07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 OCAK1994 PAZARTESİ HABERLER çtertn •MALATYA(Cumhnriyet)- Başbakan Tansu Çilleı'in cnceki gün Malatya lıükümet alanında yaptığı lonuşma sırasında yuhalanmasına, vali, belediye başkanı, partilerin il başkanlanveoda temsilcilerinin onak açıklamasıyla tepki gösterildi. Vali Saffet Ankan Bedük. Belediye Başkanı MünirErkal.DYPIl Başkanı Bedri Topalhafızoğlu.SHPİl Başkanı Mahmut Ali Kaşifoğlu,ANAPİl Sekreteri Nevzat öztürk, RP İl Başkanı Fikret Karapekmez,MHPİl Başkanı Hamit Akyüz, BBP II 2. Başkanı Olcay Içer, Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Haydar Karaduman, TSO Başkanı Abdurrahman Yavuz, Esnaf Odalan Birliği Başkanı Mehmel Acet, Ticaret Borsası Başkanı Ramazan Maral. MAGİAD adma Erkan Önel ve Şoförler Derneği Başkanı Abdullah Özer imzasıyla yayımlanan ortak açıklamada, "30-35 kişilik çocuk yaştaki bir grubun" konuşmayı sabote etmek amacıyla slogan atmasının Malatya'ya mal edilemeyeceği belirtildi. CHP'ninbelde başkan adayları • İstanbul Haber Servisi - : Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Gaziosmanpaşa'ya bağlı5beldede başkanlıklannı açarak, belediye başkan adaylannı tanıttı. Bunagöre Arnavutköy'de İdris Yaşar, Haraccı'da Mehmet Şahin, Boğazköy'de Remzi Aslan, Bolluca'da Faruk Ayaz ve Taşoluk'da ÜzeyirTunç'u belediye başkanîıklanna aday gösterdi. öte yandan Gaziosmanpaşa Belediye Başkanlığı içın şu ana kadar 4 adayın resmi başvuruda bulunduğu belirtilerek, örgütün aday göstermesi durumunda Ilçe Başkanı Mehmet Polat'ın da belediye başkanlığma aday olabileceği belirtiliyor. TEM'dekazayı protesto • İstanbul Haber Servisi - İstanbul Alünşehir'de bir kamyonetin çarptığı kız çocuğunun ölmesi ûzerine TEM Otoyolu'nu E-5'e bağlayan yan yol, semt sakinleri tarafından bir süre trafığe kapatıldı. Altınşehir Tahtakale Mahallesi'nde dünsaat 16.30 sıralannda TEM Otoyolu'nu E-5'e bağlayan yol üzerinde seyir halindeki 34 N0240 plakalı kamyonet. karşıdan karşıya geçmekteolan 12yaşındaki Cemile Çabş'a çarpü. Çevre sakinleri tarafından hastaneye kaldmlan Cemile Çabş yolda öldü. Patrikhaneye molotoflu saldın • İstanbul Haber Servisi- İstanbul'da Ortodoks Hiristiyanlanna ait Fener Patrikhanesi'ne dün akşam saat 22.00 dolaylannda kimbği belirsiz kişilerce molotofkokteylli saldında bulunuldu. Patrikhane binasının ön cephesi. atılan iki adet molotofkokteylinin çıkardığı yangın sonucu kısmenhasargördü. Patrikhanenin boş olduğu saatlerde gerçekleşen saldında yaralı veya can kaybının bulunmadığı bebrlendi. Olaydan sonra gazeteleri arayan bir kişi saldınyı yasadışı İBDA-C örgütüne bağlı İslami Kısas Kuvvetleri adına üstlendiklenni bildirdi. Öte yandan Bahçelievler ve Maçka'da aynı şirkete ait iki binaya da bombalı saldında bulunuldu. Saldın sonucu ölen ya da yaralahan olmadı. DPdeMenderes sürprizi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Biiyük Dcğişim Partisi'nden arkadaşlanyla birlikte önceki gün istifa eden Aydın Menderes, dün çalışmalanna başlayan Demokrat Parti kongrcsinde üye kaydedilerek, delegelcr tarafından gcnel başkanlığa aday gösterildi. Dcmokrat Parıi Olağanüstü Kurultayı dün çalışmalanna başladı. Dedcman Otcli'ndcki kongreyc 3OO'ü aşkın delcgc katıldı. Zaman /aman scrt tartışmalann yaşandığı kongrcdc divan başkanlığına Besim Tibuk'un desleklediği Şcrcf Tartan seçildi. DSP lideri Ecevit, İstanbul'da bütünpartilere özellikle Refah Partisi'ne çattı: ' Adil düzen' bir saçmahk• Bağcılar Meydanf nda konuşan Ecevit, ekonominin yanı sıra Türkiye'nin bağımsızlığınm da ciddi tehlikelerle karşı karşıya olduğunu söyledi. İstanbul Haber Servisi - İstanbul Bağcılar'da göv- de gösterisi yapan DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit tüm partilere çatarak "Türkiye'nin yalnız ekonomisi değil, bağunsızlığı da ciddi tehli- kelerle karşı karşıya" dedi. Bağcılar Meydanı'nda dü- zenlenen mitinge uzun bir kon- voy eşliğinde gelen DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, yaklaşık üç bin kişilik çoşkulu bir kala- balığa konuştu. Karanlık dönem Bayrampaşa Belediye Baş- kanı ve DSP İstanbul Belediye Başkan adayı Necdet Özkan'la birlikte halka hitap eden Ecevit, büyük sermaye çevrelerine veri- leri ödüllerle vergi reformunun büyük ölçüde yozlaştmldığını, özelleştirme yolunda herhangj bir adım aülmadığını belirtti. Ecevit, "Enflasyon ise şimdiden yüzde 70'i aştı. ANAP'ı bu yüz- den eleştiriyorlardı. Şündi hayat pahalığını kendileri de aynı sevi- yeye getirdiler. Aluı birini \urun ötekine" dedi. Türkiye'nin ekonomik ve sosyal açıdan karanbk bir dö- neme sürüklendiğini öne süren Ecevit, sözlerini şöyle sürdür- dü: "1993'te dtş borçlarınuz 60 milyar dolara yaklaştı. Y'ani ulu- sal geürimi/in neredeyse yansı kadar dış borcumu/ var. İç borç- lar ise 300 trilyonu buldu. Dış ti- caret açığımız, yine 1993'te yak- laşık 15 mihar doları buldu. Dışsatım hızla gerilirken dışalım Ecevit, yaklaşık üç bin kişilik coşkulu bir kalabalığa konuştu.(Fotoğraf: KAAN SAGAN AK) hızla artmakta. Dışanya bu ka- dar borçlu olan ve ekonomide dışa bagımlılığı böylesine artan bir ülkenin, v alnı/ ekonomisi de- ğil, bağunsızlığı da ciddi tehlike- lerle karşı karşıya demektir." Ecevit, sanayi ve tanmda Av- rupa Topluluğu ülkeleriyle re- kabet için hiçbir adımın aülma- dığını öne sürerek şunlan söyle- di: "Sayın Çiller bir ara, çociığa yüzme öğretmek için en uygun yolun ODU denize atmak olduğu- nu söylemişti. Ama çocuk denize gözleri, elleri, kolları, ayakları bağlı olarak atılırsa yüzme öğ- renme fırsatını bulmadan, boğu- lur gider. Türk ekonomisi de şimdi böyle bir tehlikeyle karşı karşıyadır." Ecevit. ANAP. DYP ve SHP'nin kamuoyunda hayal kınklığı ve çaresizİik yarattığını belirterek RP'nin bu du- rumdan faydalanmaya çalıştı- ğını kaydettı. Ecevit, sözlerini şöyle sürdürdü: "Oysa Refah Paıtisi'nin çö- züm' diye sunduğu adil dûzen projesi. çözüm değil bir saçmalık dizisidir. Refah Paıtisi'nin adil düzeninde herkes faizsiz kredi alabilecekmiş; herkes hiç prim ödemeden sosyal güvenliğe ka- vuşacakmış; kimseden vergi alı- nmayacakmış; fabrika kurmak için sermaye gerekmiyecekmiş; üstelik para da ortadan kalka- cakmtş. Hayalciliği de aşan bu saçmalıklara herhalde aklı başı- nda, avakları yerde hiçbir seç- men geçit veremez." İktidarda kalsalardı Kıbns ve Ege sorunlanru çözmüş ola- caklannı vurgulayan Ecevit, Kıbns konusunda ağır baskılar bulunduğunu, Ege sorunu ko- nusunda da Türkiye'nin pısınk davrandığını öne sürdü. Ecevit. Türkiye'yi yönetenlerin Bosna- Hersek, Azerbaycan konusun- da duyarsız kaldığını öne süre- rek şunlan söyledi: "Fakat bütün bunlar karşısın- da karamsarlığa, umutsuzluğa kapılmaya gerek yoktur. Türki- ye çok güçlü bir ülkedir. 1920'- İerde. en güçsüz döneminde bile dünyanın en güçlü devletlerini dize getirebilmiştir. Şimdi Tür- kiye 1920'lerden de 1970'lerden de çok daha güclüdür. Ama Tür- kiye'yi yönetenler ya bu gücün bilincinde değiller ya da bu gücü değerlendirnıekten acizler." 'DSP düriistiük simgesi' Ecevit. DSP'nin Türkiye'de halkın, dünyada ise Türkiye'- nin haklan için verilen mücade- leden doğduğunu belirterek partinin Türkiye'de halkı. dün- yada Türkiye'yi güçlendirmek için göreve hazır olduğunu vur- guladı. Ecevit sözlerini şöyle ta- mamladı: "DSP aynı zamanda siyasette dürüstlüğün simgesidir. Yerel yönetimlerde de DSP temizliğin, hakça hizmetin ve kaynak yara- tKi girişimciliğin güvcncesidir. DSP'nin yerel vönetimlerde ikti- dara gelmesi, Türkiye'de yeni ve aydınlık bir çığırın açüışı ola- caktır. Partimin sağlıklı ve çağ- daş doğrultusuna güvenerek kcndi deneyimlerime güvenerek \e hepsinin de üstünde, halka gü- >enerek Türkiye'yi esenliğe çı- karmak için halktan yetki isti- vorum." 'Aycbnlar ve bitimadamlavıpolitika yapmair ANAP'ın Ankara Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Prof. Rüştü Yüce, yeni bir kimlik kazandıracağı başkenti kültür ve spor kenti yapmaya hazırlanıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Di- ğer büyük partıler henüz Ankara'da Büyükşehir Belediye Başkanlığı için adaylannı bile belirleyemezken ANAP, önceliği aldı ve aday göstereceğıni açık- ladığı Prof. Rüştü Yüce. kurduğu çalış- ma ekipleriyk seçim bölgelerini tarama- ya başladı. Dekanlık görevi yaptığı OD- TÜ'den izin alarak Anakent Belediye Başkanlığı'na soyunan eski sporcu Yüce, seçimlere 'Anakente Baba Rüştü' sloganıyla hazırlanıyor. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın ricası üzerine Ankara'dan aday olmayı kabul eltiğini açıklayan Yüce. SHP'nin de eski Ba- yındırlık bakanlanndan Erol Tuncer'i aday göstermesi halinde. bir hemşerisi ve 'Ağabey' diye hitap ettıği eski bir iş arkadaşıyla yanşacak. ANAP'ın Ankara Anakent Belediye- si başkan adayı Prof. Yüce, Cumhuri- yet'in politika ve beiedhecılıkle ılgilı so- • 'Anakente Baba Rüştü' sloganıyla 27 Mart'a hazırlanan eski sporcu, yeni projeler üretmek için bir beyin takımı oluşturdu. ANAP adayı Yüce, çevre, gençlik ve ulaşım projelerine ağırhk verecek. rulannı yanıtlarken seçilmesi halinde başkente bir 'kimlik' kazandırmaya ça- lışacağını ve diğer projeler yanında, kül- tür, çevre ve gençbk sorunlanna büyük önem vereceğini söyledi. Seçim çalışma- lan sırasında kımseyi karalamayacağı- nı, başlanmış işlerin ara verilmeden de- vamından yana olduğunu belirten ANAP'ın belediye başkan adayı Yüce. Türkiye'de aydınlann ve bilim adamla- nnın politikaya uzak dunnalannın eleş- tirildiğinı, kendisine politikaya girmesi içın önerı gelince. bunu bir 'görev' ola- rak kabul edip adaylığını koyduğunu söyledi Üniversite ve spor çevrelerinde 'ilkeü' ve 'dobra' bir kişi olarak tanınan Yüce, seçilmesi halinde Ankara'yı, 'çağ- daş' ve 'İnsanların severek yaşayabile- cekleri' bir kent haline getirmeye çalışa- cağını belirtti. Ankara'da. daha önce başlanmış büyük projelerin aksamadan sürdürüleceğini. yeni projeler üretmek için bir 'beyin takımı'nın çalışmalar > ap- . tığını söyleyen Prof. Yüce, ulaşım, te- mizlik, sinyalizasyon ve gecekondu so- runlannırr çozümü için de düşüncelen olduğunu söyledi. Anakent belediyesi kadar ilçe beledi- yelerinin de önemli olduğunu ve başanlı bir çalışma için bunlann uyum içinde bulunmalan gerektiğini vurgulayan ANAP beledi\e başkan adayı Yüce, Ankara'da hızlı bir kentleşme yaşandı- ğını, bunun için yeni 'mücavir alan'lara gereksinim olduğunu belirtti. Ankara'- nın ulaşım sorununun çözümü için de yeni pilot projeler üretmek gerektiğini, ana arterlerin kısa dönemde devreye so- kulmasının kaçınılmaz olduğunu 'Be- lediye İktisadi Kuruluşlarrmn (BİT) za- rardan kurtanlması gerektiğini vur- gulayan Yüce, çevre temizliği konusun- da başkentli kadınlardan yardım isteye- ceğini, çevre, kültür ve spor çalışmala- nnda gençlerden de yararlanacağını be- lirtti. Mamak'taki çöp alanlan yakı- nında yapılaşmanın mutlaka önlenmesi gerektiğini. mevcut yerleşim alanlannın Sincan civanna taşınarak bunu çözüm- lemeyi düşündüklerini söyleyen ANAP Ankara Anakent Belediyesi başkan adayı Yüce. Eymir, Mogan ve İmrahor vadilerinin yeni bir düzenleme ile mutla- ka korunmalan gerektiğini söyledi. Galeri • Atölye 23264 26 • 230 21 87 HATICE ERDOĞAN Takı Sergisi 17Ocak-29Ocak m! A * I ı » l t R I S I 62/5 Nısanlos. 80200 Tel (0 212)241 76 33 eXpose DOLUNAY ERDEM FARUK MANİCİ LALEHAN TEZKAN karma resim sergisi 7 - 30 Ocak 1994 SEFAHATHANE; Stıklal Caddesı Allas Han No: 209 Beyoğlu Tel:251 22 45 riOBİ sanat ^alerisi MUHSİN KUT R • » i m S • r g i s i 17 Ocak1994 - 3 Şubat 1994 Valıknna^ı Cad Pasaj 73 Trl<0-2 W) ^25 23 37 ÇOPERA) S A N A T C A L E I I S I YILMAZ MERZİFONLU Resim Sergisi 17 Ocak 94 • 5 Şubat 94 Hancıye Konûı Sok. S M I * *pl. No 1 Takuro Tnl (0-212) 249 92 02 EYLULSANAT GALERİSİ GÜZEL SANATLAR BİRLİĞİ 77. İstanbul Sergisi (Resim ve Heykel) 15 Ocak-8 Şubat 94 Mscntas.AktamcnSok No 59 Ş15I1 Tel 231 68 46-231 69 56 GALERİ I 'BALDEM BAHARKOCAMANRESİM SERGİSİ 14 Ocak-8 Şubat 1994 Valıkonağı Caa Anlıavak Sok. No 22 Nısanta^ı Tei (0212)232 40 81 Galeri Atölye 232 64 26 23O 21 87 E S i H > l R 0 1 S 1 ATES18()C.\K l'J'Jl TYT SANAT GALERİSİ 1-\I'MM.\Z\. B n i kDKRhl. M \>l \KMKM)\M N(l İ7 8(k.T0 V\ VZ\(. GUNGOR TANER Resim Sergisi 18 -30 Ocak Cemal Reşit Rey Sergi Salonu Düzenleyen: YAHŞI BARAZ GUZEL SANATLARA HAZIRLIK MIMAR SINAN İ'MVER.SITE.SI IÇ M]MARI.IK,GRAFIK,RESIM,HEYKEI.,V.B nOI.UVfl.l : .RİNP,fiİRMnK İÇIN RESİM ÇAI.IŞMALARI BAŞtACH. (II İQt II SONU) KATÜ.MAK İÇtN GEÇ KAI.1YORSCNUZ. SONRA L'ZULI-CüKSINI7..BIZDEN SOYLEMES1. istasyon sanat merkezi ERENKÖY ı<v.s&s *\ n a HAT», TEŞVIKIYE T«I:24O S6 50 AÇILIŞRE$İM$ERCİ$İ 24 ARALIK '93 - 24 OCAK 94 Çiller kredi notunu değerlendirdi îstediğimiz kadar kredi BIZ BIZE ERDAL ATABEK Sosyal Dayakrasi... "Toplumsal dayak gücü" anlamına gelen sözcükler bizdeki toplumsal davranışları pek güzel açıklıyor kanı- sındayım. Memurlar "toplusözleşmeli, grevhaklı sendi- ka" isteklerini yürüyerek duyurmak istedikleri için polis- ler tarafından şiddetle dövüldüler. Özel televizyonun ha- berini izlerken kadın memurların daha bir hırsla tartak- landıkları görülüyordu. Belki de orada bulunan polis- lerin arasında He/e şuna bak, gidip de evinde çocuğu- na bakacağı yerde gelmiş burada bağırıp çağırıyor" diye ayrıca, hırslananlar da vardı. Olayın ertesi gününde basın, köşe yazarları ateş püskürüyor, bunca şiddete ne gerek olduğunu soruyorlardı. Oysa bu toplurrryıllar bo- yunca "şiddetin egemenliği"nde yaşıyor. Osmanlı'dan beri biçimi değişen, ama özü aynı kalan en önemli şey "şiddetin egemenliği"dir. Şiddet her zaman sopa ya da copdeğildir, kimizaman "yetfc/"dir, kimi zaman "yasa"- dır, kimi zaman "para"d\r, kimi zaman "kurşun"öur, ama her zaman şiddettir. Yüzyıllar içinde aldığımız yol da "şiddet-ipadişahi"den "sosyaldayakrasi"yege\et>\\- miştir. Alvin Toffler toplumların gelişme evrelerine göre kul- landıkları güç kaynaklarının da değiştiğini anlatır. Ta- rım toplumlarmm güç kaynağının şiddet, endüstri top- lumlarıran güç kaynağının para, bilgi toplumlarının güç kaynağının da bilgi olduğunu açıklar. Güç kaynağı ola- rak gücün düşük kaliteli güç olduğunu, paranın orta kali- teli olduğunu, bilginin ise yüksek kaliteli bir güç olduğu- nu belirtir. Doğrusu bizim durumumuz için aydınlatıcı bir açıklama. Toplum hayatımızm düşük kalitesine bakınca "bilgi"y\ neden güç kaynağı olarak kullanamadığımızı anlamak öyle kolay ki. ilgimizi çekebilen tek bilgi türü dedikodu. Gazetelerde, dergilerde özel köşeleri, tele- vizyonlarda özel programları var. "Para"ya gösterilen fetişist ilgi de "kolaycılık, havadancılık, avantacılık" dü- zeyinde. Endüstri toplumuyla ilişkimizin biçimi de bu. Ama "şiddet" öyle mi ya? "Ş/ddef"ağzımızı köpürtüyor, iştahımızı kabartıyor, avucumuzu kaşındırıyor. önü- müzde bilgisayarların durduğuna, buzdolabı üretip sat- tığımıza bakıp da yanılmayın, havaya kaldırıp hazır tuttu- ğumuztokat "şiddet toplumuna" ayar\ıd\r. Televizyonla- rın kanlı şiddet olaylarına özel programlar yapmaları dikkatinizi çekmiyor mu? Neden diye sorduğunuzda ya- nıt -haklı olarak- "Halk bunu istiyor" olmuyor mu? Yan- gınlar, kanlı yaralamalar, öldürmeler, bıçaklamalar, kurşun yağmurları bu denli ilgi çekiyorsa orada bir şey- leroluyor demektir. "Sosyal dayakrasi" de dünyadaki "sosyal demok- rasf'nin yerli versiyonu. Her yanı tamam da "demo "nun yerini "daya" alıyor ki bize pek münasip düşüyor. Onun için de vatandaş önce gerisini emniyete alıyor, sonra ileriye çekingen bir adım atıyor. Yüzyılların vatandaş ol- madeneyimi hemenbirkenarabırakılamaz "Önceken- dinigüvenceye al, sonra adımını yavaşça at."Otokratik toplumun bireylerine aşıladığı davranış kalıbı budur. Demokratik istemlere bakınca gördüğümüz de bu de- ğil mi? Herkes, demokratik istemini kendisini ezen otori- teye karşı istemiyor mu? "Yukardakine karşı demok- rasi-altındakine karşı otokrasi" genel kural değil mi? Bürokrat, "ustünekarşı mazlum-astına karşı zalim" ku- ralını uygulamıyor mu? Işveren. deviete karşı liberalizm istiyor, ama işçisine karşı hegemon değil mi? öğret- men, deviete karşı demokrasi isterken öğrencisintn kendisini eleştirmesinedemokratça bakabiliyor mu? Iş- çi, işverene karşı demokratik hakkını isterken evinde otokrat davranışlardan rahatsız oluyor mu? Memur, devletten hakkını istemekte yerden göğe haklıyken va- tandaşın işini yaparken onun da haklı olduğunu düşünü- yor mu? Hepsinden önemlisi, bu toplumda kendi çıkarı- nın dışındaki haksızlıklara kendi hakkıymış gibi duyarlı davranan, kendine iş edinen, karşı çıkan "demokrat" var mı? Bu soruların yanıtları "kişinin kendi çıkarıyla sı- nırlı, kişinin kendi durumuna ayarlı" ise orada "demok- rat birey"yoktur, olanlardayalnızdır, "sosyaldemokra- si" de yoktur, olması da beklenemez. "Emekçi" bilinci- nin on yıldan fazla süredir körletilmesine çalışılan bu toplumda insanlara "kazan da ne yolla kazanırsan ka- zan" düşüncesinin beyin yıkama teknikleriyle hayat fel- sefesi olarak aşılanması etkisiz mi kalacaktı? Yükselen değerler tantanasında "namusuyla kazanmak" kavramı aptallara özgü bir durgunluk olarak yeniden tanımlan- madı mı? 80' sonrasının "sen kendi paçanı kurtar" for- mülü her türlü kazanç yolunu, şiddeti, yolsuzluğu, kan- dırmayı, dolandırmayı meşru kılmadı mı? Şimdi hakkını sadece yürüyerek duyurmak isteyen memurun karşısın- da polislerin copu mu var yoksa yeni kapitalizmin şiddet duvarı mı? Sorulması gereken soru budur. Böyle bir "sosyal dayakrasi" sistemine gönülsüz de olsa ortaklık etmek zorunda kalmak da SHP'nin ciddi bir sorunu ol- malı. Demokrasi mi? Daha çok, ama çok yol var... Yılmaz, seçim bürolarını açtı bıüuruz' Kesici, seçim için iç mimar- stilist- grafiker OI.MAK ISTKYENLKR İÇİN DINYA STANDARl^ARINDA MODERN MACINTOSH BİI.OİSAYAR DES'I^KI J OZEL EOİTIM (Il.İÇİ-Il.SOM) ŞIİRAT IK)Nl-.MI ON KAYITLARI BAŞl.ADl. Cİİ-:NÇI.I:R<;EI,ECE<";INİZİ IYI DUŞUNUN. istasyon sanat merkezi ERENKOY TCIIJSS 4i 31 o HAT>, TEŞVIKÎYE T»I:24O 56 so FUA.T ACAROÛLU CIHATARAL AYDIN A YAN DEVRIM ERBİL ERCIN INAN KEMAL ISKENDER OZER KABAŞ YALÇIN KARAYA6IZ MEHMET MAHIR MEHMET OZER ISMAILTUREMEN ALPTAMER UIUKILK (ÂPItOt^ î r I ALTUNIZADE TfllFON (O 116) J91 19 59 ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Tansu Çiller. kredi notunun düşürülmesının Türkiye'nin itibannda bir deği- şikliğe neden olmayacağını sa- vunarak "Dünyada tûy kıpırda- madı. Yine istediğiıniz kadar kredi bulunız" dedi. Kredi no- tunun yükseltilmesinin zaman alacağmı vurgulayan Çiller. önümüzdeki günlerde Ja- ponya'dan 1-1.5 milyar dolar- lık bir taze paranın geleceğini açıkladı. Başbakan Çiller, Standart and Poors ve Moody's'in Tür- kiye'nin kredi notunu düşür- mesinin "kırık not" olarak algı- lanmasına karşı çıktı. Bu durumun 6 a> öncesinden belli olduğunu vurgulayan Çiller. şu değerlendirmeyi yaptı: 'Hepsini açıkça söyledim' "Bu tip uluslararası durumlar ktsa sürelerde oluşmaz. Nitekim bu da 6 ay öncesinden belliydi, açıklandı. Ama basın bunu he- men hükümetin başarısızlığı gibi duyuruyor. Bu karar gecen martta alınmıştı, ama şimdi açıklandı. Dünyada tüy uçmadı. Biz tüm bağlantılarımızı yaptık. Hiçbir başbakan bugüne kadar ilan verip "Ekonomide lerör var' dedi mi? Ben dedim. Hepsini açık açık söyledim." Çiller, uluslararası piyasalar- la kredi bağlantılannın yapıldı- ğını belirtti ve önümüzdeki dönemde 1-1.5 milyar dolann geleceğini söyledi. 7 milyar ayırdı Haber Merkezi- ANAP. İs- tanbul'da seçim merkezini açtı. Beşiktaş'ta OTİM'in karşısın- da kiralanan dört katlı seçim merkezinin basına tanıtımına Genel Başkan Mesut Yılmaz da katıldı. İstanbul'da adaylannı açık- layıp ilk seçim mitınginı bile gercekleştiren ANAP. merke- zin açılmasıyla seçim kampan- yasını da başlattığını ilan etti. Genel Başkan Mesut Yılmaz, İstanbul'da ikinci şehircilik hamlesini başlattıklarını belirtti. Birincî hamleyi 1984-1989 yüla- nnda yaptıklannı söyleyen Yıl- maz, şu anda DVP'den aday olan birinci hamlc döneminin be- lediye başkanını "horoz" olarak nııeledı. Yılmaz. "Anlar ANAP şemsiyesinden çıkınca horoz ha- line geldiler. Horozlar halka hiz- met edemezler. Biz bu horoz dövüşüne girmeyeceğiz. Ardarla hizmete devam edeceğiz" dedi. Yılmaz, yerel seçimlerin aynı zamanda merkezi ıktidarla da hesaplaşma seçimi olacağını vurgulayarak 27 Mart'ta hal- kın 2.5 yıl sonra ülke yöneti- miyle ilgili değişen tcrcihini kullanacağını söyledi. ANAP İstanbul milletvekil- lerinin yanı sıra İzmir Belediye Başkan adayı Işın Çelebi'nin de katıldığı seçim merkezi tanıtım toplantısında. İstanbul Büyük- şehir Belediye Başkan adayı İl- han Kesici. merkezin yap-işlet- devret modelinin örneği olarak 10 günde hizmete hazır hale ge- tirildiğini söyledi. Üç ay süreyle 150 milyon îiraya kiralanan bi- nanın iç düzenlemesinin 1 mil- yara mal olduğunu belirten, Kesici. 27 Mart akşamı binayı terk edeceklerini belirtti. Bınanın üst katını proje ve çalışma merkezi olarak düzen- leyen ANAP'lılar. uzmanlann burada belediyelerle ilgili çeşitli projeler üreteceğıni. ilçelcrden gelen taleplcri dcğerlendirerek öneri projeler hazırlayacaklan- nı söylediler. Binanın üçüncü katı ise basın merkezi olarak düzenlcnmiş. Medya İzleme Bürosu ad1 . verilen bölümde, İU han Kesici'nin de bir odası bu-' lunuyor. Gazetelerin ve televiz- yon programlarının izlenerek günlük programlann ürelilece- ği bu katta. ilçelerlc rahat ilişki kurulmasını sağlayacak bilgisa- yar ve telsiz sistemi oluşturul- muş. Binanın ait kalı ise partili- lerin gelip gidcccği ve seçim malzemelerinin dağıtılacağı merkez olarak düşünülmüş. Yalnızca Kesici'nin seçim kam- panyası için 7 milyar lira aynl- dığını açıklayan ANAP'lı yöne- ticiler. seçim kampanyası süre- since İstanbul milletvekilleri Bahattin Yücel, Cem Kozlu ve Güneş Taner Kesici için çalışacaklar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle