23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 EYLÜL1993 CUMARTESİ HABERLER SıraZeus sunağmda • BERGAMA(AA)- Bergama Beledıye Başkanı Sefa Taşkm, Kültür ve Dışişleri Bakanüklannın "Karun Hazineleri" konusunda gösterdiklen kararb ve ısrarcı tutumu, Zeus sunağı konusunda da göstenneleri gerektiğini söyledi. Bergama Belediye Başkanı Taşbn, yaptığı açıklamada, 28 yıl önce ABD'ye kaçınlan "Karun Hazmeleri'nin geri verilmesi yolundaki karan sevinçle İcarşıladıklannı belirterek, şöyle konuştu: "Anadolu kültür varlıklan, Anadolu'nun öz malıdır. Jstem dışı yurtdışına götürülen, kaçınlan tarihi eserlerin ürelildiği topraklara gerı dönmesini sağlamak bir ınsanlıksorunudur. Karun Hazineleri'nin geri alınması. yurtdışına gölürülen bütün tarihi yapıtlann geri alınabileceğini kanıtlamışür." RuhiSu Sanat Gecesi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Ruhı Su adına düzenlenen "Ruhi Su Sanat Gecesi, bugün saat 20.00'de Büyük Tiyatro salonunda gerçekleştirilecek. Kültür Bakanlıgı ve FE Yayınlan'nın "Sabahın sahibı vardır" başlığıyla düzenledıkleri gecenın sunumunu Rüştü Asyah yapacak. Gece, Ruhi Su'nun "Ezgili Yürek" adlı şiirinin Rüştü Asyalı tarafından seslendinlmesıyle başlayacak. İltian Selçuk, MelihCevdetAnday, Dostlar Hasad, Tolga Çandar, Ülkü Tamer. Emin Igüs, Yağmur Atsız ve Selenler'in kauldığı Ruhi Su Anma Gecesi'nde aynca multıvizyon ve video gösterileri yapılacak Tupamaro lideriyle söyleşi • İstanbul Haber Servisi- Uruguay'da askeri yönetime karşı verdikleri silahlı mücadeleyle tanınan ve günümüzde yasal çalışmayla varhk gösteren Ulusal Kurtuluş Hareketi (Tupamarolar) liderlerinden Mauricio Rosencof. bugün saatI4.00'teBilar'da okurlanyla söyleşi yapacak. Rosencof u Türkiye'ye çağıran Belge Yayıncılık'ın düzenlediği toplantıda, Tupamaro liderlerinin tahliyeleri sırasında çekilen bir video fılmi gösterilecek. Rosencof. gördükleri işkenceler ve deneyimlerin anlatıldığı "Duvardaki Sarmaşık Gıbi" kitabından pasajlar okuyacak ve okurlanyla _ söyleşecek.(İstiklal Caddesi, Zambak Sok. No.4/7 Beyoğlu) Anestezî kongresi • İstanbul (AA>-4. Ulusal Ağn ve l. ulusal Rejyoner Anestezi Kongresi, İstanbul'da başladı. Kongre Başkanı Prof. Dr. Serdar Erdıne, Dünyada ağn nedeniyleyılda 700milyon işgünü kaybı olduğunu kaydetti. Erdine, Istanbul Tıp Fakültesi'neyılda lObin hastanın ağn şikâyetiyle başvurduğunu söyledi. Hastalann hekıme danışmadan ağn kesia ilaç kullanmalannın yanlış oldugunu ifadeeden Erdıne, ülkemizde yanlış kullanılan 11 ilaçtan üçünün ağn kesici oldugunu söyledi. Türkıye'deağn ileilgüi ihtisas hastanesinin oluşturulmasını da isteyen Erdine, kongrenin 1996 yılında ülkemizde düzenlenecek "7. Dünya Ağn Klinisyenleri Kongresi" için önemli bir adım olacağını vurguladı. Dalan, özel okullarısavundu • İstanbul(AA)- Doğru Yol Partısi İstanbul Milletvekili Bedrettin Dalan, özel okullann eğitimde önemli bir yeri oldugunu belirterek devlet desteğiyle özel okullann sayısının arttınlması gerektiğini bıldirdi. Mühürdar Lions Kulübü tarafından düzenlenen ve Semiha Şakir Lisesi Konferans Sajonu'nda yapılan "Eğitimde Özel Okullann Yeri" konulu panelde konuşan Dalan, özel okullann kâramacıyla kurulmuş ticarethanefer olmadığmı, ailelerden dönen paralann okul ve egitim yoluylaçocuklara geri döndüğünü belirtti. Giderek artan enflasyon sonucu ailelerin çocuklannı özel okullara gönderemediğini de söyleyen Dalan, "Devlet özel okullara yardımcı olmak şöyledursun, baltahyor" dedi. Kültürmirası çahnmışülkelere örnekzafer Altı yıllık bir hukuk savaşı sonucunda 'Karun Hazinesi'ni Türkiye'ye kazandıran Amerikalı avukatlar, Harry Rand ve Larry Kaye Metropolitan Sanat Müzesfnin 'hazine'yi geri verme karannı Cumhuriyet'e değerlendirdiler ÖZGENACAR NEWYORK- "Karun Hazinesi'ni altı yıllık bir hukuk savaşından sonra Tür- kiye'ye kazandıran Harry Rand (81) ve Larry Kaye (48) adlı Amerikalı avukatlar New York Metropolitan Sanat Müzesi'- nin (MET) 'hazine'yi geri ver- me karannı Cumhuriyet'e de- ğerlendirdiler. İki avukat daha önce Alman- ya'dan 2. Dünya Savaşı sonun- da Amerika'ya kaçınlan Alb- redıt Durer'in iki tablosunu da 12 yıllık bir hukuk savaşından sonra Doğu Almanya'ya getir- me başansını göstermişti. Başanlı iki avukat ABD'nin diplomatik olarak tanımadığı Doğu Almanya'ya bu iki tabloyu kazandıran Rand ve Kaye, New York'ta 53 avukatın cahşlığı 'Herrick, Fe- instein' Hukuk Bürosu'nun or- taklan arasında >er alan başan- lı iki avukat. yaklaşık olarak 30 yıl önce Türkiye'den kaçınlan ve (MET) tarafından zamana- şımına uğradığı bildirilen Ka- run Hazinesi' olayında dünya çapında bir başarı daha kazan- mış oldu. Türk Hükümeti; 'Karun Hazi- nesi'nden başka 'Yüzyüın Defi- nesT olarak tanımlanan 2000 gümüş sikkeden oluşan ve El- mah Definesi ve öteki eserlenn Türkiye'ye gen geürilmesı ko- nusunda bugüne değin avukat- lık ve mahkeme masrafı olarak bu firmaya yaklaşık 3.5 milyon dolar ödemişti. Rand ve Kaye yönelttiğim sorular ve yanıtlan şöyle: Sonı:MQze, nive mahkeme sonucunu beklemedi? Sizin gö- rüşüniiz nedir? - Yıllarca süren davadan son- ra, Metropolitan ile Türkiye arasında bilgi alışverişlerinin gerçekleştiği süreçte, hazineyi verme karan alındı. Metropoli- tan, hazinenin 1966'dan baş- layarak satın alındığına, Ana- dolu'dan geldiğine ikna oldu. Oldukça pahalıya mal olan davayı sürdürmek yerine, uzun süren gorüşmeler sonunda. kaybettiklerine ve hazmeyi Türkiye'ye iade etmeye karar verdiler. Sonı: Bütün hazinenin veril- mesi ne kadar sürecek? - Anlaşmanın ımzalanması- ndan sonra 30 gün ıçınde teslim edilecek. örneği Iran Persopolis kalıntılarındaki duvar kabartmalarında da görülen bir gümüş buhurdanhk. Türk hükümetinin başanlı iki avukatı Harry Rand (ottıran), Larry ka>c(ayakta). Kültür Bakanı Sağlar Yurtdışında 600 milyon dolarlık kültür mirası var Kültür Servisi - Kültür Bakanı Fikn Sağlar 1960'larda Türki- ye'den kaçınlan "Karun Hazinesı'nın geri abnmasını "zafer" ola- rak niteledi ve bu olayın tarihi eser kacakçıbğını önlemede etkili olacağına inandığını söyledi. "Karun Hazınesi"nın New York Metropolitan Müzesi tarafından Turkıye"ye geri verilmesini ön- gören anlaşmanın önceki gün imzalanmasından sonra, bir iyini- yet göstergesi olarak ılk elapta Türk tarafına verilen beş parça eser, dün düzenlenen bir toplantıda Kültür Bakanı Fikri Sağlar tarafından basına gösterildi. Bakan'ın verdiği bilgiyegöre, Başak sıgorta tarafından 4 milyon dolara sıgortalanan beş parça eser bir süre İstanbul Arkeolojı Müzesf nde, daha sonra ise Ankara Ana- dolu Medeniyetleri Müzesf nde yapılacak özel bir bölümde sergı- lenecek. Piyasa değeri 50 milyon dolar olarak tahmin edılen hazi- nenin tümü ise, taşıma ve sigortalama masraflan Metropohtan Müzesi'ne ait olmak üzere, 22 ekimde Türkiye'ye getinlmiş ola- cak. Fikri Sağlar özetle şunlan söyledi: "tşbaşına geldiğiraizdetı buyana gerek kacak kazılan gerekse kültür tarlıklarımn yasadışı yoüardan dışanva çıkanimasını önle- mek için çalışmalar yapı>oruz. Bu çaltşmalar sonunuda da Karun Hazineieri'nin geri alınması gibi önemli bir ola> gerçekleşti. New York Metropolitan Müzesi 1%0'larda Manisa ve yöresinden kaçınlan 351 parça eserin Türkiye Cumhuriveti Devletine ait oldu- gunu ve bunlann yasadışı yollarla çıkarıldığını kabul erti. Aynca aym yöreden çıkanlmış ancak vasal \ollarla satın ahnmış a\nı dö- neme ve aym uvgarlığa ait 12 parça eseri de 'kültür mirası ait oldu- ğu yerde kalmaJı' anJayışı doğruitusunda bize »erdiler. Bö>lece İö 6. yüzy ıl lJd\ a uvgarlığına ait topiam 363 parça eser TC De\letinin isteğine ujgun olarak geri >erildi." Sonı: Bildiğiniz gibi, 1987 yı- lında, Türkiye Cumhuri>eti mü- zeye, sonınun mahkeme dışında çözümlenmesini önermişti. One- ri reddediMi. L stelik. hazinenin Türkiye'den götürüldüğünü bili- yorlardı. Sizce, bu altı yıl içeri- sinde kararlarını değişrirmele- rinde en önemli etken neydi? - Evet, 1987de, mahkemeye gitmeden, aramızda, çözüm bulma yollannı tartışmıştık. Hazinenin Türkiye'den geldiği- nı bıldiklerini, sız söylüyorsu- nuz. Gerçekten biliyor olsaydı- lar. öncelikle ustalıkla bu du- rumdan kurtulmaya çabştılar. 1990'da yargıç, bir iki nokta- da Türkiye lehine çok önemli kararlar aldı. İddialanmızı mahkemede kanıtlayabileceği- mıze ıkna oldular. Bence. mah- keme dışında bir çözüm arayışının en önemli nedenle- nnden biri buydu. Sonı: Mahkeme sonucunu niye beklemediler? - Oldukça masraflı olan dava. daha uzun yıllar sürebilir- dı. Mahkeme büyük bir olası- lıkla müze aleyhinde karar ala- caktı. Bu noktada, karar çıkmasını beklemeden hazineyi geri vermek. onlann yaranna oluyordu Böylece. sonucunu bıldıkleri bir mahkeme karann- dan, hazinenin Türkıye'den ge- tırildiğını bildiklen suçlamala- nndan kaçınmış oldular. Türkiye'nin Lsrarı beklenmiyordu Ne düşündüklerinı bilmiyo- ruz, ancak daha uzun yıllar sü- rebilecek ve büyük paralar har- camalanna neden olacak ek bir mahkemeden de sakmdıklannı düşünüyoruz. Mahkemenin, Türkiye'yi. kültürel mirasın asıl sahibine verilmesi şeklindeki uluslararası tutumun ışığında ele alması, havayı değiştırdı. Basın oiayı canlı tuttu Başka ülkelerin tutumunda- ki değişikliklerin de etkisi oldu. Herkes, Türkiye'nin, zamanla iddialannda ısrar etmeyeceğini düşünüyordu. Türkiye'nin davayı, savaşı kazanmak konusunda bitip tü- kenmek bilmeyen çabalannda ısrarcı olacağını beklemiyor- lardı, özellikle de Kültür Ba- kanı Fikri Sağlar ve Anıtlar \e Müzeler Genel Müdürü Prof. Engin Özgen'in son zamanlar- dakı çikışlanndan sonra gördü- ler. Türkiye'ye kadar gelerek, bu iki kişinin davayı sonuna ka- dar götürmeye kararlı olduğu- na, Türkiye'nin mücadele ede- ceğine ikna oldular. Önemli bir diğcr etkcn de. konunun bası- nda, yalnızca Türk basırunda değil. tüm dünyada, özellikle Amerikan basınında canlı tu- tulması oldu. Zaferden daha büyük Sonı: Türkiye'nin mahkeme sonucunu beklemesi, başka ül- kelere de örnek olması gerektiği biçiminde iddialar var. Bu iddia- lara göre, sonınun mahkeme ka- ran çıkmadan çö/ümlenmesi hiç de iyi olmadı. Bu konuda sizin görüşlerinizi alabilir miyiz? Söylediğıniz görüşlere katılmıyorum. Bence doğru de- ğil. Öncelikle. 30 yıldır, tüm dünyada tanınan bir müze tara- fından tutulan sayısız parçadan oluşan büyük bir koleksiyonun, üsteiik de bir mahkeme karan olmaksızın asıl sahibine iade edılmesı gerçekten oiağandışı birdurum. Bu, Türkiye'nin ko- numunun güçlülüğünün müze tarafından kabul edıldiğinı gös- teriyor. Mahkeme karanndan önce ya da sonra, başlı başına bu bile çok önemli. Bunun, bir zaferden daha iyi olduğuna kuşku yok. Dava sonucunu beklediğinizde. bunun hiçbır güvencesi yoktu. Çünkü. yal- nızca hazinenin Türkiye'den geldiğini değil, tek tek tier bir parçanın hazineye ait oldugunu kanıllamamz gerekir. Bu da hayli zor bir görev. Bunu kanıt- layacağımız konusunda iyim- serdik ama hiçbir garantisi yok. Şu anda, hazinenin tümünü ge- ri almayı garantiledik, mahke- mede durum belli değildi. Ayn- ca, daha önce de açıkladığım gibi. böylece müzenin 1966-70 yıllan arasında almadığj daha pek çok parçayı da geri alıyo- ruz. Bu parcalar müzeye, çok daha sonralan Avrupa'dan ya da başka yerlerden gelmişti. Bunlann aslında hazineye ait olduklannı ve farkh yollardan müzeye gittiğini kanıtlayama- yabilirdik. Şimdi, bu sınıfa da- hil olan bütün parçalan geri almış oluyoruz. Oysa mahkeme karanyla hazineyi alsak bile, bu parçalan geri alamayabilirdik. Aynca, bunu mahkeme zafe- nnden daha olumlu bir adım olarak görüyoruz. Mahkeme karannın yanhşlığı tartışma ko- nusu olabilirdi. Oysa şimdi dünyanm en büyük müzelerin- den birini, koleksiyonun bize ait oldugunu iddia ettiğimız bır mahkemeyi kazanabifeceğimi- ze ikna etmiş oluyoruz. Bu, Türkiye'nin, yüzlerce ayn par- çanın peşine koşup bunlann Türkiye'ye ait oldugunu kanıt- layabıleceğıni, diğer müze ve koleksiyonculara gösteren çok daha önemli bir işaret Bize ait parçalan ellerinde tutmakla suçlanan diğer müze ve koleksi- yoncular, hatta başka ülkelere, altı yedi yıllık bır davayı bekle- meden aynı yolu ızlemelerinin işaretini umanz venniş oluyo- ruz. Bütün bu nedenlerden öıürü, zafer, mahkemenin Türkiye yaranna bir karar vermesinden çok daha büyük. Sonı: Türkiye'nin, Ebnalı Definesi gibi, Büieşik Devlet- Maaşlannı alamayan Eminönfi Belediyesi işçileri Saraçfaane Parkı'nda toplanarak Bölge Çalışma Müdürlüğü'ne dilekçelerini sundular. (Fotoğ- raf:ERDOĞAN KÖSEOĞLU) 300 belediye işçisiyinihlü tstanbul Haber Servisi- Maaşlanm alamayan Eminönü Belediyesi işcılerinin eylemleri devam ediyor. Dün de Bölge Çalışma Müdürlüğü'ne yürüyen işçiler ücret ödenmeden çahştınlmalan- nın anayasaya aykın oldugunu savunarak bele- diye başkanhğı hakkmda gereken işlemin yapıl- nıasını istedıler. Öğle saatlerinde Saraçhane parkında topla- nan 300 kadar işçi kısa ve sessiz bir yürüyüşün ardından dilekçelerini Bölge Çalışma Müdür- lüğü'ne sundular. Genel-İş Sendikası 7 Nolu Şube Başkanı Erol Ekinci, son bir hafta içinde yaptıklan uyan eylemleriyle soruna hükümetin, belediye yöneüminin ve kamuoyunun dikkati- ni çekmek istediklerini belirtti. Ekinci, bütün uyan eylemlerine rağmen bele- diye yönetiminden hiçbirgörüşme çağnsı gelme- diğine dikkat çekerek eylemlerini sürdürecekle- rini söyledi. Hak-İş Genel Başkanı Necati Çelik, Karaca- bey ilçesinde kurulu Nestle Fabrikası'ndakı gre- vin çözülmesi için Uluslararası Gıda Federas- yonu'nun da devreye girdiğini ve grevi destekle- diğini söyledi. SıvasAsayiş Şube Müdürü Yıldız TBMM komisyonuna Madımak Oteli'nde 37 aydının yakılma olayını anlattı: Polisiıızor kııllaıuııasıengellendiHaber Merkea - Sıvas Asayiş Şube Müdürü Mehmet Yıldız TBMM Araş- tırma Komisyonu'na verdiği ifadede, 37 sanatçının. aydının yakılarak öldürüldü- ğü Madımak Oteli önünde polise "zor knflanma talûnatı verilmediğini" açı- kladı. Yıldız'ın ifadesıne göre. itfaiye ka- labalığı dağıtmak içinsu sıkmav ıreddettı. Yanguıın söndüriUmesi sırasında bir itfaiye eri vanayı açarken, diğeri kapattı. Bır itfaiye eri merdıvenlenn yansına ka- dar çıkarak aşağı ınmekte olan Aziz \e- sin'ı aşağı atmak ıstedı. Belediye Meclıs üyesiCaferErçakmakpohse."Namussuz- lar! Siz "polisi kurtaracağız' dediniz, şimdi o köpeği kurtanyorsunuz" dedi ve Aziz Nesin'esaldırdı.PolısAzızNesın'ıaraba- ya bindırerek kaçırdı. Sıvas olaylannı araştırmakla görevli TBMM Komisyonu tarafından hazır- lanan ve ağırlıklı olarak tanıklann ifa- delerine yer venlen ön raporda dikkat çekici tanık ifadeleri yer aldı. Gizli ola- rak alınan ifadclerden ba/ı özet bilgileri avnen aktanyoruz: Mehmet Yüdız (Sıvas Asayiş Şube Mü- dürü): Perşembc günü mahallı basında olaylar çıkmjM körüklenmışlır. C'uına günü namaz vakundc nıodrchcdc .scmah • Sıvas Asayiş Müdürü Yıldız'ın Meclis Komisyonu'na verdiği ifadeye göre polise Madımak Oteli önünde zor kullanma emri verilmedi. Yangınm başlamasından çok sonra polis müdahale etti ve itfaiyenin otel önüne gelmesi saglandı. Ancak yangının söndürülmesi sırasında bir itfaiye eri vanayı kapattı. Bir başka itfaiye eri de merdivenin yansına kadar gelen Aziz Nesin'i aşağı atmaya çalıştı. Nesin'i polis kurtardı ve olay yerinden kaçırdı. gösterilen vardı. Bız medresenın kapılan- nı kapattık kı ses duyulmasın. Camiye girmeyen baa kişiler ise semah dönenlere laf atıyordu. Cuma çıkışında ABD bay- rağı yakıldı ve meydana doğru yürüyüş başlatıldı. Meydana gelındikten sonra tekrar geriye dönüldü ve medreseyı bas- mak ıstediler Ancak ozamana kadar biz medrese ıçindekıleri boşaltmıştık. Bura- dan kütür merkezıne doğru vöneldiler. Kültür merkezi önünde önlem alarak gösterialeri kültür merkezine sokmadık. Gıremeyeceklerini anlayınca vilayetedoğ- ru yöncİdıler. BBP'nin başkanı EroTa rica ettık, dağılmalannı ıstedık. Partınin onündedağılacaklannısöyledıler Ancak dağılmadılar. Tekrar kültür merkezıne vöneldiler. Orada karşı grupla çatıştılar. Bu arada heykelı sökmeyeçalıştılar. Bize zorkullanıntalimatıvenldı.Copkullana- rak tam dağıtıyorduk ki emniyet müdü- rü müftünün konuşma yapmasını istedi. Müftüyü beklerken belediye başkanı gel- di. O sırada dağılmakta olan topluluk yenidentoplandı. Başkan konuştu;ancak etkili olamadı. Topluluk tekraroteledoğ- ru yöneldı. Otel önünde önlem aldık an- cak saatlerce bekledik. Bizezor kullanma. talimaü venlmedı. Bıdonla benzın geurdı- ler. Kaldınm taşlanyla içeriyi süreklı taşlıyorlardı.Arabalaryanıncaoteltutuş- tu. Otel yanmaya başlayınca göstericiler sevinç çığlıklan atıyorlardı. Asker gel- mişti ancakarkataraftaduruyordu. İtfai- ye gelmişancak topluluk araçlann geçişı- ne izin vermiyordu. Bız kalabalığa su sı- kmalannı ıstedik. İtfaiyeciler talimat almadan su sıkmayacaklannı söylediler. Bizıçerdekileri kurtarmak içincop kulla- narak kalabalığı dağıtınca itfaiye otelin önüne yaklaştı. Ancak binsi su sıkarken öteki itfaiye en vanayı kapatıyordu. Bir süre onlarla uğraştık. Bir itfaiye eri mer- divenlerin yansına kadar çıkarak aşağı inmekte olan Aziz Nesin'i aşağı atmak is- tedi. Biz Nesin'i kurtanrken Belediye Meclis üyesi Cafer Erçakmak bize, "Na- mussuzlar! Siz 'polisi kurtaracağız' dedi- niz. şimdi o köpeği kurtanvorsumız" dedi ve Aziz Nesın'e saldırdı. Biz Aziz Nesin'i arabaya bindirerek kaqrdık. Yaşar Karapolat (MİT Bölge Başkanı vekili): 2.7.1993 tarihinde saat 11.00'de Vali ve Azû Nesin aleyhinde bir protesto gösterisı yapılacağını bılgı aldık. Saat 11. 30'dabunubaşkanlığaveEmnıyetyetkilı- lerine ılettım. Bu bilgileri Terörle Müca- dele Şubesi'nde görevli Ramazan isimlı polis memuruna şifahen bildirdim. Bu olaylar içerisinde Mazlum-Derisimlider- neğin oldugunu biliyoruz. Bu konularda bazı duyumlar aldık. Vali ve Emniyet Müdürü sancak töreninde bulundukla- nndan dolayı kendılenne ıletemedım. OlaylardansonraAlibaba Mahallesi'nde Dev-Sol'un haarhklannı yetkililere za- manındailettik.Bizimlslamibildirilerden haberimiz olmadı. Nerede basıldığını da bılmiyoruz. Olaylar sonrasında PKK ve Dev-Sol'un eylem hazırhklannı zamanı- nda öğrenıp haber verdık. Hüseyin Bakır(Sıvas Möftüsû): Sıvas- ta iki buçuk aydır görev yapıyorum. Ben cuma günü merkeze bağlı Kuzören kö- yünde bulunuyordum. Döndüğümde olaylann çıktığmı öğrendim. Olaylan müftülüğün üzenndeki lojmanlardan iz- ledim. Bu olaylar nedenıyle Hayırsever Camii imamı Kerim KüçOkköse, Çukur- tarla Camii müezzini Turan Koç gözaltı- na alındılar. Olaylann cereyan ettiği cuma günü vaaz konumuz tesettürdü. Kültür merkezinin yanındaki Kale Camii imamı izindeydi. O gün cuma na- mazını müezzin kıldıımış. Buruciye Medresesi'nde o esnada davul zurna çalınıyormuş. Müezzin arkadaşımız şu anda kayıp. Gözaltında olduğu söyle- niyor. ler'de süren başka davalan daha var. Metropolitan anlaşma- sından sonra, bu mahkemelerin, tarttşmalann nasıl bir gelişme göstereceğini düşünüvorsunuz? - Diğer davalann geleceğini öngörmek hiç kolay değil. Ben- ce, bu olay Türkiye'nin konu- munu güçlendirecek. Bu geliş- melerin ışığında konumlanm en aandan bir kez daha değer- lendirecek, dava yoluna baş- vurmadan anlaşmaya var- manın akıllıca olup olmadığmı tartışacaklar. Soru: Bazı kişiler. anlaşmayla ya da mahkeme karanyla olsun. bu sonucun müze için, kendi üye- leri ve uluslararası kamuovu gö- zünde utandıncı bir dunım oldu- gunu düşümhor. Çünkü, ya- sadışı kazılarak çıkarılmış kül- türel bir mirası satın aldıklarını kabul ettiler. İyi niyetli olduklan da söylenemez. Siz ne düşüıtü- yorsunuz? Yüz kızancı durum - Hiç kuşkusuz. kendi üyeleri önünde yüz kızartıcı bir duru- ma düştüler. Bu sonuca ulaş- mak için bunca çaba harca- mamız da, vermekte ne kadar gönülsüz olduklannın bır gös- tergesi. Şimdi. kendilenne pa- halıya mal olan davayı sona er- dirmek istiyorlar. Anlaşma, ge- lecekte işbırlığı yapmak için çaba harcanmasına zemin hazırlıyor. Bu noktada, geriye değil ileriye bakmak istedikleri- ni söylüyorlar. Soru: Eğer mahkeme, hazi- neyi Türkiye'ye verme karan al- saydı, yasal harcamalar için mü- zeden tazminat almak mümkün olacak mıydı? - ABD'de bu gibi davalarda, yasal harcamalannızı geri al- manız mümkün değıldir. Sonı: Türk kamuoyuna söy- lemek istemediğiniz bir şey var mı? Kazanmanız hakkında ne düşünüyorsunuz? - Hükümetle birlikte, bu paha biçilmez hazineyi, ülkesi- ne geri döndürmek ıçın verdiği- miz uğraştan gurur duyuyoruz. Bunun, Türkiye, bütün dünya ve kültürel miraslannı geri al- maya çalışan ülkeler ipn çok önemli olduğuna inanıyonız. Bu büyük bir ayncahk ve gurur kaynağı. îşbirüğjmizin sürmesi- ni umuyorum. Özellikle Bakan Sağlar'a, Engin Özgen'e ve bu davayı izlemekteki karar- lılığınızdan ötürü, siz, Özgen Acar'a teşekkür etmek ıstıyo- rum. Bunun, ulaştığımız sonu- ca büyük katkısı oldugunu dü- şünüyoruz. Sizlere çalışmak. büyük bir zevkti. Aynca, sizin, devletin ve basınm bütünlüğü, kendini adamışhğı, kültürel mi- raslan kaçınlan diğer uluslara da model oluşturmalı. Bundan güç almahlar. Bu, bir avukatın gözünde da- vadır. Ancak, sonucun bundan öte bir anlam taşıdığına inanı- yorum. Bu, benzer durumlar içerisinde mahkeme önüne çı- kan ilk davalardan biriydi. Yüzlerce tanhi eserin, yıllar bo- yunca saklandığı çok büyük bir müzeden alınması çok önemli. Bunun, aynı zamanda, gerek Türkiye, gerek kültürel hazine- lerini geri ahnaya çalışan diğer ülkeler açısından yasal bir zafer oldugunu düşünüyorum. Ayn- ca bu sonuç, bütün dünyanın tarihi eser kaçakçılığıyla nasıl başedileceğini. kaçakçılara na- sıl bir mesaj gönderileceğini tar- tıştığı çok önemli bir anda orta- ya çıktı. Böyle bir sonuca ulaşmanın en iyi mesaj oldugunu düşünü- yorum. Yasal bir zafer olmanın ötesinde, bu da çok önemli bir başan. Bunun bir parçası ol- mak da oldukça heyecan veri- ciydi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle