25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11OCAK1994SAU OLAYLAR VE GORUŞLER Ortak Türk AlfabesiBugun kabul edılen ve geçerh kılınan "Ortak Turk Alfabesı'"nın Turk dun>asına, Turk külturüne günümüzde ve gelecekte ne gıbı \ararlar sağlayacağı, önemlı katkılarda bulunacağı >a da ne gıbı zorluklar getıreceğı, sıkıntılar doğuracağı, gıderek zararlar vereceğı de aynntılı olarak ıncelenmeh, tartışma konusu yapılmalıdır NURERUĞURLU T urkı>e Cumhun>etı Dı- şışlen Bakanlığı, Turk İşbırhğı ve Kalkınma Ajansı (TİKA) tarafın- dan çağnlan Türkiye, \zerbavcan, Kırgızistan, Kazakistan, özbekistau. Türmenistan cumhun>etlennın "\lfabe-İmla Birli- ği" temsılcılen (8-10 Mart 1993) An- kara'da "Alfabe-İmla Konferansı"nda toplanmışlar, ovbırlığı ıle bazı karar- lar almışlar. kt Ortak Türk Alfabesi" olarak eklerie şoyle kabul etmışlerd-r 'be fe ge |a /he Aa Bb Cc Çç Dd Ee 3 3 Ff Gg Ğğ Hh ha Xx h İı je Jj ke Kk ka Qq le Ll me Mm ne N n Nn Oo Oo pe P p re Rr se Ss şe Şş te Tt Uu Cu ve Vv vve Ww ye Yy ze Zz Konferansa katılan temsılcıler bu "Ortak Turk Alfabesi"nın kabul ge- rekçesını de yayınladıklan ortak bildiri ıle şoyle açıklamışlardır "l Turk cumhunyetlen sahıp ol- duklan soy, dıl, tanh ve kultur ortak- lıklannın tabıı sonucu olarak ılctışım, bılım. kültur, sanat. edebıyat. ekono- mı, teknolojı sağlık gıbı hemen her alanda ışbırlığıne gırmektedır Ancak Turk dunyası bugun çok yazı dıllı ve çok alfabelı bırdonemı yaşamaktadır Bu da. Turk halklan. ona gore de ba- ğımsız Turk cumhunyetlen arasında arzu edılmeyen bır ıletışım eksıklığını ortaya çıkarmaktadır Konferans, Turk devletlen arasında her alanda arzulanan kardeşlık ve ış- bırhğının sağlam. kalıcı ve surekh ol- masını kuvvetlendırmek ıçın. farklı alfabelere sahıp olmanın yarattığı guç- luğu gıdermenın gerektığıne ışaret eder ve Turk yazı dıllennın ortak un- surlannın canlandınlması \e Turk vazı dıllennın bırbınne yakınlaşması ışının onemını vurgular 2 Konferans. buduvguve duşunce- lerle ıletışımdekı bu eksıklığın gıderıl- mesınde atılacak ılk adımın. Turk cumhunyetlennın aynı esaslar dahı- lınde bır alfabede bırleşmelen olduğu nu dıle getınr \e Turk cumhunyctlen- nın hem Turk dılının vapısına uygun- Iuğunu hem de modern dunyayı daha vakından \e kolay olarak lakıp edıp \ararlanmak \e modern dunyada hak edılen \en almak ıçın Latin esasında kurulacak (bu) alfabeyı Ortak Turk Alfabesi olarak kabul eder 3 Her Turk cumhunyetıve toplulu- ğunun kendı alfabesını duzenlerken. bır ses ıçın bır harf prensıbınden hare- ketle yukandakı 34 harften ıstıfade etmesı tavsıye edılır 4 Yenı harfler kabul edılırken. Turkler arasında ortak olan sesler ıçın aynı ışaretlerden ıstıfade edılmesı tav- sıye edılır 5 Konferans. seçılecek alfabelerle bugunku Turk yazı dıllennın ımlasın- da karşılaşılacak sıkıntılan çozmek bunlan ortak yazı dılının ımlasına yaklaştırmak ve ımla kılav uzlan hazır- lama çalışmaları vapmak uzere TİKA'nın koordınasyonu ıle surekh çalışacak ve bellı aralıklarla bır araya gelerek alınan netıcelen değerlendıre cek ve nıhaı şeklını vcrecck "Sureklı Alfabe-İmla Uzmanlar Çalışma Grubu'nun oluşturulmasını \e bu Ça- lışma Grubunun \apılatak ılk Turk Devletlen Cumhurbaşkanları Zırvesı- nın onayına sunulmasını karar altına alır 6 Konterans. Turk cumhunyetlen- nın alfabeve geçış sureçlennın sağlıklı bır şekılde gerçekleşmesı ıçın allabcyc bağlı teknık altyapının da ona gore ol- ması gerektığını onemle bıldırır ve bu noktada ıhtıyaç duvulan teknık altya- pının \e basım ışlennın karşılanması ıçın kar^ılıklı vardımlaşma şeklınde ıl- gılı cumhunyetlcnn yctkılılennın ha- rekete geçınlmesını ozenle belırtır 7 Konferansa katılan temsılcıler. kabul cttıklcn alfabcnın Turk dcvlct ve hukumet başkanlan nezdınde ona- yı ıçın gereklı gınşımlen yapar " (Konuyla ılgılı bazı okurlanmızın ısteğı uzenne bu bıldın. yazımızda tam metın olarak yeraldı) Bu bıldınde yer alan duşunce, goruş ve onenlenn değerlendınlmesıne geç- meden once şunu onemle belırtmek ve v urgulamak gerekır Asya Turk cum- hunyct ve topluluklannda Latin abe- cesi temelınde "Ortak Türk Alfabesi"- nın kabul edılmesı ve geçerlı kılınması. ortak Türk yazı dili bılıncının oluştu- rulması bu volda hazırlıklara başlan- ması ve çalışmalara gınşılmesı Turk dunyası, Turk kulturu adına sevındın- cı bır olay. çağdaş bır gelışmedır Bu gınşım Asya Turk cumhunyet ve top- luluklannın çağdaşlaşma yolunda atmış olduklan onemlı bır adımdır Çunku bu Turk cumhunyetı ve top- luluklan Latin lemelınde ortak bır Turk yazı dılını kabul elmekle. çağdaş dunya ıle daha kola\ tanışma çabala- rına gırebılccekler, Batı ulkelen ıle daha rahat ılışkı kurma çahşmalann- da bulunabıleccklerdır Bılınmektedır kı Latin abecesi dunyanın en yaygın en geçerlı abcccsıdır Avnca bu yenı ortak Turk abeccsı, Turk vazı dılının gelışmesını. zengın- lcşmcsını sağlayabılır bılım, kultur. sanat, edebıyat. ıletışım vc ckonomık alanlarda Turk dunyasında karşılıklı kolay anlaşma yollannı ve ışbırlığı or- tamını hazırlayabılır bunlan sureklı kahcı ve etkılı kılabılır Her ne kadar bu Turk cumhunyet ve topluluklanndan bazılan I928'den 1939 yılına kadar Latin abecesi teme- lınde kendılennc ozgu bır Türk yazı dili kullanmışlar, bu abaceyle bır sure cğıtım-oğrctım yapmışlar, çeşıtlı kı- taplar yayınlamışlarsa da. daha sonra (I940). Kiril harflen temelınde, her Turk cumhunyeı ve topluluklannda bırbınnden ayn bırer Rus abecesi ge- çerlı kılınmıştır Boylece Azeri, Baş- kurt, Karaçay, Kazak, Kırgız, Kıunuk, Özbek vc Türkmen yakınlaşması dur- durulmuş. toplumsal ve ekonomık ılışkı kurma ve gelıştırme çabalan gen bıraktınlmıştır Butun bunlara karşın, bu Asya Turk cumhunyet ve toplu- luklannın Latın abecesi temelınde bır Turk dılıne alışkın ve yatkın olduklan tanhsel bır gerçek olarak soylenebılır Ancak bu tanhsel gerçek, o yıllarda- kı Asya Turk cumhunyet ve topluluk- lan ıçın bır deneme. bır geçış evresı olarak bılınmelı ve oyle değerlendınl- melıdır Bu evrenın, bugunku "Ortak Türk Alfabesi" çalışmalanna katkısı olacağı. ışık tutacağı soylenebılır Ne var kı, bugun kabul edılen ve ge- çerlı kılınan "Ortak Türk AlfabesTnın Turk dunyasına. Turk kulturune gu- numuzde ve gelecekte ne gıbı yararlar sağlayacağı, onemlı katkılarda bulu- nacağı ya da ne gıbı zorluklar getırece- ğı, sıkıntılar doğuracağı, gıderek za- rarlar vereceğı de aynntılı olarak ınce- lenmeh, tartışma konusu yapılmalıdır Çunku atılacak bır yanlış adım ya da gınşım gunumuz Turklennı çok zor durumlarda bırakabılır, gelecek kuşaklara buvuk zararlar verebılır ARADABIR PROF. DR. CENGİZ ÇAKIR Egc Lnn'crsuesı Zırcıat Fakultesı Tarım Ekonomısı Boluımı Tarım ve Göstermelik Tüketime Yönelik Dışalımlar Bırleşmış Mılletler Gıda ve Tarım Ûrgutu'nun (FAO) 1989 yılı verılerıne dayanarak dunyada kışı başına 2 84 dekar ekılı-dıkıh alan duştuğu bu değenn Asya anaka- rasında 1 48 dekar ve Turkıye de 5 09 dekar olduğu he- saplanmıştır (1) Dığer bır anlatımla Turkıye de kışı başı- na duşen ekılı-dıkılı alan yaklaşık olarak dunya ortala- masının ıkı Asya ortalamasının 3 5 katıdır 1993 yılında 60 2 mılyon olan Turkıye nufusunun %44 2 sını oluştu- ran 26 6 mılyonu kırsal alanlarda yaşamaktadır (2)Ta- rımın ve onemlı uygarlıkların beşığı olan Anadolu yarı- madasındakı elverışlı ıklımı verımlı toprakları çalışkan ınsanları, gelışen bılgı ve teknolojısı ıle Turkıye kendı halkının gereksınme duyduğu tarım urunlerını rahatlıkla uretebılır Hatta Turkıye nın benzer olanakları bulun- mayan ulkelerın bırçok tarımsal urun gereksınmelerını karşılayacak gızılgucu de vardır NıtekımTurkıye fındık dışsatımında hemen hemen tekel çekırdeksız kuru uzum, kuru ıncır pamuk ve tutun dışsatımında onemlı yerı olan bır ulkedır Turkıye de doğa koşulları çok çeşıtlı tarım urunlenmn yetıştırılmesıne elvermektedır DIE tarafından yayımla- nan "Tarımsal Yapı ve Uretım adlı ıstatıstık serısınde izmır ılınde 111 bıtkısel 19 hayvansal urun kayıtlıdır Dunyadakı onemlı gen merkezlerınden bırı ve çeşıtlı bıt- kılerın anavatanı olan Anadolu da 400 den fazla elma çeşıdı bulunduğu belırtılmektedır Genellıkle damak ta- dına duşkun olan ınsaniarımızın beklentılerıne uygun kalıtede çeşıt çesıt meyve ve sebzeierın hemen her mevsım ool bulunduğu bır ulkede yaşamaktayız Tarla bıtkılerı meyve ve sebze yetıştırme seracılık tavukçu- luk, su urunlerı soğuk depolama teknığı konservecılık bıtkı ve hayvan sağlıgı vb alanlarda kaydedılen gelış- melerle elde edılen urun mıktarı artmış, urunlerın kalıte- sı yukselmıştır Ulasım ve muhafaza olanaklarmın lyı- leşmesı nedenıyle urunlerın yer ve zaman faydası da artmıştır Bu ovunulesı duruma ve eldekı olanaklara karşın, Turkıye nın tarım urunlerı dışalımı yapması şaşırtıcıdır Dunyanın en nıtelıklı şark tıpı tutunlerını yetıştırmekle haklı olarak ovunen bır ulkeyız, ama 1991 yılında sıgara ve dıger tutun mamullerının dışalımı ışlenmış yaprak tutun ve dığer tutun mamullerı dışsatı- mının %67 5 ıne ulaşmıstır (3) Kendı tutunlerımızı de- ğerlendıremedığımız ıcın (dışalım yoluyla sağlanan') stok fazlasını gazyağı dokerek yakma yoluna gıttığımız halde sıgara vb dısalımının bu boyuta ulasması ne de- mekoluyor?Aynı yıldavıskıdışalımınaverılen para rakı ve şarap dışsatımından sağlanandan %20 daha fazladır (4) Çeşıtlı meyvelerın anavatanı olan bır ulkeye dışalım yoluyla muz kıvı ananas avakadogetırmenın neâlemı var7 Meyve ve sebzeler ınsan beslenmesı ve sağlığı açısından onemlı olan vıtamın ve mınerallerın temel kaynağıdır Dort mevsım çeşıtlı taze meyve ve sebzele- rın bol bulunduğu bır ulkede Afnka ya da Guney Ame- rıka'dan gelme muz kıvı ananas gıbı urunlerıntuketımı vıtamınsızlıkten değıl olsa olsa ozentıden kaynaklanır Toplama kulfetıne katlananların vıtamınlerınden beda- va bıle yararlanabıleceğı ebegumecı turpotu, madımak, kuşbumu alıc boğurtlen ahlat kocayemış vs nın bol ol- duğu bır ulkede yaşıyoruz Uzulerek soyleyelım kı bu ulke 1992 yıl sonu ıtıbarıyla 54 7 mılyar dolarlık korkunç bır dıs borç yuku altındadır Aynı yılda toplam dıssatımın 14 7 mılyar dolar olduğu goz onunde tutulursa durum daha acıklık kazanır (5) Yanı dış ulkelere hıçbır odeme yapmadan tum dıssatım gelırlerını borcumuza verırsek borcların odemesı 4 yıl surecektır Amerıkan sıgarası tutturmek vıskı ıcmek çıkıta muzu, ananas veya kıvı yemek ıcın dıs ulkelere borçlanmak akıl dışıdır Tuzu kuru kımselerın ozentılerını doyuma oluştıracak bır dışalımın serbestçe surdurulmesı, katla- namayacağımız bır lukstur Her turlu tuketımın alabıldı- ğıne koruklendığı ulkemızde bu tur ozentılerın, gelece- ğımızı de ıpotek altına soktuğu hususuna dıkkatlerı çekmek ısterım Ekonomı yonetımındekı lıberalleşme adı verılen temel yeğlemeler belkı bu tur dışalımların yasaklanmasına elvermez ama zorunlu olmayan bu urunlerın dısalımında fon ve vergıler konarak bunların ederı gostenş tuketımını caydırıcı bır duzeye çıkarılabı- lır Bu tuketıme duşkun olanlar da ulkenın son derece kıt dovız olanaklarını carçur etmenın bedelını odemış olurlar (1)FAO Productıon Yearbook 1990 s3-10 (2) DPT, Ekonomık ve Sosyal Gostergeler (1950-1992) s87 (3) DPT Ekonomık ve Sosyal Sektorlerdekı Gelışme- ler, s 43 (4) a g e s 41 (5) DPT, Ekonomık Gostergeler s 30 ve s 21 TARTIŞMA Duyarsızbk... ımı zaman basınıntoplumu ılgılendıren şaşamsal konulara y sermedığındenvakınınz Ossa kıbudefa oyle değıl Gunluk gazetelen duzenlı olarak ınceledığımız zaman konunun surekh olarak ele alındığı gorulmektedır İstanbul'un su havzalan ıle ılgılı buhaberler son derece urkutucu bır tablo sergılemektedır Buna karşın. toplumunbuyukbırkesımının tepkısız olduğunu gormek daha urkutucudur Hergun kullanılan hayatı bırmaddenın suyun kırlenmesıne karşı olan boylesı bır tepkısızlığın nedenlen uzenndeduşunmek bızlen ıçınden kurtulunması pek de mumkun olmayan bır karmaşayadoğru suruklemektedır Gazete. dergı okumayan bır toplumun. >aşamının bağlı olduğu suy un başına gelenlenn bıle farkında olmamasının yarattığı korkuy u. y aşadığımız bırçok sorun karşısında duyabılınz Pekı ya kapandığı zaman herkesın dırenışe geçtığı. telev ızyon v e rady olar 1 Bu \ ayın organlannı da mı ızlemıyorlar 1 Bu ^runun ardından duşulen umıtsızlık dahadaarlıyor Haber pogramlannın habcrtılık anlavışından uzaklaştığı. va\ ınlann TV kanalı ve gazete sav a>ına donuştuğu. v a> ın suresının onemlı bır bolumunun 900'lu telelon ılanlannaharcandığı lcle\ı/>on kanallannın başından kalkmavan ve bırazdan vennden kalkıp kullanacağı su\ un ıçınden zehır aktığını oğrenemev en bı rev lerdcn oluşan bır toplum karşısında umılsızlıkyetersızbırkclımc olarak kalmakiadır Su ha\zalarının başına gelenlereşoylevalıntormuller ıçerısınde bakacak olursak belkı de hep bırlıkte sorunu bırazcık olsun kav ray abılın/ Basıtbırmantık7incın ıçensınde.yasalannıhtsvaçtan doğduğunuduşunursek su havzalarının korunması bır ıhtıyaç olarak karşımıza çıkıvor Budoğrulluda hazırlanmışyasalara gore oldukça sınırlı olan bu alanlann etrafında. ılk bın metre ıçensınde herhangı bır faahyetıebulunmak yasaktır Ilk olarak boyle bır yasayı hazırlayan ve yururîuğe koyan devletın. buyasanın uygulanma>ışına seyırcı kalması olgusu ıle karşı karşıyayız Devletın \ atandaşlardan oluştuğunu duşunursck vatandaşlann bugunku ıdan mekanızmalan kurarak, hazırlanan bu vasaların takıbını yapmasını beklemek olabılecekcn sıradan bcklentı değıl mıdır 0 Butun toplumlarda kavnakları kendı menfaatlen \onunde kullanmak ısteyen vebunu başaran ınsanlann olduğu bılınmektedır Azoncesoz edılen mekanumalar ıçensınde bu ınsanlara goz > umarak ve ışbırlığı ıçensınde bulunarak kışıselçıkar^ağlayan ınsanlar olduğu da bılınmektedır Eğcr bo\ le olmasavdı bugun ıçınde buİunduğumu7 bırçok sorun \a$anmazdızaıen Ancak kım kışısel çıkar sağlarken. ıçınde kendı hayatı da dahıl olmak uzere butun toplumun hayatını tehlıkeyc sokar' Ve hangı toplum kendı sağlığı ve hayatı uzennde yapılan bu haksızlığa seyırcı olarak bakar ve gerçekler su yuzuneçıkııkça bıle tepkısız kalır 1 İstanbul'aıçmeve kullanma suy u veren 7 barajın çevresınde oluran nufusun 579 bın 700 e ulaştığı açıklanmaktadır İstanbul'a ıçme suy u veren baraj vc gol havzalannda toplam 305 sanayı kuruluşu bulunuyor ve bunlann atıklan hıçbır antma olmaksızın ıçme suyu havzalanna ulaşıyor Yukanda soz edılen 580 bın cıv annda ınsanın dışkısında bulunan kolı basılıne ek olarak bu su orneklennde bol mıktarda nıtrat. amonyak. deterjan, fenol bıleşıklen gıbı ınsan sağlığını tehdıt eden maddeler bulunuyor Kım butun bunlan çeşıtlı vollardan bunyesıne aldığı surece hastalanmaktan korkmaz 11 Bu yazının sahıbının, çev re sorunlan konusunda çalışan bır bırey olduğu ıçın dığer ınsanlara nazaran. bu gerçeklenn bıraz daha fazla farkında olduğu duşunulebıhr Ancak butun bunlan gunluk basın organlanndan sadece bıraz ızlemek, bıze su sağlayan baraj vegoller çevresınde oluran onca ınsanın dışkısının atık su\ unun nereyegntığını duşunmek aynı endışelen duymakıçınyeterlıdır Bu kentın neresme gıdersek gıdcltm. musluklanmızdan başka su akmayacağını. bu şehırde v ar olduğumuz surece bu suy u kullanmak zorunda olduğumuzuve butun bu değerlen yok pahasına -bır grup ınsanın çıkan doğrultusunda kaybettığımızı- kav ramak yeterhdır Filiz Demiravak PENCERE Reklamlardan kurtıüuş yok mu? T elevızyondakı bır tartışma programında saygın tıyatroculan- mızdan bırı dılımızın ozel radyolarca vozlaştınlmasına karşı çıkmıştı Bunu gorduğumde "güzel >e doğru için direnen aydınlarunız hala >ar demek ki" dıye duşunerek sevınmıştım Geçenlerde aynı sanatçı dakıka başı TV programlanna gırme>e başladı SeçkınbırTurkçeıle elmdekı ansıklopedının reklamınıyapıyordu Çıkar kav galan ıçın Turkçev ı kullanmanın. ınsanlan rahatsız etmenın de dılı çırkınleştırdığınc hıç aldırmadan Reklam daha fazla para kazanmak ıçın bır malı. hızmctı çekıcı. hoş gosterme ışı Urunun ve hızmetın toplum ve luketıcı yaranna olup olmadığı. hatta bedcn vc ruh sağlığını olumsuz y onde etkıleyıp etkılemedığı ne reklamcının umurundadır, ncde reklamlarda boy gosterenlenn Her dakıka. her sanıye reklam bombardımanına uğrayan sıradan ınsanın bundan kaçma. > a da reklamda ızledıklennın gerçeğe uymadığını soyleme ozgurluğuyoktur Lstelık almak zorunda olduğu urunlerlereklamınve reklamanın parasını odemekle >ukumludur Tum bunlar açık gerçekler olduğu halde reklam neden bu denlı vavgın ve reklama tepkı neden buv umuyor dıve sorulabılır Sıstemın somuru çarkının bır parçası olduğu ıçın demek doğru. fakat kolaycı b r yorumolacak Reklam gelırlen med\ayı\eçoksayıda "seçkin"aydınıbeslı\or Bente sorununcevabıbu Bırotomobıl resmı vealtında, "O bir dorimci!" sloganı Parlak bır yuppıe ve altında "O'nun gozu genel mudüriükte" yazısı Buçırkınestetık ve çırkındılyaşamımızazorla gınyor, hatta vazın eleştınmızın dılını bıle etkılıyor Reklam. her duzeyde ınsanın en gerı eğılımlerıne seslenıy or. ınsanı değerlentorpuluyor Hangı sanat urununun değıl. hangı reklamın guzel oluduğunu tartışan bır unıversıte gençlığı yetışıyor Bıraydının ınanmadığı bırşev ıçın reklama çıkması, bır doktorun para> la rapor satmasından çok mu farklı1 Reklamlann verdığı mesajlardan sınm bozulan ınsanlara zorakı reklam gostermek, ınsana say gı kav ramıyla bağdaşır mı' Reklamlardan kurtuluş vok mu° Dr. Kaan Arslanoğlu Arcelik Kcınnpcınyası löOcak'ta! Rant ve Faiz Ekonomisinde Medya Korsanlığı... ASTS (Avrupa Sınırotesı Televızyon Sozleşmesı) Tur- kıye nın de altında ımzası bulunan bır medya duzenıdır, Avrupa Konseyı'nın kapsamındadır Sozleşmenın 7'ncı maddesınde 'Yayıncının Sorumlu- lukları" başlığı altında bır ılke saptanıyor Televızyon, "program hızmetlerı, sunuş ve ıçerığı ba- kımından tum unsurlarıyla ınsan onuruna ve dığer m- sanların temel haklanna saygılı" olacaktır Elımızı vıcdanımıza koyup bızım ozel televızyonları bır duşunelım - Insanlık onuruna ve temel haklara hangısı saygı gos- terıyor? Saygı bır yana bol kufur, karalama, aşağılama, ıftıra ve edepsızhk mı geçerlı'' • özel TV'de "sermaye bıleşımı' de onemlı1 — Medya'da yalnız sıyasal ıktıdarın baskısı bır tehlıke değıldır, tekelcı sermayenın banka-gazete-radyo-tele- vızyon-holdıng bıleşkesıyle medyayı ele geçırmesı, fı- kır ozgurluğunun yok edılmesı anlamına gelıyor Bızde her ozel televızyon bır bankaya bağlı, gazeteyle ortak holdıngurunu OysaASTS'nın 10 uncu maddesın- de onemle altı çızılen bır kural var "Televızyon program hızmetlermde 'basının çoğulcu- luğu na karşı bır tehlıke oluşmasınm onune gecıle- cek " Basın yazılı yayındır, televızyon gorsel yayındır, oku- maya yeterınce sıcak bakamayan Turkıye gıbı ulkelerde gazetelen de ozel tekellere bağlayacak medya holdıng- lerının en azından sıyasal ıktıdar kadar denetlenmelerı gerekıyor Basının çoğulculuğu tıtızlıkle korunmalıdır, ama Turkıye de bunun tersıne bır gıdış ızlemyor, Ba- bıâlı de bağımsız gazete kalmadı gıbı, nepsı bır gruba bağh • Ikı buçuk ay sonra yerel seçımler yapılacak Turkıye'- de yerel seçımın anlamı değıştı beledıye başkanlığı, mılletvekıllığınden daha çok onem kazandı Istanbul, Ankara İzmır Adana Bursa gıbı kentlerdekı rantların hesabı akıl durdurucudur Çarpık kapıtalızm, Turkıye'de rant ve faız hesabında duğumlendı Buyuk sermaye grupları buyuk kentlerdekı rantları yağmalamak ıçın ye- rel seçımlere abanıyorlar bunların destekledığı sağcı partıler adaylarını seçtırmek ıçın trılyonluk reklamlar vermeye hazırlanıyorlar Demokrası bu mu' Hayır' ASTS nın 'Önsoz' unde demokratık toplumun temel ılkesı şoyle saptanıyor "Tum demokratık gruplar ve sıyası partıler arasında çoğulculuğun ve fırsat eşıtlığının korunması Eğer çoğulculuk ve fırsat eşıtlığı yerıne paranın egemenlığı konuşursa Turkıye 21 ıncıyuzyıla doğru ya- kalayamadığı demokrasıden busbutun uzaklara savru- lur 2000 ekara bır re|imlegırer Parası olanın medyayı ele geçırdığı bır ulkede fıkır oz- gurluğu gerçekleşemez • Özel televızyonlar yerel seçım tarıhı olan 27 Mart'a kadar surecek 2 5 ay ıçınde zengın sıyası partılerın ve- receğı reklamlardan trılyonluk gelırler sağlamayı duşu- nuyorlardı karşılıklı ışbırlığınde kentsel rantlara doğru gıden yolda yurunecektı Ne var kı Turkıye de seçım yargı denetımının altında- dır ve YSK (Yuksek Seçım Kurulu), Yargıtay ve Danış- tay ın yuksek yargıçlarından oluşan bır yargı organıdır, partılerın paralı reklamlarına da sınırlar konmuştur Medya korsanları dıyorlar kı - Bız bu kararı dınlemeyız Oysa fıkırler yasaklanmıyor paralı reklamlara sınır getırıl'yor Seçım, parası olanın duduğunu çaldığı bır cangılda değıl, fıkrı olanın seçmene ulaşabıldığı bır alanda yapıl- malı . VEFAT Baromuzun 17161 sıal sayısında kayıtb olan avukat ZEYNEPARAYICI 9 1 1994tanhındevefatetmışıır Azızmeslektaşımızıncenazesı salı gunu (bugun) Malatv a'da detnedılecektır MerhumeyeTann danrahmet kederlıaılesineve meslektaşlanmıza başsağlığı dılenz İST\NBLLBAROSL BAŞKANLIĞI VEFAT veTEŞEKKÜR Aılemızın buvuğu. sevgılı babamız oğretmen-y onetıa ŞAKİRAKYÜZ'ü vıtırdık Merhuma Tann dan rahmet dıler. buy uk yasımıza candan katılan arkada^lanna. dostlanna ve vakınlannateşekkuredenz EŞİVEÇOCUKL4RI KOCAELİ 4. ASLİYE HLKLK MAHKEMESİ EsasNo 1991 S96 Davacı Avten Kdrdkadılar \ekılı \\ Raıt Kandemır tarafından davah Mehmet Kava alevhıne a(,ılan alacak davasının yapılan >argı- laması sonunda Davacı vekılı muvekkılının evınde davalının kıracı olarak oturur- ken muvekkılıne aıt telelonu muvekkılının nzası dışında davalı Mehmet Kava nın kullanarak mmekkılının > 500 000 - TL zaranna neden olduğunu odenmesının talep edıldıgı halde davalının odene- medığındcn bahisle aı,ılan davanın mahkememızce kabulu ıle 5 500 000 - TL nın 10 12 1991 tanhınden ıtıbaren kanunı taızı ıle bırlıkte davalıdan alınarak davacıva venlmesıne kabul edılen mıktar uzenn- den peşın alınan harcın mahsubu ıle 127 000TL bakı>e nıspı harç ve hesap edılen 465 000-TLavukatlık ucretı ıle davacı tarafından yapı- lan 308 700 - TL mahkeme masralının davalıdan alınarak davacıya venlmesıne hukum kesınleştığınde 7 1 1992 tanhlı tapuya konan tedbmn kaldınlarak davacı tarafından vatırılan temınatın ıadesıne daır venlen ışbu karar davalı Mehmet Kava va teblığ edılemedığın- den ılanen teblığıne ılan tarıhınden mbaren 1^ gun ıçensinde davalı tarafından temvızedılmedığı takdırde kesınle^eceğı karar teblığı yen- ne kaım olmak uzere ılan olunur Basın 45107 SOYLEV(CILTl-2) Hıfzı \ . \ clidedeoğlu 21 bası 70 (MHKDVıçınde) ></ı mları TıtrkiHueı C ad 19-41 Cııçaloçlıı-htanbul Odemeb gondenlmez
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle