Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11OCAK1994SAU
12 DUNYADAN
Kasabavaizimifeministmi?lışageldiği pamuk tarlalanndan çok farklı
olan 18.kattakisüitinden, DrJoycelyn EI-
(ders'ın artık Arkansas'ıa olmadığı gayet iyi an-
ılaşılıyor. Bir kasaba vaiziyle feminist olmak
•arasında gidip gelen ABD'nin açık sözlii sağlık
bakanı, geçenlerde uyuşturuculann yasallaşün-
lması konusunda düşünmeden yaptığı açıkla-
' manın kopardığı kıyamet hakkında konuşuyor.
Sorun geçen ayın başında L'lusal Basın Kulü-
•bü'nde >aptığı konuşmadan sonra doğmuştu.
Aslında Dr.Elders hiçbir zaman uyuşturucu-
lann yasallaştınlmasından yana olduğu şeklinde
bir söz sarfetmemişü. Ancak. sözleri dinleyiciler
tarafından bu şekilde yorumlanmıştı. ABD'nin
her yerinden gelen mektuplarda 'Böyle devam et
kızun'dan, 'Hemen istifa etmen gerekir'e kadar
değişen tepkiler aldığını belirtivordu.
Göreve geleli henüz 4 ay olduğu halde, Clin-
ton yönetiminin diğer peİc çok üyesinden çok
daha fazla ilgj toplamış durumda. Uyuşturucu-
lann tıbbi kullanımının yasallaştınlmasından
yana olduğunu tasannın kabulünden önce açık-
laması, büyük çalkantılara yol açıyordu. Anne-
babalara, çocuklanna oyuncak sılahlar alma-
malan şeklindeki öğüdü alkışlarla karşılanıyor-
du. Geçen ay, uyuşturuculann yasallaştmlması-
DR. ELDERS-Clinton'ın
en tanınan bakanı.
nın suçu azaltacağı yönündeki demeci, yepyeni
bir fıkri dile getirmese de bir sağlık bakanının
ağzından çıkması nedeniyle ilgi topluyordu.
Arkansas'taki Johnson ve Johnson firmasın-
da çalışan 28 yaşındaki oğlu Kevin temmuz ayı-
nda alıcı kılığındaki bir polise kokain satmakla
suçlanarak tutuklandı. Kevin Elders, tutukla-
manın söz konusu açıklamadan hemen bir hafta
sonra yapılmasına dikkati çekerek, olayı sağlık
bakanını zor duruma düşürmek için kurulmuş
bir komplo olarak niteledi. Bu hafta kendisiyle
yapılan röportajlarda Dr. Elders. oğlunun uyuş-
turucularla ilişkisini hiç bilmediğıni. ancak, ne
olursa olsun her anne gibi oğluna destek ola-
• Siyah bir kadın pamuk
tarlalanndan yolaçıkarak ABD'de
sağlık bakanlığı postuna oturdu.
"AykırT görüşleri nedeniyle günün
kadını. Oğlunun uyuşturucu ve
hükümetle başı dertte. Bakan Joycelyn
Elder uyuşturucunun yasallaştırüması
konusunda düşünmeden ayaküstü
ettiği sözler nedeniyle ABD'de
kıyametin kopmasına neden oldu. •
cağını belirttı. Oğlu-
nun iki yıldır kendi-
siyle oturmadığını ve
her şeyden öte. artık
yetişkin bir erkek ol-
duğunu ifade etti.
"Böyle bir şey ol-
ması beni çok ûzdü.
Eğer gerçekten bu işe
karıştıysa buna daha
çok üzûlürüm. Gene
de, oğlum için elimden
gelen her şevi yapa-
cağım; bütün anneler gibi''' dedi. Dr. Elders, oğlu-
nun tutuklanmasının kendisinin uyuşturucular
konusundaki düşüncesini değıştinnediğini belir-
terek-, "Savunduğum düşünceler, bilimsel bir te-
mele sahip. Duygularımın ya da kişisel görüşleri-
min işin içine girmesine i/in veremem. Bunu yap-
saydım sağlık bakanı olamazdım. Llusal siyaseti
ve ulusal düşünceyi oğluma day andıramam" dedi.
Sağlık Bakanının ıki oğlundan küçiik olanı
Kevin. 2 bin 500 dolarhk kefalctle serbest bıra-
kıldı. Dr. Elders'ın kendisiyle kocası Oliver'ın da
katılabıleceğıni belirttiği ön duruşma 22 şubatta
yapılacak.
Haberlcr, aile ve dostlannın anlattıklan Dr.
Uyuşturucu 'işi'nde
Kürtbağlantısı
• Avrupa'ya sevk edilen uyuşturucunun bir kontrolörü
de terör örgütü PKK. Avrupah yetkililer PKK'nın
uyuşturucu işinin içinde olduğunu kabul ediyor ve bu
kanıtlandı. Yakalanan PKK'lılar var. Ancak Türk
yetkililerin "günah"ın tümünü PKK'nın sırtına atan
sözlerine pek katılmıyorlar.
B u, lngiliz gümrük yetkili-
lerinin yakaladığı en büyük
eroin kaça'kçıhğı girişimiydı.
Tam 20 milyon pound değennde-
ki eröin domateslerin altına giz-
lenmiş durumda bulundu. Geçen
kasrm ayında Türkiye'den yola
çıkan uyuşturucuyu taşıyan
kamyon kuzey Londra otoyo-
lundaki bir servis istasyonunda
durduruldu.
Gümrükler ve Gelirler jdaresi
araştırma başkartı Douglos Twe-
edle'a göre. Ingiltere'ye giren ero-
inin büyük bölümü Türkiye'den
geliyor. Narkoük uzmanlan As-
ya'dan Istanbul veya Türkiye'nin
Akdeniz kıyısındaki limanlan
aracılığıyla Avrupa'ya gelen
morfin temelli uyuşturuculann
yüzde 60-70 oranında olduğunu
belirtiyorlar. fngiliz gümrük yet-
kililen geçen uyuşturucu suçlan-
ndan dolayı 16 Türkün tutuk-
landığını söy lediler.
Ankara'dakı narkotik şubesi
başkanı Tuncay Yılmaz. Tür-
kiye'deki kaçakçıbk şebekelerine
yasa dışı aynlıkçı örgüt Kürdis-
tan tşçi Partisi'nin (PKK)önder-
lik ettiğını ileri sürdü.
Yılmaz, "Geçen yıl Avnıpa'da
4 ton eroin ele geçirildi. Bunun
yüzde 70'i Kürtferle ilgüiydi" de-
di. Avrupa haberalma yetkılilen
oran konusunda kuşkulu olmak-
la birlikte, Türkiye'deki uyuştu-
rucu kaçakçılannın çoğunun
Kürt olduğu iddiasını kabul edi-
yor. Geleneksel Kürt topraklan
ana kacakçıhk yollan yani Tür-
kiye'nin Suriye. Irak ve İran sı-
nırlan üzerinde ver alıvor.
Avrupa haberalma örgütlerin-
den birinin yetkilisi, Ankara'yı
dunımu abartmakla suçlayaraîc,
"Lyuşturucu kaçakçılığını terö-
ristlerin üzerine atmak tam Tür-
kiye'ye yakışan bir rutum" dedi.
Bir başkası da. "Evet, PKK işin
içinde, ama kaçakçdıktan elde
edilen paranın PKK'y a ya da Tür-
kiye'deki bir başka örgüte geri
döndügüne ilişkin elimi/de hiçbir
kanıt yok" dedi.
Ankara'nın ıddıalan, Kürt da-
vasına Avrupa'nın desteğini ön
plana çıkarmayı amaçlıyor.
PKK, gittıkçe şiddetlenen ayn-
lıkçı savaşına mali kaynak bul-
mak üzere uyuşturucu kaçakçılı-
ğına kanştığını kabul ediyor. Ge-
çen yaz PKK kumandanı Cemil
Bayık. "Baskı her zaman vardı,
buna daima direndik" demişti.
1991'de Fransa'da yakalanan
bir Kürt uyuşturucu kaçakçısı,
üç yıl boyunca PKK için ülkeye
300 kılo eroin getirdiğini itiraf et-
miştı. İtalya üzerinden geçen
uyuşturucu yollannda bu iş için
Türk kamyonlan ve turist ara-
balan kullanılıyor.
İtalyan polisi, tıalyan Rivye-
rası'nda etkinlikte bulunan ve
Italya'va getirdikleri uyuşturucu
karşılığında aldıklan silahJan
Türkiye'ye ulaştıran bir PKK
ekibini ortaya çıkardıkjannı açı-
kladı. Avrupa haberalma örgüt-
leri araştırmalannı sürdürüyor.
PKK'nın kanştığı uyuşturucu ti-
caretine ilişkin kanıtlara Hollan-
da. Almanya ve Iskandinavya ül-
kelennde de rastlandı.
The European
y r Afrikalı çocuUar uzun süredir annesiz babasız.
Yoksulluk inanılmaz bovutlara eriştjğinden Afrikalının artık çocuğunu bile görecek hali kal-
mamıs. Bir lokma yiyecek buiabilmek için herkes başının çaresine bakmak zorunda. Kilometreler-
ce ötedeki plantasyonda iş bulan Afnkalı kendini şanslı sayıp. evini, ailesini ranrıya emanet edip
çaltşmaya gidiyor. Geri döndüğünde "kalan sağlar beninıdir" diyerek bıraktığı yerden yeniden
başlıyor. Dolayısıyla çocuklar küçücük yaşlarında hem kendilerini hem de kardeşlerini kollamayı
öğreniyor. Yakıcı güneşten korunmak için yırtık pırtık bir kazağı kardeşi ile birlikte paylaşan mi-
nik "abla" Birieşnüş MiUetler'in dağıttığı yiyecekten payını almak için sıra bekliyor. Küçiik kız
ve kardeşi bugün karnını doyuracak, ancak yarın ne olacağı belli değil.
Elders'ın her zaman en doğru şeyi yaptığını or-
taya koyuyor: Kendinden küçük yedi kardeşitı
en başanlısı, aileden ilk yüksek öğrenim gören
kişi. kendi çocukluğunda hiçbirine gitmediği
halde bir çocuk doktoru ve şimdi de ABD'nin
ilk siyah sağlık bakanı.
Tıpkı başkangibi Dr.Elders dabırişkolik.Al-
tın sırmalı üniformasının içinde her sabah er-
kenden masasının başına geçiyor. Bu hafta kar
nedeniyle tatil edilen resmi dairelere gelen birkaç
memurdan biri. Oğlu için hiçbir mazeret bulma-
ya çalışmıyor. Kendisinin ve emekli bir lise bas-
ketbol koçu olan kocasının. çocuklanru bildikle-
ri en iyi şekilde yetiştirmeye çalıştıklannı belirti-
yor. "Oğluma iyi bir insan ohnasını öğretmeye
çalıştım. Eğer bunu öğrenememişolsaydı, hayatta
bir yere gelemezdi."
|Dikkafalı nane şekeri
Dr.Elders ne acı ne de öfkesini dile getiriyor.
Kimseyi de suçlamıyor. Ama annesi Haller Jo-
nes, "Şu gazetecilerden bıktun artık. Devamlı
kızımla uğraşıyorlar. O iyi bir çocukrur. L marım
bütün bunlardan yüz akıyla çıkacak" diyor.
Tarlalarda pamuk toplayarak başlayan ço-
cukluğu 15 yaşındayken Little Rock kasabasın-
da siyahlann gittiği Philander Smıth College'-
dan bir burs kazanmasıyla de-
ğişti. Giysilerini komşulannın
yardımıyla alabildiği okuldaki
yaşamı süresince kardeşlerinin
pamuk toplayarak aldıklan pa-
ra>la otobüs biletini alabildi.
Minnie Lee olan ismini Joy-
celyn'e çevirmesı bu döneme
rastlıyor. Yeni ismini kendine
ilham eden nane şekerini anı-
msadığında. "Dünyanın en iyi
nane şekeriydi" diyor gülerek.
Dr.Elders'ın genç kızlarda
hamilelik ve yoksul çocuklarla
ilgıli görüşleri de buna benzer
bir şok >aratıyor. Seçim kam-
panyasında "ber çocuğun plan-
lanan, istenen bir çocuk olması"
için zamansız gebelikleri önle-
mek gerektiğini savunmuştu.
"Hamile oimayan hiçbir kadının
kürtajı sa\ unduğunu görmedim"
derken. eskı dikkafalılığı gene
su yüzüne çıkıyordu. Sağlığın
korunması ve cinsel eğitimin
anaokulundan başlayarak ço-
cuğa venlmesini savunurken de
aynı şekilde: "Bazıları çocukla-
ra nasıl seks yapmasını öğret-
mekten söz ediyor. Nasıl seks
yapüdığıru bize Tann öğretiyor
zaten. Asıl öğretilmesi gereken
ilk kez ne zaman olacağı."
Elders'ın vandaşlanna göre
bütün bunlar son derece sağdu-
y'ulu görüşler. Ama onu anla-
mak yeteneğinden yoksun olan
toplumca yanlış yorum-
landığını ileri sürüyorlar. Kar-
deşi. "Kendisi de, kocası da son
derece düriist insanlar. Bütün
yaşamları boyunca eşek gibi
çalıştılar. Bu toplumda iyi işler
yapanlar ce/alandırılıyor" di-
yor.
Onu en çok eleştiren karşı-
tlan bu ola\a tepki vermezken.
hayranlan seslerini yükseltiyor.
Amenkan Tıp Birfiği başkanı
olan cerrah Dr.Robert McAfee,
"Joycelyn'in üzerine çok
\ armay ın. Hiçbir şeyin artık \r-
kansas'takiylc aynı olınadığıııı
öğreniyor" di> or.
The New York Times
Amlnuuım dayıunhnazağırhğı Sbvaklavda
• Çek ve Slovaklar arasındaki uçurum
iyice derinleşti. 74 yıl beraber
yaşayan iki halk bugün birbirlerine
sırtlannı dönmüş durumda. Aynlığın
tahminlerden çok daha çabuk
gerçekleşmesi iki ulusu da çok şaşırttı.
Ç
ekoslavakya'nın ikiye bö-
lünmesinin üzerinden sa-
dece bir yıl geçmesıne
karşın Çek ve Slovak Cumhuri-
yetleri arasındaki uçurum iyice
açıldı. 74 yıl beraber yaşayan iki
halk bugün birbirlerine
sırtlannı dönmüş durumda.
Aynlığın tahminlerden çok
daha çabuk gerçekleşmesi her
iki tarafı da şaşırttı.
Çek Cumhuriyeti yüzde 3.2'-
liyle tüm Avrupa'run en düşük
işsizlik oranına ve yüzde 44'le
özel söktördeki en yüksek geliş-
me hızına sahip. Bu olumlu
göstergeler Çek Cumhuriyeti'-
nin parçalanmanın etkisinden
kurtulduğunu ve tüm Avru-
rupa'nın en istikrarlı ülkesi du-
rumuna geldiğini gösteriyor.
Slovakya'nın durumuysa Slok-
vakya Başbakaru
\ladimir Meciar'ın de-
vımivle 'tepeden aşa-
ğıya hızla inen. freni kopmuş
Dİr trene' benziyor. Ülkenin
ekonomik geleceği karanlık. İş-
sizlik oranı yüzde 13.5 ve acil
olarak yabancı sermayeye ge-
reksinim var. Slovak politik ya-
şarrunı da bir yıl üç önemh ba-
kanın değişimiyle istikrarsızlığ-
ını göstererek kapkara bir tablo
çiziyor.
Aynlmadan sonra Çek
Cumhuriyeti'nin hızla toparlan-
masının iki önemli nedeni var:
İlki Çekoslavakya'nın başken-
tinin (Prag) kendi topraklan-
nda kalmasıyla kurulu düzen
(özellikle askeri alanda) üzerin-
de daha kolay değişiklik yapıla-
bilmesi. İkincisi ise aynlmadan
POLONYA
Slovakya
Bratislava
MACARISTAN
KİMLIK KARTI
Slovakya
Nüfus: 5.2 milyon
Yüzde 85 Slovak. yüzde 11
Macar. Çingeneler ve Çekler
Din: Çoğunluk Katolik
(3.2 milyon). gerisi Protestan
Yönetim: 1993 şubat ayında
Michel Kovaccumhurbaşkanı
seçildi. Başbakan Vladimir
Meciar koalisyon hükümetini
yönetiyor.
Çek Cumhuriyeti
Nüfus: 10.3 milyon
Yüzde 81 Çek. y üzde 13 Mo-
rav, Slovaklar ve
Çingeneler
Din: Genelde Katolik
(4 milyon). Protestanda var.
Yönetim: 1993 ocak ayında
Vaclav Havel cumhurbaşkanı
seçildi. Başbakan Vaclav Klaus
koalisyon hükümetini
yönetiyor.
sonra cumhurbaşkanı seçılen
Vaclav Havel'ın Avrupa'da
tanınması. Bu nedenlerden do-
layı Çek Cumhuriyeti Avrupa"-
dan büyük yardım alırken. Slo-
vakya hala Slovenya'yla
kanştınüyor.
ISIovakya'da azınlıklar
sorun yaratıyor
Çek Cumhuriyeti gibi homo-
jen bir topluma sahip oimayan
Slovakya'nın sorunlanndan bi-
rini de azınlıklar oluşturuyor.
Yaklaşık 600 bin nüfusa sahip
Macarlar Slovakya iç ve dış si-
yaseti için büyük bir sorun ya-
ratıyor. Macar toplumunun
hassas durumu karşisinda par-
tiler ikiye aynlmış durumda ve
Macar sorunun çözümlenme-
mesi ülkenin Macanstanla olan
ilişkilerinı de bozmuş durumda.
Çeklerse komşulann sorunlan-
na kanşmıyor ve daha çok
Batı'ya bakıyor. Çek gazeteleri
Slovakya'yla ilgili haberleri dış
haberler sayfalannda >er veri-
yor.
Çeklcnn de azınlıklarla ilgili
bir sorunu var: Çingeneler. Nü-
fuslan 200 bine yaklaşan Çin-
geneler'e karşı son yıllarda olu-
şan düşmanca tutum Çek yetki-
lilerinı endişelendiriyor. Son üç
yıl içinde üç çingene dazlaklar
tarafından öldürüldü. Bunun
dışında anayasada bulunan bir
madde Çingenelerin Çek va-
tandaşı olmalannı engelliyor.
Slovakya'da yapılan bir ka-
muoyu araştınnası. eğer bugün
Çekoslavakya'nın bölünmesiy-
le ilgili bir referandum yapılırsa
halkın yüzde 60'ının olumsuz
yönde oy kullanacağını ortaya
koydu. Slovakya halkı. yaşam
düzeyinin düşmesinden, gele-
cek korkusunun o'"«masın-
dan, komşu ülkelerin düşman-
lığından (Macaristan)ya da ilgi-
siz komşulardan (Poloiıya) ra-
hatsız.
Aynca aynlmanın üzerinden
sadece bir yıl geçmesine karşın
iki ülke arasındaki uçurumun
gitikçe derinleşmcsi. Sınırlar-
dan geçmek için nüfus kağıdı
yeterli olmakla berabcr para bi-
rimlerinın farklı olması bir so-
run yaratıyor. Telefon görüş-
melerinin ve posta hizmetlerin
pahalılığı da bunlann üzerine
eklenince iki toplum arasındaki
ilişkiler daha da soğuyor.
Prag'a yerleşen ve Çek vatan-
daşlığına geçen Slovak sosyo-
log Fedor Gal olaylann gelişi-
mini şöyle değerlendiriyor: "Bu
kadar hızlı olacağmı hiç düşün-
memiştim. Bugün televizyonda
yok denecek kadar az Slovakya
duyuluy or. Belki yarın. çoçukla-
nmız bu dili anlamay acak bile.".
Veronique Soule
CALISANLARIN SORULARI / SORUNLARI YILMAZ SÎPAL
"Limited bir şirket kurduk"
: 27 yaşında kimya mühendisi bayanım. Ocak 1989'da
SSK sigortaİBi olarak bir işe başladım. Aynı işyerin-
den 1990 yılında ayrıldım ve bir arkadaşunla birlikte
limited bir şirket kurduk. Firma ortağı olduğum için,
Bağ-Kur'a geçtim. Halen de Bağ-Kur"a bağhyım.
Sormak istediğim, kendimi şirkette çalışıyor göstere-
rek, Bağ-Kur'dan ayrılıp, SSK'ya geçebflir miyim?
(N.E.)
YANTT: Yasayla ve yasalann verdiği yetkiye dayanılarak
kurulu sosyal güvenlik kunıluşlan kapsamı dışında kalan ve
herhangi bir işverene hizmet akti ile bağlı olmaksızm kendi
adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan
"b) Kolektif şirketlerin ortakları,
c) Adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortak-
[an,
d) Limited şirketlerin ortaklan,
e) Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin koman-
dite ortaklan,
f) Donaüna iştirakleri ortakları,
g) Anonim şirketlerin kurucu ortaklan ile yönetim kurulu
üyesi ortaklan,"
Zorunlu Bağ-Kur sigortalıklan sürerken. bir hizmet akti ile
bir ya da birkaç işverene bağlı çalışmaya başlayan limited şir-
ket ortaklan SSK sigortalısı olamazlar.
SSK sigortalısı olabilmeleri için zorunlu Bağ-Kur sigortalı-
lıklannın sona ermesi gerekir.
Bağ-Kur yasasının "Sigortalılığın başlangıç ve bitiş tarihi"ne
ilişkin 25. maddesine göre, zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olup,
"c) TC Emekli Sandığı'na bağlı çalışmaya başlayanların,
emekli keseneği kesilmeye başladığı,
d) Şirketlerle ilgisi kaİmay anlarm, çalışmalanna son verdik-
leri vey a ilgilerinin kesildiği, (..)
g) Gelir vergisi mükellefıyeti bulunmayan veya gelir vergisin-
den muaf olan, ancak, esnaf ve sanatkar sicili veya kanunla
kurulu meslek kuruluşlarındaki kayıtlanna istinaden Bağ-Kur
sigortalısı olanlardan bu sigortalılıklannın devamı sırasında,
hizmet akti ile çalışanlann çalışmaya başladığı,
Tarihten iribaren sigortalılıkları sona erer."
Sosyal Sigortalar Kurumu sigortalısı olabilmeniz için, ön-
celikle limited şirketle olan ilginizin kesilmesi gerekir. Limited
şirket ortağı iken, SSK'ya bağlı bir işte çalışmaya başlayanla-
rın ise, Bağ-Kur sigortalılıklan sürer.
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKCI
Bu Havabr Mahvetti!
Pazar sabahı Hüsnü Göksel telefon etti:
- Nasıl oldun, dıye sordu, bu sabah yazını okudum.
- Bu sabah senin de yazın var; nasılsın, iyi misin?
- Ben bir haftadır yatıyorum öksürükten!
- Hay Allah, benim gibi demek, niye haberimiz olmadı?
- Bizim senin gibi köşemız yok ki yazalım! Bizim farkımız,
habersizyatıp iyileşmek...
- Bugün de tam havandasın ha, bak öksürüğekarşı sana
bir önerıde bulunayım! Bu aslında her derde deva imiş.
- Bulun bakalım!
- Kalem kâğıdın hazır mı? Yaz: 60 gram sinameki, 12
gram damla sakızı, 2-3 gram anason, 150-200 gram bal.
Yazdın mı?
-Yazdım!
- Bunları ezip karıştırıyorsun, koyuyorsun buzdolabına.
Baş ağrısı, bağırsak düğümlenmesi, ne derdin varsa, bir
lokma yutuyorsun!
- Bağırsak düğümlenmesi benim tezimdi! Sinamekiden
hiçhaberimyoktu!
- Ben de yeni öğrendim. Çok sevdiğim bir dost anlattı. Bir
arkadaşı, bağırsak sayrısıymış. Almanya'dan ilaç getırt-
miş. Bir de ne görsün arkadaşım, ilaç kutusunun üzerinde
minik minik sinameki yaprakları!
- Bana öksürüğe karşı bir ilaç getirdiler, "Benylin" diye
bir şurup! Bir iki çay kaşığı alınacakmış, ben yarım firtcan
doldurup içmişim. On saat uyudum!
- Ben hiç uyuyamıyorum. Aman o ilaçtan bana getir!
-Olur!
Hüsnü Bey bu! öğleden sonra çıkıp gelmez mi? Elinde
"Benylin" şışesi, kucağında da kocaman bir çiçek. Çiçeği
kapının eşığıne koydu:
- Prof. Fuat Göksel benim kardeşim biliyorsun, o "Mavi
Hastane"de yatıyor Eşiyle birlikte ona gittik; oradan geli-
yorum. Korkma, çiçeğe on para vermedim1
Bir şey yedirip ıçiremedım. "Mavı" hastane dediği, Yük-
sek ihtisas'mış. Oraya çok eskiden "MawHasfane"derler-
miş.
ilhan Selçuk'un 2 ocak pazar günü, Hürriyet'te çıkan ko-
nuşmasını verdim, "okumamışsındır"dedim.
- Okumadım! dedi.
- Sesli oku da ben de dinleyeyim...
Bir saate yakın oturdu. Havası yerındeydi:
- Ankara Notları'nı nasıl buluyorsun?
- Her zamankı yazılar; "Ben sayrıyım, yatıyorum, ev tele-
fonum daşu..."Böyleşeyler. Havadan sudanyazıyorsun!
- Benim durumumda bir düzelme görmüyor musun?
- Senin durumun neydı ki, ne düzelecek? Sen köylüsün,
köylünün durumu ha deyırtce düzelir mi?
Cumhuriyet'tekı yazısı güzeldı. Kenan Bey'den alıp Tan-
su Hanım'a dokunduru dokunduruverıyordu. Yazıda kimle-
redersyoktu ki!..
özel sayrıevlerının kiminın durumları yürekler acısıydı.
Mılletvekıllerı de nasıl olsa parasını Meclis ödüyor diye
oralara yatıp amelıyat oluyorlardı. Bir konuda mı ameliyat
olmaları gerekiyor? Hayır, kendisine bildiriliyordu ki, başka
sayrılıkları da vardır; bir de onlara bakmalı. Oradan, bura-
dan derken, sayrı yolunmuş kaza dönüp çıkıyordu sayrıe-
vinden. Ağlamaya da başlamıyorlar mıydı sonra?
Bir toplum çöktü mü, demek her yanından birden çökü-
yor...
"Demökrat Olmak!" başlıklı "Ankara Notlan"n\ boşuna
yazmadım. ismet Paşa, 1946dan 1973 yılına dek, cephe-
den cepheye demokrası savaşı verdı. S.D. ile Çağlayangıl
ne savaşı verdiler? Ne yapılıp edılip iktidara gelme, iktidar-
da kalma savaşı. Burada kim demokrattır? Elbette İsmet
Paşa. S.D.nin de, Çağlayangil'ın de yanlışları, yanlışı ör-
nek almalarıydı. Din sömürüsüne metelik vermeyebilirler-
di. Yapamadılar, yapamazlardı. 1970'in bir ayında, AP mil-
letvekillerınden 41i, bütçeye muhalefetle birlikte "kırmızı"
oy verince, S.D.'de şafak attı. İsmet Paşa, şöyle dedi:
"Sayın Süleyman Demirel'in ve Sayın Ihsan Sabri Çağ-
iayangil'in işbaşında devam etmeleri. bütün ıç ve dış ka-
ranlık ihtımallerin tam bir çaresızliğe varmasını intaç ede-
cektir."
Buradakı "İntaç" sözcüğü Arapça, "netice, sonuç" de-
mek.
ismet Paşa, o zaman CHP Genel Başkanı olarak, AP için-
de, başbakanlık bekleyenler varsa, onlara da göz kırpmak
istemektedır, şöyle der:
' AP bu iki siyaset adamının -Demırel ve Çağlayangıl- dı-
şında herhangi bir hükümetı teşkıl etmekte güçlük çekmez.
Böyle bir hükümeti ciddi nedenler ortaya çıkmadıkça, dü-
şürüp memleketi idaresiz bırakmak kimsenin aklından
geçmez. Elverır kı hukümet teşkilmde ıç ve dış, siyasi ve
ahlakı, mali ve iktisadı tutumları apaçık belli olan insanlar-
da sunı olarak ısrar edılmesın.'' (Metin Toker, • Demokrası-
mızın İsmet Paşa'lı Yılları" 1965-1973 Bılgı Yayınevi, S
191).
Kendilerini, analarının karnından "başbakan" ya da "dı-
şışleri bakanı" doğmuş sananlar, demökrat olamazlar!
Hacı T.Ö. de bu havadan gıtti!
•••
Düzeltme: Pazar günü çıkan "Demökrat Olmak'" başlıklı
yazıda geçen, Almanya'da yaşayan Dr. Mustafa Barış'ın
mektubu şöyle başlayacaktı: "Yazıma, yeni rahmetli olan
büyük usta Abidin Dino ile başlamak ıstıyorum. Toprağı bol
olsun!.."
Tümce yazıdan duşunce yazı havada kalmış
Dizgıden doğan bu aksamadan dolayı özürdilerim.
BULMACA
SOLDAN SAĞA: 1 2
1/ Başar Sabuncu'nun bir
fılmı.2/ Ücretle çalışan
kimse... Türlü nedenlerle
başarı gösteremeyen
kimse. 3/ L'luslararası
alanda karayoluyla yapı-
lan mal taşımacılığına ve
bu işte kullanılan kamyo-
na verilen ad... Kayak. 4/
Bir maddenin kimyasal -,
bir tepkimede hiçbir de-
ğişmeye uğramadan. tep- 8
kimenin olmasını ya da g
hızının değişmesini sağla-
yan etkisi. 5/ Jeneratör... Sodyu-
mun simgesi. 6/ Ölüyü gömme...
Klasik Türk müziğinde sözlü yapıt
formu. 7/ Şöhret... Lokantalarda
garson yamağı. 8/ Üstten sağa
doğru eğik plan basım harfı. 9/
Kabadayı... İyi terbiye edilmemiş,
vahşi binek hayvanı.
YUKARIDAPsl AŞAĞIYA:
1/ E>evlet büyüklerinin ya da zen-
gin kimselerin buyruğunda çalışan
ve onlann birtakım işlerini gören
kimse. 2/ Yılmaz Güney'in bir filmi... Bir uyaktan sonra yinele-
nen aynı anlamdaki sözcük ya da ek. 3/ Pis ve bulanık su... Bir
cetvel türü. 4/ Utanç duyma... Avrupa'da bir başkent. 5/ Hafıf
ve kullanışı kolay bir tür makineli tüfek... Bir nota. 6/ Dağ sırt-
lannda davarlann yaünldığı düz ve kuytu yer... Geçirimsiz bir
toprak cinsi. 7/ İnanmış, akb yatmış... Judoda, rakibi en az on
saniye yerde hareketsiz tutarak kazanılan teknik üstünlük. 8/
Emanet. 9/ Üçer dizelik bölümlerden oluşan İtalyan şiir türü.