlmalan gerekecek durum yerleşmıştır. Prof. Dr. TUNCER GÜVENÇ S on yıllarda hızla gelışen uluslararası olaylar ve ılış- kıler, bılımsel ve teknolojık atılımlar, ınsanlann ortak sorunlannı hızla ulkeler arasında yaymaktadır Bu sureçler ıçınde Turİcıye'nın ve Turk ulusunun hak etmedığı bır darbe so- nucu kurulan dıkta rejımının getırdığı "düzen" Turkıye'de toplum kesımlen- nın ve pek çok kurumun hızla yozlaş- masına yol açmaktadır Turkı>e"de bılımsel ve teknolojık gelışmelen ızleyebılecek ve bunlann uluslararası ılışİcılere ve ulkemıze etkı- lennı ve ozellıkle sosyal, ekonomık ve hukuksal etkılennı ınceleyebılecek bır kurum ya da kurumlar olma>ışı bu yozlaşmayı çok daha ılen boyutlara getırmıştır Sıyasal kurumlann \e sı> aset adam- lannın 1980'dedondurulması veuzun süre "icazet" alanlann dışındakılenn sıyasal yaşam ve etkınhğın dışında tu- tulması, yaratılmak ıstenen yenı sıya- sal akımlann ve yenı sıyasetçılenn oldukça geçıa yuzeysel akımlardan yuzeysel olarak etkılenmış goruntusu. bugun Turk sıyaset dunyasının ozellı- ğı olarak gorulmektedır Sonuçtasıya- sal hayatta sozu geçen kurumlar ve kışıler çok yuzeysel olarak ola>lara bakmakta ve algılamakta, her ne pa- hasma olursa olsun en kısa yoldan nasıl oy alabılınm. bunun ıçın kımler- den oy! parasal destek > a da yayın des- teğj alabılınm kaygısını her şeyın uze- nnde tutmaktadırlar Yasal Düzen ve Değişiın: Her şe>den once sıyasal kurumlar buyuk çoğun- lukla Turkıye'ye kabul ettınlen dıkta donemı anavasasına karşı olduklannı açıkça belırtmışlerdır Değıştınnek ıçın ulusa soz vermışlerdır Turkı>e"de namusu uzenne yasal olarak ant ıçen- ler antlannı bozup emnnde oiduklan Cumhun>et kurumlannı sılah zoruy la kaldınp. >enne kendı sozlennı geçınp hukumran olmuşlar ve bır sure sonra "demokrasi"ye geçılmış ve bu kışılere hıçbır şey olmamıştır İçılen andın bo- zulmasının sorun olmadığı bır ulkede ulusa venlen sözün yenne getınlmesı de cıddılığını koruyamaz Sıyasal ku- rumlann çoğunluk bende değıl sozune de aruk kımse ınanmaz Bugun sıyasal kurumlann coğunluğu, sozde 'değiş- tirme'den yanadır Anlaşmaya, uzlaş- ma>a çalışan ıse yoktur Bır anayasa, çoğunluk partısının goruşune gore de- ğıl, uiusal uzlaşmayîa değışır Yoksa >apılacak değışıklığın dıktatorlenn kabul ettırdığınden ne farkı olur9 Gehşmelenn ıneelenmedığı ve ulke- nın gelışen ve artan sorunlanna değıl onceden. daha sonradan bıle temelden çozumler aranmadığı açıktır Ortada bır devekuşu tutumu yaygın olarak gorulmektedır Kısa vadede olaylan nasıl kendı çıkanmıza uygun atlatınz >a da olmazsa en az zararla nasıl atla- tınz tutumu, her yerde gonılmektedır Turkıye'nın gundemıne gelen ve her şeyden once sıyasal kurumlann çozum onermesı gereken sorunlara, uluslara- rası esen rüzgârlardan pek de bır şey anlamadan yuzeysel sloganlarla ço- zumler sunulmaktadır Sorunlann nedenlen ve nasıl çozumleneceğı. Tur- kıye'nın gozardı edılemeyecek gerçek- len dıkkatealmmadan çok kısa vadelı "önlemler" alınarak sorunlar daha da karmaşık halegetınlmektedır Tum bu sorunlara karşı hazırlıksız ya da uyanlmamış olmamazın nedenı bu sorunlan ınceleyecek kurumlann bulunmayışı ve sıyasetın paraya da- yanması "demokrasimizin" bır "para- sal demokrasi.ye" donuşturulmeye ça- hşılmasıdır Bunun sonucu genel ahlakın yozlaşması. hukuksal ve >asal duzenın denn yaralar almasıdır Hazırlıksızlık ve Sorunlar Hazırlıksızlık her konuda karşımıza çıkmaktadır Hızla değışen dunyada komşulanmızla ılışkılerde. artık bır >a da bazen uç ulkenın polıtıkasını ger- çekleştırme gorevını ustlenmış bulu- nan BM ıle. kısa bır surede \dr oluş amacı ortadan kalkmış ve gorev sız du- ruma duşmuş NATO ıle, Turksel cumhunvetlerle olan ılışkılenmızde ve onlara Turkıye'nın deneyımını gozar- dı ederek sunduğumuz modelde, So- malı'de, Bosna-Hersek'te, Kafkasya'- da duygusal ve başansız tutumumuz, petrol polıtıkasında pek de "ne yaptı- ğını bilmeyen" tutumumuz, en belırgın dış ılışkılenmızde hazırhksızlığın or- neklendır İçende ıse amacı açıkça belırlenme- mış, ne ıçın ve nasıl bır ozelleşürme ya da uiusal varlıklann satışı karmaşası her şeyı satalım ama ne yapmak için sorusuna yanıt vermeden, sattıklan- mızı kıme sattık, bunun yenne ne yap- tık, bundan sonra neyı yapmayı plan- ladık ve projelendırdık sorulannı kendımıze sormadan bu yuzeysel geçı- ci akımda butçe açıklannı kapatmak ıçın ısrar edılmesı kentleşmede yaşa- nan kargaşa, unıversıtelenn acıklı du- rumu, ozel unıversıtelere yuzde ellılere varan kamu yardımının sûrmesı, bu arada kamu unıversıtelenne olan vur- dumduymazlık döner sermaye, va- kıf, dernek, şırket, market ve fon duze- nı ıçınde bılımden ve gereklı eğıtımden uzaklaşan unıversıtelenn durumu kayıt ve nakıl ışlemlen ıçın bazı kışı adına hesaplara bağış adı altında para yatınlmadan ışlem yapma>an unıver- sıtelenn durumu once tarikat yuvası'- na çevnlmeye çalışılan, sonra YÖK başkanının kayırdığı unıversıtelere ve bın de kurduğu ozel unıversıteye fon kaydırma ve destek kurumu ve şımdı de Kuzey Amenka unıversıtelen me- zunlan dayanışma kurumu halıne ge- tınlen TÜBİTAK unıversıteler vuk- sek lıseleştınldıkten sonra vanm yamalak duzenlemelerle kuruculan- nın ongorduğu ışlevını bıle yıtıren ve NATO orneğı kendıne gorev ve uğraşı arayan YÖK gıbı temelden çozum bekleyen daha pek çok konunun ya- nında gunccl olan basın yayın konusu şu giınlerde Turkıye'nın durumunu gostermektedır özel Rad.vo ve Tele>iz>on: Turkıye hazırlıksız olarak bırdcnbırc oldubıttı ıle ozel radyo ve televız>on sorunu ıle karşılaşmış ve bu durumda uluslarara- sı sozleşmelere de ımza atabılmıştır Beğensek de beğenmesek de. tu- muyle ya da buyuk bır kısmının değış- tınlmesını en doğal hakkımız olarak ıstedığımız anayasa ve yasalar yurur- lukte olduğu surece hepımızın bunlara uymak zorunda olduğumuzu belırt- mcktcyarar var Hukumetler. anayasanın Hl mad- desı yururlukte olmasına karşır. radyo ve televızyon vencılennın dışalımına ızın vermış. bunlann PTT hatlannı kullanmasını sağlamış ve yayın yap- malannagozyummuştur Daha sonra bunlar korsan vayın (daha doğrusu yasadışı) ılan edılmış, fakat kapatma- mış ve kapatamamıştır Aynı zaman- da bu yasadışı yayınlara demeç veren ve konuk olan sıyaset adamlannı, yuksek kamu gorev lılen ve oburlen- nın bolluğunu duşunursenız. bu yasa- dışı durumun "de facto" olarak kabul- lenıldığını de gormekteyız Boyle bır durumda "Biz neymişiz!" kompleksıne kapılan yayıncılar, ozel televizyonlan gerçekten çirkın bır du- ruma sokmuşlardır Haber-yorum dıye sunulanlan dınlerken çocuklann terbıyelen ıçın odadan çıkanlmalan gerekecek durum yerleşmıştır Bır ya- yın organında eskı mahalle kabadayı- lannın soz ve davranışlannın benım- senmesı. bu yayınlarda bazı basın ve yayın organlannın mahalle çocuklan gıbı "Benim bilvem seninkinden büvük ve güzel, seninki bilye bile değil" gıbı ve çok daha ığrençlennın artık 3-5 dakı- kada bır tekrar tekrar ekrana gelmesı bu basın yayın kuruluşlannın ozellığı olmuştur Gerçekte bu. hazırhksızlığın doğur- duğu yasal boşluklar. oldubıttılere goz yumma ve "biraz da" yenı ekonomık guçlerın baskı ve şantajı sonucudur Gerçekte dunyanın en pahalı gaze- telennı sunan basın, genelde belırlı parasal guçlenn clıne geçmış, tıcaret ve sanayı guçlennın organlan durumuna gelmıştır Ayrıca bunlar çoğunlukta 12 Eylul sonrasında "neşvünema" bu- ian şırket ve şırket gruplarıdır Bunlar basını bır "lotarya va da piyango" ba- sını halıne getırmışler ve halkm ekono- mık sıkıntısını "Al gazeteni, gönder kuponunu veköşe>idön"ılkesı ıleoku- yucu kıtlesını arttırmak yenne, obur gazetelerden kendı gazetelenne aktar- ma yanşına gırmışlerdır Bu ekono- mık guçlenn elıne geçen gazeteler yasal bosjuklardan ve gerektığınde de başka yollardan yararlanarak yasal olmavan goruntulu yayın organlan kurmuşlar, yasal engellerc karşm ya- salan uvgulamakla yukumlu kurum- lann yasalan uygulamakta takındık- lan tavır. yasaları hazırlamakla yukumlu kışılerın ılgısızlığı ve vasal ol- masan vayınların surmesı ıle bu yayın organlan kendılennı yasalann ve ana- yasanın dolayısı ıle mevcut hukuk duzenının ustunde gonneye başlamış- lardır Yargıyı Yıpratma: Yargı kararlan eleştınlebılır Her yargı karannın haklı olduğunu kımse ılen suremez ve tanh buna orneklerle doludur Fakat yargı kararlannı gelışıguzel eleştırmek ve ozellıkle kendı ışıne gelmedığı ıçın yar- gı organlannı rasgele yıpratmak da "anarşi" yaratmaya çalışmaktan baş- ka bır şey değıldır Yargı kararlan eleştınlırken dosya- lar ıyıce ıncelenıp, kararlann yasalara uygun olup olmadığı soz konusu edıle- bılır Buda hukuksal olarak yapılırve kararlann yıne yasal yollarda duzelül- mesı amacını taşır Baskı ve şantaj havasına burunmesı, kesınlıkle kabul edılemez Fakat Turkıye'de yargı kararlanna gelışıguzel ıtırazlar ve yıpratma yay- gınlaşmakta, bu da ulkenın ve rejımın temeb olan adalet duzenını, hukuk du- zenmı sarmakta ve Turkıye'yı ust du- zeyde bır "anarşi"ye suruİdemektedır Anayasa hukumlenne gore yasa ve- y a KHK'len ıptal eden Anayasa Mah- kemesı'ne karşı eleştın dıyemeyeceğı- mız davranışlann hıçbınnde "Anaya- sanın şu maddesine aykırı bir karardır" dıye bır eleştınye rastlanmamıştır Sonuç Her şeyden once eğer demokrasıye yonelme amacımız ıse. var olan duze- nın yasalanna ve yargı kararlanna saygılı olmak zorundayız Turkıve ve dunyadakı hızlı gelışmelen yuzeysel olarak ve şekıl olarak taklıt etmeye kalkışmak yenne, ulkeyı oldubıttıler ıçınde bır "para oligarşisine" surukle- mek yenne. gerçek demokrasıye yo- nelmek, gelışmelen ınceleyebılecek ve getırebıleceklennı ongorebılecek ve onenlerde bulunabılecek, sıyaset adamlanna bılımsel çozumler suna- cak çalışmalara ve kurumlaşmaya yonelmekgerekır Yasa y apımcılannın da kısa çıkarla- n bır yana bırakıp her konuda kendı- lennın, Turkıye'nın temel ve ıvedı sorunlanna gerçek çozumler aramaya ve olaylara meydan vermeyecek yasal duzenlemelere yonelmelen. verdıklen sozlcn tutmaya başlamalan zamanı çoktan gelmıştır \ argı kararlannın uygulanmaması. savsaklanmasıve ozellıkle yuksek yar- gı organlannın kararlanna karşı gelı- şıguzel davranışlar ve demeçlenn. devletı temelınden sarstığının farkına vanlması gerekmektedır Yoksa bır "para oligarşisinin" elınde matya du- zenıne doğru hızla kayanz ARADA BIR Prof. BAHRİSAVCI 39 Kişi ve Demirel 39 kışı, Anayasa Mahkemesı Başkanf nın laıklığı anla- tan ve savunan tavrına karşı bır bıldırı yayımlamışlar Bıldırıyı "mılletvekılı" olarak yazmışlar, ımzalamışlar Evet, gerçeğe bakarsanız, bu 39 zat, "parlamenter"- dırler' Yontemıne gore yapılan bır seçımle, "ulusu tem- sıl etme' statusune gırmışlerdır Amma velakın, bız kendılerınden bu yazıda, doğal sanlarıyla soz etmeye- ceğız Çunku onlar, bu bıldırıde, statulerıne "hanıs (sa- dakatsız) olmuşlardır Çunku sosyal paktınmudurılke- lerının başında gelen laıklık ılkesının gerçek anlamına hanıs olmuşlardır Evet mılletvekıllerı, temsıl ettıklerı ulus kadar ozgur olarak duşunme, soyleme, davranma, tavır koyma oz- gurluğundedırler bunlardan da genelde sorumlu de- ğıldırler Fakat ulusun sosyal paktı olan anayasa ıçre -anayasanın mudur ılkelerı ıçre- iaıklığın gerçek anlamı ıçre olmak uzere Hukukça yalnız bu koşulla bağlıdır- lar Işte buna sadakatsızlık etmışlerdır Demirel de kalkmış, ( kendılerınden, bu yazımızda yalnızca adlarıyla soz edeceğız Çunku, kendılerı de, ko- nunun tam bu noktasında, bır 'bılge yorumcu" gıbı dav- ranmışlardır, ama, İaıklığın gerçek anlamına, pek, aldır- mayarak Ve aba altından sopa gosteren Bektaşı'nın uslubu ıle, laıklık yanlılarına tehdıt değıl de, laıklık duş- manlarına "koruyucubılge"Ukgosterımınde bulunmuş- lardır "Parlamentarızmm devlet başkanlığı" bılgelığını ıhmal ederek ve de parlamentarızmm, sıyasal arena- dakı bâtıl eğılımlerı değıl, "sosyalpaktıçreolanbuyruk- ların', gereklerının koruyucusu kuralını, bırazcık kenar- layarak ) Evet, Demirel de kalkmış, 39 kışının, dın kurallarına bağlılık ve dın ozgurluğunu savunma keyfı- yetının, İaıklığın reddı - şerıatcılığın kabulu anlamında olmadığını bıldırıde boyle bır savın bulunmadığını bıl- dırıcılerın, yalnızca, dın kurallarına uymanın yasak ol- madığını belırttıklermı ılerı surmuştur Oysa, hem parlamentarızmm, hem de sosyal paktçılı- ğın temel kuramına gore cumhurbaşkanı, anayasanın butun mudur ılkelerıyle bağlıdır, parlamentarızmm de sıyasal arena kuramı ıle bağlıdır Bunlara gore cumhurbaşkanı, sıyasal arenada tartı- şan resmı guçler arasındakı goruş aykırılıklarının, bır çatışma olmaktan çıkıp, konsensuse gıden bır barış ıçı- ne gırmesını sağlayıcı bır konumdadır Anayasanın mudur ılkelerınden olan laıklığe sığmayan tavırların da yanında değıldır Evet, 39 kışı açıkça, "Antı laıkız, şerıat ısterızi" deme- mışlerdır Açıkça kılısenın-havranın-camının, yanı dın- sel kuralların egemenlığını ıstememışlerdır Ama, bu 39 kışının bıldırılerı, sosyal pakta aykırıdır, çunku, bu bıldırı, "ıtıkadat ve ıbadat' ozgurluğunu bemmseyıp "ukubat- munakehat-muamelat-feraız"yan\, otekı yeryuzu ınsan- sal alanlarda, ınsansal kuralların hukumranlığını ısteme ayrımı yapmadan soyut olarak dın kurallarına uymanın yasak olmadığından soz etmekle yetınıyor, bır başka deyışle, bıldırı, vıcdansal alanın ışı olan ıtıkadat ve ıba- dat ıstedığım semavı kuralı kabul fakat, beşıkten once- sınden mezardan sonrasına kadar uzanan yeryuzu ılış- kılerınde, beserı-arz-ı kurallar yurutulmesı dıye bır ayrım yapmadan dın kurallanndan soz etmekle yetını- yor Ozamanbu semavı vearzı butun ılışkılerde, meta- fızık kuralların uygulanmasına cevaz anlamına gelmez mı? Ve bu'da bu zatlann, uzenne yemın ettıklerı laıklığe aykırı duşmez mı'' Turkıye de değıl her yerde Tann nın adını anmak, yeryuzu ılışkılerıne semavı (goksel) kuralları getırmek hevesını uyandırıcı bır uslupla yapılırsa bu dın devletı anlamına gelır ve bu gırısım Ingıltere dahıl her yerde tepkı yaratır TARTIŞMA 3. Boğaz Köprüsü / örtüsu B oğaziçi'nde yerleşmenın İ Ö VI yuzyıl ortalannda başladığı. buluntularla kanıtlanmış XX yuzyıl başlanna değın kırsal yerleşım alanı olarak kalmış XX yuzyıl ortalanndan sonra kentleşme sureanegırmış Bugelışme surecı ıçınde bır y andan kıyılannın gorunumu "beton \ apılaşma ile" değışırken ote y andan da ıç goçlerle ıkı yakadakıvadıler ıçınde ve ozellıkle eskıden boş olan platolann uzennde mantar gıbı buyuyen gecekondu kuşaklan. Boğaaçı'nın ozgunluğunu bozmuş Boğazıçı'nın gorunumunu ve hatla yaşam bıçımını değıştıren onemlı etkenlerden bınsıde 1970'Ierde ınşaa edılmeye başlanan "Boğaz köprîaeri"dır Boğaz ve çevresının ozgunluğunu bozan tum yapılaşmalan ve benzer gelışmelen onlemek ıçın "özel îmar Planı" hazırlanmış, fakat Sayın Oktay Ekinci'nın belırledığı gıbı 12 Eylul y onetımının İstanbul Nazun Planı Bürosu'nu 1982de lağvetmesınden sonra 1965'lerdebaşlanarakl980 Temmuzu'nda sonuçlanan "İstanbul Metropoliten Alan 1 /50 bin ölçekli Nazun İmar Planı" da rafa kaldınlmış Bugun İstanbul Buyukşehır Beledıyesı bunyesındekı "İstanbul Nazım Plan Bûrosu" İstanbul'a yenı nazım planı kazandırmak amacıyla çahşmalannı surdurmektedır Her Boğaz koprusu, çevre y ollan ıle yenı bır yeşıl alanı yapılaşma surecıne sokmakta, buralarda yoğunlaşan nufus, ulaşım sorununu arttırarak bır başka Boğaz koprusunu gundemegetırmektedır Yenı Boğaz koprusu adeta yenı bır yeşıl alanın yok oluş kaynağı Gerçekleştınlecek "İstanbul Nazım Planı" sayesınde "Korunacak Yeşil Alan" belırlemesı, ulaşım polıtıkasındakı "Boğaz köprüsü" alternatıfı yenne daha çağdaş ve çevrecı ulaşım polıtıkalannı (metro, kupgeçıt, raylı tranvay)gundeme getırerek 21 yuzyıldakı gelışme perspektıflenne yonelık çalışmalara ıvme kazandıracaktır 1970'lerdel Boğaz Koprusu gundeme gelınce TMMOB bunyesınde ozellıkle "İnşaat Vlühendisleri Odası (İMO)" platformunda tartışıldı Tartışmalar "alternatif ulaşım politikalan" sunularak yoğunlaştınlmıştı Ozellıkle TCK'nın geneldekı ulaşım polıtıkalanndakı vanlışlıklann, zamanla uiusal çozumsuzluklen yoğunlaştırabıleceğı v urgulanarak. bılhassa Boğaz Koprusu'nun İstanbul ulaşımında çozum olamay acağı, aksıne yaratacağı nufus odaklan ıle sureklı yenı Boğaz koprulennı gerektıreceğı belırtılmıştı 3 Boğaz Koprusu'nun tartışıldığı bugunlerde 1970'lenn uyansınınve alternatif ulaşım polıtıkalannın ne denlı doğru olduğu gorulmektedır 1970'lerde ılk Boğaz koprusu tartışılırken. TMM0B-1M0 yetkılılcn veılgılıotontelenn ulaşım polıtıkalan, sıyası platformlara çekılerek sağ sol kavgasına donuşturuldu ve ozellıkle "SOL" ulkedekı y atınmlann duşmanı olarak gostenlerek ulkekalkınmasını vegelışmesını ıstemeyen vatan haınlen olarak kamuoyuna sunuldu Solayoneltılensuçun ozu. "uiusal kalkınmtşlığın göstergesi olarak gösterilmey e çalışılan" Boğaz Koprusu ne karşı çıkması ıdı Solun karşı çıkışı "Boğaz Köprüsü ve benzer ulaşım politikalarının" çev re ve kentleşmeyı olumsuz etkıleyeceğı gerçeğıne dayanmaktaydı Karşı çıkış -boylesı haklı nedenlere dayanmasına karşın- taraftar bulmayarak "Boğaz koprulerivle", yeşıl alanlar yapılarla ortulmeye başlandı İstanbul kentsel sorunlan ıle ılgılı bır yazımda Boğazıçı'nın y ok oluş surecının doğasal guzellıklen sevenlere daha fazla ışkenceçekürmemesı ıçın, Boğaz'ın bır an once "kent içi ıslah dereleri gibi" beton plakalarla kapatılmasını ıstemıştım Sayın İcen Börtücene benzer yaklaşımı ıle. "MühendisJik harikası dive adlandırılabilecek monobiok Boğaz kaplamasını icat edip, İstanbul'un ikı yakasını bir daha asla bir ara \ a gelmev ecek biçimde birleştirelim" dıyerek olayı trajıkomıkleştırmış Bence haklı Sayın Bortucene ıle çakışan y aklaşımlanmızın bellı bırıvmekazanacağına ınanıyorum Çunkuyavaşda olsa3 Boğaz Koprusu ıle Boğaz'ın ortulmesıne başlanacak ŞevketÇorbacıoğlu Muhendıs PENCERE 68 kuşağından ve gazetemiz editörlerinden, arkadaşımız KAYHAN EDİP SAKARYA'yı yitirdik. Ailesine, yakınlanna, dostlanna, sevenlerine başsağlığı diliyoruz. CUMHURİYET ÇALIŞANLARI Memur, Kamu Çalışanına Dönüşüyor... Bır berber bır berbere demış kı gel bre berber senı berberlıyeyım Memur, memur dover mı7 Dover Polıs devlet memurudur, ama, sendıkal haklarını ıste- yen memurun canına okur Koyluaskeregıder jandarmaunıformasınıgıyer ken- dı koylusune 'Allah yarattı demez Ağaç baltaya 'hıçbır şeycık demem, sapın bızden ol- masaydı' dıye yakınırmış Ankara Emnıyet Muduru başta olmak uzere, polısle- rın, sendıkal haklarını ısteyen memurları eşek sudan gelınceye kadar pataklaması, coplaması, yumruklama- sı, ıtelemesı kakalaması tepkıler yarattı Tepkı lıstesını verıyorum SHP Grup Başkanı Aydın Güven Gürkan... ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz... CHP Genel Sekreterı Ertuğrul Günay... DSP Genel Başkanı Bülent EcevH... RP Mılletvekılı Zeki Ergene... Başbakan Tansu Çiller... Cumhurbaşkanı Demirel... Pekı, butun partıler, ana muhalefet ve hukumet karşı ıken, polıs memuru nasıl dovuyor9 Memurun grevlı toplusozleşmelı sendıkal hakları neden askıda kalıyor? • 'Memur sozcuğu yenne artık 'kamu çalışanı' denıyor kı daha doğrudur Çalışan daha başka deyışle emekçı- dır Memur, emeğıyle ekmek parasını çıkarıyor, ama, bu yaşam bıçımının bılıncıne varmak kolay mı9 Bızımkı gı- bı sanayı leşmemış ulkelerde, memur, kendısını devletın yanında halkı ezmek ıçın bır araç gıbı gorur, sendıkal bı- lınçten uzaktır Ne var kı yavaş yavaş memur Hanya'yı Konya'yı anla- mak yolunda yurumeye yoneldı kafasına, belıne, suratı- na ınen polıs copu bu yuzdendır 1 5 mılyona yakın memur kesımınden yarısına yakını bıle orgutlenebılırse, ulke yaşamında ağırlığmı duyurabılır, sıyasal ıktıdardan "ulûfe" bekleyen kışı olmak yerıne, toplusozleşme ma- sasına oturan, haklarını bılıp savunan kamu çalışanına donuşebılır Turkıye'de sendıkacılık gerılıyor, memurun bu sureç ıçındekı sendıkal tutumu çok onemlı ve değerlı bır ıçerık taşıyor demokratıkleşmeyı hızlandırabılır Memur, toplumun murekkep yalamış kesımını sımge- ler, şımdı bır gerçeğı oğrenıyor Kamu çalışanları bırle- şıp de haklarını savunmak ıçın meydana çıkarlarsa, polıtıkacılar hızaya gelecektır Çunku bırlıkten kuvvet doğar ve memurun ıstedığı uygar dunyada demokrası- nın olmazsa olmaz koşuludur • Hak almak kolay değıl öyle gorunuyor kı kamu çalışanı sendıkal haklarını savaşımla alabılecek Dovulecek Hırpalanacak Coplanacak '27 Mayıs Devrımı'run anayasasında memurun sendı- kal hakkı yazılıydı 12 Eylul Darbesı'ntn anayasasında memurun sendıkal hakkı yazılı değıl 1961 den 1994'e 33 yıl geçtı, dunya değıştı, Turkıye'de demokrası, tepeden ınme bır rejım değıl, toplumun aradığı bır nımet ıçerığî kazanmaya başladı kamu çalışanları da kendı yazgıla- rına sahıp çıkmak ıstıyorlar Haklarını savaşımla sağla- yabılırlerse daha da guzel olacak' Çunku memurlarm dovulmesıne karşı çıkmakta bırbırlerıyle yarışan polıtı- kacılardan bu yolda bır hayır yok 1 Eğer olsaydı kamu çalışanlarının sendıkal hakları bu parlamentoda çoktan yasallaşmışolurdu DARKADROvonetımınden KENTLİ >onetımıne ulaşmak ıçın, DEMOKRASİ MEŞALESİNİ >enıden tutuşturmak ıçın, SOL DEĞİŞİMDE Çankava'vı bırlikte yönetmek ıçın. TÜM GENÇ YAŞAYANLAR 68GENCİ Dr. RUHİ KOÇ'ıın Çanka>a Beledı\e Başkanlığı'na Aday Adaylığını 17 11994 Pazartesı günu saat 11 .OO'de Hukuk Fakultesı onunde BİRLİKTE AÇIKLAYALIM. SEÇİMKOMİTESİ KAMU ÇALIŞANLARI SENDİKALARI PLATFORMU başından ben kolaylığı \e teslımıyetçılıği reddederek, DEMOKRASİ ve HAK ALMA MÜCADELEMİZİ bugunlere getırdı. KÇSP ıçınde yer almaktan onur duyuyoruz. Tum kamu çahşanlannı \e orgutlennı mücadelede bırlıktelığe çağınvoruz. ANKARA ve MALATYA'da kamu çahşanlanna yapılan saldırı hepımızedır. Nefretle kınıyoruz. Yaşasın mücadele bırliğı,yaşasm KÇSP. Yaşasın DEMOKRASİ MÜCADELEMİZ. Yaşasın GREVLİ-TOPLUSÖZLEŞMELİ SENDIKAL HAK MÜCADELEMİZ. ENER-SEN İZMİRŞUBESİ Felsefe oeretmenım OLCAY KÜÇÜKÖMER'ı anyorum Uzman Psıkolog ALANURÖZALP 2313017
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle