20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 EYLÜL1993 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DUNYADAN Kolombiya kapkara bireylül yaşıyor K olombiya'da gerilla grup- lannın. ülkenin farklı böl- gelerinde silahlı saldınya geçtiğj bir ay yaşanıyor. Haberal- ma yetkilileri ve haber ajanslan, içinde bulunduğumuz aya "Kara Eylül" adını veriyor. Şiddet. özellikle, solcu isyancıla- nn, Muhafakazakar Parti'den Fa- isal Mustafa'yı kaçınp öldürdük- leri, kuzeydeki Santander böl- gcsinde yaygınlık kazandı. Muha- fazakar Parti, hükümete yapüğı açıklamada, güvenlik sağlanana kadar bölgedeki kampanyalanna son verdiklerini bildirdi. Saldınlar, ağustos ayında. Bo- gota'nın kenar mahallelerinde ku- rulan bir pusuda, 13 polisin öldü- rülmesiyle başladı. İki hafta önce, Antioquia'run kuzeyinde, asker taşıyan iki kamyonun mayın böl- gcsine girmesi sonucu, 14 asker ya- şamını yitirdi. Son günlerde de, ayaklanmalarla birlikte görülen kundaklama olaylan. üç kentte, 24 otobüsün hasara uğramasına yol açtı. Saldınlar, güvenlik güçlerinin haberaimalannın. başansızlıkla suçlanmasına neden oldu. Ayak- lanmalarla birlikte artan eylemle- rin, seçim kampanyalannın başla- dığı şu günlerde, dikkat çekmek için düzenlendiği düşünülüyor. Hükümetten bir yetkili, "Gerilla gnıplannın, adaylann gündeminin baş köşesine oturmak için, seçim öncesi giiç gösterisine girdiğini göz- den uzak tutamaytz" diyor. Ayaklanan güçler, Latin Ame- rika'nın en eski gerilla hareketleri arasında yeralan Kolombiya Dev- rimcı Silahlı Birlıkleri ve Ulusal Özgûrlük Ordusu'nda öbeklenmiş bulunuyor. 1992'de banş göriişmelerinin so- na ermesi üzerine hükümet, isyan- cılann gözden düşmesi için çaba harcamaya başladı. Ulusal haber ajanslanyla gerillalar arasında bağlantı kurulmasını yasaklayan yetkililer, gerillalara, suçlular ya da terönstler dıye seslenmeye baş- ladı ve kendilerine bilgi verenler ya da hareketten aynlanlar için bazı ödüller vaadetti. I tnsan haklannı I iki tarafda çiğniyor Muhafazakar parti, hükümetin, ülkenin pek çok kesiminde otorite kuramadığını ileri sürerken, yetki- liler, ülkede insan haklanru en faz- la, adam kaçırma, zorla para top- lama ve anında infazlara başvuran gerillalann çiğnedığini söylüyor. Ne var lci, güvenlik güçleri de, uluslararası insan haklan kuruluş- lannca. keyfi tutuklamalar, işken- ce ve yasadışı arama yapmakla suçlanıyor. Halkı Savunma Bürosu'nda ge- Jen şikayetlerden sorumlu Alejand- ro Valencia "Gerek ordu, gerek ge- rillalar, insan haklannı çiğniyor. Ancak, orduv a yönelfilen şika\ etler çok daha iyi beİgelenmiş duruinda" diyor. Roma Katolik Kilisesi piskopo- su, Dario Castrillon. geçen ay or- duyu, ülkenin ban bölgelerinde ölüm cezası uygulamakla suçladı. Hükümet yetkibleri ve ötekj kiüse önderleri karut isterken, insan haklan örgütünden bir yetkili ben- zer şikayetler ahndığmı söyleye- rek, piskoposu destekledi. The New York Times Benimdiktatörümseninkindeniyidir • Honecker'in Şili'deki varlığı, Pinochet diktatörlüğünü desteklemiş sağcılann vicdanlannı rahatlatmalanna, pek çok insanın öldürüldüğü, gözaltında kaybedildiği bir dönemi aklamalanna yardımcı oluyor. E rich Honecker, Şili'ye ilk kez geldiği ocak ayında, basının büyük ilgisiyle karşılaşmıştı. Fakat şu ana kadar verdiği tek basın açıklaması, havaalanjnda, vanş gü- nünde yapüğı konuşma oldu. On- dan sonra ne röportajlara katıldı. ne politik konuşmalara, ne de konfe- ranslara. Böylece gazeteciler, kaldığı yerin yüksek duvarlan ar- kasında beklemekten vazgeçti. Doğu Almanya'yT20 yıldan uzun bir süre yöneten; Batı'ya kaçmaya çahşanlann öldürülmesini emreden, eski komünist lider Erich Honecker, şimdi Şili'de son günlerini geçiriyor. Doktorlar, karaciğer kanserine ya- kalanmış 81 yaşındaki lidere, birkaç ay ya da yıllık bir ömür biçiyor. Arkadaşlan, sabah kalkar kalk- maz. biyografisi üzerinde çalışmala- ra başladığını söylüyor. 1970'lerde kendilerine Doğu Almanya'da sı- ğınma hakkı tanınmış olanlann kurduğu Erich Honecker ile Daya- nışma Komitesi'nden gelen bir iki kişi dışında ziyaretçisi yok. Alman- ya'nın Saarbrücken kentinde, Nazi- ler tarafmdan tutuklanmadan önce. çatı ustası olarak çalışlığı 14 yıhn ürünü olarak, ayda 800 mark (6 mil- yon lira) emekli aylığı ahyor. Halkın dikkatlennden uzak kalsa da, Honecker. SaJvador AJJende yö- netımindc sosyalist bir deneyim ya- şayan. askeri diktatör General Au- Honecker'in, Saarbrikken'de Naziler tarafından tutuklanmadan önce çatı ustalığı yaptığı 14 y ılın karşüığı olarak aldığı 6 milyon lira emekli aylığıvla yaşamadığı sanılıyor. Pinochet'nin (sağda) ise, Honecker'in Şili'de bultınmasından mutluhık duyması için çeşitli nedenler var. gusto Pinochet'nin yönetiminde ge- çen 17yıldansonra, 1990Mart'ında sivil hükümete dönen bu ülkede, çe- lişkilerin ve karmaşalann bir sim- gesi olarak duruyor. Pinochet döneminde kendilerine Doğu Almanya'da sığınma hakkı tanınmış olan, sosyalist ya da ko- münist pek çok Şilib, yoldaşlannı öldüren sağcı bir diktatöre karşı çı- kışlanyla politik muhaliflerini insaf- sızca bastıran bir solcu lidere verdik- leri desteğı bağdaştırma gerçeğıyle karşı karşıya. İki binden fazla solcunun öldü- rüldüğü ya da "kaybedildiği'' askeri yıllarda Pinochet'ye destek verenler için. Honecker'in Şili'deki varlığı. Pinochet diktatörlüğünü "Hey, he- pimiz suchıyuz" yaklaşımıyla akia- malannın, vicdanlannı rahatlatma- nın zemınini oluşturuyor. Sağ kanat, Bağımsız Demokratik Birliğin genel sekreten Domingo Ar- teaga'nın konuyla ilgili sözleri de bu yaklaşıma çok iyi bir örnek oluştu- ruyor: "Solcular Pinochet'yi ağızla- rına aldıklannda. biz de 'Burada dik- tatörleri olan sizsini/. Pinochet, se- çimlerde yenildikten sonra ikridarı Dirakn'divonı/. İktidan, halk iradcsine isteyerek teslim etti. Honecker ise. görevden aiındı. Becerebilseydi, koltuğunu asla vermezdi." Bazılan ise daha uzlaşmacı bir tu- tum takınıyor. Hıristi>an Demok- rat Parti'nin lideri Genaro Arriaga- da "Honecker, geçmişie banşçı bir yoldan hesaplaşma çabasını simgele- vebilir. Bu yaşlı adam kimiieri için bir koruyucu, kimilerine göre bir za- limdi. Gecmiş geride kaldı; bırakahm huzur içinde ölsün" diyor ve eklıyor: "Şili'deki deneyimleriınize dayana- rak, bu gibi durumlarda gerçek ada- letin bulunmadığından söz edebiliriz. Öç alma vaklaşımı var, ama insanla- rın asıi isteği bu değiJ." 1989'da hükümetinin düşmesiyle Moskova'ya kaçan Honecker. Gor- baçov'un koruması altına gjrmişti. Alman mahkemesi, Batı'ya kaçma- ya çalışan yüzlerce Almanın ölüm emrini veren Honecker'in iadesini isteyince, Honecker Şili elçiliğine sı- ğindı. Şili'yi secmek için en azından iki nedeni vardı: Kızı, bir Şılili komü- nistle evliydi, Santiago'da yaşıyordu ve 1970'lerde 4 binden fazla Şilili solcuyu korumuştu. Sosyalist Parti'nin de içinde bu- lunduğu bir koalisyon hükümetine başkanlık eden Şıli Cumhurbaşkanı Patricio Aylwin, dıplomatik bir ma- nevrayagirişti. Fakat hükümet Almanya'nın baskısına dayanamadı ve Honec- ker, mahkeme önüne çıkmak üzere Berlin'e venldı. Yaşbbğı ve hastalığı gözönünde tutularak geçen ocak ayında hakkındaki suçlamalardan vazgeçildi. Şili'deki Almanya Elçiliği'nde gö- reviı olan Roiand Kletson, hakkın- daki suçlamalar düştükten sonra, "Alman yetkililer, ondan kurtulduk- lanna hayli memnun oldular, çünkö güvenliğini garanti edemivorduk" di- yor. "Almanya'da ortalarda dolaşan bir Honecker"le ne yapabilirdiniz?n dıye soruyordu. Kleisew, Honocker'in artık ken- dileri için bir sorun oluşturmadığjnı söylüyor, ama Doğu Almanya'nın eski liderinin rahat bir yaşam sür- mesıne de kınlmışa benayor. "O zamanJar milyarlarca mark, Isviçre bankalarına girri" diyor Klei- sew ve eklıyor: "Hepsine sahip çık- mamız olanaksız. Honecker'in sür- düğii yaşam da 800 marklık emekli a>lığından çok daha fazla tutar." Honecker, konuyla ilgili yonım yapmıyor, arkadaşlan da sade bir yaşam sürdüğünü söylüyor. Honecker'e uzun zamandjr arka- daşhk eden ve Şili'nin önde gelen komünistlerinden biri olan Godo- miro Almeyda. "Şili'de yalıtılmtş, sessiz bir > aşam süriiyor ve kimse onu düşünmüyor. Günden güne eriyor" dıye konuşuyor. Gökteldkavanhklar,aydmhğakavuşacak Y anm yüzyıfaiır astrofizikçiler varlığından emin olduklan, ancak tanımlayamadıkları bir şeyi anyor. Galakstlerde ve Ev- ren'in tümünde gözle ya da teleskopla görûlemeyen bir şey otduğunıı bili- yorlar. Ama bu görünmeyen maddeyi bir türlü saptayamıyorlâr. Bu mad- denin galaksilerin kütlesinin %90'ını temsfl etme olasıltğmın yüksek oldu- ğunu düşünüyorlar. Karanlık maddenin varlığı uzun sü- redir biliniyor. Cökbilimciler, kendi çevresinde dönme hareketinden yola çıkarak bir galaksinin dinamik kütie- sini hesaplayabiliyor. Aynı şekilde galaksideki gazJann ve yıldızlann parlaklığmdan yola çıkılarak görii- nen kürJeyi saptayabilhorlar. Galak- sinin dinamik kütlesinin merkeze yakın olduğu (merkezde çok sayıda yıldız olduğu için burası çok parlak) ve göriinen kütleye eşit olduğu düşü- nülfiyor. Ama bu açıklamanın tam burasında bir dengesizlik orta\ a çıkı- yor, bu dinamik kütle göriinen kiitle- den oklukça büyük. Bugüne kadar galaksilerin karan- lık maddelerini açıklamak için bir- çok senaryo yazıldı. Yaratıcı olmak- tan söz edildiğinde kuramcılar kimse- den aşağı kalmıyor. Bunu görmek için eg/orik ve doğal adavlardan oluşmuş uzun listeye bakmak veterli. Bu varsavunlar arasında ikisi dikkat çekiyor. flki, zayıf etkileşen kütleli parçacıklar; bu parçacıklar, çok sa- yıda bir araya gettp bu gizü maddeyi oluşturabflir. Kozmiyonlar, nötrali- • Kara maddenin gizeminin çözülmesi için önemli bir adım atıldı. Galaksilerin kütlesinin yüzde 90'ıru temsil ettiği ileri sürülen kara madde, bugüne kadar gökbilimcilerin tüm araştırmalanna karşın belirlenemedi. İki ayn araştırma ekibi, bir varsayımdan yola çıkarak yaptığı çalışmalarda. yanm yüzyılhk bu gizemi çözmek için önemli bir adım attı. nolar ve hatta kütleleri hala bilinme- yen nötrinolar kara maddeyi oluştur- mava aday öteki elementler. Ama bi- lim adamlarının tüm araştırmalanna karşın kara madde , görünmczliğini ve gjzini koruyor. Bu ikinci varsayı- mda ortaya atılan nesneler, kara de- likler ya da kahve- rengi cüceler (küçük soğuk yıldızlar) olabilir. Astrofizikçiler, ışık veremeyecek kadar küçük olan bu kah- verengi cücelerin galaksilerdeki gö- rünmeyen kütleyi açıklayabileceğini ileri süriiyor. EROS (Fransız araştırmacıların ekibi), bu varsayım üzerinde yoğunlaşa- rak son üç yddır göztem aletİerini uzaya çevirmiş, küçük bir «sık saptayabilme umu- duyla çaltşıyor. Ama bu oJay görül- düğü kadar basrt değil. Çok uzun ve karmaşık hesapla- malardan sonra olası kahverengi cü- celerin olası >örüngeleri üzerinde ön- lerinden geçecekleri yıldızlann bu- lunması gerekiyor. Tüm bunlar yapd- sa bile var olan teleskoplarla ve tek- nik aletierle kahverengi cücenin bü- yümesine neden olduğu ıştğın saptan- ması oldukça zor. Kahverengi cücenin dünya bü.vüklüğünde olduğu var- sayüırsa, araştırmanın • yüz bin yıldız üzerinde yoğun- laştırılması ge- rekiyor. Bu var- . saynndan yola çıkan Fransız gözlemciler 10 bin yıldızın gö- rünrûlerini ince- lemek üzere fil- me çekri. Ama fotoğrafların üçte birinin in- celenmesi sonu- cunda hiçbir kanıt elde edi- lemedi. Eğer kahve- rengi cücelerin boyutiarı Jupi- terle güneş arasında bir bü- yüklükteyse on- lan saptamak daha kolay. Bu sapta- manın yapılabilmesi için 10 milyon > ıküzın yıllar boyunca her gün izlen- mesi gerekiyor. Ancak Fransız araştırmacılar oldukça şanslıvdı. Çektikleri fotoğrafların dört bin ka- dar ını inceleverek 30 gün süren iki olay saptadı. Bu olaylarda, > ıldızın ışığımn büyümesi 2.5 faktöre yak- laştı. Bu sonuç oldukça çarpıcı, çünkü galaksiden üç dört kez daha büyük olan sarmal galaksiler halesi kahve- rengi cüceler içeriyorsa. bu tür olay- larla karşılaşdması gerekir. Böylece kara maddenin gizeminin çözübnesi için önemli bir adım atıldı. Michcl Spiro, bu varsayımın en kısa sürede doğruianmasını sabırsızlıkla bekli- yor; çünkü bu ilk sonuçlar varsayı- mın doğru olarak kabul edilmesi için yetersiz. Fransız bilim adamlarının bu çalışmasını Avustralyalı ve Ameri- kalı bilim adamlannın yaptıkları bir gözlem izledi. Onlar da bir yıl bo- yunca Avustralya'da >aptıkları göz- İemler sonucunda 7 faktör gücünde bir büvüme saptadı. Bu olay 3 mil- yon y ıldızlık bir bölge üzerinde yapı- lan incelemeler sonucunda belirlen- di. Ancak iyimserlik için hemiz er- ken. Fransız araştırmacılar var- sayımı doğnılamak için bu tür yirmi gözlem daha yapılmasını bekliyor. O zaman kara maddelerin gizemi tam anlamıyla çözülebilecek. Jean-Francois Augereau Le Monde Prens Sihanuk 38 yıl sonra yeniden tahta oturdu K amboçya meclisi, 21 eylülde ka- bul ettiği yeni anayasayla parla- menter monarşik rejime geçti. Anasaya, beşe karşı 113 oyla kabul edil- di. 1955'teaktifpolitikayaatılarak taht- tan inen Prens Sihanuk. böylelikle, ön- ceki gün yeniden tahta çıkmış oldu. Prens Sihanuk, Pnom-Pen'de anaya- sayı resmen ilan ettikten sonra, 38 yıl aradan sonra tacı başına takü. Resmen tahta geçtikten sonra prostat kanserirun tedavisi için Pekin'e gjdecek olan Prens, ülkenin durumunu gözönüne alarak tö- ren yapılmasını istemedi. Bakanlar kurulunun da bu hafta ba- şında oluştunılması bekleniyor. Yeni hükümetin ilk başbakanlığını, Prens Sı- hanuk'un oğlu Prens Ranariddh yapa- cak. Meclisin güven oyunu aldıktan sonra göreve başlayacak yeni hükümet- le birhide, Paris Banş Antlaşması'mn süresi ve Birleşmiş MiÛetler'in ülkedeki görevi sona erecek. ISihanuk'un oğlu ilk başbakan İktidann paylaşılmasıyla ilgili pazar- bklann son bulmasıyla anasaya kabul edildi ve Sihanuk, beklendiği gibi, son hakem oldu. Mayıs ayındaki seçimlerde kralcı hareketin başına geçen 49 yaşın- daki Prens Ranariddh de ülkenın ilk başbakanı oldu. İkinci başbakan ola- rak, mayıs ayına kadar iktidarda olan neo-komünist Kamboçya Halk Panisi'- nin başkan yardımcısı, 42 yaşındaki Hun Sen seçıldi. İki başbakanlı hükü- metin görevi beş yıl sürecek. Kamboçya Halk Partisi. meclisteki 120 sandalyeden 52'sine sahıp. Parti, aynca silahlı kuvvetlerin ve devlet yönetiminin kontrolünü elinde bu- lunduruyor. Buna karşılık, Krala Hareket'in, seçimlerin tamamen serbest yapılması durumunda, halk- tan aldığı büyük destekle tek başına iktidara geleceği biliniyor. Ülkede vemecliste dengenin sağlanması için iki partinin tek hükümette buluş- ması ve ortak çalışması, tek çözüm olarak görülüyor. Bu çözüm önen- sini, ilk olarak Prens Sihanuk yapmışü. Prens Sihanuk tahta oturmakla £t birlikte ülkeyi yönetmeyecek, ama önemli görevler üstlenecek. Adale- tin bağımsızlığı, silahlı kuvvetlerin tarafsızlığı, özgürlüğe saygı, hatta bakanlann yönlendirilmesi gibi bir- çok konuda anayasanın belirsiz maddelerine dayanarak yönetime katılacak. Ulusal bırhğin ve bağımsızlığın simgesi olan Prens Sihanuk, oyunun kurallanru belırli- yor ve artık ülkeyi doğrudan yönet- miyor. Tayland ve Vietnam gibi komşulannın çıkışlan ya da güç gösterileri gibi tuzaklardan kaçı- nmak; haydutluğa ve rüşvete karşı savaşı hatırlatmak gibi görevleri ye- rine getirmek zorunda. Yirmi yıldan uzun süredir düzen- sizlik ve savaşla boğuşan bir ülkede, bu koşullu anayasa. oldukça hassas dengeler üzerinde duruyor. Özellik- le de ülkede gerilla sorunu çözüml- enmemişken ve her yer silah kaynar- ken. Prens Sihanuk'un rolü çok önemli. Sihanuk. dördü kızyedi ço- cuğundan Ranariddh'e, mirasında öncelık tanıdı. Prensin 14 çocuğu ve torunu. Kızıl Kmerler tarafı- ndan öldürülmüştü. Büyük bir ser- vete sahip olan Prens Sihanuk'un mirası. bu mirasın dağıtımıyla ilgili karan vermekle yükümlü olan Hü- kümdarlık Konseyi'nin yedi üyesi- ne(meclis başkaru ve iki yardıması, iki başbakan ve iki budist rahip) birçok sorun yaratabilir. Jean-Claude Pomonti Sihanuk'un yaşamı, bağımsızlık mü- cadelesiyle geçti. Tahta ilk çıktığı günlerde (solda) gösterdiği çabalar, gün geçtikçe yoğunlaştı. Bugün 71 yaşında olan prensin (üstte) ülkesi, yıllarca süren savaşlar sonucu, açık oir mezarbğa dönüştü (sağda). Feminiteye evet feminizme hayır Haber Merkezi - ABD'de yapılan bir kamuoyu araştırmasının sonuç- lan, kadınlann artık feminist hare- ketin peşinden koşmadığını ve ka- dınlığınj yaşamak istediğıni ortaya koydu. "USA Today" gazetesinde ya- yımlanan araşürmaya katılan ABD'li kadınlardan yüzde 50'si, fe- minizmin, yaşamlanm kolaylaşüra- cağı yerde zorlaşürdığını beb'rtti. Yüzde 45'i ise. kendilerini, "yalnızca eş ve çocuklarıyla ilgilenenev kadmı" olarak düşlediklerini söyledi. Araşürmamn sonuçlannı değer- lendiren sosyolog Pauîe Greenstein, kadınlann 30 yılbk arayıştan sonra beklediklerini bulamadıklan femi- nızmden bıkmaya başladıklanm vurgulayarak "Günümüzün kadını kariyer endişesi ve iş hayatmdaki re- kabetin neden olduğu gerilim yerine, evinde orurup çocuklanyia ilgüenme- yi tercih ediyor" dedi. ABDdeki kamuoyu araştırması- nın sonuçlan, ülkedeki femınistleri de çileden çıkardı. Ünlü feministler- den Janet Davis, "Kadının yapıcı bir yaşam yerine çocuk bezini tercih erti- ğini kabullenmek çok güç" derken Catherine Spilar, "Kadın hem dışar- da hem evde çabşmanın yükü altuı- dan kalkamadı" ifadesini kullandı. CagdaçRobin Midland Bank'in 9 milyonunu damdanattı Haber Merkezi - İngiltere'de bir banka soygunoısu. çaJdığı paralan kent merkezindeki yüksek bir binadan caddeye saçü. Canterbury kentinde meyda- na gelen ilginç olayda, 30 yaşla- nnda bir şahıs, Midland Bank'- in bir şubesine girerek taklit olduğu sanılan bir tabancayla 500 sterlin (9 milyon b'ra) çaldı. Daha sonra kent merkezin- deki çok katb bir otoparkm en üst katına çıkan "Robin Ho- od", paralan aşağıdaki ana caddeye saçtı. Polis, halkın gökten yağan paralan gördükten sonra birbi- rini ezerek banknoüan kapüğı- m ve kendilerine ancak 20 ster- bn getirildiğini beürtti. İyilikse- ver soyguncunun arandığı bildiriüyor. Göğüs kanseri tedavîsinde umut Haber Merkezi - İngiliz araşür- macılar, göğüs kanserinin oluşma- sında önemli rol oynadığı düşünü- len iki geni tanımladıklanm açıkla- dı. Merkezi CardüTte bulunan Te- novus Kanser Araştırma Merkezi'- nde çabşan bilim adamlan, 500 kadın üzerinde dişi östrojen hormo- nunun normal ve kanserii dokuda genieri nasıl aktifleştirdiğini incele- yeçeklenni söyledi. Östrojenin göğüs kanseriyle ilişki- si bulunuyor ve hastahğm tedavisin- de, genelbkle östrojeni bloke eden ilaçlar kulkmlıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle