Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
i2S EYLÜL1993CUMARTESİ •••» CUMHURİYET SAYFA
HABERLEREV DEVAMI 17
Dacareklambıılaştı DGM'de tutanaksoruşturmasıİZİNSİZ GÜRCİSTAN'A GİTTÎ
I Baştarafi 1. Sayfada
Lvurgulandı. Sağlık meslek bir-
lıklen de vaptıklan ortak açık-
lamada veni uygulamayla bır-
lıkte insan sağlığırun tehlike>e
düşeceğini ileri sürdü.
l Sağlık Bakanlığı"nın gınşimi-
,ni olumlu karşılayan İlaç ve
Kimya Endüstrisi İşverenler
'Sendikası ise reçetesız satılan
ilaçlann listelennın genış katı-
lımlı bir komisyon larafından
hazırlanmasını önerdi.
Sağlık Bakanı Rıfat Serda-
roglu ıse reçetesız ilaçlara rek-
lam ve tanıtım yasağının kaldı-
nlması için çalışmalara başlan-
dığını vurguladı. Clkemizde
halen yüriirlükte olan mevzuat-
'lann reçetesız ilaçlar dahıl hıç
.bir ilaan topluma reklamının
yapılmasına imkân vermedığini
belirten Rıfat Serdaroğlu. şun-
lan söyledi: "Bilindiği gibi ilaç-
lan 'reçete ile satılması gereken-
ler' ve 'reçetesız satılabılecek
ilaçlar" dive iki temel grupta top-
lamak mümkündür. Reçete ile
satılması gereken ilaçlann top-
luma tanıtımı > a da reklamı söz
konusu değildir. ABD. Avrupa
ölkeleri gibi gelişmiş ülkelerde
toplumun hekim tedavisine \e
kontrolüne gerek göstermeyen
basit rahatsızlıklarda kendileri-
ne gereken ilacı alabilmelerini
sağlamak için reçetesiz ilaç kav-
ramı geliştirilmiş >e risk potansi-
yeli düşuk. dozu uygun, kısa
süreli kullanunda tıbbi sorun ya-
ratmayacak ilaçlann eczaneler-
den reçetesiz temin edilmesine
imkân >erilmiştir. Ayrıca bu
ilaçlar için belirli kısıtlamalar
çerçevesinde, topluma yönelik
ilan va da raklam yapma imkânı
da tanınmıştır."
Eczacılar, reçetesiz ilaçlara
getinlecek reklam ve tanıtımın
•halk sağhğını olumsuz vönde
etkileyeceğini savundular.
• İstanbul Eczaa Odası Başka-
hı Mehmet Domaç, Sağlık Ba-
Jcanlığı'nın bu uygulama ile ilaç
fiyatlannın düşeceğını açıkla-
masının tamamen bır talihsizlık
olduğunu vurgulayarak şunlan
söyledi: " Paracekus, M.Ö.
yaptığı açıklamada 'Her ilaç bır
zehırdır' derken doğnıvu en iyi
şekilde tanunlamıştır. İlaçta ya-
sal zonınluluk olan 'reçete ile
satılması' ve "beklenmeyen du-
nımlarda hekıme başvurulma-
sı" uyansının bulunması getiril-
Imiştir. tlk üretildiği yıllarda
reçete ile satılması zorunlu olan
ilaçlar, ilaç rırmalarının diinya
foerinde tröstkşmesi aşamasın-
4a son yıllarda birden tiim risk
Ytftehfflcelerden anıtarak reçete-
stz hale gelmektedir. Nedeni çok
açıktır ve daha çok kârdır."
- Türk Tabiplen Bırlıği, Türk
Oışhekimleri Bırlıği, Türk Ec-
zaalan Birliği ve Türk Veteri-
ner Hekimlen Bırlıği ise yaptık-
lan ortak açıklamada yeni yasa
tasansını sert bır dille eleştirdi-
•ler.
"Sadece satışı arttırmaktan
-başka bir fayda sağlamayacak
olan bu kararm sonucunda sağ-
lıkları bozulacak insanlara kim
sahip olacaktır"ın yanıtırun
'beklendiğı açıklamada özetle
şu görüşlere \er venldi: "Rekla-
mı yapılan ilaçlarla. insanlanmı-
zm kendi kendilerini tedavi et-
melerinin düşünüidüğüne ihtimal
vermiyoruz. Çok önemli ounası-
na karşın bu husus ne Viiksek
Sağlık Şûrası'nda ne ruhsat Ko-
misyonu'nda ne de Bakanhk tlaç
Reklam ve Promosyon Komis-
yonu'nda gündem edilmemiş.
konu hakkında da herhangi bir
görüş istenmemiştir. Bizler sağ-
lık meslek birlikleri olarak ilacın
reklama açılmasmın ileride hem
insan sağlığı hem de mesleğimiz
açısından büyük sorunlar çıka-
racağı inancındayız. Konunun
Bakanlar Kumlu'na götüriilme-
den. demokratik kurallar içeri-
sinde >e çok yönlü olarak değer-
lendirmeye alınmasını takp
ediyoruz."
Yasa tasansıyla ılgılı ilaç iş-
verenlen adına görüşlennı açık-
layan İlaç ve Kımya Endüstnsı
İşvererenler Sendikası Genel
Sekreten Dr. Sabahattin Alpan
da şu açıklamayı yaptı: "İlaç-
larda reklam yasağının kaktınî-
ması konusu, ilaçlann reçeteli
ya da reçetesiz satdabilecek ilaç-
İar şeklinde av ırımlan y apddık-
tan sonra reçetesiz satıİabilecek
ilaçlann tanıtımları ile ilgilidir.
Sağlık Bakanlığı bünyesinde ya-
pılacak bu çalışmalar sonunda,
sadece eczanelerde satılması
kaydıyla ayrdabilecek reçetesiz
ilaçlann tanıtımlarınm ne şekil-
de olacağı yine Sağlık Bakanlığı
tarafından ele almmalıdır."
Reçetesiz satılan ilaçlarda
1920 yılından beri uygulanan
reklam ve tanıtım yasağının
kaldınlmasının olumsuz ve sa-
kıncalı yönleri şöyle sıralanı-
yor:
-Hastalığın tanısında profes-
yonel (rasyonel tıbbi ledavide
farmakolojik bilgi) bilgi yeter-
sizliği.
-İlaan farmakolojik sınıfı ve
kullanılan ilaç hakkında bilgi
yetersizliği.
-Kendı kendine ilaç seçimin-
de ve ılaçla tedavıde etkili olan
bireysel, çevresel ve sübjektif
faktörler.
-İlaan kullanım talimat ve
önerilenne zıt bir şekilde kulla-
nılması. -Yanlış tanı.
-Yanlış tedavi şeçimı.
-Spesifık farmakolojik nskle-
nn tanınması ve bu etkilerden
sakınmada yetersızlik.
-İlaan bırinci ve dığer karak-
teristıklen hakkında bilgi yeter-
sizliği. -Yanlış kullanım ve
uygulama yolu
-Yanlış (az veya aşın) dozaj.
-Aşın uzun kullanım.
-Yanlış kombınasyonlarda
kullanım.
-Yanlış ve aşın uzun sakla-
ma."
Eczaa odaları Sağlık Bakan-
lığı'run reçetesiz ilaçlara reklam
ve tanıtım getırmeye yönelik
yenı yasa tasansına tamamıyla
karşı. En önemli gerekçelerin-
den birisı de ilaan öğreniminin
görülmemesı halinde ne kadar
merakh olunursa olunsun ila-
an iyı tanınamavacağı görüşü-
ne dayanıyor. Sağlık Bakan-
lığı'nın iddia ettiğı gibi reçetesiz
. ilaçlann reklam ve taruünunın
serbest bırakılmasının ilaç fı-
yatlannı düşüreceği gibi bir tezi
kabul etmediklerini vurgulayan
eczacılar, nasıl bır ilaç istedikle-
nnı şöyle sıralıyor: "İlaç. ürünle
ilgıli akademik kurumlar, mes-
lek kuruluşlan ve ilaç sanayii ile
Sağlık Bakanlığı temsilcileri ta-
rafından oluşturulan özerk bir
kurumda ruhsatlandınlsın.
İlaç, patentin geçerlı olmadığı
yasal düzenlemelerle üretılsin.
ilaç üretıminde temel gırdı olan
hammaddenin dışa bağımlılığı
en aza ındırgensin. İlaç tekelci
dayatmalarla yapay fıyat artış-
lannın ya da yokluklannın
oluşmayacağı bır biçimde üre-
tilsin. İlaç. gereksiz tüketim ve
fıyat arttına ambalaj biçimle-
rinden anndınlsın. İlaan üre-
tim. formülasyon ya da ben2eri
sorunundan ötürü insan sağlı-
ğına olumsuz bir etkisı görül-
düğünde hızla pıyasadan çekil-
melı, geri çekılme. nedenlen
acıkça belirtilmeli. İlaç sadece
eczanede, eczacının sorumlulu-
ğunda hastaya sunulsun. İlaç,
güvenilır. bulunabilir ve ucuz
olsun."
• Baştarafi 1. Sayfada
Şeker, Mumcu anayeti ile ilış-
kili olarak Ankara DGM'ye
götürülmüş. buradaki bır tanık
tarafından olay günü Mumcu'-
nun araanın yanında olduğu
teşhisedılmisti.
Ancak soruşturmayı yürü-
ten Ankara DGM Savalığı,
Mehmet Alı Şeker'in polis tuta-
naklanna göre 23 Ocak günü
İstanbul'da gözaltına alındı-
ğının belirlenmesı üzerine so-
ruşturmanın Şeker dışında sür-
dürülmesine karar vermışti
Oysa Mehmet Ali Şeker ve
arkadaşlan için istanbul
DGM'de açılan "İslami Hare-
ket Davası" dosyasındaki res-
mi gözaltı tutanağına göre Şe-
ker'in gözaltı tanhi 26 Ocak
1993. Yani Uğur Mumcu'nun
katledilmesinden 2 gün sonra.
"Yakalama ev arama ve zapt
etme"tutanağı olarak dava
dosyasma giren iki sayfalık ev-
raka göre islami Hareket Ope-
rasyonu'nun başlamasına tesa-
düfen yol açan Mehmet Zeki
Yıldınm, Erenköy STFA blok-
lannın arkasındaki garajda 23
Ocak günü şüphe üzerine yaka-
landı. Süleyman Tokmaktepe
sahte kimlikli Yıldınm'ın verdı-
ği bilgiyle Mehmet Ali Şeker ve
arkadaşlannın yakalanışı ise
tutanakta şu sözlerle yer alıyor:
"Sorgusuna devam edilen
Mehmet Zeki Yıldınm, İlimiz
Bostancı İlçesi, Tünel Caddesı
Tekfen Sitesı B Blok No 10da
örgüt evi bulunduğunu. bu yeri
gösterebileceğini bıldirmesi
üzerine 26.01.1993 günü saat
09.00 sıralannda Mehmet Zeki
Yıldınm yedeğe alınarak kendi-
sıne evi göstermesı istenmiştır.
Mehmet Zeki Yıldınm Tekfen
Sıtesi B Blok. Numara 10. Daı-
re I Tyi göstermiş olup bu yerde
(İsa)kod adlı Mehmet Alı Şeker
ile (Eşref) kod adlı Abdülaziz
Ocakhan... ısimli örgüt men-
suplan yakalanmışlardır."
Ancak dosya içinde Şeker'in
gözaltına alınışıyla ilgilı olarak
üç ayn tanh daha var. Polısçe
hazırlanan bir tutanağa göre
Mehmet Ali Şeker 24 Ocak
1993 tarihinde gözaltına alındı.
Bır başka tutanağa göre ıse Şe-
ker'in gözaltı tarihi 23 Ocak.
Ancak bu son iki tanhin üzenn-
de tahrifat yer alıyor. Ve bu
tahnfatlann nedeni henüz açık-
lanabılmiş değil. Öte yandan,
Cumhuriyet Gazetesi'nin iki
günden bu yana gözaltı tuta-
naklanndaki tahrifata ilişkin
haberleriniciddi bulan İstanbul
DGM Başsavcılığı'nın olayla
ılgili soruşturma açma karan
aldığı öğrenildi. Edınilen bilgi-
ye göre tahrifatlarla ilgili soruş-
turmada dosya yeniden gözden
geçirilecek. Uğur Mumcu'nun
katledilmesinden 10 gun sonra
Ankara'da Mumcu cinayeti
için sorgulanan ve bir tanık ta-
rafından da teşhıs edilen Şeker'-
in 24 Ocak günü nerede olduğu.
İstanbul DGM Savcılığının bu
soruşturmasıyla ortaya çıka-
cak.
Tanııı Bakanı Şahiıı kardeşinin iş takipçisi
AHMETŞEFtK
Diyarbakır9
da bir
• Baştarafi 1. Sayfada
Bu cinayetlen terör örgüıü.
levletı karalamak için işliyor ve
uçu bizim üzenmıze atmaya ca-
ışıyor" dedı.
Unal Erkan'ın bu saptamalan.
ıyasi partı yönetıcıleri ve meslek
tdalan temsılcilen tarafından
maylanmıyor. Adının acıklan-
nasını istemeyen bir avukat,
'Valinin saptaması doğru değil-
lir. Çünkü PKK e\lem >aptığı
aman üslenmektedir. Bildiri ya-
ımlıyorlar ya da kendi yayın or-
anlannda açıkça yazıyorlar.
isker vurunca ya da Hizbul-
konrra'dan adam vurunca açık
çık ilan ediy orlar. Zaten PKK gi-
•i bir örgütün bu tür ev lemleri ger-
ekleştirip bunlardan propaganda
macıyla yararlanmaması düşü-
ülemez. Faili meçhullerin hiç biri
'KK tarafından islenmemişrir"
edi
Dıyarbakır'daki esnafın yay-
ın kanısı. il merkezinde "faili
leçhul" anayetlerin birdenbıre
rttığı \e "bu cinayetlerin bir
ıerkezden gerçekleştirildiği"
îklinde.
DEP Mardin Milletvekılı
letamet Sincar'ın 4 eylül günü
•atman'da kurşunlanarak öl-
ürülmesinin ardmdan yakla-
k bir hafta boyunca bölgede
ayda değer bir saldın ya da ci-
ayet meydana gelmedi
Ancak son bır hafta içinde
)i\arbakır ıl merkezinde PKK
ıiİıtanlan ile güvenlik güçlen
; yeni bır olgu olarak Hızbul-
ıh ile Cindullah arasındaki ça-
şmalann voğunlaşması dikkat
Çındullah, yörede "Hizbul-
lah'ın, devlet ile ittifak yapma-
yan dımlı kanadı" olarak tanım-
lanıyor. Hizbul-Kontra, Hiz-
bullah'ın devlet yanlısı kanadı-
nı oluştururken, faili meçhul
cinayetlerin artması sonucunda
Hizbullah'ın tabanındaki ve
PKK yandaşlannca "iyi niyetli
Müslüman Kürt gençleri" Cin-
dullah adıyla anılmaya başlan-
dı
PKK'ya yakın çevreler, son
dönemlerde kent merkezinde
artan saldınlan. "devletin Kürt-
lere yönelik sürdürdiiğü özel sa-
vaşın topyekûn şiddetlenmesi"
olarak rutelerken resmı kay-
naklar, tüm cinayetlenn dik-
katle soruşturulduğunu, ancak
şımdiye kadar önemli herhangi
bir ipucu ele geçıremedıklirenı
söylüyorlar
Bu arada bazı Refah Partili-
lerin de "CınduUah" olarak ni-
telendirildiklen ortaya çıktı.
Refah Partisi'nin Dıyarbakır-
daki sorumlulan, cinayetlen
kınarken "Biz yükselen bir par-
tiyiz, biz şiddete karşıyız. giiç-
lendiğimiz için bizi de bu şiddet
tuzağına çekmek isteyenler var"
şeklinde konuşuy orlar.
Son bir hafta içinde hayatını
ka>bedenlerden bazılannın
ısımleri şöyle:
"Feridun Nergiz. .Mımet Işık-
h, Abbas Demiroğlu (DEP iiye-
si), Sebahattin Genco, Ali Cey-
lan, Ahmet Arcagök (Eğit-Sen
üyesi, öğretmen), Savaş Adıgü-
zel, Ali Şahap Salık (Eğit-Sen
üyesi. öğretmen). Kutbettin Ak-
bal, Hamit İ Igen"
Suikasttan 2 saat önceki ilıbar
• Baştarafi 1. Sayfada
Önceki gün Hürnyet gazetesinde Saygı Öztürk ımzasıyla
yayınlanan haberde Mumcu suikastjyla ılgili olarak TBMM'-
ye göndenlen araştırma raporlan, tanık ıfadelen ve thbar
mektuplannın ele gecirildıği belırtilerek Baltaaoğlu'nun ifa-
desi şöyle verilmişti:
"Olay günü saat 11.00-11.30 sıralarmda telefon eden bir kişi,
çok >a*aş >e kısık bir sesle 'L'ğur Mumcu bugun öldürulecck'
dedi ve hemen telefonu kapattı. Daha önceleri de dört- beş defa
buna benzer telefonlar gebnişti. Ben hemen L ğur Bey'in evine
telefon ettim ve ihban bildirdim..."
Düzeltme
Arkaddşımız AK Livi'nın dün yayınlanan kankatüründe bır sözcük eksık
yayınlandı vc kankatürü anlamMZİa^tırdı Yazılı bölümii lam olarak
\ aymlıyor * e ıvûr dıhyoru7 "Sofdan birileri darbe yapmca ona karşı çıka-
caksın arkadaş... \ma sağdan birisi darbe yapınca onu destekleveceksin...
Neden dersen. ben demokrasiden >anayım arkadaşmı !.."
TRABZON - Tanm Bakanı
Refaettin Şahin'in, Gürcis-
tan'ın özerk cumhuriyeti Aca-
ristan'a petrol ihraç eden ve
kardeşi Sabahattin Şahin'in
sahıbı bulunduğu Acar Petrol
AŞ için bu ülke üst düzey yet-
kilılen nezdinde girişimlerde
bulunduğu öne sürüldü. Ba-
kan Şahin'in Gürcü televizyo-
nundakı bir röportaj sırasmda
kardeşinin Kanada'da büyük
petrol ışleri yaptığını. kendıle-
rinın de Gürcü olduğunu, bu
yüzden ış yapmak istediklerini
belirttıği, Acanstan'a 20 ci-
vannda petrol istasyonu kur-
mak istediklerini açıkladıği da
yıne iddialar arasında. DYP İl
Kongresi'ne katılmak için pa-
zartesi günü Giresun'a gelen
Bakan Şahin, buradan Trab-
zon'a, Rize'ye ve Artvin'e geç-
ti. Bakan Şahin programda ol-
madan yapılan bu ziyaretlerin
hemen ardından 21 eylül salı
günü "ani bır kararla" Gurcis-
tan'a bağlı Acaristan Özerk
Cumhuriyeti'nin başkentı Ba-
tum'a gitti.
Bakanın Acaristanlı yetkili-
lerle kardeşi Sabahattin Şahin'-
in sahibi göründüğü Acar Pet-
rol ile ılgılı bazı görüşmelcr
• Tanm Bakanı Refaettin Şahin'in
Gürcistan'a bağlı Acaristan'da
televizyona çıkarak burada petrol
istasyonlan kurmak istediklerini
söylediği öne sürülüyor.
yaptığı öne sürüldü. Sabahattin
Şahin'in Ankara'da Acara Tu-
rizm İthalat ve İhracat Şirkcti
bulunduğu, bu şirkete ek ola-
rak yakın zamanda Acara Pet-
rol'ü kurduğu öğrenildi.
Trabzonlu bir petrol şirketi-
nin 6 ay gibi uzun bir süre bek-
ledikten sonra ihracat izni alıp
ilk kez yurtdışına, Acanstan'a
petrol ihraç eden özel şirket ol-
masından sonra Acara şirketi-
nin 3 gün gibi çok kısa bir süre-
de ihracat ızni çıkardığı, bağ-
lantının kurulmasından sonra
da mallannı Trabzon'a getirdi-
ği belirtiliyor.
Bakan Refaettin Şahin'in
Acaristan'da bulunduğu süre
içinde kardeşinin görünen Aca-
ra İthalat İhracat Şirketi'nin di-
ğer mallan konusunda da Aca-
ristanlı yetkililerden yardım is-
tediğı ılen sürülüyor.
Bu arada Bakan Şahin'in
Gürcü televizyonu ile yaptığı
röportajda ailesinin petrol işle-
rini anlatırken, "Biz de Gûrcü-
yûz. Kardeşiın Kanada'da bü-
yük petrol işJeri yapıyor. Sizlerie
iş yapmak istiyonız. En kısa za-
manda Acaristan'da
gazetecilere açıklamalarda bu-
lunurken 250 bin üreticinin üye
olduğu ve milyonlarca vatan-
daşın eline baktığı Fındık
Tanm Sauş Kooperatifleri Bir-
liği (Fıskobirlik) için "Artık if-
las etmiştir. Fiskobiriik'i özeHeş-
tirmek lazmt. Sağra gibi kunı-
luşlar haline getinnek lazrnı"
şeklinde sözler sarf_etrni%u.
Sorular
Her iki olayda da bakan
açısından açıklanması gereken
birçok soru bulunuyor:
- Bakan Şahin Acanstan'a
hangi sıfatla gitti? Kimlerle, ne
görüştü? Başbakan Tansu ÇB-
ter'den izin aldı mı?
- Kardeşi Sabahattin Şahin'-
in görünen Acara Petrol aylar-
ca süren ıhracat izni süresine
rağmen 3 günlük bir sürede
nasıl izin çıkardı?
- Sayın Bakan televızyonda
bakan sıfatıyla yaptığı belirülen
konuşmasında neden ailesinin
petrol işinden söz etti ve sürekli
olarak Gürcü kökeninden gel-
dığini vurguladı?
- Yeni bağlanülar konusun-
da hangi anlaşmalara vanldı?
- Kardeşinin görünen Acara.
İthalat ve İhracat Şirketi için
başka mallar açısından hangi
l l irildi?tür baelanülara girildi?
- Fıskobirlık'ı renade edıci
20 civan- açıklamalarda bulundu? Or-
nda petrol istasyonu kuracağız" du'nun en büyük sanayi kuru-
TEMIZLIGIN YENİ GUCU
ARÇELİK MITE-BUSTER
Mite'tar... Çoğumw^vd|jklannd«n kpbersiz jro
bu ddv*tflz miıslirl
Ur, Allerji, kafintı, nefeı Harhğt yapıyor
»lay yek elmuyorifen-.
yOksek teknole^Uîyla
ürcten Arfelik, fiışdi Wu f«ruı# kekünden
Yeni Artellk Mite-BıİsterV 1300 «^tt'a uloşan
yükıek emiş gOcüyie hen» her yCzeyi tertemiz
«fe*
»r, her
ve ke-
yapar, h4m de gdzla «erülm«y»n mitc'tarı (»kvr v« &•*!
bölm«iinde yek e«h#. 360* <tön^il«n hortumu, h»r
ifiı^özcl akMtuarlanyla tüm »vin tamisilgine y«tw.
0*l«lik, çok kuUaniflıdirl Elden kvmanda 3x»IH§iyU
m*y« gerek bıraknıadan kullanılır. İştni bltirinc»,
duvar cukısıyla parlt *der! ^
Yer kaplonıaı. Tgğ
A4!t«-Bu«ter. Temixligin yenî gOcül
4 l j l l j ayar
şeklinde sözler soyledığı bildiri- luşu olan Sağrayı neden hep
liyor. örnek gösterdi?
Refaettin Şahin Trabzon'da - Rusya'nın Petersburg ken-
tindeki ayaretleri sırasında Fis
kobırlik'ı değıl de Sağra'yı öner
di? Sağra şirketi ile ne gibi bir ba
ğı vardı?
AKTAŞ
• Baştarafi 1. Sayfada
AKTAŞ. Danıştay İdari Dava
Daireleri Genel Kurulu'ndan da
eli boş döndü. TEK ve şirket, Da-
nıştay 10. Dairesi'nce 29 Nisan
1993 tarihinde TEK ile AKTAŞ
arasında yapılan sözleşmeyi iptal
eden karan temyiz başvurusun-
dan olumsuz sonuç aldı. TEK ve
AKTAŞ'ın itırazı, dün Danıştay
Dava Daireleri Genel Kurulu'-
nda görüşüldü. Bır başkanvekili
ile bır daire başkanının karşı oyu-
na karşın, oy çokluğuyla alınan
kararda, TEK'in ve AKTAŞ'ın,
10. Daire karan hakkında yürüt-
menin durdurulması istemleri
reddedildi.
Genel Kurul, 10. Daire'nin yo-
/rumlanna kaularak. TEK'in
AKTAŞla yapüğı "tşletme Devir
Hakkı Sözleşmesi"ru "imtiyaz
södeşmesi" olarak niteledi. TEK
işcisı Vahap Eycan'ın özlük hak-
lan ıçın açtığı dava sonucunda
Danıştay 10. Dairesı, söz konusu
sözleşmenin "imtiyaz sözleşmesf
olduğuna ve Danıştay denetimin-
den geçırilmesi gerekirken bunun
yapılmadığını görerek AKTAŞ'-
ın. TEK ile 30 Mart 1990 tanhin-
de ımzaladığı "tşletme Devir
Hakkı Sözleşmesin
ni iptal etmiş-
ti. 29 Nısan 1993 tarihınde alman
bu karar, hazıran başmda taraf-
lara tebliğ edilmişti. Ancak TEK,
bu karara uymayıp, 22 Temmuz-
da temyiz hakkını kullanmıştı.
Bundan sonra ne olacak?
Bu karardan sonra AK-
TAŞ'ın en geç 60 gün içinde
Anadolu yakasındaki tüm yet-
kilerini TEK'e devretmesi gere-
kiyor. Yani TEK'in öncelikle
bu hızmeti 60 gün içinde AK-
TAŞ'tan devralması gerekiyor.
Çünkü, Genel Kurul, konuyu
esastan görüşünceye kadar, 10.
Daire'nin iptal karan geçerh
oluyor ve AKTAŞ, Anadolu
yakasındaki yetkisıru hukuken
yitiriyor. Genel kunılun esas
karanndan sonra ise, Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın,
AKTAŞ'ın görevini sürdürme-
sini istediği taktirde, Danıştay
1. Dairesi'ne başvurarak, istişa-
ri görüşünü alması gerekiyor.
Bu kararla birhkte İstanbul-
lular, AKTAŞ'tan "şHndilik''
kurtulmuş görünüyor. TEK iş-
çisı Vahap Eycan'ın, AKTAŞ'-
ın sözleşmesinin iptaline yol
açan davada avukatlığını ya-
pan Kemal Keleşoğiu, karan
öğrenınce şunlan söyledi: "An-
kara'da hâkimler var. Söylene-
eek fazla bir sey yok. Hukuka
inancımızda ne kadar haklı okhı-
ğumuzu bir kez daha gördük.
Bundan sonra AKTAŞ'ın 60 gün
içinde her türiü yetkisini TEK'e
devretmesini bekliyonız."
AKTAŞ, göreyi devraldığı 1
Eylül 1990 tarihinden bu yana
Anadolu yakasındaki elektrik
abonelerinı, yönetmeliklere ay-
kın uygulamalanyla perişan et-
ti, halkın üzerinden trilyonu
aşan "haksız kazanç" sağladı.
Abonelerin tüm itirazlanna,
yakınmalanna karşın bu özel
şirket hakkında hiçbir işlem ya-
pılmadı. Enerji ve Tabii Kay-
naklar Bakanhğı ile TEK, va-
tandaşlann şikâyetlerine yanıt
bile verme gereği duymazken,
şirketin yolsuzluklanna ilişkin
raporlar ve hatta Başbakanlık
Yüksek Denetleme Kurulu'-
nun önerileri bile dikkate alın-
madı. AKTAŞ, bu arada yanlış
beyan vererek girdiği Borsa'da
yüzlerce yatınmeıyı zor dunım-
da bıraktı. 30 yıllığma görevi
devralan bu özel şirket karşısın-
da İstanbullular, yapayalnız
bırakıldı.